Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Dönemde

Kapsül Haber Ajansı - Dönemde haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dönemde haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

17 Kasım Dünya Prematüre Günü’nde Prematüre Bebek Annelerine Özel Öneriler Haber

17 Kasım Dünya Prematüre Günü’nde Prematüre Bebek Annelerine Özel Öneriler

Yataş Uyku Kurulu uzmanları Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Berhan Bayram, Fizyoterapist Zafer K. Aksungur ve Uzman Psikolog Tuba Dadaşoğlu prematüre bebek annelerine özel öneriler sunuyor. Her yıl dünya genelinde 10 bebekten 1’i prematüre olarak dünyaya geliyor. Türkiye’de ise Sağlık Bakanlığı verilerine göre prematüre doğum oranı %12,9 seviyelerinde seyrediyor. Erken doğan bebekler gelişimlerini henüz tamamlamadıkları için beyin, kalp, akciğer gibi hayati organlarında çeşitli risklerle karşı karşıya kalıyor. Bu nedenle prematüre bebekler için doğumdan hemen sonra gerekli sağlık koşulları sağlanması gerekiyor. Dünya Prematüre Günü, prematüre bebeklerin ve annelerinin varlığını topluma hatırlatmak, sorunlara dikkat çekmek ve farkındalığı sürdürmek amacıyla, Dünya Sağlık Örgütü tarafından her yıl 17 Kasım tarihinde kutlanıyor. Prematüre doğum sonrası süreç; mücadelenin, sabrın, umudun ve koşulsuz sevginin en yoğun yaşandığı çok özel bir dönem. Bu süreçte annelerin hem duygusal hem de fiziksel olarak güçlü kalabilmesi, yalnızca kendi sağlıkları değil, bebeklerinin gelişimi için de kritik öneme sahip. Yataş Bedding’in uyku-sağlık ilişkisi konusunda farkındalık yaratmak amacıyla 2021 yılında hayata geçirdiği Yataş Uyku Kurulu uzmanları, Dünya Prematüre Günü kapsamında prematüre bebek annelerine özel öneriler sunuyor. Anne İyi Olursa, Bebek de İyi Olur Prematüre doğumun, annenin zihinsel ve bedensel hazırlığını tamamlayamadan ani bir geçişle anneliğe adım atmasına neden olduğunu ve bu geçişin yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda güçlü bir duygusal sarsıntı yarattığını belirten Yataş Uyku Kurulu Üyesi Uzman Psikolog Tuba Dadaşoğlu; “Prematüre doğum sonrası birçok anne, bebeği hastanedeyse sürekli onun durumu hakkında endişelenir. Her an bir haber alacakmış gibi tetikte olur. Kalbi sürekli hızlı atar, aklı sürekli meşguldür. Gece yastığa başını koysa bile beden gevşeyemez; çünkü zihin hep uyanıktır. Bazı anneler ise duygusal yoğunluktan dolayı aşırı uyku hali yaşayabilir. Gece tetiklenmeleri, yani aniden uyanmalar da sık görülür. Tüm bunlar, annenin beyninin hâlâ ‘alarm’ modunda olduğunun göstergesidir. Beden gevşemeyi bilmiyorsa, ruh da dinlenemez” diyor. Tuba Dadaşoğlu, bu dönemde annelerin yaşadığı duygusal yoğunluğa karşı kendilerine daha şefkatli yaklaşmalarının çok önemli olduğunu söylüyor ve şu önerilerde bulunuyor: “Öncelikle ruh halinizi suçlamayın, anlamaya çalışın. Kaygı, üzüntü, korku, suçluluk… Bunların hepsi insanidir. Uyuyamıyorsanız kendinize kızmayın. ‘Ben niye böyleyim?’ demek yerine, kendine ‘Zihnim çok yorgun, o da korunmaya çalışıyor’ demek daha iyileştirici olur. Derin ve kesintisiz uyuyamıyorsanız bile, gün içinde kısa molalar vermeyi ihmal etmeyin. Kendinizle konuşmayı değiştirin. ‘Yetersizim’ ya da ‘güçsüzüm’ gibi iç sesleri fark edin. Bunlar gerçek değil, sadece kaygının sesidir. Onların yerine ‘Zor bir süreçten geçiyorum ve elimden gelenin en iyisini yapıyorum’ demeyi deneyin. Yalnız kalmayın. Duygular, paylaşıldıkça hafifler. Bu süreçte psikolojik destek almak bir zayıflık değil, annenin hem kendine hem bebeğine en büyük hediyesidir. Son olarak, prematüre bir bebek annesi olmak zaten başlı başına güçlü olmaktır. Her şeyi mükemmel yapmak zorunda değilsiniz. Yeterince iyi anne olmak, zaten fazlasıyla yeterlidir.” “Anneler, omurganızı unutmayın” Yataş Uyku Kurulu Üyesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Berhan Bayram, annelik dönemi boyunca omurga sağlığını korumanın, kritik öneme sahip olduğunu belirtiyor. Berhan Bayram sözlerine şöyle devam ediyor: “Araştırmalar, postpartum dönemde kadınların %50'den fazlasının sırt ve bel ağrısı yaşadığını göstermektedir. Uyku sırasında bel bölgesinin desteklenmemesi, fazla yumuşak ya da çok sert yataklar ve yanlış yastık kullanımı, bu şikayetlerin artmasına neden olur. Özellikle yan veya sırt üstü pozisyonda, dizler arasına konulacak bir yastıkla omurganın doğal eğriliğini korumak, basit ama etkili bir önlemdir. Gündelik hayatta, özellikle bebeği hep aynı kolda taşımak ya da sürekli tek taraflı omuz çantası kullanmak da omuz kuşağında asimetriye ve skolyoz benzeri postüral sorunlara yol açabilir. Annelere önerilen ergonomik taşıma çözümleri ve simetrik taşıma alışkanlıkları, bu riskleri azaltabilir. Emzirme sırasında öne eğilerek uzun süre sabit kalmak da boyun ve sırt bölgesindeki kaslarda spazmlara ve ağrılara neden olabilir. Bunun yerine sırtı destekleyen yastıklar kullanmak, ayakları hafifçe yükseltmek ve bebeği göğse yaklaştıran destek yastıkları tercih etmek, hem konforu artırır hem de omurgayı korur. Postpartum dönemde yaşanan uyku problemleri, annelerin fiziksel ve zihinsel yorgunluğunu artırmaktadır. Uyku kalitesinin düşmesi, fiziksel semptomlara ve bebek bakımına ilişkin sorunlara bağlı olarak annelerin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Uyku ortamının doğru seçimi, ergonomik destekler ve bilinçli taşıma alışkanlıkları sayesinde anneler, hem bebekleriyle dolu dolu vakit geçirebilir hem de kendi beden sağlıklarını koruyarak bu süreci sağlıklı bir şekilde sürdürebilirler.” Düşük Şiddetli Egzersizler, Annenin Fiziksel Sağlığını ve Ruh Halini İyileştiriyor Yataş Uyku Kurulu Üyesi Fizyoterapist K. Zafer Aksungur ise prematüre doğum sonrası dönemde annenin bedeninin yaşadığı yüklenmelere dikkat çekerek, bu süreçte hafif egzersizlerin etkisine vurgu yapıyor. Aksungur, “Anneler bu süreçte bebeklerinin ihtiyaçlarını önceledikleri için kendi fiziksel sınırlarını ihmal edebiliyorlar. Ancak unutulmamalıdır ki, uzun süreli stres, uyku bölünmeleri ve hareketsizlik; boyun, sırt ve bel bölgesinde kas gerilimlerine, postür bozukluklarına ve kronik yorgunluğa neden olabilir. Vücut, bu dönemde hem hormonal değişimlerle hem de duygusal yüklerle mücadele halindedir. Bu yüzden annenin fiziksel rahatlaması çok önemlidir” diyor. Evde rahatlıkla uygulanabilecek düşük şiddetli egzersizlerin bu dönemde hem kas-iskelet sistemini desteklediğini hem de sinir sistemini rahatlattığını belirten Aksungur, sözlerine şöyle devam ediyor: “Özellikle omurgayı destekleyen ve dolaşımı artıran çocuk pozisyonu, kobra esnemesi, omurga rotasyonları ve kalça bölgesi germe hareketlerinin düzenli uygulanması, annenin kaslarında gevşeme sağladığı gibi beden farkındalığında artış ve stres düzeyinde azalma sa sağlar. Basit hareketler, annenin hem fiziksel olarak toparlanmasına hem de içsel olarak dengelenmesine yardımcı olur. Bu egzersizler yalnızca bedeni değil, aynı zamanda nefes yoluyla zihni de sakinleştirir. Gece uykularının kalitesini artırmak, gün içinde enerji seviyesini yükseltmek için oldukça etkilidir.”

Kordsa  Lastik Güçlendirme ve Kompozit Teknolojileri İşlerine Odaklanıyor Haber

Kordsa  Lastik Güçlendirme ve Kompozit Teknolojileri İşlerine Odaklanıyor

Sabancı Holding iştiraklerinden, ileri malzeme teknolojilerinde dünyanın önde gelen şirketlerinden Kordsa, küresel ölçekte pazara uyumlanmak ve rekabetçi gücünü korumak için ana iş kolları olan lastik güçlendirme ve kompozit teknolojilerine odaklanma sürecine girdi. Yeni dönemde Kordsa, müşteri ihtiyaçlarını farklılaşan ürün ve hizmetleri ile karşılamaya devam ederken, operasyonel olarak artan verimlilik, nakit ve maliyet yönetimi yaklaşımı ile rekabetçiliğini koruyarak değişen küresel pazar dinamiklerine uyumlu hale getiriyor. Son yıllarda Asyalı oyunculardan gelen fiyat rekabetinin, sektördeki oyuncuları daha odaklı ve verimli bir yapıya geçmeye zorladığını ifade eden Kordsa CEO’su Ergun Hepvar, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Bugün ana iş kolumuz olan lastik güçlendirmede küresel üretimin önemli bir bölümü Asya’ya, özellikle Çin’e kaymış durumda. Bu oyuncuların yüksek kapasiteli yatırımlarını hızla doldurmaya yönelik rekabetçi yaklaşımları, küresel pazar dinamiklerini de tamamen değiştirmiş durumda. Kordsa olarak, küresel etkinliğimizi artırmak için stratejimizi ‘farklılaşarak müşterisine değer yaratan ortak’ ve ‘pazardaki değişimi yöneten taraf olmak’ üzerine kuruyoruz. Bu kapsamda lastik güçlendirme ve kompozit teknolojilerindeki odağımızı artırıyoruz. İnşaat güçlendirme iş kolumuzu ve Kratos markamızı geçtiğimiz ay içerisinde Sabancı Topluluğu şirketlerinden Çimsa’nın bağlı ortaklığı olan Afyon Çimento’ya devretmemiz de bu odaklı büyüme stratejimizin bir parçası.” “OPERASYONEL SÜREÇLERİMİZİ DAHA VERİMLİ HALE GETİRİYORUZ” Kordsa’nın 52 yıldır köklü bir geçmişe sahip olduğunun altını çizen Ergun Hepvar, “Kordsa bu dönemde her zaman müşterileriyle var olan bir şirket oldu. Müşteri odaklılık, yüksek kalite tutkusu, belirsizlikler karşısında hızlı ve çevik olabilme yetkinliği, Kordsa’yı ana iş kolu olan lastik güçlendirmede küresel lider konumuna getirdi. Bugün dünyada tüm müşterilerimizin kendi tedarik zincirlerini ve üretim planlamalarını gözden geçirdiği bir dönemdeyiz. Kordsa olarak, bizim de tıpkı müşterilerimiz gibi operasyonel süreçlerimizi yeniden yapılandırmamız, piyasa gerçeklerine uyumlu olarak daha verimli hale getirmemiz gerekiyor. Amacımız, küresel ölçekte rekabetçiliğini koruyan, teknolojisiyle öne çıkan, bilançosunu ‘finansal sürdürülebilirlik’ odağında güçlendiren ve liderlik vizyonunu sadece satışlarıyla değil iş kültürüyle de ortaya koyan bir Kordsa yaratmak” ifadelerini kullandı. Kordsa’nın dönüşüm sürecinde temel stratejilerinin, katma değerli ürünlerde mükemmeliyet ve müşteri memnuniyetinde süreklilik üzerine kurulu olduğunu da sözlerine ekleyen Ergun Hepvar, “Tüm paydaşlarımıza sürdürülebilir katma değer yaratmak geleceğimizin formülü” dedi. “KORDSA HİKAYESİNDE SABANCI’NIN VİZYONU VE GÜVENİ ÇOK ÖNEMLİ” Kordsa’nın lastik güçlendirme pazarındaki etkin rolünün, Sabancı Holding’in ortaya koyduğu vizyonun ve Kordsa’ya duyduğu güvenin çok önemli olduğunu da ifade eden Ergun Hepvar, “Geçtiğimiz ay içerisinde alınan sermaye artırım kararına, Sabancı Holding’in ana hissedarımız olarak katılmaya karar vermesi, bu güvenin en somut ve en güncel örneklerinden biri. Öte yandan, bu sermaye artışından elde edilecek fon, Kordsa’nın finansal borçlarının azaltılması amacıyla kullanılacak. Söz konusu finansal yapılanma, Kordsa’nın içinde bulunduğu dönüşüm sürecinin de en büyük itici güçlerinden biri olacaktır” ifadelerini kullandı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Lila Kağıt, Kâr Odaklı Stratejisi İle Değer Yaratmaya Devam Ediyor Haber

Lila Kağıt, Kâr Odaklı Stratejisi İle Değer Yaratmaya Devam Ediyor

Dünyada 5 kıtada 81 ülkeye yaptığı ihracatı ve Sofia, Maylo, UltraBerrak, Nua markaları ile temizlik kağıdı sektörünün en büyük oyuncularından biri olan Lila Kağıt’ın CEO’su Alp Öğücü; şirketin 2025 yılı üçüncü çeyrek finansal sonuçları ve devam eden yatırımları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Lila Kağıt Genel Müdürü Alp Öğücü konuya ilişkin şöyle konuştu: “Süregelen jeopolitik hassasiyetlerin zemin oluşturduğu ve makro ekonomik belirsizliklerin rol oynadığı zorlu bir çeyreği geride bırakmış bulunuyoruz. Gümrük tarife tartışmalarının devam ettiği bu dönemde, dünyada görece düşük seyreden selüloz fiyatları ve ülkemizde döviz kurlarının enflasyonun altında artış göstermesi satış hacmi ve net satışlarımızı baskı altında tuttu. İhracat pazarı ağırlıklı bobin satış hacmi 2024 üçüncü çeyreğe kıyasla yüzde 16 daralma kaydederken, ağırlıklı yurtiçi pazardan oluşan konverting satış hacmi ise yüzde 8 büyüdü. İhracat pazarlarımızda özellikle Avrupa tarafındaki dalgalı talep koşulları, konverting pazarındaki yurtiçi ve yurtdışı pozitif momentum ile kısmi dengelenirken, toplam kağıt satış tonajı 3Ç 2025’te yüzde 10 daralarak 46,2 bin ton olarak gerçekleşti.” Lila Kağıt’ın 2025 yılı dokuz aylık döneminde net satışları 10,1 milyar TL’ye ulaştı Zorlu koşullara rağmen, Lila Kağıt’ın net satış geliri 2025’in üçüncü çeyreği itibarıyla 3,2 milyar TL olurken, net satışlar 2025’in ilk dokuz aylık döneminde 10,1 milyar TL seviyesine ulaştı. Bu çeyrekte brüt kârı 1 milyar TL olarak gerçekleşti. Brüt kâr marjı ise geçen yılın aynı dönemine göre, etkin birim ton başı maliyet yönetiminin de etkisiyle yüzde 31,5 oldu. Zayıf seyreden talep koşullarına rağmen, kârlı büyüme odağı sayesinde bu çeyrekte FAVÖK bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,4 artışla 663 milyon TL olurken FAVÖK marjı yüzde 20,8 oldu. Net dönem kârı 2025 üçüncü çeyrekte 411 milyon TL, 2025 yılı dokuz aylık dönemde 1,4 milyar TL olarak kaydedilirken, sıkı gider yönetiminin de etkisiyle net kâr marjı 2025 üçüncü çeyreğinde yüzde 12,9, 2025 dokuz aylık dönemde yüzde 14,0 olarak seyretti. Bu dönemde, yatırımlarına hız kesmeden devam ettiklerini ifade eden Öğücü, sözlerini şöyle sürdürdü: “2025 yılında Erzurum fabrika yatırımı için 723 milyon TL’nin üzerinde harcama yaptık. Şirketimizin sürdürülebilirlik stratejisi ile de uyumlu olarak inşa edilen Erzurum fabrikamızın 2025 son çeyreğinde devreye girecek Konverting üretim tesisi ile fonksiyonel hale gelmesini bekliyoruz. Ergene fabrikamızda da otomasyon ve yazılım destekli akıllı depo yatırımlarımız devam etmekte olup bu sayede konverting hatlarında kapasite artışı, yeni endüstriyel hatlar ile verimlilik artışı ve sabit giderlerde ise tasarruf öngörüyoruz.” Yılın sonuna doğru ilerlerken, sürdürülebilir kârlı büyüme hedefi doğrultusunda verimlilik ve optimizasyon çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini belirten Öğücü, özgün iş modeli çerçevesinde pazarlarının barındırdığı büyüme potansiyeli ve portföyünün gücünden faydalandıklarını ifade etti. Öğücü sözlerini şöyle tamamladı: “Disiplinli finansal yönetim politikamız ile işletme sermayesi verimliliğinin artırılması, faaliyet giderlerinde optimizasyon sağlanması, katma değeri yüksek ürün satışlarının payının artırılması, önceliklerimiz olmaya devam edecek. Kâr odaklı büyüme stratejimiz ve kur riskine karşı korunan likiditesi yüksek güçlü bilanço yapımız ile sektördeki öncü pozisyonumuzu korumaya devam edeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki dönemde de hissedarlarımız için sürdürülebilir değer yaratma konusundaki kararlılığımız aynı şekilde devam edecektir.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

ebebek’in 2025 Üçüncü Çeyrek Hasılatı Yüzde 18,1 Artışla 6,9 Milyar TL Oldu Haber

ebebek’in 2025 Üçüncü Çeyrek Hasılatı Yüzde 18,1 Artışla 6,9 Milyar TL Oldu

Marka, yalnızca cirodaki büyümesiyle değil; müşteri memnuniyeti ve sadakatini artırmaya yönelik stratejik adımlarıyla da dikkat çekti. Enflasyon muhasebesi uygulamaları kapsamında hazırlanan konsolide tablolara göre 2025 yılı üçüncü çeyreğinde hasılatını bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 18,1 artırarak 6,9 milyar TL’ye ulaştıran şirketin, ilk dokuz ay toplamında FAVÖK tutarı yüzde 23,1 artışla 2,4 milyar TL, FAVÖK marjı ise 1 puan artışla yüzde %12,6 oldu. ebebek, 2025 yılı üçüncü çeyreğini de güçlü bir operasyonel ve stratejik performansla tamamladı ve yalnızca finansal göstergelerdeki artışla değil; bebeveyn deneyimi, dijital dönüşüm ve omnichannel altyapısına yaptığı yatırımlarla da dikkat çekti. Enflasyon muhasebesi uygulamaları çerçevesinde hazırlanan konsolide finansal tablolara göre, ebebek 2025 yılı üçüncü çeyreğindeki hasılatını bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 18,1 yükselterek 6,9 milyar TL’ye ulaştırdı. Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayımlanan sonuçlara göre, şirket aynı dönemde yaklaşık 177 milyon TL net kar açıkladı. 2025 yılının ilk 9 ay toplamında ise, FAVÖK tutarını yüzde 23,1 artışla 2,4 milyar TL’ye, FAVÖK marjını 1 puan artışla yüzde %12,6’ya çıkardı. Yılın üçüncü çeyreğinde Türkiye’deki mağaza sayısını 286’ya çıkaran, Birleşik Krallık’ta ise 3 mağazaya sahip olan ebebek, omnichannel altyapısı sayesinde fiziki ve dijital kanallardaki büyümesini dengeli şekilde sürdürdü. Şirketin üçüncü çeyrekte Türkiye’deki mağaza ziyaretçi sayısı 13,5 milyona, ebebek.com internet sitesi ziyaretçi sayısı ise 31,6 milyona ulaşırken ürün satış adedi de 2024 yılının aynı çeyreğine göre yüzde 20,8 artışla 27,4 milyonu geçti. Konuya ilişkin açıklamada bulunan ebebek Mağazacılık A.Ş. Grup CEO’su Halil Erdoğmuş, “2025 yılının üçüncü çeyreğinde de stratejik hedeflerimiz doğrultusunda dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme ile ilerliyoruz. Bebeveyn deneyimini geliştirmek, mağaza içi süreçleri daha verimli hale getirmek ve dijital kanallarımızı güçlendirmek önceliklerimiz arasında. Bu dönemde hem yurt içi hem de yurt dışı operasyonlarımızda planladığımız şekilde ilerliyor, her pazarda güçlü bir bebeveyn bağı kurmaya odaklanıyoruz. Global büyüme stratejimiz kapsamında anlaşmasını imzaladığımız Kuzey Irak Erbil'deki ilk fiziki mağazamızı 2026 yılının ilk çeyreğinde hizmete açmayı planlıyoruz. Mağazacılık deneyimini dijital kanallardaki yeniliklerle birleştirmek, operasyonel ve hizmet kalitesi açısından markamıza önemli kazanımlar sağlıyor. Önümüzdeki dönemde bu yaklaşımı daha da pekiştirerek, bebeveynlerin yaşamını kolaylaştıran çözümler üretmeye ve güçlü finansal yapımızla ulusal ve ulaslararası ölçekte büyümemizi sürdürmeye devam edeceğiz. ” dedi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.