Hava Durumu

Uluslararası Jeotermal Yatırım Zirvesi Başladı

Uluslararası Jeotermal Yatırım Zirvesi – IGIS” başladı. Dünyadan ve Türkiye’den konunun uzmanlarını bir araya getiren zirve bugün Ürgüp Perissia Hotel & Convention Center’da gerçekleşiyor.

Haber Giriş Tarihi: 09.05.2025 16:13
Haber Güncellenme Tarihi: 09.05.2025 16:19
Kaynak: Haber Merkezi
www.kapsulhaberajansi.com
Uluslararası Jeotermal Yatırım Zirvesi Başladı

Jeotermal Yatırımcıları Derneği (JEMYAD) tarafından organize edilen “Uluslararası Jeotermal Yatırım Zirvesi – IGIS’de jeotermal enerji alanındaki en önemli güncel konular ele alınıyor. Sektördeki kamu ve özel sektör paydaşlarını bir araya getiren, akademik çevrelerden de katılım olan etkinliğe, 400’e yakın uzman ve yönetici katıldı. 

Uluslararası Jeotermal Yatırım Zirvesi (IGIS 2025), Türkiye'nin 12. Kalkınma Planı'nda öncelikli gelişim alanları olarak belirlenen enerji, tarım-gıda ve turizm sektörlerinde jeotermal kaynakların rolünü güçlendirmeyi hedefliyor. 

Zirveye katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz şunları söyledi: “Türkiye cari açık veren ülke. Cari açığımızın büyük bir bölümünün enerjiden kaynaklandığını görüyoruz. Yeşil dönüşüm hedeflerini gerçekleştiren bir Türkiye, aynı zamanda enerjiyi daha verimli kullanan yerli, yenilenebilir enerjinin payını arttıran bir Türkiye demek. Bu da aslında cari açığımızın düşmesi demek. Yeşil ekonomi, yeşil dönüşüm bizim makroekonomik istikrarımız açısından da çok kıymetli. İhtiyacımızı azaltıyor, özel sektör de enerjiyi verimli kullandığı zaman, enerji maliyetlerini düşürerek rekabet gücü sağlıyor. Hem işletmelerimiz için hem de ekonomimiz için son derece kıymetli. Meclisimizin gündeminde iklim kanunumuz var. Amacımız net, ülkemizde yeşil dönüşümle enerjiyi daha verimli kullanmak hem işletmelerimizin rekabet gücünü arttırmak hem de ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltarak cari açığımızı aşağı çekmek. Gelecek yıl 2026’da ülke içinde bir emisyon ticaret sistemi oluşturmazsak firmalarımız Avrupa’ya vergi ödemek zorunda kalacaklar. Emisyon ticaret sistemi kuruyoruz. Bu sistemi kurduğumuz zaman, Avrupa’ya gidecek vergiler Türkiye içinde kalarak bir fonda birikecek. Bu fonu da biz sanayinin veya sektörlerin yeşil dönüşümü için sanayiye geri vereceğiz. 

2024 yılı itibarıyla dünyada jeotermal enerji kurulu gücün 17 bin megavat’a ulaşmış olduğunu söyleyen Yılmaz “Uluslararası Enerji Ajansı’nın öngörülerine göre önümüzdeki 25 yıl içinde jeotermal enerjinin küresel yenilenebilir payının bugünkü %0,5 düzeyinden %3 ila beş aralığına çıkması bekleniyor. Enerji pastası büyüyecek, bunun içinde jeotermal‘in payı ciddi oranda artacak. Dolayısıyla önemli bir dönüşümden bahsediyoruz. Mevcut kapasitenin büyük bölümü Amerika Birleşik Devletleri, Endonezya ve Filipinlerle birlikte ülkemizde yoğunlaşmış durumda. Bu alanda dünyada dördüncü konumdayız. Ülkemizde yapılan etütler şunu gösteriyor bugün bin 734 megavat olan kurulu gücümüzü ilk etapta 40 bin megavata kadar yükseltmemiz, giderek bunun daha da üstüne çıkarmamız mümkün.

Jeotermal derken, enerjiden turizme, sağlıktan madenciliğe, içindeki madenlerin işlenmesinden seracılığa, tarım alanına varıncaya kadar çok çeşitli alanlarda kullanımı mümkün olan bir kaynaktan bahsediyoruz.  Değişik derecelerde aynı suyu çok farklı alanlarda bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirmek mümkün. Diğer yandan yenilenebilir bir kaynak. Bu kaynağı doğru kullanırsanız bir defa değil defalarca kullanabilirsiniz. Jeotermalin rüzgâra ve güneşe göre de şöyle bir avantajı var; gece gündüz dört mevsim bu kaynaktan elektrik üretmeniz mümkün.  Yenilenebilir olan kaynaklar içinde bir alan açmış oluyor, bu yönüyle de çok kıymetli hem yenilenebilir hem de istikrarlı bir kaynak” dedi.

Nevşehir’in jeotermali bütüncül bakış açısıyla kullandığı iller arasında model olduğunu da söyleyen Yılmaz “Jeotermal kaynaklarla 160 bin konut ve yaklaşık 10 bin dekar sera ısıtılmaktadır. Bunun sayısını da arttırmak durumundayız. Nevşehir gerçekten bu anlamda bir model.   Jeotermal‘in hem enerjide hem turizmde hem tarımda kullanıldığı bütüncül ve sürdürülebilir bir bakış açısıyla kullanıldığı modern bir ilimiz olma yolunda. Diğer yandan doğal mineralli sular, içme suyu ve sağlık turizmi açısından da katma değeri artırma imkânı sunuyor.  Termal turizmde 53 termal turizm merkezi ve 4 Kültür ve Turizm koruma ve gelişim bölgesi ile altyapı her geçen gün gelişiyor. 2030’lu yıllara doğru dünyada termal turizm pazarının 100 milyar dolarlara gelmesi bekleniyor. Şu an aldığımız pay yeterli değil. Çok daha yükseğini almamız lazım. Jeotermal kaynaklarımızı, turizm potansiyelimizi düşündüğünüzde sinerji oluşturma imkânımız var. Sağlık da yine geldiğimiz noktayı değerlendirdiğinizde bunları bir araya getirebilirsek katma değeri çok daha yüksek bir şekilde bu alanı değerlendirmemiz mümkün.  

Geçen yıl 61 milyar doları aşan bir turizm gelirimiz oldu. 62 milyon turisti aştık.  Türkiye artık turizmden daha fazla katma değer üreten, daha fazla gelir sağlayan büyük ülke haline geldi. Cari açığımızın kapatılmasında da yine hizmet sektörleri anlamında çok önemli bir katkı sunuyor. Turizm sektörümüzde de önümüzdeki dönemlerde sayısal artış bekliyoruz” dedi.

Uluslararası Jeotermal Yatırım Zirvesinde konuşan Nevşehir Valisi Ali Fidan:’ UNESCO’nun hem doğal hem kültürel miras listesinde yer alan Kapadokya, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en özgün ve etkileyici turizm merkezlerinden biridir. Binlerce yıl boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, doğal oluşumları, yer altı şehirleri, açık hava müzeleri, peri bacaları, kendine özgü mimarisi, el sanatları ve gastronomisi ile insanlık tarihine tanıklık eden bu topraklar günümüzde kültürel ve ekonomik anlamda Türkiye’nin yükselen değerlerinden biri olmaya aday durumdadır. Kapadokya, yılda 4 milyondan fazla yerli ve yabancı misafire ev sahipliği yapmaktadır. Aynı zamanda kültürel mirasın korunması, sürdürülebilir kalkınma ve bölgesel gelişmenin sağlanması bakımından da önemlidir. Jeolojik geçmişi sayesinde yerin derinliklerinden gelen zengin jeotermal kaynaklara sahiptir. Başta Kozaklı ilçemiz olmak üzere ilimizin pek çok bölgesinde sağlık turizmi, seracılık ve enerji üretimi gibi farklı alanlarda kullanılabilecek jeotermal kaynaklar bulunmaktadır.  Türkiye jeotermal kaynaklar bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden biridir. Ülkemizin sahip olduğu bu zengin potansiyelin sürdürülebilir bir şekilde değerlendirilmesi, temiz enerji üretimi, tarım ve turizm sektörlerinde katma değerin artırılması, gıda arz güvenliği bakımından büyük önem taşımaktadır. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ülkemizin stratejik vizyonunu çerçeveleyen 12. Kalkınma Planı yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması, iklim değişikliği ile mücadele, kaynak verimliliği ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini temel alan bir yaklaşımı benimsemektedir. Jotermal kaynaklar ise bu hedeflere ulaşmak için kritik bir köprü görevi görmektedir. Bu vizyon doğrultusunda Nevşehir Valiliği olarak Kapadokya’nın bu yeni ekonomik dönüşümde öncü rol üstlenmesini amaçlamaktayız. Kozaklı ilçemizde 1733 oda ve 3942 yatak kapasiteli 22 termal konaklama tesisimizde yerli ve yabancı misafirleri ağırlıyoruz.  2024 yılında 236 bin gecelik konaklama gerçekleşmiştir. 170 yataklı Kozaklı Fizik Tedavi Rehabilitasyon Hastanesi, 2011 yılından bu yana 17.700 hastaya yataklı tedavi hizmeti vermiştir. Jeotermal tarımsal üretim alanında da önemli imkanlar sunmaktadır. Kozaklı da mevcut 180 dekar örtü altı jeotermal serada 6300 ton domates üretimi gerçekleştirerek, gıda tedariğine katkı sağlamaktadır’ dedi.

Türkiye'nin jeotermal potansiyeline dikkat çeken Indigo Group Yönetim Kurulu Başkanı ve JEMYAD Başkanı Ömer Tosun, zirvenin sektör için taşıdığı önemi şu sözlerle vurguladı: 

“Özel sektörde 18 yıldır jeotermal enerjiyle çalışma deneyimiyle söyleyebilirim ki jeotermal inanılmaz bir kaynak ancak ülkemizde yeteri kadar kullanılmıyor. Halbuki dünyanın en verimli enerji kaynaklarına sahibiz. Türkiye, şu anda potansiyelinin çok az bir kısmını kullanıyor olmasına rağmen, jeotermal enerji üretimi konusunda dünyada 4., Avrupa’da 1. konumda.  Mevcut kapasitemiz yaklaşık 60 bin megavat, bunun üzerine seraları da eklersek 2 bin megavat, 30 kat daha büyük bir potansiyelimiz mevcut. Jeotermali sadece elektrik olarak da düşünmemeliyiz, aynı zamanda ülkemizin gıda sürekliliğini sağlayacak en önemli kaynaklardan. Gıda güvenliğinin önemini hepimiz görüyoruz, geçtiğimiz günlerde Antalya’da gerçekleşen don, meyve ve sebze fiyatlarını bu sene muhtemelen %100 oranında artıracak. Sebze meyve fiyatlarının enflasyona etkisi %40 civarında. Oysa ülkemizin her yerine teknolojik seralar kurabilir, Avrupa ve dünyanın en önemli jeotermal sera merkezi olabiliriz. Avrupa, Rusya, Orta Doğu’ya, dünyanın her yerine gıda ihraç edebiliriz. Bu konuyla alakalı hep birlikte stratejik masterplan oluşturmalıyız.  Termal turizme gelince, örnek vermek gerekirse Japonya geçtiğimiz yıl, termal wellness sayesinde 20 milyar USD turizm geliri sağladı. Bunu ülkemize yayabiliriz, ülkemizin kalkınmasında çok önemli bir basamak oluşturabiliriz.

Bu konuda sivil toplum örgütleri, ilgili bakanlıklar, bürokratlar birlikte çalışmalıyız. Jeotermal yeşil bir enerji, doğaya zarar verecek bir enerji değil. Teknolojik seralarda suyu geri dönüştürerek kullanıyoruz, geleceğin en büyük stratejik problemi su olacak, bu enerjide tarımda su da kullanmıyoruz. Suyu yüksek oranda kullanan geleneksel tarım yerine teknolojik tarıma geçebiliriz. Termal suların içinde çok değerli madenler var, bu bölgedeki çalışmalarımızda gördük ki örneğin bizim sularımızın içinde lityum var. Dünyada elektrikli araçlara dönüyoruz, lityum geleceğin enerji kaynağı, enerjinin adeta pili. Karbondioksit üretiyoruz, %50-60’ını ihraç ediyoruz. Elimizde o kadar büyük bir değer var ki, bu zirve ile bu konularda yapacağımız çalışmalara Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızın teşrifleriyle başlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz.”

Zirvede, London Energy Club Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Öğütçü küresel enerji piyasasının geleceğinde jeotermalin yükselen rolüne ve Türkiye’nin bu alandaki liderlik potansiyeline dair görüşlerini paylaştı.

Zirve boyunca, jeotermal enerjinin stratejik rolü, jeotermal seracılıkta gıda arz güvenliği, termal turizmin gelişim fırsatları ve jeotermal elektrik üretiminde yeni teknolojiler gibi başlıklar ele alınıyor. Dünya Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Asya Kalkınma Bankası gibi uluslararası kuruluşlardan temsilciler ile sektörün önde gelen isimleri de önemli zirvede konuşmacı olarak yer alıyor.

Zirvede, jeotermal enerjinin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkısı kapsamında 5 ana oturum gerçekleşiyor. “Net Sıfır Hedefimizde Jeotermal Enerji” başlıklı ilk oturumda, 2050 iklim hedefleri doğrultusunda jeotermal enerjinin emisyon azaltımı, konut ısıtması, enerji arz güvenliği ve karbon ticareti gibi alanlardaki rolü ele alınıyor. “Jeotermal Seracılık ve Gıda Arz Güvenliği” başlıklı oturumda, Türkiye'nin bu alandaki potansiyeli; yeni teknolojiler, finansman modelleri, dünya örnekleri ve düzenleyici çerçeve bağlamında değerlendiriliyor. “Termal Turizm” başlığı altında, lüks termal turizmin sektöre sağlayacağı katma değer, Anadolu’daki yatırım fırsatları, finansman imkânları ve yasal altyapı konuları masaya yatırılıyor. “Jeotermale Dayalı Elektrik Üretimi” kapsamında karbon yakalama teknolojileri, finansman ihtiyacı ve teşvik mekanizmaları üzerinden geleceğe yönelik stratejiler tartışılıyor.  Günün son oturumunda ise, “Jeotermal Mevzuat ve Yatırım Ortamı” konusu çerçevesinde sektör paydaşları bir araya gelerek, düzenleyici çerçevenin güçlendirilmesine yönelik çözüm önerilerini paylaşacak.

Jeotermal ve doğal mineralli su kaynaklarının etkin, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir şekilde araştırılması, geliştirilmesi, korunması ve kullanılması hedefiyle faaliyetlerini sürdüren JEMYAD, aynı zamanda sektör yatırımcılarını bir araya getirerek temsili güçlendirmeyi ve yasal altyapıyı geliştirmeyi amaçlıyor. Uluslararası Jeotermal Yatırım Zirvesi-IGIS de bu doğrultuda, sektördeki farklı paydaşların bilgi ve deneyimlerini paylaşmasını sağlayarak, jeotermal enerjinin ekonomiye, tarıma ve turizme daha etkin entegrasyonunu desteklemeyi hedefliyor. 

Uluslararası Jeotermal Yatırım Zirvesi - IGIS, enerji ve sürdürülebilirlik alanlarında fark yaratacak stratejik adımların atılmasına katkı sağlamaya devam edecek.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.