Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ekosistem

Kapsül Haber Ajansı - Ekosistem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekosistem haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

U Sağlık A.Ş., MAN TGE Ambulans ile Türkiye’de Bir İlke İmza Attı Haber

U Sağlık A.Ş., MAN TGE Ambulans ile Türkiye’de Bir İlke İmza Attı

Holding bünyesinde faaliyet gösteren U Sağlık A.Ş., Türkiye’de ilk kez sağlık alanında hizmet verecek olan MAN marka ambulansları filosuna katarak, sektörde önemli bir ilke imza attı. Şirket, 2025 yılı içinde almayı planladığı özel tasarım 100 adet MAN TGE ambulans siparişinin ilk 20 adetini törenle teslim aldı. MAN’ın hafif ticari araç segmentindeki premium modeli TGE, ürün gamına katıldığı 2019 yılından bu yana üstün nitelikleri ve satış sonrası hizmet yaklaşımıyla lider firmaların tercihi olmaya devam ediyor. U Holding bünyesinde faaliyet gösteren sağlık sektörünün dinamik ve güçlü markalarından U Sağlık A.Ş. de 100 araçlık yeni yatırımı için MAN TGE’yi seçti. U Sağlık A.Ş. filosuna katmayı planladığı yeni MAN TGE ambulansların ilk bölümünü düzenlenen özel bir törenle teslim aldı. U Sağlık A.Ş.’nin merkezinde gerçekleştirilen teslimat törenine U Sağlık A.Ş. Genel Müdürü Fuat Uyan ve MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Hafif Ticari Araçlar ve İkinci El Satış Direktörü Cumhur Kutlubay ile her iki firmadan çalışanlar katıldı. U Sağlık A.Ş.’nin yeni nesil MAN ambulansları, uluslararası standartlarda acil sağlık hizmeti sunmak üzere özel olarak projelendirildi. Yüksek motor performansı, dayanıklı şasi yapısı ve geniş iç hacmiyle öne çıkan MAN TGE modeli ambulanslar; gelişmiş yaşam destek donanımları, modern medikal ekipmanlar ve üst düzey güvenlik sistemleriyle donatıldı. U Sağlık A.Ş.’nin yeni nesil MAN TGE ambulansları hem hasta taşıma konforunu hem de acil müdahale süreçlerini optimize edecek şekilde tasarlandı. “MAN TGE’lerimiz ambulans olarak çok önemli bir görevi üstlenecekler” MAN Hafif Ticari Araçlar ve İkinci El Satış Direktörü Cumhur Kutlubay ise U Sağlık A.Ş. ile yaptıkları yeni iş birliğiyle bir ilke imza atmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, şunları kaydetti: “MAN TGE, Türkiye pazarında premium hafif ticari araç segmentinin standartlarını yeniden tanımlayan bir ürün. MAN olarak TGE ile her iş alanına özel konfigürasyonlarla servis taşımacılığından ambulans ve karavan uygulamalarına kadar uzanan kapsamlı ürün yelpazesi sunuyoruz. Bugün de U Sağlık A.Ş. ile bir ilke imza atmanın heyecanını yaşıyoruz. MAN TGE’lerimiz ambulans olarak sağlık alanında önemli bir görev üstlenecekler. U Sağlık A.Ş. ve U Holding'i bu güzel projelerinden dolayı tebrik ediyor, yeni MAN TGE model ambulanslarımızın kendilerine hayırlı olmasını diliyoruz.” MAN Hafif Ticari Araçlar Bayii Koordinatörü Ali Erez de törende, kalan teslimatların da hızla tamamlanacağını ve projenin hedefine ulaşacağına inandığını belirterek, yapılan iş birliğinin MAN ve U Holding ailelerine hayırlı olmasını diledi. “Yeni nesil ambulanslarımız birçok önemli yeniliği bir arada sunuyor” Sağlık sektörüne, yenilikçi ve güçlü hizmetler sunmaya devam edeceklerini belirten U Sağlık A.Ş. Genel Müdürü Fuat Uyan ise sözlerine şöyle devam etti: “U Sağlık olarak hedefimiz, Türkiye’de sağlık lojistiği ve acil müdahale hizmetlerinde kalite standartlarını en üst seviyeye ulaştırmaktır. MAN iş birliğiyle ülkemize kazandırdığımız bu yeni nesil ambulanslar; güvenlik, dayanıklılık ve modern donanım açısından birçok önemli yenilikleri bir arada sunuyor. U Sağlık A.Ş. olarak, bundan sonra da filomuzu büyütmeye ve Türk sağlık sektörüne katma değer sağlayacak yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Musa Alper Uçak’ın talimatıyla kadın ve çocuğa verilen önemi her alanda önceliklendiriyor ve hizmet sektöründe kurmayı hedeflediğimiz ekosistem için çalışıyoruz.”

“81 İlde 81 Orman” Projesi Kilis İle Devam Ediyor Haber

“81 İlde 81 Orman” Projesi Kilis İle Devam Ediyor

Toprağı koruyan, su varlıklarını besleyen, havayı temizleyen ve sayısız canlıya ev sahipliği yapan ormanlar, ekosistemin kritik bir parçası. Bu yüzden küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği, orman yangınları, kontrolsüz kentleşme ve insan faaliyetleri gibi nedenlerle zarar gören ormanları ve doğayı korumaya; yaşanabilir bir geleceğe katkı sunmaya yönelik her çaba çok kıymetli. Türkiye İş Bankası, Orman Genel Müdürlüğü ve TEMA Vakfı iş birliğiyle ilk olarak 2008–2017 yılları arasında gerçekleştirilen 81 İlde 81 Orman projesi, 2024’te yeniden hayata geçirildi. Bankanın ikinci yüzyılının ilk yılında da devam eden projeyle bugüne kadar 17 ilde dikim törenleri gerçekleşti. 81 ilin tamamında yeni fidanları toprakla buluşturmayı amaçlayan proje ile beş yıl içinde toplam 2,2 milyon fidan dikilecek ve sonraki üç yıl boyunca ağaçlandırma sahalarının düzenli bakımları yapılacak. 2025 sonbahar sezonundaki dikim törenlerinden dördüncüsünün gerçekleştiği Kilis’te tören, Musabeyli ilçesindeki Yedigöz köyü, Afrinçayı Orman İşletme Şefliği sınırları içerisinde düzenlendi. Törene Kilis Orman İşletme Müdür Vekili Cem Mete Yılmaz, Türkiye İş Bankası Kilis Şube Müdürü Mahmut Dalcı, TEMA Vakfı Projeler ve Kurumsal İş Birliği Bölüm Başkan Yardımcısı Mehtap Kızılkaya’nın yanı sıra Kilisli öğrenciler ve bölge halkı katıldı. Kilis’te 50 bin fidan toprakla buluştu 81 İlde 81 Orman projesiyle yüzde 21’i ormanlık alanlardan oluşan Kilis’in Musabeyli ilçesindeki Yedigöz köyünde yer alan 38 hektarlık alanda 50 bin fidan toprakla buluştu. Projenin 2008-2017 yılları arasında gerçekleşen ilk aşamasında, 2008 yılında Kilis’in Musabeyli ilçesine bağlı Yedigöz Köyü Kayaaltı mevkiinde yapılan dikimlerde 30 bin fidan toprakla buluşmuştu. Düzenli bakımı yapılan bu alanda zamanla çeşitli canlı türleriyle ekosistem gelişmeye başladı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Take Off Teknoloji ve Girişim Zirvesi İçin Geri Sayım Başladı Haber

Take Off Teknoloji ve Girişim Zirvesi İçin Geri Sayım Başladı

Bölgenin en büyük girişimcilik zirvesi olan Take Off, 10-11 Aralık 2025 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek ve dünyanın dört bir yanından yatırımcıları, girişimcileri ve ekosistem paydaşlarını bir araya getirecek. Bugüne kadar 100’den fazla ülkeden yüzlerce girişim ve binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Take Off; geleceğin dünyasını inşa eden girişimcilere hayallerine ulaşma fırsatı sunuyor. Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı), T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi öncülüğünde düzenlenen zirve, Türkiye’nin global inovasyon vizyonunu bir üst seviyeye taşıyan öncü etkinliklerden biri olmayı sürdürüyor. 2018’de yolculuğun ilk adımlarının atılmasından bu yana Take Off İstanbul, girişimlerin dünya çapında sınırları aşmasını sağlayan bir platform haline geldi. Bugüne kadar yaklaşık 1000 girişime ev sahipliği yapan zirve, toplamda 1,8 milyon dolar tutarında ödül ve yatırım imkanı sağladı. Take Off İstanbul’un başarı hikayesi, Türkiye’nin ise global inovasyon ekosistemindeki etkisini artırmaya devam ediyor. Bu yıl Take Off İstanbul, 40 ülkeden 500’ün üzerinde girişimi, 250’den fazla yatırımcıyı, 75 paydaşı ve 11 sponsor kurumu bir araya getirecek. Etkinlik kapsamında, global ölçekte iş birliğini güçlendirecek yatırım ve networking fırsatları sunulacak. Ayrıca katılımcıların bağlantılarını pekiştirmelerine olanak tanımak amacıyla “Girişimci Etkinliği” ve “Uluslararası Yatırımcı Buluşması” etkinlikleri de düzenlenecek. Öte yandan ziyaretçiler, sahnede yer alan panellerde uzman isimleri dinleyebilecek, seçilen girişimlerin yan sahnedeki sunumlarını izleyebilecek, özel tasarlanmış deneyim alanları ve interaktif aktiviteler ile hem bilgi edinip hem de unutulmaz anılar biriktirebilecekler. Önde gelen kurumlar, küresel paydaşlar ve şirketlerin katılımıyla Take Off İstanbul; fikirlerin yatırıma ve güçlü iş birliklerine dönüştüğü dinamik bir atmosfer oluşturuyor. Take Off 2025 Ziyaretçi Kayıtları Başladı! T3 Vakfı, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi öncülüğünde düzenlenen Take Off İstanbul; ilham veren konuşmacılar, ses getiren girişimler ve iş dünyasından en önemli isimlerle sizleri bekliyor. Girişimciliğin zirvesi Take Off İstanbul’a katılmak için ziyaretçi kaydınızı https://takeoffistanbul.com/tr/ adresi üzerinden gerçekleştirebilirsiniz. Take Off İstanbul 2025, yatırımcıları, sektör liderlerini ve ziyaretçilerini fırsatlarla dolu buluşmaya davet ediyor.

Entertech Birinci Girişim Sermayesi Yatırım Fonu Tanıtıldı Haber

Entertech Birinci Girişim Sermayesi Yatırım Fonu Tanıtıldı

İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa’nın ortak olduğu, teknolojik bilgi üretmeyi, yenilikçi ürün ve üretim yöntemleri geliştirmeyi, ürün kalitesini yükseltmeyi, verimliliği artırmayı, maliyetleri düşürmeyi ve teknolojik bilgiyi ticarileştirmeyi amaçlayan teknokent, Entertech İstanbul Teknokent ve Yapı Kredi Portföy iş birliğiyle kurulan Entertech Birinci Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun (Entertech GSYF) lansmanı Wyndham Grand Levent’te yatırımcıların, girişimcilerin ve ekosistem paydaşlarının yoğun ilgisiyle gerçekleştirildi. Açılış konuşmalarını Entertech İstanbul Teknokent Genel Müdürü Dr. Muhammed Kasapoğlu, Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Müge Peker, İstanbul Üniversitesi – Cerrahpaşa Rektörü Prof Dr. Nuri Aydın ve İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar yaptı. Dr. Kasapoğlu konuşmasında, girişimciliğin artık Türkiye ekonomisinin ana itici gücü hâline geldiğini belirterek şunları söyledi: “Entertech GSYF'nin amacı 5 yıl içinde toplam 20 girişime toplam 500 Milyon TL yatırım yapmak. Entertech GSYF, Üniversitelerimizin 500 yıllık bilgi birikimini, Entertech'in dinamik yapısını, Yapı Kredi Portföy Yönetiminin Finans Tecrübesini bir araya getiren güçlü bir platform. Fonun hedefine dikkat çeken Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Müge Peker ise şöyle konuştu; “Fonumuzun hedefi çok net: Teknoloji tabanlı, ölçeklenebilir, sürdürülebilir iş modellerine sahip girişimlerin yanında olmak. Bununla birlikte oyun, sağlık teknolojileri, yapay zekâ, ileri malzeme ve yaratıcı endüstriler gibi alanlarda faaliyet gösteren girişimlere yatırım yaparak, ülkemizin yenilikçi üretim kapasitesini artırmayı hedefliyoruz. Yapı Kredi Portföy olarak, girişim sermayesi yatırım fonlarımızla girişimleri desteklemeyi sürdüreceğiz.” Fonun odağında, kreatif teknolojiler ve sürdürülebilirlik var Entertech GSYF; oyun teknolojileri, sağlık teknolojileri, finansal teknolojiler ve yenilenebilir ve temiz teknolojiler gibi stratejik alanlarda faaliyet gösteren girişimlere yatırım yapmayı hedefliyor. Lansmanda, fonun 250.000 dolar yatırım yaptığı Pax Animi ile potansiyel girişimler Game Actor ve Zenith de yatırımcılara ve konuklara girişimlerini tanıttı. Yatırımcılar için yeni bir fırsat Entertech GSYF, başta yüzde 3 yatırım yükümlülüğü bulunan Teknoloji Geliştirme Bölgesi (TGB) firmaları ve Ar-Ge merkezleri olmak üzere, tüm nitelikli yatırımcılar için 15 – 30 Kasım tarihleri arasında talep toplama işlemi gerçekleştirecek. Bu sayede yatırımcılar, yüksek büyüme potansiyeline sahip teknoloji girişimlerine ortak olurken, aynı zamanda Türkiye’nin yenilikçi üretim ekosistemine doğrudan katkı sunma fırsatı da elde edecek. Yatırımcılar, talep toplama tarihlerinde tüm işlemlerini Yapı Kredi şubeleri üzerinden direkt olarak gerçekleştirebilecek ya da Entertech VC web sitesi üzerinden başvuruyla beraber süreç danışmanlığı talebinde de bulunabilecek.

EY, 2025 Küresel Gelirini 53,2 Milyar Dolar Olarak Açıkladı Haber

EY, 2025 Küresel Gelirini 53,2 Milyar Dolar Olarak Açıkladı

Küresel gelir artışını; yapay zekâ odaklı teknolojileriyle, çalışanlarının gelişimine yönelik yatırımlarıyla ve geniş iş ortaklıklarıyla da destekleyen EY, yapay zekâyla ilgili gelirlerini ise yıllık bazda %30 artırdığını açıkladı. Uluslararası danışmanlık, denetim, kurumsal finansman, strateji ve vergi hizmetleri firması EY (Ernst&Young) 2025 için mali yıl sonuçlarını EY Value Realized raporuyla açıkladı. Şirketin küresel gelirleri bir önceki yıla kıyasla %4 artışla 53,2 milyar dolara taşınırken, 2020–2025 mali yılları arasındaki 5 yıllık bileşik yıllık büyüme oranı (CAGR) %8,2 olarak gerçekleşti. Yapay zekâ ve teknolojiyle dönüşüm sağlanıyor EY’ın 2025 mali yılında yapay zekâyla ilgili gelirleri %30 oranında arttı. Bu artış, kurumsal düzeyde yürütülen dönüşüm projelerinden, yapay zekânın yönetişim çerçevelerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Ayrıca, EY’ın yapay zekâ platformu EY.ai, teknoloji ve data odaklı dönüşüm yaklaşımıyla hem EY’ı hem de müşterilerinin operasyonlarını şekillendirmeye devam ediyor. Platform; strateji, operasyon, dönüşüm, risk, denetim ve vergi alanlarındaki uzmanlıkları bir araya getirerek iş dünyasına bütüncül bir değer sunuyor. Bunlara ek olarak EY, her yıl 1 milyar dolardan fazla yatırım yaparak “AI-first” yaklaşımıyla geliştirilen platformlar ve ürünler üzerinde çalışıyor. Bu kapsamda, yaklaşık 1.000 yapay zekâ temelli agent (asistan) ve 100’den fazla iç uygulama devreye alarak, müşterilere hem içgörü hem de otomasyon sağlayan çözümler sunuyor. EY, kısa bir süre önce Denetim Teknolojisi Yatırım Programı ile de sektörde öncü niteliğindeki yeni yetkinliklerini duyurmuştu. Değişen müşteri ihtiyaçlarına yanıt veriliyor Bu yıl ayrıca, EY-Parthenon hizmetleri genişletilerek kurumun Strateji ve Kurumsal Finansman hizmet birimi tek bir çatı altında toplandı. Bu adım, pazardaki kurumsal strateji, sermaye ve finansman, birleşme ve satın alma işlemleri gibi daha pek çok kapsamlı kurumsal dönüşüm alanlarında iş dünyasına uçtan uca hizmet sunmayı hedefleyen, güçlü ve özgün bir alt marka kimliğini temsil ediyor. Tek çatı altındaki yeni yapılanmayla EY Parthenon; derin sektörel bilgi, yenilikçi yapay zekâ destekli teknolojileri ve yatırımcı odaklı bakış açısıyla, geleceği güvenle şekillendirmek için CEO'ların, yönetim kurullarının, kamu kuruluşlarının, hükümetlerin ve özel sermaye şirketlerinin yatırım ve dönüşüm yolculuklarının her adımında stratejik danışmanları olarak destek sunmaya devam edecek. Ekosistemdeki iş birliklerini güçlendiriyor EY, müşterilerine hızlı ve ölçülebilir bir dönüşüm için gereken teknoloji, yetkinlik ve içgörüleri sunmak amacıyla stratejik ilişkilerden ve iş ortaklarından oluşan güçlü bir ekosistemle çalışıyor. Son on yılda EY, 100’ün üzerinde iş birliği ve ekosistem ortaklığı geliştirdi. Son beş yılda ise, iş birliği gelirleri yıllık bileşik %28 oranında artış gösterdi. Müşterilere sürdürülebilirlik konusunda rehberlik ediyor EY, sürdürülebilirlik alanındaki bilgi birikiminin yanı sıra İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Hizmetleri (CCaSS) ekiplerinin Vergi, Denetim, Finansal Hizmetler ve Danışmanlık ekiplerine entegre edilmesiyle birlikte, 2025 mali yılında yaklaşık 30.000 EY profesyoneli 25.000’i aşkın müşteride sürdürülebilirlik projesinde görev aldı. EY çalışanlarının yetkinliklerini geliştirmek ve müşterilere daha iyi hizmet sunmalarını sağlamak amacıyla yaklaşık 300.000 adet sürdürülebilirlik eğitimi tamamlandı. Profesyonel gelişime odaklanarak yetenekler destekleniyor EY bu yıl, çalışanlarına küresel çapta esneklik, mobilite ve kariyer fırsatları sunan Career Agility (Kariyer Çevikliği) programını hayata geçirdi. Geçtiğimiz yıl içinde 4.000’den fazla EY çalışanı, 1.200 farklı şehir kombinasyonunda uluslararası görevlerde ve projelerde yer aldı. Liderlik, yapay zekâ, teknoloji ve iş dünyası gibi gelecek odaklı alanlarda yetkinlikleri geliştirmeye yönelik 275’ten fazla sertifikalı eğitimi kapsayan EY Badges programı dahilinde EY profesyonellerine bugüne kadar 693.000’den fazla sertifika verildi. EY Ripples programı ile 253 milyondan fazla insanın yaşamına dokunuldu EY Ripples kurumsal sosyal sorumluluk programı aracılığıyla EY, bugüne kadar dünya genelinde 253 milyondan fazla insanın yaşamına dokundu ve pozitif etki sağladı. 2025 mali yılında EY çalışanları, toplum yararına yürütülen projelere yaklaşık 883.000 saat ayırdı. EY Türkiye Ülke Başkanı Metin Canoğulları şu değerlendirmelerde bulundu: “Jeopolitik konular ve teknolojik gelişmelerle şekillenen günümüz dünyasında EY olarak, küresel çapta geleceğe odaklanan yetkinliklere yatırım yaparak ortaya çıkabilecek zorluklar karşısında iş dünyasının geleceğe güvenle ulaşabilmesine olanak tanıyan çözümler geliştiriyoruz. 2025 mali yılı, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi EY’ın müşterilerinin yanı sıra çalışanlarına ve topluma yatırım yaptığı bir yıl oldu. Müşterilerimizin ve çalışanlarımızın geleceğe hazır olabilmesi adına, günümüz teknolojik gelişimin olmazsa olmazlarından olan yapay zekâ yatırımlarımızı çok daha ileri taşıdık. Birçok hizmetimizde işin içine yapay zekâyı çok daha fazla entegre ederek ve iş birliklerine odaklanarak, iş dünyasına yenilikçi ve hızlı yol haritaları sunacak projeler geliştirdik. Hizmet yelpazemizi ve hizmetlerimizin kalitesini artırmak adına profesyonellerimizin gelişimine daha fazla odaklandık. Sadece rakamsal değil, aynı zamanda amaç odaklı büyümeyi de hedefleyerek küresel çapta kurumsal sosyal sorumluluk projelerimizle hem topluma hem de doğaya pozitif etki sağladık. Hayata geçirdiğimiz tüm gelişmelerle birlikte 2025 mali yılını, küresel belirsizliklere ve zorlu ekonomilere rağmen geçen yılın üstünde bir gelirle kapatmayı başardık. Değişen jeopolitik ve küresel ticaret ortamında yol alırken, yapay zekânın yeniden şekillendirdiği bir dünyada dönüşümü desteklemeye devam ediyor; müşterilerimiz, çalışanlarımız ve iş ortaklarımız olmak üzere tüm paydaşlarımızla beraber geleceği hep birlikte güvenle şekillendiriyoruz.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türkiye’de Canlı Yayın Ekonomisinin 2030’da 5 Milyar Doları Aşması Bekleniyor Haber

Türkiye’de Canlı Yayın Ekonomisinin 2030’da 5 Milyar Doları Aşması Bekleniyor

TikTok’un global danışmanlık şirketi Kearney iş birliğiyle hazırladığı yeni raporu The Future of Entertainment’a göre, Türkiye’de canlı yayın pazarının büyüklüğünün 2024’te yaklaşık 1,6 milyar dolar seviyesindeyken 2030’a kadar 5 milyar dolar eşiğini aşması öngörülüyor. Büyümenin temel sürükleyicileri arasında genç kullanıcı tabanı, yüksek mobil penetrasyon, platform içi üretim araçlarının yaygınlaşması ve marka iş birliklerinin artması yer alıyor. Raporda Türkiye’nin genç nüfusu, sosyal medya penetrasyonu ve kültürel üretim gücüyle, canlı yayın alanında Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye (MENAT) bölgesi için bir merkez olma potansiyeline sahip olduğu vurgulanıyor. Türkiye'de canlı yayın izleyici sayısının artması, bu formatın giderek daha fazla benimsendiğini gösteriyor. Ülkemizde haftalık izleyici sayısı yaklaşık 10,2 milyon iken, canlı yayın kullanım oranı ise yüzde 16 seviyesinde. Türkiye'de sosyal medya kullanıcıları günde 13 dakika canlı yayın içeriği izliyor. En yoğun izlenme saatinin ise 21.00 civarı olduğu belirtiliyor. Türkiye'deki canlı yayın izleyicilerinin yaklaşık yüzde 72'sini 18-34 yaş arası kullanıcılar oluşturuyor. Araştırmaya göre 34 yaşın üzerindeki kullanıcılar, izleyici kitlesinin yaklaşık yüzde 20-25'i arasında yer alıyor. Canlı yayınlar istihdam sağlıyor Rapora göre Türkiye'de canlı yayın sektörünün 2030 yılına kadar 133 bin tam zamanlı iş ve 126 bin dolaylı iş yaratmasını bekleniyor. Aynı zamanda 2024'te, Türkiye'nin GSYİH'sinin yüzde 0,15'i canlı yayın sektöründen ve dolaylı etkilerinden kaynaklanıyor. Canlı yayın sektörü yalnızca içerik üreticileriyle sınırlı kalmayıp, ajans personeli, teknik ekipler, platform çalışanları ve destek hizmetleri ile çok sayıda farklı meslek grubuna istihdam yaratıyor. Raporda ayrıca, canlı yayınların yalnızca istihdam yaratmadığı; aynı zamanda içerik üreticilerin teknik yetkinliklerini, marka iş birliği kabiliyetlerini ve dijital girişimcilik becerilerini artırarak, bu yetkinliklerin medya, pazarlama ve hizmet sektörlerine aktarılabileceği belirtiliyor Türkiye İçin Bölgesel Merkez Olma Potansiyeli Türkiye’nin genç nüfusu, sosyal medya penetrasyonu ve kültürel üretim gücüyle, canlı yayın alanında MENAT bölgesi için bir merkez olma potansiyeline sahip olduğu vurgulanıyor. Raporda; yayıncı ekosistemini destekleyecek teşviklerin, profesyonelleşme yatırımlarının, üretim altyapısının güçlendirilmesinin ve ortak güvenlik standartları oluşturulmasının (yaş doğrulama, içerik denetimi, veri şeffaflığı) bu kapsamda önemine değiniliyor. Bu adımlar hayata geçtiğinde Türkiye’nin, sadece iç pazar büyüklüğüyle değil, bölgesel içerik üretim ve dağıtım merkezi olarak da önemli bir oyuncuya dönüşeceği de aktarılıyor. Sektörün Büyümesinde Etkili Trendler: Mobil, Etkileşim ve Yeni Formatlar Küresel çapta olduğu gibi Türkiye'de de canlı yayınların yükselişinde üç temel dinamik ön plana çıkıyor: Mobil cihazlarla içerik üretiminin kolaylaşması,İzleyiciyle anlık ve karşılıklı etkileşim kurma imkanı,Oyun dışı içeriklerin ve sohbet temelli yayınların artışı. Kullanıcılar yalnızca oyun değil; müzik, sohbet, spor, eğitim gibi farklı alanlardaki içeriklere de ilgi gösteriyor. Bu da canlı yayının artık sadece bir “geçici eğlence formatı” değil, kalıcı bir medya tüketim alışkanlığı haline geldiğini gösteriyor. İçerik Üreticileri, Ajanslar ve Platformlardan Oluşan Dinamik Bir Ekosistem Canlı yayın ekonomisi, yalnızca izleyici alışkanlıkları ya da içerik formatlarıyla değil, aynı zamanda çok aktörlü bir ekosistem yapısıyla dikkat çekiyor. Rapora göre sektör; içerik üreticiler, ajanslar, platformlar ve kullanıcılardan oluşan bir değer zinciri ile çalışıyor. Bu yapı sayesinde canlı yayın ekonomisi sadece bireysel içerik üretimi değil, aynı zamanda ölçeklenebilir bir yaratıcı endüstri haline geliyor. Bu format istihdam yaratımını, girişimciliği ve yaratıcı endüstrilerin büyümesini tetikleyerek dijital ekonominin temel taşlarından biri hâline geliyor.

"81 İlde 81 Orman" Projesi Kars ile Devam Ediyor Haber

"81 İlde 81 Orman" Projesi Kars ile Devam Ediyor

Toprağı koruyan, su varlıklarını besleyen, havayı temizleyen ve sayısız canlıya ev sahipliği yapan ormanlar, ekosistemin kritik bir parçası. Bu yüzden küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği, orman yangınları, kontrolsüz kentleşme ve insan faaliyetleri gibi nedenlerle zarar gören ormanları ve doğayı korumaya; yaşanabilir bir geleceğe katkı sunmaya yönelik her çaba çok kıymetli. Türkiye İş Bankası, Orman Genel Müdürlüğü ve TEMA Vakfı iş birliğiyle ilk olarak 2008–2017 yılları arasında gerçekleştirilen 81 İlde 81 Orman projesi, 2024’te yeniden hayata geçirildi. Bankanın ikinci yüzyılının ilk yılında da devam eden projeyle bugüne kadar 16 ilde dikim törenleri gerçekleşti. 81 ilin tamamında yeni fidanları toprakla buluşturmayı amaçlayan proje ile beş yıl içinde toplam 2,2 milyon fidan dikilecek ve sonraki üç yıl boyunca ağaçlandırma sahalarının düzenli bakımları yapılacak. 2025 sonbahar sezonundaki dikim törenlerinden üçüncüsünün gerçekleştiği Kars’ta tören, Sarıkamış ilçesindeki Yukarı Sarıkamış mahallesinde düzenlendi. Törene Sarıkamış Belediye Başkan Vekili Sait Özdemir, Sarıkamış Emniyet Müdürü Sedat Sönmez, İlçe Milli Eğitim Müdürü Osman Kızılok, Sarıkamış Orman İşletme Müdürü Şener Arifoğulları, İş Bankası Erzurum Bölge Satış Müdürü Erkut Gültekin, TEMA Vakfı Kars İl Temsilcisi Bünyamin Ekelik’in yanı sıra Karslı öğrenciler ve bölge halkı katıldı. Kars’ta 20 bin fidan toprakla buluştu 81 İlde 81 Orman projesiyle yüzde 7’si ormanlık alanlardan oluşan Kars’ın Sarıkamış ilçesine bağlı Yukarısarıkamış köyünde yer alan 14 hektarlık alanda 20 bin fidan toprakla buluştu. Projenin 2008-2017 yılları arasında gerçekleşen ilk aşamasında, 2010 yılında Kars’ın Merkez ilçesine bağlı Ortalar Köyü Paşaçayırı mevkiinde yapılan dikimlerde 24 bin fidan toprakla buluşmuştu. Düzenli bakımı yapılan bu alanda zamanla çeşitli canlı türleriyle ekosistem gelişmeye başladı.

Ankara Girişim Ekosistemine Işık Tutan Yeni Rapor, Yoğun Katılımla Değerlendirildi Haber

Ankara Girişim Ekosistemine Işık Tutan Yeni Rapor, Yoğun Katılımla Değerlendirildi

Açılış konuşmalarını StartupCentrum kurucuları Müge Bezgin ve Nizamettin Sami Harputlu, ODTÜ Teknokent İnovasyon Direktörü Aytülü Sert ve Ankara Kalkınma Ajansı Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Ahmet Arvas gerçekleştirdi. Raporun öne çıkan verilerine göre, Ankara'da 3000'in üzerinde teknoloji girişimi faaliyet gösteriyor. 2018'den bu yana 210 girişim yatırım aldı ve bu yatırımların toplam kümülatif hacmi 331 milyon doları aştı. 2025'in ilk yarısında ise Ankara ekosisteminde 14 yatırım işlemi gerçekleşti ve toplam 7,4 milyon dolar yatırım toplandı. Aynı dönemde medyan yatırım tutarı 240 bin dolar olarak gerçekleşti. 2025'in ilk yarısı, Ankara girişimcilik ekosistemi için bir normalleşme dönemi olarak değerlendirildi. 2024'teki rekor seviyelere göre yatırım hacmi azalsa da ekosistem canlılığını korudu. Bu dönemde özellikle sağlık teknolojileri, biyoteknoloji ve üretim teknolojileri dikkat çekerken, savunma ve siber güvenlik gibi stratejik alanlarda da küçük ölçekli yatırımların varlığı öne çıktı. Ankara, İstanbul'un ardından hem yatırım miktarı hem de işlem adedi açısından Türkiye'nin ikinci girişimcilik merkezi konumunu sürdürdü. Rapor sunumunun ardından gerçekleştirilen "Ankara Startup Ekosisteminin Geleceği" başlıklı panelde, Ankara'nın girişimcilik ortamı çok yönlü olarak ele alındı. ODTÜ70 Fon Yönetiminden Ece İdil Reşa, Büyütech Kurucu Ortağı Alparslan Işıklı, Melek Yatırımcı ve StartupCentrum Melek Yatırım Ağı Ankara Temsilcisi Mehmet Toprak ve Ankara Kalkınma Ajansı'ndan Ahmet Arvas, StartupCentrum Kurucu Ortağı Nizamettin Sami Harputlu'nun moderatörlüğünde Ankara ekosisteminin güçlü yönleri, dönüşümü ve geleceğine dair değerlendirmelerde bulundu. Etkinlik, yüksek katılım ve etkileşimle tamamlanırken, katılımcılar Ankara'nın girişimcilik potansiyelinin giderek güçlendiğini, üniversite ve teknokentlerin ekosistemdeki rolünün artmaya devam ettiğini vurguladı. Rapora ücretsiz ulaşmak için: https://startupcentrum.com/tr/rapor/2025-midyear-ankara-startup-ecosystem-report Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Biyoteknoloji ile 122 Yaşına Kadar Yaşamak Mümkün Haber

Biyoteknoloji ile 122 Yaşına Kadar Yaşamak Mümkün

Yaklaşık 2,7 milyon metrekare alanda ve 4,5 milyar dolar yatırımla kurulan Biyoteknoloji Vadisi, Türkiye’nin bilim ve teknoloji odaklı kalkınma hedeflerinde stratejik bir rol üstleniyor. Araştırma, üretim, girişimcilik ve sanayi iş birliğini aynı yapıda bir araya getiren vadi; ulusal biyoteknoloji kapasitesini güçlendirmeyi amaçlıyor. Biyoteknoloji Sanayicileri Derneği (BİYOSAD) ve Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (BİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, Türkiye’nin ekonomik büyüklükte 22., biyoteknolojide ise 48. sırada olduğuna dikkat çekerek, “Bu tabloyu değiştirmek için Türkiye’yi 10 yıl içinde biyoteknolojide ilk 10 ülke arasına taşımayı hedefliyoruz” dedi. Varlıbaş, vadinin yalnızca üretim ve Ar-Ge alanı değil, ulusal inovasyon politikalarının hayata geçirileceği bütünleşik bir ekosistem olduğunu vurguladı. “Biyoteknoloji Vadisi, Türkiye’nin bilim temelli büyüme sürecine yön verecek. Yerli ve yabancı yatırımcılarla ekosistemi güçlendirerek bilimi toplumsal yaşamın ana damarına taşımayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı. Projenin hedefleri arasında 20 bin istihdam, 15 milyar dolarlık ihracat ve 300 start-up’ın desteklenmesi bulunuyor. “BİYOTEKNOLOJİ ZENGİNLİK, SAĞLIK VE UZUN ÖMÜR DEMEK” Türkiye ve dünyadan bilim insanlarının katıldığı 2. Uluslararası Sürdürülebilirlik için Biyoteknoloji Çözümleri Kongresi (Biotech4SUS), Gebze Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Kongrede konuşan Dr. Ercan Varlıbaş, biyoteknolojiyi “zenginlik, sağlık ve uzun ömür” kavramlarıyla tanımladı. Varlıbaş, biyoteknolojinin yalnızca bir bilim alanı değil, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın lokomotifi olduğunu belirterek, “Dünyada resmi kayıtlara göre 122 yaşına kadar yaşayan insanlar var. Biyoteknoloji, sağlıklı ve stressiz yaşam süresini uzatmayı mümkün kılıyor” dedi. Biyoteknolojinin tarım, sağlık, gıda ve hayvancılık gibi stratejik sektörlerde dönüştürücü etki yaratacağını vurgulayan Varlıbaş, “Bu alan, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme stratejisinde kilit rol üstlenecek” ifadelerini kullandı. “BİYOTEKNOLOJİ, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN KALBİDİR” Dr. Ercan Varlıbaş, Türkiye’nin biyoteknoloji alanındaki atılımının artık yalnızca sanayi ölçeğinde değil, bir bilim politikası ekseninde ilerlediğini vurgulayarak, “Biyoteknoloji doğayı kopyalayan değil, doğayla iş birliği yapan bir bilimdir. Bugün iklim değişikliği, gıda güvenliği, sağlık ve enerji verimliliği gibi konuların tümünde çözümün adresi biyoteknolojidir. BİYOSAD olarak kamu, sanayi ve üniversiteleri aynı masada buluşturuyoruz. Amacımız yalnızca üretmek değil; bilimin etik, çevreci ve sürdürülebilir bir zeminde büyümesini sağlamak. Türkiye’yi yalnızca biyoteknolojik ürünlerde değil, bilimsel kalite ve sürdürülebilirlikte de bir referans ülke haline getirmeye kararlıyız.” İfadelerini kullandı. Dr. Ercan Varlıbaş konuşmasında ayrıca Biyoteknoloji Vadisi’nin yalnızca ulusal değil, uluslararası ölçekte de etki yaratmayı hedeflediğine dikkat çekti. Dr. Varlıbaş, “Türkiye artık bu alanda aktif rol alıyor. Kore ve Tayvan’da temaslarımız oldu, Boston’da iki kongreye katıldık. Gelecek yıl San Diego’da Türkiye Pavilyonu’nu kuruyoruz. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Sağlık ve Ticaret Bakanlıkları da bizimle olacak” dedi. “YERLİ İLAÇ TÜRKİYE’NİN BİLİMSEL BAĞIMSIZLIĞI AÇISINDAN KRİTİK BİR DÖNÜM NOKTASI” Yerli biyoteknolojik ilaç üretiminde Türkiye’nin geldiği noktanın önemine dikkat çeken Dr. Ercan Varlıbaş,” 5 yıl önce İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi ile başlatılan, VSY Biotechnology tarafından fonlanan yeni biyoteknolojik ilaç molekülü projesinin laboratuvar aşamalarında başarılı sonuçlara ulaştı. Molekülümüz izole edildi, tanımlandı ve ön klinik testlerde güvenilirlik ve etkinlik açısından son derece umut verici sonuçlar verdi. İnsan fazı klinik çalışmalar da olumlu sonuçlanırsa, üretimi Biyoteknoloji Vadisi’nde gerçekleştireceğiz. Kendi molekülünü geliştiren bir ülke yalnızca sağlıkta değil, bilimde de bağımsız olur. Bizim hedefimiz, Türkiye’yi ilacını geliştiren, teknolojisini üreten ve bilgisini ihraç eden bir ülke haline getirmek. Bu süreç Türkiye’nin bilimsel bağımsızlığı açısından kritik bir dönüm noktası olacaktır” ifadelerini kullandı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.