Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ekonomi Haberleri

Kapsül Haber Ajansı - Ekonomi Haberleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekonomi Haberleri haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

TÜSİAD Yönetim Kurulu New York ve Boston'da Temaslarda Bulundu Haber

TÜSİAD Yönetim Kurulu New York ve Boston'da Temaslarda Bulundu

Heyet; yatırım bankaları, özel sermaye yatırımcıları ve teknoloji şirketlerini ziyaret ederek yatırım ortamı ve teknoloji trendleri konusunda fikir alışverişinde bulundu. Heyet ziyaret kapsamında T.C. New York Başkonsolosu Büyükelçi Muhittin Ahmet Yazal ile görüştü. TÜSİAD New York Ağı Resepsiyonu, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Yönetim Kurulu üyeleri ve TÜSİAD New York Ağı üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Etkinlikte, TÜSİAD New York Ağı'nın oluşturduğu güçlü topluluğun, Türkiye ve ABD arasında diyalog, iş birliği ve yenilik köprüleri kurmadaki rolü vurgulandı. Ziyaret kapsamında New York'ta düzenlenen panelde, yapay zekâ teknolojileri geliştiren şirketlerin kurucu ve yöneticileri büyüme yolculuklarını paylaştı. Trio Mobil CEO'su Nevzat Ataklı, Insider Ortağı ve Başkan Yardımcısı Suad Özgün ve Eva CEO'su Murat Önen, yapay zekanın iş modelleri üzerindeki etkilerini ve girişimcilik ekosistemine getirdiği fırsatları tartıştı. Etkinlikte TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD New York Ağı Başkanı Müjdat Altay açılış konuşması yaptı. Orhan Turan, konuşmasında, “Rekabette geride kalmamak, yerimizde saymamak için en çok ihtiyaç duyduğumuz kaynaklardan biri dünyaya yayılmış olan gençlerimiz, girişimcilerimiz ve profesyonellerimizin enerjisi, yaratıcılığı ve tutkusudur. Türkiye'nin küresel entegrasyonunun ve rekabetçiliğinin artmasına katkı sağlamak amacıyla ‘küresel ilişkiler', çalışmalarımızda önemli bir yer tutuyor. ABD, Avrupa, Körfez Bölgesi ve Çin'de yer alan ağlarımızla yeni teknolojiler ve girişimcilik odağında kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. TÜSİAD New York Ağı bu çalışmalarda çok önemli bir konumda yer alıyor,” diye konuştu. TÜSİAD New York Ağı Başkanı Müjdat Altay ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Son bir yıldır TÜSİAD New York Ağı, yapay zeka, sürdürülebilir liderlik, girişim sermayesi, eğitim, sanat ve yatırım gibi alanları kapsayan paneller, yuvarlak masa toplantıları ve ufuk açıcı tartışmalara ev sahipliği yaptı. Bu girişimlerin her biri, yalnızca diyaloğumuzu derinleştirmekle kalmadı; aynı zamanda Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında inşa ettiğimiz köprüyü de güçlendirdi. İleriye baktığımızda, misyonumuz net: Atlantik'in her iki yakasında da değer yaratan yenilik, iş birliği ve diyaloğu teşvik etmeye devam etmek. Burada yaptığımız çalışmalar, iki ülke arasındaki ekonomik, kültürel ve entelektüel bağları güçlendiren daha büyük bir amaca hizmet ediyor.” TÜSİAD heyeti Boston'da ise Türk akademisyenler ve Türk öğrenciler ile bir araya geldi. Harvard Üniversitesi, Dartmouth ve Boston College'da görevli akademisyenlerle düzenlenen yuvarlak masa toplantısında farklı akademik disiplinlerde yapay zekâ uygulamaları ele alındı. Toplantıya Dr. Güven Güzeldere, Dr. Can Erbil, Dr. Mehmet Dokucu, Dr. Edip Gürol katıldı. TÜSİAD heyeti ayrıca Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil ile bir araya geldi. Hotamışlıgil Laboratuvarı'nı da ziyaret eden heyet son bilimsel araştırmalar hakkında bilgi aldı. TÜSİAD heyetinde TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Yönetim Kurulu Üyesi ve Küresel Ekonomik İlişkiler Yuvarlak Masası Başkanı Çağatay Özdoğru, Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı Perihan İnci, Yönetim Kurulu Üyesi ve Enerji, Çevre ve İklim Değişikliği Yuvarlak Masası Başkanı Azmi Gümüşoğlu, Yönetim Kurulu Yedek Üyesi ve Küresel Ekonomik İlişkiler Yuvarlak Masası Başkan Yardımcısı Meltem Akol, TÜSİAD New York Ağı Başkanı Müjdat Altay, TÜSİAD Washington Temsilcisi Barış Ornarlı ve TÜSİAD Araştırma Asistanı İpek Harris yer aldı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türk Ticaret Bankası Bursa Şubesi Hizmete Açıldı Haber

Türk Ticaret Bankası Bursa Şubesi Hizmete Açıldı

Türkiye'nin ihracat odaklı büyümesinde etkin rol alma ve ihracatçının ana bankası olma hedefiyle faaliyetlerine yeniden başlayan Türk Ticaret Bankası'nın Bursa Şubesi hizmete açıldı. Açılışa Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, Türk Ticaret Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü İlker Yeşil, Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Koordinatör Başkanı Baran Çelik'in yanı sıra bölgede faaliyet gösteren çok sayıda ihracatçı katıldı. Volkan Ağar: "Türk Ticaret Bankası Bursa şubesinin şehrimize katkı sunmasını temenni ediyorum" Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar açılış töreninde yaptığı konuşmada, Bursa'nın dünyanın dört bir yanına ihracat yapan önemli bir üretim merkezi olduğunu söyledi. Bursa'yı ihracatta daha da ileriye taşımak istediklerini belirten Ağar, "Açılışını gerçekleştirdiğimiz Türk Ticaret Bankası'nın Bursa Şubesi'nin de şehrimizin ekonomik dinamizmine ve ihracat kapasitesine uzun vadeli katkılar sunmasını temenni ediyorum. İhracatçılarımızın finansmana erişimini kolaylaştıracak bu tür adımların, firmalarımızın küresel pazarlarda rekabet gücünü artıracağına ve ülkemizin ihracat hedeflerine önemli katkı sağlayacağına inanıyorum" dedi. İlker Yeşil: "'Fijital' bankacılıkla ihracatçılarımıza en hızlı şekilde ulaşmak istiyoruz" Türk Ticaret Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü İlker Yeşil de konuşmasında, Bursa'nın üretim ve ihracattaki öneminin altını çizdi. En çok ihracat yapan iller arasında yer alan Bursa'da şube açmaktan duydukları memnuniyeti dile getiren Yeşil, şöyle devam etti: "Türk Ticaret Bankası olarak ilk şubelerimizden birini Bursa'da açmamız, yalnızca bankamız için değil ülke ekonomimiz için de büyük önem taşıyor. Biz ihracatçılarımıza hem geleneksel hem de dijital bankacılık sunuyoruz. 'Fijital' bankacılık dediğimiz modeli uygulayarak, en hızlı şekilde ihracatçılarımıza ulaşmayı planlıyoruz. Yıl sonuna kadar finansman desteği vereceğimiz ihracatçı sayısını 1.000'e, toplam finansman desteğini de 75 milyar TL'ye yükseltmeyi hedefliyoruz. Finansman desteğinin yanı sıra zor pazarlar, değişen mevzuat gibi konularda küresel rekabette avantaj sağlayabilmeleri için firmalara danışmanlık vereceğiz." Baran Çelik: "Türk Ticaret Bankası'nın yeniden ekonomiye kazandırılması stratejik bir adım" UİB Koordinatör Başkanı Baran Çelik ise, Türk Ticaret Bankası'nın yeniden ekonomiye kazandırılmasını, ihracatçı sektörler için stratejik bir adım olarak değerlendirdi. Bursa'nın 17 milyar dolar ihracat hacmiyle, Türkiye'nin üretim ve dış ticaretinin lokomotif kentlerinden biri olduğunu vurgulayan Çelik, şunları söyledi: "Bu güçlü ekosistemin sürdürülebilirliği için finansmana erişim, teminat ve nakit akışı yönetimi hayati önem taşıyor. Türk Ticaret Bankası'nın Bursa'da faaliyete başlamasını, ihracatçılarımıza yeni çözümler sunacak önemli bir kazanım olarak görüyoruz. Kurumumuzla kurulacak iş birliklerinin, sektörlerimizin küresel rekabet gücüne katkı sağlayacağına inanıyorum. Bankanın şehrimize ve ülke ihracatına hayırlı olmasını diliyorum." Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

PLASFED: Yüksek Faiz ve Kredi Sorunu Sanayiciyi Zorluyor Haber

PLASFED: Yüksek Faiz ve Kredi Sorunu Sanayiciyi Zorluyor

Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, finansmana erişim zorlukları ve nitelikli iş gücü ihtiyacının sektörün önünü ciddi şekilde tıkadığını belirterek, yetkililere acil çözüm çağrısında bulundu. Karadeniz, özellikle yurt dışıyla rekabet eden Türk plastik sanayisinin karşı karşıya olduğu finansal engellere dikkat çekti. Yüksek faiz oranları ve krediye erişimdeki güçlüklerin, sanayicilerin hem mevcut üretimlerini sürdürmesini hem de uzun vadeli yatırımlarını planlamasını zorlaştırdığını ifade eden Karadeniz, “Sanayiciler, finansmana ulaşamadıkları için yeni makine ve teknoloji yatırımlarını gerçekleştiremiyor, Ar-Ge projelerini ertelemek zorunda kalıyor. Bu durum sadece üretimi etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’nin ihracat kapasitesini doğrudan sınırlıyor ve küresel pazarlarda rekabet gücümüzü zayıflatıyor” dedi. Makro veriler sanayicinin yaşadığı tabloyu teyit ediyor Son açıklanan ekonomik göstergelerin de sanayicinin yaşadığı tabloyu desteklediğini belirten Karadeniz, “Eylül ayında açıklanan imalat sanayi PMI verisi yeniden daralma bölgesinde kaldı; bu da üretimdeki yavaşlamanın sürdüğünü gösteriyor. Aynı dönemde TÜFE’nin yıllık bazda yüzde 33,29 olarak gerçekleşmesi, üretici üzerindeki maliyet baskısının azalmadığını ortaya koyuyor. Yüksek enflasyon, enerji ve hammadde fiyatlarındaki dalgalanma ile birleşince sanayici üzerindeki yük daha da ağırlaşıyor. Bu nedenle, sadece finansmana erişim değil, makroekonomik istikrarı da önceleyen bütüncül bir politika yaklaşımına ihtiyaç var. Sanayicinin nefes alabilmesi için üretim maliyetlerini düşürecek, yatırımı teşvik edecek ve güven ortamını güçlendirecek adımların bir an önce atılması gerekiyor” diye konuştu. Yatırım ve üretim planları erteleniyor Sanayicilerin yüksek faiz oranları ve krediye erişimdeki sorunlar nedeniyle üretimlerini sürdürmekte büyük güçlük çektiğini anlatan Karadeniz, sanayicinin, günlük üretim süreçlerinde olduğu kadar uzun vadeli stratejik planlamada da ciddi risklerle karşı karşıya kaldığını ifade etti. Finansmana ulaşamayan işletmelerin yatırım ve üretim planlarını ertelemek zorunda kaldığını kaydeden Karadeniz, “Ar-Ge projeleri askıya alınıyor. Bunun sonucu olarak Türkiye’nin ihracat kapasitesi daralıyor ve küresel pazarlarda rekabet gücümüz giderek azalıyor. Eğer bu sorunlara acil ve kapsamlı çözümler getirilmezse, sektörümüz ciddi kayıplarla karşı karşıya kalacak” dedi. “Türk sanayicisi dayanıklılığını koruyor” Artan konkordato başvurularına da dikkat çeken çatı kuruluş PLASFED Başkanı, sanayicinin önünü açacak yapısal reformların ve finansal desteklerin artık ertelenemez boyutta olduğunu ifade etti. Devlet ve özel sektörün iş birliğiyle atılacak adımların sektörün hem üretim hem de ihracat kapasitesini güçlendireceğini kaydeden Karadeniz, “Zorluklara rağmen Türk sanayicisi dayanıklılığını koruyor. Ancak geleceğe güvenle bakabilmek için devlet, finans sektörü ve sanayiciler arasında güçlü bir iş birliği şart” ifadelerini kullandı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türk Kuru İncir İhracatçılarından Avrupa Birliği’ne; “Kuru İncirde Ev Ödevimizi Yapıyoruz” Mesajı Haber

Türk Kuru İncir İhracatçılarından Avrupa Birliği’ne; “Kuru İncirde Ev Ödevimizi Yapıyoruz” Mesajı

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık, 2023 ve 2024 yıllarından sonra 2025 yılında da Brüksel’de Avrupa Komisyonu’nun Sağlık ve Gıda Güvenliği Genel Müdürlüğü (DG SANTE) yetkilileriyle bir araya gelerek kuru incir ihracatında uygulanan resmî kontroller ve gıda güvenliği alanındaki güncel gelişmeleri değerlendirdiklerini, sektörün Avrupa Birliği nezdinde en üst düzeyde temsil edildiği bir buluşma olduğunu vurguladı. Kuru incirde ev ödevimizi yaptığımızı anlattı Avrupa Birliği ve Avrupa Kuru Meyve, Kabuklu Yemişler, Konserveler ve Benzeri Ürünler Ticaret Federasyonu (FRUCOM) yetkilileriyle sürekli iletişim halinde olduklarını dile getiren Başkan Işık, Türkiye’nin kuru incir ihracatındaki gıda güvenliği standartlarını AB düzeyinde güçlendirmeyi ve sektörün sürdürülebilir geleceğini güvence altına almayı hedeflediklerini, Türkiye tarafında sürdürülebilirlik adına yürütülen çalışmalar hakkında AB ve FRUCOM yetkililerini bilgilendirdiklerini vurguladı. Işık, “Sağlıklı kuru incir üretimi için ev ödevimizi yerine getirdiğimiz mesajını AB yetkilerine verdiğimize inanıyoruz” dedi. “Kuru incir sektöründe sorunların çözümüne yönelik olarak uzun yıllardır tüm paydaşlarla yürüttüğümüz bilimsel ve teknik çalışmaları Avrupa Komisyonu’nun ilgili birimlerine doğrudan anlattık” diyen Işık, “Kuru incirde aflatoksin ve okratoksin risklerinin azaltılmasına yönelik yürütülen izleme, önleme ve kontrol tedbirlerimizi kapsamlı şekilde sunduk. İklim değişikliğinin mikotoksin oluşumu, kuraklık, toprak verimliliği ve gıda güvenliği üzerindeki etkilerine dikkat çektik. Toprak yönetimi, su kaynaklarının korunması ve organik madde artışına yönelik bilimsel araştırma ve sürdürülebilir üretim girişimlerini de Avrupa Komisyonu ile paylaştık. Türk kuru meyve sektörünün Avrupa’daki itibarını güçlendiren bu temaslarımız, sürekli ve doğru bilgi akışının sağlanması ve yürüttüğümüz çalışmaların AB nezdinde kabul görmesi açısından büyük önem taşıyor. Toplantıya çevrimiçi bağlanan kuru incir sektöründe dünya çapında bir otorite olan Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği Başkanı Prof. Dr. Uygun Aksoy’un katkıları, uzun yıllardır Birliğimizin yürüttüğü çalışmaların önemini, paydaşlarımızla kurduğumuz yakın iş birliğini ortaya koydu. Bu temaslar sonrasında Avrupa Birliği’ne kuru incir ihracatında yüzde 30 olan aflatoksin ve okratoksin kontrol sıklığının yüzde 10 seviyesine düşürülmesini hedefliyoruz” şeklinde konuştu. EİB’den AB ile Süreklilik Arz Eden Diyalog “EİB’nin yürüttüğü bu temaslar, Türkiye’nin kuru incir ihracatındaki gıda güvenliği standartlarını AB düzeyinde güçlendirmeyi ve sektörün sürdürülebilir geleceğini güvence altına almayı hedefliyor” diyen Işık sözlerini şöyle tamamladı: “FRUCOM etkinliği Gıda Güvenliği, Beslenme ve İletişim ve Sürdürülebilirlik başlıklı üç ana panelde gerçekleştirildi. Gıda güvenliği panelinde EFSA ve DG SANTE yetkilileriyle birlikte sektörün veri paylaşımı, maksimum limitler (MLs) ve güncel kontaminant düzenlemeleri tartışıldı. Panelde, EFSA’nın veri toplama sisteminin yeniden yapılandırılması, bazı kontaminantların maksimum seviyeleri ile izleme ve ölçüm önerileri ele alınırken, sektör ve Komisyon arasındaki iş birliği ve eğitim planları da değerlendirildi. Beslenme ve sürdürülebililik panellerinde ise dengeli beslenmede kuru meyve ve kuruyemişlerin rolü, tüketici farkındalığı ile sürdürülebilir tarım, toprak yönetimi ve AB sürdürülebilirlik kriterleri üzerine değerlendirmeler yapıldı.” Avrupa Komisyonu’ndan Türkiye’ye Takdir Avrupa Komisyonu temsilcileri, Türkiye’nin kuru incir üretiminde gösterdiği bilimsel yaklaşımı ve izleme çalışmalarını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, iklim değişikliğinin getirdiği zorluklara karşı yürütülen sürdürülebilirlik çalışmalarını takdir ettiklerini vurguladılar. Kuru incir ihracatında AB’nin liderliği sürüyor Kuru incir ihracatında 2024/25 sezonunun bitmesine günler kala, Türkiye 61 bin 281 ton kuru incir ihracatı karşılığında 367 milyon 821 bin dolar döviz getirisi elde etti. Kuru incir ihracatı önceki sezona göre miktar bazında yüzde 11 gerilerken, döviz getirisi yüzde 12 artış gösterdi. Türkiye’nin kuru incir ihracatında Avrupa Birliği 20 bin 721 bin tonluk talep ve 136 milyon 773 bin dolarlık tutarla en büyük ihraç pazarı konumunu korudu. AB, Türkiye’nin kuru incir ihracatından yüzde 34 pay aldı. Türk kuru incirini en çok talep eden AB ülkeleri 43 milyon dolarla Fransa, 42 milyon dolarla Almanya ve 14 milyon dolarla İtalya şeklinde sıralandı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Chery Hong Kong Menkul Kıymetler Borsası’nda Haber

Chery Hong Kong Menkul Kıymetler Borsası’nda

Asya’nın en önemli uluslararası sermaye piyasası platformu olarak bilinen HKEX’te listelenmek, şirketlere yalnızca uluslararası sermayeye erişim imkânı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel ölçekte güvenilirlik ve tanınırlık açısından bir gösterge işlevi görüyor. Bu işlem, Chery’ye sürdürülebilir sermaye için uzun vadeli bir kanal açarken, güçlü mali destek Chery’nin küresel otomotiv devrimindeki fırsatları yakalamasını, büyümesini hızlandırmasını ve dünyanın önde gelen markaları arasına katılma yolunda hızla ilerlemesini sağlayacak. Şirketin halka arz edilen fonlarından elde edilen gelir, yeni nesil araçlar ve ileri teknolojilerin Ar-Ge’sinden yurt dışı pazarlara açılım ve küreselleşme stratejilerinin uygulanmasına, Wuhu’daki üretim tesislerinin modernizasyonundan işletme sermayesi ve genel kurumsal amaçlara kadar farklı alanlarda değerlendirilecek. Sürdürülebilir kalkınmaya yönelik çalışmalarıyla öne çıkan Çinli otomotiv devi Chery, küresel ölçekte büyüme hamlesinin devamlılığı için dev bir adım daha attı. Bu kapsamda şirket, 25 Eylül sabahında Chery Automobile Co., Ltd. (hisse kodu: 9973.HK) ismiyle resmi olarak Hong Kong Menkul Kıymetler Borsası’nın (HKEX) ana tahtasında listelendi. Dünyanın önde gelen finans merkezlerinden biri olan HKEX, Asya’nın en önemli uluslararası sermaye piyasası platformu olarak biliniyor; sıkı düzenleyici çerçevesi ve güçlü küresel yatırımcı tabanı ile öne çıkıyor. Burada listelenmek, şirketlere yalnızca uluslararası sermayeye erişim imkânı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel ölçekte güvenilirlik ve tanınırlık açısından bir gösterge işlevi görüyor. Wuhu’da gerçekleştirilen törene hükümet yetkilileri, hissedar temsilcileri, yatırımcı temsilcileri, iş ortakları, çalışan temsilcileri ve Chery yöneticileri katılarak bu dönüm noktasına tanıklık etti. Chery’nin listelenmesi gong çalınarak kutlandı! HKEX’te otomotiv sektöründeki en büyük halka arz olan Chery’nin listelenmesi, şirketin uluslararası sermaye pazarında yeni bir aşamaya geçtiğini işaret ediyor. Bu HKEX halka arzında Chery, küresel olarak 297 milyon H hissesini 30,75 HK$ hisse fiyatı üzerinden ihraç ederek yaklaşık 9,145 milyar HK$ topladı. Bu halka arz; Hillhouse’un HHLR’si, Greenwoods Asset Management, Dajia Life Insurance, Gotion Hong Kong gibi tanınmış kurumların yanı sıra, bazı devlet işletmeleri ile sanayi zincirinin yukarı ve aşağı akışındaki şirketler dâhil olmak üzere toplam 13 temel yatırımcının dikkatini çekti. Bu durum, tüm tarafların Chery’nin gelecekteki gelişimine duyduğu güveni gösteriyor. Chery’nin hisseleri işlem gününe 34,2 HK$’dan açıldı ve arz fiyatına göre yüzde 11,22 artış gösterdi. Düzenlenen halka arz kutlama töreninde konuşan Chery Automobile Co., Ltd. Yönetim Kurulu Başkanı Yin Tongyue, “Chery ile Birlikte Daha Parlak Bir Geleceğe” başlıklı bir konuşma yaptı. Hükümet liderlerine, hissedarlara, yatırımcılara, küresel iş ortaklarına, kullanıcılara ve çalışanlara teşekkür eden Yin Tongyue, Chery’yi “imkânsızı mümkün kılma” ruhuyla ileriye taşıyan şeyin, herkesin güveni, beklentileri ve desteği olduğunu belirtti. Şirketin mütevazı bir “kulübeden” Hong Kong Borsası’na başarılı bir şekilde listelenmeye kadar adım adım ilerlemesinin bu sayede mümkün olduğunu vurgulayan Yin Tongyue, “Bu halka arz, Chery’nin uluslararası sermaye piyasasına girmesi açısından önemli bir adım ve aynı zamanda daha büyük sorumluluklar üstlenmemiz ve daha büyük misyonları kucaklamamız için yeni bir başlangıç noktasıdır. Gelecekte Chery yalnızca ticari değer başarısını hedeflemekle kalmayacak, aynı zamanda topluma daha fazla katkıda bulunmaya da çabalayacaktır” dedi. Chery’nin sermayenin gücünü kullanarak teknolojik inovasyonu hızlandıracağını, küresel yapılanmasını derinleştireceğini ve ana otomotiv işini büyütmeye devam edeceğini ifade eden Yin Tongyue, daha fazla nitelikli şirketin yetişmesini destekleyerek onları da sırasıyla borsalara taşıyacaklarını, böylece endüstriyel ekosisteme sürekli canlılık katacaklarını belirtti. 1997’den bugüne Chery yükselişte! Chery’nin hedefi, “inovasyon odaklı, küresel ölçekte güvenilen akıllı mobilite ekosistemi lideri” olmak ve Çin’in otomotiv endüstrisinin yüksek kaliteli gelişimine daha fazla katkı sağlamak. 1997’de kurulan Chery, endüstri inovasyonunda öncülük etmeye ve uluslararası pazarı keşfetmeye kendini adamıştır. Frost & Sullivan verilerine göre, 2024 yılında Chery’nin binek otomobil satışları yıllık bazda yüzde 49,4 artış göstererek, dünyanın ilk 20 binek otomobil üreticisi arasında ilk sırada yer aldı. Bu ilk 20 arasında, hem yeni enerji araç satışlarını, hem yakıtlı araç satışlarını hem Çin içi satışlarını hem de yurt dışı satışlarını 2023’e kıyasla yüzde 25’in üzerinde artıran tek şirket oldu. Çin’in ilk 10 binek otomobil şirketi arasında Chery, hem yakıtlı hem de yeni enerji araç satış büyüme oranında Çin pazarında ilk sırada yer aldı. Küresel alanda ise 2003’ten bu yana 22 yıl üst üste Çin’in bağımsız markaları arasında en çok binek otomobil ihracatı yapan şirket oldu. 2024’te Chery, Avrupa, Güney Amerika, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da satış hacmi bakımından Çinli bağımsız markalar arasında ilk sırada, Kuzey Amerika ve Asya’da (Çin hariç) ise ikinci sırada yer aldı. Halka arzdan elde edilen gelir 5 alanda kullanılacak! İzahnameye göre, Chery’nin halka arzdan elde edilen fonları beş ana alanda değerlendirilecek: Yüzde 35: Çeşitli binek araç modelleri ve versiyonlarının Ar-Ge’si (ürün portföyünü genişletmek için), Yüzde 25: Yeni nesil araçlar ve ileri teknolojilerin Ar-Ge’si (çekirdek teknik yetkinlikleri geliştirmek için), Yüzde 20: Yurt dışı pazarlara açılım ve küreselleşme stratejilerinin uygulanması, Yüzde 10: Anhui, Wuhu’daki üretim tesislerinin modernizasyonu, Yüzde 10: İşletme sermayesi ve genel kurumsal amaçlar, Bu fonlama planı, Chery’nin gelecekteki stratejik önceliklerini yansıtıyor: Bir yandan Ar-Ge’ye, özellikle yeni enerji ve akıllı teknolojilere daha fazla yatırım yapmak; diğer yandan küresel genişlemeyi hızlandırmak ve Çin’in bağımsız markaları arasında lider ihracatçı konumunu pekiştirmek. Chery’nin büyüme ivmesi artıyor! Chery’nin halka arzı, şirketin güçlü büyüme ivmesiyle aynı zamana denk geldi. 2022’den 2024’e, şirketin faaliyet geliri 92,618 milyon RMB’den 269,897 milyon RMB’ye yükseldi; net kârı ise 5,806 milyon RMB’den 14,334 milyon RMB’ye çıktı. 2025’in ilk çeyreğinde, Chery 68,223 milyon RMB faaliyet geliri ve 4,726 milyon RMB net kâr elde etti; bu da yıllık bazda yüzde 90,9 artışa işaret ediyor. Chery’nin HKEX’teki başarılı debutu, sürdürülebilir sermaye için uzun vadeli bir kanal açarken, güçlü mali destek Chery’nin küresel otomotiv devrimindeki fırsatları yakalamasını, büyümesini hızlandırmasını ve dünyanın önde gelen markaları arasına katılma yolunda hızla ilerlemesini sağlayacak. Bakalım bu finansman sayesinde Türkiye yatırımı da hızlanacak mı? Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Arnik : “Kral Çıplak: Koltuk Rahat, Esnaf Zorda” Haber

Arnik : “Kral Çıplak: Koltuk Rahat, Esnaf Zorda”

Esgastroder Başkanı Murat Arnik, artan maliyetler, finansmana erişim zorlukları ve devlet desteğinin yetersizliği nedeniyle esnafın ayakta kalamaz hale geldiğini belirtti. “Bir de bunun üstüne devletimizin kurumlarının e-haciz ile esnafın elini ayağını bağlaması kabul edilebilir bir durum değildir” diyerek tepkisini dile getirdi. E-HACİZ ADALETSİZLİĞİ: “BİR BORÇ, TÜM VARLIKLARA BLOKE” Sahadan gelen şikâyetlere değinen Murat Arnik, örneklerle konuştu: “Örneğin esnafın 10.000 lira borcu var; üstüne ne var ne yok hemen bloke koyuluyor. Bu adil değil.” Haciz işlemleri sadece borç kadar olmalı, diğer varlıklara dokunulmamalı. Bu uygulama esnafın krediye ulaşmasını ve işini sürdürmesini tamamen engelliyor. Çözüm: Borçlar ödenebilir hale getirilmeli, SGK ve kamu borçları taksitlendirilerek yapılandırma sağlanmalı. Böylece hem devlet alacağını zamanında tahsil eder hem de esnaf nefes alır. “ÖNCE BORCUNU KAPAT, SONRA GEL” ANLAYIŞI BİTİRİLMELİ Murat Arnik, Maliye Bakanlığı’na şu çağrıyı yaptı: “Bu tür uygulamalarla esnafın çalışma hayatını zorlaştırmaktan vazgeçilmeli. En azından bu aksaklıkları düzeltin ki vatandaş borcunu ödeyebilsin, devlet de alacağını tahsil edebilsin.” Eskişehir Gastronomi Derneği Başkanı Murat Arnik : "SİCİL AFFI ACİLEN ÇIKMALI" Arnik, sicil affının bir an önce çıkarılması gerektiğini vurguladı:“Vergi borçları ödenebilir bir rakamla yeniden yapılandırılmalı, böylece esnaf rahat bir nefes almalıdır. Üst üste gelen denetimler, yüksek cezalar ve ağır yükler karşısında esnaf çaresiz bırakılıyor. Bu tablo, küçük işletmelerin uzun vadeli yaşamasını imkânsız hale getiriyor" dedi. KÜÇÜK ESNAFIN ÖMRÜ 6 AY: “50 YILLIK ESNAF KALMADI” Arnik, çarpıcı tabloyu şöyle özetledi: Türkiye’de esnafın ayakta kalma süresi 6 aya düştü. İş umuduyla birikimini yatıran esnaf, artan maliyetlere dayanamayarak 6 ay içinde ya devrediyor ya kapatıyor. “5 yıllık, 10 yıllık, 20 yıllık, 30 yıllık, 50 yıllık esnaf bulmamız artık mümkün değil.” Eskişehir Gastronomi Derneği Başkanı Murat Arnik, ihtisas odalarının ve bazı temsilcilerin sahadan kopukluğunu sert sözlerle eleştirdi:“İhtisas odaları esnaf olup işyeri açandan da kapatandan da para aldığı için durumdan memnunlar. Ama bu, bilgisayar ekranındaki verilerin gerçeği yansıttığı anlamına gelmiyor.”diyerek KDV ADALETSİZLİĞİ: “%9’LUK FARK ESNAFI KAYIT DIŞINA İTİYOR” Arnik, yiyecek-içecek sektöründe %1 girdi KDV’si ile %10 satış KDV’si arasındaki farkın küçük işletmeleri ezdiğini söyledi: “%9’luk bu fark esnafı kayıt dışına itiyor.”Çözüm: Satış KDV’si en az %5’e indirilmeli, hizmet sektörüne özel ara oran modeli getirilmeli, kâr marjına göre vergilendirme uygulanmalı.Günde 3 ton helva satan %1 KDV ödüyor, vergi rekortmeni oluyor. Çorba satan Hasan Usta ise %1 ile alıyor, %10 ile satıyor. Vergi ve SGK borcunu ödeyemediği için her şeyine e-haciz uygulanıyor.” KİRA, STOPAJ, KOMİSYON VE FATURALAR BEL BÜKÜYOR Esnafın yükü yalnızca KDV değil:Yüksek kira ve stopaj oranları, elektrik, su, doğalgaz giderleri ,online sipariş sitelerinin %38’lere varan komisyonları. Bu tablo, küçük işletmeleri ayakta kalamaz hale getiriyor. “KÜÇÜK ESNAF, TÜRKİYE’NİN İSTİHDAM LOKOMOTİFİDİR” Esnaf alarm veriyor esnafa destek olunmazsa kepenkler kapanacak ışıklar sönecek. Küçük esnafı ceza ile değil destekle yaşatın Arnik, küçük esnafın önemini şu sözlerle vurguladı: “Vergi, kira, stopaj, SGK ve KDV gibi ağır yükleri sırtlayan esnafımız; üretim yapan, istihdam sağlayan ve milli gelire katkı sunan en önemli güçtür. Esnafın göz ardı edilmesi, ülke ekonomisinin can damarının kesilmesi demektir.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

ODE Yalıtım, Dev Mühendislik Firmasının Çoğunluk Hissesini Satın Aldı Haber

ODE Yalıtım, Dev Mühendislik Firmasının Çoğunluk Hissesini Satın Aldı

Türkiye yalıtım sektöründe öncü markalardan ODE Yalıtım; ses yalıtımı, titreşim kontrolü ve sismik koruma ürünleriyle bilinen, aynı zamanda mühendislik temelli danışmanlık çözümleri sunan DKM İnşaat ve Danışmanlık'ın çoğunluk hisselerini satın aldı. Bu stratejik yatırım, şirketin hızla büyüyen ses yalıtımı ve sismik koruma pazarındaki konumunu güçlendirme hedefinin bir parçası olarak öne çıkıyor. ODE Yalıtım, var olan ürün portföyünü DKM İnşaat ve Danışmanlık'ın deneyimi ve kaliteli ürün yelpazesiyle birleştirerek; binalarda enerji verimliliği, su geçirimsizlik, akustik performans ve güvenliği kapsayan bütünleşik çözümler sunmayı hedefliyor. Böylece ODE Yalıtım, sektörde ısı ve su yalıtımıyla sınırlı kalmayıp, sessiz, konforlu ve güvenli yaşam alanları yaratma konusunda da iddialı bir oyuncu hâline geliyor; yalıtım sektörünün tüm kritik boyutlarını kapsayan bir “tam çözüm sağlayıcı” konumuna yükseliyor. ODE Yalıtım, 40'ıncı yılında yalnızca ürün portföyünü genişletmekle kalmayıp, sürdürülebilirlik odaklı büyüme stratejisini de hızlandırıyor. Enerji verimliliği, çevre dostu üretim süreçleri ve yenilikçi teknolojilerle şekillenen bu yaklaşım, şirketin hem Türkiye'de hem de global pazarlarda güçlü ve kalıcı lider olma hedefini destekliyor. “Amacımız, yüksek kalite standartlarımızla sektörde yenilikçi çözümler üretmek” Son yıllarda Türkiye'de şehirleşmenin hızlanması ve yaşam alanlarının konfor gereksinimleri, ses yalıtımı ve sismik koruma çözümlerine olan talebi artırdı. ODE Yalıtım, DKM İnşaat ve Danışmanlık'ın sektördeki uzmanlığıyla birleşerek, yüksek kaliteli akustik ürünler geliştirmeye ve sürdürülebilir çözümler sunmaya devam edecek. ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “DKM İnşaat ve Danışmanlık'ın güçlü uzmanlık ve deneyimi, ODE Yalıtım'ın büyüme stratejilerini hızlandıracak. Bu birleşme, hem müşterilerimize hem de iş ortaklarımıza daha geniş bir ürün yelpazesi sunmamıza olanak tanıyacak. Amacımız, yüksek kalite standartlarımızla sektörde yenilikçi çözümler üretmek. 40'ıncı yılımızı kutladığımız bu yılda gerçekleştirdiğimiz satın almayla, portföyümüzü genişletmenin ötesinde, kurulduğumuz günden bu yana sürdürdüğümüz yenilikçi yaklaşımımızı bir sonraki aşamaya taşıdık.” ODE Yalıtım, çevre dostu üretim süreçlerine ve sürdürülebilir ürün geliştirme yaklaşımına bağlılığını sürdürüyor. DKM İnşaat ve Danışmanlık ile yapılan bu birleşme, yeni ürünlerin geliştirilmesi ve mevcut ürünlerin iyileştirilmesi için önemli fırsatlar sunuyor. Bu ortaklık, ODE Yalıtım'ın Türkiye'de ve uluslararası pazarlarda büyüme hedeflerini güçlendirirken, sektördeki liderliğini de pekiştiriyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türkiye'nin ilk faizsiz gümüş fonu işleme başladı Haber

Türkiye'nin ilk faizsiz gümüş fonu işleme başladı

Son dönemin gözde emtialarının başında gelen gümüş, yatırımcılarına kazandırmaya devam ediyor. Uluslararası piyasalarda gümüş fiyatları dolar cinsinden son bir yılda yüzde 40, son altı ayda yüzde 32, son bir ayda ise yüzde 14 artış gösterdi. Gümüş, değerli bir maden olduğu kadar sanayi metali özelliği de taşıyor. Yenilenebilir enerji, elektronik ve elektrikli araçlar gibi endüstriler gümüşü yoğun olarak kullanıyor. Bu sektörlerden gelen güçlü talep ve yatırımcıların güvenli liman arayışı gümüş fiyatları yukarı çeken nedenlerin başında geliyor. Bu gelişmeler yaşanırken Katılım Emeklilik, Türkiye'de bir ilke imza atarak Gümüş Katılım Emeklilik Yatırım Fonu'nu işleme sundu. Gümüş ve gümüşe dayalı sermaye piyasası araçlarından oluşan fon ile şirketin faizsiz fon sayısı 20'ye yükseldi. Türkiye'de faizsiz emeklilik alanında gümüş temalı olarak kurgulanan ilk fon olma özelliği taşıyan Gümüş Katılım Emeklilik Yatırım Fonu (KGC), katılımcılara değerli maden odaklı, uzun vadeli birikim yapma imkânı sunuyor. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, "Tasarruf sahiplerinin güvenli liman arayışında olduğu bir dönemde, gümüş gibi stratejik öneme sahip bir varlıkla temellendirilmiş Gümüş Katılım Emeklilik Yatırım Fonu'nu sunmanın gururunu yaşıyoruz. KGC ile faizsiz ilkelere uygun, sürdürülebilir ve uzun vadeli birikim fırsatı sunuyoruz" dedi. Gümüş Katılım Emeklilik Yatırım Fonu (KGC) işlemlerine BEFAS, Katılım Emeklilik sitesi/mobil uygulaması, Bankaların mobil/internet şubesi ve diğer finansal yatırım kanallardan erişilebiliyor. Emeklilik sisteminde olan herkes tarafından bu fon tercih edilebiliyor. Katılım Emeklilik'in fon büyüklüğü 50 milyar TL'yi aştı Katılım Emeklilik, 2025 yılı ağustos sonu itibarıyla 1 milyon 379 bin bireysel emeklilik sözleşmesine ulaşarak sistemde güçlü konumunu pekiştirdi. Katılımcıların toplam fon büyüklüğü ise 50 milyar TL seviyesinin üzerine çıktı. Bireysel Emeklilik Sistemi'nin (BES) genel büyümesine paralel olarak, yılın ilk yedi ayında sistemdeki fon büyüklüğü yüzde 27 artarak 1,4 trilyon TL'nin üzerine çıktı. Aynı dönemde sisteme yaklaşık 900 bin yeni katılımcı dâhil olurken, toplam BES sözleşme adedi 12,3 milyona yükseldi. Katılım Emeklilik'in faizsiz ilkelere göre yapılandırılmış portföyünde; altın, döviz, katılım endeksli hisse senetleri, kira sertifikaları ve katılım esaslı kısa, orta ve uzun vadeli kamu ve özel sektör borçlanma araçlarına dayalı farklı fonlar yer alıyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.