Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Avrupa

Kapsül Haber Ajansı - Avrupa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Avrupa haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Konya 2026 Avrupa Bisiklet Başkenti Oldu Haber

Konya 2026 Avrupa Bisiklet Başkenti Oldu

Konya Büyükşehir Belediyesi, spor ve sürdürülebilir ulaşım alanındaki vizyoner yatırımlarının karşılığını uluslararası alanda bir kez daha aldı. Yükselen bisiklet kültürü ve artan bisiklet altyapısı yatırımları sayesinde Konya, Avrupa Spor Şehirleri ve Başkentleri Federasyonu (ACES) tarafından “2026 Avrupa Bisiklet Başkenti” ilan edildi. “BİSİKLET KÜLTÜRÜNÜ BENİMSEYEN KONYALI HEMŞEHRİLERİME TEŞEKKÜR EDİYORUM” Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, 2023 yılında Türkiye’de ilk Avrupa’da ise ikinci şehir olarak “Dünya Spor Başkenti” seçilmesinin ardından “2026 Avrupa Bisikleti Başkenti” ünvanını taşıyacak olmanın da mutluluğunu ve gururunu yaşadıklarını söyledi. Bu önemli unvanın Konya’nın uzun yıllardır sürdürdüğü planlı ve kararlı çalışmaların bir sonucu olduğunu vurgulayan Başkan Altay, “Yıllardır hayata geçirdiğimiz bisiklet yolları, bisiklet tramvayı, bisiklet paylaşım sistemleri ve farkındalık projeleriyle bu alanda örnek bir şehir haline geldik. 2026 Avrupa Bisiklet Başkenti unvanı, şehrimizin uluslararası alandaki marka değerini daha da artıracaktır. Konya’nın bisiklet başarısı Avrupa’da tescillenmiştir. Bu önemli unvanı almamızda emeği geçen ekip arkadaşlarıma ve bisiklet kültürünü benimseyen tüm Konyalı hemşehrilerime teşekkür ediyorum. Konya’mız ve ülkemiz için hayırlı olsun” diye konuştu. BRÜKSEL’DEKİ AVRUPA PARLAMENTOSU’NDA DÜZENLENEN TÖRENLE TAKDİM EDİLDİ Belçika’nın başkenti Brüksel’de, Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen törende Konya’ya verilen “2026 Avrupa Bisiklet Başkenti” unvanı, Konya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ahmet Murat Koru’ya takdim edildi. Başkan Vekili Koru da törende yaptığı açıklamada, “Bugün Avrupa Bisiklet Başkenti olarak onurlandırılmamız, yıllardır süregelen çabalarımızı taçlandıran bir dönüm noktasıdır. Konya, bu unvanı taşımakla kalmayacak; bisiklet kültürüne katkı sunmaya, iyi uygulamalar geliştirmeye ve şehirlerarasındaki iş birliğini güçlendirmeye devam edecektir” dedi. 2026 YILI BOYUNCA BİSİKLET TEMALI ETKİNLİKLER DÜZENLENECEK Konya, 2026 yılı boyunca Avrupa Komisyonu, UNESCO, ve ACES iş birliğiyle düzenlenecek ulusal ve uluslararası etkinliklerle, bisiklet dostu şehir vizyonunu tüm dünyaya tanıtmayı hedefliyor.

Avrupa’nın En Büyük 3.çelik Üreticisi Tosyalı İspanya’da Da Zirvede Haber

Avrupa’nın En Büyük 3.çelik Üreticisi Tosyalı İspanya’da Da Zirvede

Türkiye’nin küresel çelik üreticisi Tosyalı, ileri teknoloji ve sürdürülebilirlik odaklı yatırımlarından aldığı güçle yepyeni başarılara imza atmaya devam ediyor. Bugün 3 kıtada 50’ye yakın tesisi, 15 milyon ton/yıl sıvı çelik üretim kapasitesi ve 15.000 çalışanıyla küresel büyümesini sürdüren Tosyalı, 2024 yılının başında bünyesine dahil ettiği STS ile İspanya’da da en başarılı çelik şirketlerinden biri olmayı başardı. Tosyalı, Madrid’de Türk-İspanyol Sanayi ve Ticaret Odası’nın organize ettiği ödül töreninde “En İyi Türk Şirketi’’ kategorisinde 1’incilik ödülü aldı. Tosyalı, İspanya’da çelik sektörüne yaptığı yatırımlar ve en önemli istihdam yaratıcılarından biri olması sebebiyle, 9’uncu kez düzenlenen organizasyonda bu anlamlı ödülün sahibi oldu. Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı: “Avrupa’nın en büyük çelik boru üreticisi olarak İspanya’daki tesisimizde kısa sürede üretimde 12 kata yakın bir artış gerçekleştirdik.” Tosyalı’nın Türkiye’deki ve yurt dışındaki yatırımlarıyla küresel büyümesini kararlılıkla sürdürdüğünü ve İspanya’nın önümüzdeki dönemde Tosyalı’nın Avrupa operasyonlarında çok daha önemli bir rol üstleneceğini ifade eden Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, “Tosyalı olarak Avrupa’nın en büyük çelik boru üreticisiyiz ve bunun getirdiği sorumlulukla her zaman daha ileri gitmek için var gücümüzle çalışıyoruz. 2024 yılının hemen başında satın aldığımız İspanya’nın önemli spiral boru üreticilerinden STS’de çok kısa bir dönemde hızlı bir değişime imza attık. Tesis içerisindeki verimlilik ve yenileme çalışmalarıyla üretimde 12 kata yakın bir artış gerçekleştirdik. Verimlilik ve ölçekteki bu artışla birlikte İspanya başta olmak üzere birçok ülkede yeni projelere dahil olduk. Bu tesiste spiral boru üretiyoruz ancak önümüzdeki dönemde ayrıca ERW tesisi yatırımı da planlıyoruz. Aldığımız bu ve benzeri ödüller bize daha iyisini yapmak için güç veriyor.” dedi. “Avrupa’nın en büyük 3. çelik üreticisi olarak hedefimiz önümüzdeki 5 yılda dünyanın en büyük 20 çelik şirketinden biri olmak” Tosyalı’nın küresel hedeflerini birer birer gerçekleştirdiğini ifade eden Fuat Tosyalı, “Üretimimizi ve dünya sıralamamızı her yıl kesintisiz olarak yükselterek, dünyanın en büyük 50 çelik üreticisi arasında bu başarıyı istikrarla sürdürebilen tek şirketiz. Son beş yılda küresel ham çelik üretimimizi %110 artırarak global görünürlüğümüzü ikiye katladık. Türkiye merkezli en yüksek ham çelik üretimine sahip şirket konumuna ulaştık. Bugün itibarıyla Tosyalı olarak Avrupa’nın en büyük 3. çelik üreticisiyiz. Önümüzdeki dönemde Avrupa, Afrika ve Asya’daki tesislerimizle dengeli bir büyüme stratejisi izlemeye devam edeceğiz. Avrupa’da satın almalar ve stratejik ortaklıklarla varlığımızı güçlendirirken, Afrika’da yeşil alan yatırımlarıyla yeni üretim kapasiteleri oluşturmaya, Türkiye’de ise hem derinleşmeye hem de komşu pazarlara açılmaya odaklandık. Sürdürülebilirlik, verimlilik ve ölçek odağındaki yatırımlarımız ve uçtan uca üretim yapan tüm tesislerimizin yarattığı sinerji ve katma değerli üretimle küresel rekabet gücümüzü artırmaya devam edeceğiz. Uzun vadede küresel yeşil çelik üreticisi konumumuzu daha da güçlendirerek, önümüzdeki 5 yıl içerisinde dünyanın en büyük 20 çelik şirketinden biri olma hedefi doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz.” dedi. Tosyalı, Dünya Çelik Birliği’nin (World Steel Association) verilerine göre 2024’te 9,12 milyon tonluk çelik üretimiyle önceki yıla göre 21 basamak birden yükselerek dünya sıralamasında 46’ncılığa ulaştı. Gerçekleştirdiği %54,3’lük üretim artışıyla dünyanın en hızlı büyüyen ilk 3 çelik üreticisinden biri oldu. 2024’ü küresel olarak yaklaşık toplam 7 milyar dolar ciro ile tamamlayan Tosyalı, 2025 yılı için küresel ihracatını 2 milyar doların üzerine, toplam cirosunu da dolar bazında yüzde 30’a yakın bir artışla yaklaşık 9 milyar dolara çıkararak yılı tamamlıyor. Şirketin toplam üretimi ise 2025 yıl sonu itibarıyla yaklaşık 13 milyon tona ulaşmış olacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

TANAP, Enerji Jeopolitiğini Yeniden Şekillendirdi Haber

TANAP, Enerji Jeopolitiğini Yeniden Şekillendirdi

Enerjinin “İpek Yolu” olarak anılan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP), Avrupa'ya açıldığı 30 Kasım 2019 tarihinden günümüze bölgenin enerji akışında kilit rol oynamayı sürdürüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in katılımıyla Edirne İpsala'daki MS4 Ölçüm İstasyonu'nda gerçekleştirilen açılış töreniyle Avrupa yolculuğuna başlayan proje, bugün Azerbaycan, Türkiye ve Avrupa Birliği'ni birbirine bağlayan kritik enerji koridoru olarak öne çıkıyor. Güney Gaz Koridoru’nun en önemli halkasını oluşturan TANAP, Azerbaycan'ın Şah Deniz-2 sahasından çıkarılan doğal gazı 1.811 kilometrelik Anadolu güzergâhından geçirerek Türkiye-Yunanistan sınırında Trans Adriyatik Doğal Gaz Boru Hattı'na (TAP) teslim ediyor. Buradan hareketle gaz, Yunanistan, Arnavutluk ve İtalya üzerinden Avrupa pazarına ulaşıyor. 20 İL VE 600 KÖYDEN GEÇEN ENERJİ KORİDORU Ardahan Posof'tan başlayarak Edirne'ye uzanan boru hattı, Kars, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane, Giresun, Sivas, Yozgat, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Eskişehir, Bilecik, Kütahya, Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Tekirdağ olmak üzere toplam 20 ilden, 67 ilçe ve 600 köyden geçiyor. Proje hem kaynak hem de güzergâh çeşitliliği sağlayarak Avrupa'nın enerji tedarikini güçlendiriyor. 16 YENİ TÜR BİLİM DÜNYASINA KAZANDIRILDI TANAP, enerji altyapısının yanı sıra çevre ve biyoçeşitlilik alanında da önemli çalışmalara imza attı. Türkiye'de ilk kez 500 metrelik güzergâh koridorunda EUNIS Seviye 3 habitat haritaları hazırlanarak geniş bir veri tabanı oluşturuldu. Yapılan kapsamlı çalışmalar sonucunda daha önce bilinmeyen 9 böcek ve 7 bitki türü olmak üzere toplam 16 yeni canlı türü bilim dünyasına kazandırıldı. Projenin güzergâhında yapılan ağaçlandırma çalışmaları ile orman ve step habitatlarında hayata geçirilen biyoçeşitlilik dengeleme çalışmaları, geçilen habitat alanlarına pozitif katkı sağladı. TANAP, bu çalışmaları nedeniyle sürdürülebilirlik kategorisinde birçok ödüle layık görüldü. TANAP’ın çevresel etki değerlendirmesi ve temel tasarım sürecinde yürütülen arkeolojik ve kültürel miras alanlarının tespitine yönelik saha çalışmaları neticesinde, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulları envanterlerinde daha önce kayıtlı olmayan 106 yeni alan tespit edildi ve bu alanlar ilgili Koruma Kurullarınca tescil edilerek koruma altına alındı. BİNDEN FAZLA ARKEOLOJİK ESER KÜLTÜR ENVANTERİNE KATILDI Projenin inşaat sürecinde gerçekleştirilen kurtarma kazıları kapsamında, toplam 48 adet arkeolojik alan ve yaklaşık 1.000 adet arkeolojik eser Türkiye kültür envanterine kazandırıldı. Özellikle boru hattı güzergâhının 335. kilometresinde rastlantısal olarak tespit edilen Alaybeyi Arkeolojik Alanı, Karaz Kültürünü de içeren çok katmanlı yapısıyla bölge arkeolojisinin tarihini yeniden yazacak bulgularla karşımıza çıktı. TÜBİTAK laboratuvarlarında yapılan karbon analizi sonuçlarına göre Alaybeyi'nde en eski yerleşimin M.Ö. 4720-4553 tarihlerine kadar uzandığı belirlendi. 1.000'İN ÜZERİNDE SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ TANAP, sadece enerji taşımakla yetinmeyip geçtiği bölgelerde sosyal ve ekonomik kalkınmaya da önemli katkılar sundu. Proje kapsamında hayata geçirilen Sosyal ve Çevresel Yatırım Programları (SEİP) ile boru hattının geçtiği 20 il, 67 ilçe ve 600 köyde eğitimden altyapıya, sağlıktan çevreye kadar geniş bir yelpazede toplam 1.000'in üzerinde proje desteklendi.

İş Bankası’na 1,2 Milyar ABD Doları Tutarında Sürdürülebilir Sendikasyon Kredisi Haber

İş Bankası’na 1,2 Milyar ABD Doları Tutarında Sürdürülebilir Sendikasyon Kredisi

İş Bankası'nın Sürdürülebilir Finansman Çerçevesi doğrultusunda çevresel ve/veya sosyal alanlarda pozitif etki sağlamaya yönelik faaliyetlerin finansmanında kullandırılacak olan krediye, Avrupa, Ortadoğu, Asya ve Amerika'daki 23 ülkeden toplam 54 banka katılım gösterdi. Sendikasyona en yüksek tutarla katılan bankalar açısından toplam maliyet ABD Doları diliminde SOFR + %1,50, Euro diliminde ise Euribor + %1,25 seviyesinde gerçekleşti. Kredi anlaşmasında, Emirates NBD Capital Limited, Abu Dhabi Commercial Bank PJSC, Bank of America Europe DAC ve Standard Chartered Bank koordinatör banka olarak görev alırken; SMBC Bank International plc ve ING Bank N.V. sürdürülebilirlik koordinatörü; Emirates NBD Bank (P.J.S.C) ise ajan banka olarak yer aldı. “Hem Bankamıza hem de ülkemiz ekonomisine duyulan güveni teyit ettik" Sağlanan bu finansmanın bankanın sürdürülebilirlik odaklı stratejilerine ve reel sektöre verdiği desteğe önemli katkılar sunacağını belirten İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, “Ülkemizin sürdürülebilir ekonomik gelişimine sunduğumuz desteğin devamı niteliğinde olan, geçtiğimiz yılın aynı döneminde sağladığımız krediyi 1,2 milyar ABD Doları tutarla yenileyerek hem Bankamıza hem de ülkemiz ekonomisine duyulan güveni bir kez daha teyit etmiş olduk. Bu kredi, Bankamızın sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda yürüttüğü çok boyutlu çalışmaları destekler nitelikte. Kaynağın etkin kullanımıyla bir yandan sürdürülebilir ekonomik büyümeyi desteklerken, diğer yandan net sıfır hedeflerimiz doğrultusunda hayata geçirdiğimiz İklim Dönüşüm Planı'nın uygulanmasına da katkı sağlayacağız. Finansmanın dönüştürücü gücünü kullanarak, emisyon yoğun sektörlerde belirlediğimiz azaltım hedeflerine ulaşmak ve sektörel geçişi hızlandırmak amacıyla müşterilerimize yönelik yeşil finansman çözümlerimizi çeşitlendirmeye devam edeceğiz. Gerçekçi, iddialı ve uygulanabilir adımlarla oluşturduğumuz iklim stratejimiz ve sektörler özelinde belirlediğimiz somut yol haritalarıyla, reel sektörün iklim geçiş sürecine öncülük etmeyi ve müşterilerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz." dedi.

DHL Express, Dünyanın En İyi İşverenleri Arasında Yer Aldı Haber

DHL Express, Dünyanın En İyi İşverenleri Arasında Yer Aldı

DHL Express, 2025 yılı için saygın World’s Best Workplaces™ listesinde dünyanın en iyi ikinci çalışma yeri seçildi. Bu başarı, şirketin üst üste altıncı kez ilk 2’de yer almasını sağlayarak, mükemmel bir iş yeri kültürü oluşturma konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor. Bölgesel ölçekte DHL Express üstünlüğünü sürdürerek, Avrupa’da üst üste dördüncü, Asya ve Latin Amerika’da sekizinci kez zirvedeki konumunu korudu. DHL Express CEO’su John Pearson, “Bu ödülü almaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz. Bu başarı, çalışanlarımıza olan sarsılmaz odağımızı ve kapsayıcı, dinamik bir çalışma ortamı yaratma konusundaki kararlılığımızı gösteriyor. 220’den fazla ülke ve bölgede görev yapan 120.000 çalışma arkadaşımız ve Certified International Specialist (Sertifikalı Uluslararası Uzman) programımız başarımızda kritik önem taşıyor ve DHL Express’i farklı kılan üstün hizmeti sunmamızı sağlıyor. Ekiplerimizin mümkün olan en iyi iş yeri deneyimini yaşamalarını sağlamak için kararlılıkla çalışıyoruz” dedi. Güçlü Topluluk Bilinci Oluşturuyor DHL Express’te, topluluk bilinci ve ortak amaç duygusunu güçlendirmek büyük önem taşıyor. Şirket, çalışanlarının başarının temelini oluşturduğunu kabul ediyor ve onların katkılarını çeşitli yöntemlerle kutluyor. Bu kapsamda düzenlenen Takdir Haftası (Appreciation Week) ve Yılın Çalışanı (Employee of the Year) ödülleri gibi etkinliklerle de; hız, tutku, yapabilirim yaklaşımı ve mükemmelliğe bağlılık gibi temel değerleri temsil eden çalışanları öne çıkarıyor. DHL’in bir parçası olmak, “İnsanları Birleştirmek” ve “Yaşamları İyileştirmek” olarak belirlenen misyonuna katkıda bulunmayı beraberinde getiriyor. Çalışanlar; DHL’s Got Heart, Global Volunteering Day, GoHelp, GoTeach ve GoTrade gibi kurumsal sorumluluk programlarına katılarak, bulundukları topluluklarda olumlu bir etki yaratma fırsatı buluyor. Bu programlar, şirketin sosyal sorumluluğa olan güçlü bağlılığını da yansıtıyor. 2020’den bu yana World’s Best Workplaces™ listesinde istikrarlı biçimde ilk iki arasında yer alan DHL Express’in aldığı bu son ödül, şirketin çalışanlarına, değerlerine ve misyonuna duyduğu süregelen bağlılığını pekiştirirken, dünya çapında örnek teşkil eden iş yeri ortamları için de güçlü bir standart oluşturuyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

2025’te Küresel Üretimde Fidye Yazılımı Tehdidi: Potansiyel Kayıp 18 Milyar Dolar Haber

2025’te Küresel Üretimde Fidye Yazılımı Tehdidi: Potansiyel Kayıp 18 Milyar Dolar

Tahminler, APAC, Avrupa, Orta Doğu, Afrika, BDT ve LATAM bölgelerinde, fidye yazılımı girişimlerinin tespit ve önlenme oranı, her bölgede toplam üretim kuruluşu sayısı, gerçek saldırılarda ortalama kesinti süresi, kuruluş başına ortalama çalışan sayısı ve ortalama saatlik ücret esas alınarak yapıldı. Kaspersky, VDC Research iş birliğiyle yaptığı açıklamada, 2025’in ilk üç çeyreğinde üretim kuruluşlarına yönelik fidye yazılımı saldırılarının 18 milyar dolardan fazla kayba yol açabileceğini duyurdu. Bu rakam, yalnızca üretim hattının durması nedeniyle iş gücünün boşta kalmasının doğrudan maliyetini yansıtıyor; operasyonel ve finansal etkiler ise çok daha yüksek olabiliyor. Kaspersky Security Network verilerine göre, Ocak-Eylül 2025 döneminde üretim sektöründe fidye yazılımı tespitlerinde bölgesel sıralama şu şekilde gerçekleşti: Orta Doğu (%7) ve Latin Amerika (%6,5) ilk sırada yer alırken; APAC (%6,3), Afrika (%5,8), BDT (%5,2) ve Avrupa (%3,8) bu sıralamayı izledi. Bu saldırıların tamamı Kaspersky çözümleri tarafından engellendi. Aşağıdaki potansiyel zarar tahmini, bu saldırılar başarılı olsaydı oluşabilecek finansal etkiyi gösteriyor. Fidye yazılımı üretim tesislerini hedef aldığında, üretim hatları durur ve bu durum, hem iş gücünün boşta kalması nedeniyle anlık gelir kaybına hem de üretimdeki azalma nedeniyle uzun vadeli eksikliklere yol açıyor. Ortalama saldırı süresi 13 gün (Kaspersky Olay Müdahale Raporu temel alınmıştır). 2025’in ilk üç çeyreğinde fidye yazılımı nedeniyle boşta kalan iş gücünün maliyeti bölgeler bazında şu şekilde hesaplanmıştır: Avrupa: 4,4 milyar dolarLATAM: 711 milyon dolarOrta Doğu: 685 milyon dolarBDT: 507 milyon dolarAfrika: 446 milyon dolar Tedarik zinciri aksaklıkları, itibar kaybı ve kurtarma masrafları gibi ek faktörler göz önüne alındığında, gerçek işletme kayıpları çok daha yüksek olabiliyor. VDC Research, Endüstriyel Otomasyon ve Sensörler Araştırma Direktörü Jared Weiner: “Araştırmamız, fidye yazılımının dünya genelindeki üretim sektöründe yaratabileceği finansal etkiyi tahmini olarak ortaya koyuyor. Üretim ortamlarının giderek karmaşıklaşması, uzmanlık açıklarının genişlemesi ve sürekli değişen iş gücü dinamikleri, çoğu kuruluşun siber güvenliği etkin bir şekilde yönetmesini zorlaştırıyor. Ancak bu konuda başarısız olmak, hem finansal kayıplara hem de itibar zedelenmesine yol açabilir. Etkin bir BT, OT ve IIoT koruması için güvenilir siber güvenlik sağlayıcılarıyla iş birliği yapmak kritik önem taşıyor,” yorumunda bulundu Kaspersky GReAT, Rusya ve BDT Araştırma Merkezi Başkanı Dmitry Galov konuya ilişkin şunları söyledi:“Hiçbir bölge fidye yazılımından muaf değil; ister Orta Doğu, LATAM, APAC, BDT, Afrika ya da Avrupa olsun, tüm üretim merkezleri sürekli hedef alınıyor. Daha önce tehdit aktörleri tarafından göz ardı edilebilecek orta ölçekli üreticiler de artık hedefte çünkü güvenlik bütçeleri daha küçük ve tedarik zinciri aksaklıklarının etkisi çoğu kişinin tahmin ettiğinden daha büyük olabiliyor. Üretim sektörü ve diğer tüm kuruluşlar, güvenilir ve kanıtlanmış savunma sistemlerine ve sürekli kullanıcı eğitimi programlarına ihtiyaç duyuyor.” Farklı bölgelerde fidye yazılımı ile ilgili daha fazla bilgi, Kaspersky’nin 2025 Fidye Yazılımı Durum Raporu’nda yer alıyor Kaspersky, kuruluşların fidye yazılımına karşı korunmaları için şu en iyi uygulamaları takip etmelerini öneriyor: Tüm uç noktalarda fidye yazılımı korumasını etkinleştirin. Ücretsiz Kaspersky Anti-Ransomware Tool for Business ,bilgisayar ve sunucuları fidye yazılımı ve diğer kötü amaçlı yazılımlardan korur, istismar girişimlerini engeller ve mevcut güvenlik çözümleriyle uyumludur.Endüstriyel ve kritik sektörlerin kapsamlı korunması için Kaspersky, OT sınıfı teknolojiler, uzman bilgi ve tecrübeyi birleştiren özel bir ekosistem sunar. Bu ekosistemin merkezinde, kritik altyapı koruması için tasarlanmış) is Kaspersky Industrial CyberSecurity (KICS) platformu bulunur. KICS, güçlü ağ trafiği analizi ve uç nokta koruma, tespit ve müdahale yeteneklerini sağlar. Geleneksel BT güvenlik önlemleri ile endüstriyel güvenlik teknolojilerini birleştirerek şirketinizi her türlü tehdide karşı donanımlı hâle getirir.Endüstriyel olmayan sektörlerdeki şirketler, gelişmiş tehdit tespiti, araştırma ve hızlı müdahale yetenekleri sağlayan anti-APT ve EDR çözümlerini kullanabilir. Kuruluşlar ayrıca SOC ekiplerine en güncel tehdit istihbaratına erişim sağlayabilir ve profesyonel eğitimlerle ekiplerini düzenli olarak geliştirebilir. Tüm bunlar Kaspersky Next Expert çatısı altında sunulmaktadır.

Railport’tan İlk Tren Çıkışı Gerçekleşti Haber

Railport’tan İlk Tren Çıkışı Gerçekleşti

Terminalden gerçekleştirilen bu ilk hareket, Railport’un faaliyete geçiş sürecinde önemli bir aşamayı işaret ederken, Türkiye’nin intermodal taşımacılıktaki kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik önemli bir adım niteliği taşıyor. İlk seferin işletimi köklü geçmişi, yaygın terminal ağı ve intermodal taşımacılık alanındaki güçlü tecrübesiyle tanınan demir yolu operatörü Metrans tarafından yürütüldü. Bu iş birliği, Türkiye ile Avrupa arasındaki yük taşımalarında demir yolu kullanımını destekleyen stratejik bir başlangıç olarak değerlendiriliyor. Railport’un yüksek standartlarda tasarlanmış terminal altyapısı, geniş elleçleme kapasitesi, teknolojik operasyon sistemleri ve kritik coğrafi konumu, Türkiye ile Avrupa arasında demir yolu ile seyredecek yüklerin daha düzenli, daha güvenli ve sürdürülebilir bir modelle taşınmasını mümkün kılacak. İlk tren hareketi, terminalin uluslararası intermodal ağlarla bağlantısını güçlendiren güçlü bir adım özelliği taşıyor. Railport Genel Müdürü Fatih Yılmazkarasu açıklamasında şunları söyledi: “Railport’tan gerçekleştirilen ilk tren çıkışı, terminalimizin Türkiye’nin demir yolu taşımacılığına sağlayacağı katkının somut bir göstergesidir. Bu operasyon, intermodal taşımacılığın ülkemizde daha etkin kullanılmasını ve müşterilerimize rekabetçi seçenekler sunulmasını hedefleyen uzun vadeli stratejimizin başlangıcıdır.” Bu ilk hareketin ardından Railport ile Metrans arasındaki iş birliğinin düzenli tren seferleriyle devam etmesi ve Türkiye Avrupa demir yolu koridorunda sürdürülebilir bir lojistik yapı oluşmasına katkı sağlanması planlanıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.