Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Cumhurbaşkanı

Kapsül Haber Ajansı - Cumhurbaşkanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cumhurbaşkanı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

“Kahraman ordumuzun ihtiyaçlarını yüzde 80'lere varan oranlarda yerli sistemlerle karşılıyoruz” Haber

“Kahraman ordumuzun ihtiyaçlarını yüzde 80'lere varan oranlarda yerli sistemlerle karşılıyoruz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ASELSAN Gölbaşı Yerleşkesi'nde düzenlenen Çelik Kubbe Teslimatları, Tesis Açılışları ve Oğulbey Temel Atma Töreni'ne katılarak bir konuşma yaptı. Ağustosun millet için özel bir ay olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt, Çaldıran Savaşı, Mohaç Muharebesi ve Büyük Taarruz gibi kader tayin eden nice önemli zaferin bu ayda kazanıldığını anımsattı. Sultan Alparslan'ı ve ordusundaki kahraman yiğitleri dün yâd etmek üzere bu toprakların kapılarını açan Malazgirt'te olduklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce Ahlat'ta ardından Malazgirt Meydanı'nda muhteşem bir buluşmaya imza attıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos'ta ise bu topraklardaki varlığı sonsuza dek mühürleyen büyük zaferi kutlayacaklarını kaydetti. Bugün Zafer Haftası'nda bir başka gururun yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerine güç katacak ve savunma sanayini bambaşka bir seviyeye taşıyacak üç değerli hamleyi birlikte yaptıklarını bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların ilkinin Çelik Kubbe, ikincisinin ASELSAN'ın 14 tesisinin açılışı, üçüncüsünün de Oğulbey Teknoloji Üssü'nün temelinin atılması olduğunu aktardı. ASELSAN açısından bu tarihî günde sadece bir şirketin değil aynı zamanda bir milletin bağımsızlık yolculuğunun, alın terinin, azminin ve kararlılığının yeni bir safhasına hep birlikte şahitlik edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehitlerimizin ruhlarını da şad edeceğine inandığım tüm bu adımların ASELSAN'ımıza, savunma sanayimize ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bu vesileyle kuruluşundan itibaren 50 yıl boyunca ASELSAN çatısı altında Türk savunma sanayine katkılarda bulunmuş herkesi şükranla yâd ediyorum" dedi. “ÇOK KISA SÜREDE TÜM ENGELLERE RAĞMEN ÇOK CİDDİ YOL ALDIK” Cumhurbaşkanı Erdoğan, şirket bünyesinde emek veren, ter döken yöneticisinden mühendisine ASELSAN ailesine de teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bugün ilk olarak 460 milyon dolar değerinde dosta güven düşmana korku verecek toplam 47 araçtan oluşan Gök Kubbe sistemlerini kahraman ordumuza kazandırıyoruz. Son yıllarda etrafımızda yaşanan sıcak çatışmalar, hava savunma ve radar sistemlerinin ne kadar mühim olduğunu ortaya koydu. İşi şansa bırakma gibi bir lüksümüzün olmadığının gayet bilincindeyiz. Çünkü kendi radarını, kendi hava savunma sistemini, elektronik harp yeteneklerini geliştiremeyen hiçbir ülke açık ve net söylüyorum, mevcut güvenlik sınamaları karşısında bilhassa bölgemizde geleceğine güvenle bakamaz. Masada olmakla menüde olmak arasındaki ince çizgiyi belirleyen unsur, hava savunma ve taarruz kabiliyetlerinizdir. Bu anlayışla, gerekli adımların öncesinde atmaya başladığımız bu inşa ve ihya sistemi hamdolsun ciddi yol alıyor. Çok kısa sürede tüm engellere rağmen çok ciddi yol aldık. Bugün gerçekleşen teslimatlar verdiğimiz mücadelenin boşa gitmediğinin en somut delilidir." Salona gelmeden önce sistemleri yerinde görme ve inceleme fırsatı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunu açık yüreklilikle ifade etmek isterim ki adeta bir gövde gösterisine tanık oldum. Ürünlerimiz karşısında bu milletin bir ferdi olarak kıvanç duydum" diye konuştu. Teslim edilecek bir adet siper uzun menzilli hava savunma sistemi ve ona bağlı 10 aracın ülkenin hava savunmasında bir dönüm noktası olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç adet hisar orta menzilli hava savunma sistemi ve toplam 21 aracın caydırıcılığının orta menzilde daha da güçlendireceğinin altını çizdi. "ÇELİK KUBBE İLE HAVA SAVUNMASINDA ARTIK FARKLI BİR KLASMANA ÇIKACAĞIZ" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "KORKUT hava savunma sistemi ile erken ihbar radarlarımız sahada gözümüz ve kulağımız olarak görev yapacak. Yedi adet PUHU ve iki adet REDET elektronik harp sistemi ise bu alanda ülkemizi bir üst lige taşıyacak. Emeği geçenleri canı gönülden tebrik ediyorum. Elbette burada durmayacak daha fazla sayıda sistemi yeni yeteneklerle birlikte geliştirecek ve envantere kazandırmayı sürdüreceğiz. Sistemler sistemi Çelik Kubbe ile hava savunmasında artık farklı bir klasmana çıkacağız" ifadelerini kullandı. ASELSAN'ın Çelik Kubbe'de sistem geliştirmenin yanı sıra kritik bir rolü daha bulunduğuna işaret eden Erdoğan, sahadaki bütün sistemlerin birbiriyle anlık haberleşmesini ve entegre çalışmasını sağlayacak yapay zekâ destekli komuta kontrol yazılımını da ASELSAN'ın geliştirdiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çelik Kubbe'nin omurgasını oluşturacak bu yazılım sayesinde sahadaki yüzlerce hava savunma sisteminin tek bir sistem gibi hareket edeceğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayisinde üstünde titizlikle durulması gereken alanların en başında seri üretim konusunun geldiğini, geliştirilen yüksek teknolojili ürünlerin çok daha hızlı, verimli ve yüksek adetlerde üretilmesi gerektiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ASELSAN'ın ve diğer savunma şirketlerinin son dönemde bu konuya verdiği önemi memnuniyetle takip ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti: "Bugün açılışını yaptığımız 280 milyon dolar değerindeki 14 tesisle üretim kapasitemizi ciddi şekilde artırıyoruz. Hizmete aldığımız tesisler arasında hava savunma sistemleri tasarım ofisi, radar üretim ve entegrasyon ilave tesisi, ileri mühendislik malzemeler araştırma geliştirme tesisi, elektro optik sistemler tasarım ofisi, güdümlü mühimmat sistemleri tesisi, Teknopark İstanbul Araştırma Geliştirme Merkezi ve daha birçok kritik altyapı bulunuyor. Bu tesisler, yaklaşık 4 bin kişiye nitelikli istihdam sağlama yanında genç mühendislerimize yeni çalışma alanları açacaktır. Bunların da hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. “ASELSAN SAVUNMA SANAYİMİZİN ADETA KALBİ DURUMUNDA” Bugün ayrıca geleceğimizi inşa edecek dev bir yatırımın da temelini atıyoruz. ASELSAN'ın ikinci 50 yılına yakışacak dev bir yerleşkede ilk betonu bugün döküyoruz. Oğulbey Teknoloji Üssü 1,5 milyar dolarlık yatırım büyüklüğüyle son yılların en büyük sanayi yatırımlarından biri olacaktır." Bu yatırımın, Cumhuriyet tarihinin tek seferde yapılan en büyük savunma sanayi yatırımı olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Burası ayrıca Avrupa'nın en büyük entegre hava savunma tesisidir. Şunu da özellikle vurgulamak isterim. ASELSAN savunma sanayimizin adeta kalbi durumunda olduğu için bu yatırım tüm sektör için kritik bir eşik olacaktır. Bakınız şu an içinde bulunduğumuz Gölbaşı Yerleşkesi 800 dönüm büyüklüğünde bir alan. Ben 2015 yılında ASELSAN'ın 40. yılında bu yerleşkedeki ilk tesisin açılışını yapmanın gururunu yaşamıştım. O zaman bana bilgi veren arkadaşlarımız, en az 30 senelik büyüme planlarını karşılayacak bir alana kavuştuklarını söylemişlerdi. 10 yıl içinde savunma sanayimiz ve ASELSAN öyle bir büyüme gösterdi ki bugün bu yerleşkenin tamamı dolmuş durumda. Biz de ilgili kurumlarımızla yeni bir yerleşke için gerekli adımları attık. Türkiye Yüzyılı'na yakışan bir vizyonla 900 futbol sahasından daha büyük 6 bin 500 dönümlük bir alanı ASELSAN'a tahsis ettik." Laf üretmediklerini ve icraat yaptıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada ASELSAN'dan ikinci bir ASELSAN daha doğduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Oğulbey Teknoloji Üssü, 585 bin metrekare kapalı alan ve 132 bin metrekare temiz oda, laboratuvar ve üretim alanı ile bölgenin en ileri savunma teknolojileri merkezlerinden biri olacaktır. Bu yatırım ASELSAN'ın seri üretim kapasitesini iki katından fazla arttırarak ülkemizi sadece bölgesinde değil dünyada da öncü bir konuma taşıyacak. Teknoloji üssünün bir an önce tamamlanması için yürütülen çalışmaların takipçisi olacağım. İnşallah, yoğun bir gayretle 2026'nın ortasında ilk tesisi devreye alacağız. Tabii burada yapacağımız iş betonla demirle çimento ile ilgili bir iş değil. Burada yapacağımız iş teknolojiyle, AR-GE ile tasarımla üretimle ilgili bir iş. Bu tesisler, gençlerimiz için hayallerinin peşinden koşabilecekleri en yüksek teknolojiler üzerinde çalışabilecekleri bir ortam sunacak. Genel müdürümüz konuşmalarında çok sevindirici bir hususu dile getirdi. Yurt dışından ASELSAN'a dönen mühendislerimizin sayısının nasıl arttığından bahsetti. Teknolojiye yatırım yapmanın işte böyle kıymetli bir tarafı var. Olay sadece para değil, insan, insan, insan. Ana muhalefetin başını çektiği bir kesim bu ülkenin pırıl pırıl gençlerine umutsuzluk, karamsarlık kendi ülkesinden adeta nefret etmeyi aşılarken biz gençlerimize yepyeni ufuklar kazandırıyoruz. Birileri Türk gençliğini soygunculara savunmak için sorumsuzca sokağa boykota ve adeta şiddete çağırırken biz TEKNOFEST gençliği olarak meydanlara çağırıyoruz." Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençleri millî teknoloji hamlesinin öncüleri olarak gördüklerinin altını çizerek, "Hangi görüşe, fikre, kökene mensubu olursa olsun sınırlarımız içinde ve yurt dışındaki tüm gençlerimizi dünya markası şirketlerimizde Türkiye'nin müreffeh geleceğini birlikte inşa etmeye davet ediyoruz" ifadesini kullandı. ASELSAN'ın sadece bir şirket olmadığını, aynı zamanda bir milletin hafızasında derin izler taşıyan destansı bir yolculuğun sembolü olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tam 50 yıl önce 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda yaşanan acı tecrübeleri hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "O gün kendi silahını kendi haberleşme sistemini üretemeyen bir milletin nasıl ağır bedeller ödediğini gördük. İşte o gün milletimizin vicdanında bir kıvılcım çaktı ve o kıvılcım 1975'te kurulan ASELSAN ile dev bir meşaleye dönüştü" dedi. "DİPLOMATİK ETKİNLİĞİMİZİ ARTIRIYORUZ" Bir avuç idealist mühendisin 50 yıl önce mütevazı imkânlarla attığı adımın bugün 11 araştırma geliştirme merkezine ve 12 bin 500'den fazla çalışana, dünyanın en hızlı büyüyen 10 savunma sanayi şirketinden biri hâline geldiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ordusunun ihtiyaçlarının yüzde 80'lere varan oranda yerli sistemlerle karşılandığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli savunma sistemleri sayesinde yurt dışına gidecek büyük bir kaynağın Türkiye'de kalmasının sağlandığını belirterek, "Sistemlerimizi dost ve müttefiklerimizin de kullanımına sunuyor, diplomatik etkinliğimizi artırıyoruz. Geçtiğimiz yıl sektörde 7 milyar doları aşan bir ihracat gerçekleştirdik. Bu senede oldukça iyi gidiyoruz" dedi. Savunma ve havacılık ihracatının geçen ay, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 128,9 artışla 989,6 milyon dolara ulaştığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ocak-temmuz döneminde toplam ihracatın yüzde 38,6 artarak 4 milyar 591 milyon dolara yükseldiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yakaladığımız ivmeyi dikkate alınca birkaç sene içinde inşallah, 20 milyar dolar seviyesini yakalayacağımıza inanıyorum. Ülke olarak ekonomideki istiklal savaşımızı da kazanmak için yüksek katma değerli ürünleri geliştirmeli ve dünyaya ihraç etmeliyiz" diye konuştu. “TÜRKİYE, SADECE KENDİ İHTİYAÇLARINI KARŞILAYAN DEĞİL, TEKNOLOJİSİYLE DÜNYAYA YÖN VEREN BİR ÜLKE OLACAKTIR” Bugün birçok Avrupa ülkesinin savunma sanayinin öneminin yeniden farkına vardığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Yıllarca 'Savunma sanayii ölü yatırım' tezini dillendirenler, 'Bugün nasıl biz de bu yarışta yerimizi alırız' telaşıyla adeta kendilerini paralıyor. Biz ise hamdolsun daha rahatız. Eksiklerimiz yok mu, var. Onları da süratle tamamlıyoruz. İşte bugün burada olduğu gibi kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Doğru yoldayız, iyi durumdayız. İnşallah, daha da iyi olacağız. İnsanımıza, gençlerimize, mühendislerimize güveniyoruz. ASELSAN'a güveniyoruz. Bütün şirketlerimize güveniyoruz. Savunma sanayimizin bize çok daha mutlu çok daha gururlu günler yaşatacağını biliyoruz. İşte bu tören, bu inancımızı daha da sağlamlaştırdı." Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de umut verici gelişmelerin olduğunu ve olmaya da devam edeceğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Bugün açılışını yaptığımız tesisler, teslimatını gerçekleştirdiğimiz sistemler ve temelini attığımız Oğulbey Teknoloji Üssü, hiç şüphesiz Türkiye'nin geleceğine bıraktığımız çok değerli miraslardandır. Bundan 50 yıl önce hayal bile edilemeyen imkânları bugün kendi mühendislerimiz, işçilerimiz, kendi evlatlarımız gerçeğe dönüştürüyor. İnşallah, önümüzdeki 50 yılda da Türkiye, sadece kendi ihtiyaçlarını karşılayan değil, teknolojisiyle dünyaya yön veren bir ülke olacaktır. ASELSAN, inanıyorum ki bu yolda en fazla katkıyı sunan kurumlarımızdan birisi olacaktır. Çelik Kubbe teslimatlarının, yaptığımız açılışların ve yeni Oğulbey Yerleşkemizin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Bu projelerde emeği geçen Millî Savunma Bakanlığımıza, Savunma Sanayii Başkanlığımıza, ASELSAN'a ve tüm kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Türkiye Yüzyılı'na yakışan bir vizyon ortaya koyan ASELSAN yönetimini, mühendislerimizi, teknisyenlerimizi gönülden tebrik ediyor, nice 50 yıllar diliyorum." Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören öncesinde hava savunma sistemi Çelik Kubbe'ye ait unsurları inceledi. Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün'den 47 araçtan oluşan Çelik Kubbe'ye ilişkin bilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çelik Kubbe unsurları önünde fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra ASELSAN Botanik Bahçesi'ndeki fidanları suladı. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın butona basmasının ardından Oğulbey Teknoloji Üssü'nün temel atma töreni gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler açılışı yapılacak yeni tesislerin kurdele kesimini yaptı.

Kars-Dilucu Demiryolu Hattı'nın Temeli Atıldı Haber

Kars-Dilucu Demiryolu Hattı'nın Temeli Atıldı

Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu Hattı'nın temeli atıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tören kapsamında yazılı bir mesaj yayımladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu Hattı'nın Türkiye ve bölge için hayırlara vesile olmasını temenni etti. Türkiye ile Azerbaycan arasındaki yeni ulaşım bağlantısını sağlayacak olan bu hattın, Türkiye ile Nahçıvan ve Azerbaycan arasında köprü vazifesi görecek çok önemli bir kalkınma hamlesi olduğunu dile getirerek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Proje büyüklüğü 2,4 milyar Avro, toplam uzunluğu 224 kilometre olan yeni demiryolu hattımız; 5 istasyon, 5 tünel, 19 aç-kapa tünel, 10 köprü, 3 viyadük, 144 altgeçit, 27 üstgeçit ve 480 menfezden oluşuyor. Zengezur geçişi Demiryolu Hattı üzerinden Azerbaycan ile Güneydoğu ve Akdeniz bölgelerimizi; Hazar ile Akdeniz havzasını birleştirecek Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu Hattımızın tamamlanması, bölgesel iş birliği ve kalkınmaya çok güçlü bir ivme kazandıracaktır." "Rusya, Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye Arasındaki Demiryolu Ağının Genişletilmesinin Bölgesel Ticarete Son Derece Olumlu Yansımaları Olacaktır" Geçişin açılmasının Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin üretim ve ihracatını artıracak, ulaşım altyapısını geliştirecek, Akdeniz'in turizm kapasitesini daha da güçlendireceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aynı şekilde Rusya, Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye arasındaki demiryolu ağının genişletilmesinin de bölgesel ticarete son derece olumlu yansımaları olacaktır. Hem ülkemiz hem bölgemiz için büyük önem arz eden Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu Hattımızın bir kez daha hayırlı-uğurlu olmasını diliyorum." dedi. "Güney Kafkasya'da Barış ve Refah Dolu Yeni Bir Dönem Başlatacak" Törende konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu yaptığı açıklamada "Bugün, burada, Zengezur Koridoru'nun kapısını sonuna kadar açıp; Güney Kafkasya'da barış ve refah dolu yeni bir dönem başlatacak; Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu Hattı'nın yapım çalışmalarını başlatmanın tarifsiz mutluluğunu yaşıyoruz." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin hem coğrafi hem de kültürel olarak kıtaların, medeniyetlerin, Tarihi İpek ve Baharat Yolları gibi kadim ulaşım koridorlarının kesişme noktasında olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, "Asya ve Avrupa arasındaki doğu-batı koridorunda doğal bir köprü olduğu gibi Kafkas ülkeleri ve Orta Asya'dan Afrika'ya uzanan koridorun da tam ortasında bulunmaktadır. Özellikle dünyadaki son siyasi gelişmeler de ülkemizin kilit noktasını teşkil ettiği Orta Koridor'un stratejik önemini bir kez daha ortaya koymuştur." şeklinde konuştu. Orta Koridor'un geliştirilmesi kapsamında yapılan çalışmalara da dikkati çeken Bakan Uraloğlu, "Marmaray, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim, Osmangazi ve 1915 Çanakkale Köprüleri gibi mega projeleri hayata geçirdik ve yeni proaktif projelerimize de devam ediyoruz." dedi. "Çelikten Bir Uluslararası Bağın Yapımına Başlıyoruz" Bugün, sadece bir demiryolu hattının temelini atmadıklarını söyleyen Bakan Uraloğlu, "Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan'ı birleştiren bir köprünün, Çin'den Avrupa'ya uzanan Asya ile Avrupa arasındaki sosyo-ekonomik ilişkileri daha da pekiştirecek çelikten bir uluslararası bağın yapımına başlıyoruz." açıklamasında bulundu. "Demiryollarımızı Kombine Taşımacılığa Uygun Yeni Bir Anlayışla Ele Aldık" Ulaşımın medeniyetlerin buluşma noktası, milletlerin birleşme köprüsü ve ekonomilerin can damarı olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: "Kalkınma, birlik ve kültür yolculuğunun anahtarıdır. Demiryolları da bu yolculuğun güçlü, çevreci ve ekonomik rotalarından biridir. Bu gerçekten hareketle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, 2002 yılından bu yana demiryollarımızı bir devlet politikası olarak ele aldık ve öncelikli sektörlerden biri olarak belirledik. Demiryolu hatlarımızın limanlara, organize sanayi bölgelerine, lojistik merkezlere bağlantısını sağlayarak demiryollarımızı kombine taşımacılığa uygun yeni bir anlayışla ele aldık." Sadece doğu-batı hattında değil, kuzey-güney kıyıları arasında da demiryolu ulaşımını ekonomiye katkı sağlar hâle getirmeyi planladıklarını vurgulayan Uraloğlu, "Mevcut hatlarımızın modernizasyonuna devam ediyoruz. Son 23 yılda demiryollarımıza yaklaşık 64 milyar dolar yatırım gerçekleştirdik. 2002 yılında yaklaşık 11 bin kilometre olan demiryolu uzunluğumuza; 2025 yılı itibariyle, 2 bin 251 kilometresi YHT olmak üzere yaklaşık 3 bin kilometre ekledik. Demiryolu ağı uzunluğumuzu yaklaşık 14 bin kilometreye yükselttik." ifadelerini kullandı. Bakan Uraloğlu, Marmaray ve Bakü-Tiflis-Kars Demiryolları Hattı gibi vizyon projelerle, Türkiye'yi Asya'dan Avrupa'ya uzanan Demir İpek Yolu'nun merkezi yaptıklarını vurguladı. Hayata geçirdikleri bu iki proaktif projeyle demiryolu taşımacılığı alanında Türkiye'nin doğu-batı yönlü uluslararası yük hareketlerinde üstlendiği kritik rolün ülkenin lojistik gücüne güç kattığını belirtti. "Bu Proje, Uluslararası Barış ve Refah İçin Bir Yol Haritasıdır" Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu Hattı ile Zengezur Koridoru'nun hayata geçmesini sağlayacak en somut ilk adımlarından birini atarak, sadece Türkiye'nin değil, tüm Güney Kafkasya'nın ve Avrasya'nın geleceğine damga vurduklarını ifade eden Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: "Bu proje, uluslararası barış ve refah için bir yol haritasıdır. Zengezur Koridoru, Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan arasında ekonomik işbirliğini güçlendirecek, bölgesel barışı pekiştirecek; başta Orta Koridor'un paydaşı olan ülkeler olmak üzere küresel ticarette tüm dünya için altın bir çağ başlatacaktır. Güney Kafkasya'da ekonomik işbirliğini artıracak, sınırların açılmasını ve diplomatik ilişkilerin normalleşmesini hızlandıracaktır." Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu Hattı 15 Milyon Ton Yük Taşıma Kapasitesine Sahip Olacak 224 kilometre uzunluğundaki Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu Hattı'nı; çift hatlı, elektrikli ve sinyalli olarak inşa edeceklerini belirten Bakan Uraloğlu, "Yılda 5,5 milyon yolcu ve 15 milyon ton yük taşıma kapasitesine sahip olacak bu hattımız; 5 tünel, 19 aç-kapa tünel, 3 viyadük, 10 köprü, 144 altgeçit, 27 üstgeçit ve 480 menfez ile bir mühendislik harikası olacaktır." Bakan Uraloğlu, "Zengezur Koridoru'nun Orta Asya, Hazar Bölgesi, Azerbaycan ve Ermenistan'ı Türkiye'ye bağlayan sosyo-ekonomik, jeopolitik ve jeo-stratejik özelliklere sahip olması ve koridorun, Azerbaycan, Türkiye ve Ermenistan arasındaki demiryolu ağını genişletmesi bölgesel ve küresel ticarete de olumlu yansıyacaktır. Koridorun, Nahcivan Özerk Cumhuriyeti, Ermenistan ve Azerbaycan'daki kesimlerinin de inşa edilmesiyle Zengezur Koridoru'nun hayata geçmesi Çin'den İngiltere'ye uzanan uluslararası ticaret hattını daha verimli hale getirecektir." değerlendirmesinde bulundu. Koridorun, Trans-Hazar Ulaşım Güzergahı ve Uluslararası Kuzey-Güney Ulaşım Koridoru gibi küresel ağları da destekleyerek Avrasya'nın tedarik hatlarının güçlenmesini sağlayacağını söyleyen Uraloğlu, "Hazar ile Akdeniz havzalarını birleştirerek Türkiye`nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki üretim kapasitesine, ihracatına, ulaşım altyapısının gelişimine büyük katkı sağlayacağı gibi, Akdeniz bölgesinin turizm kapasitesinin gelişimine de destek verecektir." şeklinde konuştu. "Kars, Bu Hattın Çelikten Kapısı Olacak" Bakan Uraloğlu, Türkiye'nin bu projeyle bölgesel ve küresel aktörlerle işbirliğini güçlendirirken, jeopolitik ve jeo-ekonomik önemini de bir kez daha kanıtladığını dile getirdi. Bakan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Bu proje, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Türkiye'nin arabuluculuk vizyonunu ve bölgesel barışa olan katkısını bir kez daha gözler önüne seriyor. Bölgedeki jeostratejik bir güven adası olan ülkemiz, bu projeyle sadece kendi çıkarlarını değil, tüm bölge ülkelerinin refahını ve küresel ticaretin geleceğini düşünen bir vizyon ortaya koyuyor." Projeyle, Kars'ın tarihi ve stratejik önemini bir kez daha ön plana çıkardıklarının altını çizen Uraloğlu, "Kars, bu hattın çelikten kapısı olacak. Iğdır'ın tarım ve sanayi potansiyeli küresel pazarlara açılacak. Aralık ve Dilucu, Zengezur Koridoru'nun uluslararası ticaret ağındaki kilit noktaları haline gelecek." dedi. Bakan Uraloğlu, bu tür yeni projeleri hayata geçirirken bir yandan da Halkalı-Kapıkule, Ankara-İzmir, Karaman-Ulukışla, Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli, Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep, Yerköy-Kayseri Hızlı Tren Hatları gibi önemli demiryolu projelerinin yapımlarına devam ettiklerini kaydetti. Bakan Uraloğlu, "Demiryolu ağımızı 2028'de 17 bin 500 kilometreye, 2053'te ise 28 bin 600 kilometreye çıkararak demiryolunda yük taşımacılığı payını yüzde 5'ten yüzde 22'ye yükseltmeyi hedefliyoruz. Türkiye'nin lojistik gücünü arttıracak, rekabetçiliğimizi ve verimliliğimizi yükseltecek altyapı projelerini hayata geçirmeyi kararlılıkla sürdürüyoruz." açıklamasında bulundu. Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu Hattı'nın bir demiryolundan çok daha fazlası olduğunu dile getiren Uraloğlu, "Bu hat, uluslararası arenada ses getirecek, Türkiye'nin jeostratejik liderliğini perçinleyecek; birliğin, refahın ve barışın yoludur. Türkiye'nin ihracat hedeflerine güç katacak, gençlerimizin ufkunu genişletecek, sanayici ve esnafımızın yüzünü güldürecektir."

TETZ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Katılımıyla Başladı Haber

TETZ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Katılımıyla Başladı

Millî Eğitim Bakanlığı himayelerinde bu yıl altıncısı düzenlenen Türkiye Eğitim Teknolojileri Zirvesi ve Fuarı’nın (TETZ 2025) resmi açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi. İstanbul Pullman Hotel Convention Center’da gerçekleştirilen açılışta Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde yapay zekânının ve teknolojik dönüşümün önemine dikkati çekti. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, zirvede yaptığı konuşmada, “Eğitim teknolojileri etrafında şekillenen her buluşma ve çalışmada bilgiyle donanmış, erdemle yönünü bulmuş, yaşadığı çağa katkı sunabilecek bir nesil yetiştirmek için nasıl bir eğitim iklimi inşa etmemiz gerektiğini müzakere ediyoruz. Bu zirvenin eğitim sistemimize katkı sağlayan, öğretmenlerimize ilham veren ve öğretilerimiz için daha anlamlı bir öğrenme yolculuğu sunan bir birikime vesile olmasınız temenni ediyoruz.” ifadelerini kullandı. Konuşmasında küresel teknolojik dönüşüme de değinen Bakan Tekin, şunları söyledi: “Bugün dünya teknolojinin her alanında yeni bir denge ve yeni bir yön arayışı içindedir. Yapay zekadan biyoteknolojiye, dijital ekonomiden uzay çalışmalarına uzanan her bir başlık hem kalkınma stratejilerinin yeniden kurgulanmasına hem de insanlığın vicdani pusulasının farklı bir zeminde yeniden sorgulanmasına sebep olmaktadır. Türkiye olarak biz de bu tablo karşısında yönünü kaybetmeyen, ilkeleriyle yol alan bir anlayışı tercih ettik. Eğitim sistemimizi inşa ederken teknolojiyi merkeze alan ama ona teslim olmayan dijital yeterliliği önemseyen ama değer inşasını ihmal etmeyen, üretken bireyler yetiştirmeyi hedefleyen ama bu üretimi insanlığın hayrına kullanmayı önceleyen bir bakış açısıyla hareket ettik.” Programda ayrıca NASA ödüllü yapay zekâ sanatçısı Mehmet Ünal’ın teknoloji ve yapay zekayla sanatı buluşturan özel müzik performansı büyük ilgi gördü. Küresel yapay zekâ liderleri İstanbul’da Gerçekleştirilen resmi açılışın ardından 21–22 Haziran tarihlerinde devam edecek etkinlikte, dünyanın önde gelen yapay zekâ uzmanları, teknoloji liderleri ve eğitim girişimcileri katılımcılarla buluşacak. Zirvede; OpenAI eski GTM Başkanı Zack Kass, Shazam Kurucusu Chris Barton, Skype Kurucusu Jonas Kjellberg ve Apple Siri’nin Kurucusu Luc Julia gibi isimler, yapay zekânın eğitime etkilerini değerlendirecek. Ayrıca yerli ve yabancı akademisyenler ve eğitim girişimcileri panellerde bilgi ve deneyimlerini paylaşacak. Etkinlik, 20 farklı ülkeden eğitim bakanlıkları temsilcilerinin katılımıyla, eğitimin geleceğine dair küresel ölçekte stratejik bir diyalog ortamı da sunacak. 100’den fazla teknoloji şirketi, 80 panel Zirveyle eş zamanlı düzenlenen fuarda, 100’ün üzerinde yerli ve yabancı teknoloji firması stant açarken, yaklaşık 80 panel ve oturum gerçekleştirilecek. Fuar kapsamında, kuluçka merkezlerinde geliştirilen yenilikçi eğitim çözümleri yatırımcılarla buluşturulacak; girişimcilik oturumları ve deneyim alanları ile katılımcılara etkileşimli bir deneyim sunulacak. Fuar alanının temel amaçlarından biri de yerli ve millî eğitim teknolojisi şirketlerini uluslararası platformlarla buluşturmak, girişimlerin küresel pazara açılımını desteklemek olarak belirlendi. Bu yıl ilk kez sanat ile yapay zekâyı buluşturan özel bir bölüm de ziyaretçilerle buluşacak. Dünyada ilk kez yapay zekâ ile üretilmiş bir müzik aleti, zirvede sergilenerek teknoloji ile sanatın kesişim noktasına dikkat çekilecek. "Öğretmenler Sahnesi” eğitimde dönüşüm hikayelerini ele alacak Türkiye Eğitim Teknolojileri Zirvesi 2025’in öne çıkan bölümlerinden biri olan "Öğretmenler Sahnesi" ise öğretmenlerin sınıf içindeki yenilikçi uygulamalarını sahneye taşıyarak, eğitimde dönüşümün ilham verici örneklerine ev sahipliği yapacak. Millî Eğitim Bakanlığı’nın öncülüğünde; Özel Okullar Birliği, TÜBİTAK, teknoparklar ve üniversitelerin katkılarıyla gerçekleşen TETZ 2025, yapay zekâyı merkezine alan uluslararası bir eğitim teknolojileri etkinliği olarak Türkiye’nin bu alandaki kararlılığını ve küresel vizyonunu güçlü bir şekilde yansıtmayı hedefliyor.

İSO'dan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'a Kritik Ziyaret Haber

İSO'dan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'a Kritik Ziyaret

İstanbul Sanayi Odası (İSO), bölgesel kalkınmaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, TOBB Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayii Meclisi Başkanı Şeref Fayat, Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası (Şırnak TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Geliş ile İSO Yönetim Kurulu Üyeleri ve İSO Meclis Üyeleri’nden oluşan bir heyet T.C. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ı ziyaret etti. Ziyarette Şırnak ve Hakkari illeri özelinde, emek yoğun sektörlerin desteklenmesi ve bu yolla bölgesel kalkınmanın ivmelendirilmesi hakkında değerlendirme ve önerilerin yer aldığı bir dosya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’a sunuldu. Gerçekleşen görüşmede, tekstil ve hazır giyim sektörlerinin Türkiye’nin ihracatında ve ekonomik büyümesinde bugüne kadar üstlendiği kritik rolün altı çizildi. Ayrıca, küresel ölçekte bu sektörlerin sahip olduğu stratejik potansiyelin, bölgesel sanayi yatırımlarıyla birlikte daha da güçlendirilerek ülke ekonomisine yeni fırsatlar yaratabileceği vurgulandı. Toplantıda, teşvik ve destek mekanizmalarının bölgeye özel şekilde planlanmasının önemi öne çıkarken, kamu ve özel sektör arasında etkin iş birliği ve koordinasyonun hızlı hareket kabiliyeti kazandırabileceği ifade edildi. Sürecin tüm paydaşları arasında var olan diyaloğun artırılması konusunda fikir birliğine varıldı. Ziyaret heyetinde ayrıca şu isimler yar aldı: İSO Yönetim Kurulu Üyeleri Vehbi Canpolat ve Hüseyin Çetin, İSO Meclis Üyeleri Cenk Gogo, Suat Öztürk, Süleyman Orakçıoğlu ve Salih Çetinkaya.

“Ülkemizi, dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden birine dönüştürdük” Haber

“Ülkemizi, dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden birine dönüştürdük”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Havalimanı Yeni İç ve Dış Hat Terminal Binalarının Açılış Töreni'ne katılarak bir konuşma yaptı. Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni terminal binalarının açılışıyla Antalya'nın değerini bir kat daha artıracağını söyledi. Projede emeği geçen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile yüklenici firma çalışanlarına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni terminal binalarının başta Antalya olmak üzere havacılık, kültür ve turizm sektörleri için hayırlı olmasını diledi. “ANTALYA HAVALİMANIMIZ 82 MİLYON MİSAFİRE 'HOŞ GELDİNİZ' DİYEBİLECEK KAPASİTEYE KAVUŞTU” Antalya'da her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turistin ağırlandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Dünyanın dört bir yanından Antalya'ya gelen turistler bir yandan şehrin kültür ve tabiat zenginliğinden istifade ederken diğer yandan lokomotif sektörlerimizden biri olan turizm gelirlerimize önemli bir katkı sağlıyor. Şehrimize olan ilgi o kadar yüksek ki, Antalya Havalimanımız son 2 yıldır 35 milyonluk mevcut yolcu kapasitesinin üzerindeki kişiye hizmet veriyor. Havalimanımız 2023'te yaklaşık 36 milyon, 2024'te ise direkt transit yolcular da dâhil 39 milyon 230 bini aşkın yolcuya hizmet sundu. Bu sene 40 milyon kişiyi aşacağımız anlaşılıyor. 2029'da ise toplam yolcu sayısının 45 milyona ulaşmasını bekliyoruz.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu sayıları dikkate alarak, hâlihazırda mevcut kapasitesinin yüzde 12 üzerinde hizmet veren Antalya Havalimanımızı, yeni terminal binaları ve tamamlayıcı yapılarla büyütmek için güçlü bir adım attık. Kapasite artırımına yönelik ilave yatırımların hayata geçirilmesi için 5 Ocak 2022'de yüklenici firmamıza yer teslimini yaparak, çalışmalara başladık. Proje kapsamında dış hatlar terminalini 90 bin 143 metrekareden 224 bin metrekareye, iç hatlar terminalini ise 36 bin 859 metrekareden 75 bin metrekareye çıkarttık. Böylece havalimanımızın yıllık yolcu kapasitesini 35 milyondan 82 milyona yükseltmiş olduk. Artık Antalya Havalimanımız dünyanın her bir köşesinden 82 milyon misafire 'hoş geldiniz' diyebilecek kapasiteye hamdolsun kavuştu” diye ekledi. Yeni terminal binalarının modern mimarisi, güçlü altyapısı ve artırılmış kapasitesi ile Antalya'nın kapılarını çok daha geniş ufuklara açacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Projemiz dahilinde uçak park pozisyon sayısını da 108'den 176'ya getirdik. VIP terminalini 690 metrekareden 2 bin metrekareye, genel havacılık terminalini ise bin 200 metrekareden 2 bin 800 metrekareye yükselttik. Proje dâhilinde yeni inşa edilen 2 bin metrekarelik Devlet Konuk Evini, 5 bin metrekarelik Devlet Hava Meydanları İşletmesi Hizmet Binasını, personel lojmanları ile camimizi daha önce hizmete açmıştık" ifadesini kullandı. Gurur verici olmasının yanı sıra her açıdan yenilikçi ve vizyoner bir projeyi daha şehrin hizmetine sunduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yaklaşık 927 milyon yatırım hacmi gerektiren projeyi kamu-özel iş birliği modeli kapsamında devletin kasasından tek bir kuruş dahi çıkmadan gerçekleştirdik. Üstelik herhangi bir yolcu garantisi olmayan proje ile yüklenici firmalardan 25 yıllık işletme süresi karşılığında KDV dâhil 8 milyar 555 milyon avroluk kira geliri elde edeceğiz" dedi. “ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE AKTİF HAVALİMANI SAYIMIMIZI 60'A ÇIKARACAĞIZ” Yatırımcı şirketin kira bedelinin yüzde 25'lik kısmı olan 2 milyar 138 milyon 750 bin avronun da Mart 2022'de peşin ödediğini ve bu bedelin daha çalışmalar bitmeden devletin kasasına girdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Böylelikle, bu güzide proje, kamu kaynaklarının etkin kullanmanın ve kamu-özel sektör iş birliğinin en başarılı örneklerinden biri oldu. Bugün hizmete aldığımız yeni terminal binalarımızla artık Antalya Havalimanımız çok daha fazla sayıda yolcuya hizmet verecek. Antalya ise turizm potansiyelini çok daha yüksek bir seviyeye taşıyacaktır. Burada, şu hususu da dikkatinize getirmek arzusundayım, 4 saatlik uçuş süresiyle 67 ülkenin merkezinde bulunan Türkiye'nin bu avantajlı konumunun sunduğu imkân ve fırsatları en üst düzeye taşımak için son 23 yılda çok büyük yatırımlar gerçekleştirdik.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada ulaşamadığımız hiçbir nokta kalmayacak' şiarıyla ülkemizi, dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden birine dönüştürdük. Havacılık alanında, küresel ölçekte en üst lige yükselttik. 2002'den bu yana 26 olan aktif havalimanı sayımızı, 10 Ağustos 2024'te açılışını yaptığımız Çukurova Uluslararası Havalimanımızla birlikte 58'e çıkarttık. İstanbul Havalimanımız 2024'te 80,1 milyon yolcu ağırlayarak kendi kategorisinde Avrupa'da ikinci, dünyada ise yedinci sırada yer aldı. Önümüzdeki dönemde aktif havalimanı sayımımızı, yapımları devam eden Yozgat ve Bayburt-Gümüşhane havalimanlarımızla 58'den 60'a çıkaracağız. Bakınız, biz sadece Türkiye için büyük hayaller kurmakta kalmıyor aynı zamanda bunları büyük hedeflere dönüştürüyoruz, sonra da bu hedefleri tek tek hayata geçiriyoruz." “85 MİLYON VATANDAŞIMIZ İÇİN ÇALIŞMAYA KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ” Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihi, vicdanı ve iddialarıyla büyük bir milletin mensubu olmanın hakkını vermeye çalıştıklarını söyledi. Milletin teveccühüne mazhar olmanın gayretinde olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkesini başkalarına şikâyet edenler bu vizyonu anlayamaz. Yabancı basın kuruluşlarından medet umanlar bunu anlayamaz. Batı karşısında eğilip bükülenler, el pençe divan duranlar, bizim bu dik duruşumuzu anlayamaz. Boykot bahanesiyle kendi ekonomisine suikast teşebbüsünde bulunanlar bunu anlayamaz. Hırsları akıllarını esir alanlar, kibirlerinin siyasi ihtiraslarının esiri olanlar bizim neyin mücadelesini verdiğimizi asla ve asla anlayamaz. Biz onları kendi küçük dünyalarında, kendi küçük kavgalarıyla baş başa bırakıyor, her zaman olduğu gibi yine işimize bakıyoruz" diye konuştu. Ülkeye yeni eserler kazandırmaya, Antalya Diplomasi Forumu’nda olduğu gibi Türkiye'nin itibarını arttırmaya devam ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Vizyoner projelerle Antalya'nın turizm potansiyelini hak ettiği seviyelere getirmeye bakıyoruz. Çünkü biz bu millete güveniyoruz. Bu millete inanıyoruz. Doğru bildiğimiz istikamette yürürken milletimizin bize daima destek olacağını biliyoruz. Ülkemiz için çalışmaya, Türkiye için üretmeye, 85 milyon vatandaşımız için çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Rabbim, hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum. Yeni terminal binalarımızın, yeni yapılarımızın bir kez daha şehrimiz, ülkemiz ve milletimiz için hayırlar getirmesini temenni ediyorum." Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirdeki temasları kapsamında Akdeniz Üniversitesi’ni ziyaret etti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.