Hava Durumu

#Dijital Dönüşüm

Kapsül Haber Ajansı - Dijital Dönüşüm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dijital Dönüşüm haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kurumsal Yeniden Yapılanmalar Neden Başarısız Oluyor? İK Liderlerine Yol Haritası Haber

Kurumsal Yeniden Yapılanmalar Neden Başarısız Oluyor? İK Liderlerine Yol Haritası

Küresel İnsan Kaynakları (İK) araştırma ve danışmanlık firması McLean & Company, yayınladığı yeni araştırma raporuyla organizasyonel yeniden yapılanmaların neden başarısız olduğunu ve İK liderlerinin bu konuda ne yapması gerektiğini gözler önüne serdi. Firma, iyi niyetli tasarım değişikliklerinin, net bir uygulama yol haritası, güçlü değişim liderliği ve sürekli optimizasyon olmadan hedeflerine ulaşamadığını vurguluyor. Başarısızlığın Perde Arkası: Uygulama Göz Ardı Ediliyor Hızlı değişimin yaşandığı bir çağda, çevik kalmak isteyen işletme liderleri için organizasyonel tasarım en önemli önceliklerden biri haline geldi. Ancak McLean & Company'nin "Implement Organizational Design" başlıklı kapsamlı araştırmasına göre, bu çabaların çoğu, tasarımın kusurlu olmasından değil, uygulamanın sonradan düşünülmesi nedeniyle başarısız oluyor. Araştırma, organizasyonel yeniden yapılanmaların sıklığı artsa da, birçok işletmenin etkin bir uygulama için gereken yatırım, koordinasyon ve liderlik uyumunu hafife aldığını gösteriyor. Uygulama planları genellikle yetersiz geliştiriliyor veya acele ediliyor; bu da bir dizi kaçınılmaz soruna yol açıyor. Yaygın engeller arasında, kafa karışıklığı yaratan ve iş akışlarını bozan kötü tanımlanmış roller, belirsizliği ve direnci körükleyen tutarsız iletişim, ivmeyi zayıflatan zayıf liderlik uyumu ve ekiplerin eski alışkanlıklarına geri dönmesine neden olan uygulama sonrası desteğin eksikliği yer alıyor. Yapılandırılmış bir yaklaşım ve sürdürülebilir bir uygulama olmadan, en stratejik tasarım bile hedeflenen etkiyi yaratma riskini taşıyor. McLean & Company Kıdemli Yönetici Danışmanı Michelle Leedy, konuya ilişkin açıklamasında, "Organizasyonun geleceğini tasarlamak denklemin sadece yarısıdır. Eğer uygulama için net bir yol yoksa veya çalışanlar neyin neden değiştiği konusunda karanlıkta bırakılırsa, başarısızlık riski katlanarak artar. Uygulama, doğruluk anıdır" ifadelerini kullandı. İK Liderleri İçin Beş Adımlı Yol Haritası: Başarılı Uygulama Stratejileri McLean & Company, İK liderlerinin organizasyonel tasarım uygulaması sırasında karşılaştıkları karmaşıklıklar ve yaygın engellerle başa çıkabilmeleri için "Implement Organizational Design" planında beş adımlı bir süreç ana hatlarını çiziyor: Hazırlık ve Planlama: Değişim hazırlığı ve risk değerlendirmeleriyle ön hazırlık yapmak. Net Tanımlanmış Uygulama Yol Haritası: Zaman çizelgeleri, kilometre taşları ve sorumlulukların açıkça belirlendiği bir uygulama yol haritası oluşturmak. Yapılandırılmış Değişim Eylem Planı: Benimsenmeyi teşvik etmek ve direnişi ele almak için yapılandırılmış bir değişim eylem planı geliştirmek. Liderlere ve Çalışanlara Destek: Tasarım değişikliklerinin uygulanması sırasında liderlere ve çalışanlara sürekli destek sağlamak. Sürdürülebilirliğe Odaklanma: Yeni tasarımın sürekli optimizasyonu için sürdürülebilirliğe odaklanmak. Dönüşüm Hızlanırken Risk Yönetimi Ön Planda Uygulama zorlukları daha görünür hale gelirken, doğru yapma baskısı da artıyor. McLean & Company'nin 2025 İK Trendleri Araştırması'na göre, değişim ve belirsizlik dönemlerinde yönetimi mükemmel yapan İK ekiplerinin, yüksek iş gücü verimliliği bildirme olasılığı %59 daha fazla. Ayrıca, güçlü organizasyonel performans ve gelir artışı görme olasılıkları %52 daha yüksek. Ankete katılan İK liderlerinin %85'i ise son 12 ayda risk azaltma ve iş sürekliliği planlamasına daha fazla odaklandıklarını belirtti. Bu da dış ortamın daha değişken hale geldiğini ve yanlış adımlara karşı daha az hoşgörülü olduğunu gösteriyor. McLean & Company İK Araştırma ve Danışmanlık Hizmetleri Direktörü Amani Gharib, "Katalizör ister yeni liderlik, ister gelişen teknolojiler, isterse ekonomik baskı olsun, dönüşüm yavaşlamıyor, hızlanıyor" diyor. Gharib, "Ancak yapısız hız risklidir. Araştırmamızın açıkça ortaya koyduğu şey, kuruluşların uygulamayı bir operasyonel dipnot olarak değil, temel bir stratejik fonksiyon olarak ele alması gerektiğidir" şeklinde ekledi.

Müşteri Memnuniyetinde Dijital Dönüşüm Haber

Müşteri Memnuniyetinde Dijital Dönüşüm

Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, bu yılın başında güncellediği yeni çağrı merkezi altyapısıyla müşteri deneyiminde dijitalleşme, verimlilik ve şeffaflık ile hareket etmeye devam ediyor. Yenilenen sistem sayesinde, tüm müşteri bildirimleri KVKK ve İYS düzenlemelerine uygun biçimde kayıt altına alınıyor ve uçtan uca takip edilebiliyor. Bölge, şehir ve iş ortağı özelinde detaylı analiz imkânı sunarak Mitsubishi Electric’in benimsediği ilkelerle tam uyum içinde çalışan sistem vasıtasıyla; markanın müşteri odaklı hizmet anlayışı daha da güç kazanıyor. Bayi, yetkili servis ve Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri ekiplerinin entegre biçimde kullandığı CRM uygulaması, müşteri taleplerinin anlık olarak izlenmesini sağlıyor. Bu bütünleşik yapı sayesinde yalnızca satış sonrası hizmetlerde değil, müşteri yolculuğunun her aşamasında 360 derece kaliteli bir deneyim sunuluyor. Müşteri memnuniyetini artırmayı amaçlayan bir diğer yenilik ise “Müşteri Deneyimi İpuçları Serisi” oldu. Tüm paydaşlara yönelik hazırlanan bu içerikler sayesinde bilgi düzeyi yükseliyor. Şirket dijitalleşmeye yaptığı bu yatırımla hem operasyonel verimliliği artırmayı hem de müşterilerine daha hızlı, şeffaf ve tutarlı bir hizmet sunmayı hedefliyor. Bu yatırım şirketin benimsediği; şeffaflık, güvenilirlik, dijitalleşme ve verimlilik, müşteri odaklılık ve sahadaki ayak izini artırma yönündeki hedeflerine de uyumluluk gösteriyor. Yeni uygulamalar ile müşteri deneyiminde sıçrama Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri’nin yeni çağrı merkezi yapılanması, yeni dijital uygulamalarla müşteri deneyimini geliştiriyor. Müşterilerin tüm bildirimlerinin kayıt altına alınabildiği CRM ve IVR teknolojisi sayesinde talepler, sistematik olarak yönetiliyor ve analiz ediliyor. WhatsApp Business, Chatbot ve sosyal medya entegrasyonlarıyla kolaycailetişim sağlanabiliyor. Eskalasyon sistemi ise acil durumlara hızlı müdahale imkânı sunuyor. SMS ile paylaşılan rehber videolarla müşterilere self-servis destek veriliyor. Düzenli memnuniyet ve NPS ölçümleriyle de hizmet kalitesi takip ediliyor. Şeffaf ve proaktif hizmet anlayışı Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, dijitalleşme ile yalnızca operasyonel süreçlerini iyileştirmekle kalmıyor; aynı zamanda müşterilerine daha şeffaf, güvenilir ve öngörülebilir bir deneyim sunarak sektörde fark yaratıyor. Hayata geçirilen her yenilik, markanın müşteri memnuniyetine verdiği önemi ve çağrı merkezi operasyonlarını sürekli iyileştirme kararlılığını açıkça ortaya koyuyor. Şirket, bu vizyon doğrultusunda tüm temas noktalarında kaliteyi odağa alarak, müşterileriyle kurduğu bağı her geçen gün daha da güçlendirmeyi sürdürüyor.

Türk Şirketleri Dijital Dönüşümde Nelere Dikkat Etmeli? Küresel Devlerden İlham Veren Stratejiler Haber

Türk Şirketleri Dijital Dönüşümde Nelere Dikkat Etmeli? Küresel Devlerden İlham Veren Stratejiler

Günümüz iş dünyasında dijital dönüşüm, artık bir tercih değil, şirketler için hayati bir zorunluluk haline geldi. Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, rekabet avantajı sağlamak, müşteri beklentilerini karşılamak ve operasyonel verimliliği artırmak isteyen Türk şirketlerinin bu sürece stratejik bir yaklaşımla yaklaşması gerekiyor. Peki, küresel şirketlerin başarılı politikaları ışığında, Türk firmaları dijital dönüşüm yolculuklarında nelere dikkat etmeli ve neleri kazanabilirler? 1. Kültürel Dönüşüm ve Liderlik: Dijitalleşme Zihinlerde Başlar Dijital dönüşüm, sadece teknoloji yatırımı yapmak değildir; aynı zamanda bir zihniyet ve kültür değişimidir. Küresel devler, bu sürecin en tepeden başlaması gerektiğini çok iyi biliyor. Üst Yönetim Kararlılığı: Dijital dönüşüm projeleri, CEO ve yönetim kurulu üyeleri tarafından sahiplenilmeli ve açıkça desteklenmelidir. Google, Amazon gibi şirketler, dijitalin her süreçlerinin merkezinde olduğunu kültürel olarak benimsetmiştir. Çalışan Yetkinlikleri ve Adaptasyon: Çalışanların yeni teknolojilere adaptasyonu ve dijital becerilerinin geliştirilmesi için eğitim programları şarttır. Netflix, çalışanlarını sürekli öğrenmeye teşvik ederek esnek bir dijital kültür yaratmıştır. Türk şirketleri, bu konuda eğitimlere ve yetenek yönetimine yatırım yapmalı, çalışanlarını dönüşümün bir parçası haline getirmelidir. Değişim Yönetimi: Değişim direnci kaçınılmazdır. Şirketler, çalışanları değişime hazırlayan, endişelerini gideren ve sürece aktif katılımlarını sağlayan iletişim stratejileri geliştirmelidir. 2. Veri Odaklılık ve Yapay Zeka (AI): Kararlar Verilerle Alınır Veri, dijital dönüşümün "yakıtıdır". Küresel şirketler, veriyi stratejik bir varlık olarak kullanır. Veri Toplama ve Analiz: Müşteri davranışlarından operasyonel süreçlere kadar her alanda veri toplanmalı ve bu veriler analiz edilerek anlamlı içgörüler elde edilmelidir. Amazon, müşteri verilerini kullanarak kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimleri sunar ve lojistik süreçlerini optimize eder. Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi Entegrasyonu: AI ve makine öğrenimi, veriyi işleyerek tahminler yapma, süreçleri otomatize etme ve karar alma süreçlerini destekleme potansiyeli sunar. Türk firmaları, müşteri hizmetlerinden üretime, tedarik zinciri yönetiminden pazarlamaya kadar birçok alanda yapay zeka çözümlerini değerlendirmelidir. Veri Güvenliği ve Gizliliği: Veri odaklılık, aynı zamanda siber güvenlik ve veri gizliliğini (GDPR/KVKK uyumu) de beraberinde getirir. Müşteri güveni için bu alanlara yatırım yapmak şarttır. 3. Müşteri Deneyimi (CX) Merkezli Yaklaşım: Dijitalleşme Müşteri İçindir Dijital dönüşümün nihai amacı, müşteri deneyimini iyileştirmektir. Çok Kanallı (Omnichannel) Yaklaşım: Müşterilerinizle online ve fiziksel tüm temas noktalarında tutarlı ve kesintisiz bir deneyim sunun. Starbucks, mobil uygulaması, sadakat programları ve mağaza içi deneyimi sorunsuz bir şekilde birleştirir. Kişiselleştirme: Toplanan verilerle müşterilere özel ürünler, hizmetler ve iletişimler sunun. Bu, müşteri sadakatini artırır. Dijital Satış Kanalları ve E-ticaret: Perakendeden hizmet sektörüne kadar her alanda güçlü e-ticaret altyapıları ve dijital satış kanalları oluşturmak, küresel pazarlara açılmak için kritik öneme sahiptir. 4. Esnek ve Çevik Operasyonlar: Hız ve Adaptasyon Yeteneği Hızla değişen pazarlara uyum sağlamak için operasyonların esnek olması gerekir. Bulut Teknolojileri: İş süreçlerini buluta taşımak, maliyetleri düşürürken ölçeklenebilirlik ve erişilebilirliği artırır. Otomasyon: Tekrarlayan görevleri otomatize ederek insan kaynağını daha stratejik işlere yönlendirmek. Toyota'nın üretim süreçlerindeki otomasyonu buna iyi bir örnektir. Çevik Metodolojiler (Agile): Proje yönetiminde çevik yaklaşımlar benimsemek, değişen ihtiyaçlara daha hızlı yanıt vermeyi sağlar. Neleri Kaybediyorlar? Dijital dönüşümü ihmal eden veya yanlış yöneten Türk şirketleri, küresel rekabette önemli dezavantajlar yaşayabilir: Pazar Payı Kaybı: Hızla dijitalleşen rakiplere karşı pazar paylarını kaybetme riski. Müşteri Kaybı: Kötü dijital deneyim nedeniyle mevcut müşterilerini kaybetme ve yeni müşteri çekmede zorlanma. Operasyonel Verimsizlik: Eski sistemler ve manuel süreçlerle maliyetlerin artması, kar marjlarının düşmesi. Yetenek Çekmede Zorluk: Yeni nesil yeteneklerin dijitalleşmemiş şirketleri tercih etmemesi. Marka İtibarının Zedelenmesi: Çağın gerisinde kalan bir imajla markanın değer kaybetmesi. Türk şirketleri, dijital dönüşümü bir lüks değil, zorunluluk olarak görmeli, kapsamlı bir stratejiyle adım atmalı ve bu süreci bir yatırım olarak değerlendirmelidir. Küresel başarı hikayeleri, bu yolculukta atılacak her doğru adımın, gelecekteki rekabet gücünü belirleyeceğini göstermektedir.

Kurumsal Şirketlerin Dijital Kör Noktası Haber

Kurumsal Şirketlerin Dijital Kör Noktası

Günümüz dijital çağında, bir şirketin web sitesi sadece bir kartvizit olmaktan çok daha fazlasıdır; adeta dijital vitrini, ilk izlenimi ve en güçlü iletişim aracıdır. Ancak şaşırtıcı bir şekilde, pek çok büyük kurumsal şirket, web sitelerine yeterince önem vermiyor, düzenli olarak güncellemiyor ve bu durumun ciddi sonuçlarıyla karşılaşıyor. Peki, kurumsal devler neden bu dijital kör noktaya düşüyor ve bu ilgisizlik onlara nelere mal oluyor? Kurumsal Atalet ve Güncelleme Eksikliğinin Temel Nedenleri Kurumsal şirketlerin web sitelerini ihmal etmesinin ardında birkaç yaygın neden yatıyor: İç Bürokrasinin Ağırlığı: Büyük şirketlerde web sitesi güncellemeleri, genellikle birden fazla departmanın (pazarlama, IT, hukuk vb.) onayını gerektiren karmaşık ve yavaş işleyen bir süreç haline gelebilir. Bu bürokrasi, hızlı değişen dijital dinamiklere ayak uydurmayı zorlaştırır. "Zaten Biliniyoruz" Algısı: Köklü ve bilinen markalar, "Biz zaten sektörde tanınıyoruz, web sitemiz çok da önemli değil" yanılgısına düşebilirler. Bu durum, dijital dönüşümün ve online varlığın giderek artan önemini göz ardı etmelerine neden olur. Maliyet ve Kaynak Algısı: Web sitesi güncellemeleri ve modernizasyonu genellikle bir maliyet kalemi olarak görülür. Uzun vadeli getirileri göz ardı edilerek, kısa vadeli bütçe kısıtlamalarına takılabilir. Teknik Bilgi Eksikliği veya Eski Altyapı: Bazı eski web siteleri, güncel teknolojik altyapılardan yoksun olduğu için güncellenmesi veya modernleştirilmesi daha zorlu ve maliyetli olabilir. Bu da ertelemeye yol açar. Önceliklendirme Hatası: Dijital pazarlama ve web sitesi yönetimi, bazen satış veya üretim gibi doğrudan gelir getiren faaliyetlerin gerisinde kalabilir.Kaybedilenler: İtibar, Müşteri ve Gelecek Kurumsal şirketlerin web sitelerini ihmal etmesi, aslında tahmin edilenden çok daha büyük kayıplara yol açıyor: Marka İtibarı ve Güven Kaybı: Eski, yavaş yüklenen, mobil uyumlu olmayan veya güncel bilgi içermeyen bir web sitesi, markanın çağın gerisinde kaldığı izlenimini verir. Bu da itibar kaybına ve potansiyel müşteriler nezdinde güven erozyonuna neden olur. Güncellenmeyen bir "hakkımızda" sayfası veya eski haberler, şirketin dinamizmini sorgulatır. Müşteri Deneyimi ve Satış Fırsatları: Tüketiciler, bilgiye hızlı ve kolay ulaşmak ister. Kullanıcı dostu olmayan, karmaşık veya hatalı linkler içeren bir site, potansiyel müşterilerin sabrını tüketir ve rakip sitelere yönelmesine neden olur. Bu da doğrudan satış ve iş geliştirme fırsatlarının kaçırılması demektir. SEO Sıralamalarında Gerileme ve Görünürlük Kaybı: Google ve diğer arama motorları, güncel, mobil uyumlu ve kullanıcı deneyimi yüksek siteleri ödüllendirir. Güncellenmeyen web siteleri, arama motoru optimizasyonu (SEO) açısından dezavantajlı konuma düşer, sıralamalarda geriler ve organik trafikte ciddi kayıplar yaşar. Bu da Google Keşfet gibi platformlarda görünürlüğü sıfırlar. Rekabet Avantajının Yitirilmesi: Dijitalleşen dünyada, rakipler sürekli web sitelerini ve online stratejilerini geliştirirken, geride kalan şirketler pazar payı kaybetme riskiyle karşı karşıya kalır. Çevik ve yenilikçi rakipler, dijital varlıklarıyla öne çıkarak daha fazla müşteri çekebilir. Yetenek Çekmede Zorluk: Yeni nesil yetenekler, çalışacakları şirketlerin dijital yüzüne büyük önem verir. Eski ve işlevsel olmayan bir web sitesi, potansiyel adaylar üzerinde olumsuz bir izlenim bırakarak, şirketin yetenek çekme ve elde tutma becerisini olumsuz etkiler. Veri Analizi ve Karar Alma Güçlüğü: Güncel bir web sitesi, ziyaretçi davranışları hakkında değerli veriler sunar. Bu veriler pazarlama stratejilerini ve iş kararlarını optimize etmek için kullanılır. Güncellenmeyen veya doğru analiz araçlarına sahip olmayan siteler, bu hayati bilgilerden mahrum kalır. Kurumsal şirketlerin, web sitelerine sadece bir "gider kalemi" olarak değil, sürekli yatırım yapılması gereken canlı bir dijital varlık olarak bakmaları kritik önem taşımaktadır. Aksi takdirde, dijital çağın getirdiği fırsatları kaçırırken, hem mevcut itibarlarını hem de gelecekteki büyüme potansiyellerini tehlikeye atma riskiyle karşı karşıya kalacaklardır. Kapsül Haber Ajansı - KAHA

Dijital Dönüşümün Yolu Doğru Strateji ve Teknolojiden Geçiyor Haber

Dijital Dönüşümün Yolu Doğru Strateji ve Teknolojiden Geçiyor

Bu yolculuğun başarıya ulaşması ise doğru teknoloji seçimleri, uzun vadeli stratejik planlama ve değişen ihtiyaçlara uyum sağlama becerisiyle mümkün oluyor. CLPA (CC-Link Partner Association) Türkiye Müdürü Önder Şenol'a göre, Türkiye'de dijitalleşme sürecinin daha da hız kazanabilmesi için şirketlerin karşılaştığı mevcut zorlukları doğru şekilde analiz etmesi ve çözüm odaklı adımlar atması gerekiyor. Bu sayede sanayide dijitalleşme süreci yaygınlaşabilir ve ülke genelindeki rekabet gücü artabilir. Dijital dönüşüm yolculuğu, uzun soluklu ve stratejik bir süreci beraberinde getiriyor. Veri güvenliği, bağlantı standartları ve endüstriyel haberleşme için gerekli olan ağ altyapısı gibi konular da bu dönüşümün gelecekteki başarı düzeyini doğrudan etkileyen faktörler arasında yer alıyor. CLPA Türkiye Müdürü Önder Şenol,dijital dönüşümün yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanmaması gerektiğini belirterek şu açıklamalarda bulundu: "Sanayide dijital dönüşüm; riskleri yönetebilen, fırsatları önceden görebilen ve yatırımlarını uzun vadeli bakış açısıyla planlayabilen şirketlerin fark yaratacağı bir süreç. Bu nedenle şirketlerin sadece mevcut kapasitelerini değil, gelecekteki gereksinimlerini de göz önünde bulundurarak adım atmaları gerekiyor. Özellikle endüstriyel haberleşme teknolojisine yönelik yapılacak yatırımlar bu sürecin sürdürülebilirliğini doğrudan etkiliyor. Tam da bu noktada devreye giren CLPA'nın en yeni teknolojisi CC-Link IE TSN, Zaman Duyarlı Ağ (Time-Sensitive Networking-TSN) teknolojisinden faydalanan dünyanın ilk endüstriyel açık ağı olarak öne çıkıyor. Geleneksel endüstriyel haberleşme sistemlerinden 10 kata kadar daha hızlı haberleşme imkânı sunan CC-Link IE TSN, sanayi şirketlerine gerçek zamanlı veri akışı ve şeffaf süreç yönetimi konusunda önemli avantajlar sağlıyor." Dijital dönüşüm geleceği şekillendirecek stratejik bir yolculuk Dijital dönüşüm sürecinin başarıya ulaşması için şirketlerin öncelikle neden dönüşmeleri gerektiğini doğru şekilde tanımlamaları ve bu dönüşümü nasıl gerçekleştireceklerine dair yol haritalarını stratejik temellere oturtmaları gerektiğini söyleyen Önder Şenol, "Bu noktada öncelikle mevcut durumun analiz edilerek risklerin ve fırsatların doğru tespit edilmesi büyük önem taşıyor. Ancak bu sayede yatırım kararları sağlıklı bir şekilde alınabilir ve dönüşüm süreci gerçek anlamda sürdürülebilir hale gelir. Şirketlerin dijital dönüşüm yolculuğunda karşılaşabilecekleri engeller zaman içinde değişiklik gösterebilir. Bu nedenle geleceğe bugünden hazırlanmak, uzun vadeli başarı için kritik bir gereklilik olarak öne çıkıyor. Türkiye'de dijitalleşmenin hız kazanması için şirketlerin karşılaştığı engellerin tespit edilip ortadan kaldırılması büyük önem taşıyor. Önü açılan yatırım süreçleri ile sanayide dijitalleşmenin hızla yaygınlaşmasını sağlayarak ülkemizin rekabet gücünü artırabiliriz. Biz de CLPA olarak bu dönüşüm sürecinde şirketlerin ihtiyaç duyduğu endüstriyel haberleşme altyapısını sağlamaya yönelik teknolojilerimizle sanayide dijitalleşmenin hız kazanmasına katkıda bulunuyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.

EGİAD’dan Dijital Dönüşümde Vizyoner Adımlar Haber

EGİAD’dan Dijital Dönüşümde Vizyoner Adımlar

Dijital çağın hızla gelişen dinamikleri, iş dünyasında ezberleri bozarak, köklü dönüşümlere yol açmakta.  Yapay zekâ, büyük veri, otomasyon, blockchain, nesnelerin interneti (IoT), artırılmış ve sanal gerçeklik (AR/VR), 3D yazıcılar ve robot teknolojileri gibi yenilikçi uygulamalar, şirketler için benzersiz fırsatlar sunarken; bu dönüşüme ayak uyduramayanlar için de ciddi riskleri barındırmakta.  Ege Genç İş İnsanları Derneği - EGİAD, dijitalleşmenin hızla evrildiği günümüz iş dünyasında, üyelerinin bu dönüşüme hazır hale gelmeleri adına gerçekleştirdiği etkinliklerle hem yerel hem ulusal ölçekte örnek bir model ortaya koymaya devam etmekte. EGİAD, dijital dönüşümde farkındalık yaratmak ve kurum kültürünün bu süreçteki belirleyici rolüne dikkat çekmek amacıyla, “Zamanı Yakala Sohbetleri: Dijital Dönüşümde Kurum Kültürünün Önemi” başlıklı etkinliği düzenledi. Türkiye’nin teknoloji firmaları tarafından kurulan ilk dijital dönüşüm kulübü RunDigital iş birliğiyle gerçekleşen etkinlik, 21 Nisan 2025 Pazartesi günü EGİAD Dernek Merkezi’nde büyük bir ilgiyle karşılandı. FigoPara Kurucu Ortağı ve CEO’su Koray Bahar ile Genwise Kurucu Ortağı Tuğrul Ağırbaş’ın konuşmacı olarak yer aldığı, moderasyonunu ise RunDigital Yönetim Kurulu Üyesi, Ekmob Kurucu Ortağı ve CEO’su Sunay Şener’in üstlendiği etkinlikte, dijital dönüşüm süreçlerinde kurum kültürünün rolü tüm yönleriyle ele alındı. Kurum Kültürü Olmadan Teknolojik Yatırım Yeterli Değil EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, etkinliğin açılış konuşmasında dijitalleşmenin yalnızca teknik altyapılarla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda kurumların kültürel yapılarını, liderlik anlayışlarını ve iş yapış biçimlerini kökten değiştirdiğini vurguladı. “Yapay zekâ, büyük veri, otomasyon, blockchain, nesnelerin interneti, artırılmış/sanal gerçeklik, 3D yazıcılar ve robotik sistemler gibi yenilikçi teknolojiler iş dünyasında köklü değişimlere yol açıyor. Ancak bu teknolojileri kurum içinde sürdürülebilir ve anlamlı kılacak olan şey, güçlü bir kurum kültürüdür” diyen Özhelvacı, dijital dönüşümün yalnızca yazılım ve donanım yatırımı olmadığının altını çizdi. Bu dönüşümün bin zihniyet devrimi olduğuna dikkat çeken Özhelvacı, “Asıl mesele, bu teknolojiyi içselleştirebilecek, sürdürülebilir kılabilecek bir kurum kültürü inşa etmektir. Bu bir teknoloji yatırımı değil, bir zihniyet devrimidir.” dedi. Dijital Dönüşüm: Küresel Rekabetin Belirleyicisi Dijital dönüşümün günümüzde yalnızca şirketlerin rekabet gücünü artıran bir unsur olmaktan çıkıp, ülkelerin küresel pozisyonlarını belirleyen bir stratejik kaldıraca dönüştüğüne dikkat çeken Özhelvacı, “ABD ile Çin arasındaki teknoloji yarışı artık sadece ekonomik değil, dijital üstünlük mücadelesidir. Dijital liderlik yalnızca üretmekle değil; teknolojinin kültürünü, standartlarını ve ekosistemini de şekillendirmekle mümkündür. Bu anlamda biz genç iş insanları olarak sadece firmalarımızı değil, ülkemizi de dijital rekabetin merkezine taşıyacak vizyona sahip olmalıyız.” şeklinde konuştu. EGİAD, Bir Liderlik Okulu EGİAD Başkanı Kaan Özhelvacı ayrıca, EGİAD’ı bir “Liderlik Okulu” olarak konumlandırdıklarını ve dernek üyelerine yalnızca mesleki değil, aynı zamanda kişisel ve vizyoner gelişim alanları sunduklarını da vurgulayarak, “EGİAD olarak üyelerimizin; verinin, bilginin, teknolojinin ve dijital dönüşümün gücünü kavrayan, inovasyon odaklı düşünen, stratejik liderler olarak yetişmelerini hedefliyoruz. Gelecekte onlardan ‘Bu liderliği EGİAD sayesinde kazandım’ cümlesini duymak, bizim için en büyük gurur olacaktır” dedi. İlham Veren Deneyimler Paylaşıldı Etkinliğin konuşmacıları Koray Bahar ve Tuğrul Ağırbaş, kendi şirketlerinde dijital dönüşüm yolculuklarında karşılaştıkları zorlukları ve geliştirdikleri çözüm stratejilerini katılımcılarla paylaştı. Bahar, finansal teknolojiler alanında dijitalleşmenin müşteri beklentilerini nasıl yeniden şekillendirdiğini aktarırken; Ağırbaş ise kurum içi dönüşümün sadece teknoloji yatırımı değil, insan kaynağına yapılan uzun vadeli bir yatırım olduğuna dikkat çekti. Moderatör Sunay Şener ise dijital projelerde başarıya ulaşmak için kurumların vizyon, liderlik ve iş birliği kültürünü nasıl yeniden tasarlaması gerektiğini etkileyici örneklerle aktardı. Etkinlik sonunda EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, katkıları için konuşmacılara teşekkür ederek, EGİAD Sakız Ağacı Korusu Projesi kapsamında kendileri adına bağışlanan sakız fidanı sertifikasını takdim etti. Dijitalleşme odağındaki bu tarz seminerlerin EGİAD çatısı altında artarak devam edeceğini belirtti.

Türksat’ın Gölbaşı Veri Merkezi ile dijital dönüşümde güçlü adım Haber

Türksat’ın Gölbaşı Veri Merkezi ile dijital dönüşümde güçlü adım

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, e-Devlet Kapısı başta olmak üzere, Türkiye’nin dijital altyapısını kuran Türksat’ın yeni bir projeyi hayata geçireceğini bildirdi. Uraloğlu, Ankara’da kurulacak olan Gölbaşı Veri Merkezi ile kritik bilgileri barındıran kurumların iş sürekliliklerini sağlayabilmeleri için tüm veri ve bulut hizmetlerine yönelik ihtiyacı yerli yazılım ile karşılayacaklarını ifade etti. Bakan Uraloğlu, merkez hakkında yaptığı açıklamada “Gölbaşı Veri Merkezi, 28 bin 500 metrekarelik dev alanı ile Türkiye’nin en büyük veri merkezlerinden biri olacak.” dedi. Türksat’ın Veri Merkezi Kapasitesi Artacak Türksat’ın Gölbaşı yerleşkesinde kurulacak Veri Merkezi için tasarım ve projelendirme çalışmalarının tamamlandığını belirten Uraloğlu, “Projenin inşaat, elektrik altyapısı, mekanik altyapı ve telekomünikasyon altyapısının yapımına bu yıl içerisinde başlanacak. Yapılacak yatırım ile Türksat’ın mevcut veri merkezi fiziksel kapasitesi ilk fazda 3 kat, ikinci fazda ise 8 katın üzerinde artırılacak.” açıklamasında bulundu. Olağanüstü Durumlarda Dahi Kesintisiz Hizmet Türksat Gölbaşı Veri Merkezi’nin 6 sistem salonu, 2 adet 20’şer kabinlik yüksek performans odası ve 6 bin metrekare beyaz alana sahip olması planlanırken, tesiste 200 kişi kapasiteli ofis çalışma alanın da bulunacağını belirten Bakan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “21 MVA kurulu güç kapasitesi bulunacak merkez; enerji verimliliğinde LEED-Gold sertifikasına, veri merkezi standartlarında ise Uptime Institude TIER-III ve TSE 50600 uyumlu olarak kurulacak. Kurulacak veri merkezi; yapay zekâ uygulamaları, derin öğrenme, veri madenciliği, makine öğrenmesi gibi başlıklar altında veri analizi, veri kümelerinin işlenmesi, algoritmaların eğitimi, modelleme, tahmin, sınıflandırma, yüksek hızlı matematiksel hesaplamalar yapılması gibi hizmetlerin sunumu için gerekli altyapıya sahip olacak. Türkiye’nin en büyük kurum ve kuruluşlarının olağanüstü durumlarda dahi güvenli ve kesintisiz hizmet almasını sağlayacak merkez ile e-Devlet projeleri kapsamındaki hizmetlerde kesinti yaşanmasının önüne geçilecek.” 2027 Yılında Hizmete Alınacak Düşük karbon salımı ve yüksek enerji verimliliğine sahip olacak veri merkezi ile Türkiye’ye çevreye de duyarlı bir tesis kazandırılmayı planladıklarını anlatan Uraloğlu, “Ayrıca sektörde rekabetin sağlanması ve kamuda tasarruf için büyük bir oyuncu olarak görev yapacak Türksat, ülkemizin kaynaklarının etkin kullanılması amacına hizmet etmiş olacak. Bu yıl içerisinde temeli atılacak Gölbaşı Veri Merkezi’nin 2027 yılının ilk yarısında hizmete açılması planlanıyor.” ifadelerini kullandı.

KOBİ’lerin Dijital ve Yeşil Dönüşüm Süreçlerine  Destek Haber

KOBİ’lerin Dijital ve Yeşil Dönüşüm Süreçlerine Destek

KAHA- Akbank Dönüşüm Akademisi, ekonominin itici gücü olan KOBİ’lerin dijital ve yeşil dönüşüm süreçlerine rehberlik etmeyi sürdürüyor. E-ticaret, dijitalleşme, yeşil dönüşüm, sürdürülebilir finansman, ihracat gibi farklı konularda düzenlenen eğitimlerin yanı sıra girişimci kadınlara özel olarak gerçekleştirilen programlar ile işletmelerin yeni fırsatlara uyumunu güçlendirerek yerel kalkınmaya ve kapsayıcı bir ekonomiye destek sunuyor. Bu kapsamda Akbank Dönüşüm Akademisi, 2024 yılında işletmeler ve girişimcilere yönelik eğitim ve gelişim programlarına hız kesmeden devam etti. 2022’den bu yana toplamda 20 bine yakın KOBİ ve girişimciye ulaşan Akademi, 2024 yılında düzenlediği 17 farklı programla 3.000’in üzerinde katılımcıya destek sağladı. Aynı zamanda Akbank Dönüşüm Akademisi çatısı altında yıl boyunca tüm KOBİ’lerin katılımına açık pazarlama ve girişimci etkinliklerinden atölye çalışmalarına dek pek çok çalışma gerçekleştirildi. Banka, bu hizmetlerini güçlendirerek 2025 yılında da KOBİ’lere özel programlar geliştirmeyi ve sunmayı sürdürecek.  Türkiye’nin Dört Bir Yanında Gelişime Hız Kattı Akbank Dönüşüm Akademisi çatısı altında gerçekleşen “İhracatta Sınırları Aş” programı Gaziantep, İzmir, Bursa, Ankara, İstanbul ve Antalya’da düzenlendi. Türkiye İhracatçılar Meclisi iş birliğinde, hibrit eğitim modeliyle hem fiziksel hem de çevrimiçi oturumlar şeklinde gerçekleşen programlar dış ticaretten dijital pazarlamaya, gümrüklemeden yeşil dönüşüme kadar geniş bir yelpazeyi kapsadı. KOBİ’lerin dijitalleşmesini odağına alan “E-KOBİ: İhracatta Dijitalleşme” programı ise Ankara, Trabzon ve Adana’daki işletmelerle buluştu. İlgili bölgelerdeki ticaret ve sanayi odaları iş birliğiyle düzenlenen bu hibrit program, e-ticaret ve e-ihracatta güçlenmeyi hedefleyen KOBİ’lere önemli bir destek sundu. Sürdürülebilir Finans Mini MBA ile İşletmelere Yeşil Dönüşüm Desteği Akbank Dönüşüm Akademisi’nin İstanbul Sanayi Odası’na bağlı İSO Akademi iş birliğiyle düzenlediği Sürdürülebilir Finans Mini MBA Programı ise, işletmelere finansal yönetim ve çevresel risk konularında yeni perspektifler kazandırdı. Program, sürdürülebilir finansman, proje finansmanı ve uluslararası mevzuat gibi konulara odaklanarak katılımcıların sürdürülebilir gelişim ve yeşil dönüşüm süreçlerini desteklemeyi hedefledi. Kadın Girişimciliğini Güçlendiren Programlar 2024 yılında TurkishWIN iş birliği ile başlatılan ve bu sene ikincisinin yürütüldüğü Bin Yaprak Girişimci Mentörlük Programı 6 aylık program süresince 100 girişimci kadının mentörlük desteğinden faydalanmasını sağladı. Girişim Bankacılığı kapsamında bugüne kadar 24 iş birliği ile 30’un üzerinde etkinlikte sponsor/katılımcı olarak yer alırken teknogirişimcilere özel 4 farklı atölye, 1 akademi, 1 mentör check-up ve 1 yatırıma hazırlık olacak şekilde toplam 7 program gerçekleşti.  1000’in üzerinde teknogirişim başvurusu ve 300’ün üzerinde program faydalanıcısı oldu.  Aynı zamanda Sakarya’da düzenlenen Girişimci Kadın Programı, üç aylık eğitim süreci ve altı aylık mentörlük desteğiyle girişimci kadınlara iş dünyasında daha güçlü adımlar atmaları için rehberlik etti. Firma ziyaretleri ve swot analizlerinin ardından finansal okuryazarlıktan dijital pazarlamaya, sürdürülebilir finansmandan e-ticarete kadar kapsamlı içerikler sunulan program, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası, TOBB Sakarya Kadın Girişimciler Kurulu, İnovakademi iş birliği ile gerçekleşti ve TurkishWIN iş birliği ile katılımcılar özel mentörlük desteği aldı. 

Sabancı'dan Quera'ya yatırım Haber

Sabancı'dan Quera'ya yatırım

Dijitaldeki yol haritasını, “geleceğin yıkıcı teknolojilerinin geliştiricisi olma” vizyonuyla şekillendiren Sabancı Holding, kurumsal girişim sermayesi fonu Sabancı Ventures aracılığıyla, ABD merkezli Quera şirketine yatırım yaptı. Teknoloji dünyasında, geleceği dönüştürme gücü en yüksek iş kolları arasında gösterilen kuantum bilişim alanında faaliyet gösteren Quera, kendi sektörünün lider şirketleri arasında yer alıyor.  Harvard ve MIT’teki dünyaca bilinen akademisyenler tarafından kuruldu Harvard ve MIT’deki dünyaca bilinen akademisyen ve bilim insanları tarafından kurulan Quera, aynı zamanda dünyanın herkese açık en büyük kuantum bilgisayarının da işletmecisi konumunda bulunuyor. Çıktığı son yatırım turunda, dünya devlerinin büyük ilgisini çeken Quera, 230 milyon dolarlık bir finansman elde etti. Dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden Google’ın liderlik ettiği yatırım turuna, Sabancı Ventures’ın yanı sıra, SoftBank Vision Fund 2 ve Valor Equity Partners gibi önemli yeni yatırımcılar da katıldı.  Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Sabancı Holding Strateji ve İş Geliştirme Grup Başkanı Gökhan Eyigün, “Değişen dünya ekonomisine hızlı uyum sağlayan, kendini sürekli yenileyen, büyüyen ve güçlenen bir Sabancı Topluluğu yaratma vizyonumuz kapsamında, stratejimizin önemli parçalarından biri de geleceğin şirketlerine yatırım yaparak, ‘yeni ekonomi’ odaklı büyüme stratejimizi desteklemek. 2020 yılında Sabancı Holding Kurumsal Girişim Sermayesi Fonu olarak kurulan Sabancı Ventures ile stratejik odak alanlarımızda belli bir aşamaya gelmiş olan şirketlere azınlık yatırımlar yapıyoruz. Burada amacımız hem yatırım yaptığımız girişimlerin büyümesine katkı sağlamak hem de mevcut şirketlerimizin geleceğin yıkıcı teknolojilerine erişimini sağlamak. Quera'ya yaptığımız yatırım da, bu vizyonumuzun güçlü bir yansıması. Quera ile birlikte, bugüne kadar Sabancı Ventures aracılığıyla yatırım yaptığımız şirket sayısını 15’e yükselttik. Bundan sonra da, Topluluk Vaadimize ve vizyonumuza katkı sağlayacağına inandığımız, stratejimizle uyumlu yatırım fırsatlarını değerlendirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.