Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Bilinçli Tüketici

Kapsül Haber Ajansı - Bilinçli Tüketici haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bilinçli Tüketici haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Indomie Türkiye, Uluslararası Kalite Belgeleri ve Şeffaf Üretim Anlayışıyla Tüketicisine Güven Veriyor Haber

Indomie Türkiye, Uluslararası Kalite Belgeleri ve Şeffaf Üretim Anlayışıyla Tüketicisine Güven Veriyor

Tekirdağ Çerkezköy’deki yüksek teknolojili üretim tesisinde tüm süreçler, kontrol edilebilir ve düzenli olarak denetlenebilir şekilde modern gıda güvenliği prensiplerine uygun biçimde yürütülüyor. Dünyanın en büyük hazır noodle üreticilerinden biri olan Indomie, Türkiye pazarındaki istikrarlı başarısını lezzetli, pratik ve doyurucu ürünlerinin yanı sıra üretim süreçlerindeki titiz kalite anlayışıyla sağlıyor. Marka, gıda güvenliğini uluslararası geçerliliğe sahip prestijli sertifikalarla güvence altına alırken, bu süreçleri “şeffaf üretim” ilkesi doğrultusunda dileyen herkesin bizzat deneyimlemesi için fabrika kapılarını ziyaretlere açıyor. Tüketicinin artık yalnızca lezzete değil, aynı zamanda ürünün nasıl üretildiğine ve hangi standartlara sahip olduğuna da büyük önem verdiği gerçeğinden hareket eden Indomie Türkiye, şeffaf üretim modeli ve uluslararası standartlardaki sertifikalandırma süreçleriyle sektörde öncü bir güven yaklaşımı benimsiyor. Uluslararası Standartlar Indomie Kalitesini Tescilliyor Indomie Türkiye, Tekirdağ Çerkezköy’deki dünya standartlarındaki modern üretim tesisinde, en yüksek hijyen ve kalite standartlarını üretimin her aşamasında istikrarlı bir şekilde hayata geçiriyor. Bu standartlar, yalnızca bir beyan olmakla kalmayıp, ISO 9001 (Kalite Yönetim Sistemi) ile müşteri memnuniyetini ve sürdürülebilir kaliteyi, ISO 22000 (Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi) ile hammaddeden nihai ürüne kadar gıda zincirindeki potansiyel riskleri etkin bir şekilde yönetmeyi taahhüt ettiğini gösteriyor. Tüketici hassasiyetlerine en üst düzeyde yanıt veren TSE OIC/SMIIC Helal Sertifikası ise, ürünlerin üretim süreçlerinde helal gerekliliklere uygun olarak hazırlandığını doğrulayan ve markanın ürünlerini geniş kitlelere güvenle sunmasını sağlayan önemli bir güvence niteliği taşıyor. Bu değerli sertifikalar, bağımsız ve akredite denetim kuruluşları tarafından gerçekleştirilen zorlu ve periyodik denetimler sonucunda elde ediliyor ve her yıl yenilenerek Indomie’nin gıda güvenliğini üretim hattının tüm aşamalarında kararlılıkla sürdürdüğünü ortaya koyuyor. Üretim Süreçleri Tüm Ziyaretçilere Açık Indomie, “şeffaflık” ilkesini iletişimin merkezine alarak fabrikasının kapılarını tüm tüketicilere, ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerine, akademisyenlere ve basın mensuplarına fabrika ziyaretleri gerçekleştiriyor. Ziyaretçiler, üretim tesislerinde uzman gıda mühendisleri eşliğinde düzenlenen turlara katılarak, hammaddenin fabrikaya girişinden, yüksek teknolojili tam otomasyonlu üretim bantlarına ve el değmeden yapılan paketleme aşamasına kadar tüm sürece bizzat tanıklık edebiliyor. Gıda üretiminin ne denli hijyenik, teknolojik ve güvenli koşullarda yapıldığını yerinde gören ziyaretçiler, bilinçli tüketici olma yolunda benzersiz bir deneyim kazanıyor. Bu şeffaf yaklaşım, Indomie’nin kalitesine olan sarsılmaz güvenini ve tüketicisine duyduğu derin saygıyı net bir şekilde ortaya koyuyor. “Kalitemizi Hem Belgelerle Hem de Şeffaflıkla Gösteriyoruz” Indomie için gıda güvenliğinin ve kalitenin, tüm süreçlerin merkezinde yer alan en temel öncelik olduğundan bahseden Indomie Türkiye Kalite Müdürü Ece Siper, “Aldığımız ISO ve Helal sertifikaları, bu konudaki küresel standartlara olan bağlılığımızın ve titizliğimizin birer resmi kanıtı. Biz, kalitenin yaşayan, denetlenebilen, gösterilebilen ve en önemlisi deneyimlenebilen bir süreç olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden, kalitemizi belgelerle soyut olarak kanıtlarken, aynı zamanda üretimimizi şeffaf bir şekilde paylaşarak somut olarak da göstermeyi hedefliyoruz. Fabrikamızı ziyaretçilere açarak, tüketicilerimizin sofralarına ulaşan ürünlerin hangi aşamalardan geçtiğini, hangi hijyen standartlarında üretildiğini kendi gözleriyle görmelerini sağlıyoruz. Bu çift yönlü güven anlayışı, Indomie kalitesinin temelini oluşturuyor ve tüketicilerimizin her gün gönül rahatlığıyla ürünlerimizi tercih etmesini sağlıyor.” dedi.

Diyarbakır'da Çocukların Geleceğine Dokunan Buluşma Haber

Diyarbakır'da Çocukların Geleceğine Dokunan Buluşma

Organik atıştırmalık pazarının öncü markası Humm Organic, Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) ile çocukların sağlıklı bir geleceğe adım atmalarını destekleyen anlamlı bir iş birliğine imza at tı. "Sağlıklı Gelecek için Organik Bir Destek" adıyla hayata geçirilen proje, tüketici tercihlerini sosyal faydaya dönüştürerek çocukların sağlıklı beslenmesi ve bilinçli gıda tüketimi konusunda farkındalık oluşturmayı amaçlıyor. Projenin ilk adımında Humm Organic'in en çok satılan ürünleri olan Zencefilli & Tarçınlı Kurabiye ve Çilekli Kurabiye paketleri üzerine AÇEV logosu konuldu ve bu ürünler Migros mağazaları ile Migros'un sanal market uygulaması aracılığıyla tüketicilerle buluştu. Bu ürünlerin satışından elde edilen gelirin bir kısmı, AÇEV'in çocuklara ve ailelerine yönelik yürüttüğü bilimsel temelli eğitim programlarına aktarılacak. Projenin ikinci adımında ise ebeveynlere yönelik sağlıklı beslenmeye dair rehber niteliğinde bir kitap, çocuklar içinse oyunlarla öğrenmeye odaklı bir etkinlik kitabı hazırlanacak. İlk yılın verileri, sahada edinilen dene yimler ve ihtiyaçlara göre projeye dair gelecek hedefleri planlanacak. "İş birliğimiz, bir neslin daha iyi beslenmesi için" Diyarbakır'daki AÇEV Çocuk ve Aile Merkezi'nde gerçekleştirilen proje lansmana AÇEV Genel Müdürü Senem Başyurt ve Humm Organic kurucuları Aslı Acundaş, Hale Şener ve Damla Şener Akkaynak ev sahipliği yaptılar. Diyarbakırlı çocuklar ve annelerin de katıldığı buluşmada AÇEV Genel Müdürü Senem Başyurt; "30 yılı aşkın süredir çocukların sağlıklı gelişimi ve eşit fırsatlara erişimi için çalışıyoruz. Sağlıklı beslenme, çocukların gelişiminin temel taşlarından biri. Humm Organic ile yollarımızın kesişmesi tesadüf değil; her iki kurumun da çocukların geleceğine dair ortak vizyonunun bir sonucu. Bu proje, erken yaşlardan itibaren sağlıklı beslenmenin her çocuğun hakkı olduğuna dair sürdürülebilir farkındalık yaratma misyonu taşıyor. Humm Organic'in değerleriyle AÇEV'in deneyimini buluşturarak, gelecek neslin daha iyi beslenerek büyümesine katkı sunmak istiyoruz." dedi. "Hedefimiz 10 bin çocuğa ve ebeveyne ulaşmak" Basın toplantısında konuşan Humm Organic Kurucularından Damla Şener Akkaynak; "Hedefimiz erken çocukluk dönemi. Çünkü bu yaş grubundaki çocuklarda sağlıklı beslenme bilincini oluşturmak çok zor ancak çok kıymetli. Temeli oluşturduğumuz bir dönem ve ne yazık ki yapılacak olası hataların telafisi yok. Bu çocukların gelişimlerini desteklemek, sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmelerini sağlamak ve ailelerini de bu alanda desteklemek amacıyla AÇEV'in yürüttüğü bilimsel temelli eğitim programlarına maddi kaynak sağlamakla kalmıyor, böylece Türkiye genelindeki bu eğitimlerin sürdürülebilirliğine de destek oluyoruz. Kurduğumuz sosyal yatırım ekosistemi bir yıl boyunca devam edecek ve satış sınırımız olmayacak. Eğitimler devam ederken diğer yandan hem ebeveynlere hem de çocuklara yönelik iki farklı kitap projemiz hayata geçmiş olacak. Ebeveynlere yönelik rehber kitapta, etiket okuryazarlığı, çocuklarda lezzet haritası oluşturma, organik ve doğal ürünlerin ayrımı gibi kaynak bilgiler ve çocukların seveceği sağlıklı tarifler yer alacak. Aynı zamanda okul öncesi yaş grubundaki çocuklara yönelik eğlenceli bir kitap hazırlayacağız. Bu kitapla, çocuklar bir yandan masallarla, oyunlarla eğlenirken diğer yandan kendileri için faydalı olan besin kaynaklarını öğrenecekler. Tüm bu çalışmalarla birlikte hedefimiz bir yıl sonunda toplam 10 bin çocuğa ve ebeveyne ulaşmak" dedi. Üç anne girişimcide n sosyal sorumluluk manifestosu Basın toplantısında söz alan Humm Organic kurucularından Hale Şener; "3 girişimci ve anne olarak ortak hedefimiz, 'sağlıklı beslenmek çocukların hakkıdır' bilincini yaygınlaştırmaya çalışmak. 'Sağlıklı Gelecek için Organik Bir Destek' projesi, Humm Organic'in ve AÇEV'in sahada deneyimledikleriyle ortaya çıktı. Bu bizim için sadece bir bağış değil; sürdürülebilir bir sosyal etki modeli. Söylerken basit görünse de bu projenin kıymeti; sonuçlarının sosyal faydasını ölçebileceğimiz bir sosyal yatırım olmasıdır" dedi. "Sağlıklı beslenme bir ayrıcalık değil, her çocuğun en temel ve öncelikli hakkıdır" diyerek konuşmasına başlayan Humm Organic Kurucularından Aslı Acundaş ise; "Yaptığımız araştırmalar gösteriyor ki, katılımcıların yü zde 30'undan fazlası, hamilelik sürecinde veya çocuğu olduğunda ilk kez organik gıda tüketimine başlıyor. Bu sonuçlar, annelerin çocuklarının sağlığı için son derece duyarlı ve öğrenmeye açık olduğunu gösteriyor. Amacımız sadece en doğru, en sağlıklı ürünü sunmakla kalmayıp, bir adım ileriye taşımaktı. Ve bugün Diyarbakır'da burada şahit olduğumuz çocukların gözlerindeki merak ve yüzlerindeki gülümseme, aslında her şeyin özetidir. Bizler sadece bugünün değil, yarının da sorumluluğunu taşıyoruz. Bir çocuğa sağlıklı beslenmeyi öğretmek, sadece bedenini değil, düşünme biçimini de dönüştürür. Onlara seçim yapmayı, sorgulamayı, bilinçli tüketici olmayı öğretir. Bizim geleceğe dair hayalimiz çok net: Sağlıklı, mutlu, bilinçli bir nesil..."dedi. "5 gün boyunca organik beslenen çocukların vücudundaki değişim şaşırtıcı" Projenin akademik kısmında görev alan Beslenme Uzmanı Yasemin Güzel ise organik beslenmenin bilimsel önemine dikkat çekti: "Çocukluk dönemi yalnızca fiziksel değil; zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimin de en kritik evresidir. Erken yaşta kazandırılan doğru beslenme alışkanlıkları kalıcıdır ve yaşam boyu sağlıklı seçimler yapmanın en güçlü teminatıdır. Bilimsel olarak biliyoruz ki; çocuklar yetişkinlere göre pestisit ve diğer kimyasallara çok daha hassastır. Yalnızca 5 gün boyunca tamamen organik besinlerle beslenen çocukların idrar örnekleri incelendiğinde, vücutlarındaki pestisit kalıntılarında %80'e varan azalma saptanmıştır. Bu bulgu, organik beslenmenin çocukların kimyasal madde maruziyetini kısa sürede dahi ne kadar etkili biçimde azalttığını göstermektedir. Ebeveynler olarak çocuklarımıza doğru seçenekleri sunduğumuzda, onların damak hafız alarını ve lezzet haritalarını da inşa etmiş oluyoruz. Ne yediğimizi, çocuklarımıza ne sunduğumuzu bilmek; ebeveyn olarak en temel sorumluluklarımızdan biridir."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.