Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Dönüşüm

Kapsül Haber Ajansı - Dönüşüm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dönüşüm haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sabancı Vakfı 17. Sezon Fark Yaratanlar Programı’nın   Başvuruları 1 Kasım’da Başlıyor Haber

Sabancı Vakfı 17. Sezon Fark Yaratanlar Programı’nın Başvuruları 1 Kasım’da Başlıyor

Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan: “Her biri toplumsal değişim için çalışan Fark Yaratanlarımızın hikâyeleri bizlere güç veriyor. 17. Sezonda da bu umudu büyüterek kalıcı sosyal etki yaratacak yeni başvuruları ve aday önerilerini büyük bir heyecanla bekliyoruz.” Sabancı Vakfı’nın, 2009 yılından bu yana yürüttüğü “Fark Yaratanlar” programının 17. Sezon başvuruları 1 Kasım 2025 tarihinde başlıyor. Yeni sezonunda Fark Yaratanlarını arayan program için 30 Kasım 2025, gün sonuna kadar www.farkyaratanlar.org adresi üzerinden başvuru yapılabileceği gibi toplumsal sorunlara çözüm üretmek için çalışan kişi ya da kurumlar aday olarak gösterilebilecek. Fark Yaratanlar Programı’nın 17 yılda yüzlerce hikayeyi Türkiye ile paylaştığını ifade eden Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, “Sabancı Vakfı olarak toplumsal değişimin; bireylerin ve kurumların cesareti, inancı ve emeğiyle mümkün olduğuna inanıyoruz. 2009 yılından bu yana yaşadıkları çevrede gördükleri sorunlara çözüm bulmak için yola çıkan, değişime öncülük eden ve topluma umut veren Fark Yaratanların hikâyelerini görünür kılmaktan mutluluk duyuyoruz. Her biri, değişime olan inançla nelerin başarılabileceğini bizlere gösterdi. Her bir çalışmanın yarattığı sosyal fayda, önemli dönüşümlere vesile oldu. Bugüne kadar 20.000’e yakın başvuru arasından seçilen 222 Fark Yaratan, artık sadece birer örnek değil; birbirini destekleyen, birlikte üreten güçlü bir topluluk haline de geldi. 17. Sezonda da bu topluluğun büyüdüğünü, iyiliğin yayıldığını görmek bizler için büyük bir gurur kaynağı. Toplumsal dönüşüm için yola çıkan, umudunu kaybetmeden fark yaratmaya devam eden tüm birey ve kurumların başvurularını ve yurttaşlarımızın çalışmalarını beğendiği kişi ya da kurumları önermesini sabırsızlıkla bekliyoruz.” dedi. Fark Yaratanlar Programı, toplumsal sorunların bireysel çaba ve aktif vatandaşlık örneğiyle nasıl çözülebileceğine dair topluma ilham vermeyi amaçlıyor. Programın 17. Sezonunda da adayların belirledikleri sorunlara yönelik geliştirdikleri çözümlerin somut değişim yaratması; yaratıcı, sürdürülebilir, yaygınlaştırılabilir, şeffaf ve güvenilir niteliklere sahip olması bekleniyor. Seçilen Fark Yaratanlar, uzmanlar eşliğinde yapılan ihtiyaç analizi sonrasında uzun soluklu bir yolculuğa başlıyor. Fark Yaratanlar Ağı’na dahil olan kişi ve kurumlar çalışmalarını geliştirmek üzere; bir sezon boyunca Sabancı Vakfı ve Impact Hub İstanbul ile birebir çalışma şansına sahip olurken mentorlarla kapasitelerini güçlendiriyor. Öte yandan diğer Fark Yaratanlar ile iş birliği geliştirme, çeşitli atölye ve etkinliklere katılma fırsatına da sahip oluyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Setur Marinaları, Sürdürülebilirlik ve Dijitalleşme Vizyonunu Paylaştı Haber

Setur Marinaları, Sürdürülebilirlik ve Dijitalleşme Vizyonunu Paylaştı

Setur Marinaları, dünya marina sektörünün en prestijli platformlarından biri olan ICOMIA Dünya Marinalar Konferansı'na (World Marinas Conference-WMC 2025) katılarak, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme projelerini uluslararası arenada başarıyla tanıttı. “Yenilik, İş birliği, Dönüşüm” temasıyla Venedik’te düzenlenen ve 500'den fazla marina işletmecisi, yatırımcı ve sektör profesyonelini bir araya getiren bu önemli konferansta, Setur Marinaları'nın çevreye duyarlı ve inovatif yaklaşımı büyük beğeni topladı. “Marinalarda Yenilenebilir Enerji” başlıklı oturumda, Setur Marinaları adına Çevre Yöneticisi Gonca Melek Özkan detaylı bir sunum yaptı. Sunumda enerji verimliliği uygulamaları, "Selfie" projesi kapsamında hayata geçirilen güneş paneli yatırımları, karbon ayak izi doğrulama süreçleri, dijitalleşme adımları ve akıllı marina çözümleri gibi çalışmalar paylaşıldı. IWMC 2025, Setur Marinaları için aynı zamanda uluslararası arenada iş birlikleri kurma ve mevcut partnerleriyle ilişkilerini güçlendirme fırsatı sundu. Etkinlik süresince birçok uluslararası işletmeci, yatırımcı ve teknoloji sağlayıcısıyla doğrudan temas kuruldu. Net sıfır hedefi için yatırım yapıyor Setur Marinaları, 2024 yılından bu yana denizcilik sektörünü küresel düzeyde temsil eden ICOMIA’nın (Uluslararası Deniz Endüstrisi Dernekleri Konseyi) daimî üyesi olarak sürdürülebilir ve sorumlu bir şekilde büyüyen denizcilik endüstrisi yaratmak hedefiyle çalışıyor. Setur Marinaları, 2050 itibarıyla net sıfır sera gazı hedefi doğrultusunda çevreye duyarlı yatırımlarını hız kesmeden sürdürüyor. Yeşil teknolojilere öncelik vererek karbon ayak izini azaltma ve deniz ekosistemini koruma misyonuyla hareket ederken, bu kararlılığını somut adımlarla gösteriyor. Marinalarında toplam 5 MW kurulu güce sahip güneş enerjisi üretimi gerçekleştiren Setur Marinaları, ISO Çevre Yönetim Sistemleri ve Mavi Bayrak sertifikasyonlarına sahip olmasının yanı sıra, I-REC sertifikası ile %100 yenilenebilir elektrik kullanıyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Sektör Temsilcileri Otomotivin Dönüşümü Konferansında Buluştu Haber

Sektör Temsilcileri Otomotivin Dönüşümü Konferansında Buluştu

2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür, “Elektrikli araçların ikinci eldeki sürecini, 1990’lı yıllarda Japon araçlarının ikinci elinin pazarda kabul görme sürecine benzetiyorum. Artık elektrikli araçlar ikinci elde hak ettiği değeri bulmaya başladı.” dedi. Otomotiv sektöründe İstanbul ve İzmir’deki “Terminal” konseptiyle ikinci el araç alım-satımına yepyeni bir bakış açısı kazandıran 2plan, bu yıl düzenlediği “Elektrikli Araç Konferansı”, “2.El Elektrikli Araç Günleri” ve “Otomotiv Zirvesi”nin ardından sektöre değer katan etkinliklerine bir yenisini daha ekledi. Bu kapsamda, İstanbul Etiler’deki 2plan Terminal’de düzenlenen “Otomotivin Dönüşümü Konferansı”, sektörün önde gelen profesyonellerini ve paydaşlarını bir araya getirdi. Garanti BBVA, OVOLT & Sharz.net, sigortaladım.com ve Pirelli markalarının katkılarıyla gerçekleştirilen konferans, 2plan’ın sektöre sağladığı değeri ve otomotivin geleceğine yönelik sektör paydaşlarıyla ortak bir yol haritası oluşturma vizyonunu bir kez daha ortaya koydu. Konferans kapsamında gerçekleştirilen panelde Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ CEO’su Ali Haydar Bozkurt, 2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür, Garanti BBVA Tüketici Finansmanı Direktörü Koray Öztopçu ve OVOLT & Sharz.net CEO’su Hakan Koca, otomotiv sektörünün geleceğini ve dönüşüm sürecini farklı perspektiflerden değerlendirdi. Ali Haydar Bozkurt: “Otomotivde dönüşüm 360 derece bir değişimi ifade ediyor” Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ CEO’su Ali Haydar Bozkurt, otomotiv sektöründeki dönüşümün yalnızca elektrifikasyonla sınırlı olmadığını belirterek, “Otomotiv 100 yıldır süregelen bir dönüşüm içerisinde. Elektrikli, hibrit, plug-in hibrit ve hidrojenli araçlar bu dönüşümün sadece bir parçası. Aslında üretim sistemlerinden müşteri davranışlarına kadar 360 derecelik bir değişim yaşanıyor.” dedi. Mobilite kavramının da tamamen değiştiğini vurgulayan Bozkurt, “Artık araç sahipliğinden çok mobilite çözümlerini konuşuyoruz. Belki 10-20 yıl sonra ihtiyaç duyduğumuz araç ya da ulaşım aracına abonelik sistemiyle erişeceğiz.” ifadelerini kullandı. Toyota’nın elektrifikasyon dönüşümüne de değinen Bozkurt, markanın tek bir teknolojiye (tam elektrikli) odaklanmak yerine hibrit, plug-in hibrit, hidrojenli ve konvansiyonel araçları içeren “çoklu mobilite stratejisini” benimsediğini kaydetti. Akio Toyoda’nın beş yıl önce elektrikli araçlara geçiş konusunda dünyanın “acele ettiğine” yönelik söyleminin bugün küresel ölçekte kabul gördüğüne dikkati çeken Bozkurt, Toyota’nın yaklaşımının, geçiş sürecini dengeli yönetmek ve pazar gelişimine ve ihtiyaçlarına göre esnek hareket edebilmek üzerine kurulu olduğunu vurguladı. Türkiye’de elektrikli araç geçişinin zamana ihtiyaç duyduğunu anlatan Bozkurt, “Norveç gibi ülkeler hariç, büyük pazarlarda bu dönüşümün 2035’e kadar olgunlaşacağını öngörüyorum. Vergi yapısı ve tüketici alışkanlıkları da bu süreçte belirleyici olacak. Tüketicilerin yaşam tarzlarını ve ihtiyaçlarını gerçekçi biçimde değerlendirmesi gerekiyor. Düşünmeden elektrikli araç alıp sonrasında ‘ben bunu kullanamıyorum’ diyerek vazgeçenler de var. Bu geçişin oturması için en az 10 yıllık bir sürece ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu. Orhan Ülgür: “İkinci elde ‘güvenli alışverişi’ bir slogandan çıkarıp, deneyimlenebilir bir gerçekliğe dönüştürdük” 2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür ise Türkiye’de ikinci el otomotivde Terminal konseptinin bir ilk olduğunu belirterek, şunları söyledi: “İstanbul Etiler’de 50.000 metrekare, İzmir Balçova’da ise 35.000 metrekare alanda hizmet veren 2plan olarak, ikinci el araç pazarında profesyonel hizmet anlayışını benimsiyoruz. Dinlenme alanları, yeme-içme seçenekleri ve aile dostu bölümleriyle ziyaretçilere keyifli ve konforlu bir deneyim sunan 2plan Terminal’de sadece premium değil, her segmentten aracı tüketicilerle buluşturuyoruz. Deneyimli ekibimizle süreci uçtan uca yönetiyor; ekspertiz, özel teslimat prosedürü ve test sürüşü imkanı sunarak güvenli bir alışveriş deneyimi sağlıyoruz. Ayrıca herhangi bir sıfır araç markasının desteği olmadan, tamamen bağımsız ve tek marka olarak faaliyet gösteriyoruz. Bununla birlikte, ulusal ölçekte bir merkez haline gelmek ve Türkiye’nin farklı bölgelerinde de aynı standartların uygulanmasını sağlamak üzere kurumsal bayilik sistemimizi oluşturuyoruz. Biz, ikinci elde ‘güvenli alışverişi’ bir slogandan çıkarıp, deneyimlenebilir bir gerçekliğe dönüştürdük.” “Elektrikli araçlar ikinci elde hak ettiği değeri bulmaya başladı” Orhan Ülgür, elektrikli araçların ikinci el piyasasında artık hak ettiği yeri bulmaya başladığını söyledi. Geçen yıl bu konuda ciddi soru işaretleri olduğunu hatırlatan Ülgür, “Herkes elektrikli ikinci elin alınıp alınmayacağı konusunda kararsızdı. Şubat ayında elektrikli araçlarla ilgili bir konferans, Nisan ayında da bir fuar düzenledik. Belki etkisi sınırlıydı ama farkındalık yaratmaya başladı. Sonrasında elektrikli araçlar ikinci elde işlem görmeye başladı ve son altı ayda ciddi bir ivme yakaladı. Biz de 2plan olarak satın alma birimimizde elektrikli araçlara daha fazla yer vermeye başladık.” dedi. Bazı markaların elektrikli ikinci el piyasasında öne çıktığını belirten Ülgür, “Elektrikli araçların ikinci eldeki sürecini, 1990’lı yıllarda Japon araçlarının pazarda kabul görme sürecine benzetiyorum. O dönem Japon arabalarının ikinci elini almak riskliydi ve işlem görmüyordu. Ancak belirli bir eşiği aştıktan sonra hızla satılmaya başladılar. Bugün de aynı durum elektrikli araçlar için geçerli. Artık ikinci elde işlem görüyorlar; bazı markalar 1-2 gün içinde satılıyor.” ifadelerini kullandı. Koray Öztopçu: “Z kuşağı finansman modellerini yeniden şekillendiriyor” Garanti BBVA Tüketici Finansmanı Direktörü Koray Öztopçu da yeni nesil tüketicilerin finansman tercihlerinin otomotiv sektörünü dönüştürdüğüne dikkati çekti. Öztopçu, “Z kuşağıyla birlikte satın alma alışkanlıkları değişiyor. Artık kullanıcılar çevrimiçi kanallardan araçlarını seçip kişiselleştiriyor. Bizim görevimiz de onlara krediye hızlı ve dijital erişim sağlamak. Elektrikli araçlarla birlikte bu dönüşüm daha da hız kazandı.” açıklamasında bulundu. Türkiye’de bireysel olarak kredilendirilebilen elektrikli model sayısının henüz sınırlı olduğunu belirten Öztopçu, “Amacımız, bireysel ve tüzel müşterilerimizin Garanti BBVA uygulaması ya da markaların kendi web siteleri üzerinden onaylı kredi limitlerine ulaşabilmesini sağlamak.” diye konuştu. Hakan Koca: “Şarj altyapısında şirketlerin birleşmesi gerekiyor” OVOLT & Sharz.net CEO’su Hakan Koca ise Türkiye’deki şarj altyapısının hızla büyüdüğünü ancak sürdürülebilirlik açısından konsolidasyon gerektiğini ifade etti. “Şu anda 180 lisanslı şirket var. Ancak küçük ölçekli, sınırlı bölgelerde faaliyet gösteren çok sayıda işletme mevcut. Bu yapı uzun vadede sürdürülebilir değil. Otoritelerle bu konuyu görüşüyoruz. Daha kaliteli hizmet sunabilmek için şirketlerin birleşmesi ya da konsolide olması gerekecek. Aksi halde bu iş sürdürülemez hale gelir.” diyen Koca, şarj sektörünün birleşmeler yoluyla güçleneceğini vurguladı. Hakan Koca, Türkiye genelinde 33 bin 500’ün üzerinde şarj soketi bulunduğunu belirterek, “Bu ekosistemde satıcılar, finansman sağlayıcılar kazanıyor ama tek kazanamayan sektör elektrik şarj işi yapanlar. Çünkü çok sayıda şirket, az sayıda araç var. Bu yüzden araç sayısını büyütmek önemli burada.” şeklinde sözlerini tamamladı. 2plan, etkinlik serileriyle fark yaratıyor 2plan, düzenlediği etkinliklerle yalnızca bilgi paylaşımı sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda tüketiciyle doğrudan temas kurabileceği, birebir etkileşim ortamları sunarak pazardaki dönüşüme katkı sağlamayı hedefliyor. Bu yılın Şubat ve Nisan aylarında İstanbul’da düzenlediği “Elektrikli Araç Konferansı” ve Türkiye’de bir ilk olan “2. El Elektrikli Araç Günleri” etkinliklerinin yanı sıra, Mayıs ayında İzmir’de gerçekleştirdiği “Otomotiv Zirvesi” ile sektörde fark yaratan 2plan, önümüzdeki dönemde de farklı temalarda hayata geçireceği organizasyonlarla otomotiv sektörünün paydaşlarını ve tüketicileri bir araya getirmeyi sürdürecek. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

İzmir'de Büyükşehir, Okullarda Dönüşümü Başlattı Haber

İzmir'de Büyükşehir, Okullarda Dönüşümü Başlattı

Gelen talepler doğrultusunda 23 Nisan öncesinde çeşitli ilçelerde bulunan 12 okulda bahçe düzenlemesi, tadilat, bakım ve boyama gibi çalışmalar başlatıldı.  Çocuklara çifte bayram yaşatan proje kapsamında, onarılan bölgelerin önceki ve sonraki halleri yüzleri güldürdü. İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Çocuk Çalışmaları ve Eğitim Destekleri Şube Müdürlüğü, çocukların daha iyi koşullarda eğitim alabilmesi için harekete geçti. 125 okulun aile birliği ile bir araya gelen Büyükşehir ekipleri, okulların eksiklikleri konusunda fikir alışverişi yaptı. Proje için Aliağa, Bayındır, Bergama, Beydağ, Kınık, Menderes, Tire, Torbalı ve Ödemiş olmak üzere dokuz ilçe pilot olarak seçildi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesinde Bayındır, Tire, Ödemiş, Bergama ve Aliağa’da 12 okulda park ve bahçe düzenlemesi, tamirat ve tadilat işleri, tuvalet bakımı, okul çevresine çit kurularak güvenlik önlemi alınması, Atatürk köşesinin bakımı, kütüphane kurulumu, iç ve dış alanların boyanması gibi çalışmalar başlatıldı. Okulların önce ve sonra çekilen görüntüleri arasındaki fark projenin de başarısını gözler önüne serdi. Çocuklara 23 Nisan hediyesi İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Çocuk Çalışmaları ve Eğitim Destekleri Şube Müdürlüğü’nde görevli proje yürütücüsü Yağmur İnanır, “Ramazan ayı boyunca iftar yemekleri öncesinde 9 ilçede bulunan 125 okul aile birliği ile bir araya gelerek okulların ihtiyaçlarını ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hangi hizmetleri yapabileceğini konuştuk. 23 Nisan öncesinde 12 okulumuzda park tadilatı, duvar boyaması, kütüphane kurulması çalışmalarını başlattık. Çalışmaları yaparken İzmir Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri, Yapı İşleri ve Park ve Bahçeler Dairesi başkanlıklarından ve ilçe belediyelerinden de destek aldık. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediyesi personelinin de desteği ile çocuklara top ve kitap hediyesi verdik. Bu çalışmalar nedeniyle çocuklar da veliler de çok mutlu oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın çocuklara ve eğitime verdiği sevgiden ilham alarak yola çıktık. Tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyoruz” dedi. 

Manisa’da büyük dönüşüm devam ediyor Haber

Manisa’da büyük dönüşüm devam ediyor

 Aradan geçen bir yılda il genelinde birçok projeyi hayata geçiren Başkan Ferdi Zeyrek yönetimindeki Manisa Büyükşehir Belediyesi, yatırımlarda şehrin ve vatandaşların acil ihtiyaçlarına öncelik veriyor. Ulaşım ve Otopark Projeleri Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in öncelikli projeleri arasında yer alan ulaşım alanında, bir yılda köklü düzenlemeler yapıldı. Şehir içi otobüs hatlarının yeniden düzenlenmesi ile kırsal mahallelerle kent merkezi arasındaki bağlantılar güçlendirildi. Kent merkezine ulaşım kolaylaştırıldı. Yalnızca toplu taşıma araçlarının kullanabildiği Kırmızı Yol uygulamasını sonlandıran Başkan Zeyrek, ‘Yeşil Yol’ uygulaması ile trafik akışında rahatlama sağladı. Şehir içindeki trafik yoğunluğunun azalması amacıyla tek yönlü kullanılabilen caddelerde, trafiğin çift yönlü akışa alınmasıyla sağlanan rahatlama vatandaşlardan olumlu tepki aldı. Özellikle günün belirli saatlerinde servis araçlarının da trafiğe katılımıyla birlikte artan araç yoğunluğu Cumhuriyet Kavşağı’nın tamamlanarak hizmete açılmasıyla çözüme ulaştırıldı. Malta bölgesinde yapımı tamamlanan Malta Katlı Otopark projesiyle birlikte de bölgenin yaşadığı otopark sıkıntısının çözümüne katkı sağladı. Yol çalışmaları kapsamında yapılan 164 bin metrekarelik sıcak asfalt çalışması ile de yol ve bağlantılar sağlanarak güvenli ve konforlu bir ulaşım için yatırım yapıldı. Manisa-İzmir Arası 100 TL Vatandaşların Manisa-İzmir arasındaki ulaşımlarına da destek olan Başkan Ferdi Zeyrek’in girişimleriyle ücret tarifesinin düşürülmesi sağlanarak vatandaşların bütçesine destek olundu. Firma ile yapılan görüşme sonucunda, Manisa ile İzmir arasında her iki yönde de yetişkin ücretinin 100 TL, öğrenci ücretinin ise 80 TL olması kararlaştırıldı. Bununla birlikte şehir içi ulaşımda da artık vatandaşların duraklarda beklemesini istemeyen Başkan Zeyrek, kooperatifler ile önemli bir anlaşmaya imza attı. Bu kapsamda kooperatiflere her ay 50 milyon lira destek sağlanarak hem otobüs seferleri hızlandırıldı hem de sefer sayılarında artış sağlanarak ulaşımda dönüşüme imza atıldı. Şeffaflık ve Dijital Dönüşüm Projeleri Belediye yönetiminde şeffaflığı ön planda tutan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, belediyenin ihalelerinin canlı yayınlanmasını sağlayan ihale sistemini uygulamaya başladı. Tüm kamuoyuna açık olan ihalelerde şeffaflık ön plana alındı. Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı aylık harcamalar resmi internet sitesinde yayınlanarak, halkın bilgisine sunulmaya başlandı. Teknolojik gelişmeleri de yakından takip eden Başkan Zeyrek, ‘Manisa İçin’ sloganıyla Manisa Büyükşehir Belediyesi’de teknolojik dönüşüm gerçekleştirdi. Çağın gerektirdiği teknolojik altyapı için yatırımlar yapan Zeyrek, öz kaynaklar ile üretilen mobil uygulama ile belediye hizmetlerini cep telefonuna sığdırdı; vatandaşların birçok alandaki hizmetlere bir tık ile ulaşmasını sağladı. Teknoloji, Halk İçin Kullanılıyor Tüm belediye hizmetlerinin aynı başlık altında bulabileceği ‘Üzüm Süper App’ uygulamasının yanı sıra olası afet durumlarına karşı hem ilgili birimleri hem de yakınlarını bilgilendirmesine olanak sağlayan ‘Manisa İçin Acil’, vatandaşların otobüs duraklarının konumlarını, hat bilgilerini ve sefer saatlerini bulabilecekleri ‘Manisa İçin Ulaşım’, tarımın başkenti Manisa’daki üreticiler için ‘Manisa İçin Tarım’ uygulamaları, Alzheimer hastası yakınları bulunan vatandaşların, yakınlarının kaybolma riskine karşı nerede olduğunu anlık haber almak için geliştirilen ‘Ben Buradayım’, Alt Yapı Yöneticisi Bilgi Sistemi (AYBİS) gibi 12 önemli projeyi hayata geçiren Manisa Büyükşehir Belediyesi, teknolojiyi halk için kullanarak vatandaşların bir tık kadar yakınında olmayı sürdürüyor. Manisa Turizmi Canlanıyor Manisa’nın doğal ve tarihi güzelliklerini, kadim mutfak kültürünü turizme kazandırmayı amaçlayan Manisa Büyükşehir Belediyesi, Başkan Zeyrek’in vizyonuyla turizm markası oluşturdu. Dış İlişkiler Dairesi bünyesinde Turizm Şube Müdürlüğü kurulmasının yanı sıra Spilyum turizm şirketi hayata geçirildi. Ulusal ve uluslararası turizm fuarlarında yer alınırken ayrıca tarihin gün yüzüne çıkarılması ve dünya mirasına kazandırılması için Aigai ve Philadelphia kazılarına da destek sunuldu. Manisa’nın altyapı sorunlarına bir mimar gözüyle yaklaşan Başkan Ferdi Zeyrek, 40 yıldır yenilenmeyen altyapı için de yatırımlar planladı. Su kesintileri, sel, taşkın gibi olumsuzluklara neden olan tüm sistemlerin yenilenmesine başlandı. Bunun yanında şehircilik anlamında önemli bir eksiklik olan altyapı haritası detaylı şekilde oluşturulmaya başlandı. Sayısal ortamda hazırlanan altyapı haritası ile hem sorunların azalması sağlanacak hem de sorunlara müdahaleler daha hızlı hale getirilecek. Kentsel dönüşüme de halk odaklı yaklaşımla bakan Manisa Büyükşehir Belediyesi hem Manisa’yı her türlü doğal afete dayanıklı, sosyal dokuya uygun, çevreci bir anlayışla yeniden planlamayı hedefliyor. Can Dostların Yanında Her canlının yaşam hakkına saygı gösteren ve Manisa’da yaşayan her bireye eşit hizmet götürmeyi hedefleyen Manisa Büyükşehir Belediyesi, sokakta yaşayan patili dostlarımızı da unutmadı. Aradan geçen bir yılda Manisa’da hem hayvanların sağlığını hem de toplum sağlığını düşünerek sokak hayvanları için kısırlaştırma ve sahiplendirme seferberliği başlatıldı. Ücretsiz kısırlaştırmanın yanı sıra bakımevi ve rehabilitasyon merkezlerinden sahiplenilen her can dost için ilk 6 boyunca mama desteği, ilk 1 yıl aşı desteği, evcil hayvan bakım eğitimi, destek hattı gibi uygulamalar da hayata geçirildi. Ulaşımı güç olan ve nüfusu 25 binin altındaki yerleşim yerleri için ise Gezici Hayvan Bakım ve Tedavi Aracı (VETBÜS) hizmete alındı. “Bu şehri birlikte yönetmeye devam edeceğiz” Başkan Zeyrek, “Her zaman söylüyorum, biz 31 Mart’ta bir ismi değil anlayışı değiştirdik, bir paradigmayı değiştirdik. İlk günden itibaren adil, hakkaniyetli, şeffaf bir yönetim anlayışı ile şehrimizi yönetmeye söz verdik. Bunu da önümüzdeki görev süremiz boyunca gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Yönetimi vatandaşlarımızı da dahil ederek, onların istemediği bir hizmeti ya da uygulamayı yapmayacağız. Halkla birlikte yönetim anlayışımızı, aynı şeffaflık ile sürdüreceğiz. Ortak akılla bu şehri birlikte yönetmeye devam edeceğiz. Yapılan tüm bu hizmetlere harcanan paralar vatandaşın ödediği vergilerden devletimizin bize emanet ettiği bütçelerle sağlanıyor. Biz halkın parasını halka harcayarak hizmet etmeye, çok sevdiğimiz Manisa’ya katkı sunmaya devam edeceğiz” dedi.

Türk Mühendisler Jakarta’yı Akıllı Trafik Sistemleriyle Dönüştürüyor Haber

Türk Mühendisler Jakarta’yı Akıllı Trafik Sistemleriyle Dönüştürüyor

Endonezya’nın başkenti Jakarta, Türk mühendislerinin öncülüğünde hayata geçirilen kapsamlı bir ulaşım projesine ev sahipliği yapıyor. Şehrin yıllardır süregelen trafik sorununa çözüm sunmak amacıyla geliştirilen Dinamik Kavşak Yönetim Sistemi (CHAOS) projesinin üçüncü aşaması başarıyla tamamlandı. Projenin ilk iki aşamasını da üstlenen ISSD A.Ş., Jakarta’nın trafik altyapısını modernize ederek ulaşım verimliliğini artırmaya devam ediyor. CHAOS ile Trafikte Akıllı Çözümler Faz 3 kapsamında, 25 yeni kavşakta Dinamik Kavşak Kontrol Sistemi (CHAOS) devreye alındı. ISSD A.Ş. mühendisleri tarafından geliştirilen bu sistem, kavşaklardaki trafik yoğunluğunu gerçek zamanlı olarak analiz ederek sinyal sürelerini dinamik şekilde ayarlıyor. Bu sayede trafik sıkışıklığı önemli ölçüde azaltılırken, sürücülerin bekleme süreleri minimuma indiriliyor ve şehir içi ulaşım daha akıcı hale geliyor. MANGO-HUB ile Büyük Veri Destekli Trafik Yönetimi Projenin en dikkat çeken unsurlarından biri de MANGO-HUB büyük veri analiz platformunun devreye alınması oldu. Bu platform, şehir genelinde kurulan sensörlerden toplanan verileri analiz ederek, trafik akışını mikro ve makro düzeyde değerlendiriyor. Seyahat süresi ölçümleri ve OD analizleri ile ulaşım planlamasına önemli katkılar sağlanıyor. CHAOS ile 65 Kavşakta Akıllı Trafik Yönetimi ISSD, Faz 1’de 20 ve Faz 2’de 20 kavşakta CHAOS devreye aldıktan sonra, Faz 3 kapsamında 25 yeni kavşağı daha bu sistemle yönetmeye başladı. Böylece Jakarta’da toplam 65 kavşakta CHAOS aktif olarak kullanılmaya başlandı. Türk mühendisleri tarafından geliştirilen bu sistemler, sadece Jakarta’nın değil, dünyanın diğer metropollerinin de ulaşım planlamasında yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunuyor. Jakarta’da Ulaşım Daha Güvenli ve Verimli Jakarta’nın trafik altyapısını modernize eden bu çalışmalar, şehir içi ulaşımı daha güvenli, verimli ve sürdürülebilir hale getiriyor. Türk mühendislerinin imzasını taşıyan bu proje, Endonezya’da önemli bir değer yaratırken, uluslararası ölçekte de dikkat çekiyor.

CK Enerji Çamlıbel Elektrik'ten 200 milyon kWh'lık yeşil enerji dönüşümü Haber

CK Enerji Çamlıbel Elektrik'ten 200 milyon kWh'lık yeşil enerji dönüşümü

İklim değişikliğinin etkileri her geçen gün kendini daha çok hissettirirken gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için, enerjide yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi de giderek artıyor. Türkiye’de enerji sektörünün öncü şirketi CK Enerji Çamlıbel Elektrik de müşterilerinin yeşil enerjiye geçişlerine destek olacak çalışmalarına ağırlık vermeye devam ediyor.   “Aralık 2025’ten Sonra Yeşil Enerjiye Olan Talep Daha da Artacak” Çevre dostu elektrik tedarik etmek isteyen müşterileri için Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) ile Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi (YEK-G) Sertifikası sağladıklarını söyleyen CK Enerji Çamlıbel Elektrik Genel Müdürü Muharrem Bülbül, “2030 Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakat ve 2050 yılı Sıfır Karbon hedefleri doğrultusunda özellikle ihracat yapan firmaları I-REC sertifikasyon süreçlerine dahil etmekteyiz. 2024 yılında Ozon Tekstil, Maritaş Tekstil, Tokat OSB, Erbaa OSB gibi birçok müşterimizi uluslararası geçerliliği olan I-REC sertifikasyon süreçlerine, bölgemizde yer alan kamu kurumlarımızı da YEK-G sertifikasyon süreçlerine dahil ederek yeşil enerji ile sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağladık. Yeşil enerji sertifikası gün geçtikçe daha da önem kazanmakta. Şirket olarak bugüne kadar yaklaşık 200 milyon kWh üzerinde tüketilen enerjiyi yeşil enerjiye dönüştürmüş olduk. Avrupa üretici sektörlerinin rekabet gücünün korunması amacıyla geçiş dönemi geçen yıl ekimde başlayan sınırda karbon düzenlemesi ile ihracatçıların ürettikleri emisyona göre vergilendirilmesini öngörüyor. 6 sektörü kapsayan bu düzenleme ile özellikle Aralık 2025’ten sonra yeşil enerjiye olan taleplerin daha çok artacağını tahmin ediyoruz. Sınırda karbon düzenlemesi mekanizmasının ana uygulama döneminin ise Ocak 2026’da başlaması bekleniyor” değerlendirmesinde bulundu. 1 Ekim 2023 tarihinden itibaren Sınırda Karbon Düzenlemesi (SKDM) için adımlar atıldığına işaret eden Bülbül sözlerine şöyle devam etti: “Bu kapsamda 31 Aralık 2025 tarihine kadar mali yükümlülük doğurmayacak bir geçiş dönemindeyiz. CK Enerji Çamlıbel Elektrik olarak ilk aşamada kapsama dahil olacak çimento, demir çelik sektörü, bunun yanında tekstil sektörü ve sorumlu olduğumuz hinterlanda yer alan organize sanayi bölgeleri sektörlerinin sertifika süreçlerinde önemli bir partner olmayı hedefliyoruz.” “Müşterilerimizin karbon ayak izini ölçüyoruz” CK Enerji Çamlıbel Elektrik olarak sürdürülebilirlik noktasında yenilebilir enerji kaynaklarını tercih ettiklerini kaydeden Muharrem Bülbül, “Katma değerli enerji projelerimiz kapsamında müşterilerimizin karbon ayak izi ölçümlerini gerçekleştirerek onların emisyonlarının yönetilmesi yolculuklarına katkı sağladığımız gibi, CK Enerji Çamlıbel Elektrik olarak faaliyetlerimiz sırasında ortaya çıkan karbon emisyonu konusunda da proaktif yaklaşımlar sergiliyoruz. Bu bağlamda karbon emisyon hesaplarımızı sürekli ölçerek onların nötrlenmesi konusunda çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Lokasyonlarımızın tüketimlerinde geleceği önemseyerek kaynaklarımızı değerlendiriyoruz. Sivas Genel Müdürlük binamız dahil olmak üzere 45 şube ile hizmet vermekteyiz. Şubelerimizin yıllık tüketimlerinin büyük bir çoğunluğunu yeşil enerjiden karşılayarak karbonsuz bir geleceğe katkı sağlıyoruz” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.