Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Avrupa Birliği

Kapsül Haber Ajansı - Avrupa Birliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Avrupa Birliği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İklim Endeksi Yayınlandı:  Dünya İlerleme Kaydediyor, Türkiye Yerinde Sayıyor Haber

İklim Endeksi Yayınlandı: Dünya İlerleme Kaydediyor, Türkiye Yerinde Sayıyor

Paris İklim Anlaşması'nın üzerinden on yıl geçti; ilerleme artık açıkça görülüyor. Küresel kişi başına emisyonlar düşüyor, yenilenebilir enerji hızla artıyor ve 100'den fazla ülkenin net sıfır emisyon hedefi var ancak dönüşüm Paris İklim Anlaşması'nın hedeflerine ulaşmak için hala çok yavaş. Uluslararası İklim Eylem Ağı (CAN International), Germanwatch ve NewClimate Enstitüsü tarafından bugün yayınlanan İklim Değişikliği Performans Endeksi (Climate Change Performance Index - CCPI), bu çelişkili tabloyu ortaya koyuyor. Önceki yıllarda olduğu gibi, endeksin ilk üç sırası boş kaldı. Ülkelerin, Paris İklim Anlaşması'nın insanlık için kritik eşik olarak kabul ettiği 1,5 derece sıcaklık sınırını aşmamak için iklim eylemlerini hızlandırması gerekiyor. Danimarka, 4. sıradaki yeriyle, listede en üst sıradaki ülke olmaya devam ediyor. İklim politikasında birinci sırada yer alan Danimarka, yenilenebilir enerji alanında çok yüksek puan alan üç ülkeden biri ve açık deniz (offshore) enerji yatırımlarında lider konumda. Danimarka'yı, geçen yıla göre bir sıra yükselerek 5. sıraya yerleşen Birleşik Krallık izliyor. Kömür kullanımını geçen yıl tamamen sonlandıran Birleşik Krallık'ta, ülkenin yıllardır sürdürdüğü iklim politikası çabalarının meyvesini verdiği görülüyor. Ancak, özellikle yenilenebilir enerjideki "düşük" performansı göz önünde bulundurulduğunda hala bazı eksikliklerin olduğu ortada. Fas (6. sırada), yenilenebilir enerji hariç tüm kategorilerde "iyi" performans gösteriyor. Ülkede kişi başına düşen emisyonlar hala çok düşük. Bununla birlikte toplu taşımaya yaptığı büyük yatırımların yanı sıra 2035 için açıkladığı yeni iklim hedefi kayda değer. CCPI çalışmasının yazarlarından Niklas Höhne (NewClimate Institute) şunları söyledi: "Henüz genel olarak iklim değişikliği ile mücadele konusunda çok iyi performans gösteren bir ülke olduğunu söyleyemesek de bazı kategorilerde iddialı performans gösteren öncüler var. Örneğin Pakistan, kişi başına düşen çok düşük rakamları sayesinde emisyon ve enerji tüketimi açısından sürpriz bir oyuncu. Önceki yıllarda olduğu gibi, Norveç, Danimarka ve İsveç yenilenebilir enerji alanında standartları belirliyor." Buna karşılık, sıralamada kötü performans gösteren ülkeler de var. Endekste son üç sırada yer alan ülkeler Suudi Arabistan (67.sırada), İran (66.sırada) ve ABD (65.sırada). CCPI çalışmasının yazarlarından Thea Uhlich (Germanwatch): "ABD özellikle dikkat çekici bir düşüş yaşadı ve genel sıralamada Rusya'nın hemen arkasında, sondan üçüncü sıraya geriledi. En büyük petrol ve gaz üreticisi bu ülkeler neredeyse birbirleriyle rekabet halindeler ve fosil yakıtları bir iş modeli olarak sürdürmeye niyetliler. Bu da geleceğin ekonomisine dair fırsatları kaçırdıkları anlamına geliyor" diye konuştu. AB Yeterince İyi Değil AB açısından endeksi değerlendiren Avrupa İklim Eylem Ağı İklim Politikaları Bölüm Müdürü Sven Hareling ise: "Avrupa Birliği'nin bu yılki İklim Değişikliği Performans Endeksi'nde 3 sıra birden gerilemesi açık bir uyarı. Avrupa'daki bazı siyasi çevrelerin, AB'nin 2030 emisyon azaltım hedeflerine nasıl ulaşılacağına dair net bir strateji ortaya koymadan, mevcut iklim ve çevre düzenlemelerini zayıflatmaya yönelik ideolojik ve yanlış yönlendirilmiş çabaları, insanların iklim krizine karşı dayanıklılığını tehdit ediyor. Bu yaklaşım aynı zamanda, toplumsal açıdan adil bir iklim eyleminin geciktiği bir dönemde, belirsizlikle, yatırım ortamına da zarar veriyor. AB'nin kararının geç onaylanması nedeniyle, CCPI analizi 2040 için belirlenen yüzde 90 net emisyon azaltım hedefine ilişkin anlaşmaları hesaba katmıyor; ancak bu hedefteki önemli açıklar sebebiyle, bunun gelecekteki sıralamalarda ne anlama geleceği bugün için belirsizliğini koruyor" açıklamasını yaptı. Türkiye Yerinde Sayıyor Türkiye'nin performansını değerlendiren Avrupa İklim Eylem Ağı Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz: "Türkiye, CCPI'da yerinde sayan bir ülke. On yıldır endeksteki yeri "düşük" veya "çok düşük" performans gösteren ülke grupları içinde. Bu sene 52. sıradaki Türkiye, sera gazı salımları ve enerji kullanımı kategorilerinde "düşük", iklim politikası kategorisinde "çok düşük", yüksek potansiyeline rağmen yenilenebilir enerji kategorisinde bile "orta" düzeyde performans gösteriyor. Bu sıralama şaşırtıcı değil çünkü 2035'e kadar emisyonlarını artırmayı öngördüğü bir iklim hedefi sundu ve kömürlü termik santrallere devlet teşviki sağlamayı planlıyor" dedi. G20 ülkeleri: Sadece 1 Ülke 'İyi', 10 Ülke 'Çok Zayıf' "Dünya çapında yenilenebilir enerji ve elektrifikasyon açısından olumlu bir ivme var. Ancak, büyük emisyon kaynağı olan G20 ülkeleri arasında endişe verici bir tablo görüyoruz: sadece 1 ülke "yüksek" performans gösteren grupta, 10 ülke ise "çok düşük" kategorisinde yer alıyor" diyor Germanwatch'tan Thea Uhlich. G20 ülkeleri, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 75'inden sorumlu ve özel bir sorumlulukları olmasına rağmen, sıralamada sadece bir G20 ülkesi, Birleşik Krallık, "yüksek" puan alıyor. Özellikle endişe verici olan ise, on G20 ülkesinin hala "çok düşük" (Türkiye, Çin, Avustralya, Japonya, Arjantin, Kanada, Kore, Rusya, ABD, Suudi Arabistan) ardından Güney Afrika, Endonezya ve İtalya'nın düşük kategoride olarak sınıflandırılması. En büyük emisyon kaynağı olan Çin (54. sırada), bir basamak yükseldi. İlk "elektro-devlet" olma yolundaki gelişmelere rağmen, hala çok düşük puan alıyor. Çin, sadece iklim politikası alanında "yüksek" performans gösteriyor. 2025'in ilk çeyreğinde Çin'in emisyonlarının düşüş göstermesi, emisyonlarının zirveye ulaştığına dair bir işaret olabilir. Elektrikli araç, batarya ve yenilenebilir enerjide ciddi bir büyüme yaşanmasına ve ülkenin nispeten iddialı bir iklim hedefi açıklamasına rağmen aynı zamanda fosil yakıt üretimini de artırıyor. Çin için belirleyici olan, yenilenebilir enerji ve e-mobilitenin fosil yakıtlardan çıkışla birlikte ilerlemesi. En büyük emisyon kaynağı ülkelerden biri olan Hindistan (23. sırada), bu yılki sıralamada en fazla gerileyen ülkelerden biri olarak "orta" düzeyde performans kategorisine girdi. CCPI çalışmasının yazarlarından Jan Burck (Germanwatch): "Sıralamadaki düşüş, bir dizi faktörün birleşiminden kaynaklanıyor. Hindistan, son yıllarda emisyonların istikrarlı bir şekilde artması nedeniyle emisyon eğilimleri açısından son sırada yer alıyor. Aynı zamanda, enerji tüketimi de artıyor. Hindistan, kömür kullanımını aşamalı olarak sonlandırma planı veya somut bir sonlandırma tarihi olmaması nedeniyle iklim politikası kategorisinde de düştü. Yeni kömür santrallerinin inşasını durdurur ve yenilenebilir enerji yatırımlarında umut verici eğilimi sürdürürse, Hindistan gelecek yıl yine çok daha iyi bir sıralama elde edebilir" diye konuştu.

Türkler, İnternetten Vatandaşlık Alıp 156 Ülkeye Vizesiz Uçuyor Haber

Türkler, İnternetten Vatandaşlık Alıp 156 Ülkeye Vizesiz Uçuyor

Uluslararası yatırım ve vatandaşlık hukuku alanındaki düzenlemeleri yakından takip eden Avukat Özge Özmen Korkut, son dönemde özellikle Karayip ülkelerinde güncellenen vatandaşlık programları hakkında değerlendirmelerde bulundu. 6-8 AYDA PASAPORT GELİYOR Karayiplerde eski İngiliz sömürgesi bir ada ülkesi olan Saint Kitts ülkesinden vatandaşlık alınmasına aracılık eden Avukat Özge Özmen Korkut, 6-8 ay gibi kısa sürede alınabilen vatandaşlık süreçleri hakkında şu bilgileri verdi: “Saint Kitts en hızlı vatandaşlık veren ülke olarak ön plana çıkmaya başladı. Bunun en önemli nedeni ise tüm sistemlerinin elektronik olması. Yani ülkeye gitmeye gerek kalmadan, belgelerinizi fiziki ortamda göndermeye gerek kalmadan bütün işlemler elektronik ortamda yapılabilmekte. Avrupa Birliği (AB) ülkelerine vizesiz seyahat, İngiltere’ye elektronik ortamda vize almanız yeterli. Saint Kitts pasaportuyla 156 ülkeye vizesiz seyahat edebiliyorsunuz. BAĞIŞ YAP YA DA EV AL Saint Kitts vatandaşı olmak için en önemli şart sabıka kaydınızın olmaması. Bunun için dünya genelinde de sorgulama yapılıyor. Maddi kısımda bağış ve gayrimenkul satın alma seçeneği sunuluyor. 250 bin dolarlık bağış yaparak vatandaş olabiliyorsunuz. Gayrimenkul seçeneğini tercih ederseniz, onaylı projelerden 325 bin dolarlık hisseli bir yapı satın almanız gerekli. Müstakil bir ev satın almak isterseniz onaylı projelerden 600 bin dolarlık bir satın alma işlemi yapmanız yeterli.”

YASED: Yılın İlk 9 Ayında Türkiye’ye 11,4 Milyar Dolar Değerinde Uluslararası Doğrudan Yatırım Geldi Haber

YASED: Yılın İlk 9 Ayında Türkiye’ye 11,4 Milyar Dolar Değerinde Uluslararası Doğrudan Yatırım Geldi

Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 12 Kasım 2025’te paylaştığı Ödemeler Dengesi İstatistiklerinden derleyerek hazırladığı “Rakamlarla Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Bültenine” göre, 2025 yılının Eylül ayında, Türkiye’ye 722 milyon dolarlık Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) girişi gerçekleşti. Güncel bu istatistikle beraber, yılın ilk 9 ayında Türkiye’ye gelen toplam UDY miktarı, 11,4 milyar dolara ulaştı. Yılın ilk 9 ayında 2024’ün aynı dönemine kıyasla yüzde 46’lık bir artış kaydedilirken 2003 yılından itibaren Türkiye’ye gelen UDY girişlerinin toplam değeri ise 285 milyar doları aştı. Yılın ilk 9 ayında gerçekleşen 11,4 milyar dolarlık UDY girişinin 8,0 milyar doları yatırım sermayesi şeklindeydi. Yabancı uyruklulara gayrimenkul satışı yoluyla 1,6 milyar dolar ve borçlanma araçları ile 2,6 milyar dolar değerinde UDY girişi kaydedildi. Yatırım tasfiyeleri ise 856 milyon dolar değerinde aşağı yönde etkiledi. En fazla yatırım toptan ve perakende ticaret, gıda ürünleri imalatı ve bilgi ve iletişimde gerçekleşti 2025’in ilk 9 ayındaki 8,0 milyar dolarlık yatırım sermayesi girişinin 2,7 milyar dolarını toptan ve perakende ticaret sektöründe gerçekleşen yatırımlar oluşturdu. Toptan ve perakende ticaretin yüzde 34’lük payını takiben gıda ürünleri, içecek ve tütün imalatı sektörü yüzde 15 payla ikinci sırada yer alırken, bilgi ve iletişim hizmetleri sektörü de aynı oranda sermaye çekti. Yılın ilk 9 ayında en fazla uluslararası yatırım Hollanda, Kazakistan, Lüksemburg’dan geldi 2003-2024 dönemi toplamında yatırımların tarihsel olarak yüzde 58’ini gerçekleştiren Avrupa Birliği (AB-27) ülkeleri, 2025’in ilk 9 ayında yüzde 64’lük bir paya sahip oldu. 2025’in ilk 9 ayında ülkeler özelinde, Hollanda yüzde 32 ile en büyük paya sahip olurken, onu yüzde 14 ile Kazakistan, yüzde 14 ile Lüksemburg, yüzde 7 ile Almanya ve yüzde 6 ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) takip etti.

Jeopolitik Gerilim Dijitale Yansıyor Haber

Jeopolitik Gerilim Dijitale Yansıyor

Çin ile bağlantılı APT grupları, Pekin'in jeopolitik hedeflerini ilerletmeye devam ederek “ortadaki düşman” tekniğinin kullanımını artırdı ve birkaç Latin Amerika ülkesindeki hükümetleri hedef aldı. Rusya ile bağlantılı APT grupları, Ukrayna ve birkaç Avrupa Birliği üye ülkesine yönelik operasyonlarını yoğunlaştırdı ve operasyonlarını genişletti. Rusya ile bağlantılı bir tehdit aktörü olan InedibleOchotense, ESET'i taklit eden bir spearphishing kampanyası yürüttü. ESET Research, ESET araştırmacıları tarafından Nisan-Eylül 2025 tarihleri arasında belgelenen seçkin APT gruplarının faaliyetlerini vurgulayan en son APT Faaliyet Raporunu yayımladı. İzlenen dönemde, Çin ile bağlantılı APT grupları Pekin'in jeopolitik hedeflerini ilerletmeye devam etti. ESET, FamousSparrow grubunun, Trump yönetiminin Latin Amerika'ya olan stratejik ilgisine bir yanıt olarak ve muhtemelen devam eden ABD-Çin güç mücadelesinin etkisiyle hem ilk erişim hem de yanal hareket için giderek artan bir şekilde "ortadaki düşman" tekniğini kullandığını gözlemledi. FamousSparrow grubu, Latin Amerika'ya bir saldırı başlattı ve bölgedeki birçok devlet kurumunu hedef aldı. Avrupa genelinde, hükümet kurumları, Rusya ile bağlantılı APT gruplarının Ukrayna ve birkaç Avrupa Birliği üye ülkesine yönelik operasyonlarını yoğunlaştırmasıyla siber casusluğun ana odak noktası olmaya devam etti. Özellikle, Rusya ile bağlantılı grupların Ukrayna dışındaki hedefleri bile Ukrayna ile stratejik veya operasyonel bağlantılar sergiledi ve bu da ülkenin Rusya'nın istihbarat çabalarının merkezinde yer almaya devam ettiği fikrini pekiştirdi. RomCom, WinRAR'daki bir sıfır gün güvenlik açığını istismar ederek kötü amaçlı DLL'ler dağıttı ve AB ve Kanada'daki finans, imalat, savunma ve lojistik sektörlerine odaklanan çeşitli arka kapılar sağladı. Sıfır gün istismarları pahalı olduğundan hem Gamaredon hem de Sandworm grupları, çok daha ucuz olan spearphishing tekniğini birincil saldırı yöntemi olarak kullandı. Gamaredon, operasyonlarının yoğunluğu ve sıklığında belirgin bir artışla Ukrayna'yı hedef alan en aktif APT grubu olmaya devam etti. Benzer şekilde, Sandworm da Ukrayna'ya odaklandı — ancak Gamaredon'un siber casusluk faaliyetlerinden farklı olarak yıkım amaçlıydı. Büyük ölçüde hükümet, enerji, lojistik ve tahıl sektörlerine yoğunlaştı. Muhtemel hedefi Ukrayna ekonomisini zayıflatmaktı. Belarus ile bağlantılı FrostyNeighbor grubu, Roundcube'deki bir XSS güvenlik açığını istismar etti. Polonya ve Litvanya şirketleri, Polonya şirketlerini taklit eden spearphishing e-postalarının hedefi oldu. E-postalar, yapay zekâ tarafından oluşturulan içeriği anımsatan bir yapıya sahip, belirgin bir şekilde kullanılan ve birleştirilen madde işaretleri ve emojiler içeriyordu. Bu da kampanyada yapay zekânın kullanılmış olabileceğini düşündürüyor. Teslim edilen yükler arasında bir kimlik bilgisi hırsızı ve bir e-posta mesajı hırsızı bulunuyordu. ESET Tehdit Araştırmaları Direktörü Jean-Ian Boutin, "İlginç bir şekilde, Rusya ile bağlantılı bir tehdit aktörü olan InedibleOchotense, ESET'i taklit eden bir spearphishing kampanyası yürüttü. Bu kampanya, Kalambur arka kapısı ile birlikte meşru bir ESET ürününün indirilmesine yol açan trojanize bir ESET yükleyicisi içeren e-postalar ve Signal mesajlarını içeriyordu. Çin ile bağlantılı gruplar, ESET araştırmacıları tarafından son zamanlarda Asya, Avrupa, Latin Amerika ve ABD'de gözlemlenen kampanyalarla oldukça aktif olmaya devam ediyor. Bu küresel yayılma, Çin ile bağlantılı tehdit aktörlerinin, Pekin'in mevcut jeopolitik önceliklerini desteklemek için harekete geçirilmeye devam ettiğini gösteriyor.” açıklamasını yaptı. Asya'da APT grupları, önceki raporlama döneminde olduğu gibi hükümet kurumlarının yanı sıra teknoloji, mühendislik ve imalat sektörlerini hedef almaya devam etti. Kuzey Kore ile bağlantılı tehdit aktörleri, Güney Kore ve teknoloji sektörüne, özellikle de rejimin önemli bir gelir kaynağı olan kripto para birimine yönelik operasyonlarda oldukça aktif olmaya devam etti. ESET, Haziran ve Eylül ayları arasında FamousSparrow'un Latin Amerika'da çoğunlukla devlet kurumlarına yönelik çeşitli operasyonlar yürüttüğünü de gözlemledi. Bunlar, ESET'in bu dönemde gruba atfettiği faaliyetlerin büyük bir kısmını oluşturuyor ve bu bölgenin son aylarda grubun ana operasyonel odak noktası olduğunu gösteriyor. Bu faaliyetler, Trump yönetiminin Latin Amerika'ya olan ilgisinin yeniden canlanmasıyla bölgede şu anda devam eden ABD-Çin güç mücadelesiyle kısmen bağlantılı olabilir. Genel olarak, FamousSparrow'un "Latin Amerika turu"nda gözlemlenen kurbanlar arasında Arjantin'deki birçok devlet kurumu, Ekvador'daki bir devlet kurumu, Guatemala'daki bir devlet kurumu, Honduras'daki birçok devlet kurumu ve Panama'daki bir devlet kurumu bulunmaktadır. ESET ürünleri, müşterilerinin sistemlerini bu raporda açıklanan kötü amaçlı faaliyetlerden korur. Burada paylaşılan istihbarat, çoğunlukla ESET'in tescilli telemetri verilerine dayanmaktadır. Ayrıca belirli APT gruplarının faaliyetlerini ayrıntılı olarak açıklayan derinlemesine teknik raporlar ve sık faaliyet güncellemeleri hazırlayan ESET araştırmacıları tarafından doğrulanmıştır. ESET APT Raporları olarak bilinen bu tehdit istihbaratı analizleri, vatandaşları, kritik ulusal altyapıyı ve yüksek değerli varlıkları suçluların ve devletlerin yönettiği siber saldırılardan korumakla görevli kuruluşlara yardımcı olmaktadır.

İklim Krizine Karşı Ortak Mücadele Haber

İklim Krizine Karşı Ortak Mücadele

Avrupa Birliği’nin finanse ettiği ve Türkiye Belediyeler Birliği ile Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı’nın lider kurum olduğu, UNDP tarafından yürütülen Sivil Katılım Projesi kapsamında uygulanan İklim Değişikliğine Karşı Güçlü Eskişehir Projesi çerçevesinde Halk Toplantısı gerçekleştirilirken İklim Eylem Merkezi de hayata geçirildi. Eskişehir’deki Ergin Orbey Sahnesi’nde gerçekleştirilen Halk Toplantısına Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Dr. Aytaç Ünverdi, TEMA Vakfı Çevre Politikaları ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Eylem Tuncaelli, UNDP Sivil Katılım Projesi Hibe Yöneticisi Dilek Erarslan Meral ve Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Ahmet Kapanoğlu’nun yanı sıra belediye bürokratları, yerel yönetimler, çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. İklim değişikliğine uyumun ancak ortak hareketle mümkün olduğunu vurgulayan Eylem Tuncaelli, “İklim Değişikliğine Karşı Güçlü Eskişehir Projesi ve İklim Eylem Merkezi ile hedefimiz, Eskişehir’de iklim farkındalığını artırmak ve krize karşı güçlü bir yerel dayanışma modeli oluşturmak. Bu merkez, Eskişehirlilerin kendi şehirlerine dair söz söyleyebileceği, birlikte çözüm üretebileceği ve dayanışmayı büyütebileceği bir alan olacak. İklim krizi hepimizin ortak meselesi. Yarattığı sorunlara karşı çözümü de ancak hep birlikte üretebiliriz. Bu projenin iki önemli ayağı bulunuyor; teknik çalışmalar ve halkın katılımı. 2030 yılına kadar Eskişehir’in aşırı sıcaklıklar, sel ve taşkınlar, orman yangınları ve kuraklık gibi iklim değişikliği kaynaklı risklerden nasıl etkileneceğini belirliyoruz. Bu çalışmayı bitirmek üzereyiz. Böylece karşılaşacağımız riskleri netleştirip, kentin en kırılgan gruplarının nasıl etkileneceğini görecek ve kenti daha dirençli hale getirecek adımları planlayacağız. Bu projenin süresi sona erse bile Eskişehir halkının iklim krizine karşı bu çalışmayı sahiplenerek sürdürmeye devam edeceğine, İklim Eylem Merkezi’ni aktif olarak kullanacağına ve hep birlikte çözümler üreteceğine yürekten inanıyoruz.” dedi. Konuşmasında iklim değişikliğine vurgu yapan Aytaç Ünverdi de “Artık bu sorun uzak ülkelerin değil, bizim şehrimizin, bizim mahallelerimizin gerçeği. Yazlar uzuyor, sıcaklıklar artıyor, yağışlar azalıyor, ani fırtınalar ve seller günlük yaşamımızın bir parçası haline geliyor. Bu değişim yalnızca doğayı değil, tarımı, suyu, ekonomiyi, sağlığımızı ve sosyal hayatımızı da etkiliyor. İşte bu nedenle Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak iklim değişikliğini en öncelikli gündemimiz haline getirdik. Bizim için mesele sadece çevre değil, kent güvenliği ve halk sağlığı meselesidir. Bu bilinçle Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanımız Ayşe Ünlüce önderliğinde hem iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak hem de şehrimizi bu yeni koşullara uyumlu hale getirmek için çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı. Bu yıl Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde gerçekleşen yangını hatırlatan ve büyük üzüntü duyduklarını ifade eden Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe ise “İklim değişikliği artık gözle görülür bir noktaya ulaşmış durumda. Seyitgazi ilçemizde 2019, 2023 ve son olarak 2025 yılında büyük yangın felaketleri yaşadık. Ne yazık ki bu yangınlarda 10 şehidimiz oldu. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Bu felaketler, iklim değişikliğinin etkilerini somut olarak gösteriyor. Seyitgazi, Eskişehir’in orman varlığının önemli bir kısmına sahip bir tarım ilçesidir. Ancak su kaynaklarımız hızla tükeniyor. 670 bin dekar ekilebilir alanımızın yalnızca 180 bin dekarını sulayabiliyoruz. Kunduzlar Barajı şu anda yalnızca yüzde 7, Çatören Barajı ise yüzde 17 doluluk oranında. Yeraltı su seviyemiz her geçen yıl düşüyor; 5-6 yıl önce 120 metreden çıkan su bugün 200 metreden çıkıyor. Bu gidişle birkaç yıl içinde içme suyu sıkıntısı yaşamamız kaçınılmaz. Bu nedenle hem kurumlarımız hem de bireyler olarak suyu tasarruflu kullanmalı, ormanlarımıza ve yeşil alanlarımıza sahip çıkmalıyız. İklim değişikliğine karşı yerel yönetimlerin iş birliği ve halkın bilinçlenmesi büyük önem taşıyor.” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından EBB İklim Değişikliği ve Enerji Yönetimi Şube Müdürü Sibel Benek, ESTÜ öğretim üyesi Dr. Hakan Uyguçgil ile TEMA Vakfı Çevre Politikaları ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Proje Koordinatörü Yasemin Korkmaz iklim değişikliğiyle ilgili sunumlarını gerçekleştirdi.

Lacoste Türkiye Web Sitesi Artık Herkes için Daha Erişilebilir Haber

Lacoste Türkiye Web Sitesi Artık Herkes için Daha Erişilebilir

Lacoste Türkiye, dijital dünyada kapsayıcılığı güçlendirmek amacıyla önemli bir adım attı. Erişilebilirlik çözümleri sağlayıcısı Binclusive iş birliğiyle gerçekleştirilen yeni entegrasyon sayesinde Lacoste.com.tr, Web İçeriği Erişilebilirlik Yönergeleri (WCAG) ile uyumlu hale getirildi. Bu yenilikle birlikte görme zorluğu yaşayan, disleksi, renk körlüğü veya yaşa bağlı görme farklılıkları bulunan kullanıcılar, web sitesini kendi ihtiyaçlarına uygun biçimde deneyimleyebiliyor. Ayrıca görme engelli kullanıcılar için tüm ürün içerikleri anlamlı açıklamalarla betimlenerek erişilebilir hale getirildi. Eren Perakende CEO’su Osman Şentürk konuyla ilgili; “Perakende sektörünün yalnızca ticari değil, toplumsal sorumluluklar da taşıdığına inanıyoruz. Lacoste markası olarak, erişilebilirliği bir zorunluluktan öte bir değer olarak görüyoruz. Türkiye’de henüz yasal bir zorunluluk olmamasına rağmen, bu adımı gönüllü şekilde attık. Amacımız tüm kullanıcılarımız için kapsayıcı bir dijital ekosistem inşa etmek. Bu yaklaşım, markamızın vizyonunu dijital dünyada da yansıtıyor” şeklinde konuştu. Lacoste Türkiye Genel Müdürü Atok Kansav ise şu değerlendirmeyi yaptı; “Lacoste’un global vizyonunda eşitlik ve kapsayıcılık, marka DNA’sının temel taşlarından biri. Bu proje, sadece web sitemizin teknik dönüşümü değil, aynı zamanda kullanıcılarımızla kurduğumuz bağı güçlendiren stratejik bir adım. Erişilebilirliğe yaptığımız bu yatırım, hem yaklaşan yasal düzenlemelere öncülük ediyor hem de sektörde farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Herkesin aynı kalitede bir dijital deneyim yaşaması bizim için vazgeçilmez.” Lacoste’un bu hamlesi, Türkiye’de 21 Haziran 2026 itibarıyla yürürlüğe girecek e-ticaret sitelerinde erişilebilirlik zorunluluğu ve Avrupa Birliği erişilebilirlik yasalarına uyum için de önemli bir hazırlık niteliği taşıyor. Lacoste, dijital platformlarında herkesin eşit şekilde faydalanabileceği bir deneyim sunmak için çalışmalarını sürdürerek, kapsayıcı marka kültürünü güçlendirmeye devam edecek. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Gotion’un İlk Batarya Fabrikası Resmen Kuruluyor! Haber

Gotion’un İlk Batarya Fabrikası Resmen Kuruluyor!

Küresel enerji dönüşümü dalgasının önemli bir durağı olan Slovakya’da, ülkenin ilk elektrikli araç batarya fabrikasının temel atma töreni 28 Ekim’de resmen gerçekleştirildi. Gotion High-Tech tarafından inşa edilecek olan Slovakya Gotion Gigafactory, 95 hektarlık devasa bir alana yayılacak. Bu proje, enerjinin ötesine geçen ve endüstrilerin evrimini, ekonomilerin büyümesini yeniden tanımlayan bir dönüşümün parçası olarak görülüyor. Temiz enerjiye geçiş artık bölgesel değil, Avrupa’nın geleceğini şekillendiren bir zorunluluk haline geldi. 2027’de Başlangıç ve 20 GWh Kapasite Gotion’un Şurany’deki yeni Gigafactory tesisi, entegre ve sürdürülebilir büyüme vizyonunun kritik bir adımı olarak öne çıkıyor. Fabrikanın ana özellikleri ve hedefleri şunlardır: Kapasite: Başlangıç aşamasında 20 GWh üretim kapasitesiyle tasarlandı. Üretim Başlangıcı: Fabrikanın 2027 yılında üretime başlaması bekleniyor. Pazar: Tüm ürünler Avrupa Birliği (AB) pazarına hizmet verecek. Bu, Gotion'ın bölgesel tedarik kabiliyetini ve lojistik verimliliğini artırmasını sağlayacak. Gotion Yönetim Kurulu Başkanı Li Zhen, "Gotion, 'Made in Slovakia' bataryaları küresel yeşil enerjiyi güçlendirmek için itici bir güç olarak kullanacaktır," dedi. İstihdam, İnovasyon ve Ekonomik Katkı Fabrika, sadece üretim fonksiyonunun ötesinde, bölge için bir araştırma, inovasyon ve yetenek geliştirme merkezi olarak da hizmet verecek. Yerel üniversitelerle kurulacak ortaklıklar sayesinde, geleceğin enerji uzmanlarını yetiştirecek bir açık sanayi-eğitim ekosistemi yaratılması amaçlanıyor. Slovakya Başbakanı Robert Fico, projenin önemine dikkat çekerek: "Šurany'deki üretim tesisi, önemli katma değer getirecek ve kayda değer sayıda iş yaratacaktır. Aynı zamanda sadece bu bölgedeki değil, tüm Slovakya'daki insanların yaşam kalitesini artırmak için hayati önem taşıyan ekonomik büyümeye katkıda bulunacaktır," dedi. Projenin ilk aşamasında yaklaşık 1.300 yeni istihdam yaratması ve destekleyici endüstrileri bölgeye çekmesi, böylece Slovakya'nın Avrupa'nın yeşil dönüşümündeki rolünü pekiştirmesi bekleniyor.

Kadıköy’de Sahil Temizliği Haber

Kadıköy’de Sahil Temizliği

Kadıköy Belediyesi, İstanbul Kalkınma Vakfı (İKV), İstanbul Avrupa Birliği (AB) Bilgi Merkezi ve AB Türkiye Delegasyonu iş birliğiyle 1 Kasım Cumartesi günü Caddebostan Sahili’nde ‘AB Sahil Temizleme Etkinliği’ düzenlendi. Avrupa Birliği’nin İklim Diplomasisi Haftası kapsamında, dünyanın birçok ülkesinde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen etkinlikte; iklim değişikliği, çevre kirliliği ve atıkların ayrıştırılması konularında farkındalık yaratmak hedeflendi. Etkinliğe; Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Soydan Alkan, İKV Genel Sekreter Yardımcısı M. Gökhan Kilit, İstanbul’daki AB üyesi ülkelerin başkonsolosluk ve misyon temsilcileri, üniversite öğrencileri ve sivil toplum kuruluşlarının üyeleri katıldı. ‘AB Sahil Temizleme’ kampanyasının bir parçası olarak Caddebostan Sahili’ndeki atıkları temizlemek için toplandıklarını belirten İKV Genel Sekreter Yardımcısı Gökhan Kilit, “Aslında bu AB’nin küresel bir etkinliği. Özellikle bugün sahillerin temizliğiyle çöplerin denizlerimize karışmaması için dikkat çekeceğiz. Geçtiğimiz yıl bu kampanya 53 ülkede düzenlendi, 13 bine yakın gönüllü katıldı ve yaklaşık 400’e yakın etkinlik düzenlendi.” dedi. ATIKSIZ YAŞAM MİSYONU Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Soydan Alkan, “Bugün Caddebostan sahilinde, denizimizi ve çevremizi korumak için bir aradayız. Bu etkinlik, doğaya ve geleceğimize sahip çıkmanın güzel bir örneği. Kadıköy Belediyesi olarak uzun süredir ‘Atıksız Yaşam’ vizyonuyla, ilçemizde geri dönüştürülebilir atıkları topluyoruz. Ayrıca 334 geri dönüşüm kumbarası, 393 cam kumbarası, 182 atık pil kutusu ve her aile sağlığı merkezinde atik ilaç kutusu ile sistemli bir ayrıştırma sağlıyoruz.” şeklinde konuştu. 1. Sınıf Atık Getirme Merkezi’nin koordinasyonuyla her yıl yaklaşık 5 bin ton atığın çöp sahalarına gitmesini önleyip ekonomiye kazandırdıklarını kaydeden Alkan, “‘Temiz deniz ve suyumuza sahip çıkma’ mottosuyla özellikle tesislerimizde yağmur sularını topluyor, bunları süpürge araçlarımızla çevre temizliğinde kullanıyoruz.” diye konuştu. Kadıköy’ün nüfus yoğunluğu ve ziyaretçi trafiğine dikkat çeken Alkan, “Kadıköy’ün ilçe nüfusu yaklaşık 460 bin. Ancak biz bu bütçeyle, hafta sonları ortalama 2 buçuk ila 3 milyon, hafta içi ise 1 buçuk ila 2 milyon insanın nefes alıp gezdiği bir ilçe. Biz 400 bin nüfusun bütçesiyle her gün yaklaşık 2 milyon kişiye hizmet sunuyoruz. Bu kapsamda etkinlik bizim için çok değerli.” ifadelerini kullandı. AMAÇ FARKINDALIK YARATMAK Kadıköy Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü’nden Nihan Ayışık, “Bu etkinlikteki amacımız sahil ve denizlerimizdeki kirliliğe dikkat çekip, farkındalık yaratmak. Sahili temizlerken atıkların, ayrı ayrı toplanmasına dikkat ediyoruz. Sigara izmariti ve peçete gibi çöpleri siyah poşette toplayıp çöp olarak alıyoruz. Kâğıt, plastik gibi geri dönüştürülebilir malzemeleri mavi poşetlerde topluyoruz. Böylece ekonomiye geri kazandırıyoruz.” dedi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türk Moda Endüstrisi 2026 Yılında Yeni Dünya’ya Odaklanacak Haber

Türk Moda Endüstrisi 2026 Yılında Yeni Dünya’ya Odaklanacak

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, Amerika Birleşik Devletleri’nde; 27 Nisan-1 Mayıs 2026 tarihlerinde Los Angeles Sektörel Ticaret Heyeti yapmak için harekete geçti. Dünya hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı 2024’te 612,2 milyar dolar seviyesine ulaştığını vurgulayan Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, ABD ve Avrupa Birliği ithalatında 2023 sonrası başlayan artış eğilimine rağmen Türkiye’nin hazır giyim ihracatındaki düşüşün devam ettiğini, bu daralmanın temel nedeninin artan üretim maliyetlerinin satış fiyatlarına yansıtılamaması ve enflasyon oranında artmayan döviz kuru olduğunu dile getirdi. Avrupa Birliği’ ne Çin’in konfeksiyon ihracatının 2025 yılının ilk yarısında yüzde 22’lik artışla 13,7 milyar avro, Bangladeş’in yüzde 15 artışla 10,5 milyar avro olduğunu, Hindistan, Pakistan, Vietnam, Kamboçya gibi konfeksiyon üreticisi ülkelerin hepsinin Avrupa Birliği’ne önemli artışlar yakaladığını anlatan Sertbaş, aynı dönemde Türkiye’nin AB’ne ihracatının yüzde 6,3’lük düşüşle 4,8 milyar avroya gerilediğini vurguladı. Toparlanma ümitlerimizi 2027 yılına erteledik “Hükümet yetkililerinin açıklamaları ve Orta Vadeli Program hedefleri tek haneli enflasyonun ancak 2027’de yakalanabileceğini gösteriyor” diyen Sertbaş, “Toparlanma ümitlerimizi 2027 yılına ertelemek zorunda kaldık. Hazır giyim sektörümüzün üretime devam etmesi, ihracat ve istihdamını koruması, 2026 yılını daha az yarayla kapatması için bugüne kadar yoğunlaşmadığımız ABD pazarına ağırlık verme kararı aldık. Sektörümüzün ihracatı 2025 yılının ocak – eylül döneminde Türkiye genelinde yüzde 6’lık kayıpla 13,5 milyar dolardan 12,7 milyar dolara düşerken ABD’ye ihracatımız seviyesini korudu. Firmalarımızı ABD pazarına yönelik düzenleyeceğimiz ticaret heyeti organizasyonuna katılmaya davet ediyoruz” dedi. Uğuz: “2026’da ABD’de iki milli katılım organizasyonuna devam edeceğiz” Türk moda endüstrisinin pazarlamasına destek olmak amacıyla 2025 yılında Almanya, Fransa, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nde 6 moda fuarına milli katılım organizasyonu gerçekleştirdikleri bilgisini veren EHKİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Dış Pazar Komitesi Başkanı Tala Uğuz, 2026 yılında da aynı tempoda çalışacaklarını vurguladı. 2026 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne 2026 yılında sektörel ticaret heyeti yanında iki fuara milli katılım organizasyonu yapacaklarını dile getiren Uğuz, “Ocak ve temmuz aylarında PV New York Fuarı’na Türkiye Milli Katılım Organizasyonu düzenlemek için çalışmalara başladık. Hazır giyim ihracatçısı firmalarımızı her üç organizasyonumuza da katılmaya davet ediyoruz” dedi. Hazır giyim sektörü 2022 yılında 722 bin kişiyi istihdam ederken, tekstil sektörü 496 bin kişiye iş olanağı sunuyordu. Son üç yılda konfeksiyon ve tekstil sektörlerindeki daralma hazır giyim sektöründe 182 bin, tekstil sektöründe 134 bin istihdam kaybına yol açtı. 2022 yılında iki sektörde 63 bin olan işletme sayısı da 55 bine geriledi. Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin Los Angeles Sektörel Ticaret Heyetine katılmak isteyen firmaların 14 Kasım 2025 Cuma gününe kadar konfeksiyon@eib.org.tr mail adresinden iletişime geçmeleri bekleniyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.