Bu yeni düzenlemeyle birlikte, bölgede faaliyet gösteren gemilerin yakıtlarındaki kükürt içeriği %0.1 ile sınırlandırıldı. Bu önemli adım, hava kirliliğini önemli ölçüde azaltarak hem insan sağlığı hem de deniz ortamı için büyük faydalar sağlayacak.
Kükürt Oksitler ve Partikül Madde Emisyon Kontrol Alanları'nda faaliyet gösteren gemiler, Akdeniz gibi bölgelerde hava kirliliğini önlemek, azaltmak ve kontrol altına almak için artık katı zorunlu önlemlere tabi olacaklar. Bu yeni Emisyon Kontrol Alanı, küresel standartlar tarafından belirlenen sınırlardan daha katı kükürt içeriği sınırlarına uymak zorunda.
Daha Temiz Hava, Daha Sağlıklı Yaşam:
Gemi taşımacılığından kaynaklanan emisyonlarının azaltılması, akciğer kanseri, kardiyovasküler hastalıklar, felçler ve çocukluk çağı astımı oranlarını düşürerek insan sağlığını iyileştirecek. Çevre de bu düzenlemeden önemli ölçüde faydalanacak; azalan asit yağmurları ekinleri, ormanları ve sucul türleri korumaya yardımcı olacak. Son olarak, bu önlemin gemilerden kaynaklanan sisi azaltması, görüş mesafesini artırması ve deniz kazaları riskini düşürmesi bekleniyor.
Yoğun Deniz Trafiğinin Kalbinde Temizlik Hareketi:
Akdeniz, dünya deniz ticaretinin %20'sini destekleyen, dünyanın en yoğun deniz rotalarından bazılarına ev sahipliği yapıyor. Tahminlere göre, dünya çapındaki kruvaziyerlerin %17'sinden fazlası ve dünya filosunun %24'ü Akdeniz'de seyir yapıyor.
Akdeniz Emisyon Kontrol Alanı, MARPOL Ek VI kapsamında belirlenen beşinci Emisyon Kontrol Alanı oldu. Diğerleri ise Baltık Denizi bölgesi, Kuzey Denizi bölgesi, Kuzey Amerika bölgesi (Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada açıklarındaki belirlenmiş kıyı alanlarını kapsayan) ve Amerika Birleşik Devletleri Karayip Denizi Emisyon Kontrol Alanı (Porto Riko ve Amerika Birleşik Devletleri Virgin Adaları çevresindeki). Bu yeni düzenleme ile Akdeniz, daha temiz ve sürdürülebilir bir denizcilik geleceğine doğru önemli bir adım atmış oldu.