Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Bronşit

Kapsül Haber Ajansı - Bronşit haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bronşit haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

KOAH Hızla Yaygınlaşıyor! Haber

KOAH Hızla Yaygınlaşıyor!

Acıbadem Taksim Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tülin Sevim “Son yıllarda hızla yaygınlaşan KOAH, solunum yollarında kalıcı tıkanıklık ve nefes darlığına yol açan, ilerleyici bir hastalıktır. Belirtileri arasında sürekli ve şiddetli öksürük, balgam ve nefes darlığı bulunan KOAH, günümüzde dünya genelinde 40 yaş üstü insanların yaklaşık yüzde 10’unda görülmektedir” diyor. Prof. Dr. Tülin Sevim, 19 Kasım Dünya KOAH Günü kapsamında yaptığı açıklamada, gençler arasında da özellikle sigara ve e-sigara kullanımının artması sonucu, tehlikenin hızla yaygınlaştığı KOAH hastalığını anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. Tek bir sigaranın dumanında 7 binden fazla kimyasal madde bulunuyor ve 70 tanesi de kanser yapıcı madde sınıfında yer alıyor. Üstelik, yapılan çalışmalar; sigara kullanmayıp, pasif içiciliğe maruz kalmanın da zarara yol açabildiğini ortaya koyuyor. O zararlardan birinin de, dünyada ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada yer alan KOAH yani Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı olduğunu vurgulayan Acıbadem Taksim Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tülin Sevim şöyle konuşuyor: “Yapılan birçok çalışmada; aktif sigara içiminin KOAH gelişimi için en önemli risk faktörü olduğu kanıtlanmıştır. Son yıllarda yapılan çalışmalarda; pasif içiciliğin de KOAH gelişimine neden olduğu gösterilmiştir. 25 bin 592 hastayı kapsayan bir meta-analizde pasif içicilerde KOAH gelişme riskinin, pasif içici olmayan kişilere göre 2,25 kat arttığı saptanmıştır. Pasif içicilik yılda 1,2 milyon insanın ölümüne yol açmaktadır.” Pasif içicilik çocukları da, gençleri de vuruyor! Pasif içicilik, başkalarının içtiği tütün ürününden (sigara, puro, pipo, nargile vb) kaynaklanan dumanın solunması anlamına geliyor. Pasif içiciliğin özellikle çocukların akciğerlerine ve bağışıklık sistemine büyük zarar verdiğini belirten Prof. Dr. Sevim sözlerine şöyle devam ediyor: “Sigara dumanına maruz kalındığında; gözlerde tahriş, sulanma, yanma, baş ağrısı, burunda rahatsızlık, öksürük, boğaz ağrısı, nefes darlığı ve astım hastalığının alevlenmesi gibi şikayetler hemen ortaya çıkabilmektedir. Ebeveynleri sigara içen veya sigara içilen ortamlarda bulunan bebek ve çocuklar en riskli gruptur. Pasif içicilik çocukların akciğerlerine ve bağışıklık sistemine büyük zarar vermektedir, ani bebek ölümleri daha sık görülmektedir. Bu çocuklarda akut solunum yolu enfeksiyonları, bronşit, zatürre, orta kulak iltihabı ve astım atağı yaşıtlarına göre daha sıktır. İleri yaşlarda da akciğer hastalığına yakalanma riskleri daha fazladır. Pasif içicilik erişkinlerde de; kalp hastalığı, felç (inme), akciğer kanseri ve KOAH gibi hastalıklar için risk oluşturmaktadır. Sigara içmediği halde sigara dumanına maruz kalan kişilerde koroner arter hastalığı riski yüzde 25–30 artmıştır. Bu kişilerde felç riskinin de yüzde 20-30 arttığı bildirilmektedir.” Elektronik sigaranın yıkıcı tahribatı çok yüksek! Elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerinin, son 10 yıl içinde tütün endüstrisi tarafından dünya genelinde ‘daha az zararlı’ olarak pazarlandığını ancak yapılan çalışmaların bunun tam tersine işaret ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Sevim şöyle konuşuyor: “Yapılan araştırmalarda; elektronik sigaralarda 16 binden fazla çeşit tatlandırıcı saptanmıştır. Araştırmalarda, elektronik sigarayı denemiş gençlerin ve çocukların, daha sonra sigara içmeye başladığı; daha önce sigara içip bırakan yetişkinlerin ise elektronik sigara kullandıklarında yeniden sigaraya başlama risklerinin 4-6 kat arttığı gösterilmiştir. Elektronik sigara kullanan gençlerin sigara, esrar gibi diğer bağımlılıklara geçiş yaptığı da bildirilmektedir. Bu veriler, elektronik sigaraların, nikotin bağımlılığının sürmesine yol açtığının kanıtıdır. Nikotin, eroin, kokain gibi maddelerle eşdeğer bağımlılık gücüne sahip bir maddedir. Bu ürünlerin, en az geleneksel tütün ürünleri kadar ciddi boyutlarda sağlık zararları vardır.” Akciğerden kalbe, kanserden inmeye! Elektronik sigaralarda bulunan toksik kimyasal maddelerin solunum yollarında inflamasyon, bronşit, astım ve EVALI hastalığına neden olduğunu belirten Prof. Dr. Tülin Sevim “EVALI, elektronik sigara/vaping kullanımına bağlı gelişen akut akciğer hasarıdır ve ölüme neden olabilmektedir. Elektronik sigaranın zararları solunum yolları ile sınırlı kalmamaktadır” diyor. Elektronik sigara kullanımının pıhtılaşma bozuklukları, hipertansiyon, kalp hızının artması, ateroskleroz, mide bulantısı, ağız kuruluğu, kas titremesi, baş dönmesi, baş ağrısı, uyku bozuklukları gibi daha birçok soruna yol açabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Sevim sözlerine şöyle devam ediyor: “Deneysel veriler, uzun süreli elektronik sigara kullanımının karaciğer, kalp ve böbreklerde hasara neden olduğunu göstermektedir. Elektronik sigaralarda yer alan aromatikler, sadece kendi başlarına bile, hücre ölümüne yol açabilmektedir. Ayrıca çalışmalarda elektronik sigara kullananlarda akciğer kanserinin kullanmayanlara göre daha sık görüldüğü gözlenmiştir. Dünya genelinde elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerinin kullanımı, daha önce sigara içmemiş gençler arasında hızla artmaktadır.”

Okullarda Grip Riski Yükseliyor: Ebeveynlere Aşı Çağrısı Haber

Okullarda Grip Riski Yükseliyor: Ebeveynlere Aşı Çağrısı

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hekimi Uzm. Dr. Aygul Nabalıyeva, “Grip aşısı, çocukları hem hastalıktan korur hem de olası enfeksiyonların daha hafif seyretmesini sağlar. Özellikle okul döneminde bulaş riskinin yüksek olduğu bu dönemde aşı en güçlü kalkanımızdır” diyor. Sonbahar En Kritik Dönem Grip virüsü her yıl farklı türlerle karşımıza çıkıyor. Bu nedenle aşı da her sezon güncelleniyor. Uzm. Dr. Aygul Nabalıyeva, “Sonbahar aylarında yapılan aşı, vücudun bağışıklık sistemini zamanında harekete geçirir. Böylece grip salgınları başlamadan koruma sağlanır” ifadelerini kullanıyor. Uzmanlar, çocukların özellikle okul, kreş gibi kalabalık ortamlarda virüslerle sık temas ettiğini ve bu nedenle aşının geciktirilmemesi gerektiğini belirtiyor. Risk Grubundaki Çocuklar İçin Hayati Öneme Sahip Astım, bronşit, diyabet veya bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklarda grip çok daha ağır seyredebiliyor. Uzm. Dr. Aygul Nabalıyeva, bu gruptaki çocuklarda grip aşısının hayati koruma sağladığını vurguluyor: “Bu çocuklar için aşı yalnızca koruma değil, aynı zamanda komplikasyonların önlenmesi açısından da zorunluluk niteliğinde.” Aşıdan Sonra Ateş Olması Normal mi? Ebeveynlerin en sık sorduğu sorulardan biri, aşı sonrası ateş yükselmesi oluyor. Dr. Aygul Nabalıyeva bu konuda rahatlatıcı bir açıklama yapıyor: “Aşı sonrası hafif ateş, vücudun bağışıklık sistemiyle verdiği doğal bir tepkidir. Genellikle 48–72 saat içinde görülür ve kısa sürede kendiliğinden geçer. Ateş dışında başka bir belirti yoksa endişe edilmemelidir.” Bu süreçte doktor önerisiyle basit bir ateş düşürücü veya ağrı kesici kullanmak yeterli oluyor. Aşı Takvimine Sadık Kalmak Şart Grip aşısının etkili olabilmesi için zamanlamanın kritik olduğunu belirten Dr. Aygul Nabalıyeva, “Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen aşı takvimi bilimsel araştırmalar sonucunda hazırlanmıştır. Bu takvime uymak, çocukların bağışıklık sisteminin güçlü kalması açısından son derece önemlidir” diye ekliyor. Düzenli aşı takibi yalnızca grip için değil, tüm bulaşıcı hastalıklara karşı uzun vadeli koruma sağlıyor. Grip Aşısı Güvenli mi? Grip aşısı uzun yıllardır milyonlarca çocuk üzerinde güvenle uygulanıyor. Dr. Aygul Nabalıyeva, “Ebeveynler bazen aşıdan çekiniyor ama bu endişe yersiz. Aşılar, güvenlik testlerinden geçmeden uygulanmaz. Yan etkiler genellikle hafif ve geçicidir” diyerek yanlış bilgilerin önüne geçilmesi gerektiğini vurguluyor. Aşı Olmak, Toplumsal Korunmayı da Sağlıyor Grip aşısı yalnızca bireysel koruma sağlamıyor; aynı zamanda toplumsal bağışıklığa da katkı veriyor. Bir çocuğun aşılanması, hem ailesini hem de sınıf arkadaşlarını koruyor. Dr. Aygul Nabalıyeva, “Aşısız her çocuk, virüsün yayılma zincirinde bir halka oluşturur. Bu zinciri kırmanın tek yolu aşıdır” diyor. Belirtiler Karışabiliyor: Grip mi, Soğuk Algınlığı mı? Sonbahar aylarında sık görülen soğuk algınlığı ve grip birbirine karıştırılabiliyor. Grip, yüksek ateş, kas ağrısı ve yorgunlukla kendini belli ederken, soğuk algınlığı daha hafif seyreder. Uzm. Dr. Aygul Nabalıyeva, “Aşı, özellikle grip virüsüne karşı etkili olduğu için bu iki durumu ayırmada önemli bir avantaj sağlar” diyerek farkındalığın altını çiziyor. Çocukların Bağışıklığını Güçlendirmek İçin Ek Önlemler Uzmanlar, aşının yanı sıra sağlıklı beslenme, düzenli uyku ve temiz el alışkanlığının da gripten korunmada etkili olduğunu söylüyor. Meyve, sebze ve yeterli su tüketimi, çocukların bağışıklık sistemini destekliyor. Ebeveynler Nelere Dikkat Etmeli? - Aşıdan sonra birkaç gün ağır fiziksel aktiviteden kaçınılmalı - Aşı bölgesinde hafif ağrı veya kızarıklık normaldir - Şiddetli alerjik reaksiyon belirtileri gözlenirse mutlaka doktora başvurulmalı Bu basit önlemlerle aşının etkisi güvenle sürdürülüyor. Çocuklarda Aşı Kararsızlığına Bilimsel Yanıt Ebeveynler arasında zaman zaman “çocuğum küçük, aşıya gerek var mı?” sorusu gündeme gelebiliyor. Dr. Nabalıyeva, “Grip küçük çocuklarda yüksek ateş, zatürre veya kulak iltihabı gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle her yıl yapılan grip aşısı, çocuk sağlığının sigortasıdır” diyerek kararsız ebeveynleri uyarıyor. Aşı ile Kaybedilen Günleri Geri Kazanmak Mümkün Grip nedeniyle okula gidemeyen, derslerinden geri kalan çocukların sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Uzm. Dr. Aygul Nabalıyeva, “Aşı sayesinde hem hastalık riski azalır hem de çocukların eğitim hayatı kesintiye uğramaz” diyor. Toplum Sağlığında Küçük Bir Adım, Büyük Bir Etki Her yıl düzenli olarak grip aşısı yaptıran çocuklar hem kendilerini hem çevresindekileri koruyor. Güneşli Erdem Hastanesi’nde görev yapan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hekimi Uzm. Dr. Nabalıyeva, “Toplum sağlığı bireysel bilinçle başlar. Her çocuk aşılandığında, bir salgının önüne geçilmiş olur” diyerek aşı bilincinin önemine dikkat çekiyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.