Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Alzheimer

Kapsül Haber Ajansı - Alzheimer haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Alzheimer haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bu 10 Öneriye Kulak Verin Demans'tan Uzak Durun Haber

Bu 10 Öneriye Kulak Verin Demans'tan Uzak Durun

Yaşam süresinin uzamasıyla birlikte demans dünya çapında giderek artan hızla yaygınlaşıyor. Dünyada her yıl yaklaşık 10 milyon kişiye demans tanısı konulduğu ve 2021 yılında bu sayının 57 milyona yükseldiği belirtiliyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Ayla Sifoğlu, demans sorununda erken tanı ve tedavinin büyük bir önem taşıdığını belirterek, “Demansın kesin bir tedavisi olmasa da hem hastalara hem de bakımını üstlenen kişilere destek olmak için çok şey yapılabilmektedir. Sosyal hayata katılmak, fiziksel ve zihinsel olarak olarak aktif olmak demans hastalarının yaşam kalitelerini yükseltirken, bazı ilaçlar da hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaya ve semptomların yönetilmesine yardımcı olabilmektedir. Bu nedenle, demansın ilk belirtilerinden olan unutkanlık günlük hayatın yoğunluğu veya ileri yaşın bir sonucu olarak düşünülmemeli, mutlaka bir hekime başvurulmalıdır” diyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Ayla Sifoğlu demans riskini azaltan 10 önerisini sıraladı, önemli uyarılarda bulundu. Günlük yaşamı etkileyecek şiddete ulaşıyor! Demans, günlük yaşamı etkileyecek kadar şiddetli hafıza, dil, sorunları çözme ve diğer düşünme becerilerinin kaybını ifade eden genel bir terim. Zamanla sinir hücrelerini tahrip eden ve beyne zarar veren bir dizi hastalığın neden olabileceği bir sendrom. Genellikle bilişsel işlevlerde, yani düşünceyi işleme yeteneğinde biyolojik yaşlanmanın olağan sonuçlarından beklenenin ötesinde bir bozulmaya yol açıyor. Bilinç etkilenmese de bilişsel işlevlerdeki bozulmaya genellikle ruh hali, duygusal kontrol, davranış veya motivasyon değişiklikleri eşlik ediyor ve bazen de öncesinde görülüyor. İlk akla gelen Alzheimer olsa da… Demans denildiğinde ilk akla gelen Alzheimer olsa da aslında pek çok demans türü mevcut. Nöroloji Uzmanı Dr. Ayla Sifoğlu, beyni etkileyen çeşitli hastalıklardan ve yaralanmalardan kaynaklanabilen demansın ek sık görülen tiplerini şöyle özetliyor: Alzheimer: Demansın yüzde 60-70 gibi yüksek bir oranı Alzheimer kaynaklı oluyor. Vasküler demans: Beyinde mikroskobik kanama ve kan damarı tıkanıklığı sonucu gelişiyor ve demansın en yaygın 2’inci sebebini oluşturuyor. Lewy cisimcikli demans: Sinir hücreleri içinde anormal protein birikmesi nedeniyle ortaya çıkıyor. Frontotemporal demans: Beyin ön lobunun dejenerasyonu sebebiyle görülüyor. Obeziteden hipertansiyona… İleri yaş demansın en önemli risk faktörü olarak karşımıza çıkıyor. İlerleyen yaşın yanı sıra genlerdeki mutasyonun da demans için 2’inci en büyük risk faktörünü oluşturduğuna işaret eden Nöroloji Uzmanı Dr. Ayla Sifoğlu, “Örneğin, Alzheimer hastalığı olan her 3 hastadan neredeyse 2’sinde en az bir ApoE4 gen kopyası bulunmaktadır” diyor. Bunların yanı sıra kan basıncı yüksekliği (hipertansiyon), kan şekeri yüksekliği (diyabet), aşırı kilo veya obezite, sigara kullanımı, çok fazla alkol tüketimi, fiziksel olarak hareketsiz bir yaşam sürmek, sosyal olarak izole olmak, zihnen aktif olmamak ve depresyon da sık izlenen risk faktörleri arasında yer alıyor. Ayrıca beslenme yetersizlikleri ve hava kirliliği de riski artırıyor. İşitme kaybı demans riskini artırıyor İşitme kaybı bile demans için önemli bir risk faktörünü oluşturuyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Ayla Sifoğlu, 40-50 yaş grubunda gelişen işitme kaybının demans riskini ortalama yüzde 90 oranında artırabildiği uyarısında bulunarak, “İşitme sorunları olan kişilerin sosyal ortamlardan uzaklaşma ve zamanla daha fazla izole olma, depresyona girme olasılığı daha yüksektir. Sosyal izolasyon ve depresyon da demans için risk faktörleridir. İşitme kaybı ayrıca sesleri ve konuşmayı anlamamıza yardımcı olan beyin bölgelerinin seslerin ne olduğunu anlamak için daha fazla çalışmaları gerektiği anlamına gelebilir. Bu ek çaba, hafızamızı ve düşünme yeteneklerimizi etkileyen beyinde değişikliklere yol açabilmektedir” diyor. İşitme kaybının düzeyinin ve ne kadar sürdüğünün demans riskini etkilediğini belirten Dr. Ayla Sifoğlu, “Ancak bu, işitme kaybı olan bir hastada mutlaka demans gelişeceği değil, sadece risklerinin daha yüksek olduğu anlamına gelir. Demans riskine karşı işitme sağlığını korumak için yüksek sesli ortamlardan kaçınılmalı, işitme testi yaptırmalı ve ihtiyaç halinde işitme cihazı kullanılmalıdır” bilgisini veriyor. Genç yaşta başlayan demansa dikkat! Demans için bilinen en güçlü risk faktörü ileri yaş olsa da biyolojik yaşlanmanın kaçınılmaz bir sonucu olmuyor. Ayrıca demansın ilk belirtileri her 100 hastadan 9’unda 30 - 65 yaşları arasında ortaya çıkıyor. Yani, her 10 hastadan yaklaşık 1’inde erken yaşta görülüyor ve bu tablo “genç başlangıçlı demans” olarak adlandırılıyor. Bu demans türü genellikle stres, anksiyete, depresyon veya menopoz gibi sorunlara bağlandığı için tanısı gecikebiliyor. Demanslı genç hastalarda ileri yaştaki hastalara nazaran ilk belirtilerden biri olarak hafıza kaybı daha nadir görülüyor. Bu hastalarda ilk sinyaller genellikle dil, görme veya davranış sorunları oluyor. Ayrıca hareket, denge ve koordinasyon problemleri de gelişebiliyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Ayla Sifoğlu, “Bir kişinin neden diğerinden daha erken yaşta demans geliştirdiğini söylemek genellikle zordur. Ancak, genetik yatkınlığın önemli bir rol oynayabildiğini biliyoruz. Öyle ki genç yaşta demans hastası olan yaklaşık her on kişiden 1’inde demansa neden olan gen tespit edilmektedir” diyor. Dr. Ayla Sifoğlu, demansın erken yaşta felç geçirmek, travmatik beyin hasarı, bazı enfeksiyonlar ve aşırı alkol kullanımı gibi genetik olmayan nedenlerle de genç insanlarda gelişebileceğini söylüyor. Bu belirtilerde zaman kaybetmeyin! Demansın, özellikle erken evrede en yaygın görülen belirtilerinden biri, yakın zamanda öğrenilen bilgilerin ve yaşanan olayların unutulması oluyor. Eşyaları kaybetme veya yanlış yere koyma, yürürken veya araba kullanırken kaybolma, tanıdık yerlerde bile kafa karışıklığı yaşama, zamanı karıştırma, konuşmaları takip etme veya kelime bulmada zorluk, sorun çözme veya karar vermede güçlük, aynı soruları tekrar tekrar sorma, diğer belirtileri arasında yer alıyor. Hafıza kaybı nedeniyle endişeli, üzgün veya öfkeli hissetme, kişilik değişiklikleri, uygunsuz davranışlarda bulunma, işten veya sosyal aktivitelerden çekilme gibi yaygın ruh hali ve davranış değişiklikleri de izleniyor. Demans ilerledikçe hastalar aile üyelerini veya arkadaşlarını tanımayabiliyor, kişisel bakım konusunda yardıma ihtiyaç duyuyor. Kesin tedavisi olmasa da ilerlemesi yavaşlatılıyor! Kesin bir tedavisi olmasa da bazı ilaçlar demansın ilerlemesini yavaşlatmaya ve semptomlarının yönetilmesine destek oluyor. Ayrıca kan basıncını ve kolesterolü kontrol altına alan ilaçlar da vasküler demansa bağlı beyinde ek hasar oluşmasını önleyebiliyor. Fiziksel ve zihinsel olarak aktif kalmak, sosyal hayata katılmak da demans hastalarının yaşam kalitelerini yükseltiyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Ayla Sifoğlu, “Hekimler her hasta için uygun tedaviyi düzenlemekte ve hastayı yaşam boyu takip etmektedir. Tedavide ihtiyaç halinde değişiklikler yapmakta ve hastalık süresince ortaya çıkabilecek sorunlar için gerekli desteği sağlamaktadırlar” bilgisini veriyor. Demansı önlemek için 10 etkili öneri! Nöroloji Uzmanı Dr. Ayla Sifoğlu, demansı önlemek için dikkat etmeniz gereken 10 önemli kuralı şöyle özetliyor: Fiziksel olarak aktif olun. Yürüyün, koşun, dans edin, bisiklete binin, bahçede çalışın, ev işleriyle uğraşın. Zihninizi aktif tutun. Yeni hobiler edinin, yeni bir dil öğrenin, kelime veya sayı oyunları oynayın. Sosyal olarak aktif kalın. Aileniz, arkadaşlarınız ve çevrenizle sık sık görüşün, sohbet edin. Beynin kan dolaşımının hasar görmemesi için diyabet ve obeziteye karşı önlem alın. Bu hastalıklarınız varsa kontrol altında olmasını sağlayın. Kalbinizi koruyun ve tansiyonunuzu kontrol altında tutun. İşitme duyunuzu koruyun. Yüksek sese maruz kalmayın, işitme sorunu yaşıyorsanız, gerekirse işitme cihazı kullanın. Alkol tüketimini sınırlayın, asla sigara içmeyin ve içilen ortamlarda bulunmayın. Depresyon sorunu yaşıyorsanız mutlaka destek alın. Kaliteli ve düzenli uyumaya özen gösterin. Uyku apnesi veya başka uyku sorunları yaşıyorsanız, tedavi olun. Beyin sarsıntısına ve travmatik beyin hasarına karşı beyninizi riske atabilecek aktivitelerden uzak durum.

Nilüfer’de Dünya Alzheimer Günü’ne Özel Buluşma Haber

Nilüfer’de Dünya Alzheimer Günü’ne Özel Buluşma

Nilüfer Belediyesi Lions & Ercan Dikencik Alzheimer Hasta Konuk Evi, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü kapsamında özel bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Hafif ve orta evre Alzheimer hastalarına hizmet veren merkezde, hasta yakınları ve konukların katılımıyla anlamlı bir buluşma gerçekleştirildi. Etkinliğe Uluslararası Lions Kulubü Dernekleri 118-K Yönetim Çevresi Genel Yönetmeni Zafer Ekici, Türkiye Alzheimer Derneği Bursa Şubesi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bakar, Lions dernekleri temsilcileri ve hasta yakınları katıldı. Konuk evi sakinleri, yıl boyunca öğrendikleri şarkıları seslendirerek yeteneklerini sergiledi. “HİZMET KALİTESİYLE BURSA’DA İLK SIRADA” Türkiye Alzheimer Derneği Bursa Şubesi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bakar, konuk evinin temel atılma aşamasından bu yana projenin içinde yer aldığını belirterek, merkezin Bursa’daki hizmet kalitesiyle ilk sırada olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Bakar, “Burayı işletmek büyük özveri, sabır ve özen gerektiriyor. Bu bir gönül verme işi. Kurumu bu noktaya taşıyan tüm çalışanlara teşekkür ediyorum” dedi. Lions Kulubü Dernekleri 118-K Yönetim Çevresi Genel Yönetmeni Zafer Ekici ise merkezin her geçen gün geliştiğine dikkat çekerek, “Alzheimer hastalarının temel ihtiyaçlarını karşılamak, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak ve hasta yakınlarına destek olmak için buradayız. Hastalarımız için düzenlenen etkinlikler ve uygulanan tedaviler özveriyle gerçekleştiriliyor. Bunları özveriyle yapan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Yolumuz iyilik olsun” şeklinde konuştu. MÜZİK VE DANSLA MORAL BULDULAR Konuşmaların ardından konuk evi sakinleri, personel ve Lions dernekleri temsilcilerinden oluşan koro sahne aldı. Katılımcılar koronun şarkılarına alkışlarla eşlik etti. Sonrasında Nilüfer Belediyesi Roman Orkestrası’nın seslendirdiği Türk Sanat Müziği eserleri eşliğinde konuk evi sakinleri dans ederek eğlenceli anlar yaşadı. Etkinliğin sonunda pasta kesimi gerçekleştirilirken, konuklar Alzheimer hastalarının el emekleriyle ürettikleri ürünlerin yer aldığı sergiyi gezme fırsatı buldu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Alzheimer'a Umut Olacak Keşif Haber

Alzheimer'a Umut Olacak Keşif

Milyonlarca insanı etkileyen ve henüz kesin bir tedavisi bulunmayan Alzheimer hastalığıyla mücadelede Türk bilim insanlarından umut verici bir haber geldi. Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı ve Moleküler Biyoloji Yüksek Lisans Programı Başkanı Prof. Dr. Muhsin Konuk, yürüttükleri bir doktora çalışmasında hastalığı tetikleyen önemli bir hücresel yolu keşfettiklerini ve bu süreci durdurabildiklerini duyurdu. Hücredeki "toksik protein" üretimi nasıl durduruldu? Prof. Dr. Muhsin Konuk, doktora öğrencisi Arş. Gör. İrem Gülfem Albayrak ile yürüttükleri çalışmanın detaylarını paylaştı. Prof. Dr. Konuk, süreci şöyle anlattı: “Alzheimer’a neden olan amiloid plaklarının oluşumunu inceliyorduk. Hücre zarında bulunan ve iyon kanalı olarak çalışan proteinler var. Bu kanallardan geçen iyonlar, hücre içindeki asitlik dengesini (pH) değiştiriyor. İşte bu asitlik değiştiğinde, Alzheimer’a neden olan zehirli proteinlerin üretimi tetikleniyor. Biz çalışmamızda, bu süreci başlatan proteinin gen ifadesini değiştirmeyi başardık ve zararlı sürecin nasıl önlenebileceğini ortaya koyduk. Bu, hücresel metabolizmada yeni bir yolak keşfetmek anlamına geliyor.” Sıradaki hedef tedavi geliştirmek Bu önemli keşfin ardından sıradaki hedefin, bu mekanizmayı doğal yollarla düzenleyecek bir tedavi geliştirmek olduğunu belirten Prof. Dr. Konuk, “Şimdi önümüzdeki adım, bu proteinin sağlıklı çalışmasını sağlayacak, mümkünse bitkilerden veya diğer organizmalardan elde edilecek bir ilaç molekülü bulmak. Bunu başardığımızda, Alzheimer hastalığının daha ortaya çıkmadan önlenmesini hedefliyoruz. Yani o kişi Alzheimer'a yakalanmayacak.” dedi. Genç bilim insanlarına tavsiye… Bu başarının ardında büyük bir sabır ve adanmışlık yattığını vurgulayan Prof. Dr. Muhsin Konuk, genç bilim insanlarına da önemli tavsiyelerde bulundu. Bilim insanı olmanın en önemli özelliğinin sabır ve usanmadan defalarca denemek olduğunu belirten Prof. Dr. Konuk, "Bu işin arkasında para beklentisi olmamalı. Bu işin insana verdiği zevki başka hiçbir şeyle ölçmek mümkün değil. Sabırla o işin üstüne yürüyecek ve bir kedinin avına kilitlendiği gibi konuya kilitlenip asla vazgeçmeyeceksiniz. Temel moleküler biyoloji ve genetik eğitimini alan, laboratuvar deneyimine sahip insanlar bu konuda çok başarılı olacaklar. İnanın bu alan, önümüzdeki yılların en parlak 7-8 alanından biri olacak." diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.