Hava Durumu

#Ekrem Imamoğlu

Kapsül Haber Ajansı - Ekrem Imamoğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekrem Imamoğlu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mayıs 2025’te En Çok Konuşulan Siyasetçiler Kimler Oldu? Haber

Mayıs 2025’te En Çok Konuşulan Siyasetçiler Kimler Oldu?

01-31 Mayıs 2025 tarihleri arasında internet, sosyal medya, televizyon ve yazılı basını kapsayan 10 bini aşkın kaynağın taranmasıyla hazırlanan MTM Medya Takip Merkezi raporu; siyasetçilerin farklı platformlardaki görünürlüğünü sayısal verilerle gözler önüne seriyor. Medyada Zirvenin Üç Büyük İsmi Geçtiğimiz ay medya gündeminde zirveyi, 480 bin 707 haberle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aldı. Kendisiyle ilgili haberler daha çok internet medyasında yoğunlaşırken, televizyon ve yazılı basın da bu görünürlüğe önemli katkı sağladı. Onu, 150 bin 909 haberle CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve 120 bin 203 haberle Ekrem İmamoğlu izledi. Bu üç isim, medyada en çok konuşulan ve kamuoyunda en yüksek görünürlüğe sahip siyasetçiler olarak öne çıktı. Medyada En Çok Konuşulan İlk 10 Siyasetçi Recep Tayyip Erdoğan: 480.707 haber Özgür Özel: 150.909 haber Ekrem İmamoğlu: 120.203 haber Devlet Bahçeli: 79.520 haber Ali Yerlikaya: 74.449 haber Mehmet Şimşek: 56.202 haber Cevdet Yılmaz: 40.479 haber Yılmaz Tunç: 34.747 haber Vedat Işıkhan: 33.702 haber Yusuf Tekin: 31.274 haber Siyaset Gündeminin %97’si Sosyal Medyada Sosyal medya platformları Mayıs 2025’te siyaset gündeminin yüzde 97’sini oluşturdu. Bu devasa dijital alan, siyasetin kamuoyu ile etkileşiminde vazgeçilmez bir mecra haline geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 8,3 milyon paylaşım ile sosyal medyada en çok konuşulan lider olurken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 4,1 milyon paylaşım ve CHP Lideri Özgür Özel 3,8 milyon paylaşımla sosyal medyada güçlü bir varlık gösterdi. Sosyal Medyada En Çok Konuşulan Alan İlk 10 Siyasetçi Recep Tayyip Erdoğan: 8.300.000 ileti Devlet Bahçeli: 4.100.000 ileti Özgür Özel: 3.800.000 ileti Vedat Işıkhan: 3.200.000 ileti Ekrem İmamoğlu: 2.900.000 ileti Cevdet Yılmaz: 2.600.000 ileti Yılmaz Tunç: 2.100.000 ileti Mehmet Şimşek: 1.800.000 ileti Yusuf Tekin: 1.500.000 ileti Ali Yerlikaya: 814.500 ileti Siyasetçilere İlginin Mecra Dağılımı Medya görünürlüğünün dağılımına bakıldığında, sosyal medyanın ezici üstünlüğü göze çarpıyor. İçeriklerin %97’si sosyal medya platformlarından gelirken, dijital haber siteleri %3’lük pay ile ikinci sırada yer aldı. Televizyon ve yazılı basın ise sırasıyla %0,4 ve %0,1 oranında kaldı. Bu veriler, siyasetin dijitalleşme sürecinde sosyal medyanın ne denli kritik bir rol üstlendiğini açıkça ortaya koyuyor. Yeni Trend: Çok Kanallı Siyaset İletişimi! Rapor; siyasetin sadece geleneksel medyada değil, sosyal medya ve dijital platformlarda da yoğun bir şekilde takip edildiğini gösteriyor. Bu açıdan bakıldığında çok kanallı iletişim stratejilerinin, siyasetçilerin kamuoyuna ulaşmasında etkin bir araç olarak önemini arttırdığı görülüyor. Ortaya çıkan bu dinamik yapı ise siyasi aktörler açısından medya ve dijital dünyadaki performansların daha kapsamlı ve hızlı değerlendirilmesini zorunlu kılıyor.

Başkan Bozbey'den Adalet ve Demokrasi Çağrısı Haber

Başkan Bozbey'den Adalet ve Demokrasi Çağrısı

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Bursa’da düzenlediği büyük miting, binlerce vatandaşı demokrasi ve adalet mücadelesinde bir araya getirdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katılımıyla gerçekleşen miting, Kent Meydanı’nda yapıldı. “Selam olsun iradesine sahip çıkan milletimize” Mitingde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, cesaretin, umudun, adaletin ve özgürlüğün kenti, Cumhuriyet’in mayasını taşıyan, hakkın ve hakikatin yanında dimdik duran Bursa’da bir arada olmaktan büyük mutluluk yaşadıklarını söyledi. “Şu anda Silivri’den, bu görkemli kalabalığı ekran başından izlediğini bildiğim, yol arkadaşım, kardeşim, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’na en içten selamlarımı gönderiyorum” diyen Başkan Bozbey, “Selam olsun Ekrem başkanımıza! Selam olsun halkın iradesiyle seçilen ancak hukuksuzlukla cezalandırılmak istenen tüm belediye başkanlarımıza! Siyasi parti başkanlarına, gençlerimize ve Ekrem Başkanın yakın çalışma arkadaşlarına selam olsun. Selam olsun iradesine sahip çıkan milletimize!” diye konuştu. “Bursa’da hep birlikte tarih yazdık” Türkiye’nin tarihi bir süreçten geçtiğini, adaletin, hukukun, demokrasinin sesi olmak için toplandıklarını belirten Başkan Bozbey, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in öncülüğünde, milletin egemenliğini yeniden hâkim kılmak için omuz omuza ve yan yana olduklarını ifade etti. 31 Mart 2024’te 47 yıl aradan sonra Bursa’da hep birlikte tarih yazdıklarını dile getiren Başkan Bozbey, “Şimdi sıra Türkiye’de. Türkiye’de Bursa’da bu başarının mimarı Genel Başkanımız Özgür Özel’e ve yorulmadan, yılmadan bu mücadeleyi destekleyen herkese yürekten teşekkür ediyorum. Bu yolda cesaretiyle, kararlılığıyla bizlere umut olan bir diğer isim de Ekrem İmamoğlu. İstanbul’u üç kez halkın oylarıyla kazanan Ekrem başkanımız; bugün hukuksuz biçimde susturulmak isteniyor. Ekrem İmamoğlu sadece İstanbul’un değil; Türkiye’nin umududur!” dedi. “Bursalıların yüzünü güldürmeye devam ediyoruz” Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde göreve geldikleri günden bu yana hiçbir bahaneye sığınmadıklarını anlatan Başkan Bozbey, kesintilere rağmen hizmetleri sürdürdüklerini söyledi. Ekonominin kötü bir dönemden geçtiğini ve bu anlamda sosyal projeleri öne çıkarttıklarını anlatan Başkan Bozbey, “Çiftçimizin elinden tuttuk. Hala devam ediyoruz. Öğrencimizin elinden tuttuk ve burslar sağladık. Emeklimizin yanında olduk. Kadınlara üretim ve istihdam alanı açtık ve açmaya devam ediyoruz. Engelli bireylerin hayatını kolaylaştırıyoruz. İhtiyaç sahiplerine hiçbir ayrım gözetmeksizin sahip çıkıyoruz. Altyapı ve üstyapı hizmetlerimiz tüm hızıyla devam ediyor. Kentsel dönüşümden ulaşıma, turizmden kültür sanata, eğitimden spora kadar tüm alanlarda Bursalıların yüzünü güldürmeye devam ediyoruz” diye konuştu. "Birlikte başaracağız” Tüm hizmetleri şeffaf, adil, katılımcı, hesap verebilir bir anlayışla hiç kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimsenin siyasi kimliğine bakmadan hayata geçirdiklerinin altını çizen Başkan Bozbey, “Çünkü biz insanı seviyoruz. İnsana hizmet etmeyi kendimize görev olarak görüyoruz. Hedefimiz, hemşehrilerimizin refahını, mutluluğunu, gülümsemesini sağlamak. Meydanı dolduran Bursalılar, gözümüzün nuru gençlerimiz, çiftçilerimiz, güzel insanlar, emekleriyle bu kenti var eden büyüklerimiz, yarınlarımız olan çocuklarımız, gücümüz olan kadınlar inanın güzel günler göreceğiz. Bursa’da birleşerek, bütünleşerek birlikte başardık. Şimdi Türkiye’de birleşerek, bütünleşerek birlikte başaracağız” dedi.

Ekrem İmamoğlu İfade Verdi: "Süreç Hukuk Devleti İlkeleriyle Bağdaşmıyor" Haber

Ekrem İmamoğlu İfade Verdi: "Süreç Hukuk Devleti İlkeleriyle Bağdaşmıyor"

Kendisine yöneltilen “Resmi Belgede Sahtecilik” suçlamasını reddeden İmamoğlu, sürecin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını belirterek, “Bugün burada ifade vermesi gerekenler, bu hukuksuz raporu hazırlayanlardır” dedi. İmamoğlu, ifadesinde, Türkiye’nin bir hukuk devleti olması gerektiğine olan inancını koruduğunu vurgulayarak, adaletin hukuk kurallarına uygun bir şekilde tecelli etmesi gerektiğini söyledi. “Bugün burada bir savunma yapmam bekleniyorsa, bunu asla doğru bulmuyorum” diyen İmamoğlu, suçlamanın hukuki temelden yoksun ve mesnetsiz olduğunu belirtti. İmamoğlu şu ifadeleri kullandı: Tüm dosya kapsamından bilgi sahibi oldum. Öncelikle kendi duygu ve düşüncelerimi tümüyle iletmek isterim; Bugün burada bir savunma yapmam bekleniyorsa, bunu asla doğru bulmuyorum. Neyle suçlandığım dahi belli değil, Buraya, her ne olursa olsun hukuk devletine ve yargı makamlarına olan saygımdan dolayı geldim. Ancak saygım gereği verdiğim bu beyanların bir savunma amacı taşımadığını, şahsıma yöneltilen, artık sayısını bile hatırlayamadığım, hukuksuzlukların kayda geçirilmesi için yapıldığını belirtmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü ilkesi gereği, soruşturma süreçlerinin keyfilikten uzak, adil ve hukuka uygun bir şekilde yürütülmesi esastır. Son bir ay içinde üçüncü kez ifadeye çağrılmam, yürütülen sürecin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını açıkça göstermektedir. Hakkımda yürütülen bu sürecin niteliği ve zamanlaması da bu gerçeğin bir başka kanıtıdır. Gerçeklerin çarpıltıldığı, belgelerin gizlendiği, kanun ve yönetmeliklerin görmezden gelindiği, hatta bugünün kanunların 35 yıl önceye işletilmeye çalışıldığı bir rapor hazırlanmış ve bu rapor esas alınarak hakkımda suçlama yöneltilmiştir. Oysa bugün burada ifade vermesi gerekenler, o raporu hazırlayanlardır. Avukatlarım bu konuda gerekli suç duyurularında bulunmuştur. Bu vesileyle, sizden de bu raporda sorumluğu bulunan kişiler hakkında gerekli yasal sürecin işletilmesini talep ediyorum. Demokratik meşruiyetini dört seçim zaferiyle ve 16 milyonluk bir şehrin iradesiyle pekiştirmiş bir belediye başkanını; hak yememiş, hakkını da yedirmemiş bir vatandaşı, hukuki temelden yoksun ve mesnetsiz iddialarla suçlamak, hem hukuk devletini hem de halkın demokratik iradesine yönelik ağır bir haksızlıktır. Türkiye'nin bir hukuk devleti olması gerektiğine inanan herkesin bu konularda daha özenli davranması gerekmektedir. Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna olan inancımı koruyarak, adaletin hukuk kurallarına uygun bir şekilde tecelli etmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyorum. Suçlamayla alakalı başka söyleyecek hiçbir şeyim yoktur, avukatlarım hukuki açıdan gerekli açıklamaları yapacaktır. “Soruşturma hukuka aykırı” İmamoğlu’nun avukatları Av. Mehmet Pehlivan ve Av. Nusret Yılmaz, müvekkillerine yönelik suçlamanın dayanağı olarak gösterilen Yükseköğretim Denetleme Kurulu Araştırma Raporu’nun hukuka aykırı olduğunu ifade etti. Raporda, İmamoğlu’nun eğitim hayatıyla ilgili belgelerde sahtecilik yapıldığına dair herhangi bir delil bulunmadığını belirten avukatlar, “Sahtelik iddiası olmamasına rağmen sahtecilik soruşturması açılmıştır” diyerek hukuki sürecin yanlış işlediğini savundu. Avukatlar ayrıca, 1990 yılında yürürlükte olan yatay geçiş yönetmeliğinin tüm şartlarının sağlandığını, ancak 2010 yılında yürürlüğe giren bir mevzuatın geriye dönük olarak uygulanmaya çalışıldığını belirtti. “Esas soruşturulması gerekenler raporu hazırlayanlardır” İmamoğlu ve avukatları, hazırlanan raporun gerçeği yansıtmadığını ve soruşturmanın hukuki dayanağının bulunmadığını ifade ederek, raporu hazırlayan YÖK Denetleme Kurulu üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı. Hem sözlü hem yazılı ifade veren İmamoğlu suçlamalara ilişkin ek bir beyanının olmadığı belirtilerek, soruşturmanın hukuka uygun şekilde yürütülmesi çağrısı yaptı. Bariyerler, toma’lar, gözaltı araçları TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sabah saat 09.00’da Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne giderek savcılığa ifade verdi. Yaklaşık 1 saat süren ifade işleminde İmamoğlu’na sadece avukatları Nusret Yılmaz ve Mehmet Pehlivan’ın eşlik etti. Ancak polis geceden itibaren adeta olağanüstü hal ilan etti. Adliye çevresi polis bariyerleriyle kapatıldı, çevik kuvvet ekipleri geniş bir bölgede konuşlandırıldı. TOMA’lar ve gözaltı araçları hazır tutulurken, adliye önündeki yaya geçişlerine de kısıtlama getirildi. İstanbul Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden herhangi bir resmi açıklama gelmezken, abartılı güvenlik önlemlerinin boyutu dikkat çekti.

17. Kent Lokantası Silivri'de açıldı Haber

17. Kent Lokantası Silivri'de açıldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 17’nci Kent Lokantası’nı Silivri Alibey Mahallesi’nde açtı. Kent Lokantası açılışı, vatandaşların yoğun ilgisi nedeniyle mini mitinge dönüştü. Açılış öncesinde Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Sivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, vatandaşlara hitap etti. “Kent lokantalarımız, 17 noktada bugüne kadar 5 milyon insanımızı misafir etti” diyen İmamoğlu, vatandaşların “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” tezahüratları eşliğinde şu konuşmayı yaptı: “KENT LOKANTASI NİYE MEGA PROJEDİR?” “Kent lokantası kavramı, bugün ülkemizin, insanlarımızın yaşadığı sorunların çözümüne ışık tutmak, çözümüne merkez olmak, hissedilmesini sağlamak ve sorunun çözümü için yetkili olan, sorumlu olan insanların daha fazla kendilerini işine adaması adına bir mega projedir. Kent Lokantası niye mega projedir? Bugün toplumumuzun her yönüyle yaşadığı sıkıntılar net. Emeklinin, öğrencinin, dar gelirlinin, işsizin, iş arayanın, üniversitesini bitirmiş ama işe girememiş milyonların, bütün bu insanlarımız için onurlu yaşam adına, millete ait olanın millete verildiği bir mekanizmanın net, somut göstergesidir kent lokantası. Onun için çok değerli, onun için mega proje. Bugün 17’cisini burada açarken, bakın kent lokantasında neleri yapıyoruz? Kent lokantalarımızda kadınlar çalışıyor. Sadece kadınlar çalışıyor. Dolayısıyla kadın istihdamına muazzam bir gösterge, muazzam bir merkez haline gelen bir simgesel yönü var.” “YOKSULLUĞA MAHKUM EDİLEN ON MİLYARLARCA YURTTAŞIN HAKKINI ALMAYA GELDİĞİ YERDİR KENT LOKANTASI” “Bu kapıdan içeri girdiğinizde, orada rant yok. Burada bir rant yok. Rantçılık yok. Partizanlık hiç yok. Bu kapıdan giren her insan, şöyle giriyor, diyor ki; ‘Bana ait olanı almaya geldim. Benim bugün bu ülkede hakkım yeniyor.’ İyi yönetilemeyen bir ekonomi, iyi yönetilemeyen bir gelir dağılımı, şeffaf olunmayan bir süreç ve bunun altında ezilen toplumun büyük bir kısmı bu kapıdan içeri girerken diyor ki; ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi vesile oldu. Ben, hakkımı almaya geldim kardeşim. Bugün ülkeyi yönetenler hakkımı yiyor. Ama bu kapıdan içeri giriyorum, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bana hakkımı veriyor. Hem de paramı vererek hakkımı alıyorum onurlu bir biçimde.’ O bakımdan kent lokantası, emeklinin onurudur. Kent lokantası, öğrencinin onurudur. Kent lokantası, işsizin onurudur. Bugün bu canım coğrafyada, dünyada zenginliğin konuşulması gereken bu güzel Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde yoksulluğa mahkum edilen on milyonlarca yurttaşın hakkını almaya geldiği yerdir kent lokantası. Onun için çok değerli.” “İSTANBUL'DA BİR KİŞİNİN BİR GÜNDEMİ VAR. O DA NE BİLİYOR MUSUNUZ? EKREM İMAMOĞLU. O KİŞİYİ BİLİYORSUNUZ DEĞİL Mİ? “Hakkınızı almaya geldiğiniz burada, biz de size hakkınızı bir nebze sunabiliyorsak, ‘Bize ne mutlu’ dediğimiz anları yaşıyoruz. Bu güzel ülkede, çok güzel anlar yaşayabiliriz. Ama ne yazık ki her gün, her saat onur kırıcı, insanlarımızın umudunu yerle bir eden, hakkın-hukukun çiğnendiği, insanların itibarlarının zedelendiği, adaletin yok sayıldığı, yargının ne yazık ki birilerinin silahı gibi kullanılması yönünde çalışmaların yapıldığı her gün, İstanbul'da birisinin, bir kişinin bir gündemi var. O da ne biliyor musunuz? Ekrem İmamoğlu. O kişiyi biliyorsunuz değil mi? Ben de diyorum ki, ‘Yahu Allah aşkına; bu memleketin onlarca derdi var, onlarca sıkıntısı var. Sen bunlarla ilgilenmiyorsun, bu sorunları çözmek için… Ekonomi, adalet, işsizlik, işsizlik, istihdam, mülakatı kaldırmak, sağlık, eğitim, çevre… Yani o kadar konu var ki… Deprem bölgesinde verdiğiniz ama yerine getiremediğiniz sözler, birçok konu... Bunlarla ilgilenmeyip, muhtemelen gece yatıyor rüyasında Ekrem İmamoğlu, sabah kalkıyor Ekrem İmamoğlu. Güne başlarken ilk talimatlarını Ekrem İmamoğlu üzerinden veriyor. Böyle yapıyor. Bunu görüyorum, hissediyorum, yaşıyorum.” e yanıtladı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.