Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ege Üniversitesi

Kapsül Haber Ajansı - Ege Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ege Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tarihi Liman Kenti’nin UNESCO Yolculuğunda Gözler 2028’e Çevrildi Haber

Tarihi Liman Kenti’nin UNESCO Yolculuğunda Gözler 2028’e Çevrildi

Konak Pier’den başlayıp Kadifekale’ye kadar uzanan bölgenin içinde yer aldığı İzmir Tarihi Liman Kenti'nin, UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi'ne girmesine yönelik çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Bölgenin 2020 geçici listeye girmesinin hemen ardından kent paydaşlarının desteği ile başlatılan çalışmalarda önemli aşamaya gelindi. Adaylık dosyasına son şeklini verecek hazırlıklar sürerken, dosyanın 2026 yılının ilk çeyreğinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ulaştırılması planlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın adaylık dosyasını UNESCO’ya iletmesinin ardından 2027 yılında UNESCO uzmanlarının kente gelmesi, 2028 yılında ise İzmir Tarihi Liman Kenti’nin UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi’ne girmesi hedefleniyor. Velibeyoğlu: Uluslararası görünürlük ve prestij sağlıyor UNESCO adaylığının önemine vurgu yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi, Tanıtım ve Turizm Dairesi Başkanı Hasibe Velibeyoğlu, “UNESCO adaylığı kültürel ve doğal mirasın istisnai bir evrensel değere sahip olduğunu vurgulamakta ve bu değerlerin tüm insanlık adına korunmasını amaçlamaktadır. Listeye kabul edilen alanlar, sadece ait oldukları ülkeler için değil, tüm dünya için önemli kabul edilmekte; bu durum uluslararası görünürlük ve prestij sağlamakla birlikte, alanların korunması ve sürdürülebilir şekilde yönetilmesi konusunda taraflara önemli sorumluluklar yüklüyor. İzmir, Efes (2015) ve Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı (2014) ile UNESCO listesinde yer alan kentlerden biri. Ayrıca İzmir; Birgi Tarihi Kenti ile Foça, Çandarlı ve Çeşme kaleleri gibi alanlarla da UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor. UNESCO geçici listesine 2020’de dahil edilen İzmir Tarihi Liman Kenti adaylık çalışmaları İzmir Tarihi Liman Kenti Alan Başkanlığı koordinasyonunda İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Valiliği, Konak Belediyesi, İzmir Kalkınma Ajansı gibi çok sayıda kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü, üniversite ve akademisyenin desteğiyle devam ediyor” dedi. “Tarihi bir fırsat sunacak” İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin UNESCO çalışmalarında bir yandan sürecin organizasyonu ile ilgili katkı sağlarken diğer yandan tarihi merkezin canlanması ve korunması amacıyla proje ve faaliyetler yürüttüğünü belirten Velibeyoğlu, “UNESCO çalışmalarında kullanılması için bina tahsisi, paydaşları bir araya getiren organizasyonlar, süreçte raportör olarak görev yapan uzman personelin istihdamı gibi konularda destek sağlıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2002 yılından bu yana, planlama, kentsel tasarım, sokak sağlıklaştırma, bakım-onarım, cephe iyileştirme ve restorasyon uygulamaları gibi pek çok projeyi hayata geçirmiştir. Agora, Antik Tiyatro ve Kadifekale çevresinde yürüttüğü kamulaştırmalar ile arkeolojik kültür katmanlarının ortaya çıkarılması ve görünür kılınmasını sağlamış, Kazı Başkanlığı’nı maddi olarak destekleyerek bu odaklarda yürütülen bilimsel kazı çalışmalarının hızlanmasına olanak tanımıştır. ‘Dünya Mirası’ listesinde yer almak, alanın özgün kimliğinin belgelenmesi, korunması ve tanıtılması adına tarihi bir fırsat sunacak. Diğer yandan yerel ekonomiye katkı sağlaması, kültürel değerlere duyarlı ve uzun süreli etkileşim kuran ziyaretçi türünü teşvik etmesi beklenen diğer olumlu çıktılar” diye konuştu. “İzmir’in şansı yüksek” Sürecin 2018 yılında başladığını ve İzmir Tarihi Liman Kenti'nin, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne 2020 yılında girdiğini hatırlatan İzmir Tarihi Liman Kenti Alan Başkanı Abdülaziz Ediz, “İzmir UNESCO açısından baktığımızda Türkiye’de en şanslı illerden birisi. Bir tarafta Bergama, diğer tarafta Efes olmak üzere iki kalıcı listede, üç geçici listede olan yerlerimiz var. İyi bir çalışma yapıldı. Bu çalışmaları yıl sonuna kadar tamamlayıp, 2026 yılının ilk çeyreğinde dosyayı bakanlığa teslim edecek hale getirmek istiyoruz. Özetle 2026’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın UNESCO’ya gönderebileceği hazır dosyalar arasında İzmir’in olmasını hedefliyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı, dosyayı 2026’da gönderecek olursa 2027’de UNESCO uzmanları kentimize gelecek. ICOMOS’un yaptığı gibi İzmir’de yerinde inceleme yapacaklar. Kalıcı listeye girmemiz 2028 yılında gerçekleşebilir. Mevzuat olarak da işleyiş bu şekilde” ifadelerini kullandı. 10 kişilik Bilim Kurulu hazırladı İzmir Tarihi Liman Kenti Adaylık Dosyası, İzmir Tarihi Liman Kenti Alan Başkanlığı uzmanları tarafından, Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nden akademisyenlerin katılımıyla oluşturulan 10 kişilik Bilim Kurulu’nun iş birliğiyle hazırlandı. İzmir Tarihi Liman Kenti Alan Yönetim Planı, 29 Haziran 2022 tarihinde içinde İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Valiliği, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü olmak üzere 17 üye kurum ve kuruluştan oluşan Eşgüdüm ve Denetleme Kurulu tarafından onaylanarak yürürlüğe girdi. Yönetim Planı ile paralel olarak adaylık dosyası 30 Aralık 2022 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teslim edildi. Adaylık dosyasında son düzenlemeler İzmir Tarihi Liman Kenti Alan Yönetim Planı ve UNESCO Dünya Miras Listesi için adaylık dosyasının tanıtımına ve uygulanmasına yönelik çalışmalar sürerken, mayıs ayında Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) kentte beş günlük bir inceleme ve değerlendirme yaptı. ICOMOS, yaptığı ön değerlendirme ve saha gezisinin ardından kalıcı listeye giriş için adaylık dosyasında yapılabilecek değişiklikler hakkında kurulu bilgilendirdi. Kurul, dosyaya son halini vermek için çalışmalarına devam ediyor. Adaylık dosyası ilerleyen süreçte Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teslim edilecek ve kalıcı liste için bekleyiş başlayacak. Tarihi Liman Kenti Bugün tarihi İzmir olarak adlandırılan ve İzmir’e antik liman kenti olma özelliği sağlayan bölge, 19. yüzyılda bu liman kentine bir giriş kapısı olarak inşa edilen Konak Pier’den başlayarak Kadifekale’ye kadar uzanıyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde Tarihi Liman Kenti başlığıyla yer alan alanda Konak Meydanı ve Saat Kulesi gibi İzmir’in öne çıkan sembolleri bulunuyor; ayrıca zaman içinde iç limanın dolmasıyla genişleyen Kemeraltı Çarşısı ile dünyanın en eski ve en büyük açık hava alışveriş merkezlerinden birini de barındırıyor.

TP Türkiye & Azerbaycan İnsan Kaynakları Başkan Yardımcılığı'na Jülide Marangoz Atandı Haber

TP Türkiye & Azerbaycan İnsan Kaynakları Başkan Yardımcılığı'na Jülide Marangoz Atandı

Ege Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı ve ardından Anadolu Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü mezunu olan Marangoz, Medipol Üniversitesi İşletme Yönetimi Yüksek Lisans tezinde; çalışan memnuniyetinin müşteri memnuniyetine yansımasını çalışmaktadır. 2000 yılında yazılım alanında başlayan kariyerini, teknoloji odaklı şirketlerde müşteri deneyimi yönetimi üzerine inşa etti. 25 yılı aşkın süre boyunca farklı müşteri deneyimi şirketlerinde yönetici olarak görev alarak, müşteri hizmetleri BPO alanında birçok başarıya imza attı. Dijital dönüşüm, müşteri deneyimi (CX), satış, iş geliştirme, müşteri ilişkileri yönetimi ve çağrı merkezi operasyon yönetimi konularında derin bir bilgi birikimine sahip olan Marangoz, bugüne kadar 100’e yakın markayla yakın çalışarak iş geliştirme ve strateji oluşturma süreçlerine değerli katkılar sundu. Yönetim rollerinin yanı sıra profesyonel koçluk ve müşteri deneyimi dijital dönüşüm danışmanlığı yaptı; eğitmenlik görevleriyle de sektöre yeni yetenekler kazandırdı. Sektörel katkılarıyla da öne çıkan Marangoz; BT Haber Gazetesi köşe yazarı, Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu üyesi ve Sabancı Vakfı Genç Kadınlar Mentorluk Programı Mentörü olarak pek çok platformda aktif rol üstleniyor. TP Türkiye’de 10 yılı aşkın süredir İş Geliştirme ve Satış Direktörü olarak önemli başarılara imza atan Jülide Marangoz, yeni dönemle birlikte insan ve müşteri deneyimini merkezine alan liderlik yaklaşımıyla TP Türkiye ve Azerbaycan’ın insan kaynakları stratejilerine yön verecek ve çalışan deneyimini daha da güçlendirecek.

Türk tarım ihracatını 50 milyar dolara taşıyacak kadrolar geliyor Haber

Türk tarım ihracatını 50 milyar dolara taşıyacak kadrolar geliyor

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi”ni üçüncü kez düzenlediklerini, tarımsal üretimin her aşamasında iklim ve ekonomik koşulların değerlendirilerek sürdürülebilir üretimin, teknolojik gelişmelerle birlikte yapılması amacıyla, girişimciliğe yatkın gençlerin tarıma kazandırılmasını amaçladıklarını dile getirdi. Yıllık 74 milyar dolarlık bir zenginliği ortaya çıkaran Türk tarım sektörünün üretimden pazarlamaya, lojistikten eğitime çok sayıda sorunla mücadele ettiğinin altını çizen Uçak, “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi’ni üçüncü kez düzenliyoruz. Amacımız; girişimci ruha sahip gençleri tarıma kazandırmak, sürdürülebilir üretimi teknolojiyle buluşturmak. Tarım sektöründe yaş ortalaması 55’e ulaştı, gençlerin üretim bölgelerinden şehirlere göçü sektör için büyük risk. Ziraat ve Gıda Mühendisliği eğitimi alan 83 gencimiz bu eğitim kapsamında pazarlamadan üretime, hasattan lojistiğe, girişimcilikten AR-GE’ye kadar farklı başlıklarda 17 uzman isimden dört hafta boyunca eğitim alacak. Üç eğitim programımıza katılanların sayısı 200’ü aştı. Türk tarımının 50 milyar dolar ihracat hedefine genç ve vizyoner kadrolarla ulaşacağımıza inanıyoruz. Ege Bölgesi olarak bu ihracata 10 milyar dolar katkı koymayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu. İlk ders gıda sistemlerinde yeni yaklaşımlar ve beklentiler “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi”nin ilk günü Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet ALTINDİŞLİ “Tarım ve Gıda Sistemlerinde Yeni Yaklaşımlar ve Beklentiler” konulu ilk dersi verdi. Eğitimde, hem organik, hem de konvansiyonel tarımda tüketicilerin ve üretim sistemlerinin yeni gelişen talepleri karşısında verdiği cevaplar, yeni yaklaşımlar, sürdürülebilirlik göstergelerinin de değerlendirmeleri ışığında tartışıldı. Ecoland Institute Kurucu Ortağı Tolga Erkmen, “Hayallerin Geleceğe Dönüşümü” isimli eğitimiyle katıldı. Erkmen’in interaktif sunumu teknolojik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki değişimlerin neticesince gelecek kaygısı yönetimi ve yeni değerlerin üretimi hakkında gençlere ufuk açtı. Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Kızılırmak Esmer, “Biyobozunur Ambalajlar ve Atık Yönetimi” hakkında, Dünya’da ve ülkemizde gıda atıklarının azaltılmasında etkili olabilecek ambalaj teknolojilerini eğitimdeki gençlerle paylaştı. “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi”nin ikinci gününde ilk dersi İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuğba Tuğrul, “Tarım Ürünlerinde Markalaşma ve Dijital Pazarlama” başlığıyla verdi. Tuğrul, sektörde rekabet üstünlüğü yaratmada markalaşmanın öneminin altını çizerken, gençleree uygulamalı dijital kampanya tasarlatarak problem tanımlama, çözüm geliştirme ve kampanya kurgulama adımlarıyla katılımcılara bizzat deneyim kazandırdı. Zirai Mücadele İlaçları Üreticileri Derneği (ZİMİD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Kaya, “Pestisitler ve Gıda Güvenliği” başlıklı eğitimde ülkemizde ve Dünya’da gıdanın güncel durumu, süreçleri, sürdürebilirlik ve gıda güvenliğini yönetimi konuları üzerinde durarak ve pratik örnekler eşliğinde bilgiler verdi. “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi”ne katılan genç mühendis adaylarına devlet yardımlarını Ege İhracatçı Birlikleri Devlet Yardımları Departmanından uzman isimler aktardı. Sürdürülebilir Tarım Bilimsel AR-GE Kooperatifi Kurucusu Prof. Dr. Meltem Onay, “Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik, Karbon & Su Ayakizi Takibi, Blockchain ve İzlenebilirlik” eğitimi ile, tarım ve gıda sektöründe karbon, su ve çevresel ayak izinin azaltımının önemi ve çözümünün altını çizdi. Katılımcılar, 4 hafta boyunca teorik ve uygulamalı derslerin yanında firma ziyareti, atölye çalışmaları sonrasında aldıkları eğitimler sonrasında birer sunum yapacaklar. Program sertifika töreniyle sona erecek. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin, 2022 yılında ilk kez düzenlediği “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi” programına 55 kişi katılırken, 2024 yılındaki eğitim programında 82 genç gıda ve ziraat mühendisi adayları yer almıştı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Enerjisa Üretim Agrivoltaik Tarım Uygulamaları ile 5 Ton Hasat Yaptı Haber

Enerjisa Üretim Agrivoltaik Tarım Uygulamaları ile 5 Ton Hasat Yaptı

Güneşin enerjisini yaşamın döngüsüne dönüştürerek enerji üretimiyle tarımı aynı çatı altında buluşturan Enerjisa Üretim, sürdürülebilir bir geleceğin temellerini bugünden atıyor. Güneş panelleriyle elektrik ürettiği alanlarda tarımsal üretimi de mümkün kılan Agrivoltaik sistemleriyle hem toprağın hem enerjinin verimini artırıyor. 2022 yılında Beykoz Komşuköy’de başlattığı ilk uygulamayla Türkiye’de özel sektör öncülüğünde yeni bir modelin kapısını araladı. 2023’te Bandırma Enerji Üssü’nde devreye aldığı ikinci Agrivoltaik sahasıyla bu yaklaşımı ölçeklendirerek hem enerji hem gıda güvenliğine katkı sunan öncü bir dönüşüm hareketine imza attı. 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde Enerjisa Üretim, temiz enerjiyle beslenen bu yenilikçi üretim modeliyle sürdürülebilir bir gelecek için enerjinin ve tarımın gücünü birleştiriyor. Güneşin altında hem enerji hem bereket Yaban mersininden naneye, brokoliden kavuna kadar birçok ürün aynı arazide enerjiyle birlikte yetişiyor. Sadece 2024 yılında bu iki sahadan toplam 5 tona yakın ürün hasadı yapıldı. Kışlık dönemde 580 kg brokoli, 271 kg karnabahar, 1.344 kg lahana ve 120 kg kırmızı lahana; yazlık dönemde ise 742 kg biber, 485 kg patlıcan, 485 kg kavun ve 840 kg nane üretildi. Bu üretim, güneş panellerinin enerjinin yanı sıra, sürdürülebilir bir yaşam döngüsü de yarattığının en somut kanıtı oldu. Hasatlardan elde edilen ürünler, çalışanlara ve İstanbul’dan Çanakkale’ye, Balıkesir'den İzmir'e uzanan birçok Enerjisa Üretim santraline ulaştırıldı. Bilimle Büyüyen Sürdürülebilirlik Enerjisa Üretim, agrivoltaik tarım uygulamalarını hem bir üretim modeli hem de bilimsel bir araştırma alanı olarak da değerlendiriyor. Verimlilik çalışmalarında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile yürütülen ortak proje kapsamında, su ihtiyacı ve gölge toleransı farklı iki nane türü ekilerek büyüme, yayılma, yağ oranı ve kalite performansları detaylı biçimde analiz edildi. Bu çalışmalar sonucunda 800 kilogram nane hasadı elde edilirken, elde edilen nane yağından üretilen doğal ortam spreyi çalışanlar ve paydaşlarla paylaşarak projenin bereketi somut bir değere dönüştürüldü. Geleceğin enerjisini bugünden kurarken toprağın bereketini de geleceğe taşıdıklarının altını çizen Enerjisa Üretim Varlık Yönetimi ve Sürdürülebilirlik Lideri Murat Eröz, “Enerjinin geleceği üretim kapasitesi kadar doğayla kurulan dengeyle de şekilleniyor. Enerjisa Üretim olarak yenilenebilir enerjiyle hem toprağı hem toplumu güçlendiren yeni bir üretim modeli geliştirdik. Agrivoltaik tarım projelerimizle güneş panellerinin altını üretken bir ekosisteme dönüştürüyoruz. Toprağı, suyu ve enerjiyi aynı yaşam döngüsünde buluşturuyoruz. Bu çalışmalar, ülkemizin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sunarken yerel ekonomiyi, tarımı ve istihdamı da destekliyor. 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde, temiz enerjiyle beslenen bu üretim modelinin hem iklim dostu hem de gıda güvenliği açısından taşıdığı potansiyeli vurgulamak istiyoruz. Güneşten enerji üretirken, geleceğin yaşam kaynaklarını da büyütüyoruz.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.