Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Açev

Kapsül Haber Ajansı - Açev haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Açev haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Accor Türkiye, 2030 Yılına Kadar Otel Sayısını 100’e Ulaştırmayı Hedefliyor Haber

Accor Türkiye, 2030 Yılına Kadar Otel Sayısını 100’e Ulaştırmayı Hedefliyor

Dünyanın önde gelen konaklama grubu Accor, Türkiye’deki uzun vadeli büyüme stratejisi doğrultusunda Türkiye’deki 2025 büyüme performansını ve gelecek hedeflerini açıkladı. Türkiye’de lüksten ekonomiye kadar birçok farklı segmentte 15 şehirde, 15 marka, 82 otel ve 17 bin 158 oda ile hizmet veren Accor, yılın ilk yarısında 6, ikinci yarısında 6 olmak üzere toplam 12 yeni otel imzası ile 2025’i kapattı. 2026 yılı için, yeni imzalanacak proje sayısını 2025'e göre %25’ten fazla artırmayı hedefleyen Accor Türkiye’nin, 2030 hedefi ise otel sayısını 100’e ulaştırmak. Accor Türkiye Premium, Orta Ölçekli & Ekonomi Markaları Operasyon Başkan Yardımcısı Sinan Köseoğlu grubun Türkiye’deki büyüme performansını, gelecek hedeflerini ve sürdürülebilirlik yatırımlarının yanı sıra grubun sosyal fayda yaklaşımı paylaştı. “Sürdürülebilir büyüme taahhüdümüzü devam ettiriyoruz” Türkiye turizmini değerlendiren Köseoğlu, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), verilerine göre 9 aylık dönem itibarıyla 50 milyar dolar ile Türkiye turizm gelirinde rekor elde etti. Biz de bu rekor artışı grup içinde hissettik. Türkiye turizmi tarih, kültür, gastronomi ve doğal zenginliklerinin yanı sıra sağlık turizminde globalde öne çıkmasıyla oldukça ciddi bir potansiyel taşıyor. Sunduğu çeşitliliğe ek olarak ülkenin hava ve deniz yolu gibi birçok ülke ile kesişen coğrafi konumu uluslararası gezginler için Türkiye’yi daha cazip hale getiriyor. Bu doğrultuda da Türkiye, Accor için stratejik pazar konumunu her geçen gün güçlendiriyor. Güçlü iç talep, yıl boyunca süren uluslararası ziyaretçi ilgisiyle bölgesel ve küresel büyüme planlarımızda önemli bir rol oynamaya devam eden Türkiye’deki varlığımızla uzun vadeli sürdürülebilir büyümeye olan taahhüdümüzü devam ettiriyoruz” şeklinde konuştu. “Yılı 12 yeni otel imzası ile kapattık” Accor’un 110'dan fazla ülkede 5.700’ün üzerinde otelinin bulunduğunun altını çizen Köseoğlu, grubun Türkiye’de şu anda 15 markada toplam 82 oteli ile 15 şehirde toplam 17 bin 158 oda ile oldukça geniş bir alanda hizmet sunduklarını söyledi. Grubun 2030 otel sayısı hedefinin de 100 olduğunu belirten Köseoğlu, Accor’un 2025 yılında Türkiye’de nasıl bir büyüme ivmesi çizdiğini şu sözlerle açıkladı: “Accor, 2025 yılının ilk yarısında Türkiye’de 6 yeni otel projesinin anlaşmalarını imzaladı. İstanbul, Yalova, Sapanca ve Muğla başta olmak üzere farklı lokasyon ve segmentlerde imza atılan 6 proje ile portföyümüze 1000 oda daha ekledik. Yılın geri kalanında da farklı segment ve lokasyonlarda 6 yeni projenin daha imza süreçlerini tamamladık. Böylece yılı 12 yeni otel imzası ile kapattık.” “Türkiye’deki otel ve hizmet ağımızı genişleteceğiz” Köseoğlu, “2025 yılında imzaladığımız 12 anlaşma arasında Diyarbakır, Mersin, Van,Yalova gibi şehirler de bulunuyor. Otellerin açılmasıyla birlikte Diyarbakır'daki 3’üncü, Van, Yalova ve Mersin'deki ilk otellerimizi açmış olacağız. Türkiye, Accor için önemli bir pazar. 2025 yılında yakaladığımız büyüme ivmesini 2026 yılında da istikrarlı bir şekilde korumak adına fırsatları değerlendireceğiz. Türkiye, geçmişte olduğu gibi 2026'da da grup içindeki büyüme planlarında ilk sıralarda yer alıyor. Bu anlamda pazarın değişen ihtiyaçları, gezginlerin talepleri doğrultusunda marka, otel ve oda sayılarımızı, segment çeşitliliğimizi artıracağız. 2026 yılı için büyümede, yani yeni imzalanacak proje sayısında 2025'e göre %25’in üzerinde artış hedeflerken, Accor deneyimini Türkiye’nin birçok şehrinde yaşatmak adına bulunmadığımız şehirleri de merceğimiz altına alacağız. Bugün 15 şehirdeki varlığımızı çok daha büyütmek adına Türkiye’deki otel ve hizmet ağımızı genişleteceğiz” dedi. Grup çevreye ve toplumun ihtiyaçlarına da katkı sağlıyor Türkiye’de büyüme istikrarını sürdüren Accor’un, sosyal sorumluluk alanında da toplumun ihtiyaçlarına katkı sağlamaya devam ettiğini sözlerine ekleyen Köseoğlu, “Erken yaşta eğitime erişim fırsatlarını güçlendirme hedefiyle Accor olarak, Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) iş birliğiyle hayata geçirilen “İlk Okul Çantam” projesine destek verdik. AÇEV, başta deprem bölgesindekiler olmak üzere okul öncesi eğitimi sonrasında birinci sınıfa başlayacak ihtiyaç sahibi çocukları, okul malzemelerinden oluşan İlk Okul Çantam ile buluşturuyor” şeklinde konuştu. Accor’un sürdürülebilirlik yatırımları için tüm paydaşlarıyla iş birliği içinde çalışarak grup genelinde sürdürülebilirlik dönüşümüne öncülük ettiklerini açıklayan Köseoğlu, faaliyetlerinin temelinde insan ve doğa üzerinde olumlu etki yaratmak olduğunu, Accor’un, sürdürülebilirlik konusunda küresel düzeyde güçlü bir taahhütle hareket ettiğini açıkladı. Köseoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Sürdürülebilirlik, yenilikçilik ve sorumlu misafirperverliğe öncülük konusundaki kararlılığımızdan ödün vermiyoruz. Tüm otellerimizde “Eko-etiketleri” zorunlu hale getirdik ve bu konuda iş birliği yaptığımız global partnerlerimizle birlikte çalışıyoruz. Accor olarak, 2030 yılını beklemeden, tüm otellerimizde Sürdürülebilir Turizm Sertifikası’nın 3. aşamasını almaya hazırız. Öte yandan “Paris Anlaşması” gereğince, 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşmayı ve aynı zamanda sera gazı emisyonlarımızı mutlak olarak azaltmayı taahhüt ettik. Türkiye genelindeki otellerimizin % 80'inden fazlasında tek kullanımlık plastiklerin ortadan kaldırılmasıyla karbon salınımını azalttık. Gıda atık ölçümünü de kullanarak % 85'inin akreditasyon aldığı ve geri kalanının akreditasyon sürecinde olduğu otellerimizle Accor, sektör için bir referans noktasına dönüştü.”

Starbucks’ta Dünya İyilik Günü’nde Yıldızlar İyiliğe Dönüşmeye Devam Ediyor Haber

Starbucks’ta Dünya İyilik Günü’nde Yıldızlar İyiliğe Dönüşmeye Devam Ediyor

13 Kasım 2024’te başlattığı, “Yıldızlar İyiliğe Dönüşüyor” projesi sayesinde Starbucks misafirleri, biriktirdikleri yıldızları toplum ve doğa yararına kullanarak yıl boyunca büyüyen bir iyilik hareketine dönüştürdüler. Starbucks Türkiye, misafirlerinin Starbucks uygulaması üzerinden seçtikleri kurumlara bağışladıkları yıldızlara bire bir katkı sağlayarak bu dayanışmayı güçlendirmeye devam ediyor. Geçtiğimiz yıl 13 Kasım Dünya İyilik Günü’nde başlatılan proje, Ramazan ve Kurban Bayramları ile yeni eğitim-öğretim döneminde de devam ederek yıl boyunca iyiliğin etkisini büyütmeye devam etti. Projede bugüne kadar AÇEV (Anne Çocuk Eğitim Vakfı), TEV (Türk Eğitim Vakfı), Tohum Otizm Vakfı, TOÇEV (Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı), Koruncuk Vakfı ve Ege Orman Vakfı yer aldı. Küçük bir yıldızın büyük bir fark yaratabileceğine inanan Starbucks Türkiye’nin başlattığı bu hareket, kısa sürede binlerce misafirin katılımıyla ülke genelinde büyüdü. Bugüne kadar 3 bine yakın Starbucks misafiri 43 binin üzerinde bağışladığı yıldızla, çocukların eğitimine, sağlığa, depremden etkilenen çocukların yeniden hayata tutunmasına ve doğanın sürdürülebilirliğine katkı sağladı. Projeye Türkiye genelinde en çok destek veren ilk beş şehir ise İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa ve Mersin oldu. Starbucks Türkiye, toplumun bir parçası olmanın sorumluluğuyla hareket ederek misafirlerinin bağışladığı her yıldız kadar katkı yaparak iyiliğin etkisini iki katına çıkarıyor. Her bir yıldız, bir kahve fincanının ötesinde; bir çocuğun geleceğine, bir ormanın nefesine, bir hayatın umuduna dönüşüyor.

Diyarbakır'da Çocukların Geleceğine Dokunan Buluşma Haber

Diyarbakır'da Çocukların Geleceğine Dokunan Buluşma

Organik atıştırmalık pazarının öncü markası Humm Organic, Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) ile çocukların sağlıklı bir geleceğe adım atmalarını destekleyen anlamlı bir iş birliğine imza at tı. "Sağlıklı Gelecek için Organik Bir Destek" adıyla hayata geçirilen proje, tüketici tercihlerini sosyal faydaya dönüştürerek çocukların sağlıklı beslenmesi ve bilinçli gıda tüketimi konusunda farkındalık oluşturmayı amaçlıyor. Projenin ilk adımında Humm Organic'in en çok satılan ürünleri olan Zencefilli & Tarçınlı Kurabiye ve Çilekli Kurabiye paketleri üzerine AÇEV logosu konuldu ve bu ürünler Migros mağazaları ile Migros'un sanal market uygulaması aracılığıyla tüketicilerle buluştu. Bu ürünlerin satışından elde edilen gelirin bir kısmı, AÇEV'in çocuklara ve ailelerine yönelik yürüttüğü bilimsel temelli eğitim programlarına aktarılacak. Projenin ikinci adımında ise ebeveynlere yönelik sağlıklı beslenmeye dair rehber niteliğinde bir kitap, çocuklar içinse oyunlarla öğrenmeye odaklı bir etkinlik kitabı hazırlanacak. İlk yılın verileri, sahada edinilen dene yimler ve ihtiyaçlara göre projeye dair gelecek hedefleri planlanacak. "İş birliğimiz, bir neslin daha iyi beslenmesi için" Diyarbakır'daki AÇEV Çocuk ve Aile Merkezi'nde gerçekleştirilen proje lansmana AÇEV Genel Müdürü Senem Başyurt ve Humm Organic kurucuları Aslı Acundaş, Hale Şener ve Damla Şener Akkaynak ev sahipliği yaptılar. Diyarbakırlı çocuklar ve annelerin de katıldığı buluşmada AÇEV Genel Müdürü Senem Başyurt; "30 yılı aşkın süredir çocukların sağlıklı gelişimi ve eşit fırsatlara erişimi için çalışıyoruz. Sağlıklı beslenme, çocukların gelişiminin temel taşlarından biri. Humm Organic ile yollarımızın kesişmesi tesadüf değil; her iki kurumun da çocukların geleceğine dair ortak vizyonunun bir sonucu. Bu proje, erken yaşlardan itibaren sağlıklı beslenmenin her çocuğun hakkı olduğuna dair sürdürülebilir farkındalık yaratma misyonu taşıyor. Humm Organic'in değerleriyle AÇEV'in deneyimini buluşturarak, gelecek neslin daha iyi beslenerek büyümesine katkı sunmak istiyoruz." dedi. "Hedefimiz 10 bin çocuğa ve ebeveyne ulaşmak" Basın toplantısında konuşan Humm Organic Kurucularından Damla Şener Akkaynak; "Hedefimiz erken çocukluk dönemi. Çünkü bu yaş grubundaki çocuklarda sağlıklı beslenme bilincini oluşturmak çok zor ancak çok kıymetli. Temeli oluşturduğumuz bir dönem ve ne yazık ki yapılacak olası hataların telafisi yok. Bu çocukların gelişimlerini desteklemek, sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmelerini sağlamak ve ailelerini de bu alanda desteklemek amacıyla AÇEV'in yürüttüğü bilimsel temelli eğitim programlarına maddi kaynak sağlamakla kalmıyor, böylece Türkiye genelindeki bu eğitimlerin sürdürülebilirliğine de destek oluyoruz. Kurduğumuz sosyal yatırım ekosistemi bir yıl boyunca devam edecek ve satış sınırımız olmayacak. Eğitimler devam ederken diğer yandan hem ebeveynlere hem de çocuklara yönelik iki farklı kitap projemiz hayata geçmiş olacak. Ebeveynlere yönelik rehber kitapta, etiket okuryazarlığı, çocuklarda lezzet haritası oluşturma, organik ve doğal ürünlerin ayrımı gibi kaynak bilgiler ve çocukların seveceği sağlıklı tarifler yer alacak. Aynı zamanda okul öncesi yaş grubundaki çocuklara yönelik eğlenceli bir kitap hazırlayacağız. Bu kitapla, çocuklar bir yandan masallarla, oyunlarla eğlenirken diğer yandan kendileri için faydalı olan besin kaynaklarını öğrenecekler. Tüm bu çalışmalarla birlikte hedefimiz bir yıl sonunda toplam 10 bin çocuğa ve ebeveyne ulaşmak" dedi. Üç anne girişimcide n sosyal sorumluluk manifestosu Basın toplantısında söz alan Humm Organic kurucularından Hale Şener; "3 girişimci ve anne olarak ortak hedefimiz, 'sağlıklı beslenmek çocukların hakkıdır' bilincini yaygınlaştırmaya çalışmak. 'Sağlıklı Gelecek için Organik Bir Destek' projesi, Humm Organic'in ve AÇEV'in sahada deneyimledikleriyle ortaya çıktı. Bu bizim için sadece bir bağış değil; sürdürülebilir bir sosyal etki modeli. Söylerken basit görünse de bu projenin kıymeti; sonuçlarının sosyal faydasını ölçebileceğimiz bir sosyal yatırım olmasıdır" dedi. "Sağlıklı beslenme bir ayrıcalık değil, her çocuğun en temel ve öncelikli hakkıdır" diyerek konuşmasına başlayan Humm Organic Kurucularından Aslı Acundaş ise; "Yaptığımız araştırmalar gösteriyor ki, katılımcıların yü zde 30'undan fazlası, hamilelik sürecinde veya çocuğu olduğunda ilk kez organik gıda tüketimine başlıyor. Bu sonuçlar, annelerin çocuklarının sağlığı için son derece duyarlı ve öğrenmeye açık olduğunu gösteriyor. Amacımız sadece en doğru, en sağlıklı ürünü sunmakla kalmayıp, bir adım ileriye taşımaktı. Ve bugün Diyarbakır'da burada şahit olduğumuz çocukların gözlerindeki merak ve yüzlerindeki gülümseme, aslında her şeyin özetidir. Bizler sadece bugünün değil, yarının da sorumluluğunu taşıyoruz. Bir çocuğa sağlıklı beslenmeyi öğretmek, sadece bedenini değil, düşünme biçimini de dönüştürür. Onlara seçim yapmayı, sorgulamayı, bilinçli tüketici olmayı öğretir. Bizim geleceğe dair hayalimiz çok net: Sağlıklı, mutlu, bilinçli bir nesil..."dedi. "5 gün boyunca organik beslenen çocukların vücudundaki değişim şaşırtıcı" Projenin akademik kısmında görev alan Beslenme Uzmanı Yasemin Güzel ise organik beslenmenin bilimsel önemine dikkat çekti: "Çocukluk dönemi yalnızca fiziksel değil; zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimin de en kritik evresidir. Erken yaşta kazandırılan doğru beslenme alışkanlıkları kalıcıdır ve yaşam boyu sağlıklı seçimler yapmanın en güçlü teminatıdır. Bilimsel olarak biliyoruz ki; çocuklar yetişkinlere göre pestisit ve diğer kimyasallara çok daha hassastır. Yalnızca 5 gün boyunca tamamen organik besinlerle beslenen çocukların idrar örnekleri incelendiğinde, vücutlarındaki pestisit kalıntılarında %80'e varan azalma saptanmıştır. Bu bulgu, organik beslenmenin çocukların kimyasal madde maruziyetini kısa sürede dahi ne kadar etkili biçimde azalttığını göstermektedir. Ebeveynler olarak çocuklarımıza doğru seçenekleri sunduğumuzda, onların damak hafız alarını ve lezzet haritalarını da inşa etmiş oluyoruz. Ne yediğimizi, çocuklarımıza ne sunduğumuzu bilmek; ebeveyn olarak en temel sorumluluklarımızdan biridir."

VODAFONE Vakfı ve AÇEV, Deprem Bölgesinde Binlerce Hayata Dokundu  Haber

VODAFONE Vakfı ve AÇEV, Deprem Bölgesinde Binlerce Hayata Dokundu 

Adıyaman ve Gaziantep’teki merkezler devredilirken, Hatay’daki merkez faaliyetlerini sürdürecek. Toplumsal değişim ve gelişimin öncüsü olma hedefiyle faaliyetlerini sürdüren Vodafone Vakfı, deprem bölgesindeki çalışmalarını sürdürüyor. Bölgedeki insanların geleceğe umutla bakmasını sağlayan projelere imza atan Vakıf, AÇEV işbirliğiyle hayata geçirdiği Çocuk ve Aile Merkezleri ile 2 yılda 18 binin üzerinde çocuk, ebeveyn ve genç kadının hayatına dokundu. Adıyaman’daki merkez Adıyaman Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne ve Gaziantep’teki merkez Nurdağı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yeni işlevleriyle faaliyetlerine devam etmek üzere devredilirken, Hatay’daki konteyner kentte bulunan merkez ise Vodafone Vakfı ve AÇEV işbirliğinde faaliyetlerini sürdürecek. Gaziantep Çocuk ve Aile Merkezi çalışanlarıyla bir araya gelen Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel, şunları söyledi: “Vodafone Vakfı olarak, 6 Şubat depremlerinden hemen sonra, ‘teknoloji hayatın hizmetinde’ vizyonumuz ve doğal afetlerle mücadele çalışmalarımız kapsamında iş ortağımız AÇEV ile birlikte hızla sahaya koştuk. Gaziantep, Adıyaman ve Hatay’da kurduğumuz Çocuk ve Aile Merkezleri binlerce çocuğa ve kadına güvenli alanlar sağladı, ailelere yeniden ayağa kalkma gücü verdi. Bu merkezlerde çocuklar ve ebeveynlerin yanı sıra kadınların ve kız çocukların da psikososyal yönden desteklenmesi ve güçlenmesi amacıyla pek çok çalışma hayata geçirildi. İki yılın ardından Adıyaman ve Gaziantep’teki merkezlerimizi bölgedeki ihtiyaçları göz önünde bulundurarak devrediyoruz. Yaptığımız sosyal etki ölçümlerine göre, bu merkezler sadece fiziksel birer mekân değil, umudu, dayanışmayı ve yeniden inancı büyüten yaşam alanları oldu. Sosyal faydayı gözle görünür hale getirdi. Bu yolculuktaki en büyük gücümüz olan AÇEV’e Vodafone Vakfı adına teşekkürlerimi sunuyorum.” AÇEV Genel Müdürü Senem Başyurt ise şunları söyledi: “AÇEV olarak erken çocuklukta müdahale alanındaki uzmanlığımız ve afet sonrası destek alanındaki deneyimimizle, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından da çocuklar, anne babalar ve genç kadınların ihtiyaçlarını karşılayabilmek için sahadaydık. Uzun yıllardır paydaşımız olan Vodafone Vakfı’nın da değerli destekleriyle Çocuk ve Aile Merkezlerimizi hayata geçirdik. Çok yakında sonuçlarını paylaşacağımız etki araştırmamızın bulguları, yürüttüğümüz çalışmaların ve uyguladığımız programların, çocuklar ve yetişkinler üzerindeki olumlu ve anlamlı katkısını gösteriyor. Katılımcılar, psikolojik olarak iyi olma hallerinde belirgin bir iyileşme olduğunu ifade ediyor. Araştırma aynı zamanda, merkezlerimizin, afet bölgesindeki tüm çocuklara ve ailelerine sunulacak hizmetler açısından bir model ve standart oluşturma konusunda da yol gösterici olduğunu ortaya koyuyor. Ülkemizin en büyük afetlerinden birinin ardından bölgeye sosyal etkisi güçlü projelerle katkıda bulunmaktan mutluluk duyuyor; Adıyaman ve Gaziantep’teki merkezlerimizi devredip, Hatay’daki merkezimizde çalışmalara devam ederken umudu çoğaltmak üzere birlikte yol aldığımız Vodafone Vakfı’na bir kez daha teşekkür ediyoruz.” Depremden etkilenenlere psikososyal destek Vodafone Vakfı’nın afet bölgesinde yaşayanların desteklenmesi amacıyla AÇEV işbirliğiyle Adıyaman, Gaziantep ve Hatay’da kurduğu Çocuk ve Aile Merkezleri’nde, depremden etkilenenlerin ihtiyaçları doğrultusunda ve uzman kadroların desteğiyle oluşturulmuş bilimsel temelli eğitim programları uygulanıyor. Bu kapsamda, bölge halkının psikososyal yönden desteklenmesi, çocukların öğrenme kayıplarının telafi edilebilmesi, anne babaların ebeveynlik rollerinde güçlendirilmesi ve bu süreçte çocuklarının gelişimini destekleme becerilerinin artırılması, aynı zamanda genç kadınların güçlenmesine yönelik çalışmalar yapılıyor. Projede, yaz ve kış dönemi program uygulamaları ve kütüphanede gerçekleşen faaliyetlerle toplam 18 bini aşkın çocuk ve yetişkine ulaşıldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.