Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Bankacılık Sektörü

Kapsül Haber Ajansı - Bankacılık Sektörü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bankacılık Sektörü haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Borsada Şirketlerin Kârlılıklarındaki Daralma Yavaşlıyor Haber

Borsada Şirketlerin Kârlılıklarındaki Daralma Yavaşlıyor

Üçüncü çeyrek bilanço sonuçları kârlılık daralmalarının yavaşladığını gösteriyor. Buna göre XUTUM endeksinde bilanço açıklayan 524 şirketin %58’i yani 303’ü kâr açıklarken, geri kalan şirketler zarar bildirdi. XU100’de zarar açıklayanların oranı %22, XU030’da ise %13’si seviyesinde. Birinci ve ikinci çeyrek bilançoları ile karşılaştırdığımızda: Zarar Açıklayan Şirket Oranı Endeks Şirketleri 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek XUTUM 46% 44% 42% XU100 28% 24% 22% XU030 30% 17% 13% Enerji ve Elektrik sektörü net kâr artışında diğer sektörlerden önemli ölçüde ayrışıyor. BİST-100 sanayi şirketlerinin üçüncü çeyrek bilançolarına göre yıllık bazda FAVÖK ve Net kar bazında ayrışan sektörlere baktığımızda; FAVÖK (Faiz Amortisman Vergi Öncesi Kâr) açısından en fazla artış sağlayan ilk üç sektör: * Yapı Ekipmanları (%859) * Tarımsal Üreticiler (%256) * Madencilik (%187) Net kâr bazında ise; * Enerji & Elektrik (%855) * Savunma (%234) * Madencilik (%167) En fazla gerileme yaşayan sektörlere baktığımızda ise; FAVÖK düşüşünde: * Otomotiv Yan Sanayii (%50), * Kimyasallar (%20) * GMYO (%11) Net kâr düşüşünde: * GMYO (%94), * Otomotiv Yan San. (%93) * Kimyasallar (%50) BIST100’de %50’den fazlası kar açıklayan sektör sayısı geçen çeyrek 25 iken bu çeyrekte 23 oldu. Sektör bazlı kar/zarar açıklayan şirket sayılarına baktığımızda: (Tablo ektedir) Kâr daralmaları dibi bulmuş gibi gözüküyor. Bu göstergeleri ve ikinci çeyreğe dair olası yansımalarını yorumlayan Gedik Yatırım Araştırma Direktörü Ali Akkoyunlu, “Önceki çeyrekler ile karşılaştırdığımızda kâr daralmalarının dibi bulduğunu gözlemliyoruz. Şöyle ki: Yıldan yıla baktığımızda, ilk çeyrekte %75 daralan sanayi sektörü kârları ikinci çeyrekte %42’ye, bankacılık sektörü kârları ise ilk çeyrekte %9,5 daralmadan ikinci çeyrekte %4,5 daralmaya gerilemişti. Üçüncü çeyreğe baktığımızda ise sanayii sektörü %3,3’lük kâr büyümesi gösterirken, bankalar kârlarını yıllık bazda %71,8 arttırdılar. Bu durumun genel olarak baz etkisinin normalleşmesine bağlamaktayız. Önümüzdeki dönemde benzer trendi beklemekle birlikte, 2026 yılının genelinde şu aşamada %30 kâr büyümesi beklemekteyiz” dedi.

Bankacılıkta Yapay Zeka Yatırımlarının 2028'de 67 Milyar Dolara Ulaşması Bekleniyor Haber

Bankacılıkta Yapay Zeka Yatırımlarının 2028'de 67 Milyar Dolara Ulaşması Bekleniyor

Yapay zeka, finans ve sigorta sektörlerinde artık geleceğin değil, bugünün teknolojisi ve bir "lüks" değil, "olmazsa olmaz" bir zorunluluk haline geldi. Özellikle veri yoğun yapıları nedeniyle bu iki alan, dönüşümden en hızlı şekilde fayda sağlayacakların başında geliyor. SAS’ın da katkılarıyla yakın zamanda yayımlanan iki yeni küresel rapor, sektör liderlerini hızla harekete geçmeye zorlayan bu dönüşümün anahtarını ortaya koyuyor: İnsan uzmanlığı ile yapay zeka yeteneklerinin bir araya geldiği "hibrit iş gücü" modeli. Economist Impact'in " Sigortacılığın Geleceğini Şekillendirmek: Yapay Zekânın Rolü" raporu ve SAS'ın "Algoritmadan Etkiye: Bankacılıkta Yapay Zekanın Geleceği" başlıklı çalışması, bu iş birliğinin somut kazanımlarını gözler önüne seriyor. Sigortacılıkta Hibrit Model Somut Kazanımlar Sağlıyor: Verimlilik %50'ye Varan Oranlarda Artıyor Economist Impact tarafından hazırlanan rapor, yapay zekanın sigortacılıkta teoriden pratiğe geçtiğini ve ölçülebilir değer yarattığını gösteriyor. Rapora göre, üretken yapay zeka (Generative AI), kodlama ve yazılım geliştirme iş yüklerinde %30 ila %50 oranında hızlanma sağlıyor. Zurich North America, HDI Global, Tokio Marine ve Manulife gibi küresel oyuncular, insan çalışanlar ve AI teknolojisinin birlikte çalıştığı hibrit modellerin, poliçe değerlendirme (underwriting), hasar yönetimi (claims processing) ve ürün geliştirmede çarpıcı verimlilik artışları sağladığını paylaşıyor. Müşteri hizmetlerini optimize eden ve siber risk ile iklim risklerini gerçek zamanlı analiz etme olanağı sunan AI, özellikle geleneksel altyapılara sahip şirketlere kıyasla Insurtech'ler tarafından daha entegre bir şekilde kullanılıyor. Bu dönüşümün merkezinde bir diğer aktör karmaşık görevleri büyük ölçüde bağımsız şekilde yerine getirebilen eylem odaklı yapay zeka (Agentic AI) sistemleri yer alıyor. Sektör liderleri, yakın gelecekte bu hibrit iş gücü modellerinin yaygınlaşacağını ve insan ile yapay zekânın birlikte çalıştığı yeni standartları oluşturacağını öngörüyor. SAS Global Sigortacılık Baş Danışmanı Thorsten Hein, "Yapay zeka ajanları, tekrarlı ve veri yoğun görevlerde mükemmel sonuçlar veriyor. Ancak karmaşık risk modelleri hâlâ insan uzmanlığı gerektiriyor. Değişmeyen tek şey ise, yüksek kaliteli veriye ve onu hızla entegre edebilme kabiliyetine olan bağımlılığımız" diyerek dönüşümün anahtarının veri olduğunun altını çiziyor. Bankacılık Sektörü Yeni Yatırımların Rotasını Çiziyor Sigortacılıktaki bu dönüşüm rüzgarı, bankacılık sektöründe de benzer bir rotayı işaret ediyor. IDC verilerine göre, sektörün küresel yapay zeka yatırımlarının 2028'de 67 milyar dolara ulaşması bekleniyor. SAS'ın "Algoritmadan Etkiye: Bankacılıkta Yapay Zekanın Geleceği" raporu ise, Banorte, Intesa Sanpaolo ve Old National Bank gibi öncü kuruluşların deneyimlerinden yola çıkarak tüm bankalar için yol gösterici nitelikteki beş kritik noktanın altını çiziyor. İş Değeri Odaklılık: Yapay zeka, kurum stratejisinin merkezine yerleştirilmeli. Banorte'dan Abraham Izquierdo, "İnovasyon ve yapay zeka, stratejimizin temel taşıdır. Üst yönetim taahhüdü şart" diyor. İnsan Önceliği: Yapay zeka, insan muhakemesinin yerini alamaz; çalışan yetkinlikleri ve kurum kültürüne yatırım hayati önemde. Intesa Sanpaolo, bu sayede finansal kapsayıcılığı teşvik eden yeni kredi modelleri geliştirebiliyor. Sağlam Altyapı: Ölçeklenebilir yapay zeka için bulut tabanlı, güçlü veri yönetişimine dayalı sağlam bir temel şart. İnovasyonun Güçlendirilmesi: Yapay zeka, çalışanları rutin işlerden kurtararak onları daha yaratıcı işlere yönlendiriyor. Old National Bank'ın kredi veri giriş süreçlerinin %90'ını otomatikleştirerek çalışanlarının zamanını stratejik analizlere ayırmasını sağlaması, buna çarpıcı bir örnek oluşturuyor. Sürekli Öğrenme: Yapay zeka bir "kur ve unut" teknolojisi değil, sürekli gelişim gerektiren bir yolculuk. Kaliteli Veri ve Hibrit Model Rekabetin Anahtarı Her iki sektör raporu da kaliteli verinin tartışılmaz önemini ve insan-yapay zeka iş birliğine dayalı hibrit modellerin kaçınılmazlığını vurguluyor. Bu hibrit modelin operasyonel verimlilik sağlaması için, yapay zekanın yalnızca bir analiz aracı değil, karar alma süreçlerine güvenle entegre olabilen bir "ajan" gibi davranması kritik öneme sahip. Bu noktada SAS'ın eylem odaklı yapay zeka (Agentic AI) yaklaşımı ve bu yaklaşımın merkezinde yer alan SAS Viya platformu tam olarak bu ihtiyaca yanıt veriyor. Viya'nın sunduğu bütünleşik altyapı, bu tür akıllı ajan sistemlerinin doğrudan tasarlanmasına, yönetilmesine ve ölçeklendirilmesine olanak tanıyor. Sektör liderleri, yapay zekanın nihai devrimini henüz tam olarak gerçekleştirmemiş olsa da bu tür akıllı, yönetilebilir ve güvenilir ajan sistemleriyle desteklenen hibrit modellerin, hizmet hızını artıracağı, maliyetleri düşüreceği ve çalışanların katma değerli işlere odaklanmasını sağlayacağı konusunda hemfikir. Türkiye ve dünyada finansal hizmetler kuruluşları için de bu küresel eğilimler, operasyonel dinamikleri yeniden şekillendirmek ve rekabet avantajı elde etmek için kritik bir fırsat penceresi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

VakıfBank 1 Milyar Dolarlık DPR Seküritizasyon İşlemine İmza Attı Haber

VakıfBank 1 Milyar Dolarlık DPR Seküritizasyon İşlemine İmza Attı

VakıfBank, havale akımlarına dayalı DPR (Diversified Payment Rights) seküritizasyon programı kapsamında 425 milyon Euro ve 524 milyon dolar tutarında olmak üzere toplamda 1 milyar dolar eşdeğerinde işlemi başarıyla tamamladı. 5 ile 10 yıl arasında değişen vadelerle gerçekleştirilen işlem, Avrupa ve Orta Doğu başta olmak üzere Asya ve Amerika’dan toplam 8 yatırımcı tarafından fonlandı. Bu ikinci işlemle Banka’nın 2025 yılı içinde DPR programı kapsamında sağladığı toplam fonlama tutarı 1,7 milyar dolara ulaşmış oldu. VakıfBank, Türkiye’nin en büyük ikinci bankası olarak, dış ticaret işlemlerindeki güçlü pozisyonu ve artan işlem hacminin katkısıyla DPR programının kapasitesini daha da büyüttü. VakıfBank’ın DPR programı, yabancı para borçlanma araçları arasında yatırım yapılabilir nota sahip tek enstrüman olma özelliğiyle öne çıkıyor. “İhracat, yatırım ve istihdamı önceleyen projelere kaynak sağlayacağız” DPR programına yönelik güçlü uluslararası talebin VakıfBank’ın sağlam bilançosuna ve Türkiye ekonomisine duyulan güvenin açık bir göstergesi olduğunu belirten VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “1 milyar dolar eşdeğerindeki bu ikinci işlemle birlikte 2025’te DPR kapsamında sağladığımız fonlamayı 1,7 milyar dolara taşıdık. Seçici kredi politikamız doğrultusunda söz konusu kaynağı ihracat, yatırım ve istihdamı destekleyen projelere yönlendirmeyi sürdüreceğiz” dedi. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in, DPR programı notunu 2024 yılının Eylül ayında “BB+” seviyesinden “BBB-“ ile yatırım yapılabilir seviyeye çıkardığını hatırlatan Üstünsalih, “ Bu durum, söz konusu programa özellikle kurumsal nitelikli yatırımcıların da ilgisini artırdı” ifadesinde bulundu. Üstünsalih, işleme yönelik açıklamasına şöyle devam etti: “5 – 10 yıl aralığındaki vadeler, fonlama yapımızın vade uyumunu ve öngörülebilirliğini güçlendirirken; Avrupa ve Orta Doğu ağırlıklı olmak üzere 4 kıtadan 8 yatırımcı ile sağladığımız çeşitlendirme, hem erişim hem maliyet tarafında esneklik yarattı. DPR programımızı, kurumsal, ticari ve KOBİ segmentlerinde ihracat, yatırım ve istihdamı önceleyen projelere kaynak sağlayacak biçimde konumlandırıyoruz.” VakıfBank, DPR programlarında açık ara pazar lideri VakıfBank, söz konusu işlemle birlikte 2025 yılında yurtdışından havale akımlarına dayalı en yüksek tutarlı kaynağı sağlayan Türk bankası konumuna ulaştı. Banka, bugüne kadar DPR programı kapsamında sağlanan fonlama tutarında, Türkiye’deki DPR programları arasında toplam ihracın yaklaşık yüzde 40’ını tek başına gerçekleştirerek açık ara pazar lideri konumunda bulunuyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Garanti BBVA Sürdürülebilirlik Kredisini Uçtan Uca Dijitalleştirdi Haber

Garanti BBVA Sürdürülebilirlik Kredisini Uçtan Uca Dijitalleştirdi

Tüzel ve şahıs firmaları bundan böyle sürdürülebilir yatırımları için ihtiyaç duydukları krediyi şubeye gitmeden, dijital kanallardan kolaylıkla ve hızlı biçimde kullanabilecek. Garanti BBVA, teknolojik gücü sayesinde geçmişte yalnızca şubeden yapılabilen pek çok işlemi dijitale taşımaya devam ediyor. Banka şubelerinden gerçekleştirilebilen Sürdürülebilirlik Kredisi başvuru ve kullanım süreçleri dijitalleştirildi. Bundan böyle Garanti BBVA’nın tüzel müşterileri, şubeye gitmeden, Garanti BBVA Mobil veya İnternet Bankacılığı aracılığıyla sürdürülebilirlik odaklı yatırımları için hızlı ve kolay bir şekilde kredi kullanabilecek. Çevreye ve iş süreçlerine katkı Garanti BBVA, dijitalleşme yatırımları sayesinde müşterilerinin iş süreçlerini basitleştirirken aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliğe de katkı sağlamayı hedefliyor. Böylece şirketler, karbon salımlarını azaltma, enerji verimliliğini artırma ve çevresel dönüşüm yatırımlarını hayata geçirme süreçlerinde ihtiyaç duydukları kaynağa çok daha hızlı erişebilecek. Kredi sürecinin dijitalleşmesi, zamandan ve operasyonel maliyetlerden tasarruf sağlarken, kâğıt kullanımını azaltarak çevresel sürdürülebilirliğe de katkı sunacak. Cemal Onaran: “Sürdürülebilirlik yolculuğunda ilk adımdan itibaren müşterimize eşlik ediyoruz.” Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Cemal Onaran, konuya ilişkin şunları söyledi: “Garanti BBVA olarak uzun yıllardır sürdürülebilir finansman alanında öncü adımlar atıyoruz. Sürdürülebilirlik yolculuğunda ilk adımdan itibaren müşterilerimize eşlik ediyoruz. Yeşil/sosyal kredilerden çevreci taşıt kredilerine, sürdürülebilir tahvillerden, çevresel ve sosyal yatırımlarda aktif danışmanlık hizmetlerine ve su verimliliğiyle ilgili projelere yönelik ‘mavi finans’ araçlarına kadar pek çok sürdürülebilir finansman ürünü sunuyoruz. Müşterilerimizin karbon emisyonlarını azaltmalarına, enerji verimliliği yatırımlarına ve çevresel dönüşümlerine finansman sağlamak önceliklerimizden biri. Şimdi Sürdürülebilirlik Kredisi’ni dijital kanallarımıza taşıyarak hem erişimi kolaylaştırıyor hem de hız ve verimlilik sağlıyoruz. Hedefimiz, müşterilerimizin iş süreçlerini basitleştirirken onların sürdürülebilirlik yolculuklarına destek olmak. ‘Birlikte Yaparız’ anlayışımızla, Türkiye’nin düşük karbonlu ve kapsayıcı bir geleceğe geçişinde sektörümüzde öncü rol üstlenmeye devam edeceğiz.” Sürdürülebilir yatırımlar için avantajlı faiz oranları Garanti BBVA’nın Sürdürülebilirlik Kredisi, müşterilerin sürdürülebilir yatırımlarını desteklemek üzere avantajlı faiz oranlarıyla sunuluyor. İşletmeler, iklim değişikliğiyle mücadele, doğal sermayenin korunması, döngüsel ekonomi, sürdürülebilir tarım ve su verimliliği yatırımları ile sosyal altyapıların geliştirilmesi, toplumsal eşitliğin ve finansal kapsayıcılığın artırılması alanındaki projelerinde bu kaynaktan faydalanabiliyor. Krediden yararlanmak isteyen tüzel ve şahıs firmalarının, sürdürülebilirlik yatırımlarına ilişkin harcamalarını fatura karşılığında belgelemesi gerekiyor. Böylece sağlanan finansmanın gerçekten sürdürülebilir projelere yönlendirildiği güvence altına alınmış oluyor. Kredi tutarı, alacaklının değil doğrudan krediyi kullanan müşterinin hesabına yatırılıyor. 2029 sonuna kadar 3,1 trilyon TL yeni kaynak Bankacılık sektöründe sürdürülebilir dönüşümün öncüsü Garanti BBVA, 2018–2025 dönemi için belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladı. Bu başarının ardından banka, 2018–2029 yıllarını kapsayan yeni hedefini 3,5 trilyon TL olarak açıkladı. Böylece 2025’in ikinci yarısından 2029 sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynak sürdürülebilir yatırımlara yönlendirilecek. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.