Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ekrem Arıkan

Kapsül Haber Ajansı - Ekrem Arıkan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekrem Arıkan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

14. TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi, İş Dünyasının Geniş Katılımıyla Düzenlendi Haber

14. TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi, İş Dünyasının Geniş Katılımıyla Düzenlendi

Yatırımcı İlişkileri Derneği’nin hayata geçirdiği TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi, bu yıl da sektörün önde gelen profesyonellerini bir araya getirerek katılımcılarına bilgi ve deneyim paylaşımı için güçlü bir buluşma zemini sundu. Zirvenin açılış konuşmaları, TÜYİD Başkanı Kerem Tezcan, Merkezi Kayıt Kuruluşu Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ekrem Arıkan ile Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı İbrahim Ömer Gönül tarafından gerçekleştirildi. TÜYİD Başkanı Kerem Tezcan, küresel ekonomik ve politik görünüm ile sermaye piyasalarındaki son gelişmelere dikkat çekerken: “2025 yılı; küresel ekonomide ABD’nin korumacı politikaları, Çin’deki yavaşlama ve Avrupa’daki zayıf büyüme görünümünün yanı sıra, artan jeopolitik risklerin belirleyici olduğu bir döneme işaret ediyor. Bu çerçevede, ABD Merkez Bankası FED’in temkinli faiz politikasına rağmen Amerikan ekonomisinin görece gücünü koruduğunu; Avrupa ve Çin ekonomilerinin ise hedeflenen büyüme ivmesini yakalamakta zorlandığını görüyoruz. Böylesi bir küresel konjonktürde Türkiye sermaye piyasalarına yönelik ilginin yeniden canlanması son derece dikkat çekici. Yabancı yatırımcılar, 2025 yılının ilk 2 çeyreğinde net alım gerçekleştirerek, 2020 yılından bu yana ilk kez anlamlı bir net girişe imza attı. Bu gelişme, piyasalara ilişkin beklentilerin güçlendiğini açıkça ortaya koyuyor. Nitekim şirketlerimizin finansman ihtiyacının sermaye piyasalarından karşılanma oranı, 2023 yılında yüzde 12 seviyesindeyken, 2025 yılının ilk dokuz ayında yüzde 30’a ulaşmış durumda. Sermaye piyasalarımızın önde gelen sivil toplum kuruluşlarından biri olan TÜYİD, bugün 133 üye kuruluşuyla Borsa İstanbul’un toplam piyasa değerinin yüzde 75’ini temsil ediyor. Bu güçlü temsil kabiliyetiyle, yatırımcı ilişkilerinin geleceğini birlikte şekillendirmeyi kararlılıkla sürdüreceğiz” şeklinde konuştu. Merkezi Kayıt Kuruluşu Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ekrem Arıkan ise şöyle konuştu: “Yatırımcı hizmetlerinin etkinliğini artırmanın yolu; verinin doğru şekilde kaydedilmesi, işlenmesi ve analiz edilerek ilgili paydaşlarla zamanlı, şeffaf ve anlık biçimde paylaşılmasından geçiyor. Bu yaklaşım, yalnızca operasyonel verimlilik sağlamıyor; aynı zamanda sektörün genel zekâ seviyesini ve üretilen işlerin niteliğini de yukarı taşıyor. Bu dönüşüm sürecinde üzerimize düşen sorumlulukların farkındayız. Türkiye’de yatırımcı verisini hak sahibi nezdinde tutan ve yöneten kurum olarak, bu alanda dünyaya örnek teşkil eden bir yapıyı temsil ediyoruz. Mevcut ekonomik konjonktürde halka arz piyasasının bu yıl nispeten yatay bir seyir izlediğini görüyoruz; ancak önümüzdeki dönemde koşulların yeniden ivme kazanmasıyla birlikte, yatırım sayısında alışageldiğimiz yukarı yönlü hareketin tekrar başlayacağına inanıyoruz. Dünya genelinde şirketlerin ve fonların portföylerine dâhil ettiği, Türkiye’de ise regülasyonlarla birlikte yeni bir yatırımcı sınıfı yaratan önemli bir yatırım alanına dönüşmüş durumda. Tüm bu gelişmeler, yatırımcı ekosisteminin hızla evrildiğini ve veri odaklı, bütüncül bir yaklaşımın her zamankinden daha kritik hale geldiğini ortaya koyuyor.” Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı İbrahim Ömer Gönül ise son dönemlerde yatırımcı beklentilerinin geçmiş yıllara kıyasla çok daha bilinçli, talepkâr ve kapsamlı bir yapıya evrildiğini vurgularken şöyle konuştu: “Sermaye Piyasası Kurulu olarak yatırımcının korunması adına elimizden geleni yapıyoruz; çünkü dünya hızla değişse de görev alanımızda değişmeyen temel öncelik yatırımcının korunmasıdır. Türkiye’de yatırımcılar artık yatırım kararlarını; enflasyon, faiz oranları ve makroekonomik göstergeler başta olmak üzere pek çok unsuru dikkatle analiz ederek veriyor. Bu çerçevede yatırımcıların en çok önem verdiği unsur; sunulan bilginin anlaşılır, güven veren, şeffaf ve doğru zamanlamayla paylaşılmasıdır. Yatırımcı tabanının genişlemesi, son yıllarda sermaye piyasalarımız adına en memnuniyet verici gelişmelerden biri oldu. Bu genişleme, yürüttüğümüz finansal okuryazarlık ve eğitim programlarıyla birlikte daha da derinleşiyor; daha bilinçli bireysel ve kurumsal yatırımcılarla birlikte bu tabanı kararlılıkla büyütmeye devam ediyoruz” görüşlerini bildirdi. Açılış konuşmalarının ardından program, moderasyonunu Aslı Selçuk Danışmanlık Kurucu CEO’su Aslı Selçuk’un üstlendiği “Liderler Gözünden” paneliyle devam etti. Panelde; Sabancı Holding CEO’su Kıvanç Zaimler, Armada Gıda, Akkim Kimya ve Yataş Grup Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Aslan Kesimer ile TAV CEO’su Serkan Kaptan görüş ve değerlendirmelerini paylaştı. Panelde Sabancı Holding CEO’su Kıvanç Zaimler, holdinglerde yatırımcılarla kurulan ilişkinin dönüşümüne dikkat çekerek, “Holdinglerde artık yatırımcıları müşterimiz olarak tanımlıyoruz. Bu bakış açısı, onları sürekli dinlemeyi ve beklentilerini işimizin merkezine almayı gerektiriyor. Yatırımcı ilişkileri ekiplerimiz de bu anlamda en kritik müşteri temsilcilerimiz konumunda. Topluluğumuzda 11 iştirakimiz var ve her birinde yatırımcı ilişkilerini temel bir yönetim prensibi olarak görüyoruz. Yönetim kurulu masasında yatırımcının sesi duyuluyorsa, doğru yolda ilerliyorsunuz demektir. Çünkü iletişimin olduğu her yerde yatırımcı ilişkileri de işin doğal bir parçasıdır” dedi. Program, öğleden sonra “Yatırımcı İlişkilerinde Küresel Eğilimler” sunumu, “Yatırımcı Gözünden” oturumu ve “Küresel Yatırımcı İlişkileri Devrimi” başlıklı konuşmayla devam edecek; gün, TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Ödülleri ile devam edecek.

Serbest Fonlar Borsa İçin Problem Haline Gelmeye Başladı Haber

Serbest Fonlar Borsa İçin Problem Haline Gelmeye Başladı

Panelde katılımcılar, dijitalleşmenin piyasalar üzerindeki etkilerini, risk yönetimi ve regülasyonlar ekseninde küresel trendleri, yatırımcı davranışlarını ve sermaye akışlarının geleceğini analiz ederek, finansal karar alma süreçlerindeki stratejik iç görüleri paylaştı. Osmanlı Portföy Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Mehmet Gerz serbest fonlar borsa için problem haline gelmeye başladığını söylerken, nitelikli yatırımcı sınırının 10 milyon TL'ye yükseltilmesi gerektiğini belirtti. ABD'de Donald Trump'ın başkan olarak seçilmesinin ardından dünyaya bir belirsizlik halinin hakim olduğunu belirten eski Hazine Müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez, böyle bir dünyada çok net kararlar vermenin ve çok net tahminler yapmanın çok zor olduğunu kaydetti. Sermaye piyasaları ve finans piyasalarının da böyle bir dünyanın içinde olduğunu kaydeden Eğilmez, belirsizlik yansımalarının giderek arttığına dikkat çekti. Türkiye'nin içinde bulunduğu mevcut duruma da değinen Eğilmez, en büyük hatanın 2021 Eylül ayında başlayan faiz indirimleri olduğunu söyledi. Eğilmez, "2021 yılında eylül ayında enflasyon yüzde 19, faizler de yüzde 19 iken Merkez Bankası faizleri indirmeye karar verdi. Sonra enflasyon yüzde 80'lere vardığında bizim faiz yüzde 8,5'tu. İşte bugün yaşadığımız problemlerin yüzde 80-90'ı buradan çıktı. Sanayici şu anda faizlere çok kızıyor ama o dönemde bedava krediler kullanıldı ve Türkiye maalesef bu hale geldi. Şimdi de buradan çıkmaya uğraşıyoruz. " dedi. SON 30 YILIN EN ÖNEMLİ HİKAYESİ ÇİN İş Invest Capital Markets Genel Müdür Yardımcısı Sant Manukyan da son 30 yılın en önemli hikayesinin Çin olduğunun altını çizerek, birçok kişi itiraz etse de ABD Başkanı Trump'ın Çin'e karşı doğru adımlar attığına inandığını belirtti. Manukyan, "Çin çok dişli bir şekilde geliyor. Bu gelmesi, ekonomi olmanın dışında, aynı zamanda kendi modelini üretmesi. Size burada ilginç bir rakam vereceğim: Çin'de özel sektör ve hane halkının toplam borçluluk oranı yüzde 300'ü geçmiş durumda. Bu oran bir anlamda yatırımların çok da verimli olmadığını gösterse de batılıların borçluluğuna göre önemli bir fark var. Mesela İngiliz Merkez Bankası Fransa ile olan savaşı fonlamak için kurulmuş. Batının borçları ağırlıklı savaş kaynaklı borçlar aslında. Çin'de ise öyle bir şey yok. Çin'in ilginç bir model olmasının nedeni, bu son yükselişin gerçekten belli ölçüde daha barışık, daha kollektif bir yükselişten kaynaklanıyor olması." dedi. Dünyada artık çok ciddi bir mücadelenin başladığını kaydeden Manukyan, şöyle devam etti: "Mesela Trump bakıyor, Çin'de iç tüketimin zayıf olması bilinçli, artı aşırı üretim bilinçli. Gerçek anlamda bağımsız merkez bankası var mı, yok. Büyük bir işsizlik sorunu veya büyük bir enflasyon sorunu var mı, hayır yok. Dolayısıyla diyor ki, 'bizde FED enflasyon yüzde 2'ye gelince kenara çekiliyor. Oysa burada bir savaş veriyoruz biz. Dolayısıyla benim arkama geçmesi lazım.' Doğruyu yanlışı tartışmıyorum ama ortam değişiyor, bunu anlamamız gerekiyor." İKİ AYRI PİYASA OLUŞACAK Bu ortamda sermaye piyasalarında da önemli gelişmeler yaşandığını söyleyen Manukyan, "Birincisi sermaye piyasaları 10 yıllıklara baktığınızda giderek ayrışacak, iki tane piyasa çıkacak. Şu anda nasıl ki Rusya'da baktığın yere göre değişen iki ayrı fiyat var, yarın öbür gün ABD 'biz Çinli şirketlerin borsamıza kote olmasına izin vermiyoruz' diyebilir. İkincisi, hafta sonu Çin'de bir altın kararı alındı. Çin'in en büyük korkularından bir tanesi ödeme sistemlerinde hala yeni olması. Dolayısıyla o tarafta Çin'in altın alımları sadece ABD'ye güvenmemesi değil, sistemden atılırlarsa, altını bir ödeme sistemi, bir takas sistemi olarak kullanma isteği. Dolayısıyla biz emtialarda da bir ayrışma göreceğiz. Amerika'nın 2. Dünya Savaşı'ndan sonra yaptığı en zekice şey, bütün ülkelere ham maddelere erişim imkanı vermesiydi. Biz şu anda bir paylaşım savaşına gitmiyoruz çünkü konu ham maddeye erişim değil. Bizde de çok tartışılıyor. İşte şu kadar nadir element rezervi var diye. Hatta yurt dışına satılmasın deniyor. Ama şu anda nadir element çıkarttıktan sonra bunu Çin'e göndermeyecekseniz hiçbir şey yapamıyorsunuz, çünkü bütün teknoloji Çin'de. Dolayısıyla ham maddeye erişmek değil, tamamlanmış ürüne erişmek üzerinden bir kavga olduğunu görüyoruz." diye konuştu. NİTELİKLİ YATIRIMCI SINIRI 10 MİLYON LİRAYA ÇIKSIN Osmanlı Portföy Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Mehmet Gerz de konuşmasında sermaye piyasalarındaki serbest fonlara vurgu yaptı ve bu fonların borsa için bir problem haline gelmeye başladığına dikkat çekti. Türkiye'deki toplam fon büyüklüğünün 120 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirten Gerz, bunun dörtte üçünün de serbest fonlar ve para piyasası fonlarında olduğunu ifade etti. Normal fonlarda portföydeki tek bir hissenin ağırlığının yüzde 10'u geçemeyeceğini, serbest fonlarda ise daha fazla risk almaya olanak vermek için bir limit olmadığının altını çizen Gerz, "Yüksek faiz son 1,5 yıldır borsanın performansını o kadar engelliyor ki borsada getiri kalmayınca, ilginin endeks hisselerinden endeks dışı daha ufak hisselere kaydığını görüyoruz. Bu ufak hisselerde de maalesef spekülasyon ve yer yer artan oranda manipülasyonun olması yatırımcıyı rahatsız ediyor. Bu konuyu artık dile getiriyoruz çünkü bir süre konuşulmuyordu. En son birkaç gün önce gerek Bakan Şimşek, gerekse de SPK Başkanı bu konuyu adını koyarak dile getirdiler. Ben de bu sektöre iyi niyete katkı yapmak isteyen kişilerin çekinmeden konuşması gerektiğini düşünüyorum." dedi. Gerz, şöyle devam etti: "Sonuçta serbest fonlar Borsa için bir problem haline gelmeye başladılar. Buradaki en önemli problem; serbest fonlara sadece nitelikli yatırımcılar yatırım yapabiliyor. Nitelikli tanımı globalde 1 milyon dolar finansal varlığı olan kişi iken Türkiye'de sadece 1 milyon TL. Tam 10 senedir 1 milyon lira finansal varlığı olanlar nitelikli yatırımcı sayılıyor. Bu çok düşük bir rakam ve bu sakıncayı bugünlerde yaşamaya başladık. İlk öneri olarak buradan nitelikli yatırımcı sınırının acilen 1 milyon liradan en az 10 milyon liraya çıkartılması gerektiğini önermek istiyorum." MKK Genel Müdürü Ekrem Arıkan da panelde yaptığı konuşmada MKK'nın yaptığı çalışmalardan bahsetti. Merkezli Kayıt Kuruluşu'nun dünyada CSD olarak en iyi saklama kuruluşlarından olduğunu belirten Arıkan, hatta Amerika'da CSD Association tarafından nasıl bu kadar ürün ve hizmet çeşitliliği sağladıklarını anlatmak için davet aldıklarını belirtti. Bu ürün ve hizmet çeşitliliğini artırmaya devam edeceklerini kaydeden Arıkan, MKK'nın piyasaların şeffaflaşması adına çok önemli bir görevi yerine getirdiğinin altını çizdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.