Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Birleşmiş Milletler

Kapsül Haber Ajansı - Birleşmiş Milletler haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Birleşmiş Milletler haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Zorluteks Pazarı Bu Yıl Ormanlaştırma İçin Kuruldu  Haber

Zorluteks Pazarı Bu Yıl Ormanlaştırma İçin Kuruldu 

Zorluteks, Akıllı Hayat 2030 sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda gelenekselleştirdiği “Zorluteks Pazarı”nı 17 Aralık Çarşamba günü dördüncü kez gerçekleştirdi. Zorluteks Pazarı, çalışanların önerisiyle doğmuş bir fikir olarak, paydaş katılımının ve bu katılımın somut aksiyonlara dönüşmesinin güçlü bir örneği olarak öne çıkıyor. Projede bu sene Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA)’ndan “sorumlu üretim ve tüketim” ve “iklim eylemi” konularına odaklanıldı. Proje, sürdürülebilirlik odaklı toplumsal meseleleri desteklemek amacıyla gelir yaratmayı hedeflerken, çalışanların aktif katılımıyla hem şirket içi dayanışmayı güçlendiriyor hem de toplumsal fayda yaratıyor. Çalışanların satın alımına sunulan numune ürünlerden elde edilen gelir, bu yıl da Ecording iş birliğiyle ağaçlandırılması zor alanlara ecoDrone teknolojisiyle tohum topu ekiminde kullanılmak üzere değerlendirilecek. TAÇ, Linens ve TAÇ Kids&Teens markalarının ürünlerinin yer aldığı pazarda, çalışanlara geniş bir ev tekstili ve dekoratif ürün seçkisi sunuldu. Zorlu Grubu’nun kurumsal gönüllülük ekibi olan Kıvılcımlar, etkinlik boyunca satış alanında aktif rol üstlendi, organizasyonun verimli şekilde ilerlemesine katkı sağlarken sürdürülebilirlik bilincinin şirket içinde daha geniş kitlelere yayılmasını destekledi. Zorluteks, yenilikçi iş birlikleri ve toplumsal faydayı odağa alan yaklaşımıyla daha yaşanabilir bir gelecek için attığı adımlara her yıl yenilerini eklemeye devam ediyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Özel Sektör Gönüllüleri Derneği'nden ‘Gönülden Ödüller’ Haber

Özel Sektör Gönüllüleri Derneği'nden ‘Gönülden Ödüller’

Özel Sektör Gönüllüleri Derneği (ÖSGD) tarafından, özel sektördeki gönüllülük çalışmalarını destekleyerek yaygınlaşmasını sağlamak ve toplumda fark yaratan iyi örnekleri ödüllendirmek amacıyla 2007 yılından bu yana verilen alanının tek ve en prestijli ödülleri, ‘Gönülden Ödüller’ sahiplerini buldu. QNB Türkiye ev sahipliğinde Kristal Kule’de gerçekleşen 18. Gönülden Ödüller töreninde “En Başarılı Üniversite Gönüllülük Projesi” ödülü, Gazi Üniversitesi Endüstri Topluluğu, Koç Üniversitesi ve YÖN101 Eğitim Programı arasında paylaşıldı. Enerjisa Enerji, En Etkili STK & Özel Sektör İş Birliği Kategorisinde ve En Başarılı Gönüllülük Projesi Çevre Kategorisinde ödülleriyle buluştu. En Başarılı Gönüllülük Projesi Kuşaklar Kategorisi kazananı Vestel, En Başarılı Gönüllülük Projesi Can Dostlar Kategorisi kazananı ise Yapı Kredi Leasing oldu. Koç Holding En Yaratıcı Gönüllü Duyurusu Ödülünü ve Katma Değeri En İyi Anlatan Video Ödülünü aldı. En Başarılı Gönüllülük Projesi Özen Gösterdiklerimiz Kategorisinde ise Kadına Sağlık Projesi’ne Jüri Özel Ödülü verildi. Ödül töreninin açılış konuşmasını yapan ÖSGD Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Akıncılar, konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Kurumsal gönüllülük, artık yalnızca bir tercih değil hem çalışanlar hem kurumlar hem de toplum için temel bir ihtiyaç haline geldi. Birleşmiş Milletler’ in 2026’yı “Sürdürülebilir Kalkınma Gönüllüleri Uluslararası Yılı” ilan etmesi, gönüllülüğün toplumsal kalkınmadaki dönüştürücü gücünü açıkça ortaya koydu. Dünya hızla değişiyor. Teknoloji ilerliyor, inovasyon hayatlarımızı kolaylaştırıyor. Ancak bu hızlı dönüşüm ve seri tüketim tüm ekosistem için yeni fiziksel ve duygusal yoksunlukları da beraberinde getiriyor veya var olanları derinleştiriyor. İhtiyaç duyduğumuz toplumsal onarımı yalnızca merkezi yönetimden beklemek artık gerçekçi değil. Tam da bu noktada, kurumların ve çalışanlarının kendi güçlerini fark etmeleri, bir araya gelmeleri ve yapılandırılmış gönüllülük projeleriyle harekete geçmeleri her zamankinden daha kritik. Çünkü anlam arayışının, mutluluğun ve verimliliğin de anahtarı olan gönüllülük, dahil olan tüm tarafları iyileştiriyor. Bu nedenle 18. Gönülden Ödüller Töreni’ni, “Profesyonel İyiler”in buluşması olarak tanımladık ve kurumsal gönüllülükle fark yaratan ekipleri coşkuyla kutladık. En kıymetlisi de bu yıl ilk kez, gönüllülük çalışmalarında etkin görev alan üniversite öğrencilerimizi sahnemizde ağırlamanın mutluluğunu yaşadık, umudumuzu ve motivasyonumuzu tazeledik.” QNB Türkiye ev sahipliğinde, Özel Sektör Gönüllüleri Derneği’nin bu sene 18.sini gerçekleştirdiği Gönülden Ödüller törenin sunuculuğunu Gökçen Müftüoğlu Çapa üstlendi. Dr. Sertaç Doğanay ve Emre Başkan’ın duo oturumunun ardından, Heltia CEO’su Alperen Adikti, veri temelli analizlerle kurumsal gönüllülüğün iş verimliliği üzerindeki etkisini ortaya koydu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Albaraka Türk’ten Ismarlıyo Platformuyla 1000’den Fazla Gence Destek! Haber

Albaraka Türk’ten Ismarlıyo Platformuyla 1000’den Fazla Gence Destek!

Albaraka Trend Bankacılık ve ‘Ismarlıyo’ platformu, üniversite öğrencilerine sosyal ve ekonomik destek sağlamak amacıyla güçlü bir iş birliği başlattı. Trend Kart markasıyla platforma destek olan Albaraka Türk, 1000’den fazla öğrenciye ulaşan bir dayanışma birliğine imza attı. Türkiye’nin ilk ve öncü katılım bankası Albaraka Türk, toplumsal dayanışmayı güçlendiren projelere verdiği desteği artırarak sürdürüyor. Albaraka Trend Kart markası, üniversite öğrencilerinin temel ihtiyaçlara erişimini kolaylaştırmayı hedefleyen ‘Ismarlıyo’ uygulamasına destek vererek 1000’in üzerinde öğrenciye yemek ikramında bulundu. ‘Ismarlıyo’, sisteme dahil olan üniversite öğrencileri ile destek olmak isteyen bireyleri ve kurumları bir araya getiren dijital bir dayanışma platformu olarak önemli projelere imza atıyor. Albaraka Trend Kart ve ‘Ismarlıyo’ iş birliği, öğrencilerin özellikle gıda ve temel ihtiyaç giderlerini karşılayabilmelerine olanak tanıyan somut bir destek niteliği taşıyor. Eşitsizliklerin Azaltılması İçin Somut Bir Adım Albaraka Trend Kart’ın ‘Ismarlıyo’ iş birliğine yaptığı katkı, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) arasından özellikle Eşitsizliklerin Azaltılması hedefiyle örtüşüyor. Toplumsal ve ekonomik eşitsizliklerle mücadele eden bu küresel hedef, dezavantajlı grupların fırsatlara erişiminin artırılmasını önceliklendiriyor. Bu destek, üniversite öğrencilerinin yalnızca ekonomik yükünü hafifletmekle kalmıyor; aynı zamanda eğitimlerine daha güçlü bir şekilde devam edebilmeleri için gerekli sosyal desteği de sağlıyor. “Dayanışmanın Birliğiyle Güçleniyoruz” Albaraka Trend Bankacılık adına açıklama yapan Albaraka Türk Bireysel ve Özel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Uludağ şu ifadeleri kullandı: “Gençlerimizin eğitim yolculuğunu desteklemek hepimiz için bir sorumluluk. Toplum odaklı anlayışımızla ‘Ismarlıyo’ platformu ile güç birliği yaparak 1000’in üzerinde üniversite öğrencisine ulaşmış olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu iş birliği bankamızın sürdürülebilirlik stratejisinde yer alan “eşitsizlikleri azaltma, kapsayıcı fırsatlar oluşturma ve ortaklıklarla değer üretme” hedeflerinin bir parçası olarak konumlanıyor. Amacımız, toplumsal dayanışmayı büyütmek ve fırsat eşitliğine daha çok katkı sağlamak. Sürdürülebilir bir gelecek için gençlerin yanında olmaya devam edeceğiz.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Demet Evgâr’dan Vodafone Kırmızı Işık Uygulamasıyla Şiddete Dur Çağrısı Haber

Demet Evgâr’dan Vodafone Kırmızı Işık Uygulamasıyla Şiddete Dur Çağrısı

Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone’un marka yüzü Demet Evgâr, şirket için çektiği 5G temalı ilk reklam filminin ardından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için ikinci kez kamera karşısına geçti. Filmde, kadınların günlük hayatlarında kendilerini güvensiz hissettikleri için rol yapmak zorunda kaldıkları anlar anlatılıyor ve asıl konuşulması gereken kadın rollerinin bu anlar olduğu vurgulanıyor. Filmin sonunda kadınlara acil durumlarda Kırmızı Işık uygulamasıyla çağrı gönderebilecekleri hatırlatılıyor. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, şunları söyledi: “Vodafone olarak, teknolojiyi yalnızca hayatı kolaylaştıran bir araç olarak değil, toplumsal faydayı, eşitliği ve geleceğe umutla bakmayı destekleyen bir alan olarak görüyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadele için geliştirdiğimiz Kırmızı Işık uygulaması, kadınların ekonomik hayata katılımını sağlamak için hayata geçirdiğimiz Dijital Benim İşim projesi ve kadın voleybolu sponsorluğumuz gibi inisiyatiflerle, kadınların hayatın her alanında daha güçlü şekilde var olmasına katkı sunuyoruz. Demet Evgâr, yıllardır mesleğindeki büyük başarısının yanında, toplumsal konulardaki duyarlılığı, özellikle de kadınların güçlenmesi konusundaki hassasiyeti ile hepimize ilham veriyor. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler Kadın Birimi İyi Niyet elçisi olarak, kadınların toplumda daha görünür olması için çalışmalar yürütüyor. Demet Evgâr’ın cesareti, enerjisi ve yenilikçi bakış açısı, Vodafone’un kapsayıcı, cesur ve geleceği şekillendiren marka değerleriyle bire bir örtüşüyor. Kendisiyle yaptığımız işbirliğinin, sadece teknoloji dünyasında değil, aynı zamanda toplumsal fayda anlamında da güçlü bir iz bırakacağına inanıyoruz. Bu yıl 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için hazırladığımız reklamda kendisiyle çalışmanın mutluluğunu yaşıyoruz.” Kadınlar rol yapmak zorunda kalıyor Vodafone’un 25 Kasım reklam filminde, Demet Evgâr bir tiyatro sahnesinde, oyundan hemen önce, konuşma yaparken görülüyor. Evgâr, kadınların güvensiz hissettikleri anlarda, oyuncu olmamalarına rağmen rol yapmak zorunda kaldıkları durumlara dikkat çekiyor. Gece eve dönerken telefonda biriyle konuşuyormuş gibi yapmak, işyerinde gördüğü psikolojik şiddete rağmen güçlü kadın rolü yapmak, gördüğü şiddeti çocuğundan saklamak için gülümsüyor gibi yapmak, kadınların günlük hayatlarında deneyimledikleri zorunluluklardan sadece birkaçı. Diğer yandan, her gün kadınların toplumdaki farklı rolleri üzerine konuşuluyor. Asıl konuşulması gereken kadın rollerinin güvensizlik hissinden dolayı yapılmak zorunda kalınan roller olduğu vurgulanarak, kadınların böyle anlarda ve acil durumlarda Kırmızı Işık ile çağrı gönderebilecekleri ve şiddete dur diyebilecekleri hatırlatılıyor. Bugüne kadar 381 binden fazla indirildi Vodafone, Kırmızı Işık uygulamasıyla şiddetin karşısında, kadınların yanında duruyor. Kırmızı Işık, kadınların şiddete maruz kaldığı anlarda, kolluk kuvvetleri ya da yakınlarına kolaylıkla haber verebilmesini sağlıyor. Uygulamaya acil durumlarda ulaşılması istenen 3 kişi tek tuşla kaydedilebiliyor. Şiddete maruz kalan kadınlar, tek tuş ile yakınlarına telefonla erişebiliyor ve tehlikede bulunduğunu bildiren ve nerede olduğu bilgisini içeren acil SMS gönderebiliyor. Alo 183, 155 Polis İmdat, 156 Jandarma ve Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı acil numaraları tek tuşla aranabiliyor. En yakın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri’nin adresleri ve telefonları harita üzerinden bulunabiliyor. Türkçe, İngilizce ve Arapça dil seçenekleri mevcut olan uygulama, Apple Store ve Google Play’den ücretsiz olarak indirilebiliyor. Uygulama, bugüne kadar 381 binden fazla indirildi ve aylık ortalama 1.000 aktif kullanıcı sayısına ulaştı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Ülker, “2050 Net Sıfır” Hedefine Emin Adımlarla İlerliyor     Haber

Ülker, “2050 Net Sıfır” Hedefine Emin Adımlarla İlerliyor   

Türkiye’nin lider gıda şirketi Ülker, sürdürülebilirlik vizyonu kapsamında yürüttüğü çevresel, ekonomik ve sosyal dönüşüme katkı sunan çalışmalarıyla “2050 Net Sıfır” hedefine kararlılıkla ilerliyor. Sürdürülebilirliğin dünyanın geleceğine yön veren, ülkemizin kalkınmasını ve toplumun refahını doğrudan etkileyen kritik bir konu olduğunu belirten Ülker CEO’su Özgür Kölükfakı, bu alanda başarının ortak sorumluluk almakla mümkün olduğunu söyledi. Kaynakları koruyarak, israfı önleyerek, uzun vadeli düşünerek büyümeyi hedeflediklerini dile getiren Kölükfakı, “2050, yalnızca bir tarih değil; çocuklarımıza bırakacağımız dünyanın şekilleneceği kritik bir eşik. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, 2050’de artan nüfus ve iklim olayları nedeniyle gıda üretiminin %70 artırılması gerekiyor. İklim kriziyle mücadelede gıda sektörünün; sahip olduğu önemli değişim ve uyum potansiyeline rağmen, bundan en çok etkilenecek sektörler arasında yer aldığının farkındayız. Bu tablo da sürdürülebilirliğin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı. “Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı temel alıyoruz” “Kurucumuz Sabri Ülker’den miras kalan unun gramını, suyun damlasını, emeğin değerini koruyan ‘İsrafsız Şirket’ kültürü, 1944’ten bu yana DNA’mızda yer alıyor” diyen Özgür Kölükfakı, sürdürülebilirlik çalışmalarının izlenebilir ve denetlenebilir olması için Birleşmiş Milletler’in 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını (SKA) temel aldıklarını vurguladı. Kölükfakı, “Çalışmalarımızla bu 17 amaçtan 11’ine hizmet ediyoruz. Sürdürülebilirlik stratejimizi Dünyamız, Değer Zinciri, Çalışanlar ve Toplum başlıkları altında topladık. Uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerimizi açıkladığımız 2014’ten bu yana karbon salım artışı olmadan büyüyen, birim başına su tüketimimizi yüzde 42,2 azaltmış, ham maddelerin yüzde 99,5’ini bitmiş ürüne dönüştüren bir şirketiz” değerlendirmesinde bulundu. Plastik ambalajlarımız yıl sonunda %100 geri dönüştürülebilir olacak Bugün itibarıyla plastik ambalajlarının %99’undan fazlasını geri dönüştürülebilir, tekrar kullanılabilir veya kompostlanabilir hale getirdiklerini kaydeden Özgür Kölükfakı, “ Hedefimiz %100’dü. Sene sonunda bunu yakalayacağız. Bu sayede ambalaj kullanımı kaynaklı emisyonlarımızı düşüreceğiz. Üretimden tedarik zincirine, Ar-Ge’den ambalaja, inovasyondan dijital dönüşüme kadar her alanda sürdürülebilirliği işimizin merkezine koyuyoruz. İşimizin devamlılığını sağlamak ve iklim değişikliğinin operasyonlarımız üzerindeki etkisini azaltmak için hayata geçirdiğimiz onarıcı ve sürdürülebilir tarım uygulamalarında teknolojiyi etkin kullanıyoruz. Bu projelerle çevresel ve sosyal etkimizi bütüncül bir yaklaşımla yönetiyor, çiftçilerimizin refahını artırmak, teknoloji ve yeni metotlarla ilgili bilgi seviyesini yukarı taşımak için birlikte çalışıyoruz” diye konuştu. “Çalışmalarımızla uluslararası seviyede takdir görüyoruz” Ülker’in çalışmalarının uluslararası platformlarda da takdir gördüğünü dile getiren Kölükfakı sözlerine şöyle devam etti: “Sürdürülebilirlik çatısı altında yaptıklarımızla Standard&Poor’s Global’in Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi’nde üst üste 5 kez yer almamız, London Stock Exchange Group (LSEG) sürdürülebilirlik endeksinde kategorimizde dünya birincisi* olmamız doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Sürdürülebilirlik her zaman işimizin merkezinde olacak. İsrafsız şirket kültürümüzle, çevreye ve insana saygılı üretim anlayışımızla, her lokmada mutluluk vererek, daha yaşanabilir bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz. Toplumsal etkimizi genişlettiğimiz, performansımızla kimseyi beklemeden dünyamızın yarınları için ürettiğimiz bir geleceğe hazırlanıyoruz. Hedefimiz 2050 Net Sıfır şirket olmak. “Sürdürülebilir tarımı destekliyoruz” Ülker Operasyonel Mükemmellik, ISG, Kalite ve Sürdürülebilirlik Başkan Yardımcısı Süheyl Aybar da 2014’te koydukları uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerine ilerlerken öncü uygulamalara imza attıklarını söyledi. Aybar, buğday, fındık, kakao gibi tarımsal ham maddelerin sürdürülebilirliğine katkı sağlayacak projeler geliştirdiklerine işaret ederek, şu bilgileri aktardı: “Sürdürülebilir buğday tarımına destek olmak için Onarıcı Tarım, yeni buğday türleri ıslahı ve buğdayın tarlada mineraller bakımında zenginleştirilmesini sağlayan Biyofortifikasyon projelerini sürdürüyoruz. “Fındıktan Fazlası” projemize fındıkta iyi tarım uygulamaları eğitimleri, toprak analizleri, mikrobiyal gübre ve fidan temini, zararlılarla mücadeleyi kapsayacak şekilde devam ediyoruz. Kakaodan Fazlası projesiyle ise kakao tedarik zincirinde iklim değişikliğinin oluşturduğu çevresel etkileri azaltmaya ve projenin, iş birliği içinde olduğumuz çiftçiler üzerindeki sosyal etkisini artırmaya odaklanıyoruz. Sürdürülebilirlik bizim için bütüncül bir bakış açısı. Bu bakış açısıyla 2014’te açıkladığımız sürdürülebilirlik hedeflerimizde önemli sonuçlar elde ettik: 2024’te Türkiye fabrikalarımızda elektrik tüketimimizin tamamını yenilenebilir** kaynaklardan sağladık. Böylece 101 bin ton sera gazı salımını engelledik. Plastik kullanımını 140 ton, kâğıt kullanımını 220 ton düşürdük; lojistikte Yeşil Rota projemizle 4.849 ton karbon salımını önledik.” “Orta vade hedefimiz 2030” 2030’a kadar tüm fabrikalarında olduğu gibi depolarında da elektrik tüketiminin %100’ünü yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamayı hedeflediklerine dikkat çeken Süheyl Aybar, konuşmasına şöyle devam etti: ”Lojistik kaynaklı karbon salımını 2019’a kıyasla %30 azaltmak, birim su tüketimini 2014’e kıyasla %45 düşürerek 250 bin metreküp su ve atık suyu geri kazanmak, gıdadaki net kayıpları %0,5’in altına düşürmek, 2030’a kadar onarıcı tarım uygulamalarını 10 bin dekar alana çıkarmak gibi hedeflerimiz var.2050 yolunda ise elektrikli fırın dönüşümleri, yeşil enerji yatırımları, karbon yakalama teknolojileri ve ürünlerimizin nakliyesinde kullandığımız elektrikli araçlar gibi yenilikçi çözümler üzerinde çalışıyoruz. 2050 Net Sıfır hedefimize ulaşmak için, %90’lık emisyon azaltımına ulaştıktan sonra, kalan zorunlu emisyonları dengelemek için karbon kredileri ve yenilikçi teknolojilere yatırım yapacağız. Sürdürülebilirliği işimizin merkezinde tutarak daha yaşanabilir bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

 Deprem Bölgesindeki Gençlere  Fırsat Eşitliği İçin Teknoloji Desteği Haber

 Deprem Bölgesindeki Gençlere  Fırsat Eşitliği İçin Teknoloji Desteği

“İyilik bulaşıcıdır” motivasyonuyla TÜBİSAD tarafından başlatılan TEK/TES projesi, bölgede dijital kapsayıcılığı güçlendirmeyi hedefliyor. Bu kapsamda kurulan 27’nci Teknolojik Eğitim Sınıfı, Softtech’in desteğiyle öğrencilerle buluştu. İş Bankası’nın yapımını üstlendiği İş Bankası Defne Anadolu Lisesi bünyesinde hayata geçirilen sınıf, öğrencilere bilişim, kodlama ve yaratıcı teknoloji uygulamalarını deneyimleme fırsatı sunuyor. Türkiye’nin öncü teknoloji şirketi Softtech ise sınıfın teknoloji altyapısının kurulumu, bilgisayar ve uygulama ekipmanlarının temini ile eğitsel materyallerinin kazandırılmasını üstlendi. Okulda 380’i kız, 235’i erkek olmak üzere toplam 615 öğrenci eğitim görüyor. Yeni açılan Teknolojik Eğitim Sınıfı, bilişim teknolojileri ve yazılım derslerinde aktif olarak kullanılacak. Bilişim donanımlarının yanı sıra, bilişim, kodlama ve iletişim kitaplarının yer aldığı bir kütüphane oluşturularak öğrencilerin teknoloji odaklı öğrenme süreçleri desteklendi. Hatay Valisi Sayın Mustafa Masatlı’nın katılımıyla gerçekleştirilen açılışta, İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Softtech Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Gökmenler, İş Bankası Genel Müdür Yardımcıları Suat E. Sözen ve Mehmet Celayir, Softtech Genel Müdürü M. Bülent Özçengel ile TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Murat Boyla, Işıl Kılınç Gürtuna ve Emre Hantaloğlu, 19 Kasım Çarşamba günü Teknolojik Eğitim Sınıfı’nı ziyaret ederek okul yönetimi ve öğrencilerle bir araya geldi. Softtech Genel Müdürü M. Bülent Özçengel deprem bölgesindeki gençlerin eğitim yolculuğunda yanlarında olmanın geleceğin Türkiye’si için en anlamlı desteklerden biri olduğunu vurguladı. Özçengel, “TÜBİSAD iş birliğiyle hayata geçen bu sınıf ile gençlerin yetkinliklerine katkı sunmak, onları dijital dünyanın aktif bireyleri haline getirmek istiyoruz. Geçtiğimiz yıl Softtech Gönüllüleri’nin sahnelediği tiyatro projemizle bölgedeki ortaokul öğrencilerinin eğitimlerine destek olduğumuzda da amacımız aynıydı: Fırsat eşitsizliğini azaltan, sürdürülebilir ve dönüştürücü bir öğrenme deneyimine katkıda bulunmak” diye konuştu. TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Boyla, “TEK/TES projesiyle gençlerin teknolojiye erişimini artırmak, dijital becerilerini geliştirmek ve fırsat eşitliğini güçlendirmek için kararlı bir şekilde çalışıyoruz. 27’nci Teknolojik Eğitim Sınıfı’nı açarak bu hedef doğrultusunda önemli bir adım daha attık. Bu projenin hayata geçmesine katkı sunan Softtech’e iş birlikleri için teşekkür ediyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında teknolojiye erişimde dezavantajlı bölgeler ve bireyler için kalıcı, sürdürülebilir çözümler üretmeye; eğitim altyapı projelerimizle ülkemizin kalkınmasına katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi. Türkiye'nin geleceğini teknolojiyle güçlendiren ortaklık TÜBİSAD’ın deprem bölgesinde yürüttüğü Teknolojik Eğitim Sınıfları projesi, gençlerin teknolojiye erişim, dijital beceri kazanımı ve üretim kültürüyle buluşması için kalıcı öğrenme alanları oluşturuyor. Bu sınıflar, öğrencileri yalnızca teknolojiyi kullanan tüketiciler değil, tasarlayan, üreten ve keşfeden bireyler olmaya teşvik ediyor. Öğretmenlerin, yerel paydaşların ve gönüllü uzmanların katkılarıyla yürütülen atölyeler, kodlama eğitimleri ve proje geliştirme çalışmaları sayesinde Teknolojik Eğitim Sınıfları, bir öğrenme mekânından çok, bir üretim ve gelişim merkezine dönüşüyor. Teknolojiyle donatılmış mobil veya sabit konumlandırılan sınıflar olan ve her biri 20 öğrenci kapasitesine sahip TEK ve TES'ler, öğrencilerin teknoloji eğitimlerinin yanı sıra farklı yaş gruplarının çeşitli bilişim, sosyal ve kültürel aktiviteleri, meslek edindirme kursları ve psikolojik destek sunarak ‘Dönüşümlü Eğitim Merkezi’ olarak da kullanılıyor. Proje, Birleşmiş Milletler’in Nitelikli Eğitim, Eşitsizliklerin Azaltılması, İnovasyon ve Amaçlar İçin Ortaklık ilkeleri ve Türkiye’nin toplumsal kalkınma hedefleriyle de uyumlu ilerliyor.

Orka Holding, KAGİDER’in FEM Sertifikasını Almaya Hak Kazandı Haber

Orka Holding, KAGİDER’in FEM Sertifikasını Almaya Hak Kazandı

FEM Sertifikası, KAGİDER tarafından Dünya Bankası’nın teknik desteğiyle geliştirilmiş, özel sektör kuruluşlarının insan kaynakları politikalarını toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinden değerlendiren bir modeldir. Bu kapsamda yürütülen kapsamlı değerlendirme sürecini başarıyla tamamlayan Orka Holding, kadınların iş yaşamında güçlenmesini hedefleyen bütüncül yaklaşımıyla sertifikayı almaya layık görüldü. Sertifika töreni, Orka Holding Genel Müdürlüğü’nde gerçekleştirildi. Törene; Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, Orka Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Grup Başkanı Büşra Orakçıoğlu Biberoğlu, KAGİDER Yönetim Kurulu Üyeleri ve yöneticiler katıldı. Sertifika, KAGİDER Yönetim Kurulu Üyeleri ve Özel Sektör ve Fırsat Eşitliği Komitesi Liderleri Özlem Demirci Duyarlar ile Av. Zeynep Yağmur tarafından, Büşra Orakçıoğlu Biberoğlu’na takdim edildi. Eşitlik, Kurumsal Kültürün Ayrılmaz Bir Parçası Orka Holding, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) doğrultusunda yürüttüğü çalışmalarla, fırsat eşitliğini kurumsal kültürünün temel ilkesi haline getirmiş durumda. Şirketin İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim birimlerinin ortak çalışmalarıyla oluşturulan bu yaklaşım, yalnızca işe alım süreçlerinde değil; eğitim politikalarından terfi sistemine, iç iletişimden liderlik gelişim programlarına kadar tüm organizasyon yapısına entegre ediliyor. KAGİDER Yönetim Kurulu Üyesi ve Özel Sektör ve Fırsat Eşitliği Komitesi Lideri Özlem Demirci Duyarlar: “Orka Holding’in FEM Sertifikası’nı almaya hak kazanması, fırsat eşitliği ilkesini sadece insan kaynakları politikalarına değil, kurumun tüm yönetim anlayışına ve değer sistemine entegre ettiğini gösteriyor. Bu durum, eşitliği bir hedef olmaktan çıkarıp, kalıcı bir kurum kültürüne dönüştürmenin en güçlü örneklerinden biri. Günümüzde kurumsal başarı, yalnızca finansal performansla değil; çalışanlarına, paydaşlarına ve topluma sağladığı değerle ölçülüyor. Orka Holding, bu anlayışla hareket ederek, kadınların iş dünyasında güçlenmesini destekleyen politikalarıyla sürdürülebilir kalkınmanın önemli bir paydaşı haline geldi. FEM Sertifikası, aslında bir ödül değil; kurumların kendi içlerinde yarattıkları değişimin tescilidir. ORKA Holding’in bu dönüşümü kararlılıkla sahiplenmesi, toplumsal fırsat eşitliğini stratejik bir öncelik olarak benimsemenin uzun vadeli başarıyı nasıl beslediğini kanıtlıyor. Biz KAGİDER olarak, bu vizyonun diğer kurumlara da örnek olmasını, özel sektörün dönüşümünde kalıcı bir referans noktası oluşturmasını son derece kıymetli buluyoruz.” KAGİDER Yönetim Kurulu Üyesi ve Özel Sektör ve Fırsat Eşitliği Komitesi Lideri Av. Zeynep Yağmur: “Gerçek fırsat eşitliği, kurumların yalnızca kendi çalışanları için değil, içinde bulundukları toplumsal ekosistem için de sorumluluk üstlenmeleriyle mümkün olur. Orka Holding’in FEM Sertifikası ile taçlanan bu süreci, bu anlayışın iş dünyasındaki güçlü bir yansıması olarak görüyoruz. Kadınların ekonomik yaşama eşit katılımı, toplumsal refahın ve kurumsal rekabet gücünün temel unsurlarından biri. Bu nedenle eşitlik, artık yalnızca etik bir ilke değil; yenilikçiliği, üretkenliği ve sürdürülebilir büyümeyi besleyen stratejik bir faktör haline gelmiştir. Bu sertifika, ORKA Holding’in kadınların liderlik potansiyelini destekleyen, kapsayıcı ve adil bir iş ortamı yaratma yönündeki çabalarının somut bir göstergesidir. Bu duruş, özel sektörün eşitlik temelli dönüşümüne ilham verecek niteliktedir. KAGİDER olarak, bu kararlı ve vizyoner yaklaşımın geleceğin daha dengeli, adil ve kapsayıcı iş dünyasının inşasında önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz.” Orka Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Grup Başkanı Büşra Orakçıoğlu Biberoğlu: “Kadınların sosyal yaşamdaki yerini sağlamlaştırmak ve onlara fırsat eşitliği sunmak, çağdaş bir toplumun temel direği. Bu açıdan baktığımızda; faaliyet alanımız olan moda endüstrisinin sadece estetik odaklı değil, toplumsal dönüşümün de öncüsü olması gerektiğine inanıyoruz. Orka Holding olarak bizim için de kadın istihdamı; inovasyon ve başarı için zorunlu bir vizyon. Aynı şekilde KAGİDER FEM ışığında ekonomik sürdürülebilirliğin de temel anahtarı. Global moda kuruluşu olarak üretim ve yönetim kademelerimizde kadın emeği olmazsa olmazımızdır. Şirket politikalarımızda benimsediğimiz eşitlikçi yaklaşım sayesinde, kadın çalışanlarımızın ve yöneticilerimizin gücü, markamızın küresel başarısının en büyük etkenlerinden biri oldu. Bundan sonra da eşitlikçi terfi ve gelişim programlarıyla kadınlarımızın karar alma mekanizmalarında aktif rol almasını sağlamaya devam edeceğiz. Çünkü güçlü kadın, güçlü marka ve toplum demektir.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türkiye, Dünyanın En Dinamik Kentsel Dönüşüm Laboratuvarlarından Biri Haber

Türkiye, Dünyanın En Dinamik Kentsel Dönüşüm Laboratuvarlarından Biri

Bu iki dinamik, kentsel dönüşümü bizim için bir tercih değil, stratejik bir zorunluluk hâline getiriyor. Dünya Bankası verilerine göre Türkiye’de nüfusun yaklaşık %78’i şehirlerde yaşıyor; bu oran yaklaşık %58 olan dünya ortalamasının belirgin şekilde üzerinde. Birleşmiş Milletler 2030’a kadar dünya genelinde 5 milyara yakın insanın şehirlerde yaşayacağını belirtiyor. Bu tablo, Türkiye’yi küresel kentleşme dalgasının tam merkezine yerleştiriyor. Türkiye’nin Kentsel Dönüşüm Kapasitesi: Bölgesel Bir Referans Noktası Türkiye, ölçek ve hız açısından bakıldığında, kentsel dönüşüm tecrübesiyle adeta bir laboratuvar görevi görüyor. Sadece büyükşehir ölçeğinde dahi önemli adımlar atıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre İstanbul’da bugüne kadar yaklaşık 800.000 bağımsız bölüm kentsel dönüşüm kapsamında yenilenerek hak sahiplerine teslim edildi. 6 Şubat 2023 depremleri sonrasında, 2025 sonuna kadar bölge genelinde 453.000 konutun tamamlanması hedefleniyor. Bu süreç için ayrılan yeniden inşa bütçesi 2 trilyon TL’yi aşıyor. Bir başka ifadeyle, Türkiye bugün hem afet odaklı yeniden inşa hem de planlı kentsel dönüşüm alanlarında, pek çok ülkenin onlarca yılda yakalayamadığı bir ölçeği sadece birkaç yıl içinde yönetmek zorunda. NOVO Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Aytuğ Dikbaşer, bu tabloyu şöyle değerlendiriyor: “Kentsel dönüşüm Türkiye’de artık sadece bina yenileme faaliyeti değil; finansmandan mühendisliğe, hukuktan sosyolojiye uzanan, çok aktörlü bir dönüşüm ekosistemi. Doğru planlama ve şeffaflıkla yönetildiği takdirde, Türkiye bu ekosistemiyle bölgesine ve dünyaya model olabilecek güçtedir.” Dedi. Birleşmiş Milletler ve UN-Habitat raporları, şehirlerin bugün küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık %70’inden sorumlu olduğunu ve dünya nüfusunun çoğunluğunu barındırdığını ortaya koyuyor. Buna rağmen, pek çok ülkede kentsel dönüşüm; parça parça ilerleyen, daha çok “yenileme” odaklı, afet riskinden ziyade estetik odaklı projeler şeklinde karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin farkı ise afet odağında güvenli yaşam eksenine oturma, kamu kurumlarının kurumsal ölçek ekonomisi ve proje yönetim kapasitesi değeri ile öne çıkıyor. Dünya Bankası verilerine göre, 1 milyonun üzerinde nüfusa sahip kentsel alanlarda yaşayan kişi sayısı Türkiye’de 2024 itibarıyla 33 milyonu aşmış durumda. Bu da Türkiye’yi, mega kent ve büyük metropol deneyimi açısından Avrupa ve OECD liginde ön sıralara taşıyor. Dikbaşer’e göre, bu tablo Türkiye’ye önemli bir rekabet avantajı sunuyor: “Bugün dünyada hem bu ölçekte kentleşen hem de bu kadar kısa sürede yapı stoğunu yenileme mecburiyeti olan ülke sayısı çok az. Türkiye, doğru stratejilerle hareket ettiği takdirde, kentsel dönüşüm know-how’ını sadece kendi içinde değil, bölge ülkeleriyle de paylaşabilecek, mühendislik ve danışmanlık ihracatı yapabilecek seviyede.” Dedi. Kentsel Dönüşüm: Sadece Bina Değil, Yaşam Kalitesi Dönüşümü Küresel ölçekte bakıldığında, konut krizinin 2,8 milyardan fazla insanı etkilediği, plansız büyüyen şehirlerin iklim risklerini artırdığı vurgulanırken, Türkiye’deki kentsel dönüşüm politikaları; enerji verimli binalar, ulaşım hatlarına entegrasyon, sosyal ve kültürel donatı alanları gibi parametrelerle ele alındığında, sadece betonun değil, yaşam kalitesinin dönüşmesi anlamına geliyor. Aytuğ Dikbaşer, bu noktaya özellikle dikkat çekiyor: “Biz NOVO Şirketler Grubu olarak kentsel dönüşüme sadece ‘’eskiyi yık, yeniyi yap’’ mantığıyla bakmıyoruz. Mahalle dokusunun korunması, sosyal bağların güçlenmesi, çocukların ve yaşlıların güvenle yaşayabileceği sokaklar tasarlamak, en az statik proje kadar önemli. Gerçek dönüşüm, betonarme kadar insanı da merkeze alan dönüşümdür” dedi.

Eşitliğin Liderleri 2025 Ödülleri, Denizli'de Sahiplerini Buldu Haber

Eşitliğin Liderleri 2025 Ödülleri, Denizli'de Sahiplerini Buldu

Denizli'nin Gücü Kadınlar Zirvesi kapsamında düzenlenen ödül töreninde, bu yılın eşitliğe inanan erkek liderlerine ödülleri takdim edildi. Kadın Dostu Markalar Platformu tarafından 19 Kasım Dünya Erkekler Günü kapsamında Türkiye'de ilk kez hayata geçirilen "Eşitliğin Liderleri Ödül Töreni"nin dördüncüsü bu yıl Denizli'nin Gücü Kadınlar Zirvesi kapsamında gerçekleştirildi. Platform, bu özel günü "Eşitliğe İnanan ve Eşitliği Güçlendiren Erkekler Günü" olarak anlamlandırıyor ve toplumsal cinsiyet eşitliği için sorumluluk alan, bu vizyonu kurumsal kültürlerine taşıyan erkek liderleri görünür kılmak amacıyla bu töreni gerçekleştiriyor. 17 Kasım'da Denizli'de Merkezefendi Kült r Merkezi ev sahipliğinde düzenlenen zirvenin ardından gerçekleştirilen tören, eşitlik odağında güçlü bir farkındalık yarattı. Farklı sektörlerden kadın ve erkek liderleri bir araya getiren etkinlik, iş dünyasında kapsayıcı dönüşümün önemine vurgu yapan mesajlarla dikkat çekti. Eşitliğe Dair Güçlü Mesajlar Verildi Birleşmiş Milletler tarafından da kabul gören 19 Kasım Dünya Erkekler Günü'nün Türkiye'de ilk kez 2022 yılında Kadın Dostu Markalar Platformu öncülüğünde özel bir törenle kutlanmasıyla başlayan bu yolculuk, bugün eşitlik savunuculuğunu görünür kılan önemli bir program haline geldi. Her yıl etki alanını büyüterek sürdürülen tören, bu yıl da eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunda örnek yaklaşım sergileyen erkek liderleri onurlandırdı. Eşitlik odaklı çalışmaları, kurumsal duruşları ve örnek liderlikleriyle öne çıkarak ödüle layık görülen 10 erkek lider arasında; İDO Genel Müdürü Dr. Murat Orhan, QNB İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Cenk Akıncılar, Yorglass Yönetim Kurulu Başkanı Semavi Yorgancılar, Bahçeşehir & Uğur Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel, Zürich Sigorta CEO'su Yılmaz Yıldız yer aldı. Ayrıca programda bu yıl Denizli'de üretime eşitlikle güç veren 5 erkek lider de ödülle onurlandırıldı. Denizli'den ödüle layık görülen erkek lider arasında ise; Yavuzçehre Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yavuzçehre, Sadık Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Mersin, Askon Demir Çelik Yönetim Kurulu Başkanı Okan Konyalıoğlu, Mercan Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Gültekin Okay Salgar ve Tosunoğlu Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tosunoğlu yer aldı. "19 Kasım, Eşitliğe Katkı Sunan Lider Ruhlu Erkeklerin Günü" Töre nde, ödül alan erkek liderler, toplumsal cinsiyet eşitliğine dair kurumlarında hayata geçirdikleri uygulamaları, dönüşüm odaklı yaklaşımlarını ve kişisel bakış açılarını katılımcılarla paylaştı. Liderlerin iş dünyasında eşitliğin güçlenmesine yönelik görüşlerini aktardıkları törende konuşma yapan Kadın Dostu Markalar Platformu Kurucu & Yönetim Kurulu Başkanı Nazlı Demirel de19 Kasım Eşitliğe İnanan ve Eşitliği Güçlendiren Erkekler Günü'ne dair yaptıkları organizasyona verdikleri önemi anlattı. 19 Kasım'ın Uluslararası Erkekler Günü olarak isimlendirilen ve Birleşmiş Milletler tarafından da desteklenen uluslararası bir gün olduğunu hatırlatan Nazlı Demirel, yaptığı konuşmada şunları söyledi; "Biz Platform olarak 19 Kasım'ı 2022 yılından bu yana 'Eşitliğe İnanan ve Eşitliği Güçlendiren Erkekler Günü' olarak kutlamaktan büyük gurur duyuyoruz. Bugün, eşi tliğe katkı sunan lider ruhlu erkeklerin günü. Eşitlik bilincini desteklemenin en önemli yolu, eşitliğe inanan ve buna güç veren erkeklerin bu yönde sunacakları katkılardır. İşte bu nedenle biz de Kadın Dostu Markalar Platformu olarak eşitlik bilincinin gelişmesi adına çok değerli projelere imza atan, bu bilince katkı sunan erkeklerimizi de özel ve ayrıcalıklı bir "gün" olan 19 Kasım'da anmak ve bir araya getirmek istedik. 19 Kasım Eşitliğe İnanan ve Eşitliği Güçlendiren Erkekler Günü'nüzü kutluyoruz!"

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.