Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Diş

Kapsül Haber Ajansı - Diş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Diş haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Şeker, Yetişkinlerde de Ağız ve Diş Sağlığını Tehdit Ediyor! Haber

Şeker, Yetişkinlerde de Ağız ve Diş Sağlığını Tehdit Ediyor!

Üsküdar Üniversitesi Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, aşırı şeker tüketiminin yetişkinlerde neden olabileceği ağız ve diş sağlığı sorunları hakkında bilgi verdi. Şeker, diş eti iltihabına neden olan bakterileri besliyor! Şekerli yiyeceklerin, dişler üzerinde plak oluşturan bakteriler için mükemmel bir enerji kaynağı olduğunu ifade eden Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Bu bakteriler şekeri fermente ederken asit üretir ve bu asit diş minesine saldırarak çürük oluşumuna neden olur. Uzun vadede diş kaybına kadar ilerleyen ciddi problemlere yol açabilir.” dedi. Güler ayrıca, şeker tüketiminin diş eti iltihabına (gingivitis) sebep olan bakterilerin beslenip plak içerisindeki yerleşimlerini artırdığını ve zamanla ilerleyici boyutta diş eti hastalığına sebep olabildiğini vurguladı. Şekerin olumsuz etkileri bu yöntemlerle azaltılabilir! Bu etkileri azaltmak için bazı önlemler alınabileceğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, şunları söyledi: “Şeker tüketimini sınırlandırın. Özellikle yapışkan ve işlenmiş şeker içeren gıdalardan kaçının. Ağız hijyenine özen gösterin. Yemeklerden sonra dişlerinizi düzenli olarak florürlü diş macunu ile fırçalayın ve diş ipi kullanarak diş aralarını temizleyin. Düzenli diş hekimi kontrollerini ihmal etmeyin. 6 ayda bir diş hekiminizi ziyaret ederek erken müdahaleler için adım atın. Bol su tüketin. Yemeklerden sonra su içmek, ağızdaki asit oranını nötralize eder ve şeker kalıntılarının uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Kazein içeren besinler tüketin. Şekerli gıdalardan sonra bir lokmacık olsun peynir, yoğurt gibi kazein içeren ürünleri yarım dakika ağız içinde bekletip tüketerek şekerin olumsuz etkilerini nötrleyin.” Sağlıklı beslenme alışkanlıkları ağız sağlığını da destekliyor… Yetişkinlerin diş sağlığına zarar veren şekerli yiyeceklerin tüketimine karşı beslenme alışkanlıkları önerilerinde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Şekerli atıştırmalıklar yerine taze meyve, çiğ sebze ve fındık gibi doğal ve besleyici yiyecekler tüketin.” dedi. Ksilitol içerikli sakız çiğnemenin bakterilerin plak içerisine tutunma gücünü azalttığının çalışmalarla kanıtlanmış olduğunu da sözlerine ekleyen Güler, “Genel olarak sakız çiğnemek tükürük üretimini artırarak ağızdaki asit seviyesini düşürmeye yardımcı olur. Tam tahıllı, lifli gıdalar tüketmek ağız sağlığı için faydalıdır, çünkü bu yiyecekler ağızdaki tükürük akışını destekler. Şekerli içecekler yerine su, soda, ayran gibi diş dostu içecekleri tercih edin.” açıklamasını yaptı. Şeker ağırlıklı bir diyet, diş etlerinin iltihaplanma riskini artırabilir! Diş etlerinin, genel sağlığımızdan doğrudan etkilendiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Günümüzde besin bolluğu sayesinde çok nadir gördüğümüz bir durum olsa da, C vitamini eksikliği, diş eti iltihaplarına ve kanamalara neden olabilir. Omega-3 yağ asitleri gibi anti-enflamatuar gıdalar ise diş eti hastalıklarının önlenmesine yardımcı olabilir. Aşırı işlenmiş gıdalar ve şeker ağırlıklı bir diyet, bağışıklık sistemimizi etkileyerek ağız içerisindeki bakterilere karşı bizi güçsüz bırakabilir ve diş etlerinin iltihaplanma riskini artırarak diş eti sağlığını tehdit edebilir.” şeklinde konuştu. Aşırı şeker tüketimi diş eti yaşlanmasını hızlandırabilir! Diş eti yaşlanmasının, genetik ve çevresel faktörlerin birleşimiyle ortaya çıktığını da dile getiren Güler, “Ancak aşırı şeker tüketimi bu süreci hızlandırabilir. Şeker, diş eti iltihabını tetikleyen bakterilerin çoğalmasını artırır. Kronik iltihaplanma, zamanla diş eti çekilmesine ve diş destek dokularının kaybına neden olur. Bu süreç yaşlanma belirtilerini hızlandırabilir.” dedi. Ortodontik tedavi sırasında şekerden uzak durulması tedavinin başarısını artırabilir… Ortodontik tedavi sırasında dişlerin temizliğinin daha zor olduğunun altını çizen Güler, “Bu nedenle şekerli gıdalar tüketmek, braketlerin çevresinde çürük riskini artırır. Ayrıca, diş eti iltihabı oluşursa tedavi süreci aksayabilir. Ortodontik tedavi sırasında ağız hijyenine daha fazla dikkat edilmesi ve şekerden mümkün olduğunca kaçınılması tedavinin başarısını artırır. Diş sağlığınız için doğru alışkanlıklar edinmek hem ağız hem de genel sağlığınızı korumanın anahtarıdır. Sağlıklı gülümsemeler için şeker tüketimini sınırlandırmayı ve düzenli ağız bakımını ihmal etmeyin!” diyerek sözlerini tamamladı.

Diş Tedavilerinde Dijital Uygulama RealGUIDE 6.0 ilk kez İstanbul’da Tanıtılacak Haber

Diş Tedavilerinde Dijital Uygulama RealGUIDE 6.0 ilk kez İstanbul’da Tanıtılacak

Dünyada ilk kez tanıtılacak olan RealGUIDE 6.0 versiyonu, SDT Dental Studio’nun fuardaki standında diş hekimleri ve sektörün diğer profesyonellerine uygulamalı olarak da anlatılacak. 3D görüntüleme, implant planlama ve protez modelleme uygulamalarını mobil cihazlar ve bulut üzerinde entegre eden RealGUIDE, dünyanın ilk açık sistemi olarak dikkat çekici özellikler taşıyor. İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek Avrupa, Asya, Orta Doğu ve Afrika’nın en büyük dental buluşması IDEX İstanbul’da İtalyan yüksek teknoloji üretici firması 3Diemme’nin Türkiye distribütörü SDT Dental Studio’nun standında tanıtılacak olan RealGUIDE 6.0, güçlü yapay zeka algoritmalarıyla en karmaşık vakalarda bile mükemmel sonuçlar veren özelliklere sahip. Dijital platform, Diş Hekimliği’nde tüm ihtiyaçlar için zahmetsiz, yüzde 100 güvenli ve yüzde 100 başarı ile klinik diş tedavilerinde milimetrik doğruluk ile başarılı sonuçlar vererek tüm süreçleri kolaylaştırıyor. Son derece basit kullanımı ile hastaları, bir parmak dokunuşuyla yönetebilmeye de olanak tanıyan cerrahi rehber planlama yazılımı RealGUIDE platformu, farklı yazılımlar arasında sürekli dosya alışverişinin de önüne geçiyor. Diş tedavilerinde kısa süre içinde, güvenli ve her türlü ihtiyaca uygun çözümler sunan modül, dijital iş akışı yönetimi için hem diş hekimleri hem de diş teknisyenleri için tek bir entegre ortamda hata payını sıfıra indirerek veri aktarımı da sağlıyor. 

E-max kaplama ile doğal diş görünümü korunabiliyor Haber

E-max kaplama ile doğal diş görünümü korunabiliyor

 Işık geçirgenliği sayesinde doğal dişe en yakın görünümü sunan e-max kaplamaların, özellikle gülüş hattındaki dişlerde tercih edildiğini aktaran Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Kula, zirkonyum ve porselen kaplamalara göre daha ince, estetik ve dayanıklı olan bu kaplamaların, doğru bakım ile uzun yıllar kullanılabildiğini dile getirdi. Kula, e-max kaplamaların, renklenme, kırık, çürük ya da çapraşıklık gibi sorunları olan hastalar için ideal bir seçenek sunarken, diş eti hastalığı, kemik kaybı veya kapanış bozukluğu yaşayan kişiler için uygun olmayabileceğini vurguladı. Üsküdar Diş Hastanesi Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Kula, güncel tedavi seçeneklerinden biri olan e-max kaplamalar hakkında bilgi verdi. Estetik kaygısı yüksek hastaların ilk tercihi e-max kaplama oluyor… E-max kaplamanın ışık geçirgenliği sayesinde doğal dişe en yakın en estetik kaplama seçeneklerinden biri olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Kula, “E-max kaplama diğer kaplama seçenekleri gibi dişin belli oranlarda küçültülerek hazırlık yapılması, ölçü alınarak laboratuvar ortamında hassas protokollerin tamamlanmasıyla yapılır.” dedi. Kula, e-max kaplamanın estetik kaygısı yüksek hastalarda, öncelikli olarak gülüş hattı içinde kalan dişlerde tercih edildiğini aktardı. Diğer kaplama seçeneklerine göre daha doğal ve dayanıklı…  E-Max kaplamanın doğal dişlerde olduğu gibi diş fırçalama ve diş ipi kullanımı ile bakımının yapılabildiği bilgisini veren Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Kula, e-max kaplama ile zirkonyum kron ve porselen kaplama arasındaki farkları şöyle açıkladı: “E-max kaplamalar, genellikle ön dişlerde ve estetik açıdan önemli bölgelerde tercih edilirken, zirkonyum kaplamalar daha çok arka dişlerde kullanılır.  Genellikle, e-max kaplamalar daha ince yapılabilir ve ışık geçirgenliği daha yüksektir, zirkonyum kaplamalar daha kalın olabilir. E-max kaplamalar, porselen kaplamalara göre daha dayanıklıdır. Bu sayede daha düşük kırılma riskine sahiptir. Porselen kaplamalar e-max kaplamalara göre daha opak ve ışık geçirgenliği daha azdır. E-max kaplama doğala daha yakındır.” Doğru bakım ile uzun yıllar dayanabiliyor…  E-max kaplamanın dayanıklı malzemeden üretildiği için ideal bakım ve kontrol sayesinde uzun yıllar ağızda kalabildiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Kula, “Düzgün ve sorunsuz yapılan e-max kaplama sonrası diş etinde problemler yaşanmaz. E-max kaplamalar en güncel tedavi seçeneklerinden biridir.” dedi. Kula, “E-max kaplama, ön dişlerinde estetik kaygı yaşayan, dişlerinde renklenme, çapraşıklık, kırık veya çürük problemleri olan kişilere uygundur. Ancak, diş eti çekilmesi veya diş eti hastalığı, kemik ve kapanış bozukluğu olan kişiler içinse uygun değildir.” diyerek sözlerini tamamladı.

Paketli gıda ve içecekler diş sağlığını etkiliyor Haber

Paketli gıda ve içecekler diş sağlığını etkiliyor

Okul çağındaki çocukların yanlış beslenme alışkanlıklarının sebep olduğu problemler, beslenme yetersizliklerinin yol açtığı farklı şikayetlerle ve hastalıklarla kendini belli ediyor. Okullarda atıştırmalık olarak tüketilen paketli gıda ve içeceklerin pek çoğunun çürük riskini arttırdığı bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış bir gerçek olmasına rağmen bu şikayetle gelen hasta sayılarında bir azalma olmamasına vurgu yapan Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir okullardaki beslenme alışkanlıklarına dikkat çekiyor. Çocuklarda oluşan beslenme alışkanlıklarının diş sağlığı üzerindeki etkilerine dair önemli açıklamalarda bulunan Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “Karbonhidrat zengin beslenme alışkanlıkları, ağız hijyeni alışkanlıklarının sağlanmasındaki eksiklikler, lokal veya sistemik etkenler sebebiyle diş çürümeleri ile karşı karşıya kalıyoruz. Okullarda sıklıkla tüketilen çürük yapıcı gıdalar ve şekerle tatlandırılmış içecekler de çocuklarda çürüme riskini arttıran diğer faktörlerden. Bu durum maalesef hemen hemen her gün kliniklerimizde karşılaştığımız ciddi bir problem haline geldi” dedi. Şekerle tatlandırılmış içecekler diş sağlığını tehlikeye sokuyor  Meyveli sodalar, kutu meyve suları, hazır kahveler, enerji içecekleri gibi içeceklerin çocuklarda, ağızdaki çürük yapan bakteriler için önemli bir besin kaynağı olan şekeri yüksek oranda içerdiğini söyleyen Dt. Nurgül Demir “Şekerle tatlandırılmış içecekler, dişlerde çürük oluşması riskini arttırır. Çoğu ebeveynin geçmişinde süt dişi tedavisi öyküsü yoktur ancak maalesef günden güne çocuklarda giderek artan çürük görülme sıklığı, bahsettiğim durumun vahametini gözler önüne seriyor. Bunun en göze çarpan sebebi, çocukların günlük olarak aldıkları rafine şeker miktarıdır” diye konuştu. Gazlı içeriklerdeki tehlike “Gazlı içeceklerin yapısındaki asitin ise şekerli içeceklerin ağız içinde çözünmesi ile ortaya çıkan asite göre, diş minesi üzerinde daha yıkıcı bir etkiye sahip olduğunu vurgulamak gerekir” diyen Nurgül Demir “Okul çağındaki çocukların şekerle tatlandırılmış içeceklere erişim kolaylığının, içecek otomatlarının her yaştan çocuğun ulaşabileceği kadar yaygın olmasının bir sonucu olarak bu durumlar ile karşı karşıyayız. Beslenmelerini okulda yapan çocuklarda bu içeceklerin tüketimlerinde meydana gelen artış, çocukların tükettiği süt miktarının giderek azalmasına sebep olarak; vücuda kalsiyum girişini düşürüyor.  Çocuklarda çürük oluşma riskinin düşürülmesi için ağız hijyeni sağlama alışkanlıklarının yanısıra çürük yapıcı beslenme alışkanlıklarından da uzak durmak gerekiyor. Bunun akabinde ‘Antikaryojenik’ yani ‘çürük yapıcı olmayan’ gıdaları tüketmek de büyük önem taşıyor. Bu noktada evde ebeveynlerin kontrolünde idame ettirilebilen beslenme alışkanlıklarına ek olarak, okuldaki beslenme alışkanları için de mutlaka ebeveynler yönlendirici olmalı ve çocukların okulda yapılan her ara öğünden sonra ağızlarını suyla çalkalamaları veya bolca su içmeleri sağlanmalıdır. Minikler için Beslenme çantası önerileri; -Elma, kereviz sapı ve havuç; gevrek yapısıyla çocukların okulda diş fırçalayamadıkları zamanlarda diş yüzeylerinin bir miktar temizlenmesini sağlayabilir.  - Kalsiyum ve fosfor içeriği bakımından peynir ve yoğurt, diş minesinin hasar görmüş bölgelerinin onarılarak, yeniden güçlenmesine yardımcı olur. Seçilen ürünlerin ‘şeker ilavesiz’ olmasına dikkat edilmesi gerekir. Yoğurt, dilimlenmiş mevsim meyveleri ile tüketilebilir. - Lahana, ıspanak ve brokoli gibi yeşil yapraklı sebzeler, vitamin ve mineral içeriği zenginleşmiş tükürük yapımını sağlayarak; ağız içinin temizlenebilirliğini arttırır ve diş sağlığını korur. - Ay çekirdeği, badem ve ceviz gibi kuruyemişler içerdikleri mineraller ile dişleri korur, asit atakları ile hasar gören diş dokularının onarılmasına yardımcı olarak, güçlendirir. - İçecek olarak, günlük süt, ayran, taze sıkılmış ve katkısız meyve suları tercih edilebilir.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.