Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Büyüme

Kapsül Haber Ajansı - Büyüme haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Büyüme haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Akbank ve  TurkishWIN’den Kadın KOBİ’lere Güçlü Destek Haber

Akbank ve TurkishWIN’den Kadın KOBİ’lere Güçlü Destek

Akbank ve TurkishWIN iş birliğiyle düzenlenen BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı’nın üçüncü dönemi için başvuru süreci 19 Aralık 2025 tarihine kadar devam ediyor. Program, girişimci kadınları alanında deneyimli mentorlarla bir araya getirerek sürdürülebilir bir gelişim yolculuğu sunmayı hedefliyor. Başvurular arasından seçilecek 50 kadın KOBİ, bu ağa katılarak çalışmalarına güç katacak. BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı; yıllık cirosu en az 1 milyon TL olan girişimci kadınları, ihracat, yatırım, büyüme, insan kaynağı, liderlik, pazarlama, kriz yönetimi, networking, dijitalleşme gibi alanlarda ücretsiz ve 6 ay sürecek bire bir mentorluk desteğiyle buluşturuyor. Program kapsamında Akbank ve TurkishWIN’in güçlü liderliği ve Arya Kadın Yatırım Platformu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Ege İhracatçı Birlikleri, Endeavor Türkiye, EY (Ernst & Young), Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği (GYİAD), İstinye Garage Incubation Hub, İzmir İş Kadınları Derneği, JCI İstanbul, Kadir Has Üniversitesi, Silivri Teknokent, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Wings, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), Ankara TEKMER, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, Treeo VC, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Van Teknokent, Women in Games Türkiye, Yönetim Kurulunda Kadın Derneği, Viveka ve 10.000 Kadın Girişimciler Derneği mentorları ile kadın KOBİ’lerin işlerini geleceğe taşımalarına destek sunulurken; yatırım, yeni pazarlar, insan kaynakları gibi konularda tüm girişimcilere açık etkinlikler de düzenlenecek. Hedeflerinin kadın KOBİ’lere bütüncül bir destek ağı sunmak olduğunu belirten Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Alper Bektaş; “Türkiye’de kadın girişimcilik oranı %18 bandına ulaşmış durumda. Ancak potansiyelin hâlâ çok altında. Kadın KOBİ’lerimizin büyüme iştahı, dijitalleşmeye açıklıkları ve markalaşma kabiliyetleri reel sektörde ciddi bir değer yaratıyor; buna karşın finansmana erişim, mentorluk, görünürlük ve kurumsallaşma gibi kritik alanlarda desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Akbank olarak biz, bütüncül bir yaklaşımla kadın KOBİ’lerin tüm ihtiyaçlarına yanıt veren çözümler geliştirmeye, büyüme yolculuklarında yanlarında yer almaya odaklanıyoruz. Bu kapsamda bir yandan kadın KOBİ’lere özel finansman çözümleri sunarken bir yandan da ihtiyaç duydukları eğitim, mentorluk desteğine ve iş ağına erişimlerini kolaylaştırıyoruz. 2021 Aralık ayında uluslararası finans kuruluşlarıyla hayata geçirdiğimiz Kadın KOBİ Paketini müşterilerimizin hizmetine sunmuştuk. Paketin lansman tarihi itibarıyla Kadın KOBİ’lere yönelik sağladığımız finansman tutarı 7,5 katına, hizmet verdiğimiz kadın KOBİ sayısı ise 2 katına ulaştı. Ayrıca uluslararası fon kuruluşları aracılığıyla sağladığımız toplam 240 milyon USD tutarındaki fon ile de kadın KOBİ’lerimizi destekledik. BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı ise bu çabanın önemli bir tamamlayıcısı niteliğinde. Üçüncü yılında da bu programla girişimci kadınları, büyüme, yatırım, ihracat, liderlik gibi alanlarda onlara rehberlik edecek mentorlarla buluşturuyoruz. Biz bu mentorluk sürecini Türkiye ekonomisinin uzun vadeli rekabet gücüne yapılan stratejik bir katkı olarak değerlendiriyor, bu etkiyi artırmak üzere TurkishWIN gibi bu alanda önde gelen kurumlarla el ele ilerlemeye devam ediyoruz” dedi. TurkishWIN Kurucusu Melek Pulatkonak ise “TurkishWIN olarak 2010 yılından bu yana kadınların iş hayatındaki hedeflerine ulaşmalarını desteklemek için mentorluk, networking ve sosyal öğrenme programları tasarlıyor ve hayata geçiriyoruz. Amacımız, kadınların iş dünyasında daha görünür, daha etkin ve daha güçlü bir şekilde yer almasını sağlamak. İngiltere merkezli Sage grubu tarafından yayınlanan rapora göre, girişimcilerin %93’ünün mentorluk desteğinin başarılarını artırdığına inandığını; mentorluk alan işletmelerin ise %70’inin beş yıl ve daha uzun süre ayakta kaldığını ortaya koyuyor. Bu oran, mentorluk almayan işletmelere kıyasla neredeyse iki kat daha yüksek. Bu nedenle kadın girişimciliğini destekleyen finansal araçlar ile finansal olmayan desteklerin, eğitim, danışmanlık, hibeler ve güçlü mentorluk ekosisteminin hem sosyal hem de ekonomik açıdan stratejik bir yatırım olduğuna inanıyoruz. Akbank’ın bu alandaki bütünsel yaklaşımını son derece kıymetli buluyoruz. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 2025 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre Türkiye’nin 148 ülke arasında 135 sırada yer alması, fırsat eşitliğini güçlendirmek ve kadınların ekonomik hayata katılımında gerçek bir sıçrama yaratmak için sivil toplum–özel sektör iş birliklerine olan ihtiyacın ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gösteriyor. Akbank iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı da bu güç birliklerinin en etkili örneklerinden biri. Üçüncü yılında programımız, girişimcilik ekosisteminin liderlerinden 20 sivil toplum kuruluşu ve 50 gönüllü iş lideri mentoru bir araya getirerek kadın KOBİ’lerin büyüme yolculuğuna somut katkı sağlıyor. Birlikte güçlüyüz.” şeklinde konuştu.

BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı’nın 3. Dönemi Başlıyor Haber

BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı’nın 3. Dönemi Başlıyor

Başvuru süreci 19 Aralık 2025 tarihine kadar devam eden program kapsamında, 50 kadın KOBİ, ihracattan dijitalleşmeye pek çok farklı alanda deneyimli mentorlarla ücretsiz olarak bire bir çalışma fırsatı elde edecek. Akbank ve TurkishWIN iş birliğiyle düzenlenen BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı’nın üçüncü dönemi için başvuru süreci 19 Aralık 2025 tarihine kadar devam ediyor. Program, girişimci kadınları alanında deneyimli mentorlarla bir araya getirerek sürdürülebilir bir gelişim yolculuğu sunmayı hedefliyor. Başvurular arasından seçilecek 50 kadın KOBİ, bu ağa katılarak çalışmalarına güç katacak. BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı; yıllık cirosu en az 1 milyon TL olan girişimci kadınları, ihracat, yatırım, büyüme, insan kaynağı, liderlik, pazarlama, kriz yönetimi, networking, dijitalleşme gibi alanlarda ücretsiz ve 6 ay sürecek bire bir mentorluk desteğiyle buluşturuyor. Program kapsamında Akbank ve TurkishWIN’in güçlü liderliği ve Arya Kadın Yatırım Platformu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Ege İhracatçı Birlikleri, Endeavor Türkiye, EY (Ernst & Young), Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği (GYİAD), İstinye Garage Incubation Hub, İzmir İş Kadınları Derneği, JCI İstanbul, Kadir Has Üniversitesi, Silivri Teknokent, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Wings, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), Ankara TEKMER, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, Treeo VC, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Van Teknokent, Women in Games Türkiye, Yönetim Kurulunda Kadın Derneği, Viveka ve 10.000 Kadın Girişimciler Derneği mentorları ile kadın KOBİ’lerin işlerini geleceğe taşımalarına destek sunulurken; yatırım, yeni pazarlar, insan kaynakları gibi konularda tüm girişimcilere açık etkinlikler de düzenlenecek. Hedeflerinin kadın KOBİ’lere bütüncül bir destek ağı sunmak olduğunu belirten Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Alper Bektaş; “Türkiye’de kadın girişimcilik oranı %18 bandına ulaşmış durumda. Ancak potansiyelin hâlâ çok altında. Kadın KOBİ’lerimizin büyüme iştahı, dijitalleşmeye açıklıkları ve markalaşma kabiliyetleri reel sektörde ciddi bir değer yaratıyor; buna karşın finansmana erişim, mentorluk, görünürlük ve kurumsallaşma gibi kritik alanlarda desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Akbank olarak biz, bütüncül bir yaklaşımla kadın KOBİ’lerin tüm ihtiyaçlarına yanıt veren çözümler geliştirmeye, büyüme yolculuklarında yanlarında yer almaya odaklanıyoruz. Bu kapsamda bir yandan kadın KOBİ’lere özel finansman çözümleri sunarken bir yandan da ihtiyaç duydukları eğitim, mentorluk desteğine ve iş ağına erişimlerini kolaylaştırıyoruz. 2021 Aralık ayında uluslararası finans kuruluşlarıyla hayata geçirdiğimiz Kadın KOBİ Paketini müşterilerimizin hizmetine sunmuştuk. Paketin lansman tarihi itibarıyla Kadın KOBİ’lere yönelik sağladığımız finansman tutarı 7,5 katına, hizmet verdiğimiz kadın KOBİ sayısı ise 2 katına ulaştı. Ayrıca uluslararası fon kuruluşları aracılığıyla sağladığımız toplam 240 milyon USD tutarındaki fon ile de kadın KOBİ’lerimizi destekledik. BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı ise bu çabanın önemli bir tamamlayıcısı niteliğinde. Üçüncü yılında da bu programla girişimci kadınları, büyüme, yatırım, ihracat, liderlik gibi alanlarda onlara rehberlik edecek mentorlarla buluşturuyoruz. Biz bu mentorluk sürecini Türkiye ekonomisinin uzun vadeli rekabet gücüne yapılan stratejik bir katkı olarak değerlendiriyor, bu etkiyi artırmak üzere TurkishWIN gibi bu alanda önde gelen kurumlarla el ele ilerlemeye devam ediyoruz” dedi. TurkishWIN Kurucusu Melek Pulatkonak ise “TurkishWIN olarak 2010 yılından bu yana kadınların iş hayatındaki hedeflerine ulaşmalarını desteklemek için mentorluk, networking ve sosyal öğrenme programları tasarlıyor ve hayata geçiriyoruz. Amacımız, kadınların iş dünyasında daha görünür, daha etkin ve daha güçlü bir şekilde yer almasını sağlamak. İngiltere merkezli Sage grubu tarafından yayınlanan rapora göre, girişimcilerin %93’ünün mentorluk desteğinin başarılarını artırdığına inandığını; mentorluk alan işletmelerin ise %70’inin beş yıl ve daha uzun süre ayakta kaldığını ortaya koyuyor. Bu oran, mentorluk almayan işletmelere kıyasla neredeyse iki kat daha yüksek. Bu nedenle kadın girişimciliğini destekleyen finansal araçlar ile finansal olmayan desteklerin, eğitim, danışmanlık, hibeler ve güçlü mentorluk ekosisteminin hem sosyal hem de ekonomik açıdan stratejik bir yatırım olduğuna inanıyoruz. Akbank’ın bu alandaki bütünsel yaklaşımını son derece kıymetli buluyoruz. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 2025 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre Türkiye’nin 148 ülke arasında 135 sırada yer alması, fırsat eşitliğini güçlendirmek ve kadınların ekonomik hayata katılımında gerçek bir sıçrama yaratmak için sivil toplum–özel sektör iş birliklerine olan ihtiyacın ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gösteriyor. Akbank iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı da bu güç birliklerinin en etkili örneklerinden biri. Üçüncü yılında programımız, girişimcilik ekosisteminin liderlerinden 20 sivil toplum kuruluşu ve 50 gönüllü iş lideri mentoru bir araya getirerek kadın KOBİ’lerin büyüme yolculuğuna somut katkı sağlıyor. Birlikte güçlüyüz.” şeklinde konuştu.

Hitit, Yüzde 29 Büyüyerek 31,2 Milyon Dolar Ciroya Ulaştı Haber

Hitit, Yüzde 29 Büyüyerek 31,2 Milyon Dolar Ciroya Ulaştı

Altı kıtada, 51 ülkede faaliyet gösteren 73 Partner havayoluna hizmet veren şirket, dokuz aylık sonuçlar itibarıyla 31,2 milyon dolar ciro ve yüzde 41 FAVÖK marjı açıkladı. Havacılık ve seyahat yazılımı alanında küresel teknoloji sağlayıcısı Hitit (HTTBT), dokuz aylık verilere göre istikrarlı büyüme ivmesini korudu. 30 Eylül 2025 itibarıyla, şirketin satış gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29 artışla 31,2 milyon dolara ulaştı. 12,7 milyon dolar FAVÖK ve yüzde 41 marj ile dokuz ayı tamamlayan Hitit’in satışlarının yüzde 77’si döviz, yüzde 23’ü TL bazında gerçekleşti. Şirketin yurt dışı gelir oranı yüzde 60 olurken; nakit ve nakit benzerleri toplamı 11,3 milyon dolar, net nakit tutarı ise 5,4 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. “Yenilikçi teknolojilerimizle global havacılığın dönüşümüne yön veriyoruz” Hitit Genel Müdürü Nevra Onursal Karaağaç, şirketin 30 yılı aşkın tecrübesiyle havayolu ve seyahat teknolojileri alanında küresel ölçekte büyümeye devam ettiğini belirtti: “Bugün altı kıtada, 51 ülkede 73 partnerimizle, 850’den fazla havalimanında havacılığın kalbinde yer alıyoruz. Yolcu sayılarımızda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29 artış sağladık. Bu artış yalnızca yeni kazanımlarımızdan değil, mevcut Partnerlerimizin büyüyen operasyonlarından da kaynaklanıyor. IATA’nın yeni nesil havayolu perakendeciliği standartlarına uygun olarak geliştirdiğimiz ve dünyanın en büyük canlı platformu olan Hitit Oxygen çözümümüz üçüncü çeyrek itibarıyla günlük 1 milyar işlem hacmine ulaştı ve sektörde fark yaratmaya devam ediyor.” Karaağaç ayrıca, Şirket için önemli açılımlardan biri olan Hitit Ödeme Hizmetleri Platformu (HPO) hakkında da bilgi vererek, şu ifadelerde buulundu:“HPO, havayolları ve acentelere birden fazla ödeme sağlayıcısı, banka ve alternatif yöntemle entegre olma imkânı sunan yenilikçi bir ödeme orkestrasyonu çözümü. İlk etapta seyahat acenteleri için ADS ürünümüze entegre edildi ve ilk işlemimizi başarıyla gerçekleştirdik. Bu platform, müşterilerimize operasyonel kolaylık ve maliyet avantajı sağlarken, Hitit için de yeni gelir modelleri oluşturacak.” “Güçlü finansal performansımızla sağlam adımlarla ilerliyoruz” Hitit Mali İşler ve Satın Almadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sezer Tuğ Özmutlu, şirketin finansal performansını şu sözlerle değerlendirdi:“2025’in ilk dokuz ayında satış gelirlerimizi yüzde 29 artırarak 31,2 milyon dolara ulaştırdık. Satışlarımızın yüzde 77’si döviz cinsinden gerçekleşti. FAVÖK tutarımız 12,7 milyon dolar, marjımız ise yüzde 41 seviyesinde. 2025 yılı içinde 13,5 milyon dolar Ar-Ge yatırımı ve 1,7 milyon dolar tutarında lisans, donanım ve demirbaş yatırımı gerçekleştirdik. Bu yatırımlar, maliyetlerimizi azaltırken gelirlerimizi artırıcı etki yaratıyor.” Özmutlu, yıl sonu beklentilerine ilişkin olarak da şunları ekledi: “2025’i güçlü bir finansal performansla tamamlamayı hedefliyoruz. Dolar bazında ciroda yüzde 25 ila 30, FAVÖK marjında yüzde 43 ila 48, net kâr marjında yüzde 25 ila 30, yatırım/ciro oranında ise yüzde 30 ila 35 bandında bir gerçekleşme öngörüyoruz.” Sürdürülebilirlikte yeni adımlar Hitit, sürdürülebilirlik odaklı faaliyetlerini kararlılıkla sürdürmeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin (UN Global Compact) imzacısı olan Hitit, aynı zamanda UN Global Compact Türkiye Derneği’ne üyelik sürecini tamamlayarak sürdürülebilir kalkınma hedeflerine bağlılığını uluslararası düzeyde beyan etti. Hitit’in Türkiye Masa Tenisi Federasyonu iş birliğiyle yürüttüğü “Uçan Raketler” sosyal sorumluluk projesi, Işıldayanlar Ödülleri’nde finale kalan 26 proje arasında yer aldı. Projenin bir sonraki durağı olarak belirlenen Hatay’da, depremden etkilenen okullarda masa tenisi ekosisteminin yeniden canlandırılmasına yönelik çalışmalar başlatıldı.

Küresel Zorluklar Türkiye İçin Fırsatlar Sunuyor Haber

Küresel Zorluklar Türkiye İçin Fırsatlar Sunuyor

Bakan Şimşek, "Küresel zorluklar aynı zamanda Türkiye için fırsatlar da sunuyor. Bölgesel ve küresel ölçekte daha güçlü ticaret, sanayi ve teknoloji iş birlikleriyle Türkiye, istikrarlı büyüme yolculuğunu kararlılıkla sürdürecek." dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen 16'ncı Boğaziçi Zirvesi'nde bir konuşma yaptı. Konuşmasına küresel ekonomideki son durumu tarif ederek başlayan Şimşek, "Küresel ekonomik politika belirsizliği bu yılın başlarında zirve yaptı. Küresel ticaret politikası belirsizliği de benzer bir tablo ortaya koyuyor. Bu kadar yüksek düzeyde belirsizliğe yol açan zorluklar neler? Ticaretin parçalanması, yüksek küresel borçluluk oranları, yaşlanan nüfuslar... Elbette yapay zeka verimliliği artırmak için muazzam bir potansiyele sahip, ancak teknolojilerin paylaşımı konusunda bölgesel dengesizlikler söz konusu olduğunda tablo karmaşıklaşıyor. Yaklaşan iklim felaketi de bir diğer endişe kaynağı. Ayrıca çevremize ve ötesine baktığımızda pek çok çatışma ve gerilim görüyoruz. İşte bu tablo, bu yılki zirvenin ana temasını da oluşturuyor." dedi. Yaşanan bu durumun IMF'nin büyüme projeksiyonlarına da yansıdığını kaydeden Şimşek, "IMF her yıl beş yıllık büyüme projeksiyonları yayınlıyor ve son birkaç yıldır küresel büyüme tahminleri yüzde 3 civarında sıkışmış durumda. Eski güzel günlerde, küresel finans krizinden önce, korumacılığın artmadığı dönemlerde beş yıllık büyüme tahminleri yüzde 4,5 ila 5 civarındaydı. Düşük büyüme artık ‘yeni normal’ olarak görülüyor." dedi. 'TİCARETTE KORUMACILIK PROBLEMİNİ SERBEST TİCARET ANLAŞMALARI İLE AŞIYORUZ' Küresel ticarette korumacılığın artmasının yeni norm haline geldiğini belirten Şimşek, Türkiye'nin bu duruma nasıl uyum sağladığını ise şu sözlerle anlattı: "Tamamen bağışık değiliz ama görece daha az kırılganız çünkü ticaretimizin büyük kısmı serbest ticaret anlaşması yaptığımız ülkelerle gerçekleşiyor. Şu anda 54 ülke ile STA’mız var. Ayrıca yakın coğrafyamızdaki dost ülkelerle olan ticaretimizle birlikte toplam ihracatımızın yüzde 80’inden fazlası bu ağ içinde. Dolayısıyla, ticaretin bölünmesine karşı daha dayanıklı olduğumuzu düşünüyoruz. Bununla birlikte, sadece bekleyip izlemiyoruz. Bölgesel entegrasyonu küresel ticaret parçalanmasına karşı bir çözüm olarak görüyoruz. Bu kapsamda, Körfez’den Irak üzerinden Türkiye’ye uzanacak ‘Yeni Kalkınma Yolu’ projesine yatırım yapıyoruz. Bu hat, Körfez Ülkeleri ve Irak’ı Londra ve Pekin’e bağlayacak. Ayrıca mevcut serbest ticaret anlaşmalarını hizmetler, tarım ve kamu alımlarını da kapsayacak şekilde genişletmeyi hedefliyoruz. Bu noktada Birleşik Krallık ile kapsamlı bir anlaşma tamamlanmak üzere. Avrupa Birliği ile mevcut Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gerekiyor. Körfez Ülkeleriyle yeni anlaşmalar yürürlükte. Japonya ile de görüşmeler sürüyor. Türkiye’nin Asya ticaretinde konumu çok güçlü; coğrafi olarak en kısa ve en verimli güzergâh bizden geçiyor. Bu yüzden bu yeni bağlantılara yatırım yapmak sadece Türkiye için değil, bölgenin refahı ve ticareti için de kritik öneme sahip." EN GÜÇLÜ POTANSİYEL HİZMET İHRACATINDA Türkiye'nin şu anda dünyada turist sayısında dördüncü sırada olduğuna işaret eden Şimşek, "İnşaat sektöründe Çin’in ardından dünya ikincisiyiz. Sağlık turizminde küresel pazarın yüzde 5’ine sahibiz. Eğitimde yeni ama yükselen bir oyuncuyuz. The Economist dergisine göre, Türkiye dizi ihracatında dünyada üçüncü. Oyun sektöründe ise İstanbul, Londra’nın ardından ikinci sırada. Türkiye hizmet ihracatında dünyanın 20. büyük ülkesi, ancak önümüzdeki on yılda büyümenin en güçlü potansiyelinin burada olduğunu düşünüyoruz." dedi. Küresel borçluluk oranlarının son 10 yıllarda ciddi şekilde arttığını vurgulayan Şimşek, Türkiye'nin bu alandaki avantajını şöyle anlattı: "Bu oranlar özel sektör, hane halkı, kamu ve finansal sektör borçlarını kapsıyor. Türkiye’nin toplam borçluluk oranı yüzde 89 seviyesinde. Bu oran dünya genelinde yüzde 240, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 320 civarında. Bu, Türkiye’nin geniş bir mali manevra alanına sahip olduğu anlamına geliyor. Düşük borçluluk ve güçlü mali yapı, beklenmedik zorluklar karşısında dahi kaynak yaratma kapasitesi sunuyor. Bu çerçevede verimliliği artıracak altyapı yatırımlarına öncelik veriyoruz. Büyük organize sanayi bölgelerini limanlara demiryolu ile bağlamayı hedefliyoruz. Bu hem rekabet gücümüzü artıracak hem de karbon ayak izimizi azaltacak." 30 YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRÜNÜNE 30 MİLYAR DOLAR KAYNAK Yapay zekanın insanlık için verimliliği artırmanın en önemli yolu olacağını belirten Şimşek, "Her teknolojik devrimde olduğu gibi iş kayıplarına dair endişeler olsa da tarih bunun uzun vadede verimlilik artışına dönüştüğünü gösteriyor. Türkiye, IMF’nin “AI preparedness index” sıralamasında gelişmekte olan ülkelerin önünde. Önümüzdeki yıllarda fiber altyapının genişletilmesi, 5G+ yatırımları, veri merkezleri ve nükleer enerjiye yatırım planlanıyor. Türkiye, ‘Yüksek Teknoloji 30’ programıyla 2030 yılına kadar 30 yüksek teknoloji ürününü desteklemek için 30 milyar dolarlık kaynak ayırıyor. Ayrıca, genç nüfusun mühendislik ve yazılım alanındaki yetkinliği Türkiye’ye büyük avantaj sağlıyor. Küresel ısınma gerçeğiyle mücadelede de Türkiye ciddi adımlar atıyor. Son 20 yılda sulama ve su koruma yatırımları için 90 milyar dolar harcandı. Parlamento, bu yıl İklim Yasası ve Yenilenebilir Enerji Yasası’nı kabul etti. Oxford ve Cambridge üniversitelerinin araştırmasına göre, Türkiye dünyayı daha ‘yeşil’ hâle getirme potansiyeli en yüksek altıncı ülke." dedi. ‘KÜRESEL ZORLUKLAR AYNI ZAMANDA TÜRKİYE İÇİN FIRSATLAR SUNUYOR’ Türkiye’nin ekonomik reform programının üç temel öncelik üzerine kurulu olduğunu ifade eden Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı: "Fiyat istikrarı, güçlü mali yapı ve sürdürülebilir cari denge. Üç aşamalı programın ikinci fazında dezenflasyon, mali disiplinin güçlendirilmesi ve cari açığın azaltılması adımları uygulanıyor. Enflasyon yüzde 60’lardan yüzde 30’lara düştü ve önümüzdeki üç yılda tek haneli seviyelere inmesi hedefleniyor. Yirmi yıllık ortalama bütçe açığı GSYH’nin yüzde 2,4’ü. Deprem harcamaları nedeniyle artan açık, yeniden yüzde 3’ün altına indirilecek. Harcama kontrolü, kayıt dışı ekonomiyle mücadele, vergi reformu ve kamu maliyesi reformları planlanıyor. Türkiye’nin risk primi 460 baz puan azaldı; bu da borçlanma maliyetlerinin ciddi biçimde düştüğü anlamına geliyor. Ülke, yatırım yapılabilir seviye için not artırımlarını sürdürüyor. Moody’s son yıllarda Türkiye’yi üç kademe, S&P ise iki kademe yükseltti. Sonuç olarak, küresel zorluklar aynı zamanda Türkiye için fırsatlar da sunuyor. Bölgesel ve küresel ölçekte daha güçlü ticaret, sanayi ve teknoloji iş birlikleriyle Türkiye, istikrarlı büyüme yolculuğunu kararlılıkla sürdürecek."

Škoda Auto, 2025’in İlk Dokuz Ayında Güçlü Büyümesini Sürdürdü Haber

Škoda Auto, 2025’in İlk Dokuz Ayında Güçlü Büyümesini Sürdürdü

Škoda, en büyük pazarı olan Almanya’da 153.800 teslimatla yıllık yüzde 9,9’luk bir büyüme kaydetti. İkinci büyük pazarı Çek Cumhuriyeti’nde 67.700 adet, Birleşik Krallık’ta ise 66.100 adetlik satış gerçekleştirildi. Ayrıca, filo satışlarında Avrupa genelinde ikinci sıraya yükselerek dikkat çekici bir başarıya da imza attı. Marka, elektrikli model ürün gamını hızla genişletirken, mevcut modelleri de büyük ilgi görüyor. İlk 9 ayda dünya genelinde 150.700 adet elektrikli araç satışı gerçekleştirilirken, Avrupa’da BEV ve PHEV modellerinin toplam satışlardaki payı yüzde 24,1’e yükseldi. Bu dönemde Elroq ve Enyaq modelleri Avrupa’nın en çok tercih edilen elektrikli araçları arasında üst sıralarda yer aldı. Elroq, Avrupa’da 3’üncü sırada yer alırken Enyaq Avrupa’da en çok tercih edilen 6’ncı elektrikli araç oldu. Elroq ayrıca, satışa sunulduğundan bu yana 100 bin sipariş barajını aşmayı başardı. Škoda’nın Eylül ayında elektrikli araç teslimatları, aylık bazda tüm zamanların rekoru olan 17.400 adede ulaştı. Ekim sonu itibarıyla dünya genelinde tamamen elektrikli modellere yönelik siparişler ise 170.000 adedi geçti. Türkiye pazarında rekora koşuyor Yüce Auto–Škoda Türkiye, 2025 yılının ilk dokuz ayında toplam 30 bini aşkın teslimat gerçekleştirerek yüzde 4’lük pazar payını korudu. Türkiye pazarında ilk 9 ayda Yeni Skoda Superb 7.012 adet ile en çok tercih edilen model oldu. Onu sırasıyla 6.483 adet ile Kamiq, 6.240 adet ile Octavia, takip ederken tam elektrikli modellerinden Elroq 1242, Enyaq Ailesi ise 450 adetlik satış rakamına ulaştı.Škoda, uluslararası büyüme stratejisi kapsamında Avrupa dışındaki pazarlarda da güçlü sonuçlar elde etti. Hindistan pazarında 49.400 araç teslim edilerek tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşıldı. Yeni modellerle geleceğin mobilitesine yön veriyor Yakın zamanda tanıtılan Epiq ile Škoda, markanın 2026’da pazara sunulacak tamamen elektrikli şehir içi SUV crossover modelinin üretime yakın bir ön gösterimini sunarken, Vision 7S konseptiyle uyumlu tamamen elektrikli 7 koltuklu bir SUV ve Vision O station modeli üzerinde de çalışmalarını sürdürüyor. Bu yeni modeller, markanın Modern Solid tasarım dili ile şekillenen elektrikli geleceğinin temelini oluşturuyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

DHL Group, Ticari Büyümeyi Hızlandırmak İçin Afrika’ya 300 Milyon Euro’nun Üzerinde Yatırım Yapıyor Haber

DHL Group, Ticari Büyümeyi Hızlandırmak İçin Afrika’ya 300 Milyon Euro’nun Üzerinde Yatırım Yapıyor

DHL Group, küresel ticarette stratejik önemi giderek artan bir bölge olan Sahra Altı Afrika’ya 300 milyon Euro’nun üzerinde yatırım yapmayı planladığını açıkladı. Uzun vadeli bu girişim, DHL Express, DHL Global Forwarding ve DHL Supply Chain birimleri genelinde hayata geçirilerek altyapının genişletilmesini, hizmet kabiliyetlerinin geliştirilmesini ve e-ticaret, bozulabilir ürünler, enerji ile yaşam bilimleri ve sağlık gibi kilit sektörlerde faaliyet gösteren işletmeler için yeni fırsatların yaratılmasını hedefliyor. Bölgesel entegrasyonun hız kazanmasıyla birlikte Afrika’daki ticaret fırsatları artıyor. Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi (AfCFTA), Afrika içi ticareti derinleştirebilecek ve dünyanın geri kalanıyla yeni koridorlar açabilecek kıtasal bir pazar oluşturuyor. Gelişim süreci, altyapı ve ticareti kolaylaştırma alanlarındaki iyileştirmelere bağlı olsa da sınır ötesi ticaret akışları dirençli kalmaya devam ediyor ve Afrikalı işletmeler küresel değer zincirlerine giderek daha fazla entegre oluyor. DHL Global Connectedness Tracker’ın en güncel verilerine göre, Sahra Altı Afrika, 2025’in ilk yarısında ticaret değerinde (cari ABD dolarıyla) yıllık bazda yüzde 10 artışla tüm dünya bölgeleri arasında ilk sırada yer aldı. Kuzey Amerika yüzde 7 ve Güney ve Orta Amerika ile Karayipler yüzde 5 artışla onu takip ediyor. Eylül 2025 itibarıyla güncel tahminler, bölgenin ticaret hacminin 2025–2029 döneminde yıllık ortalama yüzde 4,3 büyüyeceğine işaret ediyor. Bu oran, Güney ve Orta Asya’nın ardından küresel ölçekte ikinci en hızlı büyüme beklentisi olma özelliğini taşıyor. Afrika’nın ticaret yolculuğunda kritik bir noktada olduğunu söyleyen DHL Express CEO’su John Pearson, “Afrika kıtası, küresel dalgalanmalara rağmen dayanıklılığını ve ivmesini koruyor. Yaptığımız yatırım, Afrika’nın çizdiği olumlu rotaya olan güvenimizi ve kapsayıcı büyümeyi destekleyen ticaret akışlarını mümkün kılma konusundaki taahhüdümüzü yansıtıyor. Ağımızı ve yeteneklerimizi güçlendirerek KOBİ’lerden büyük şirketlere kadar Afrikalı işletmelerin küresel arenada rekabet etmesini kolaylaştırmayı amaçlıyoruz.” dedi. DHL Express genelinde yatırım; operasyon merkezi (gateway) modernizasyonunu, hava taşımacılığı kapasitesinin artırılmasını ve AfCFTA kapsamında talep merkezleri olarak öne çıkan ikinci derecede önemli şehirlerde zaman taahhütlü kapsamın genişletilmesini içeriyor. Sahra Altı Afrika’da özel bir hava ağına sahip tek entegre lojistik sağlayıcısı olarak DHL Express, Etiyopya ve Nijerya’daki son büyümeleri temel alarak bu şehirleri Afrika–Avrupa ve Afrika–Asya hatlarına daha güçlü biçimde bağlayacak. DHL Express Sahra Altı Afrika CEO’su Hennie Heymans ise: “Odağımız, müşterilere daha yakın olmak ve sınır ötesi gönderimi daha basit ve güvenilir hale getirmek. Ticaret genişledikçe işletmeler öngörülebilir transit süreleri, tutarlı teslimat performansı ve yerel koşulları anlayan destek talep ediyor. Hizmet ve yakınlık standartlarımızı yükselterek daha fazla Afrikalı şirketin verimli ticaret yapmasına ve daha büyük bir sahnede rekabet etmesine yardımcı olacağız.” DHL Global Forwarding yatırımlarının odak noktası ise Afrika’nın ticari büyümesini destekleyen kilit sektör çözümlerinin güçlendirilmesi olacak. Şirket, Afrika’nın küresel enerji dönüşümündeki rolünü desteklemek üzere enerji ve endüstriyel projelerdeki kabiliyetlerini genişletiyor, tarım ve bahçecilik ihracatçıları için soğuk zincir ve bozulabilir ürün lojistiğini geliştiriyor. Ayrıca yaşam bilimleri ve sağlık alanında, uzmanlaşmış sıcaklık kontrollü taşımacılıkla yetkinliğini ölçeklendiriyor. Bu iyileştirmeler, DHL’in Avrupa, Asya ve Orta Doğu ile Afrika’yı birbirine bağlayan güçlü taşımacılık ağı ve gümrük uzmanlığı üzerine kuruluyor.” dedi. DHL Global Forwarding Orta Doğu ve Afrika CEO’su Amadou Diallo, “Müşteriler değişen ticaret dinamikleri ve daha sıkı düzenlemelerle karşı karşıya. Bu nedenle güvenilirlik ve görünürlük her zamankinden önemli. Daha derin yerel uzmanlık ve gelişmiş dijital araçlarla taşımacılık çözümlerimizi güçlendiriyoruz. Böylece müşteriler gönderilerini başlangıçtan varış noktasına kadar daha net şekilde kontrol edebiliyor. Hedef basit: Ürünlerin öngörülebilir biçimde hareketini sağlamak ve talebin ortaya çıktığı yerlerde müşterilerin büyüme fırsatlarını yakalamasına yardımcı olmak.” ifadelerini kullandı. DHL Supply Chain ise özellikle taşımacılık sektörü ile yaşam bilimleri ve sağlık alanına odaklanarak kapasitesini artıracak ve taşımacılık odaklı çözümler geliştirecek. Sağlık alanındaki kritik akışları desteklemek için ilave sıcaklık-duyarlı kabiliyetler ve tedarik zincirleri olgunlaştıkça hızlı çalışan sipariş karşılama çözümleri sunacak. Bu adımlar, özellikle Güney Afrika pazarında üçüncü taraf lojistik hizmetlerine yönelik talep artmaya devam ederken atılacak. DHL Supply Chain Orta Doğu ve Afrika CEO’su Orkun Saruhanoğlu şunları söyledi: “Güney Afrika ekonomisinin ivme kazanmasıyla birlikte tedarik zincirleri de daha sofistike hale geliyor. Özellikle yaşam bilimleri ve sağlıkta ve taşımacılık sektöründe uzmanlaşmış, dış kaynaklı lojistiğe yönelik artan bir talep görüyoruz. Kapasitemizi genişleterek, taşımacılık odaklı çözümlerimizi güçlendirerek ve sözleşmeli lojistik uzmanlığımızı uygulayarak müşterilerimizin hizmet kalitesini artırmasına, riskleri yönetmesine ve güvenle ölçeklenmesine yardımcı olacağız.” DHL, ticarete katılımı genişleten ve sürdürülebilir büyümeyi destekleyen programlara yatırım yapıyor. GoTrade girişimi aracılığıyla şirket, KOBİ’lere uluslararası pazarlara erişim için eğitim ve gümrük uzmanlığı sağlıyor. Buna ek olarak, Sahra Altı Afrika’daki tesislerinde yenilenebilir enerji ve alternatif yakıt projelerinin pilot uygulamalarını yürütüyor. Sınır ötesi ticarette uyuşmazlıkları azaltmak amacıyla yapay zekâ destekli izleme, rota optimizasyonu ve dijital gümrük araçlarıyla dijitalleşmeyi ilerletiyor. Afrika’nın tüm pazarlarında benzersiz kapsama sahip olan DHL Group, kıtayı dünyaya bağlama ve büyümesini destekleme konusundaki eşsiz konumunu koruyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Lila Kağıt, Kâr Odaklı Stratejisi İle Değer Yaratmaya Devam Ediyor Haber

Lila Kağıt, Kâr Odaklı Stratejisi İle Değer Yaratmaya Devam Ediyor

Dünyada 5 kıtada 81 ülkeye yaptığı ihracatı ve Sofia, Maylo, UltraBerrak, Nua markaları ile temizlik kağıdı sektörünün en büyük oyuncularından biri olan Lila Kağıt’ın CEO’su Alp Öğücü; şirketin 2025 yılı üçüncü çeyrek finansal sonuçları ve devam eden yatırımları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Lila Kağıt Genel Müdürü Alp Öğücü konuya ilişkin şöyle konuştu: “Süregelen jeopolitik hassasiyetlerin zemin oluşturduğu ve makro ekonomik belirsizliklerin rol oynadığı zorlu bir çeyreği geride bırakmış bulunuyoruz. Gümrük tarife tartışmalarının devam ettiği bu dönemde, dünyada görece düşük seyreden selüloz fiyatları ve ülkemizde döviz kurlarının enflasyonun altında artış göstermesi satış hacmi ve net satışlarımızı baskı altında tuttu. İhracat pazarı ağırlıklı bobin satış hacmi 2024 üçüncü çeyreğe kıyasla yüzde 16 daralma kaydederken, ağırlıklı yurtiçi pazardan oluşan konverting satış hacmi ise yüzde 8 büyüdü. İhracat pazarlarımızda özellikle Avrupa tarafındaki dalgalı talep koşulları, konverting pazarındaki yurtiçi ve yurtdışı pozitif momentum ile kısmi dengelenirken, toplam kağıt satış tonajı 3Ç 2025’te yüzde 10 daralarak 46,2 bin ton olarak gerçekleşti.” Lila Kağıt’ın 2025 yılı dokuz aylık döneminde net satışları 10,1 milyar TL’ye ulaştı Zorlu koşullara rağmen, Lila Kağıt’ın net satış geliri 2025’in üçüncü çeyreği itibarıyla 3,2 milyar TL olurken, net satışlar 2025’in ilk dokuz aylık döneminde 10,1 milyar TL seviyesine ulaştı. Bu çeyrekte brüt kârı 1 milyar TL olarak gerçekleşti. Brüt kâr marjı ise geçen yılın aynı dönemine göre, etkin birim ton başı maliyet yönetiminin de etkisiyle yüzde 31,5 oldu. Zayıf seyreden talep koşullarına rağmen, kârlı büyüme odağı sayesinde bu çeyrekte FAVÖK bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,4 artışla 663 milyon TL olurken FAVÖK marjı yüzde 20,8 oldu. Net dönem kârı 2025 üçüncü çeyrekte 411 milyon TL, 2025 yılı dokuz aylık dönemde 1,4 milyar TL olarak kaydedilirken, sıkı gider yönetiminin de etkisiyle net kâr marjı 2025 üçüncü çeyreğinde yüzde 12,9, 2025 dokuz aylık dönemde yüzde 14,0 olarak seyretti. Bu dönemde, yatırımlarına hız kesmeden devam ettiklerini ifade eden Öğücü, sözlerini şöyle sürdürdü: “2025 yılında Erzurum fabrika yatırımı için 723 milyon TL’nin üzerinde harcama yaptık. Şirketimizin sürdürülebilirlik stratejisi ile de uyumlu olarak inşa edilen Erzurum fabrikamızın 2025 son çeyreğinde devreye girecek Konverting üretim tesisi ile fonksiyonel hale gelmesini bekliyoruz. Ergene fabrikamızda da otomasyon ve yazılım destekli akıllı depo yatırımlarımız devam etmekte olup bu sayede konverting hatlarında kapasite artışı, yeni endüstriyel hatlar ile verimlilik artışı ve sabit giderlerde ise tasarruf öngörüyoruz.” Yılın sonuna doğru ilerlerken, sürdürülebilir kârlı büyüme hedefi doğrultusunda verimlilik ve optimizasyon çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini belirten Öğücü, özgün iş modeli çerçevesinde pazarlarının barındırdığı büyüme potansiyeli ve portföyünün gücünden faydalandıklarını ifade etti. Öğücü sözlerini şöyle tamamladı: “Disiplinli finansal yönetim politikamız ile işletme sermayesi verimliliğinin artırılması, faaliyet giderlerinde optimizasyon sağlanması, katma değeri yüksek ürün satışlarının payının artırılması, önceliklerimiz olmaya devam edecek. Kâr odaklı büyüme stratejimiz ve kur riskine karşı korunan likiditesi yüksek güçlü bilanço yapımız ile sektördeki öncü pozisyonumuzu korumaya devam edeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki dönemde de hissedarlarımız için sürdürülebilir değer yaratma konusundaki kararlılığımız aynı şekilde devam edecektir.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Feast, 2025’in ilk yarısında %50’nin üzerinde büyüdü Haber

Feast, 2025’in ilk yarısında %50’nin üzerinde büyüdü

Patates, sebze, kaplamalı ve tatlı ürün grupları başta olmak üzere geniş bir dondurulmuş gıda yelpazesini tüketicilerle buluşturan Feast, 2025 yılının ilk yarısını oldukça güçlü bir büyümeyle kapattı. Şirket, kalite, şeffaflık ve güvenilirlik standartlarını ileriye taşıyan uygulamalarıyla sektörde fark yaratırken, yılın ilk yarısını yüzde 50’nin üzerinde bir büyüme oranı ile tamamladığını açıkladı. Feast, yılın ilk yarısında kalite standartlarını en üst seviyede korurken, uluslararası pazardaki etkinliğini de güçlendirdi. Katıldığı global fuarlar ile sektördeki iddiasını pekiştirirken iş birliklerini arttırdı. Feast Gıda Satış ve Pazarlama Direktörü Ali Kemal Kapıcıoğlu, 2025’in ilk altı ayına ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: “2025’in ilk yarısı bizim için hem kalite standartlarımızı yeniden kanıtladığımız hem de global pazarda daha güçlü bir şekilde konumlandığımız bir dönem oldu. Bununla birlikte Chicago’daki NRA Show 2025 Fuarı, Dubai’deki Gulfood 2025 ve Tokyo’daki Foodex Japan fuarlarına katılarak markamızı dünyanın en prestijli sahnelerinde temsil ettik. Bugün 6 kıtada 70’in üzerinde ülkeye ihracat yapıyoruz ve global pazarlarda iş birliklerimizi sürekli güçlendiriyoruz.” “Yerel tarımı destekliyor, ihracatta değer yaratıyoruz” Feast, sadece ticari büyüme hedefleriyle değil, aynı zamanda yerel tarıma sağladığı destek ve ihracat başarılarıyla da öne çıkıyor. Çiftçilerle uzun vadeli iş birlikleri sayesinde hem ülke ekonomisine hem de sürdürülebilir üretime katkı sağlıyor. Sayın Ali Kemal Kapıcıoğlu, ilk yarıda sürdürülebilir tarım ve ihracat başarılarını da öne çıkardı: “Feast olarak sadece ticari büyümeyi değil, toplumsal faydayı da önemsiyoruz. Sözleşmeli tarım modeliyle yıllardır birlikte çalıştığımız çiftçilerimize desteğimizi sürdürdük. Bu sayede yerli üretime değer kattık ve meyve-sebze mamulleri ihracatında sektör ortalamasının üzerine çıkarak önemli bir başarıya imza attık. Tarladan sofraya uzanan zincirde her anlamda sürdürülebilirliği merkeze alıyoruz.” “Yeni ürünlerimiz Türkiye’de ilk olacak” Yılın ikinci yarısında Feast’i en çok heyecanlandıran gündem, inovatif ürün lansmanları. Marka, sektöre yön verecek ve tüketicilerin beklentilerini aşacak yenilikleri Türkiye’de ilk kez raflara taşıyacak. Kapıcıoğlu, yılın ikinci yarısında gerçekleştirilecek ürün lansmanlarına dair şu bilgileri verdi: “2025’in ikinci yarısı, Feast için halihazırda sahip olduğu yenilikçi algıyı pekiştireceği bir dönem olacak. Çok sayıda yeni ürün lansmanımız var ve bunların çok büyük bir kısmı Türkiye’de ilk kez tüketiciyle buluşacak. Yalnızca ürün değil tüketim alışkanlıklarına yön veren marka olma hedefimize bağlı olarak, tüketicilerimizin hayatını kolaylaştıran, sağlıklı ve lezzetli ürünler geliştiriyoruz. Yeni ürünlerimizle sektördeki standartları yeniden tanımlayacağız.” “Sürdürülebilirlik ve dijitalleşme önceliklerimiz” Feast’in önümüzdeki dönemdeki en önemli gündemlerinden biri de sürdürülebilirlik ve dijitalleşme. Çevre dostu üretim süreçleri ve dijital kanallarda güçlenen marka iletişimi, şirketin ikinci yarı vizyonunu şekillendiriyor. Kapıcıoğlu, şirketin önümüzdeki dönem odaklarını da şu sözlerle aktardı: “Enerji verimliliğini artıran yatırımlarımız, su ve gıda israfını önlemeye yönelik projelerimiz ve çevre dostu üretim süreçlerimizle sürdürülebilirliği daha ileri taşıyacağız. Aynı zamanda dijital dünyadaki görünürlüğümüzü artırarak tüketiciyle bağımızı güçlendireceğiz. 2025’in geri kalanında hem inovatif ürünlerimizle hem de sorumlu marka anlayışımızla dondurulmuş gıda sektörüne yön vermeye devam edeceğiz.”

Hitit, 2024’ü 34,2 milyon dolar gelir, yüzde 40 FAVÖK marjı ile kapadı Haber

Hitit, 2024’ü 34,2 milyon dolar gelir, yüzde 40 FAVÖK marjı ile kapadı

Hitit teknolojileri ile operasyonlarını sürdüren havayolu şirketlerinin Hitit’e yolcu hacimleri katkısı bir önceki yıla göre %61 artış göstermiş olup, 2024 yıl sonu itibarıyla Hitit çözümleri üzerinden hizmet verilen veya uçuş düzenlenen havalimanı sayısı 160 ülkede 850 havalimanına ulaştı. Hitit, kendine özel hizmet yapısı ve yenilikçi teknolojileri ile alanında Avrupa ve Afrika’nın ikinci, dünyanın ise en büyük üçüncü şirketi olmanın yanı sıra, havacılık sektöründe önümüzdeki yılların en önemli teknolojik dönüşümü olması beklenen “Havayolu Perakendeciliği” konusunda da dünyada lider durumunda. 4 Mart 2025, İstanbul - Havayolu ve seyahat teknolojileri alanında Türkiye’nin tek teknoloji ihracatçısı olan Hitit (HTTBT) denetimden geçmiş 2024 yılı bilançosunu açıkladı. Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre Hitit, 2024 yılında yüzde 34 büyüyerek cirosunu 34,2 milyon dolara ulaştırdı. Aynı dönemde 13,7 milyon dolar faiz, amortisman ve vergi öncesi kar (FAVÖK) elden eden şirketin FAVÖK marjı ise yüzde 40 olarak gerçekleşti. Satışlarının yüzde 78’ini döviz, yüzde 22’sini TL bazında kazanan şirketin yurt dışı / yurt içi porsiyonu ise, sırasıyla yüzde 65’e yüzde 35 olarak gerçekleşti. En Çok Tercih Edilen IT Sağlayıcısı 30. yılını tamamladıkları 2024 yılında 50 ülkelik bir satış ağına sahip olmanın gururunu yaşadıklarını bildiren Hitit Genel Müdürü Nevra Onursal Karaağaç, aynı zamanda dünyanın en büyük bağımsız havayolu teknolojileri araştırma firması tarafından yapılan bir araştırmada, Asya-Pasifik, Güney Amerika ve Karayipler bölgelerindeki startup havayolları arasında en çok tercih edilen teknoloji sağlayıcısı olduklarını belirtti. Karaağaç, 72 havayolu Partnerinin yanısıra, 850’nin üzerinde havalimanında teknolojileri kullanılan Hitit’in ulusal ve uluslararası platformda büyümesini her yıl düzenli olarak sürdürdüğünü belirterek, sözlerine şu şekilde devam etti: “Yıl içinde kullanıma geçerek gelir üretmeye başlayan AJet de dahil olmak üzere, Kuzey ve Güney Amerika, Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve Asya’da toplam 16 kurulum projesini tamamladık. Altı kıtada süren operasyonlarımız sayesinde 250 milyarın üzerinde satış sorgusu gerçekleşti. 85’ten fazla ödeme sistemine entegre yazılımlarımız, yaklaşık 8,5 milyar dolarlık satışa aracılık etti ve ayrıca 30 bini aşkın satış acentesine erişim sağlandı.” Bu önemli başarıların arkasında Hitit’in 30 yıl içinde inşa ettiği ve gittikçe büyüyen paydaşları ile oluşturdukları ekosistemin sağlam temeller üzerine kurulu olduğunu belirten Karaağaç; “Hitit 2024 yılında Türkiye’nin En Mutlu Yazılım Şirketi ünvanını kazandı. Partnerlerimiz, çalışanlarımız, paydaşlarımız ve yatırımcılarımız ile birbirine değer veren ve değer katan büyük bir aile haline geldik. Sürdürülebilir bir temelde çevreye ve topluma katkılarımızla, ülkemizde ve yurt dışında dikkat çekiyoruz. Bu paraleldeki çalışmalarımız ile 2024’te Borsa İstanbul’un Sürdürülebilirlik Endeksi’ne dahil olmayı başardık. Aynı zamanda BİST Katılım Endeksi’nde de işlem görmekteyiz” dedi. Yenilikçi Teknoloji Yatırımlarına Devam Hitit’in sektöründeki iddiasını korumak için teknoloji yatırımlarına devam ettiklerini kaydeden Hitit Mali İşler ve Satın Almadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sezer Tuğ Özmutlu ise, 2024 yılında maliyetleri azaltıcı, gelirleri artırıcı etkisi planlanan toplam 20 milyon dolara yakın Arge & Capex yatırımı yaptıklarını vurgulayarak sözlerine şu şekilde devam etti: “Yeni nesil Teklif ve Sipariş Sistemi (OOMS) ve NDC v21.3 standartları alanında IATA Havayolu Perakendecilik Olgunluğu (ARM) Endeksine göre tüm rakipleri geride bırakarak dünya birincisi olmamızın yanı sıra 2025 yılında hayata geçmesi hedeflenen kavram kanıtı (PoC) çalışmalarına da başladık. Geçtiğimiz yıl genişlettiğimiz uzman ekip ve altyapı yatırımları ile hızlandırılan AI projeleri sonucunda gerçek zamanlı fiyatlandırma ve kişiselleştirilmiş tekliflendirme kabiliyetine ilişkin yazılımı partnerlerimizin hizmetine sunduk. Operasyonel ve diğer alanlardaki AI projelerimiz ise devam ediyor. Yine geçtiğimiz yıl başladığımız Acente Dağıtım Sistemleri (ADS) çözümlerinde OOMS paralelinde yeni teknik kabiliyetler, kurumsal seyahat için gereken işlevler ve havayolu ürünleri dışında otel / transfer / araç kiralama entegrasyonları geliştirildi. İçerik tedariği tarafında ise Türk Hava Yolları devreye alınarak 200 ülkede 170 havayolunu barındıran APG Network de dahil olmak üzere yeni içerik dağıtım anlaşmaları imzalandı. Güçlü nakit durumumuz, yeni yatırımları hızlıca devreye almamızı sağlıyor. 2024 yıl sonu itibarıyla şirketin nakit ve nakit benzerleri toplamı 12,7 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönem için kiralama yükümlülükleri ve krediler hariç net nakit tutarı ise, 7,3 milyon dolar seviyesinde oldu.” Yıl Sonu Büyüme Hedef Öngörüsü Yüzde 33 – 38 Bandında Şirket, büyüme stratejisi doğrultusunda yatırımlarına devam edeceğini kaydeden Özmutlu, 2025 sonu itibarıyla ciroda dolar bazında yüzde 33 - 38 aralığında büyüme ile birlikte, FAVÖK’te yüzde 43 – 48 aralığında, net karda ise yüzde 25-30 aralığında marj öngördüklerini ifade etti. Özmutlu, 2025 yılında yatırım / ciro oranını ise yüzde 30 -35 aralığında beklediklerini belirtti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.