Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Afad

Kapsül Haber Ajansı - Afad haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Afad haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

NADMEX 2025 Kapılarını Açtı Haber

NADMEX 2025 Kapılarını Açtı

Açılış töreni, İstanbul Vali Yardımcısı Okan Leblebicier, Türk Kızılay Afet Yönetimi ve İklim Değişikliği Genel Müdürü Doç. Dr. Kurtuluş Açıksarı, AFAD Afet Risklerini Azaltma ve Önlem Dairesi Başkanı Abdulkadir Tezcan, TAM Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, ARÜSDER Başkanı Musa Ertunç, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetimler ve Afet Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy ve TG Expo Uluslararası Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü H. Cem Şenel’in katılımıyla gerçekleştirildi. Bu güçlü protokol yapısı, afet yönetimi konusunda koordinasyonun, kurumlar arası iş birliğinin ve bilimsel yaklaşımın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. AFET YÖNETİMİNİN TÜM PAYDAŞLARINI BİR ARAYA GETİREN ETKİNLİK Bir TG Expo grup şirketi olan Sektörel Fuarcılık tarafından Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen NADMEX; AFAD, Türk Kızılay, UMKE, İstanbul Valiliği, İPKB, TBB, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul İtfaiyesi, AKOM, AFETTEK, AKÜDER, ANDA, DEGÜDER, DİD, IADM, KRYD, TAM Vakfı, TİGİAD, TUYAD, Türkiye İMSAD ve YDDMD gibi çok sayıda kurumun desteğiyle yürütülüyor. NADMEX 2025’in üç gün sürecek zirve programı, deprem, sel, taşkınlar, iklim değişikliği, orman yangınları, risk azaltma, afet finansmanı, yapay zekâ uygulamaları, dijitalleşme, kentsel dönüşüm ve afet sonrası iyileştirme gibi kritik başlıkları kapsıyor. “AFETLERE HAZIRLIK BİR ZORUNLULUK VE ORTAK SORUMLULUKTUR” Bu zirvenin, afet konusunun kamuoyunda güncel tutulmasına ve farkındalığın artırılmasına önemli katkı sağlayacağına inandığını belirten İstanbul Vali Yardımcısı Okan Leblebicier, açılış konuşmasında; “Türkiye’de afet riski taşımayan bir bölgemiz neredeyse yok. Dolayısıyla afetlere hazırlıklı olmak bizim için bir tercih değil, zorunluluktur. Bu nedenle afet yönetiminin kimlerle yürütüleceği kritik önem taşıyor. Kamu sektörü, özel sektör ve vatandaşlarımız, özellikle de gönüllülerimiz bu sürecin ayrılmaz birer parçasıdır. Devletimiz, afet yönetiminde kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi ve yasal altyapının güncellenmesi konusunda son yıllarda önemli adımlar attı. illerimizde valiliklere bağlı İl AFAD Müdürlükleri kuruldu ve teşkilatları tamamlandı. Yasal düzenlemeler güncellendi, İl Afet Risk Azaltma Planları hazırlandı ve bu planların uygulanması valiliklerimizce düzenli olarak takip ediliyor. Tatbikatlarla personelin hazırlığı sürekli canlı tutuluyor. Ancak tüm bunlar tek başına yeterli değildir. Az önce belirttiğim gibi iki önemli aktör daha var: Özel sektör ve vatandaşlar. Bugün özel sektörün burada güçlü şekilde yer aldığını görmek memnuniyet verici; sayıların daha da artmasını diliyoruz. Vatandaşlarımızın, özellikle gönüllülerimizin ve sivil toplum örgütlerimizin bu konuya artan ilgisi bizleri umutlandırıyor. Arama-kurtarma derneklerimizin ve gönüllü sayımızın çoğalması, büyük afetlerde hem kamu kurumlarına hem de özel sektörün kapasitesine önemli destek sağlamaktadır.” dedi. YARALARI EN HIZLI SARAN MİLLETİZ AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ) Afet Risklerini Azaltma ve Önlem Dairesi Başkanı Abdulkadir Tezcan gerçekleştirdiği açılış konuşmasında; “AFAD olarak afetin öncesi, anı ve sonrasını kapsayan bütünleşik bir yönetim sistemi yürütüyoruz. Bizim için en kritik unsur, tüm kurum ve paydaşlarla aynı hedefe odaklanan güçlü bir iş birliği kültürüdür. Bu kültürün bir parçası olan her çalışma bizim için son derece kıymetli. Çünkü afet dediğimiz şey; toplumların baş etmekte zorlandığı, can ve mal kayıplarına yol açan olaylardır. Biz afetlere müdahale ederken toplumun tüm kesimlerinin sahip olduğu organizasyon kabiliyetine ve eksikleri kapatma gücüne inanıyoruz. Bu, bizim karakterimizde ve kimliğimizde var. Biz millet olarak o yaraları sarma konusunda hızlı ve aktif hareket edebilen bir yapıya sahibiz. Bugün katılımcı profiline baktığımda da bunu çok net görüyorum. Zaten sahada birlikte çalıştığımız pek çok kamu kurumu, sivil toplum kuruluşu, belediye ve paydaş burada. Bu birliktelik, müdahale alanındaki başarımızı risk azaltma alanına taşımamız açısından çok değerli. Bizler, 81 ilde risk azaltma planlarımızı tamamladık, Türkiye Afet Risk Azaltma Planı’nı uygulamaya aldık ve her bir adımı sahada takip ediyoruz. Amacımız afet olmadan önce riski azaltmak, can ve mal kayıplarını en aza indirmek. Yerli üretimi destekleyen, teknolojiyle güçlenen bir afet yönetimi anlayışıyla Türkiye’nin afetlere karşı direncini artırmak için çalışıyoruz.” dedi. “AFETLERDE MÜDAHALE KADAR RİSK AZALTMA DA HAYATİ ÖNEME SAHİP” Açılış konuşmasında Türk Kızılay olarak afetin ilk anından, iyileşme sürecine kadar milletimizin yanında olduklarının altını çizen Türk Kızılay Afet Yönetimi ve İklim Değişikliği Genel Müdürü Doç. Dr. Kurtuluş Açıksarı; “Bugün NADMEX Afet Yönetimi Fuarı ve Zirvesi’nde insan hayatını merkeze alan çok güçlü bir temayla bir aradayız: ‘Hayat Değerlidir’, bu ifade bizim için bir slogan değil, 157 yıllık Kızılay mirasında afet sahasında defalarca sınanmış insanlık ilkesinin bir karşılığıdır. Deprem, sel ve yangın gibi afetlerden sonra yeniden ayağa kalkmayı başaran büyük bir milletiz. 6 Şubat depremlerinden sonra da aynı dayanışma ruhumuzla, merhametimizle ve birlikte iyileşme gücümüzle bunu yeniden gösterdik. Türk Kızılay olarak 6 Şubat depremlerinin ilk saatlerinden itibaren binlerce personel ve gönüllümüzle sahadaydık; milyonlarca sıcak yemek ulaştırdık. 66.000’den fazla haneyi ziyaret ettik, 206.000 kişiye sosyal destek sunduk, 552.000 haneye toplam 3,4 milyar TL nakit yardım sağladık. 13 kütüphanemizden 91.000 kişi yararlandı, 494 milyon TL’nin üzerinde ekonomik destekle üretici ve esnafın toparlanmasına katkı verdik. Tüm bu deneyim bize şunu gösteriyor: Müdahale kadar afet öncesi risk azaltmak da hayati önem taşıyor. Teknoloji, iş birliği ve yerel kapasiteyi güçlendirerek Türkiye’nin afetlere karşı dayanıklılığını artırmaya devam edeceğiz. Çünkü hayat değerlidir.” açıklamalarında bulundu. “TÜRKİYE’Yİ AFET TEKNOLOJİLERİNDE BÖLGESEL MERKEZ HALİNE GETİRMEYİ HEDEFLİYORUZ” Açılış konuşmasında 6 Şubat depremi sonrası kamu kurumlarımız, üniversiteler, özel sektör ve sivil toplum bir araya gelerek kurduğu AFETTEK’in önemine dikkat çeken TAM Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, “Ulusal bir afet teknolojileri ekosistemi kurmak amacıyla kurduğumuz AFETTEK, bugün 166 üyesiyle geniş ve güçlü bir yapı haline geldi. Bu fuarın da bu ekosistemi büyüten çok değerli bir platform olduğuna inanıyoruz. NADMEX yalnızca bir sergi alanı değil; geleceğin afet politikalarının konuşulduğu, üniversite-sanayi-kamu iş birliklerinin güçlendiği stratejik bir buluşma noktasıdır. Bu katkıyla birlikte AFETTEK olarak kısa vadede, afet teknolojileri kümesini oluşturmak, AR-GE programlarını başlatmak ve afet eğitimlerini yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Uzun vadede ise Türkiye’yi afet teknolojilerinde bölgesel bir merkez haline getirmek ve ulusal politikalara bilimsel rehberlik sağlayan kalıcı bir yapı oluşturmaktır.” açıklamalarında bulundu. TÜRK ARAÇ ÜSTÜ EKİPMAN SEKTÖRÜ BÖLGENİN YENİ ÇEKİM MERKEZİ OLUYOR Araç ve Araç Üstü Ekipman İş Makinaları Üreticileri Derneği (ARÜSDER) Başkanı Musa Ertunç: “Büyük afetlerde araçlarımızın arama–kurtarma çalışmalarındaki kritik rolü, sektörümüzü daha dayanıklı, daha güçlü ve daha akıllı çözümler geliştirmeye zorunlu kılıyor. Bugün NADMEX ile birlikte sektörümüz için yeni bir dönemin kapısını aralayarak VEMEX Fuarı’nın doğuşuna tanıklık ediyoruz. Bu fuarın Türkiye’yi araç üstü ekipman ve iş makineleri alanında bölgenin en önemli çekim merkezi haline getireceğine inanıyoruz.” dedi. “GELECEĞİ GEÇMİŞTEN DAHA İYİ İNŞA EDEBİLİRİZ” NADMEX 2025’in bu yılki akademik danışmanı olan ve açılış konuşmasında afetlerin Türkiye ve dünya için oluşturduğu çok yönlü risklerden, ekonomik kayıpların büyüklüğünden ve afetlere hazırlığın artık “insani bir zorunluluk” haline geldiğinin altını çizen Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetimler ve Afet Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy; “Afetler yalnızca günlük yaşamı kesintiye uğratan olağanüstü durumlar değildir; ülkelerin ekonomik yapısını, toplumsal düzenini ve gelecek vizyonunu etkileyen derin krizlerdir. Son 55 yılda deprem gibi afetlerin dünya ekonomisine maliyeti 2 trilyon dolara yaklaşırken, sel, fırtına, kuraklık ve aşırı hava olaylarının oluşturduğu doğrudan etkiler 5 trilyon doları aşmıştır. Ülkemizde 6 Şubat 2023 depremlerinin yarattığı 53 binden fazla can kaybı ve 104 milyar dolarlık ekonomik yıkım, risklerin ne kadar ağır olduğunu acı bir şekilde hatırlatmaktadır. Bugün dünya nüfusunun yüzde 60’ı, Türkiye nüfusunun büyük bölümü ise yoğun kent merkezlerinde yaşıyor. Nüfusun ve yapı stokunun bu kadar yoğun olduğu alanlarda afetlere karşı dayanıklılığı artırmak, teknik olduğu kadar insani bir sorumluluktur. Afetleri yönetmek, afet tarafından yönetilmekten çok daha maliyetli ve çok daha acı verici sonuçlar doğurur. Bu nedenle doğru bir afet risk yönetimi ile geleceği geçmişten daha iyi inşa edebiliriz. Afetleri uzaktan izlemek ve hiçbir şey yapmamak, insanlık için her zaman kaybedilecek bir kumardır. Toplumsal dayanıklılığımızı bilimle, teknolojiyle, doğru planlamayla ve iş birliğiyle artırdığımız sürece daha güvenli bir geleceğe adım atabiliriz.” dedi. “NADMEX VE VEMEX, TÜRKİYE’NİN AFET VE EKİPMAN SEKTÖRÜNDE YENİ STRATEJİK BULUŞMA NOKTASI OLUYOR” TG Expo olarak, Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliği ve AFAD’ın desteğiyle düzenlenen NADMEX Afet Yönetimi Fuarı ve Zirvesi ile ARÜSDER’in katkılarıyla hayata geçirilen VEMEX Araç ve Araç Üstü Ekipman Fuarı’nı ikinci kez gerçekleştirdiklerini vurgulayan TG Expo Uluslararası Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü H. Cem Şenel; “Afetler yalnızca kriz anı değil; şehirleşmeden ekonomiye kadar hayatın her alanını etkileyen çok boyutlu bir gerçek. Bu nedenle NADMEX’i; afet risklerinin azaltılması, hazırlık kapasitesinin güçlendirilmesi, teknoloji ve bilim temelli çözümlerin yaygınlaştırılması için ülkemizin kritik bir buluşma noktası olarak görüyoruz. Bu yıl 17 oturumda 45 uzmanı ağırlayan zirve, 20 oturum ve 50 konuşmacıyla özel sektörün yenilikçi çözümlerini sunan Expert Talks programı ve 5 tatbikat ile 11 uygulamalı eğitimin yer aldığı tatbikat alanıyla kapsamını genişletti. Araç üstü ekipman sektöründe artan ilgi doğrultusunda ise VEMEX’i bağımsız bir fuar olarak konumlandırdık. VEMEX 2025, belediye hizmet araçlarından özel amaçlı araçlara, hidrolik sistemlerden endüstriyel çözümlere kadar geniş bir ürün yelpazesini bir araya getirerek sektör için yeni bir bölgesel çekim merkezi olma hedefiyle yola çıktı. Her iki organizasyonun da ülkemizin afet bilincini güçlendireceğine ve ihracat potansiyelini artıracağına inanıyoruz.” dedi. “ÖĞREN, UYGULA, KURTAR” TATBİKAT ALANLARI Fuar alanında oluşturulan Tatbikat Alanı, “Öğren, Uygula, Kurtar” yaklaşımıyla, yangınlara müdahaleden göçük altında arama yöntemlerine, acil durum prosedürlerinden profesyonel ekipman kullanımına kadar pek çok uygulamanın gerçek senaryolara en yakın şekilde deneyimlendiği güçlü bir eğitim atmosferi sunuyor. Bu alan, afet anında doğru davranışın önemini göstermekle kalmayıp, ziyaretçilerin kriz anlarını yakından hissetmelerine de olanak tanıyor. NADMEX boyunca devam eden Expert Talks oturumlarında özel sektör temsilcileri, teknoloji üreticileri, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları geliştirdikleri yenilikçi ürünleri, dijital çözümleri, haberleşme sistemlerini, yapay zekâ tabanlı uygulamaları ve afet yönetimine ilişkin ileri teknoloji projelerini ziyaretçilerle paylaşıyor. Bu oturumlar, afet yönetiminin geleceğine yön veren fikirlerin ve teknolojilerin tartışıldığı önemli bir platform niteliği taşıyor. NADMEX 2025, afet yönetiminin bütün bileşenlerini bir araya getiren geniş kapsamlı yapısıyla hem Türkiye’nin afetlere hazırlık vizyonuna hem de sektörün gelişimine değer katmayı amaçlıyor. Fuara ilişkin ücretsiz online bilet ve etkinlik programına nadmex.com adresi üzerinden ulaşılabiliyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Mamak Belediyesi’nden Geleceğe Yeşil Miras Haber

Mamak Belediyesi’nden Geleceğe Yeşil Miras

Üreğil Millet Bahçesi’nde yapılan ağaçlandırma etkinliğinde; Mamak Belediyesi Başkan Yardımcıları, Ankara İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü Eğitim Şube Müdürü, Başkan Danışmanları, birim müdürleri, muhtarlar, belediye personeli, Durali Alıç Kreş ve Gündüz Bakımevi öğrencileri ve vatandaşlar katıldı. Etkinlikte, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından söz alan Başkan Yardımcısı Erdoğan Doğan, “11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü kapsamında, geleceğe nefes olmak ve doğaya verdiğimiz sözü tutmak için fidanlarımızı toprakla buluşturuyoruz” diyerek etkinliğin önemine vurgu yaptı. “Doğayı Korumak, Geleceği Korumaktır” Her bir fidanın doğaya olan borcumuzu hatırlattığını belirten Mamak Belediye Başkanı Yardımcısı Erdoğan Doğan, son yıllarda yaşanan orman yangınlarının doğanın kıymetini bir kez daha hatırlattığını ifade etti. Doğan, “Doğayı korumak, geleceği korumaktır. Biz de Mamak’ta bu anlayışla hareket ediyoruz. Millet bahçelerimizde, parklarımızda, yeşil alanlarımızda her bir fidanı kendi ellerimizle toprağa dikiyor, çocuklarımıza bırakacağımız yeşil bir Mamak için canla başla çalışıyoruz” dedi. Her Fidan, Gelecek Nesillere Bırakılan Bir Miras Ekolojik ve sosyal açıdan büyük bir öneme sahip olan ormanları korumak, sürdürülebilir şekilde yönetmek ve gelecek nesiller için daha sağlıklı ve yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla her yıl 11 Kasım günü 'Milli Ağaçlandırma Günü' olarak kutlanıyor. Milli Ağaçlandırma Günü, yalnızca orman varlığını artırmayı değil, aynı zamanda erozyon kontrolünü teşvik ederek toprak, su ve bitki arasındaki doğal dengeyi yeniden oluşturmayı, biyolojik çeşitliliği geliştirmeyi ve çevre değerlerini korumayı da amaçlıyor. Bu anlamlı günde Türkiye’nin dört bir yanında toprağa can suyu verilirken, her dikilen fidan gelecek nesillere daha yeşil, daha sağlıklı ve yaşanabilir bir ülke bırakma yolunda umut oluyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Nilüfer’de İklim Krizi Odağında Tek Sağlık Sempozyumu Haber

Nilüfer’de İklim Krizi Odağında Tek Sağlık Sempozyumu

Nilüfer Belediyesi ve Tek Sağlık Platformu iş birliğiyle bu yıl üçüncüsü düzenlenen Nilüfer Tek Sağlık Sempozyumu, 3 Kasım Dünya Tek Sağlık Günü’nde Nâzım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleştirildi. Bursa'daki sağlık meslek odalarının da desteklediği sempozyumda, iklim krizinin insan, hayvan ve çevre sağlığı üzerindeki etkileri masaya yatırıldı. Sempozyuma Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Kadir Binbaş, Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Vet. Hekim Melike Baysal, Bursa Dişhekimleri Odası Başkanı Dr. Dt. Kerem Turgut Atasoy’un yanı sıra Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri, akademisyenler, sivil toplum ve kamu kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı. BAŞKAN ŞADİ ÖZDEMİR: “TEK SAĞLIK BİR ZORUNLULUKTUR” Programın açılış konuşmasını yapan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, iklim krizinin insan, hayvan ve çevre sağlığını doğrudan etkilediğini vurguladı. Nilüfer Belediyesi olarak tek sağlık yaklaşımını kentin temellerine işlediklerini belirten Başkan Özdemir, “Bir kentin gerçekten sağlıklı olabilmesi için, insanın, hayvanın ve doğanın düşünülmesi bir seçenekten öte artık bir zorunluluktur. Nilüfer Belediyesi olarak biz de bu bilinçle hareket ediyoruz” dedi. “KARBON EMİSYONLARINI AZALTMA TAAHHÜDÜ VERDİK” İklim krizi karşısında yerel yönetimlerin somut eylemlerle öncü olması gerektiğini belirten Başkan Şadi Özdemir, Nilüfer Belediyesi’nin ‘Başkanlar Sözleşmesi’ni imzalayarak 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını yüzde 40 azaltma taahhüdü verdiğini hatırlattı. Bu kapsamda kurulan 8 güneş enerji santrali ile kendi enerjilerini ürettiklerini ifade eden Başkan Şadi Özdemir, “Bu sayede 2024 yılında bin 100 tondan fazla karbon salımını önleyerek, 4 milyon liranın üzerinde tasarruf sağladık” bilgisini verdi. Dirençli kentin aynı zamanda nefes alan bir kent olduğunu vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, Nilüfer’in 421 parkı ve kişi başına düşen 12 metrekareyi aşan yeşil alan miktarıyla örnek bir şehir olduğunu belirtti. Kent Bostanları, Hasanağa Gıda Merkezi, 200 kilometreye yaklaşan bisiklet yolları ve elektrikli araç filosu gibi projelerle sıfır emisyon hedefine adım adım ilerlediklerini söyledi. “DOĞANIN SESİNİN YANKILANDIĞI BİR KENT” Başkan Şadi Özdemir, sözlerini şöyle tamamladı: “Tüm bu çalışmalar, Nilüfer’i insan, hayvan ve doğa refahını birlikte düşünen gerçek bir tek sağlık kenti haline getirmek için. Bu yüzden bilimin ışığında, dayanışma ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.” Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Zerrin Güleş ise iklim değişikliğine karşı mücadelenin aynı zamanda bir halk sağlığı mücadelesi olduğunu vurguladı. Artan sıcaklıklar, kuraklık, sel ve orman yangınlarının hem çevreyi hem de insan sağlığını doğrudan etkilediğini belirten Güleş, birlikte hareket etmenin önemine dikkat çekti. MESLEK ODALARINDAN ORTAK ÇAĞRI Koronavirüs salgını ve doğal afetlerde tek sağlık bakış açısının eksikliğini gördüklerini belirten Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Kadir Binbaş da, karar vericilerin bu konuda yeni bir paradigma yaratması gerektiğini söyledi. Binbaş, tarım, doğa, çevre, hayvan ve insanla hareket edilmeden gerçek sağlığa ulaşılamayacağını vurguladı. Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Vet. Hekim Melike Baysal ise tek sağlık yaklaşımının geleceği kurtarmanın en bilimsel yolu olduğunu belirtti. Baysal, “Hayvan sağlığını kapsamayan hiçbir yaklaşımın sürdürülebilir olmadığını bilmeliyiz. Bugün dünya, bilim insanlarının 6’ncı yok oluş olarak tanımladığı bir süreçten geçiyor. Çocuklarımızı sağlıklı bir dünyada yaşatmak istiyorsak, hayvanların yaşam hakkını ve ekosistemin bütünlüğünü korumak zorundayız” dedi. İklim krizinin artık uzak bir tehdit olmadığını, susuzluk ve hava kirliği ile hastaların sağlığında dahi gözlemlendiğini belirten Bursa Diş Hekimleri Odası Başkanı Dr. Dt. Kerem Turgut Atasoy da, “Sağlıklı bir toplum ancak sağlıklı bir gezegende var olabilir. Ortak sorumlulukla atılacak her adım büyük bir dönüşümün başlangıcı olacaktır” diye konuştu. İklim değişikliğinin bulaşıcı hastalıkların yayılma hızını artırdığına dikkat çeken Bursa Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ecz. Gökçenay Derebaşı Hanlı da, afet sonrası ilaç ve tıbbi malzeme yönetiminde eczacıların kritik rol oynadığını belirtti. Gökçenay Derabaşı Hanlı, Bursa Eczacı Odası’nın AFAD ve UMKE ile koordineli çalıştığını söyleyerek, afet durumlarında ilaç, tıbbi ve medikal malzeme tedariki sağladığını sözlerine ekledi. UZMAN İSİMLER TEK SAĞLIĞI KONUŞTU Açılış konuşmalarının ardından sempozyumda oturumlara geçildi. Birinci oturumda, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden (BUÜ) Doç. Dr. Yasemin Kaya, Bursa Teknik Üniversitesi’nden (BTÜ) Doç. Dr. Ebru Kamacı Karahan ve Nilüfer Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürü Emrah Aslan, Nilüfer Belediyesi Plan ve Proje Müdürü Sinan Sarıbal moderatörlüğünde “Kentsel Dirençlilik” konusunu ele aldılar. Nilüfer Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Vet. Hekim Sanem Çetiner moderatörlüğünde “Riskler ve Gelecek” başlığıyla düzenlenen ikinci oturumun konukları ise Türkiye Tek Sağlık Girişimi Kurucu Üyesi Vet. Hekim Adnan Serpen ve Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa oldu. Program, Prof. Dr. Alpaslan Türkkan’ın sonuç bildirgesini okumasıyla sona erdi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

AFAD’dan Dev İstihdam Hamlesi: 1250 Yeni Arama ve Kurtarma Personeli Alınacak! Haber

AFAD’dan Dev İstihdam Hamlesi: 1250 Yeni Arama ve Kurtarma Personeli Alınacak!

ANKARA – Türkiye'nin afet ve acil durum müdahale kapasitesini güçlendirmek amacıyla Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), taşra teşkilatına önemli sayıda personel alımı yapacağını duyurdu. Yayımlanan ilana göre, toplam 1.250 sözleşmeli personel alımı gerçekleştirilecek: Sözleşmeli Arama ve Kurtarma Teknikeri: 77 kişi Sözleşmeli Arama ve Kurtarma Teknisyeni: 1.173 kişi Personel alımları, "Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar" çerçevesinde, KPSS puan sıralamasıyla belirlenecek adaylar arasından yapılacak uygulama ve sözlü sınav sonucuna göre gerçekleştirilecek. Başvuru Detayları ve Genel Şartlar Adaylar başvurularını 5 Kasım 2025 saat 10:00 ile 11 Kasım 2025 saat 17:00 tarihleri arasında e-Devlet üzerinden Kariyer Kapısı-Kamu İşe Alım adresi üzerinden elektronik ortamda yapacaklar. Genel Başvuru Şartlarından Öne Çıkanlar: Yaş Sınırı: Son başvuru tarihi itibarıyla 30 yaşından gün almamış olmak (11.11.1996 tarihinde veya sonrasında doğmuş olmak). Sürücü Belgesi: En az B sınıfı sürücü belgesine sahip olmak. Boy/Kilo Şartı: Erkeklerde en az 1.65 m, en fazla 1.90 m; kadınlarda ise en az 1.60 m, en fazla 1.85 m boyunda olmak. Boyun 1 metreden fazla olan kısmı ile kilo arasında (+,-) 10 kg’dan fazla fark olmamak. Sağlık: Fiziksel, ruhsal, görsel ve işitsel engelli olmamak ve her türlü koşulda arama ve kurtarma görevini yapmaya engeli bulunmamak. Tekniker pozisyonu için çok geniş bir yelpazedeki ön lisans programlarından mezuniyet aranırken (Bilgisayar, Elektrik, Makine, İnşaat Teknolojisi, Acil Durum ve Afet Yönetimi vb.), Teknisyen pozisyonu için Mesleki ve Teknik Ortaöğretim kurumlarının ilgili alanlarından mezuniyet şartı aranmaktadır. Türkiye Geneli Dağılım ve Sınav Süreci Alımlar, 71 farklı ilde yapılacak olup, en fazla personel alımı sırasıyla İstanbul (302 kişi), İzmir (150 kişi) ve Ankara (154 kişi) için planlanmıştır. Giriş Sınavı İki Aşamalıdır: Uygulama Sınavı (Fiziki Yeterlilik): 26 Ocak - 13 Şubat 2026 tarihleri arasında Bursa, Diyarbakır, İzmir ve Samsun illerindeki bölgesel merkezlerde yapılacaktır. Adayların 9 etaptan oluşan zorlu bir parkuru erkekler için en fazla 180 saniyede, kadınlar için ise en fazla 185 saniyede tamamlaması gerekmektedir. Başarılı sayılmak için en az 70 puan almak şarttır. Sözlü Sınav: 4 - 15 Mayıs 2026 tarihleri arasında uygulama sınavının yapıldığı merkezlerde gerçekleştirilecektir. Adaylar; kavrama yeteneği, mesleğe uygunluk, stres yönetimi ve arama kurtarma farkındalığı gibi konularda değerlendirilecektir. Uygulama sınavı puanının %60'ı ve sözlü sınav puanının %40'ı alınarak başarı puanı belirlenecek ve atamaya esas listeler ilan edilecektir. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Arama Çalışmalarının Üçüncü Gününde Kaptanoğlu'nun Cansız Bedenine Ulaşıldı Haber

Arama Çalışmalarının Üçüncü Gününde Kaptanoğlu'nun Cansız Bedenine Ulaşıldı

İzmir’in Foça ilçesi perşembe günü (23 Ekim) tarihinin en şiddetlerine yağışlarından birine sahne olurken otomobiliyle sel sularına kapılarak Bucak Deresi'ne düşen 70 yaşındaki Bülent Kaptanoğlu'nu arama çalışmaları son buldu. Bugün sabah 09.00'da arama çalışmaları için nehre inen İZSU'nun amfibik (yüzergezer) iş makinesini kullanan kepçe operatörü Tekin Güneş tarafından 09.15 gibi kör Gediz Nehri olarak bilinen bölgede görülen Kaptanoğlu'nun cansız bedeni Sahil Güvenlik dalgıç ekipleri tarafından sudan çıkarılarak sağlık ekiplerine ulaştırıldı. Kaptanoğlu, aracının düştüğü yerden 11 kilometre uzaklıkta bulundu. Üç gün boyunda ekipler seferber oldu Yağış sırasında 70 yaşındaki Bülent Kaptanoğlu’nun otomobili sel sularına kapıldı. Kurtarma çalışmaları kapsamında ekiplerin ulaştığı otomobilin içinde olmadığı tespit edilen Kaptanoğlu’nu arama çalışmaları tüm bölgeye yayıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, AFAD, Jandarma, Sahil Güvenlik ve Komando ekipleri, İzmir Emniyet Müdürlüğü Deniz Limanı Şube Müdürlüğü’ne bağlı kurbağa adam ekibi, 707 personel, 43 dalgıç ve 5 dron ile dere yatağı ve çevresindeki sazlık alanlarda arama kurtarma çalışmaları aralıksız sürdürüldü. Dün İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Su Altı Arama Kurtarma birimine bağlı dalgıçlar Kaptanloğu'nun gömleğini buldu. Yaklaşık 14 kilometrelik hatta titizlikle yürütülen çalışmalar sonucunda arama kurtarma çalışmalarının üçüncü gününde Kaptanloğu'nun cansız bedenine ulaşıldı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Osmangazi’de AFAD’dan Deprem Farkındalık Eğitimi Haber

Osmangazi’de AFAD’dan Deprem Farkındalık Eğitimi

Deprem bilinci ve deprem farkındalığı oluşturmak amacıyla Bursa’yı ilçe ilçe gezen Bursa İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü’nün deprem simülasyon TIR’ı, Osmangazi Belediyesi ev sahipliğinde vatandaşlarla buluştu. Osmangazi Meydanı’na kurulan simülasyon TIR’ında, AFAD eğitmenleri vatandaşlara deprem öncesi, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenleri uygulamalı olarak anlattı. Eğitime katılanlar, 1999 Marmara Depremi’nde olduğu gibi 7,4 büyüklüğünde bir sarsıntıyı birebir deneyimleyerek “çök, kapan, tutun” hareketini uyguladı. Eğitime başlamadan önce uzmanlar tarafından teorik bilgi verilen vatandaşlar, ardından özel olarak tasarlanmış simülasyon TIR’ında deprem anını deneyimledi. Eğitim boyunca katılımcılara masa, kanepe, sandalye gibi eşyaların yanında nasıl konumlanmaları gerektiği gösterildi. Deprem sonrası güvenli tahliye ve toplanma alanı bilgileri de paylaşıldı. Osmangazi Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi (OSAD) de alanda görev alarak farkındalık çalışmalarına destek verdi. “BİNALARIMIZIN GÜVENLİĞİNDEN EMİN OLMALIYIZ” AFAD Eğitmeni Hilal Taşkın, afetleri doğa ve insan kaynaklı olmak üzere ikiye ayırdıklarını belirterek, şu bilgileri verdi: “Afetleri üç aşamada inceliyoruz; öncesi, sırası ve sonrası. En önemli adım, afet öncesidir. Yaşadığımız konutun mühendislik hizmeti almış ve sağlam bir yapı olduğundan emin olmalıyız. Eğer binamızdan şüphe duyuyorsak, hasar tespiti yapılmasını sağlayabiliriz.” Taşkın ayrıca aile içi afet planının önemine dikkat çekerek, “Toplanma alanımız neresi? Deprem anında çocuklarımız okuldaysa kim alacak? Bu sorulara önceden yanıt bulmalıyız. Evde risk analizi yapmalı, afet çantamızı hazırlamalıyız” dedi. Deprem sırasında ise mutlaka “çök-kapan-tutun” hareketinin yapılması ve paniğe kapılmadan hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. VATANDAŞLARDAN YOĞUN İLGİ Simülasyon deneyimine katılan vatandaşlardan Çağatay Şentürk, “Depremi gerçek gibi hissettik. Şiddet oranı yüksekti ve biraz heyecanlandık. Bence herkesin bu tür bir deneyimi yaşaması gerekiyor” diyerek eğitimin önemine dikkat çekti. Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Bülent Akça da simülasyon eğitimine katılarak farkındalık çalışmasına destek verdi. 15 Temmuz Salı günü başlayan eğitim programının ilk gününde yaklaşık 150 kişi katılım gösterdi. Osmangazi ilçesinde bugün sona erecek deprem farkındalık eğitimi, Bursa’nın farklı ilçelerinde 14 Ağustos’a kadar devam edecek.

Islahiye'deki Deprem Konutları Tamamlandı Haber

Islahiye'deki Deprem Konutları Tamamlandı

Kahramanmaraş depremlerinden etkilenen Gaziantep’te bugüne kadar 19 bin 428 konut, 52 iş yeri  ve 2 bin 995 köy evi olmak üzere toplam 22 bin 475 konut teslim edildi. Yıl sonuna kadar 23 bin 694 konut, bin 219 iş yeri ve 4 bin 587 köy evi olmak üzere toplamda 29 bin 500 konut ve iş yeri teslim edilmiş olacak. Depremde yıkıma uğrayan İslahiye ilçesinde ise TOKİ inşa sürecini tamamladı. 2+1 ve 3+1 olarak radye temel üzerine tünel kalıp sistemiyle 4 bin 563 konut inşa edildi. Evlerin tamamı hak sahiplerine teslim edildi. BAKAN KURUM: İSLAHİYE’DE TÜM KONUTLARIMIZI TAMAMLADIK Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, yeni evlerine taşınan vatandaşların görüntülerini sosyal medya hesabından paylaştı: İslahiye'de zor günler geride kaldı. Asrın birlikteliği ile inşasına başladığımız tüm konutlarımızı tamamladık. Ailelerimiz sıcak yuvalarında güvenle ve huzurla otursunlar. Haneleri şen olsun. SADECE KONUT DEĞİL SOSYAL ALANLAR DA KAZANDIRILDI İlçedeki tüm projeleri tamamlamanın huzurunu yaşadıklarını belirten TOKİ uzmanı Hasan Çolak, “Önceliğimiz depreme dayanıklı konutlar üretmek. Ama bunun yanında vatandaşlarımızın sosyal faaliyetlerini idame ettirebileceği, yeşil alanı fazla olan, çocuk oyun grupları, basket sahaları olan alanları da inşa ettik. Vatandaşlarımızın depremden sonrası hayata adapte olabilmesi için bu donatıların da olması önemliydi. Artık alt yapısıyla, otoparkıyla ve çeşitli sosyal donatılarıyla vatandaşlarımıza evlerini teslim ediyoruz” dedi. “KİMSE İNKAR ETMESİN, 11 İLE YETİŞTİ” Yeni evine yerleşen Cemal Yılmaz, konutların hızla inşa edildiğine dikkat çekerek, “Bugünler bize büyük bir nimet gibi geliyor. Her haliyle sana hizmet eden bir kuruluşa sahip olursa insan sevinmez mi? Bu bizim için büyük bir ikram” diye konuştu. Hak sahiplerinden Mine Emek ise “Olmaz dediler. Oldu çok şükür. Gösteriş dediler, gösteriş olmadı. İşte evimde oturuyorum. Kim ne diyorsa ben inanmıyorum. Devletime güveniyorum, inanıyorum. Deprem esnasında bile devlet bizi yalnız bırakmadı. Hani diyorlar ya devlet neredeydi? Devlet her zaman yanımızdaydı. Her şekilde herkese koştular. Bakan Murat Kurum'dan Allah razı olsun. Kimse hakkını inkar etmesin. Bir İslahiye'ye değil 11 ile yetişti.'' şeklinde konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.