Hava Durumu

#Ekonomi

Kapsül Haber Ajansı - Ekonomi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekonomi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

TEB’den Ekonomiye 406 milyar TL Destek Haber

TEB’den Ekonomiye 406 milyar TL Destek

TEB’in ekonomiye ve müşterilerine sağladığı desteğin en önemli göstergesi olan kredileri toplam aktiflerinin yüzde 55’ini oluşturdu. Her dönem olduğu gibi risk yönetimine ve aktif kalitesine öncelik veren TEB’in toplam kredileri yılın ikinci çeyreğinde 406 milyar TL seviyesinde gerçekleşirken, aynı dönemde toplam mevduatı ise 491 milyar TL oldu. 2025 yılında güçlü sermaye yapısıyla birlikte istikrarlı büyümeyi sağlayan ve karlılığını sürdürülebilir bir şekilde devam ettiren TEB’in özkaynakları 49,2 milyar TL olurken, sermaye yeterlilik rasyosu hedef rasyo olan yüzde 12’nin çok üstünde, yüzde 17,62 oranında gerçekleşti. TEB, Kadın Bankacılığı ile kadın girişimcilerin ve işletme sahiplerinin güçlenmesine katkıda bulunmak amacıyla finansal destek sağlamaya devam etti. Bu kapsamda, TEB ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) iş birliğinde yürütülen TurWIB II programının ikinci dilimi olan 25 milyon Euro tutarındaki kaynak bankaya ulaştı ve kadın sahipliğinde ya da yöneticiliğinde olan KOBİ’lerin kullanımına sunuldu. TEB’in kullandırdığı bu kaynak kadın girişimcilerin ve işletme sahiplerinin finansmana erişimini kolaylaştırırken, toplumsal kalkınmaya da katkı sağladı. Yılın ikinci çeyreği itibarıyla, kadın yöneticiliğindeki KOBİ’lere kullandırılan kredi hacmini yılbaşından bu yana %40 oranında artıran TEB, kapsayıcı finansman anlayışıyla kadınların iş dünyasındaki varlığını güçlendirmeyi sürdürdü. TEB, tasarruf sahiplerine özel faiz oranlarıyla gecelik vadeli mevduatlarının günden güne büyümesini sağlayan, diledikleri zaman para yatırma, para çekme işlemi yapmalarına imkan tanıyan Marifetli Hesap ile cazip kampanyalar sunmaya devam etti. Yılın ikinci çeyreğinde TEB, KOBİ’lere Özel Ticari Marifetli Hesap ürününü kullanıma sundu. KOBİ’lere Özel Marifetli Hesap ile KOBİ’ler de mevduatlarını özel faiz oranlarıyla gecelik vadeli hesapta değerlendirip, diledikleri zaman para yatırma, para çekme işlemlerini gerçekleştirebilecek. TEB, Girişim Bankacılığı alanında yaptığı çalışmalarla girişimcileri desteklemeye ve girişimcilik ekosistemini geliştirmeye devam etti. Yeni dönem hızlandırma programlarına dahil olan girişimciler, Ankara, İstanbul, Bursa, İzmir, Denizli, Mersin ve Gaziantep’te TİM-TEB Girişim Evleri’nde çalışmalarına başladı. Haziran ayında TİM-TEB Girişim Evi Hızlandırma Programı kapsamında desteklenen beş girişimci Fransa’da düzenlenen, inovasyon ve girişimlere yönelik teknoloji fuarı VivaTech’e katıldı. BNP Paribas ve La French Tech İstanbul’un katkılarıyla gerçekleşen etkinliklerde girişimciler, Fransız ekosistemindeki yatırımcı ve kurumlarla bire bir temas kurma, stant açma ve sunum yapma fırsatı yakaladı. TEB, dış ticaret işlemlerinde global ortağı BNP Paribas'ın dış ticaret alanındaki uluslararası deneyiminin verdiği güçle ithalat ve ihracat işlemlerini kolaylaştırırken, müşterilerine uygun vade ve avantajlı maliyetlerle finansman imkanı sağlamayı sürdürdü. 2025 yılı ilk altı ayında TCMB reeskont kredi kullanımı 6,9 milyar TL’ye ulaştı. “İyi banka” anlayışıyla toplumu daha iyi bir geleceğe taşımak için çalışan TEB; sosyal kapsayıcılığı gözeterek ekonomiye, çevreye, topluma fayda sağlayan projelerine devam etti. 6 Şubat depreminin ardından başta Hatay olmak üzere bölge illerine yönelik yardım çalışmalarına katılan TEB, bankacılık hizmetlerini kesintisiz sürdürerek müşterilerinin ihtiyaç duyduğu finansmana erişmesini sağladı. Daha önce ekonomik alanda ve bölgenin sosyal kalkınmasına sunduğu desteklerle Hataylıların yanında olan TEB, sosyal tasarım merkezi MILKist’in nisan ve mayıs aylarında Hatay’da gerçekleştirdiği “Toprak ve Sanat” projesinin ana sponsorluğunu üstlendi. Kadın çiftçilerin ve girişimcilerin ekonomiye katılımının desteklendiği proje kapsamında, atıkların bir gelir modeli yaratacak şekilde değerlendirilmesiyle sürdürülebilirliğin ve döngüsel ekonominin desteklenmesi sağlandı. Projenin en önemli ayaklarından birini ise TEB tarafından sunulan Finansal Okuryazarlık ve İklim Okuryazarlığı eğitimleri oluşturdu. TEB, 22 Mayıs Finansal Okuryazarlık Günü’nde düzenlediği eğitimlerle depremden etkilenen bölgelerdeki çocuklara ve gençlere tasarruf, kaynakların verimli kullanılması, iklim değişikliği konularında bilgi verdi.

Yusuf Şehitoğlu: "Para Değil, Uzmanlaşma Peşinde Koşun" Haber

Yusuf Şehitoğlu: "Para Değil, Uzmanlaşma Peşinde Koşun"

Yusuf Şehitoğlu, uluslararası ticaretten gayrimenkul geliştirmeye uzanan sıra dışı kariyerini, Türkiye'nin entelektüel sermaye sorununu ve geleceğin mesleklerine dair çarpıcı öngörülerini Kapsül Haber'e anlattı. İşte o keyifli röportaj... Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 1981 yılı Bursa doğumluyum. Ailem Yunanistan göçmeni. Eğitim hayatım, ikamet ettiğimiz İnegöl’de başladı. İnegöl Turgutalp Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra, Uludağ Üniversitesi İktisat Fakültesinde lisans eğitimimi tamamladım. Sonrasında, Bilgi Üniversitesi İşletme Yönetimi (MBA) alanında yüksek lisansımı tamamladım. En son olarak da Oxford Üniversitesi Gayrimenkul Finansmanı ve Geleceğin Şehirleri alanında programı bitirdim. Üniversite dönemimde bir süre, yaklaşık 150 ülkede faaliyet gösteren ve tamamıyla uluslararası öğrencilerin yine çok uluslu şirketlerle iş birliği içerisinde çalıştığı AIESEC Kurumunda yöneticilik yaptım. Okul sonrasında, üniversite eğitimim sırasında eğitimini aldığım ve küçük küçük başladığım uluslararası ticaret alanında gelişim için bir dönem Almanya’da yer aldım. Hem dil eğitimi için hem de uluslararası ticaret alanında. Yurtdışından döndükten sonra çantamı aldım Çin’e gittim ve uluslararası ticaret alanındaki faaliyetime başladım. Amerika’dan aldığım ürünleri Çin’de ürettirip ithal ettirdim ve yurt içindeki zincir marketler, TV kanalları ve perakende noktalara dağıtım gerçekleştirdim. Eş zamanlı olarak emtia piyasalarında aracılık gibi faaliyetlerim oldu. Sonrasında ailemin ara verdiği inşaat işiyle ilgili faaliyetlere başladım ve bugün birçok alanda yatırımlarla iş hayatıma devam ediyorum. AIESEC ile başlayan sivil toplum kuruluşları görevlerim iş hayatı ile birlikte TOBB Genç Girişimciler Kurulu İcra Kurulu Üyeliği, Ticaret Odası Meclis Üyeliği, Genç İş İnsanları Derneği Başkan Vekilliği, Müteahhitler Derneği Başkanlığı, İMSİAD Üyeliği, Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyeliği, Kent Gönüllüleri Derneği ve Fenerbahçeliler Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği gibi birçok farklı alanda gerçekleşti ve bazıları da halen devam ediyor. Kariyerinizde bugünlere gelene kadar hangi önemli dönüm noktalarını yaşadınız? İlkokul sonrası Anadolu Lisesine başladığım dönemden beri ticari hayatı hedefledim. Dolayısıyla üniversite tercihlerim de sadece 7 tercihti ve hepsi de iktisattı. Üniversitede yöneticilik yaptığım AIESEC kurumu bana uluslararasılık, dünya vatandaşı olabilmek, küçük yaşlarda uluslararası ve ulusal kurumlarla iş birliği gibi çeşitli gelişim alanları sundu. Major kırılma alanları yaşamadım ancak sürekli gelişim hedefiyle ilerlediğim için her yaşadığım süreç, hayatımı biraz daha ilerletti diyebilirim. Sizin için 'başarı'yı tanımlar mısınız? Sizi diğerlerinden farklı kılan ve başarınızı sağlayan kişisel stratejiler neler? Açıkçası başarıyı adanmışlık, istikrar, merak ve çalışma olarak 4 başlıkta özetleyebilirim. Zekâ, öngörü, vizyon, networking gibi birçok başlık başarıyla özdeşleşebilir fakat bence bunlar destek birimleridir. Çok meraklı biri olduğum için günde yaklaşık 400 maili, sadece dünyadaki her alanda gelen mailleri inceliyorum. Yani dünyadaki olan her gelişmeden haberdar olmak, güncel olmak ve yenilikleri yakalamak en sevdiğim özelliğim. Öngörülerime güvenirim ki çok şükür bugüne kadar birçok alanda isabet gösterdiğini tecrübe ettim. Ne yaparsak yapalım en iyisini yapmayı hedeflemek ve uzmanlaşma hedefi her zaman noktalarımın başında yer aldı. Yönetimsel olarak da esnek, çapraz fonksiyonlu yapılar kurarak ve maksimum iletişim mottosuyla ekiplerimi yönetiyorum. Başarıya giden yolda karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız? Ülkemizdeki en büyük eksiklik entelektüel sermaye ve kişilerin büyük çoğunluğunun sadece para hedefiyle ilerlemesi. Dolayısıyla bu, bürokrasiden iş dünyasına kadar her santimetrekareyi etkiyor. Böyle olunca da ana hedef iyi iş yapma odağında olan kişileri tutmak zorlaşıyor. Tam olarak aştığımızı söyleyemesem de esnek yönetim modeli ve iletişim, konuyu kısmen rahatlatıyor. Bugün, sizin konumunuza ulaşmak isteyen birisi için en kritik öneriniz ne olurdu? Herkes kendi başarı hikayesini yaratabilir. Herkeste muazzam kabiliyetler var. Ne istediğini bilmek, hedeflemek ve bahsettiğim adanmışlık, istikrar, öğrenme isteği ve çalışma ilkelerinden sapmamaları. Liderlik anlayışınızı nasıl tanımlarsınız? Ekibinizi motive etmek ve yönlendirmek için hangi stratejileri benimsiyorsunuz? Ben öğretici liderim. İnsan yetiştirmeyi çok seviyorum ve zaten kendi yetiştirdiğim kişilerle daha iyi ilerleyebiliyorum. Yapı olarak çok detaycı olduğum için derinlemesine öğrenme en önemli konu benim için. Ekibimle her işe birlikte dokunarak, onların gelişimine mentorluk ederek, beraber ilerlediğimiz yolculuğumuzda iş dışında da destek olmaya çalışarak, hayatlarına dokunarak ilerlemek, hepimizi motive ediyor. Şirketinizin vizyonu ve misyonu doğrultusunda önümüzdeki yıllara dair büyük hedefleriniz nelerdir? Ana faaliyet alanım Gayrimenkul Geliştirme. Ülkelerin gelişiminde şehircilik yapılanmasının kritik rol aldığını düşünüyorum. Dolayısıyla yeni nesil yaşam fonksiyonlarını, yeni nesil ihtiyaçları şehirlerimize kazandırmak ana hedefim. Bu doğrultuda, ulusal ve uluslararası iş birlikleriyle çok daha detaylı ilerleme arzusundayım. "Küresel ekonomik belirsizlikler ve rekabet ortamında şirketinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Yerel ve uluslararası pazarda fark yaratmak için ne yapıyorsunuz?" Son yıllarda oldukça zor dönemlerden geçiliyor. Bu noktada dünyayı takip ederek makro ölçülerdeki kararları, kurumların kararlarını, siyasi süreçleri, savaşları ve nedenlerini okuyarak, ülkemdeki süreçleri farklı senaryolarla irdeliyor ve şirketim için de farklı senaryoları kurguluyorum. Ancak ülkemin çok potansiyeli olduğunu ve hızlı ilerlemesi gerektiğini düşünüyorum. Sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda konusunda nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz? İş dünyasının bu konudaki sorumluluğunu nasıl görüyorsunuz? Sürdürülebilirlik cümlesi ülkemizde tam olarak altı doldurulmuyor ne yazık ki. Tüm kurumlar bunu söylüyor ancak özümsendiğini düşünmüyorum. Çünkü sürdürebilirlik öncelikle kişinin kendiyle başlar. Kurumu ve ülkesiyle devam eder. Ana tema, kaynakları tüketmeden bir dönüşüm sağlayabilmek. Bu, kişinin kendinden başlar dediğim gibi diğer unsurlarla devam eder. Bu ilkeyle ve sivil toplum kuruluşlarındaki görevlerimizle katkı sağlamaya çalışıyorum. Dijitalleşme ve yapay zekâ gibi teknolojiler, iş modellerinizi nasıl dönüştürüyor? Bu değişime adapte olmak için nasıl bir yol izliyorsunuz? Teknoloji her zaman için hayatımızı kolaylaştırmak üzerine yapılanıyor. Biz de bunu maksimumda kullanmalıyız. Dijitalleşme tarafında kurguladığımız iş akışlarımızın oluşturulması, takibi ve ölçümlenmesi anlamında yapılanmalar içerisindeyiz. Sektörümüz geleneksel temelden geldiği ve dönüşümde zorlandığı için biraz istediğimiz hızda değil. Otomasyon becerisinin artmasıyla daha hızlı ilerleyeceğiz. Yapay zekâ konusu kritik. Hızlı veri akışı sağlayan bir arama motoru. Dolayısıyla bizi yapay zekâ kurtarmayacak. Nasıl ki eskiden bir şey taşımak için iki kişiyi tutuyorsak, sonrasında forkliftle birlikte kişi sayısı bire düşmekte ama adının operatör olması gerekmekte ise yapay zeka iş yapış şekillerimizi ve bilgiye ulaşmamızı kolaylaştıran ama neticede kişinin liderlik etme ve öğrenme becerilerini geliştirmesinin de fazlasıyla gerekli olduğu bir konu. Dolayısıyla yapay zekayı bu çerçevede aktif olarak kullanıyoruz. Bugünün iş dünyasında başarılı olmak isteyen gençlere, kariyerlerini sağlam temeller üzerine inşa etmeleri için hangi kritik tavsiyeleri verirsiniz? 2030 yılında bugün olan birçok meslek olmayacak ancak yerine birçok yeni alan ortaya çıkacak. Dolayısıyla önlerine bakarken dünyayı okuyarak, bu hususlarda fikirler alarak ilerlemeleri gerekmekte. Aslında ne istediklerini netleştirme kabiliyetlerini geliştirmeliler. Her ne yapıyorlarsa para hedefi olmadan, işlerini gerek profesyonel olsun gerek iş yeri sahibi olsun uzmanlaşarak işlerini iyi yapma hedefiyle ilerlemeliler. Bir meslek ve uzmanlık alanı sahibi olmayı hedeflemeliler. Şu durumu çok sık yaşıyorum: Üniversite tercihi yapacak gençler, fikir almak için geliyorlar. Örneğin tercihler mimarlık, diyetisyenlik, hukuk… Diyorum ki güzel kardeşim, bunların hepsi birbirinden alakasız. Sen ne hedefliyorsun? Hedefinde para odağı mı var yoksa ailen, kendi hayatında gerçekleştiremediklerini senin gerçekleştirmene mi çalışıyorlar? Yani onlar kendi isteklerini ve hayallerini senin üzerinde mi uyguluyorlar? Bugüne kadar olan değişimden çok daha hızlısını yaşayacağız. Bu noktada ne istediğimizi bilmek her şeyin başında geliyor. Pırıl pırıl gençlerimize başarılar diliyorum.

Doğuş Çay 2 Milyon Tonluk Üretimle Tarıma Değer Katıyor Haber

Doğuş Çay 2 Milyon Tonluk Üretimle Tarıma Değer Katıyor

Türkiye’nin en büyük özel sektör çay üreticisi Doğuş Çay, 40’ıncı kuruluş yılı olan 2025 yılına yılda yaklaşık 2 milyon tarım ürünü satın alıp işleyerek ekonomiye kazandıran güçlü bir tarım şirketi olarak girdi. 1985 yılında Rize’de bir aile şirketi olarak kurulan, çay ile başlayan üretim süreci bugün şeker, salça, soğuk çay, limonata ve cips üretimiyle çeşitlenen Doğuş Çay, tarım sektöründe yeni yatırımların ön hazırlığını yapıyor. Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu listesindeki yerini 5 puan yükseltti Doğuş Çay, tarım şirketi olarak üretimde elde ettiği çeşitlilik ve satış başarısıyla, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) hazırladığı ‘Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2024’ araştırmasında 18,5 milyar TL’ye ulaşan üretimden satış rakamı ile 2023 yılına göre 5 puan yükselerek 98’inci sıradaki yerini aldı. Şirket aynı listede 2023 yılında 103’üncü sırada yer almış, 12,7 milyar TL’lik üretimden satış rakamı elde etmişti. Patatesten domatese, mısırdan şeker pancarı ve çaya, ürünleri çiftçilerden alıp fabrikasında işliyor Rize'de 5 adet çay işleme ve 1 adet paketleme ve Ordu'da 1 adet çay paketleme fabrikası ile yıllık 50 bin ton siyah çay üretim kapasitesine sahip olan Doğuş Çay’ın tarım sektöründeki çalışmalarını anlatan Doğuş Çay Yönetim Kurulu Üyesi Harika Karakan Batallı, “Çiftçilerimizden yılda 250 bin ton yaş yaprak, yılda 1.350.000 ton şeker pancarı, 73 bin ton patates, 90 bin ton domates ve 23 bin ton mısır alımı yapıyoruz. Ardından bu ürünleri fabrikalarımızda işleyip, paketleyip Türkiye’nin dört bir yanına satışını kendi markalarımız altında yapıyoruz” dedi. Batallı, yılda 80 bin litrelik soğuk içecek üretimi yaptıklarını da sözlerine ekledi. Her yıl 70 bin çiftçiyle çalıştıklarını, bunun 50 bine yakınının çay üreticisi olduğunu kaydeden Batallı, “Çayda dökme çay, poşet çay, yeşil çay, soğuk çay ve bitki-meyve çayları alanında üretimimiz var. Doğuş Şeker üretimimizi Türkiye’nin en yüksek kotalı şeker fabrikalarından biri olan Afyon Şeker Fabrikası’nda sürdürüyoruz. Bursa’daki salça fabrikalarımızda Demko markasıyla salça üretimi yapıyoruz. Cips kategorisinde ise Patos, Cipso ve Çerezos markalarını İstanbul’da Pendik’te, İzmir’de, Aksaray’da ve Bursa’da olmak üzere 4 şehirdeki cips fabrikamızda yüzde 100 yerli olarak üretiyoruz” diye konuştu. “Şeker pancarından küspe ve melas da üreterek sürdürülebilir üretime örnek oluyoruz” Doğuş Çay’ın bugün fabrikalarında ana üretimden arda kalan yan ürünleri de üretime kazandırmalarının gerçek anlamıyla bir tarım şirketi olmalarının yansıması olduğunu kaydeden Batallı, şöyle devam etti: “Şeker fabrikasında üretimi yapılan şeker pancarına ek olarak arda kalan alanlardan küspe ve melas üretimi yapıyoruz. Afyon’daki şeker fabrikasına yatırım yaparak sürdürülebilir bir hammadde olan şeker pancarı melasını da kullanarak yeni ürünler geliştirmeye devam ediyoruz. Bu başarı, üretim ekibimizin titiz çalışmasının ve sürekli iyileştirme çabalarının bir göstergesi oldu.” “Tarımı, TEMA ile yürüttüğümüz sürdürülebilirlik projeleriyle destekliyoruz” Tarım şirketi olarak üretim yapmanın ötesine geçtiklerini, sürdürülebilir tarım projeleri ve enerji yatırımlarıyla bu alanı destekleyerek hem çiftçilere hem de son tüketicilere fayda yaratma prensibiyle çalıştıklarını kaydeden Batallı, TEMA Vakfı’yla 8 yıldır ‘Her Dem Toprak İçin’ adıyla sürdürülebilir çay tarımı projesi yürüttüklerini ve bu sayede örnek tarlalarda doğru uygulamalarla yüzde 50’ye yakın verim artışı sağlandığını hatırlattı. Bu projeye düzenli olarak devam edeceklerini kaydeden Batallı, projede doğru tarım, doğru hasat, doğru gübre kullanımları alanında çiftçilere eğitimler verip iyi tarım konusunda onları bilinçlendirdiklerini sözlerine ekledi. “Ülke ekonomisine destek vererek bu yıl da büyümemizi sürdüreceğiz” Batallı, Doğuş Çay’ı bugün tarım sektöründeki en önemli şirketlerden biri yapan en temel dinamikleri arasında; ileriyi görebilen vizyonu ve değişen tüketici tercihleri karşısında doğru stratejiler belirleyerek beklentilerin üzerinde ürünler geliştirmesi olduğunu kaydetti. Her yıl mutlaka büyüme hedefi koyduklarını kaydeden Batallı, “Bu yıl da aynı hedefle yatırım yapmaya; kırsal kalkınmayı, yerli üretimi ve sürdürülebilir tarımı destekleyerek ülke ekonomimize katkı sağlamaya devam edeceğiz. Yeni ürünler üzerinde de çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde çayda yine gençlerin ve ailelerin ilgisini çekecek yeni ürünlerimiz ve salça sektöründe de katma değer yaratan yeni ürün üretimimiz gündemde olacak” diye konuştu.

DenizBank’tan Türkiye Ekonomisine 1,1 Milyar Dolar Destek Haber

DenizBank’tan Türkiye Ekonomisine 1,1 Milyar Dolar Destek

22 ülkeden 47 bankanın katılımı ile gerçekleşen işlem ile DenizBank, Sürdürülebilir Finansman Çerçevesi kapsamında, çevresel veya sosyal alanlarda pozitif etki yaratacak projelere kaynak sağlayıp; özel bankalar arasında yüzde 50’den fazla pazar payına sahip olduğu tarım başta olmak üzere kadın girişimciler ve KOBİ’lere verdiği desteği de güçlü şekilde devam ettirecek. İşlemin vadesinin üç yıla kadar uzayan yapısı ve toplam tutarın yüzde 44’lük kısmının, Türk sendikasyon piyasasında alışılagelen, bir yıllık yenileme süresinin üzerindeki vadelerde gerçekleşmesi, Türkiye pazarına karşı artan güvenin de göstergesi oldu. “Çevresel ve toplumsal etkisi yüksek olduğu gibi vade yapısı ile örnek bir finansman” Yeni işlemin, Sürdürülebilir Finans Çerçevesi ile tam uyumlu şekilde yapılandırıldığını ve uzayan vade yapısı ile ülkemizin daha sağlıklı finansmana kavuşması için örnek oluşturduğunu belirten DenizBank Genel Müdürü Recep Baştuğ, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede; “DenizBank olarak stratejimizin merkezine sürdürülebilirlik yaklaşımını yerleştiriyor; temin ettiğimiz fonları, çevresel etkileri ve sosyal kapsayıcılığı gözeten, uzun vadeli değer yaratan projelere yönlendiriyoruz. Bu yeni finansman kaynağı ile de, özel sektör bankaları arasında pazarın yarısından fazlasına hakim iş hacmimizle lider konumda olduğumuz tarımda istihdamı artırmak başta olmak üzere, KOBİ’leri güçlendirmek ve kadın girişimcilerin ekonomiye katılımını teşvik etmek önceliğimiz olacak. Yine, karbon yoğun sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerin düşük karbonlu ekonomiye geçişini desteklemek için daha fazla sorumluluk üstlenerek sunduğumuz yeşil finansman çözümlerini çeşitlendireceğiz. Yenilenebilir enerji, yeşil bina yatırımları, emisyon azaltımı ve önlenmesi, su ve atık yönetimi ile sürdürülebilir ulaşım gibi alanlarda varlığımızı güçlendirip; uluslararası piyasalardan elde ettiğimiz kaynakları, çevresel ve toplumsal fayda yaratan projelere yönlendirmeye kararlılıkla devam edeceğiz” dedi.

Alternatif Bank’tan Türkiye Ekonomisine 92 milyar TL’lik Katkı Haber

Alternatif Bank’tan Türkiye Ekonomisine 92 milyar TL’lik Katkı

Alternatif Bank’ın 2025 yılının birinci çeyreğine ait konsolide rakamlara göre toplam aktif büyüklüğü 2024’e göre %15’lik bir artışla 101 milyar TL’ye ulaştı. Banka’nın bu dönemde, nakdi (finansal kiralama alacakları dahil) ve gayri nakdi krediler yoluyla ülke ekonomisine sağladığı katkı 92 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Banka’nın özkaynakları 7,5 milyar TL’yi aşarken sermaye yeterlilik rasyosu da %20,14 oldu. 2025 yılı ilk çeyreğinde sergilenen başarılı performans doğrultusunda Alternatif Bank’ın konsolide net karı 174 milyon TL olarak gerçekleşti. 2025’e sağlam başlangıç Bankanın 2025 yılı ilk çeyreğine ait finansal sonuçlarını değerlendiren Alternatif Bank Genel Müdürü Ozan Kırmızı, şunları söyledi: “2025 yılına sağlam bir başlangıç yaptık. Finansal istikrarımızı koruyarak büyümeye devam ettiğimiz bir çeyreği geride bıraktık. Toplam aktif büyüklükte 101 milyar TL seviyesine ulaştık. Bu büyümede toplam kredilerdeki %16'lık artış önemli bir rol oynadı. Ayrıca, 2024'ün ilk yarısından itibaren bireysel kredilerdeki stratejik büyüme bu artışa katkıda bulundu. Mart 2025 sonu itibarıyla bireysel kredi hacmimiz Mart 2024'e kıyasla %266 büyüme elde ederek 1 milyar TL'yi aştı. Yılın ilk çeyreğinde yüksek aktif kalitemizi koruyarak etkin bir bilanço yönetimi gerçekleştirdik. Bu sayede nakdi ve gayri nakdi kredilerle ülke ekonomisine sağladığımız desteği 92 milyar TL seviyesine çıkarmış olmaktan dolayı son derece gururluyuz. 2025 yılı ilk çeyreğinde ortaya koyduğumuz performansla, Alternatif Bank’ın konsolide net karı ise 174 milyon TL olarak gerçekleşti. Müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarına hızlı ve etkin çözümler sunarken bankacılık faaliyetlerimizi sorumlu finans anlayışıyla sürdürdük. Hedefimiz, önümüzdeki dönemlerde de sürdürülebilir büyümemizi devam ettirerek ülkemiz ekonomisine katkımızı artırmak olacak.” Üst yönetimde stratejik yapılanma Alternatif Bank olarak büyümeyi yalnızca finansal sonuçlarla ölçmediklerine değinen Ozan Kırmızı sözlerine şöyle devam etti: “2025 yılının ilk çeyreğinde gerçekleştirdiğimiz organizasyonel değişimle, daha çevik, daha etkin ve müşteri odaklı bir yapıya geçiş yaparak geleceğin bankacılığına şimdiden hazırlanmaya başladık. İş yapış modellerimizi güçlendirerek, inovasyon kabiliyetimizi artıracak bir yapılanma oluşturduk. Bu adım, Bankamızın Alternatif Bank’ın dinamik piyasa koşullarına daha hızlı uyum sağlayan, müşteri beklentilerine daha çevik ve etkin yanıt veren bir organizasyon olma yolundaki dönüşümünü güçlendirdi” dedi. Zurich Türkiye ile stratejik iş birliği 2025’in ilk çeyreğinde attıkları stratejik adımlardan birini de sigorta alanında gerçekleştirdikleri iş birliği olduğunu dile getiren Kırmızı, söz konusu anlaşmayla ilgili görüşlerini şu sözlerle ifade etti: “Zurich Sigorta Grubu Türkiye ile imzaladığımız uzun vadeli stratejik anlaşmayla, müşterilerimize daha geniş yelpazede entegre finansal çözümler sunmaya başladık. Bu iş birliğinin Alternatif Bank’ın bireysel ve kurumsal müşterilerine, 360 derece hizmet sunma vizyonunu pekiştirirken, Bankamızın hizmet çeşitliliğini artırarak sürdürülebilir büyümesine katkıda bulunacağına inanıyorum.” VOV Hesap ile gelen yenilikçilik ödülü Alternatif Bank’ın tasarrufu teşvik eden yenilikçi ürünü VOV Hesap, Stevie Awards’tan ödül alarak önemli bir başarıya imza attı. VOV Mevduat, dünyanın prestijli ödüllerinden biri olan ABD merkezli Stevie Awards for Sales & Customer Service’in “Pazarlama Çözümü” kategorisinde bronz ödüle layık görüldü. Alternatif Bank Genel Müdürü Ozan Kırmızı, “Müşteri odaklı inovasyon kültürümüz, uluslararası alanda da takdir toplamaya devam ediyor. Yenilikçi ürünümüz VOV Hesap, dünyaca saygın Stevie Awards for Sales & Customer Service organizasyonunda “Pazarlama Çözümü” kategorisinde bronz ödüle layık görüldü. Bu başarı, dijitalleşme ve müşteri deneyimi odaklı stratejimizin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gösterdi. Vadesiz hesabın esnekliği ile vadeli mevduatın kazancını birleştirerek müşterilere benzersiz bir tasarruf yönetimi sunan VOV Mevduat’la sektörde ciddi bir fark yaratıyoruz. 2025 Mart ayı itibarıyla VOV Hesap özelinde aktif müşteri sayımız Kasım 2023 dönemine göre %52 artarken; aynı dönemde TL vadesiz mevduat bakiyemiz %200 oranında büyüdü. Önümüzdeki dönemde de finans sektörüne değer katacak inovatif projeleri hayata geçirmeye ve müşteri beklentilerini en üst düzeyde karşılamaya odaklanarak ilerlemeye devam edeceğiz” dedi. Son olarak Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ozan Kırmızı, “Ülke ekonomimiz 2025’in ilk çeyreğinde, zorlu koşullara rağmen dengeli bir performans sergileyerek önemli bir dayanıklılık gösterdi. Yılın başından bu yana iç talebin gücü, ihracat pazarlarındaki çeşitlenme ve uygulanan sıkı para politikası sayesinde ekonomik istikrar korundu. 2024 yılında yaklaşık %3,2 seviyesinde gerçekleşen büyümenin ardından, 2025 yılına daha dengeli ve seçici bir büyüme perspektifiyle ilerliyoruz. Türkiye’nin ihracat ve yatırımlara dayalı büyüme modeline geçiş süreci, ilk çeyrek verilerinde kendini göstermeye başladı. Net dış talebin büyümeye katkısının artması ve kredi büyümesindeki dengelenme, bu dönüşümün somut sonuçları olarak öne çıkıyor” diye konuştu.

TEB’den Ekonomiye 372 Milyar TL Destek Haber

TEB’den Ekonomiye 372 Milyar TL Destek

TEB, ülke ekonomisine katkı sağlayarak sürdürülebilir büyümeyi desteklerken, “iyi banka” anlayışıyla toplumda pozitif etki yaratmak için çalışmalarına devam etti. 31 Mart 2025 tarihi itibarıyla TEB’in aktif toplamı 688 milyar TL olurken, net kârı 2 milyar 188 milyon TL olarak gerçekleşti. TEB’in ekonomiye ve müşterilerine sağladığı desteğin en önemli göstergesi olan kredileri toplam aktiflerinin yüzde 54’ünü oluşturdu. Her dönem olduğu gibi risk yönetimine ve aktif kalitesine öncelik veren TEB’in toplam kredileri yılın ilk çeyreğinde 372 milyar TL seviyesinde gerçekleşirken, aynı dönemde toplam mevduatı ise 475 milyar TL oldu. 2025 yılında güçlü sermaye yapısıyla birlikte istikrarlı büyümeyi sağlayan ve karlılığını sürdürülebilir bir şekilde devam ettiren TEB’in özkaynakları 45,7 milyar TL olurken, sermaye yeterlilik rasyosu hedef rasyo olan yüzde 12’nin çok üstünde, yüzde 17,14 oranında gerçekleşti. Gerçek ve tüzel müşterilerinin taşıt alımı için finansman ihtiyaçlarını en elverişli koşullarda sağlamayı hedefleyen TEB Oto Finans, anlaşmalı markalarının yetkili satıcılarında sunduğu dijital çözümlerle üreticiler, distribütörler ve yetkili satıcılar dâhil olmak üzere otomotiv sektörünün tüm oyuncuları için bir iş ortağı olarak çalışmalarını sürdürdü. Yılın ilk çeyreğinde anlaşmalı markalarına Suzuki ve MG’yi ekleyen TEB Oto Finans, yeni iş ortaklarının yetkili satıcılarında da TEB’in hızlı ve kolay çözümlerini müşterilerle buluşturmaya başladı. Ticari ve işletme müşterilerine özel dijital bankacılık uygulaması CEPTETEB İŞTE’yi geliştirmeye devam eden TEB, çiftçi müşterilerinin finansman ihtiyaçlarını uygulama üzerinden dijital onayla karşılayabilmesini ve TEB Harman Kart ile diğer tarım kredilerine sadece dijital onayla ulaşabilmesini sağladı. Tarım sektörünün paydaşlarıyla yeni iş birliklerine giden TEB, Harman Kart’ta beş aya varan faizsiz dönem ve vade avantajı sağlayıp, tarım kredisi ve nakit ihtiyaçlara özel çözümler sundu.  TEB, Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu ile organize sanayi bölgelerinde faaliyet gösteren firmaların rekabet gücünü artırma, sürdürülebilir sanayi yapısına katkı sunma ve dijital dönüşümlerini hızlandırma amacıyla iş birliği protokolü imzaladı. Protokol kapsamında TEB, Türkiye genelindeki organize sanayi bölgelerinde faaliyet gösteren firmalara sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm yatırımları konusunda destek sağlamayı ve finansmana erişimi kolaylaştırmayı hedefliyor. Finansal okuryazarlığa odaklanan çalışmalarına devam eden TEB, Aile Akademisi çatısı altında toplumun farklı kesimlerine yönelik eğitim çalışmalarını sürdürdü. Kadın girişimciler için hazırlanan eğitim içeriğiyle kendi markasını yaratan kadın girişimcilere ulaşan TEB Aile Akademisi, üniversite gençlerine yönelik olarak da kampüslerde finansal okuryazarlık eğitimleri verdi. 2025’in ilk çeyreğinde, UNICEF ile iş birliği kapsamında hazırlanan İklim Okuryazarlığı eğitimleri de dahil olmak üzere, 1.000’e yakın kişiye yüz yüze ve dijital olarak finansal okuryazarlık eğitimi verildi. Türkiye Ürün İhtisas Borsası tarafından yürütülen Teknolojik Dönüşüm Projesi kapsamında Elektronik Ürün Senedi (ELÜS) işlemleri için Ürün Piyasası Aracı Kurumları (ÜPAK) oluşturuldu. ELÜS alım-satım işlemlerinin ÜPAK’lar aracılığıyla TEB’den gerçekleştirebilmesi için Akdeniz ÜPAK, Anadolu ÜPAK, ElüsMarket ÜPAK, BorsaKonya ÜPAK, Mezopotamya ÜPAK ve MARMARA ÜPAK ile iş birliği yapılarak ELÜS teminatlı kredi ile finansmana kolay ulaşım imkanı sağlandı. 10 yılı aşkın süredir girişimciliğe ve inovasyona odaklanan TEB, 2015 yılından bu yana süren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliğiyle girişimcilik ekosistemini güçlendirmeye devam etti. İlk çeyrek itibarıyla TİM-TEB Girişim Evleri’nde desteklenen girişim sayısı 2.250’ye ulaştı. Düzenlenen programlara ilk çeyrekte 42 farklı girişim dahil oldu. TEB ve iştirak şirketlerinin katılımıyla düzenlenen girişimcilik etkinliği kapsamında, girişimler ürün ve çözümlerini detaylı bir şekilde tanıtma fırsatı buldu. TEB ile girişimler arasında potansiyel iş birliklerinin önünü açmak ve yenilikçi çözümleri daha yakından değerlendirmek açısından önemli bir platform olan etkinlikte TEB Girişim Bankacılığı da ürün ve hizmetlerini girişimcilere tanıttı. TEB, müşterilerinin gerek yurt dışı projelerinin gerektirdiği teminat mektupları için gerekse makine yatırımlarına finansman imkânları sağlama konusunda global ortağı BNP Paribas iş birliğiyle müşterilerine uzun vadeli ve uygun maliyetli finansman desteği sunmaya devam etti. Uygun vade ve avantajlı maliyetlerle finansman imkânı sağlayan TEB, müşterilerinin EXİM ve TCMB kaynaklı kredilere erişimine etkin biçimde aracılık etmeyi de eş zamanlı sürdürdü. 2025 yılı ilk çeyreğinde TCMB reeskont kredi kullanımı 2,1 milyar TL’ye ulaştı.  TEB’e yılın ilk çeyreğinde ödül TEB Sermaye Piyasası ve TL Muhabir Hizmetleri, Global Custodian dergisi tarafından yapılan Gelişen Piyasalar-Saklama Bankası 2024 yılı anketinde “Küresel Üstün Performans, Bölgesel Üstün Performans, Pazar Üstün Performansı ve Kategori Üstün Performansı” ödüllerinin sahibi oldu. 2024 yılında Global Finance dergisi tarafından 83 ülkeyi kapsayan küresel sıralamada ise “Dünyanın En İyi Saklama Bankası 2024-Ülke Kazananı” özelinde Türkiye’deki “En İyi Saklama Bankası” ödülüne layık görüldü. TEB Özel Bankacılık, Euromoney Ödülleri’nde “Özel Bankacılık” kapsamında “Türkiye's Best for Alternative Investments” ödülünün sahibi oldu. 

DEVA Partili Ekmen'den TÜİK'e eleştiri Haber

DEVA Partili Ekmen'den TÜİK'e eleştiri

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Zübeyde Sarı ile Ankara Saati Programı’na konuk olarak gündeme dair açıklamalarda bulundu.  Açlık sınırının altında bir asgari ücret ile karşı karşıyayız Konuşmasına TÜİK Başkanı’na seslenerek başlayan Ekmen, “Aralık ayında 0 gözüken enflasyon, ocak ayında 5, şubat ayında ise 2.27 açıklandı. Çünkü emeklinin, memurun maaşına gelecek zam, aralık ayı sonu enflasyonuna göre belirlendiği için aralık ayı enflasyonunu çarpıttılar. Zaten yıpranmış kurumsal itibarlarını, iyice erittiler. Genel başkanımız Ali Babacan’la birlikte TÜİK Başkanı Sayın Erhan Çetinkaya’ya her gün sesleniyoruz: TÜİK sepetindeki kalemleri açıklayın. Hangi kalemleri hangi usuller ile hesaplıyorsunuz? Fiyatları nereden alıyorsunuz? Enflasyon sepetini nelerden oluşturuyorsunuz?” dedi. Emeklinin sepeti ile enflasyon sepeti örtüşmüyor Emeklinin durumuna değinen Ekmen, “TÜİK sepetinin içerisinde internet paketi de var, bir restorandaki yemek de var, cep telefonu da var. Fakat 14 bin 469 Türk Lirası alan emeklinin bu enflasyon sepetindeki sair ürünler ile ilgilenmesi söz konusu dahi değil. Emekli sadece evine götürebildiği ekmek, akşam saat 18 civarında pazardan alabildiği yarısı bozulmuş ürün ve toplu taşıma fiyatı ile ilgileniyor. Emekliler üstlerine kıyafet mi alabiliyor? Eşiyle, çocuğuyla, torunuyla dışarıda bir etkinliğe mi katılabiliyor? Keza asgari ücretli de aynı durumda. Açlık sınırı 23 bin 324 TL, asgari ücret ise 22 bin 104 TL. Açlık sınırının altında bir asgari ücret ile karşı karşıyayız. Türkiye’de kirası, 15 bin Türk Lirası’nın altında olan bir ev neredeyse yok. TÜİK; memurun, emeklinin, asgari ücretlinin hakkını yemekten vazgeçsin” diyerek TÜİK’in yıllık enflasyonu yüzde 39,5 olarak açıklamasını eleştirdi. Ekonomi yönetimi tasarruf genelgesini takip edemiyor Ekonomik krizin çözümünü nerede gördüğüne yönelik soru alan Ekmen, “Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan’ın ekonomik kriz ile ilgili şu sözlerini hatırlatmak istiyorum: ‘Biz 6 ayda göstergeleri kontrole alır, enflasyonu ise 1 yılda inişe geçiririz’ diyor. DEVA Partisi olarak bunu hep belirtiyoruz. Ekonomi yönetiminde, şu an ne ihalelere ne israfa ve gösterişe ne de 5 uçak ile gidilen davetlere engel olunabiliyor. Tasarruf konusunda bildiğimiz ve ölçülebilir adımlar yok, sonuçlar da denetlenmiyor. 2020 ve 2023 yılları kapsamında yayınlanmış Tasarruf Tedbirleri hakkında Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yazılı soru önergesi veriyorum ancak yanıt alamıyorum. Ekonomi yönetiminde maalesef ki herhangi bir takip sistemi bulunmuyor” ifadeleriyle ekonomi alanında ciddi bir takipsizliğin bulunduğuna dikkat çekti. Konuşan herkesi susturmayı hedeflerseniz, Türkiye’de hukuk da ekonomi de düzelmez Ekmen, “Bu ülkede oyuncudan yapımcıya, müneccimden sokakta konuşan çiftçiye kadar insanları yargı eli ile baskı altına alır ve susturmayı hedeflerseniz kanun devleti veya hukuk devleti değil, otoriterlermiş bir ülke yönetimi ile devam ederseniz Türkiye’de ekonomiyi de hukuku da rayına koymak mümkün olmaz” diye konuştu.

Teknosa 2024'te 69 milyar TL ciroyu aştı Haber

Teknosa 2024'te 69 milyar TL ciroyu aştı

Sabancı Holding iştiraklerinden Teknosa, dijital dönüşüm ve müşteri deneyimi odaklı yatırımlarıyla 2024 yılında da güçlü bir operasyonel performans ortaya koydu. Hayata geçirdiği yapay zekâ destekli çözümler, dijitalleşme ve optimizasyon projeleri sayesinde operasyonel verimlilikte önemli kazanımlar elde eden Teknosa, çoklu kanal stratejisinin katkısıyla enflasyonun üzerinde bir performans göstererek, cirosunu geçen yıla göre %2 oranında reel artış ile 69,4 milyar TL’ye çıkardı. Müşteri ihtiyaçlarına her kanalda en iyi hizmeti sunma hedefi doğrultusunda hareket eden Teknosa, istikrarlı büyümesini sürdürürken, altyapısını güçlendirmeye, ürün çeşitliliğini arttırmaya ve yenilikçi uygulamalarına devam etti. Teknosa, finansal istikrarı koruyarak ve kontrollü büyüme stratejisi doğrultusunda e-ticarette toplam 13,3 milyar TL brüt işlem hacmi (GMV) kaydetti. 2024 yılında 2,9 milyar TL FAVÖK, yaklaşık 2,2 milyar TL net nakit pozisyonu Yüksek enflasyon ve faiz ortamında alınan tüm aksiyonlarla başta etkin stok yönetimi ile brüt kâr marjında önemli iyileşme sağlayan Teknosa, disiplinli operasyonel gider yönetimiyle geçen yıla göre %87 oranında artış sağlayarak, 2,9 milyar TL FAVÖK’e (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kâr) ulaştı. Sağlıklı bilançosunu koruyan Teknosa, etkin net işletme sermayesi yönetimi sayesinde 2024 yılını 2,2 milyar TL net nakit pozisyonuyla tamamladı. “Dijitalleşme ve müşteri deneyimine 863 milyon TL yatırım yaptık” Şirketin finansal sonuçlarını değerlendiren Teknosa CEO’su Sitare Sezgin, 2024 yılında yüksek enflasyon ve faiz ortamına rağmen alınan tüm aksiyon ve insiyatiflerle, sektöründe digital-first olacak şekilde çoklu kanalda hizmet veren bir perakendeciye dönüşme hedefiyle yılı güçlü operasyonel başarıyla tamamladıklarını belirterek, şunları söyledi: “2019 yılından bu yana sürdürdüğümüz, sektöründe digital-first hedefiyle Yeni Neslin Teknosa’sı dönüşüm programımızın başarılı sonuçlarını görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu başarıda emeği geçen tüm ekip arkadaşlarımı kutluyorum. Teknosa olarak 2024 yılında da enflasyonun üzerinde büyümemizi sürdürdük ve ciromuzu 69 milyar TL’nin üzerine çıkardık. Verimlilik odaklı yatırım stratejimizle önceliğimizi dijitalleşme, çoklu kanalda müşteri deneyimi, teknolojik altyapı, bilgi teknolojileri ve gelecek nesil yapay zekâ çözümlerine verdik.  Mağaza açılışları ve renovasyonlar dahil olmak üzere toplam 863 milyon TL tutarında yatırım gerçekleştirdik.   Sektörümüzdeki ilk teknoloji odaklı pazaryerini kurarak uzun vadede yeni kategorilerle büyüme hedefimizi sürdürürken, aynı zamanda wellbeing konusunu sahiplenen ve bu alanda kategori açan ilk şirket olduk. Ürün çeşitliliğimizi artırarak, 200 bin SKU’ya ulaştık ve binin üzerinde satıcıyla müşterilerimizin yanında olmaya devam ettik. Dijital kanallarımızın yanı sıra mağaza ağımızı deneyim odaklı bir yaklaşımla dönüştürmeye devam ediyoruz. Dijital dönüşüm yolculuğumuzun bir parçası olarak 2022 yılı ortasında sektöre yön veren dijital mağaza konseptimizi hayata geçirdik. 2024 yılında 23 mağazamıza dokunarak bugüne kadar toplamda 68 mağazamızı dijital konseptimizle yeniledik. Ayrıca satış gücümüzü destekleyen yeni nesil dijital çözümleri devreye aldık ve 2024 yılında Türkiye’nin ilk yapay zekâ destekli dijital satış danışmanı asistanı Bilge’yi ekibimize dahil ettik. Kısa süre önce, Bilge 2.0 ‘Satış Sihirbazı’ olarak adlandırdığımız aracı da ekiplerimizin kullanıma sunduk. Bilge ile satış ekiplerimizi satış öncesine hazırlarken, Satış Sihirbazı ile ürün teknik bilgileri, kampanyalar, ödeme seçenekleri gibi konuları satış anında gerçek zamanlı olarak sunmaya başladık. Ayrıca, üretken yapay zekâ tabanlı chatbot ile müşterilerimize en iyi hizmeti yaşatırken, çeşitli kampanyalar ve yenilikçi finansman çözümleriyle de yanlarında olduk. Mağaza ve online kanallarda sunduğumuz kredi kartlı satışların yanı sıra, avantajlı tüketici kredisi imkanlarını artırarak müşterilerimize daha fazla ödeme seçeneği sunduk.” “CDP İklim Değişikliği Programı’nda A listesine girdik” Sürdürülebilirliğin iş stratejilerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Sitare Sezgin, şöyle devam etti: “Sabancı Grubu’nun da hedefleri çerçevesinde Bilimsel Temelli Hedefler girişimi (SBTi) taahhüdü verdik ve 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve 2 emisyonlarımızı mutlak olarak %42 oranında azaltma taahhüdünde bulunuyoruz. 2050 yılına kadar da ‘Net Sıfır Emisyon’a ulaşmak istiyoruz. 2024 yılında ‘Gelecek Teknosa’da güzel’ mottosuyla ilk entegre raporumuzu yayımlarken, CDP İklim Değişikliği Programı’nda en yüksek seviye olan A (liderlik) skorunu alarak A Listesi’ne girdik ve küresel liderler arasında yerimizi aldık. Ayrıca, ilk kez gerçekleştirdiğimiz CDP Su Güvenliği raporlamasında elde ettiğimiz B- (yönetim) skoru ile su yönetimi konusundaki farkındalığımızı ortaya koyarak, su yönetimi konusunda güçlü bir başlangıç yaptık. İklimlendirme sektöründeki öncü markamız İklimsa ile Güneş Enerjisi Sistemleri (GES) alanında toplam 28 MW büyüklüğe ulaşan GES projelerine imza attık. Toplumsal cinsiyet eşitliğini odağına alan bir şirket olarak, kadın çalışanlarımızın sayısını artırmayı sürdürüyoruz. Genel Müdürlük’teki yöneticilerimizin %52’si ve orta kademe yöneticilerimizin %41’i kadın çalışanlardan oluşuyor. Habitat Derneği ile 18 yıldır sürdürdüğümüz Kadın için Teknoloji projesi kapsamında bugüne kadar 35 bin kadının hayatına dokunarak, verdiğimiz çeşitli eğitimlerin yarattığı sosyal etkiyi tespit ettik. Yatırımın Sosyal Getirisi (SROI) yöntemiyle yapılan çalışmaya göre, son 3 yılda projeye yapılan her 1 TL’lik yatırımın 4,16 TL değerinde sosyal fayda yarattığını belirledik. Ayrıca, Kadın için Teknoloji projesinde önemli bir adım atarak ‘İlham Veren Buluşmalar’ etkinliklerini başlattık. Bu yıl da projeye katılan kadınlar ile iş hayatında fark yaratan kadınları farklı şehirlerde bir araya getireceğiz. 2024 yılında yapay zekâ, müşteri deneyimi, e-ticaret, yaratıcılık ve işveren markası gibi birçok alanda 100’e yakın ödüle layık görüldük.  Uzun vadeli büyüme hedeflerimiz doğrultusunda teknoloji odaklı stratejik yatırımlarımızı sürdürerek, içinde yaşadığımız topluma ve paydaşlarımıza değer yaratmaya devam edeceğiz.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.