Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ateş

Kapsül Haber Ajansı - Ateş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ateş haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gripten Korunmanın En Etkili Yolu Aşı! Haber

Gripten Korunmanın En Etkili Yolu Aşı!

Influenza virüsünün neden olduğu grip hastalığının ani ateş, şiddetli kas-eklem ağrıları, halsizlik gibi belirtilerle kendini gösterdiğini aktaran Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Hastalık tablosuna boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırma, gözlerin akması ve kanlanması gibi belirtiler de eklenebilir. Bazı vakalarda da karın ağrısı, bulantı, kusma görülebilir.” dedi. Grip hastalığının, soğuk algınlığı ile karıştırılmaması gerektiğine dikkat çeken Dr. Mamçu, belirtilerin ve risklerin çok daha ciddi olduğunu vurguladı. Dr. Mamçu ayrıca virüsün çok kolay bulaşması nedeniyle önlem almanın zor olduğunu dile getirdi ve gripten korunmanın en etkili ve ekonomik yolunun aşılanma olduğunu ifade etti. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, grip hastalığının belirtileri, bulaşma yolları, risk grupları, ciddi komplikasyonları ve korunmanın en etkili yolu olan grip aşısı hakkında bilgi verdi. Grip, ani ateş ve şiddetli kas-eklem ağrıları ile başlar! Grip hastalığının, Influenza adı verilen bir virüs tarafından oluşturulan, bir enfeksiyon hastalığı olduğunu aktaran Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Ani olarak 39°C üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtiler ile başlar.” dedi. Sonrasında hastalık tablosuna boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırma, gözlerin akması ve kanlanması gibi belirtilerin eklendiğini ifade eden Dr. Mamçu, “Bazı vakalarda da karın ağrısı, bulantı, kusma görülebilir. Ateşin 39°C’nin üzerinde olması, şiddetli kas ağrıları ve halsizlik nedeniyle hastalığı ayakta geçirmek zorlaşır ve hastaların 3 ila 7 gün yatarak dinlenmesi gerekebilir. Yaklaşık bir hafta içinde belirtiler kaybolur ancak halsizlik belirtilerin kaybolmasından sonra da 2 haftaya kadar devam edebilir.” şeklinde konuştu. Ciddi sonuçlara neden olabilen grip, soğuk algınlığı ile karıştırılabiliyor! Özellikle çocuklarda, yaşlılarda ve kalp hastalığı, akciğer hastalığı, böbrek hastalığı, şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerde çok daha ağır seyrettiğine dikkat çeken Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Hatta ölüme kadar varabilen ciddi sonuçlara yol açabilir.” dedi. Bu kadar ciddi tablolara yol açabilen grip hastalığının halk arasında sıklıkla soğuk algınlığı ile karıştırıldığına işaret eden Dr. Mamçu, şöyle devam etti: “Soğuk algınlığı ateş yükselmeden, hafif kırgınlık, burun akıntısı, hapşırma gibi belirtiler ile kendini gösterir. Halsizliğe yol açmadığı için yatak istirahati gerektirmez ve grip ile kesinlikle karıştırılmamalı. Ayrıca grip, özellikle çocuklar ve yaşlılarda ikincil enfeksiyonlara zemin hazırlar. Orta kulak iltihabı, zatürre, beyin zarı ve beyin dokusu enfeksiyonları gibi komplikasyonlara neden olabilir. Sözü edilen bu kadar özelliğin üstüne hastalığın spesifik tedavisinin olmadığını da eklersek ne kadar önemli bir sorun ile karşı karşıya olduğumuz daha iyi anlaşılabilir.” Grip, çok kolay bulaşan ve önlemesi zor bir hastalık! Grip hastalığına neden olan Influenza virüsünün çok kolay ve hızlı bulaştığının altını çizen Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Öksürük ve hapşırıklar ile etrafa saçılan damlacıkların hava yolu ile taşınması, hasta kişiler ile direkt temas edilmesi ve hasta kişilerin ağız-burun akıntıları ile temas etmiş eşyalar ile temas başlıca bulaşma yollarıdır.” dedi. Hasta kişilerden etrafa saçılan virüs parçacıklarının havada asılı kalabilme yeteneğinde olmasının bulaşıcılığı daha da arttırdığını dile getiren Dr. Mamçu, “Hasta bir kişinin bir ortama girip çıkması bile o ortamda bulunan kişileri hastalığın bulaşması açısından risk altına sokar. Bu nedenle grip evde, iş yerinde, okullarda, kreşlerde, toplu taşıma araçlarında çok kolay bulaşır. Mikrobu kapmış ancak henüz belirtileri başlamamış kişilerde yani hastalığın kuluçka süresince de bulaştırma mümkündür. Bulaşma yolları oldukça basit ve bulaşması bu kadar kolay olan bir hastalığın bulaşma yollarına karşı önlem almanın çok zor olduğu hatta olanaksız olduğu açıktır.” ifadelerini kullandı. Gripten korunmanın en etkili ve ekonomik yolu aşılanma! Grip hastalığına yakalandıktan sonra kullanılan ağrı kesiciler, ateş düşürücüler ve antigribal ilaçların sadece geçici bir rahatlama sağlayabildiğini kaydeden Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Gripten korunmanın en etkili ve ekonomik yolu ‘aşılanma’dır.” dedi. Dünyanın önde gelen sağlık otoritelerinin paylaştığı, kimlerin hangi durumlarda aşılanması gerektiğine dair bilgilere değinen Dr. Mamçu sözlerini şöyle tamamladı: “Bronşiyal astım hastaları, kalp ve damar sistemi hastalıkları olanlar, şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olanlar, kronik böbrek hastaları, 65 yaşından büyük kişiler, bağışıklık sistemi çeşitli nedenlerle baskılanmış kişiler, grip mevsimi sırasında gebeliklerinin ikinci yada üçüncü 3 aylık dönemi içerisinde bulunacak olan gebeler, huzurevleri veya kışlalar toplu halde yaşanılan yerlerde kalanlar, sağlık personeli ve hastane görevlileri ile yüksek risk altındaki kişilere virüsü bulaştırabilecek kişilerin mutlaka aşılanması öneriliyor. Ayrıca toplum hizmetinde çalışanlar, okul ve kreş gibi virüsün kolaylıkla bulaşabildiği kalabalık ortamlarda bulunanlar, sık seyahat edenler, gribin yol açacağı iş gücü kaybını engellemek isteyenler ile grip olmak istemeyen herkesin grip aşısı olması tavsiye ediliyor. Grip aşısı tüm kış sezonu boyunca uygulanabilir. Ancak aşıdan tam yarar sağlanması açısından grip salgınlarının başlamasından önce aşının uygulanması gerekir. Bu nedenle en uygun zaman sonbahar aylarıdır.”

Zatürrenin Erken Belirtilerine Dikkat!  Haber

Zatürrenin Erken Belirtilerine Dikkat! 

Acıbadem Fulya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Reha Baran, sonbahar ve kış aylarında kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirilmesi nedeniyle görülme sıklığı artan zatürrenin özellikle ileri yaşta ve kronik hastalığı olan kişilerde son derece ciddi ve ölümcül seyredebileceğine dikkat çekerek, “Enfeksiyon sebebiyle vücuttaki oksijen seviyesinin düşmesi tüm organları etkilemektedir. Bunun sonucunda akciğerin yanı sıra böbrek, kalp ile karaciğer yetmezlikleri gelişebilmektedir. Özellikle 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olan kişilerde bu organlar çok daha kolay hasar görmektedir” diyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Reha Baran, dolayısıyla zatürreden korunmanın yaşamsal önem taşıdığını vurgulayarak, “Bu enfeksiyondan en etkili korunma yöntemi ise özellikle 65 yaş üstü ve/veya altta kronik hastalığı olanların düzenli yıllık grip aşısı ve 1 kez zatürre aşısı yaptırmalarıdır” diyor. Kapalı alanlarda hızla bulaşıyor Sonbahar ve kış aylarında zatürrenin görülme sıklığı belirgin şekilde artış gösteriyor. Bu artışın nedenleri arasında grip (influenza), RSV (Respiratuar Sinsityal Virüs), koronavirus gibi solunum yolu virüslerinin bu mevsimlerde daha yaygın olmaları yer alıyor. Virüsler akciğerlerin savunmasını zayıflatıyor ve bakterilerin yerleşip iltihap yapmalarını kolaylaştırıyor. Soğuk havada kapalı ortamlarda uzun süre zaman geçirilmesi de damlacık yoluyla bulaşan mikroorganizmaların hızla yayılmalarını kolaylaştırıyor. Aynı zamanda soğuk hava burun ve solunum sistemindeki savunma mekanizmalarını zayıflatıyor. Güneş ışığının az olması da D vitamini düzeylerinin düşmesine ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına sebep olabiliyor. Bu etkenler zatürrenin görülme sıklığını dolaylı olarak artırıyor. KOAH, kalp yetmezliği ve diyabet gibi kronik hastalıklar da soğuk havalarda kötüleşerek zatürrenin gelişimini kolaylaştırıyor. Mikroplar oksijen seviyesini düşürüyor! Bakterilerin, virüslerin ve nadir olarak mantar enfeksiyonlarının akciğerlere ulaşmasıyla gelişen zatürre bulaşıcı ve hızlı ilerleyebilen bir hastalık. Çoğunlukla solunum yoluyla bulaşan zatürrenin bulaşma riski ise virüs veya bakterilerin türüne göre değişiyor. Hasta bir kişi öksürürken veya hapşırırken damlacıklar havaya karışıyor. Sağlıklı kişi bu damlacıkları soluduğunda mikroplar burun, boğaz veya soluk borusundan akciğerlere ulaşıyor. Normalde akciğerler kendini iyi koruyor; burun, soluk borusundaki tüyleri ve mukus ise mikropları dışarı atarken, bağışıklık hücreleri de mikropları yutuyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Reha Baran, “Ancak grip ve soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu enfeksiyonu sonrasında, sigara kullanımında, bağışıklık sistemi zayıfladığında, aşırı yorgunlukta veya beslenme bozukluğunda mikroplar akciğerin hava keseciklerine kadar ulaşmaktadır” uyarısında bulunuyor. Vücudun burada çoğalan mikropları yok etmek için iltihap karşıtı hücrelerini bölgeye gönderdiğini belirten Prof. Dr. Reha Baran, “Bu savaş sırasında alveoller, yani akciğer dokuları sıvı iltihap hücreleri ve bakterilerle dolmaktadır. Bunun sonucunda, vücutta oksijen seviyesi düşerken; ateş, öksürük ve göğüs ağrısı gibi sorunlar başlamaktadır” diyor. Hafif öksürük ve ateş erken belirtisi olabilir! Zatürre basit bir soğuk algınlığı gibi başlayıp, hızla ağırlaşabilen bir hastalık. Başlangıcında genellikle 38-40 derece ateş, titreme ve öksürük görülüyor. Önce kuru özellik sergileyen öksürük daha sonra sarı, yeşil veya pas renginde balgamlı hale geliyor. Nefes alırken göğüste batar tarzda ağrı, halsizlik, yorgunluk, hafif egzersizlerde veya konuşurken hissedilen nefes darlığı, özellikle virüs zatürrelerinde kas-eklem ağrıları, diğer belirtilerini oluşturuyor. Prof. Dr. Reha Baran, bu dönemde hekime başvurmanın yaşamsal önem taşıdığı uyarısında bulunarak, “Risk grubunda olanlarda ise sadece hafif öksürük ve ateş bile erken zatürre belirtisi olabilmektedir” diyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Reha Baran, erken tanı konulduğunda enfeksiyonun akciğerin tamamına yayılmadan durdurulabildiğine işaret ederek, “Bu sayede solunum yetmezliği ve kan zehirlenmesi gibi komplikasyonlar önlenirken, hastaneye yatış ihtimali azalmaktadır. Özellikle yaşlılarda ve kronik bir hastalığı olanlarda erken tedavi ölüm riskini önemli ölçüde düşürmektedir” diye konuşuyor. Bol sıvı alımı ve istirahat önemli! Zatürrenin tedavisinde amaç enfeksiyonu yok etmek, akciğer fonksiyonunu düzeltmek ve nefes darlığı ile organ yetmezliği gibi komplikasyonları önlemek. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Reha Baran, bakteri kaynaklı zatürrelerde tedavinin temelini antibiyotiklerin oluşturduğunu belirterek, “Viral zatürrelerde ise antibiyotik etkisizdir. Bu durumda; bol sıvı alımı, istirahat, ateş düşürücü ilaçlar ve gerekiyorsa oksijen desteği önemlidir. İnfluenza (grip) kaynaklı gelişen zatürrelerde özel bir antiviral ilaçlar ve covid-19 gibi enfeksiyonlarda ise kortizon kullanılabilir” bilgisini veriyor. Zatürreden korunmak için 8 kritik kural! Zatürre ve grip aşılarınızı yaptırın. Sigara ve alkolü mutlaka bırakın. Ellerinizi sık sık sabunlu suyla en az 2 dakika boyunca yıkamayı alışkanlık edinin. Kapalı ortamlarda bulunmaktan kaçının, eğer mecbursanız mutlaka maske kullanın. Hastalar ile yakın temasta bulunmamaya özen gösterin. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için dengeli beslenin, özellikle protein ve C vitamini yönünden zengin besinler tüketin, yeterli süre uyuyun, düzenli egzersiz yapın, stresi yönetmeye çalışın, kronik bir hastalığınız varsa düzenli olarak kontrolünü yaptırın. Odanızı her gün üç kez olacak şekilde 15’er dakika havalandırın. Ayrıca, nem oranı çok düşük ortamlarda bulunmamaya dikkat edin. Soğuk havada burundan nefes alın. Burun, soğuk havayı akciğerlere ulaşmadan önce ısıtır ve nemlendirir. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Okullarda Grip Riski Yükseliyor: Ebeveynlere Aşı Çağrısı Haber

Okullarda Grip Riski Yükseliyor: Ebeveynlere Aşı Çağrısı

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hekimi Uzm. Dr. Aygul Nabalıyeva, “Grip aşısı, çocukları hem hastalıktan korur hem de olası enfeksiyonların daha hafif seyretmesini sağlar. Özellikle okul döneminde bulaş riskinin yüksek olduğu bu dönemde aşı en güçlü kalkanımızdır” diyor. Sonbahar En Kritik Dönem Grip virüsü her yıl farklı türlerle karşımıza çıkıyor. Bu nedenle aşı da her sezon güncelleniyor. Uzm. Dr. Aygul Nabalıyeva, “Sonbahar aylarında yapılan aşı, vücudun bağışıklık sistemini zamanında harekete geçirir. Böylece grip salgınları başlamadan koruma sağlanır” ifadelerini kullanıyor. Uzmanlar, çocukların özellikle okul, kreş gibi kalabalık ortamlarda virüslerle sık temas ettiğini ve bu nedenle aşının geciktirilmemesi gerektiğini belirtiyor. Risk Grubundaki Çocuklar İçin Hayati Öneme Sahip Astım, bronşit, diyabet veya bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklarda grip çok daha ağır seyredebiliyor. Uzm. Dr. Aygul Nabalıyeva, bu gruptaki çocuklarda grip aşısının hayati koruma sağladığını vurguluyor: “Bu çocuklar için aşı yalnızca koruma değil, aynı zamanda komplikasyonların önlenmesi açısından da zorunluluk niteliğinde.” Aşıdan Sonra Ateş Olması Normal mi? Ebeveynlerin en sık sorduğu sorulardan biri, aşı sonrası ateş yükselmesi oluyor. Dr. Aygul Nabalıyeva bu konuda rahatlatıcı bir açıklama yapıyor: “Aşı sonrası hafif ateş, vücudun bağışıklık sistemiyle verdiği doğal bir tepkidir. Genellikle 48–72 saat içinde görülür ve kısa sürede kendiliğinden geçer. Ateş dışında başka bir belirti yoksa endişe edilmemelidir.” Bu süreçte doktor önerisiyle basit bir ateş düşürücü veya ağrı kesici kullanmak yeterli oluyor. Aşı Takvimine Sadık Kalmak Şart Grip aşısının etkili olabilmesi için zamanlamanın kritik olduğunu belirten Dr. Aygul Nabalıyeva, “Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen aşı takvimi bilimsel araştırmalar sonucunda hazırlanmıştır. Bu takvime uymak, çocukların bağışıklık sisteminin güçlü kalması açısından son derece önemlidir” diye ekliyor. Düzenli aşı takibi yalnızca grip için değil, tüm bulaşıcı hastalıklara karşı uzun vadeli koruma sağlıyor. Grip Aşısı Güvenli mi? Grip aşısı uzun yıllardır milyonlarca çocuk üzerinde güvenle uygulanıyor. Dr. Aygul Nabalıyeva, “Ebeveynler bazen aşıdan çekiniyor ama bu endişe yersiz. Aşılar, güvenlik testlerinden geçmeden uygulanmaz. Yan etkiler genellikle hafif ve geçicidir” diyerek yanlış bilgilerin önüne geçilmesi gerektiğini vurguluyor. Aşı Olmak, Toplumsal Korunmayı da Sağlıyor Grip aşısı yalnızca bireysel koruma sağlamıyor; aynı zamanda toplumsal bağışıklığa da katkı veriyor. Bir çocuğun aşılanması, hem ailesini hem de sınıf arkadaşlarını koruyor. Dr. Aygul Nabalıyeva, “Aşısız her çocuk, virüsün yayılma zincirinde bir halka oluşturur. Bu zinciri kırmanın tek yolu aşıdır” diyor. Belirtiler Karışabiliyor: Grip mi, Soğuk Algınlığı mı? Sonbahar aylarında sık görülen soğuk algınlığı ve grip birbirine karıştırılabiliyor. Grip, yüksek ateş, kas ağrısı ve yorgunlukla kendini belli ederken, soğuk algınlığı daha hafif seyreder. Uzm. Dr. Aygul Nabalıyeva, “Aşı, özellikle grip virüsüne karşı etkili olduğu için bu iki durumu ayırmada önemli bir avantaj sağlar” diyerek farkındalığın altını çiziyor. Çocukların Bağışıklığını Güçlendirmek İçin Ek Önlemler Uzmanlar, aşının yanı sıra sağlıklı beslenme, düzenli uyku ve temiz el alışkanlığının da gripten korunmada etkili olduğunu söylüyor. Meyve, sebze ve yeterli su tüketimi, çocukların bağışıklık sistemini destekliyor. Ebeveynler Nelere Dikkat Etmeli? - Aşıdan sonra birkaç gün ağır fiziksel aktiviteden kaçınılmalı - Aşı bölgesinde hafif ağrı veya kızarıklık normaldir - Şiddetli alerjik reaksiyon belirtileri gözlenirse mutlaka doktora başvurulmalı Bu basit önlemlerle aşının etkisi güvenle sürdürülüyor. Çocuklarda Aşı Kararsızlığına Bilimsel Yanıt Ebeveynler arasında zaman zaman “çocuğum küçük, aşıya gerek var mı?” sorusu gündeme gelebiliyor. Dr. Nabalıyeva, “Grip küçük çocuklarda yüksek ateş, zatürre veya kulak iltihabı gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle her yıl yapılan grip aşısı, çocuk sağlığının sigortasıdır” diyerek kararsız ebeveynleri uyarıyor. Aşı ile Kaybedilen Günleri Geri Kazanmak Mümkün Grip nedeniyle okula gidemeyen, derslerinden geri kalan çocukların sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Uzm. Dr. Aygul Nabalıyeva, “Aşı sayesinde hem hastalık riski azalır hem de çocukların eğitim hayatı kesintiye uğramaz” diyor. Toplum Sağlığında Küçük Bir Adım, Büyük Bir Etki Her yıl düzenli olarak grip aşısı yaptıran çocuklar hem kendilerini hem çevresindekileri koruyor. Güneşli Erdem Hastanesi’nde görev yapan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hekimi Uzm. Dr. Nabalıyeva, “Toplum sağlığı bireysel bilinçle başlar. Her çocuk aşılandığında, bir salgının önüne geçilmiş olur” diyerek aşı bilincinin önemine dikkat çekiyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.