Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Birleşme Ve Satın Alma

Kapsül Haber Ajansı - Birleşme Ve Satın Alma haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Birleşme Ve Satın Alma haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

EY-Parthenon, CEO Görünüm Araştırması Yayımlandı ​​​​​​​ Haber

EY-Parthenon, CEO Görünüm Araştırması Yayımlandı ​​​​​​​

EY-Parthenon CEO Görünüm Araştırması’na göre; CEO’ların %57’si, jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin bir yıldan uzun süreceğini düşünürken, %72’si yerelleşmeyi uzun vadeli bir stratejik dönüşüm olarak görüyor. %48’i bu yıl birleşme ve satın alma (M&A) işlemi gerçekleştirmeyi planlıyor; ortak girişimler ve stratejik iş birliklerine yönelik ilgi ise %73 ile kayda değer bir artış gösteriyor. Uluslararası danışmanlık, denetim, kurumsal finansman, strateji ve vergi hizmetleri firması EY (Ernst&Young) çatısı altında faaliyet gösteren EY-Parthenon’un (EYP) gerçekleştirdiği CEO Görünüm Araştırması (CEO Outlook Pulse) sonuçları yayımlandı. 21 ülkeden perakende, sağlık, finansal hizmetler, sanayi, enerji, altyapı, teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektörlerinde faaliyet gösteren ve yıllık küresel gelirleri 500 milyon ila 5 milyar ABD dolarından fazla olan şirketlerden 1.200 CEO’nun katılımıyla gerçekleştirilen araştırma, dünyanın önde gelen şirketlerini etkileyen mega trendler ve gelişmeler ile iş liderlerinin gelecekteki büyüme ve uzun vadeli değer oluşturma beklentilerine dair içgörüler veriyor. Araştırmaya katılan CEO’ların, belirsizliklerle dolu ekonomik ortamda yön bulma konusunda güçlü bir dayanıklılık ve güven sergiledikleri görülüyor. Katılımcıların %57’si mevcut jeopolitik ve ekonomik belirsizliğin bir yıldan uzun süreceğine, %24’ü ise bu sürecin üç yıl veya daha fazla devam edeceğine inanıyor. Buna rağmen, CEO’ların farklı alanlardaki küresel duyarlılıklarını 1’den 100’e kadar ölçen CEO Güven Endeksi 83 seviyesinde bulunuyor. Mevcut endeks seviyesi, bir önceki araştırmaya kıyasla 7puan artışı da vurguluyor. Araştırma verilerine göre bu güven artışı; liderlerin belirsizliğe uyum sağlaması, iş modellerini yeniden yapılandırması, değişimi benimsemesi ve daha çevik hale gelerek küresel ekonominin değişken ortamında yeni yollarla başarılı olmayı bulmasıyla açıklanıyor. CEO’lar değişimi ve dönüşümü benimsiyor Araştırma sonuçlarına göre, CEO’lar değişimi ve dönüşümü benimsiyor. CEO’ların %52’si önümüzdeki 12 ay içinde portföy dönüşümünü hızlandırmak için yatırımlarını artırmayı planlarken, %39’u ise dönüşüm seviyesini son yıllarla tutarlı bir düzeyde sürdürmeyi hedefliyor. Araştırma, küresel ekonomi yapısının değiştiği konusunda fikir birliği olduğunu ve yerelleşme ile bölgeselleşmenin önemli ölçüde benimsendiğini gösteriyor. Araştırmaya katılan CEO’ların %72’si, şirket faaliyetlerini ve stratejilerini yerel düzeyde konumlandırmayı uzun vadeli stratejik bir dönüşüm olarak görüyor. %63’ü ise bu yaklaşımın bölgesel ölçekte de geçerli olduğunu belirtiyor. Katılımcıların %38’i yerelleşme planlarını şimdiden tamamladıklarını belirtirken, %36’sı ise uygulama sürecinin devam ettiğini ifade ediyor. %21’i bölgeselleşme planlarını tamamladıklarını, %35’i ise uygulamanın ortasında olduklarını belirtiyor. Jeopolitik belirsizlik tarafında ise katılımcılar arasında görüşler ayrılıyor: %57’si bunun önümüzdeki 12 ayı aşacağını öngörürken, %24’ü üç yıldan çok daha uzun süreceğini tahmin ediyor. Buna rağmen, yalnızca %19’u belirsizliğin hedeflerini ciddi şekilde aksatacağına inanıyor. CEO’ların karşılaştıkları zorlukları kabul ederek, bu zorlukların üstesinden gelme konusundaki güvenlerinin de arttığı ortaya koyuluyor. Katılımcıların %79’u, önümüzdeki yıl boyunca enflasyonun önemli bir operasyonel engel olarak kalacağı konusunda hemfikir; %78’i ise tarifelerin de zorluk teşkil edeceğini öngörüyor. Katılımcıların %69’u, siber güvenlik tehditlerinin yenilikçi faaliyetlere duyulan güveni olumsuz etkilediğini belirtiyor. %70’i ise dijital dönüşümün önündeki temel engelin teknolojinin kendisi değil, bölgeler arasındaki eksik ve tutarsız düzenlemelerden kaynaklanan zorluklar olduğunu belirtiyor. Birleşme ve satın almalar güçleniyor, odak stratejik iş birliklerine kayıyor Katılımcı CEO’ların %48’i, geleneksel birleşme ve satın alma (M&A) işlemlerini gerçekleştirmeyi bekliyor. Organik olmayan büyümenin diğer bir göstergesi olarak, katılımcıların %73’ü ortak girişimler veya stratejik iş birliklerine girmeyi öngörüyor. Bu belirgin artış, şirketlerin, belirsiz piyasa koşullarında büyük satın almalara yönelmek yerine, yenilik ve büyümeyi destekleyen çevik inorganik dönüşüm stratejilerini tercih ettiklerini gösteriyor. Öne çıkan bir diğer nokta ise, M&A gerçekleştiren katılımcı CEO’ların %41’inin şirketleri için teknoloji ve fikri mülkiyet (IP)alanlarına odaklanan şirketleri hedeflediği görülüyor. Bu durum, günümüzün rekabetçi ortamında teknolojik inovasyonun kritik rolünü vurguluyor. EY -Parthenon Türkiye Bölüm Başkanı Özge Gürsoy Büyükavşar konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Araştırmadan elde edilen veriler, dalgalanmaların risk değil, fırsat olarak görülmesi gerektiği yeni bir liderlik dönemine girildiğini ortaya koyuyor. CEO’lar artık istikrarı beklemek yerine, değişime uyum sağlıyor; çevik, cesur ve yenilikçi adımlar atıyorlar. Dönüşümü benimseyen CEO’ların, önümüzdeki 12 ay için küresel, sektörel veya şirket görünümü hakkında iyimser olma olasılıkları 1,5 ila 2 kat daha fazla olduğu gözlemleniyor. Ayrıca, CEO’lar büyüme stratejilerinde M&A gibi yaklaşımların yanı sıra iş birliklerine, ortak girişimlere ve seçici yatırımlara da odaklanıyorlar. Bunun yanı sıra, yerelleştirme birçok CEO için jeopolitik baskılara karşı kritik bir strateji olarak görülüyor. CEO’lar değişimleri fırsata dönüştürerek geçmişe kıyasla daha fazla dayanıklılık ve güven ortamı oluşturuyorlar.

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’nın Aktifleri 190 Milyar TL’yi Aştı Haber

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’nın Aktifleri 190 Milyar TL’yi Aştı

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, 2025 yılının ilk dokuz ayına ait finansal sonuçlarını Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) açıkladı. Banka, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde aktiflerini bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 24 artırarak 190,7 milyar TL’ye yükseltti. Kredi hacmi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19 artışla 116,4 milyar TL seviyesine ulaşırken, aktif kalitesinin önemli bir göstergesi olan brüt takipteki kredilerin toplam kredilere oranı ise yüzde 0,51 düzeyinde seyretti. Bankanın ortalama özkaynak kârlılığı yüzde 34,5 seviyesinde gerçekleşirken, net kârı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 47 artışla 6,4 milyar TL’ye yükseldi. Uluslararası iş birlikleriyle Türkiye ekonomisine katkımızı sürdürüyoruz 2025 yılının üçüncü çeyreğinde uluslararası finans kuruluşlarıyla güçlü iş birliklerini sürdürdüklerini belirten Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop, “Dünya Bankası, Asya Altyapı Yatırım Bankası, Çin Kalkınma Bankası, Japon Uluslararası İşbirliği Bankası ve diğer önde gelen finans kuruluşlarıyla yürüttüğümüz çalışmalar doğrultusunda ülkemize kaynak temin etmeye devam ettik. Mayıs ayında Dünya Bankası ile imzaladığımız 500 milyon ABD doları tutarında finansman anlaşmasıyla, depremlerden etkilenen 11 il ile komşu 7 ilde kayıtlı istihdamın artırılmasına yönelik önemli bir adım attık. Ağustos ve Eylül aylarında ise Asya Altyapı Yatırım Bankası ve Çin Kalkınma Bankası ile toplam 400 milyon ABD doları tutarında yeni finansman anlaşmaları gerçekleştirdik. Bu kaynaklarla ülkemizin yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve reel sektörün finansmana erişim süreçlerine katkı sağlamaya devam ediyoruz” dedi. Yatırım bankacılığı faaliyetleriyle ülkemizin yatırım ekosistemine katkı sağlıyoruz Yatırım bankacılığı faaliyetlerimiz kapsamında kamu kurumları ve özel sektör firmalarına değer kattıklarını vurgulayan Öztop, “Birleşme ve satın alma danışmanlığı hizmetlerimizle ülkemizin yatırım ekosistemine katkı sağlamaya devam ettik. Teknoloji, start-up, gıda, döngüsel ekonomi ve turizm gibi stratejik alanlarda faaliyet gösteren firmalara danışmanlık hizmeti sunarken, turizm ve sağlık tesisi projeleri ile sosyal ve ekonomik etkisi yüksek yatırımlara da finansal danışmanlık desteğimizi sürdürdük” dedi. Sermaye piyasaları alanında önde gelen kuruluşların halka arz ve sukuk ihraçlarını başarı ile gerçekleştirdiklerinin altını çizen Öztop, kurumsal yatırımcılara, kamu kurumlarına ve reel sektöre yönelik yatırım bankacılığı kapsamında ürün ve hizmetleri çeşitlendirmek ve bankanın piyasadaki öncü rolünü pekiştirmek amacıyla çalışmalara hız kesmeden devam ettiklerini belirtti. Girişimcilik ekosistemine stratejik yatırımlarla destek veriyoruz Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop, girişimcilik ekosisteminin gelişimine verdikleri önemi vurgulayarak şunları söyledi: “2025 yılının dokuz aylık sürecinde Türkiye Kalkınma Fonu aracılığıyla stratejik yatırımlar gerçekleştirdik. Yılın üçüncü çeyreği itibarıyla; Türkiye Kalkınma Fonu çatısı altında 39 doğrudan yatırım için 29 milyon ABD doları, 8 fon yatırımı için 27,5 milyon ABD doları ve 440 TÜBİTAK BiGG girişimi için yaklaşık 11,6 milyon ABD doları olmak üzere toplamda 68,1 milyon ABD doları kaynak aktarımı sağladık. Yılın son çeyreğinde de hem doğrudan yatırımlar hem de fon yatırımlarıyla girişimcilik ekosistemimizi desteklemeye kararlılıkla devam edeceğiz.” Sürdürülebilir kalkınma misyonumuzla çevresel ve toplumsal etkimizi derinleştiriyoruz Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda yatırımlarına devam ettiklerini belirten Öztop, “Sürdürülebilirlik temalı kredi portföyümüz toplam portföyümüzün yüzde 96’sını oluşturuyor. Temin ettiğimiz kaynakların yüzde 61’ini yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerine yönlendirerek ülkemizin yeşil dönüşümüne katkı sağlıyoruz. Türkiye’deki yenilenebilir enerji yatırımlarının yaklaşık %7,3’ü Bankamız tarafından finanse edilirken, bu projeler aracılığıyla 4,2 milyon ton CO₂ emisyonunun azaltılmasına destek olduk. Bununla birlikte, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) ile uyumlu Sürdürülebilirlik Raporumuz ve GRI standartlarına uygun olarak hazırlanan 2024 yılı Entegre Raporumuz kamuoyu ile paylaşılmış, çevresel ve sosyal etki yönetimi sistem ve performansımızı içeren Etki Prensipleri ile uyumlu ülkemizin dördüncü Etki Raporu yayımlanmıştır. Ayrıca PCAF (Partnership for Carbon Accounting Financials) üyesi olan ilk kamu bankası olarak, Kapsam 3 emisyonlarını PCAF metodolojisine göre hesaplayarak ve uluslararası standartlarda ölçümleyerek karbon yönetiminde öncülük etmeye ve finans sektörüne örnek olmaya devam ediyoruz. Tüm bu çalışmalar, sürdürülebilir kalkınma vizyonumuzu yalnızca bir hedef değil, stratejik bir sorumluluk olarak benimsediğimizin göstergesidir” dedi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.