Şirketlerin Stratejik Krizi: İK Tükenmişliği

Çalışan esenliğini sağlamada en etkili birim olan İK departmanlarındaki “tükenmişlik krizi”, şirket sürdürülebilirliğini derinden etkiliyor.

Haber Giriş Tarihi: 30.09.2025 15:21
Haber Güncellenme Tarihi: 30.09.2025 15:21
www.kapsulhaberajansi.com

Geleneksel olarak çalışanların iyilik halini ve refahını korumakla görevli olan İK departmanları, son yıllarda stratejik bir dönüşüm yaşadı. Yetenek yönetimi, çeşitlilik ve kapsayıcılık, mental sağlık destekleri gibi alanlarda artan sorumluluklar, İK profesyonellerinin kendi iyi oluş hallerini göz ardı etmelerine neden oldu. Uzmanlar, İK tükenmişliğinin yalnızca bir mesleki sorun değil, aynı zamanda şirketlerin en değerli varlığı olan çalışanlarına verdikleri desteğin kalitesini doğrudan etkileyen bir kriz olduğunu vurguluyor.

En Yalnız Departman İK

Elkin Consultancy Kurucusu Elif Elkin, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Bir şirkette herkesin duygularını, beklentilerini, memnuniyetini ya da memnuniyetsizliğini dile getirdiği tek kapı İnsan Kaynakları’dır. Bu kapının ardında çalışan ekipler, sadece süreçleri değil, duyguları da yönetmek zorunda kalıyor. İyi giden işler ‘zaten olması gereken’ olarak görülürken, en ufak aksaklıkta eleştirilerin ilk hedefi yine İK oluyor. Bu görünmez yük, İK profesyonellerini şirketin en yalnız departmanı haline getirebiliyor. Oysa kurumların en değerli sermayesi olan insanı destekleyen bu ekibin kendi refahı ihmal edildiğinde, sürdürülebilir başarıdan söz etmek mümkün değildir. Çalışan refahını konuşurken İK’nın refahını göz ardı etmek, aslında şirketin geleceğini göz ardı etmektir. Liderlerin bu gerçeği fark ederek, İK’yı yalnızca bir işlev değil, stratejik bir değer ve koruma hattı olarak görmesi hayati önem taşır.”

İnsan Kaynakları Alanında Tükenmişlik Neden Bir Kriz?

İK alanındaki tükenmişliğin şirket sürdürülebilirliği önünde büyük bir tehdit oluşturduğunun da altını çizen Elif Elkin, “Pandemi sonrası işten ayrılma dalgaları (Great Resignation), yetenek savaşı ve çalışan beklentilerinin yükselmesi, İK ekiplerinin iş yükünü ciddi oranda artırdı. Uzaktan çalışma, mesai saatlerinin belirsizleşmesine yol açarak iş-özel yaşam dengesini bozdu.

Ayrıca İK profesyonelleri, çalışanların sorunlarını ve kriz anlarını yönetirken yüksek bir duygusal yük taşıyor. Şirket içi anlaşmazlıklardan, performans değerlendirme süreçlerindeki zorlu görüşmelere kadar birçok konuda arabuluculuk yapmaları, mental yorgunluğa yol açıyor.

İK tükenmişliğini tetikleyen bir önemli faktör de destek sistemlerinin yetersizliği. Çoğu şirkette, çalışan wellbeing programları İK ekipleri tarafından tasarlanıp yönetilirken, bu ekiplerin kendi mental sağlıkları için yeterli desteği bulmakta zorlandığı görülüyor” dedi.

Çözüm Önerileri ve Geleceğe Yönelik Adımlar

Elif Elkin, İK tükenmişliği krizinin çözümü için şirketlere ve liderlere yönelik önerilerini şöyle sıraladı:

İK İçin Wellbeing Programları

Şirketlerin, çalışanlarına sundukları wellbeing programlarının bir benzerini veya daha fazlasını kendi İK ekipleri için de oluşturması gerekiyor. Bu, terapi desteği, mindfulness seansları ve duygusal dayanıklılık eğitimlerini içerebilir.

Stratejik İK Rolünün Güçlendirilmesi

İK yöneticileri, operasyonel iş yükünün azaltılması ve stratejik planlamaya daha fazla odaklanılması için desteklenmelidir. Otomasyon ve teknoloji yatırımları, rutin görevlerin hafifletilmesine yardımcı olabilir.

Sınırsız İletişim ve Empati

Yönetim kademelerinin, İK ekiplerinin yaşadığı zorlukları anlaması ve açık bir iletişim kanalı kurması önemlidir. İK'nın, kendi ihtiyaçlarını dile getirebileceği güvenli bir ortam oluşturulmalıdır.

Liderler Eyleme Geçmeli

“Çalışan refahı, bir şirketin başarısının temel direğidir” diyen Elkin sözlerini şöyle noktaladı: "Ancak bu direği ayakta tutan İK profesyonellerini görmezden gelmek, uzun vadede herkes için bir kayba yol açacaktır. İK tükenmişliği, ele alınması gereken stratejik bir krizdir. Liderlerin bu konuyu gündemlerine almaları ve eyleme geçmeleri, sadece İK'nın değil, tüm organizasyonun geleceği için kritik öneme sahiptir."

Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı