Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Afrika

Kapsül Haber Ajansı - Afrika haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Afrika haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Knauf’un Üst Yönetiminde İlk Defa Bir Türk Yönetici Haber

Knauf’un Üst Yönetiminde İlk Defa Bir Türk Yönetici

Türkiye’de Ankara, İzmit ve Eskişehir’de toplam 4 üretim tesisiyle faaliyet gösteren şirket, ülkemizde kapasite arttırımı, yeni tesis yatırımları ve Ortadoğu & Afrika bölgesine hizmet verecek bir AR-GE merkezi kurulmasını değerlendiriyor. 1932'de Almanya’da kurulan ve bir aile şirketi olarak başlayıp, dünyanın önde gelen yapı malzemeleri şirketlerinden biri haline gelen Knauf'un tepe yönetiminde Ocak 2026 itibariyle ilk kez bir Türk yer alacak. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü'nden 1993 yılında mezun olan Murat Akyıldız, farklı sektörlerde faaliyet gösteren global şirketlerde başlangıçta satış ve pazarlama alanlarında görev alırken, sonrasında üst düzey yönetici sorumlulukları üstlendi. 2021 yılında Knauf’a katılan Akyıldız; Türkiye, Orta Doğu, Afrika ve Güney Asya’dan sorumlu bölge CEO’su olarak göreve başladı ve şirkette bu göreve atanan ilk Türk oldu. Akyıldız, şirketin bölgedeki yönetim takımını geliştirme, pazardaki rekabetçi konumunu güçlendirme ve yenilikçi stratejiler oluşturma konularında liderlik sergiledi. Bu başarılı çalışmalar ve elde edilen üstün sonuçlar Akyıldız’ı şirketin üst düzey dört yöneticisinden biri olan “Global Yönetici Ortak” görevine taşıdı. Türkiye stratejik öneme sahip Knauf’un 90 ülkede, toplam 320 üretim tesisi, 43.5 bin çalışanı ve 15 milyar Euro’yu aşkın cirosu bulunuyor. Oldukça geniş çapta madencilik, üretim ve dağıtım ağına sahip olan Knauf, alçı ve yalıtım malzemelerinde dünya çapında çok önemli bir konumda yer alıyor. Türkiye hem coğrafi konumu hem de kayda değer büyüklükteki inşaat sektörü sayesinde, Knauf'un global planlarında stratejik önem taşıyor. Türkiye'deki pazar dinamiklerini ve gelişmeleri yakinen izleyen Knauf, kapasite artırımı, yeni tesis yatırımları ve Ortadoğu & Afrika bölgesine hizmet verecek bir AR-GE merkezi kurulmasını değerlendiriyor. Knauf, alçı ürünlerinde Ankara’da 2, İzmit’de 1; yalıtım ürünlerinde ise Eskişehir’de 1 olmak üzere toplam 4 üretim tesisiyle Türkiye’de faaliyet gösteriyor. "Türkiye'de üretime ve istihdama katkı sağlıyoruz" Murat Akyıldız, Knauf ailesi olarak hem bireysel hem de kurumsal seviyede iki ülke arasında uzun yıllara dayanan dostluk ve iyi ilişkilere ekonomik alanda katkı sağlamaktan mutlu olduklarını söyledi. Knauf, halihazırda 500'den fazla kişiye doğrudan istihdam sağlamakla birlikte bugüne kadar Türkiye'ye 250 milyon Euro’luk yatırım yaptı. Bir Türk olarak, Knauf gibi 90 yılı aşan tarihçeye sahip saygın bir dünya devinde en üst düzeyde görev almaktan gurur duyduğunu vurgulayan Akyıldız, grup olarak Türkiye'de üretime ve istihdama katkı sağlamaya devam edeceklerini ifade etti. Dijitalleşme ve AR-GE çalışmaları sayesinde faaliyetlerinin ivme kazanmaya devam ettiğini vurgulayan Akyıldız, 2026 Türkiye konjonktürüne ilişkin şunları kaydetti: "Knauf olarak ekip çalışmasını, güveni ve dayanışmayı temel alan insan odaklı bir şirketiz. Çalışanlarımıza yatırım yaparak güvenli ve sıcak bir çalışma ortamı oluşturuyor, onlar için en iyi işveren olmayı hedefliyoruz. Şirket bilinirliği ve sektörel uzmanlığımızı aynı zamanda işveren marka çalışmalarımızla birleştirerek global alanda lider bir marka olarak kabul görüyoruz.” “Amacımız yarının yaşam alanlarını birlikte inşa etmek. Bu bağlamda iş ortaklarımızla birlikte müşterilerimizin projelerine güvene dayalı, uygulama odaklı, yüksek performanslı ve sürdürülebilir sistem çözümleri sunmaya devam edeceğiz. Köklü değerlerimiz, yetkin çalışma arkadaşlarımız, güçlü finansal yapımız ve üstün teknik tecrübemiz sayesinde 2026 yılını da doğru değerlendirerek, mevcut riskleri stratejik avantajlara dönüştürmeyi hedefliyoruz. Aynı zamanda müşterilerimizin gözünde, 'birlikte çalışması en kolay marka' olma gayemizi gelecek yılda daha da güçlendirmek istiyoruz.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Avrupa’nın En Büyük 3.çelik Üreticisi Tosyalı İspanya’da Da Zirvede Haber

Avrupa’nın En Büyük 3.çelik Üreticisi Tosyalı İspanya’da Da Zirvede

Türkiye’nin küresel çelik üreticisi Tosyalı, ileri teknoloji ve sürdürülebilirlik odaklı yatırımlarından aldığı güçle yepyeni başarılara imza atmaya devam ediyor. Bugün 3 kıtada 50’ye yakın tesisi, 15 milyon ton/yıl sıvı çelik üretim kapasitesi ve 15.000 çalışanıyla küresel büyümesini sürdüren Tosyalı, 2024 yılının başında bünyesine dahil ettiği STS ile İspanya’da da en başarılı çelik şirketlerinden biri olmayı başardı. Tosyalı, Madrid’de Türk-İspanyol Sanayi ve Ticaret Odası’nın organize ettiği ödül töreninde “En İyi Türk Şirketi’’ kategorisinde 1’incilik ödülü aldı. Tosyalı, İspanya’da çelik sektörüne yaptığı yatırımlar ve en önemli istihdam yaratıcılarından biri olması sebebiyle, 9’uncu kez düzenlenen organizasyonda bu anlamlı ödülün sahibi oldu. Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı: “Avrupa’nın en büyük çelik boru üreticisi olarak İspanya’daki tesisimizde kısa sürede üretimde 12 kata yakın bir artış gerçekleştirdik.” Tosyalı’nın Türkiye’deki ve yurt dışındaki yatırımlarıyla küresel büyümesini kararlılıkla sürdürdüğünü ve İspanya’nın önümüzdeki dönemde Tosyalı’nın Avrupa operasyonlarında çok daha önemli bir rol üstleneceğini ifade eden Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, “Tosyalı olarak Avrupa’nın en büyük çelik boru üreticisiyiz ve bunun getirdiği sorumlulukla her zaman daha ileri gitmek için var gücümüzle çalışıyoruz. 2024 yılının hemen başında satın aldığımız İspanya’nın önemli spiral boru üreticilerinden STS’de çok kısa bir dönemde hızlı bir değişime imza attık. Tesis içerisindeki verimlilik ve yenileme çalışmalarıyla üretimde 12 kata yakın bir artış gerçekleştirdik. Verimlilik ve ölçekteki bu artışla birlikte İspanya başta olmak üzere birçok ülkede yeni projelere dahil olduk. Bu tesiste spiral boru üretiyoruz ancak önümüzdeki dönemde ayrıca ERW tesisi yatırımı da planlıyoruz. Aldığımız bu ve benzeri ödüller bize daha iyisini yapmak için güç veriyor.” dedi. “Avrupa’nın en büyük 3. çelik üreticisi olarak hedefimiz önümüzdeki 5 yılda dünyanın en büyük 20 çelik şirketinden biri olmak” Tosyalı’nın küresel hedeflerini birer birer gerçekleştirdiğini ifade eden Fuat Tosyalı, “Üretimimizi ve dünya sıralamamızı her yıl kesintisiz olarak yükselterek, dünyanın en büyük 50 çelik üreticisi arasında bu başarıyı istikrarla sürdürebilen tek şirketiz. Son beş yılda küresel ham çelik üretimimizi %110 artırarak global görünürlüğümüzü ikiye katladık. Türkiye merkezli en yüksek ham çelik üretimine sahip şirket konumuna ulaştık. Bugün itibarıyla Tosyalı olarak Avrupa’nın en büyük 3. çelik üreticisiyiz. Önümüzdeki dönemde Avrupa, Afrika ve Asya’daki tesislerimizle dengeli bir büyüme stratejisi izlemeye devam edeceğiz. Avrupa’da satın almalar ve stratejik ortaklıklarla varlığımızı güçlendirirken, Afrika’da yeşil alan yatırımlarıyla yeni üretim kapasiteleri oluşturmaya, Türkiye’de ise hem derinleşmeye hem de komşu pazarlara açılmaya odaklandık. Sürdürülebilirlik, verimlilik ve ölçek odağındaki yatırımlarımız ve uçtan uca üretim yapan tüm tesislerimizin yarattığı sinerji ve katma değerli üretimle küresel rekabet gücümüzü artırmaya devam edeceğiz. Uzun vadede küresel yeşil çelik üreticisi konumumuzu daha da güçlendirerek, önümüzdeki 5 yıl içerisinde dünyanın en büyük 20 çelik şirketinden biri olma hedefi doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz.” dedi. Tosyalı, Dünya Çelik Birliği’nin (World Steel Association) verilerine göre 2024’te 9,12 milyon tonluk çelik üretimiyle önceki yıla göre 21 basamak birden yükselerek dünya sıralamasında 46’ncılığa ulaştı. Gerçekleştirdiği %54,3’lük üretim artışıyla dünyanın en hızlı büyüyen ilk 3 çelik üreticisinden biri oldu. 2024’ü küresel olarak yaklaşık toplam 7 milyar dolar ciro ile tamamlayan Tosyalı, 2025 yılı için küresel ihracatını 2 milyar doların üzerine, toplam cirosunu da dolar bazında yüzde 30’a yakın bir artışla yaklaşık 9 milyar dolara çıkararak yılı tamamlıyor. Şirketin toplam üretimi ise 2025 yıl sonu itibarıyla yaklaşık 13 milyon tona ulaşmış olacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

SARSILMAZ’dan Afrika’da Sürdürülebilir Büyüme Hamlesi Haber

SARSILMAZ’dan Afrika’da Sürdürülebilir Büyüme Hamlesi

EDEX, Kuzey Afrika başta olmak üzere tüm kıtada savunma alanındaki en prestijli etkinlikler arasında yer alıyor. SARSILMAZ, uzun yıllara dayanan dostluk ve iş birlikleriyle şekillenen dış ticaret vizyonu doğrultusunda, Afrika’nın savunma altyapısına Türk mühendisliğiyle katkı sunmayı hedefliyor. SARSILMAZ, Afrika’daki Pazar Payını İki Katına Çıkarmayı Hedefliyor Afrika’nın kıtasının en gelişmiş askeri kapasitesini barındıran MISIR Jeopolitik konumu ve askeri gücüyle öne çıkan ülkesidir. Türk savunma sanayii açısından kritik bir pazar niteliğinde olan EDEX 2025, SARSILMAZ için yalnızca yeni ihracat kapılarının açılması değil; aynı zamanda bölge ülkeleriyle daha derin ve uzun vadeli iş birliklerinin kurulması için de stratejik bir fırsat oluşturuyor. SARSILMAZ, fuarla birlikte Mısır ve çevre ülkelerdeki mevcut pazar payını ilk etapta iki katına çıkarmayı, ardından bu büyümeyi sürdürülebilir bir yapıya dönüştürmeyi hedefliyor. Afrika İklimine ve Operasyonel Koşullara Uyumlu Ürün Ailesi SARSILMAZ, EDEX 2025’te geniş ürün portföyünü ziyaretçilerle buluşturacak. Fuarda öne çıkacak ürünler arasında şunlar yer alıyor: SAR9 Tabanca Serisi: Türkiye’nin Özgün Yerli Tabanca Projesinin açık ara birincisi. SAR 56 Piyade Tüfeği: Modern muharebe koşullarına göre tasarlanmış yeni nesil platform. SAR 762 MT: Araç üstü ve piyade kullanımına uygun orta kalibre makineli tüfek. SAR 127 MT: Ağır makineli tüfek segmentinde yüksek ateş gücü sunan çözüm. SARSILMAZ ayrıca “savunma alanında teknoloji şirketi olma” vizyonu doğrultusunda Uzaktan Komutalı Silah Sistemleri (UKSS) yetkinliğini de fuarda sergileyecek. Şirketin iştiraki Best Defence tarafından geliştirilen UKSS çözümleri; kara ve deniz platformlarına entegre edilebilen, farklı kalibre ve görev profillerine hitap eden sistemleriyle modern savaş sahasının ihtiyaçlarına yüksek performansla yanıt veriyor. Yerli mühendislik ürünü tüm SARSILMAZ sistemleri; dayanıklılık, zorlu iklim koşullarına uyum ve ergonomik kullanım gibi avantajlarıyla bölge ordularının operasyonel kabiliyetlerine katkı sağlamayı hedefliyor. Türkiye’nin Müttefikleri İçin Sahada SARSILMAZ, Türkiye’nin dost ve müttefik ülkeleriyle savunma sanayii alanındaki stratejik iş birliklerini derinleştirmeye kararlı. EDEX 2025 boyunca şirket, bölgenin özgün ihtiyaçlarına yönelik çözümler geliştirmek üzere kamu otoriteleri ve askeri heyetlerle bire bir görüşmeler gerçekleştirecek. Bu fuar, SARSILMAZ’ın Afrika’daki kalıcı varlığının pekiştirilmesi ve kıta genelindeki savunma ekosistemine daha güçlü bir şekilde entegre olması açısından kritik bir aşama niteliği taşıyor.

2025’te Küresel Üretimde Fidye Yazılımı Tehdidi: Potansiyel Kayıp 18 Milyar Dolar Haber

2025’te Küresel Üretimde Fidye Yazılımı Tehdidi: Potansiyel Kayıp 18 Milyar Dolar

Tahminler, APAC, Avrupa, Orta Doğu, Afrika, BDT ve LATAM bölgelerinde, fidye yazılımı girişimlerinin tespit ve önlenme oranı, her bölgede toplam üretim kuruluşu sayısı, gerçek saldırılarda ortalama kesinti süresi, kuruluş başına ortalama çalışan sayısı ve ortalama saatlik ücret esas alınarak yapıldı. Kaspersky, VDC Research iş birliğiyle yaptığı açıklamada, 2025’in ilk üç çeyreğinde üretim kuruluşlarına yönelik fidye yazılımı saldırılarının 18 milyar dolardan fazla kayba yol açabileceğini duyurdu. Bu rakam, yalnızca üretim hattının durması nedeniyle iş gücünün boşta kalmasının doğrudan maliyetini yansıtıyor; operasyonel ve finansal etkiler ise çok daha yüksek olabiliyor. Kaspersky Security Network verilerine göre, Ocak-Eylül 2025 döneminde üretim sektöründe fidye yazılımı tespitlerinde bölgesel sıralama şu şekilde gerçekleşti: Orta Doğu (%7) ve Latin Amerika (%6,5) ilk sırada yer alırken; APAC (%6,3), Afrika (%5,8), BDT (%5,2) ve Avrupa (%3,8) bu sıralamayı izledi. Bu saldırıların tamamı Kaspersky çözümleri tarafından engellendi. Aşağıdaki potansiyel zarar tahmini, bu saldırılar başarılı olsaydı oluşabilecek finansal etkiyi gösteriyor. Fidye yazılımı üretim tesislerini hedef aldığında, üretim hatları durur ve bu durum, hem iş gücünün boşta kalması nedeniyle anlık gelir kaybına hem de üretimdeki azalma nedeniyle uzun vadeli eksikliklere yol açıyor. Ortalama saldırı süresi 13 gün (Kaspersky Olay Müdahale Raporu temel alınmıştır). 2025’in ilk üç çeyreğinde fidye yazılımı nedeniyle boşta kalan iş gücünün maliyeti bölgeler bazında şu şekilde hesaplanmıştır: Avrupa: 4,4 milyar dolarLATAM: 711 milyon dolarOrta Doğu: 685 milyon dolarBDT: 507 milyon dolarAfrika: 446 milyon dolar Tedarik zinciri aksaklıkları, itibar kaybı ve kurtarma masrafları gibi ek faktörler göz önüne alındığında, gerçek işletme kayıpları çok daha yüksek olabiliyor. VDC Research, Endüstriyel Otomasyon ve Sensörler Araştırma Direktörü Jared Weiner: “Araştırmamız, fidye yazılımının dünya genelindeki üretim sektöründe yaratabileceği finansal etkiyi tahmini olarak ortaya koyuyor. Üretim ortamlarının giderek karmaşıklaşması, uzmanlık açıklarının genişlemesi ve sürekli değişen iş gücü dinamikleri, çoğu kuruluşun siber güvenliği etkin bir şekilde yönetmesini zorlaştırıyor. Ancak bu konuda başarısız olmak, hem finansal kayıplara hem de itibar zedelenmesine yol açabilir. Etkin bir BT, OT ve IIoT koruması için güvenilir siber güvenlik sağlayıcılarıyla iş birliği yapmak kritik önem taşıyor,” yorumunda bulundu Kaspersky GReAT, Rusya ve BDT Araştırma Merkezi Başkanı Dmitry Galov konuya ilişkin şunları söyledi:“Hiçbir bölge fidye yazılımından muaf değil; ister Orta Doğu, LATAM, APAC, BDT, Afrika ya da Avrupa olsun, tüm üretim merkezleri sürekli hedef alınıyor. Daha önce tehdit aktörleri tarafından göz ardı edilebilecek orta ölçekli üreticiler de artık hedefte çünkü güvenlik bütçeleri daha küçük ve tedarik zinciri aksaklıklarının etkisi çoğu kişinin tahmin ettiğinden daha büyük olabiliyor. Üretim sektörü ve diğer tüm kuruluşlar, güvenilir ve kanıtlanmış savunma sistemlerine ve sürekli kullanıcı eğitimi programlarına ihtiyaç duyuyor.” Farklı bölgelerde fidye yazılımı ile ilgili daha fazla bilgi, Kaspersky’nin 2025 Fidye Yazılımı Durum Raporu’nda yer alıyor Kaspersky, kuruluşların fidye yazılımına karşı korunmaları için şu en iyi uygulamaları takip etmelerini öneriyor: Tüm uç noktalarda fidye yazılımı korumasını etkinleştirin. Ücretsiz Kaspersky Anti-Ransomware Tool for Business ,bilgisayar ve sunucuları fidye yazılımı ve diğer kötü amaçlı yazılımlardan korur, istismar girişimlerini engeller ve mevcut güvenlik çözümleriyle uyumludur.Endüstriyel ve kritik sektörlerin kapsamlı korunması için Kaspersky, OT sınıfı teknolojiler, uzman bilgi ve tecrübeyi birleştiren özel bir ekosistem sunar. Bu ekosistemin merkezinde, kritik altyapı koruması için tasarlanmış) is Kaspersky Industrial CyberSecurity (KICS) platformu bulunur. KICS, güçlü ağ trafiği analizi ve uç nokta koruma, tespit ve müdahale yeteneklerini sağlar. Geleneksel BT güvenlik önlemleri ile endüstriyel güvenlik teknolojilerini birleştirerek şirketinizi her türlü tehdide karşı donanımlı hâle getirir.Endüstriyel olmayan sektörlerdeki şirketler, gelişmiş tehdit tespiti, araştırma ve hızlı müdahale yetenekleri sağlayan anti-APT ve EDR çözümlerini kullanabilir. Kuruluşlar ayrıca SOC ekiplerine en güncel tehdit istihbaratına erişim sağlayabilir ve profesyonel eğitimlerle ekiplerini düzenli olarak geliştirebilir. Tüm bunlar Kaspersky Next Expert çatısı altında sunulmaktadır.

Aksa Enerji, Burkina Faso’da 20 Yıllık Elektrik Satış Anlaşması İmzaladı Haber

Aksa Enerji, Burkina Faso’da 20 Yıllık Elektrik Satış Anlaşması İmzaladı

Şirket, Burkina Faso’nun başkenti Ouagadougou’da toplam 119 MW kurulu güce sahip olacak elektrik üretim santralini 2026’nın son çeyreğinde devreye alacak. Türkiye’nin en büyük halka açık serbest elektrik üreticisi Aksa Enerji, Afrika’daki stratejik yatırımlarına bir yenisini ekledi. Burkina Faso’nun başkenti Ouagadougou’da hayata geçirilecek ve kurulu gücü 119 MW olacak akaryakıt kaynaklı elektrik üretim santrali için bölgenin ulusal elektrik kurumu Sonabel ile (La Société Nationale d’Electricité du Burkina) ile 20 yıl süreli garantili elektrik alım anlaşması imzaladı. Anlaşma kapsamında Aksa Enerji, ülkenin başkenti Ouagadougou’da toplam 119 MW kurulu güce sahip olacak akaryakıt kaynaklı elektrik üretim santralini 2026 yılının son çeyreğinde devreye alacak. Yeni yatırım, Burkina Faso’nun artan enerji talebinin güvenilir ve kesintisiz şekilde karşılanmasına katkıda bulunurken bölgenin elektrik arz güvenliğine uzun vadeli katkı sunması hedefleniyor. Santralin inşaat ve işletme süreçlerinde yerel tedarik zinciri ve istihdamın desteklenmesi planlanıyor. “Afrika’nın enerji geleceğini inşa ediyoruz” Aksa Enerji Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Cemil Kazancı, anlaşmaya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Bugün attığımız stratejik adım, Afrika’da uzun vadeli değer yaratma vizyonumuzun önemli bir yansımasıdır. Burkina Faso’nun enerji arz güvenliği hedeflerine katkı vermek üzere, Aksa Enerji olarak tecrübe ve yetkinliklerimizi kullanarak en hızlı ve verimli çözümlerimizi devreye sokacağız. Afrika kıtasında daha önce yaptığımız projelerde olduğu gibi bu projede de başarılı olacağımıza inanıyorum. Aksa Enerji olarak diğer projelerde olduğu gibi bu proje de uzun vadeli, döviz bazlı bir anlaşmadır. Bir defa daha vurgulamam gerekirse, Aksa Enerji olarak bulunduğumuz coğrafyalarda güçlü finansal yapımız, yüksek mühendislik gücümüz ve 25 yılı aşkın deneyimimizle fark yaratıyoruz” dedi. Enerjide global güç olan Aksa Enerji, yapılan yeni anlaşmalarla sürdürülebilir yüksek büyüme stratejisinin bir parçası olarak Afrika’da üstlendiği projelere bir yenisini daha ekliyor. Şirket; Gana, Senegal ve Gabon’un ardından Burkina Faso ile kıtadaki yatırımlarına güç katıyor.

YEO Teknoloji, Global Proje Rüzgarıyla Cirosunu Yüzde 63 Artırdı Haber

YEO Teknoloji, Global Proje Rüzgarıyla Cirosunu Yüzde 63 Artırdı

Türkiye’nin önde gelen mühendislik ve teknoloji şirketlerinden YEO Teknoloji, üçüncü çeyrek bilançosunu açıkladı. YEO Teknoloji, üçüncü çeyrek finansal sonuçlarıyla birlikte uluslararası projelerdeki büyümesini ve yenilenebilir enerji yatırımlarındaki odağını güçlendirmeye devam etti. YEO Teknoloji’nin net satışları 2025 üçüncü çeyrek döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre TL bazında %41, dolar bazında ise %63 artış gösterdi. Bu büyümenin arkasında, geçen yılın ilk 9 ayında yüzde 10 olan yurtdışı satışların 2025 itibariyle yüzde 75’e ulaşması etkili oldu. YEO Teknoloji, Azerbaycan’dan Romanya’ya, Tanzanya, Gana ve Mozambik gibi Afrika ülkelerinden Doğu Avrupa’ya uzanan geniş coğrafyada yürüttüğü projelerle gelir kompozisyonunu yüksek katma değerli işlere dönüştürmeye devam etti. Batarya üretimi için geri sayım başladı YEO Teknoloji’nin aktif toplamı geçen yılın ilk 9 ayındaki 10,7 milyar TL’den %83 artışla 19,7 milyar TL’ye yükseldi. YEO Teknoloji’nin devam eden yatırımları arasında Tuzla–Orhanlı’da kurulan Reap Batarya enerji depolama sistemleri fabrikası, MLP Sağlık ile Yap-İşlet-Devret modeli kapsamındaki GES projeleri ve Romanya’daki 21,3 MW’lık güneş enerjisi santrali yer aldı. İstanbul’daki yıllık 5 GWh kapasiteli batarya enerji depolama fabrikasının yatırım harcamaları tamamlanırken tesisin aralık ayı sonunda tam kapasite üretime başlaması öngörülüyor. Bu yatırım, YEO’nun enerji depolama teknolojilerinde bölgesel liderlik hedefinin temel yapı taşlarından birini oluşturuyor. 210 milyon dolarlık yeni sözleşme 2022’de 128 milyon dolar, 2023’te 208 milyon dolar ve 2024’te 300 milyon dolar olan yeni iş ilişkisi sözleşme tutarları, 2025 yılının ilk dokuz ayında 210 milyon dolarla güçlü ivmesini korudu. YEO Teknoloji’nin devam eden projelerinin toplam kontrat büyüklüğü 606 milyon dolara ulaştı. Bu portföyün %75’i yenilenebilir enerji projeleri olurken kalan kısmı ise yüksek gerilim trafo merkezi inşaatları, elektrifikasyon işleri ve sistem entegrasyonu projelerinden oluşuyor. Yeni dönemin odağı enerji depolama Bilançoyu değerlendiren YEO Teknoloji Finans ve Yatırmcı İlişkileri Direktörü Cengiz Ekici, Doğu Avrupa’dan Orta Asya’ya, Afrika’dan Amerika’ya uzanan geniş coğrafyada projeler üstlenen YEO Teknoloji’nin yakın dönem planlarını şöyle anlattı: “Vodafone, SEP, Scatec gibi global iş ortaklarıyla yürütülen projeler, uluslararası alandaki konumumuzu güçlendiriyor. YEO Teknoloji, yenilenebilir enerji dönüşümünde en kritik tamamlayıcı unsur olan bataryalı enerji depolama sistemlerine yaptığı yatırımlarla sektörde fark yaratacak. 5 GWh kapasiteli fabrika, 2026 ve sonrasında projeler toplam içindeki payını önemli ölçüde artıracak.”

TİM ve DHL Express Türkiye, ihracat için stratejik iş birliği yaptı Haber

TİM ve DHL Express Türkiye, ihracat için stratejik iş birliği yaptı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile DHL Express Türkiye, ihraç ürünlerinin Avrupa, Amerika, Asya Pasifik, Afrika ve Orta Doğu'da bulunan 28 ülkeye sevkiyatının indirimli fiyatlarla gerçekleştirebilmesi için iş birliği protokolü imzaladı. TİM Başkanı Mustafa Gültepe ile DHL Express Türkiye CEO'su Volkan Demiroğlu tarafından imzalanan ve Türkiye'den Orta Doğu, Afrika, Asya Pasifik, Avrupa ve Amerika kıtasından seçili 28 adet ülkeye ihracat rotalarını ve Amerika Kıtasından seçili 12 adet ülkeden Türkiye'ye ithalat rotalarını kapsayan anlaşma, DHL Express Türkiye tarafından TİM üyelerine uygulanacak indirimlerin yanı sıra özel oluşturulan danışma hattı aracılığıyla ilgilenilen hedef pazarlar ve ülkeler, lojistik, gümrük gibi konularda bilgi desteği verilmesini de içeriyor. Mustafa Gültepe imza töreninde yaptığı konuşmada ihracat ve lojistiğin birbirini tamamlayan ayrılmaz bir bütün olduğunun altını çizdi. Üretmek ve pazar bulmak kadar ürünün alıcıya hızlı, güvenli, uygun maliyetle ve çevreye en az zarar verecek şekilde ulaştırılmasının da büyük önem taşıdığını vurgulayan Gültepe, şöyle devam etti: "Tonaj olarak baktığımızda 2014'te 99 milyon ton olan ihracatımızın, 2024'te 153 milyon tona çıktığını görüyoruz. Bu veri lojistik yükümüzün 11 yılda yüzde 54 artttığına işaret ediyor. TİM olarak Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına Türkiye'yi en çok ihracat yapan ülkeler arasında ilk 10'a çıkarma vizyonu ve hedefi ile başladık. Yani lojistik yükümüzdeki artış aynı hızla devam edecek. Elbette yükün hızlı, güvenli ve uygun maliyetle taşınması da rekabetçiliğimiz açısından büyük önem taşıyor. Bu gerçekten hareketle lojistik sektörünün güçlü oyuncularıyla iş birlikleri yaparak firmalarımızın ihracat süreçlerini kolaylaştırmaya çalışıyoruz. DHL Express Türkiye ile de çok anlamlı bir iş birliğini başlatmış bulunuyoruz. İmzaladığımız protokol kapsamında firmalarımız ABD, Kanada, Meksika, Hollanda, Belçika, Danimarka, Çin, Hindistan ve Endonezya'nın da aralarında bulunduğu 28 ülkeye ihraç ürünlerini 3 ay süreyle yüzde 61'e varan oranlarda indirimli olarak sevk edebilecekler. Bu süre uzatılabilecek. Bu anlamlı iş birliği için Volkan Demiroğlu'nun şahsında tüm DHL ailesine teşekkür ediyorum. VOLKAN DEMİROĞLU: "İhracatçılarımızın geniş bir coğrafyada büyüme potansiyeli taşıyan pazarlara açılmasını destekliyoruz" DHL Express Türkiye CEO'su Volkan Demiroğlu da konuşmasında sürdürülebilir ticaretin gelişimine katkı sağlamak üzere TİM ile çok önemli bir iş birliğine adım attıklarını belirtti. Demiroğlu, " TİM ile gerçekleştirdiğimiz bu stratejik ortaklık sayesinde, ihracatçılarımızın küresel pazarlara erişimini daha etkin ve sürdürülebilir hale getiriyoruz. Orta Doğu'dan Afrika'ya, Asya Pasifik'ten Avrupa ve Amerika'ya kadar geniş bir coğrafyada büyüme potansiyeli taşıyan pazarlara açılmasını destekliyoruz. Toplam 220 bölge ve ülkede faaliyet gösteren dünyanın en uluslararası şirketi olarak, güçlü alt yapımız, uluslararası lojistik ağımız ve dijital çözümlerimizle kaliteli lojistik hizmetlerimizle ihracatın ve ülke ekonomimizin gelişimine katkı sağlıyoruz. İhracatın büyümeye katkısını sürdürmesi için yoğun çaba sarfeden TİM ile gerçekleştirdiğimiz bu stratejik iş birliği ile amacımız, iş dünyamızın küresel rekabette daha güçlü konumlanmasına destek olmak. TİM üyelerine sunduğumuz, özel fiyatlandırmalarla onların ihracat süreçlerinde hem maliyet avantajı hem de operasyonel verimlilik sağlıyoruz. DHL Express Türkiye olarak ihracatçımızın yanında olmaktan gurur duyuyor, birlikte daha büyük pazarlara ulaşacağımıza inanıyoruz. Bu güçlü işbirliğini hayata geçirmemize vesile olan TİM Başkanı Mustafa Gültepe başta olmak üzere tüm TİM ekibine şahsım ve kurumum adına teşekkür ediyorum" dedi. Protokol çerçevesinde DHL Express Türkiye'de yeni hesap açan ihracatçı firmalara standart fiyat listesi üzerinden yüzde 59'a varan indirimler uygulanacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türkiye’nin İngilizce Karnesinde Gerileme Sürüyor Haber

Türkiye’nin İngilizce Karnesinde Gerileme Sürüyor

Türkiye geçen yıl yapılan araştırmada 497 puanla 116 ülke arasında 65’inci sıradaydı. Araştırmaya göre Marmara Bölgesi İngilizce yeterliliğinde ilk sıraya yerleşirken, İzmir en yüksek puanı alan şehir oldu. Ankara ise başkentler sıralamasında “orta yeterlilik” kategorisinde yer buldu. 100’den fazla ülkede dil, seyahat, kültürel değişim ve akademik programlar aracılığıyla yabancı dil eğitimi veren EF Education First’ün dünya çapında düzenlediği İngilizce Yeterlilik Endeksi’nin (EF EPI) 2025 sonuçları açıklandı. 123 ülke ve bölgeden 2,2 milyon kişinin verilerine dayanan bu yılki araştırma, İngilizce yeterliliğinde küresel ilerlemenin 2020’den bu yana durma noktasına geldiğini, Türkiye’nin ise bu yıl da düşük yeterlilik kategorisinde kaldığını ortaya koydu. Türkiye, 488 puanla 123 ülke arasında 71’inci sırada, Avrupa’da ise sondan ikinci sırada yer aldı. Türkiye, geçen yılki araştırmada 497 puanla 116 ülke arasında 65’inci sırada bulunurken, Avrupa kategorisinde ise yine sondan ikinci sırada yer almıştı. İngilizce yeterliliğini yapay zekâ ölçüyor Bu yılki EF İngilizce Yeterlilik Endeksi’nin katılımcılarının yüzde 46’sı erkeklerden, yüzde 54’ü ise kadınlardan oluşuyor. Katılımcıların ortalama yaşı 26 iken; kıtaya göre sınava katılanların dağılımı ise yüzde 39 Asya, yüzde 31 Latin Amerika, yüzde 16 Avrupa ve yüzde 3 ile Orta Doğu olarak sıralanıyor. Öte yandan bu yıl, ilk kez yalnızca okuma ve dinleme değil, konuşma ve yazma becerileri de EF’in teknoloji şirketi Efekta Education Group tarafından geliştirilen özel yapay zekâ teknolojisiyle değerlendirildi. Böylece küresel ölçekte daha hızlı ve kapsamlı değerlendirme yapılırken, dil yeterliliğine dair daha gerçekçi bir tablo ortaya kondu. Üretken İngilizce seviyesinde artış yok EF EPI 2025 verilerine göre, İngilizce yeterliliği dünya genelinde sabit seyretmeye devam ediyor. Araştırma, okuma ve dinleme becerilerinin daha güçlü, buna karşın “üretken İngilizce” kategorisine giren konuşma ve yazma becerilerinin belirgin biçimde zayıf olduğunu ortaya koyuyor. Ancak “üretken” kategorisinde yalnızca Kenya, Güney Afrika ve Zimbabve “yüksek yeterlilik” seviyesine ulaşabildi. Buna karşın okuma becerisi ülkelerin yüzde 80’inde en güçlü alan olarak öne çıktı. Hollanda bu yıl da liderliğini korudu Hollanda birinci sıradaki yerini korurken, onu sıralamasını yükselten Hırvatistan ve Avusturya izledi. Almanya ise Avrupa’daki en büyük sıçramalardan birini gerçekleştirerek dördüncü sıraya yükseldi. Ölçülen ülkelerin yarısından fazlasında İngilizcede en zayıf beceri konuşma oldu. Araştırmanın dikkat çeken bir diğer yönü ise gençlerle ilgili. Beklentilerin aksine, pek çok ülkede 25 yaş altı yetişkinler, daha ileri yaştaki yetişkinlerden daha düşük skorlar alıyor. Bölgesel değerlendirmede ise manzara şöyle: Avrupa’da gelişim yatay seyrediyor. Asya, İngilizce beceriler arasındaki farkın en dar olduğu bölge oldu. Latin Amerika’da yaş grupları arasındaki fark oldukça geniş, Afrika ise en dengeli tabloyu ortaya koydu. Öte yandan araştırmaya göre, cinsiyet farkı daralmaya devam ediyor. 2024’te 48 ülkede anlamlı fark gözlemlenirken bu yıl sayı 37’ye geriledi. Kadınlar Afrika’da erkeklerden daha yüksek skorlar almaya devam ederken, Orta Doğu ülkelerinde fark bu kez erkekler lehine genişledi. Türkiye 71’inci sırada, en iyi şehir İzmir Türkiye, 488 puanla geçen yıla göre 9 puan kaybederek 65’inci sıradan 71’inci sıraya geriledi. Ülke genelinde İngilizce yeterliliği “düşük” seviyede kalırken, Avrupa sıralamasında da sondan ikinci sırada yer aldı. İngilizce yeterlilikte en iyi bölge ise Marmara oldu. Oysa geçen yılki araştırmada Ege Bölgesi ön plana çıkmıştı. İzmir 515 puanla Türkiye’deki şehirler arasında ilk sıraya yerleşti ve Antalya’yı tahttan indirdi. Ankara ise başkentler sıralamasında 508 puanla Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. 501 puanla 26-30 yaş grubu öne çıkarken ülke genelinde en güçlü beceri okuma, en zayıf beceri ise konuşma oldu. Araştırmaya göre Türkiye’de özellikle 40 yaş üstü yetişkinlerde üretici (konuşma ve yazma) becerilerinde belirgin düşüş yaşandı. Genç yetişkinlerde ise pandemi öncesine kıyasla hâlâ toparlanma görülmüyor. Yapay zekâ çağında İngilizce Bu yılki araştırmada ayrıca, yapay zekânın İngilizce öğrenimi ve kullanımına etkisi geniş yer buldu. EF uzmanlarına göre, AI destekli konuşma tanıma, kişiselleştirilmiş müfredat yolları ve sanal konuşma partnerleri 7/24 konuşma pratiği sunarak kendi kendine dil öğreniminin en zorlayıcı yönlendiren birine çözüm oluyor ve yeni bir dönemi başlatıyor. Araştırmanın önsözünde ayrıca şu değerlendirmeye yer veriliyor: İngilizce yeterliliği ile yapay zekâ okuryazarlığının birleşimi, geleceğin iş dünyasında rekabet avantajının anahtarı olacak. “İngilizce eğitiminde seferberlik şart” EF Education First Türkiye Ülke Müdürü Özüm Sekmen, endeks sonuçlarını şu sözlerle değerlendirdi: “2025 araştırması, dünyanın birçok bölgesinde İngilizce yeterliliğinin durağanlaştığını, bazı ülkelerde ise gerilediğini gösteriyor. Türkiye de bu eğilimin dışında değil. Küresel ekonomiye entegre olmanın, uluslararası iş birliğinde yer almanın hatta yapay zekâ çağında rekabet edebilmenin yolu güçlü İngilizce becerilerinden geçiyor. Genç nüfusumuz, artan dijitalleşme ve küresel etkileşim ortamı düşünüldüğünde, İngilizce eğitimine her düzeyde daha fazla yatırım yapmamız gerekiyor. Eğitimde ortak bir vizyonla ilerlersek Türkiye’nin küresel arenada çok daha üst sıralarda yer alacağına inanıyoruz.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.