Önergede, çalışma hakkı ve iş güvencesinin anayasal güvence altına alındığına dikkat çeken Avşar, ülke ekonomisinin durumu işçiyi koruyan bu hükümlerin çoğunu işlevsiz bıraktığını, çalışanların yarısının 22 bin 104 lira ile çalıştırıldığını ve bununla birlikte enflasyona karşı özlük haklarının korunmaması, iş cinayetleri, güvencesiz çalıştırma gibi işçinin birçok sorunla karşı karşıya kaldığını belirtti. Avşar, Bakan Işıkhan’a son bir yılda kaç işçi eyleminin meydana geldiğini ve arabuluculuk sistemini, işten çıkarılan işçi sayısını ve haklarını, sendika üyeliğini, asgari ücrete ara zammı, iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri ile mevsimlik işçi hakları gibi bir takım soru sordu.
‘Çalışma hakkı ve iş güvencesi anayasaldır’
Avşar, Anayasada çalışma hakkı ve iş güvencesine geniş yer verildiğini ifade etti ve ilgili hükümlere şöyle yer verdi: “Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek için gerekli tedbirleri alır. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz. Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur.”
‘Ülke ekonomisi işçiyi koruyan hükümlerin çoğunu işlevsiz bırakmıştır’
Anayasa hükümleri çerçevesinde 4857 sayılı İş Kanunu ve ilgili yönetmelikler düzenlendiğini ve böylece çalışma hakkı ve iş güvencesi yasal güvence altına alındığını belirten Avşar; “Ancak ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik sebepler çalışma hayatını düzenleyen ve çalışanı koruyan bu hükümlerinin çoğunu işlevsiz bırakmıştır.”, dedi.
‘Çalışanların yarısı 22 bin 104 lira ile asgari ücretlidir’
Avşar, ülkemizde toplam çalışanların yarısının 22 bin 104 lira ile asgari ücretli olduğu, TÜRK-İŞ’in, Nisan Ayı açlık sınırını 24 bin 35 lira ve yoksulluk sınırını ise 78 bin 292 lira olarak açıkladığını ve bu verilere rağmen asgari ücrete enflasyonun altında sadece bir kez zam yapıldığını ve ara zammın da yapılmayacağını söylendiklerini belirtti.
Avşar, bu durumdan çalışanların, özellikle de güvencesiz çalışan işçi kesiminin çok daha ağır etkilendiğini ifade etti.
‘İşçi enflasyona karşı korunmuyor’
Avşar, doğal sonuç olarak, gerekçesiz ve tazminatsız işten çıkarma, kötü koşullarda çalıştırma, enflasyon ve hayat pahalılığına karşı özlük haklarında iyileştirme yapmama, sendikal çalışmalara mesafeli olma, grev başlatma, emek sömürüsüne karşı iş yavaşlatma ve bırakma gibi hem işçi hem de işveren tarafından birçok eylem ve uygulamalara gidildiğini belirtti.
‘2024 yılında en az 1897 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir’
İş cinayetlerine dikkat çeken Avşar, sözlerine şöyle devam etti: “ÎSİG Meclisi’nin yüzde 70’ini ulusal basından; yüzde 30’unu ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, sendikalar ve yerel basından tespit ettiklerini belirttikleri verilere göre 2024 yılında en az 1897 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir.”
‘İşçimiz kaderine terk edilmiştir’
Avşar, ilgili yönetmelik kapsamında iş sağlığı ve güvenliğine yönelik uygulama ve denetimde eksiklikleri, mevsimlik işçi sorunları, kamuda “eşit işe eşit ücret” politikası ve nitelikli istidam gibi etkinlik, verimlik ve ekonomiklik ilkelerine aykırı çeşitli problemlerin çok belirgin olarak yaşandığını belirtti ve Bakan Işıkhan’a bir dizi soru sordu
Ülkemizde son 1 yılda toplu işten çıkarma, iş bırakma, grev, protesto vb. kaç eylem meydana gelmiştir? İşçi işveren arası yaşanan bu tarz anlaşmazlıkları çözmek üzere kurulan bir arabuluculuk sistemi var mıdır? Ülke genelinde son 1 yılda kaç işçi hangi gerekçeyle, hangi mevzuata göre işten çıkarılmıştır? Bu işçilere kıdem tazminatı, ihbar süresi ve yeni iş arama zamanı tanınmış mıdır? Sendika üyeliği sebebiyle işten çıkarılan işçi var mıdır? Şayet varsa anayasal olan bu hak mahrumiyetini gidermek bakımından bir çalışmada bulundunuz mu? Anayasanın, emredici hükmü gereği çalışanı enflasyon, açlık ve yoksulluk sınırına karşı korumak bakımından bir planınız var mıdır? Yılın ikinci yarısında asgari ücrete ara bir zam yapmayı düşünüyor musunuz? Kamu veya özel sektörde ilgili yönetmelik hükümlerine göre iş sağlığı ve güvenliği nasıl sağlanmaktadır? Denetimler ne sıklıkta yapılmaktadır? Bu hususta bir takip ve kontrol mekanizması bulunmakta mıdır? Kötü yaşam koşullarında barınan ve emeklerinin karşılığını alamayan mevsimlik işçilerinin hak ve menfaatlerini güvence altına almaya yönelik yasal düzenleme yapmayı düşünüyor muşunuz?