Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Depolama Teknolojileri

Kapsül Haber Ajansı - Depolama Teknolojileri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Depolama Teknolojileri haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye, 2026 Enerji Depolama Dönüşümüne Hazırlanıyor Haber

Türkiye, 2026 Enerji Depolama Dönüşümüne Hazırlanıyor

Enerji Depolama Sistemleri Derneği (EDSİS), 25 Kasım 2025’te İstanbul’da gerçekleştirdiği basın toplantısında sektörün güncel görünümünü, 2026 yol haritasını ve Türkiye’nin küresel rekabetini artıracak stratejik adımları kamuoyu ile paylaştı. Basın toplantısında dünya çapında 90 milyar doları aşan enerji depolama pazarına dikkat çeken EDSİS Yönetim Kurulu Başkanı C. Can Tutaşı, küresel enerji sistemlerindeki verimsizliklerin, artan elektrik kayıplarının ve yenilenebilir enerjinin dalgalı yapısının depolamayı artık zorunlu hale getirdiğini belirtti. 25 Kasım 2025’te İstanbul’da gerçekleştirilen toplantı, Enerji Depolama Sistemleri Derneği (EDSİS) Yönetim Kurulu Başkanı C. Can Tutaşı, Başkan Yardımcısı Dr. Alper Terciyanlı ile birlikte sektör temsilcilerinden Bülent Mindek, Akgün Diker, Ergün Atasoy, Mustafa Tekdaş, Ekrem Gültekin, Ercan Dinçer, Edip Katayıfçı ve Ferhat Dumlu katılımıyla düzenlendi. Toplantıda, enerji depolama ekosisteminin mevcut durumu, mevzuat değişiklikleri, 2026 projeksiyonları ve sektörde hızlanan yerli üretim adımları kapsamlı şekilde ele alındı; Türkiye’nin enerji dönüşümünde depolamanın üstleneceği kritik rol hazırlandı. KÜRESEL ENERJİNİN %66’SI BOŞA GİDİYOR Dünya genelinde üretilen primer enerjinin yaklaşık %66’sının dönüşüm süreçlerinde kaybolduğunu belirten EDSİS Yönetim Kurulu Başkanı C. Can Tutaşı; “Birçok ülkede iletim ve dağıtım kayıplarının %8–22 aralığında seyrettiğini, yenilenebilir üretimde ise %5–30 arasında değişen curtailment nedeniyle milyonlarca megavatsaat enerjinin şebekeye aktarılamadığını görüyoruz. Bu tablo, küresel ölçekte üretim artsa bile elektriğin önemli bir bölümünün kullanılmadan boşa gittiğini gösteriyor. Dolayısıyla depolama teknolojileri artık yalnızca destekleyici bir unsur değil, enerji mimarisinin merkezinde yer alıyor. Türkiye’de artan sanayi talebi, yükselen yenilenebilir kurulu güç ve enerji arz güvenliğinin stratejik önemi depolamayı ulusal ölçekte zorunlu kılıyor. Özellikle güneş enerjisinde yaşanan mevsimsel üretim dengesizlikleri ancak depolama yoluyla yönetilebilir. Yaz aylarında yüksek üretim şebekeyi zorlayıp sisteme tam olarak aktarılamazken; kış aylarında güneşlenme süresinin sert biçimde düşmesi arz açığı yaratıyor. Bu da şu anlama geliyor: Yazın üretilen fazla enerjiyi depolayıp kışa taşıyamadığınız sürece yenilenebilir enerji yatırımlarının gerçek anlamda sürdürülebilirliğinden söz edemezsiniz. Bu örnek yalnızca güneş için geçerli değil; sınırlı olan tüm enerji kaynakları için aynı durum söz konusu. Enerjiyi depolamadığımız sürece hiçbir kaynağı sürdürülebilir hale getiremeyiz.” dedi. 2026 TÜRKİYE’DE DEPOLAMA YATIRIMLARININ SAHAYA İNDİĞİ YIL OLACAK 2026 yılının enerji depolama sektörü için bir dönüm noktası olacağını belirten Tutaşı; Tahsis edilen 33.000 MW’lık hibrit kapasitenin yanı sıra 6.000–7.000 MW aralığında öngörülen müstakil depolama projelerinin önemli bir bölümünün yıl içinde fiziki inşaat ve devreye alma aşamasına geçmesini bekliyoruz. 2026’da Türkiye’nin ilk büyük ölçekli batarya destekli güneş ve rüzgâr santrallerinin işletmeye alınmasıyla birlikte bu tesislerin şebekede yan hizmetler, pik yönetimi ve frekans regülasyonu gibi kritik alanlarda aktif rol üstlenmesini öngörüyoruz. Yerli batarya üretimi için yapılan OEM başvurularının sonuçlanması, enerji yönetim yazılımlarının ticarileşmesi ve konteyner–BMS çözümlerinde yerli tedarik zincirinin olgunlaşmasıyla 2026, depolama teknolojilerinin ithal edilmekten çıkıp Türkiye’de üretilen bir yapıya dönüşmeye başladığı bir yıl olacak. Bu gelişmeler ışığında 2026, yalnızca kapasite tahsis edilen bir dönem değil; depolama teknolojilerinin sahada gerçek anlamda devreye alındığı bir döneme geçiş yılı olacaktır.” Açıklamasında bulundu. 11 KASIM ADIMI, ŞEBEKE ESNEKLİĞİNİN DEPOLAMAYLA SAĞLANABİLECEĞİNİ ORTAYA KOYUYOR depolama yatırımlarının önünü açan en kritik unsurun regülasyon dinamikleri olduğunu vurgulayan Tutaşı, “Türkiye, 2022 sonrası yayımlanan enerji depolama yönetmeliğiyle son derece agresif ve yatırımcı dostu bir çerçeve oluşturdu. Standartların, sertifikasyon süreçlerinin ve teknik kriterlerin netleşmesiyle birlikte yatırım ortamı her geçen gün daha da güçleniyor. Uzun vadeli planlama yapabilmek için öngörülebilir fiyatlandırma mekanizmalarının oluşturulması ise sektörün sürdürülebilir büyümesi açısından kritik önem taşıyor. 11 Kasım 2025 düzenlemesi de depolamanın sistemdeki zorunlu rolünün en güncel örneklerinden biridir. Bu düzenlemeyle birlikte üreticilere belirli bir dönem boyunca anlaşma güçlerinin üzerinde enerji verebilme imkânı tanındı. Bu adım, arz güvenliğini desteklerken özellikle kış döneminde sistem esnekliğini artırdı. Aynı zamanda bu gelişme, depolamanın ani talep artışları ile şebekedeki dengesizliklerin yönetimi açısından ne kadar kritik bir rol üstlendiğini net biçimde ortaya koydu. Fazla üretimin depolanabilmesi hâlinde, bu tür dönemsel baskıların çok daha etkin şekilde yönetilebileceğini açıkça görüyoruz.” Dedi. ELEKTRİKTE %40 TALEP ARTIŞINA KARŞI DEPOLAMA GEREKSİNİMİ HIZLA BÜYÜYOR Basın toplantısında Küresel depolama piyasası ve 2030 görünümüne değinen EDSİS Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Alper Terciyanlı; “Dünya Enerji Görünümü 2025 açıkça gösteriyor ki, elektrikleşme hızlandıkça esneklik artık sistemin kırılgan noktası haline geliyor. Küresel elektrik talebinin 2035’e kadar %40 artacağı bir ortamda; serinleme yükleri, veri merkezleri ve sanayideki elektrifikasyon dalgası şebekeleri benzeri görülmemiş bir baskı altında bırakıyor. Bugün yaşanan kesintilerin %85’inin şebeke ekipmanlarından kaynaklanması, artan hava olayları ve 400 TWh’i aşan veri merkezi talebiyle birleşince depolama yalnızca bir ‘dengeleme unsuru’ olmaktan çıkıyor; doğrudan bir güvenlik bileşenine dönüşüyor. Kısa süreli depolama güneş ağırlıklı sistemlerde, orta–uzun süreli depolama ise rüzgâr ağırlıklı yapılarda kesintisiz bir işletme için artık zorunlu. Üretim yatırımları son 10 yılda %70 artarken şebeke yatırımlarının yalnızca %25 artmış olması da tabloyu netleştiriyor: Depolama olmadan yüksek yenilenebilir penetrasyonu ekonomik değil, sürdürülebilir değil ve güvenli değil. Geleceğin enerji sistemi; talep yönetimi, verimlilik ve depolamanın entegre edildiği, esnekliği merkezine alan bir modelle ayakta kalacak.” Açıklamalarında bulundu. Enerji depolama sektörünün yalnızca bugünün değil, önümüzdeki on yılın da en kritik teknoloji alanlarından biri olduğunu vurgulayan Terciyanlı, “Ham maddeden yazılıma, ekipmandan konteyner üretimine kadar tüm bileşenlerde yerli kapasite oluşturmalıyız. Bunu başardığımızda Türkiye yalnızca depolama teknolojisini kullanan değil, teknoloji ihraç eden bir ülke haline gelir. Sektörün hızla büyüyen doğası, start-up ekosistemi için de güçlü bir potansiyel barındırıyor. Yakın dönemde Türkiye’den ses getirecek yeni enerji teknolojilerinin çıkacağına inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Edsis, Energy Storage Systems Summıt Europe 2025’te Türkiye’yi Temsil Etti Haber

Edsis, Energy Storage Systems Summıt Europe 2025’te Türkiye’yi Temsil Etti

Türkiye’de enerji depolama sistemlerinin gelişimini desteklemek ve sektörde farkındalık yaratmak amacıyla faaliyet gösteren EDSİS – Enerji Depolama Sistemleri Derneği, bu stratejik zirvede Türkiye’yi temsil ederek Avrupa’daki dönüşümün nabzını sahadan takip etti. Etkinlik süresince EDSİS heyeti, pazar dinamiklerini, yatırım eğilimlerini ve regülasyon vizyonlarını yerinde inceleyerek Türkiye’nin enerji depolama dönüşümüne yön verecek önemli kazanımlar elde etti… Enerji dönüşümünün merkezinde yer alan depolama teknolojileri artık yalnızca kapasite oluşturan sistemler olarak değil, esneklik, dengeleme ve sürdürülebilirlik stratejilerinin temel bileşeni olarak konumlanıyor. Bu kapsamda sürdürülebilir bir gelecek için kritik önem taşıyan enerji depolama sistemleri, Münih’te gerçekleştirilen zirvede teknoloji, yatırım eğilimleri ve politika vizyonları çerçevesinde kapsamlı biçimde değerlendirildi. AVRUPA ENERJİ DÖNÜŞÜM STRATEJİLERİ “UZUN SÜRELİ DEPOLAMA” ÜZERİNE KURULUYOR Zirveden elde edilen bulgularla ilgili değerlendirmelerde bulunan EDSİS Yönetim Kurulu Başkanı C. Can Tutaşı, “Bu yıl Münih’te çok net bir tablo vardı; enerji depolama, Avrupa’nın enerji dönüşüm stratejisinin merkezine yerleşmiş durumda. Ülkeler, enerji sistemini yalnızca saatlik değil; günler ve haftalar düzeyinde dengeleyebilen çözümler için yatırımlarını artırıyor. Zirvede, depolama teknolojilerinin enerji güvenliği ve sürdürülebilirlik hedeflerindeki kritik rolü farklı oturumlarda kapsamlı şekilde ele alındı. Ayrıca enerji yönetiminde dijitalleşme ve yapay zekâ uygulamalarının giderek daha fazla önem kazandığı yönünde ortak bir görüş hâkimdi” dedi. TÜRKİYE İÇİN STRATEJİK BİR DÖNÜŞÜM EŞİĞİ Türkiye açısından ortaya çıkan tabloyu değerlendiren Tutaşı, “Enerji depolama artık yalnızca bir teknoloji değil; enerji sistemlerinin kaderini belirleyen stratejik bir kapasite. Depolamaya yatırım yapan ülkeler dönüşümü yönetecek, yapmayanlar geride kalacak. Türkiye, doğru adımlar ve güçlü bir sanayi yapılanmasıyla bu dönüşümün yalnızca takipçisi değil, bölgesel lideri olabilir. EDSİS olarak hedefimiz Türkiye’nin depolama teknolojilerini sadece kullanan değil; geliştiren, üreten, ihraç eden ve bölgesine yön veren bir güç haline gelmesine katkı sağlamak. Münih’te elde ettiğimiz bilgi ve iş birlikleri, önümüzdeki on yılın yol haritası açısından büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Eles EXPO, Elektrik ve Enerji İhracatına Küresel Kapı Açıyor! Haber

Eles EXPO, Elektrik ve Enerji İhracatına Küresel Kapı Açıyor!

ITC Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenecek olan sektörün uluslararası ölçekte yeni buluşma adresi ELES Expo, ilk kez 23–25 Nisan 2026 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi'nde (Salon 9-10) düzenlenecek. Fuar, elektrik ekipmanları, güç sistemleri, otomasyon ve yenilenebilir enerji çözümlerini tek bir platformda buluşturarak, uluslararası ticaretin çekim merkezi olmayı hedefliyor. Sektörün deneyimli profesyonelleri tarafından hayata geçirilen ELES Expo, ihracat odaklı iş modelinin yanı sıra uluslararası satın alma heyetleri, teknoloji oturumları ve sektör değerlendirme panelleriyle de dikkat çekiyor. Fuarın, Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Asya'dan yatırımcıları, proje geliştiricileri ve kamu temsilcilerini ağırlaması bekleniyor. ELEKTRİK AYDINLATMA ENERJİ SEKTÖRLERİNDE HEYECAN VEREN BULUŞMA ITC Fuarcılık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Emel Yüksel, fuarın elektrik, aydınlatma, enerji ve akıllı bina sistemleri sektörlerini merkeze alacağını belirterek, şunları ekledi: "Elektrik ve enerji sektörü, ülkemizin en güçlü üretim ve ihracat alanlarından biri. ELES Expo ile bu potansiyeli küresel arenada daha görünür hale getirmek, yeni iş fırsatları oluşturmak ve sektörün rekabet avantajı nı büyütmek için profesyonel bir iş platformu formatında hazırladığımız fuarımıza, tüm sektör paydaşlarını davet ediyoruz." Fuarın gündeminde enerji dönüşümü, akıllı şebekeler, depolama teknolojileri, şebeke verimliliği, kablo inovasyonları ve sürdürülebilir elektrik altyapıları gibi sektör için kritik başlıklar yer alacak. Bu oturumlar, uluslararası rekabet gücünü artırmaya yönelik stratejik perspektifler sunacaktır. ELES Expo, üretim gücünün yanında Türkiye'nin mühendislik birikimi, Ar-Ge kapasitesi ve teknolojik yeniliklerini uluslararası pazarlara tanıtmayı amaçlıyor. Etkinlik süresince ticari görüşmeler, inovasyon sunumları ve iş geliştirme buluşmaları yapılacak.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.