Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Elektrikli Araç

Kapsül Haber Ajansı - Elektrikli Araç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Elektrikli Araç haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

CW Enerji’ye Kariyer.net’ten ‘İnsana Saygı Ödülü’ Haber

CW Enerji’ye Kariyer.net’ten ‘İnsana Saygı Ödülü’

Güneş enerjisi sektörünün öncülerinden CW Enerji, insan kaynakları alanında sergilediği başarılı uygulamalarla Kariyer.net tarafından verilen ‘İnsana Saygı Ödülü’nün sahibi oldu. İşe alım süreçlerinde adaylara sağladığı hızlı ve şeffaf geri bildirim, çalışan gelişimine yönelik yaptığı sürekli yatırımlar ve işveren markası iletişiminde samimiyeti ön planda tutması sayesinde ödüle layık görülen CW Enerji, insan kaynakları stratejilerinin merkezine insanı koyduğunu bir kez daha kanıtladı. Konu hakkında açıklamalarda bulunan CW Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Sarvan, ‘İnsana Saygı Ödülü’nün kendileri için büyük bir gurur kaynağı olduğunu söyledi. Sarvan, “Bu prestijli ödül insan odaklı kurum kültürümüzün, aday deneyiminde gösterdiğimiz özenin ve her bireye değer verme anlayışımızın somut bir yansımasıdır. CW Enerji olarak, ‘Her şey insanla başlar’ ilkesiyle hareket ediyoruz. Sürdürülebilir başarının ancak mutlu, gelişime açık ve şirketine değer katan çalışanlarla mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu doğrultuda attığımız adımların Kariyer.net gibi saygın bir platform tarafından takdir edilmesi bizleri çok mutlu etti. Bundan sonra da çalışma arkadaşlarımızın deneyimini en üst seviyede tutmaya, insan kaynakları alanındaki örnek uygulamalarımızı sürekli geliştirmeye devam edeceğiz” dedi. Başarılarımızın temelinde insan var Bu ödül ile insana değer veren yönetim anlayışlarını bir kez daha tescillemiş olduklarına dikkat çeken Sarvan, “İnsana Saygı Ödülü’nü almak bizim için büyük bir onur. Çünkü biz CW Enerji’de biliyoruz ki, başarılarımızın temelinde insan var. Çalışanlarımızın mutluluğunu ve gelişimini sürdürülebilir başarımızın anahtarı olarak görüyoruz. Bu ödül insan odaklı kurum kültürümüzün, aday deneyiminde gösterdiğimiz özenin ve her bireye değer verme anlayışımızın bir yansımasıdır. Bu ödülü almamızda emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” diye konuştu. Sarvan, insan kaynakları süreçlerinde aday deneyimini güçlendirmeye, çalışan bağlılığını artırmaya ve insan odaklı uygulamalarla sektörde fark yaratmaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi. CW Enerji Hakkında Sürdürülebilir enerjinin her alanında var olma hedefini daima diri tutan CW Enerji, güneş enerji santralleri (GES) teknik danışmanlığı başta olmak üzere; GES projelendirme, sistem tasarımı, lisanslı/lisanssız santral kurulumları, lisans alımı ve işletme gibi talep veya ihtiyaçlara ticari olarak karşılık verir. Ayrıca, lisanssız üretim yönetmeliğine uygun olarak projelerin planlanması, projelendirilmesi, finansman temininde danışmanlık desteği ve uygulama sonrasında teknik bakım/onarım gibi geniş yelpazede çözümler sunarak sektöre değer katar. CW Enerji, endüstriyel kurulumların yanı sıra evsel çatı kurulumlarında da çözüm sunmaktadır. Ürün ve hizmet portföyü ile; konut ve endüstriyel tip lityum enerji depolama çözümleri, şebeke bağlantılı (On Grid), şebekeden bağımsız (Off Grid) ve hibrit sistemleri kapsamaktadır. Elektrikli araç şarj istasyonları, golf arabaları, forkliftler, transpaletler, scooter ve elektrikli bisikletler için lityum batarya çözümleri, yeni nesil TopCon N-Type güneş panelleri, esnek güneş panelleri, ev tipi ve havuz tipi ısı pompaları gibi yenilikçi ürünlerle çeşitlenmektedir. Yenilenebilir enerji teknolojilerinde üretim gücünü daha da pekiştiren CW Enerji, ayrıca alüminyum üretim fabrikasını faaliyete geçirerek güneş paneli çerçeve ve konstrüksiyon sistemlerinde dışa bağımlılığı azaltmış; ardından hayata geçirdiği hücre üretim tesisiyle panel üretim sürecinin en kritik aşamasını da bünyesine katmıştır. Bu iki büyük üretim yatırımı, CW Enerji’nin entegre yapısını güçlendirerek, ileri teknolojiyle donatılmış, yüksek kapasiteli üretim altyapısıyla global pazarlarda rekabet gücünü önemli ölçüde artırmıştır. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Karel Kalıp Tampon ve Torpido Kalıplarında Türkiye’nin Tartışmasız Lideri! Haber

Karel Kalıp Tampon ve Torpido Kalıplarında Türkiye’nin Tartışmasız Lideri!

Merkezi İstanbul Tuzla OSB’de, deneme ve ön seri üretim tesisi ise Gebze-Şekerpınar’da olan şirket, uzun yıllardır Türkiye’nin en çok Ar-Ge harcaması yapan ilk 250 firma arasında yer alıyor. Otomotiv üreticilerine maliyet avantajı sağladıklarını söyleyen Karel Kalıp Genel Müdürü Refik Diri, “Kalıp imalatı, try-out ve pre-serie aşamalarını tek elde toplayarak arayüz maliyetlerini düşürüyoruz. Bir başka deyişle, ‘model onayı’na giden yolda tasarımdan seri üretime kadar markanın tek muhatabı olabilen, uçtan uca bir çözüm ortağıyız. Şirket olarak tampon ve torpido kalıplarında Türkiye’nin tartışmasız lideri, AB’de ise ilk 5 kalıpçıdan biri konumundayız. Ford, Fiat, Toyota, Renault, Mercedes/Daimler, Volkswagen Group, Stellantis Group gibi markalara hizmet veriyoruz. Avrupa standartlarında kalıp mühendisliğimizle AB’nin büyük üreticilerine ihracat yapıyoruz. Yerli yeni nesil EV (elektrikli araç) projeleri de teknolojik uyumumuzu ve hızımızı teyit ediyor. Böylece hem yerli ekosistemde mühendislik yetkinliğimizi artırıyor hem de ihracata dayalı iş hacmimizi besliyoruz” dedi. Türkiye otomotiv sanayisinin önde gelen uzman mühendislik ve üretim şirketlerinden Karel Kalıp, 1994’ten bu yana yüksek kaliteli üretim teknolojileriyle sektörün önemli markalarıyla güçlü iş birlikleri yapmaya devam ediyor. Otomotiv sektöründe orta ve büyük boy, karmaşık plastik enjeksiyon (eritilen plastiğin kalıba basılması) ve SMC (elyaf takviyeli kompozit levha kalıplama) kalıplarında uzman olan Karel Kalıp, otomotivde bir parçanın fikrinden banttan çıkışına kadar tüm kritik halkaları yani tasarım, mühendislik, imalat, try-out (seri üretim koşullarına yakın ilk denemeler) ve ön seri üretim tek çatı altında yönetebilme kabiliyetine sahip ender şirketler arasında yer alıyor. En fazla Ar-Ge harcaması yapan 250 firma arasında! Karel Kalıp’ın yolculuğuna, yerli kalıpçılığın payını büyütme hedefiyle çıktığını söyleyen Karel Kalıp Genel Müdürü Refik Diri, “İlk yıllarda telekom ve beyaz eşyada edinilen tecrübe, kısa sürede otomotive odaklanarak büyüdü. Bu geçiş hem global kalite beklentilerine uyum hem de Türkiye’de otomotiv tedarik zincirinin derinleşmesi açısından dönüm noktası oldu. Bugün merkezimiz, İstanbul Tuzla OSB’de (İTOSB) yer alıyor. Deneme ve ön seri üretim tesisimiz ise Gebze-Şekerpınar’da faaliyetlerine devam ediyor” dedi. Şirket 2015’ten bu yana Bakanlık onaylı Ar-Ge merkezi statüsünde faaliyet gösterdiklerini söyleyen Refik Diri, şöyle devam etti: “Ar-Ge merkezimiz, tüm sektörlerde bakanlığın onayladığı 172’nci, kalıpçılık sektöründeki ilk Ar-Ge merkezidir. Firmamız yıllardır en çok Ar-Ge harcaması yapan ilk 250 firma arasında yer alırken 2024 yılında 159’uncu sırada tamamladık. Şirket olarak otomotivde elektrikli araç dönüşümünün merkezinde olan “otomotivde hafifletme” üzerine onlarca projeye imzamızı attık. Karel Kalıp olarak bizim farkımız, adetsel kapasiteden çok yetkin kapasiteyi yani doğru mühendislik, hızlı devreye alma ve sürdürülebilir kaliteyi ölçeklendirmemiz.” Uçtan uca bir çözüm ortağıyız! Kalıpların, yeni bir otomobil modelinin en büyük yatırım kalemi olduğunu vurgulayan Refik Diri, “Bir otomobil modelindeki her parça için sadece bir kalıp üretilir ve bu kalıpla gerekirse milyon adet parça basılabilir. Otomobilde gördüğünüz pek çok plastik parça yani tampon, torpido (instrument panel), orta konsol, kapı içi, sütun kaplamaları, bagaj içi kaplamalar vb. aslında bir ‘kopyalama aracı’ olan kalıplar sayesinde üretilir. Kalıp, parçanın formunu, yüzey kalitesini ve boyutsal doğruluğunu belirler; bu yüzden bir parçanın kalitesi ve birim maliyeti kalıbın başarısına doğrudan bağlıdır. Dolayısıyla kalıp şirketi, otomobil üreticisi (OEM) için yalnızca bir tedarikçi değil, tasarım, maliyet ve kalite ortağıdır. İyi bir kalıp; ilk denemede doğru ürün (hızlı devreye alma), kısa çevrim süresi (daha düşük üretim maliyeti) ve parça ömrü boyunca kolay modifikasyon (esneklik) sağlar. Bu, ciddi zaman ve bütçe tasarrufu demektir. Karel Kalıp olarak biz de, DFM (üretilebilirlik için tasarım), simülasyon, prototipleme, kalıp imalatı, try-out ve pre-serie aşamalarını tek elde toplayarak arayüz maliyetlerini düşürüyoruz. Kısacası, ‘model onayı’na giden yolda tasarımdan seri üretime kadar markanın tek muhatabı olabilen, uçtan uca bir çözüm ortağıyız” diye konuştu. Karel Kalıp’ın, otomotivde orta-büyük boy plastik parça kalıplarında Türkiye’nin ilk 3 kalıpçısından biri olduğunu belirten Karel Kalıp Genel Müdürü Refik Diri, şunları söyledi: “Ayrıca şirket olarak tampon ve torpido kalıplarında tartışmasız lideriz, AB’de ise ilk 5 kalıpçıdan biri konumundayız. Ford, Fiat, Toyota, Renault, Mercedes/Daimler, Volkswagen Group, Stellantis Group gibi markalara hizmet (doğrudan ya da Tier-1 üzerinden) veriyoruz. Avrupa standartlarında kalıp mühendisliğimiz sayesinde ağırlıklı olarak AB’nin büyük üreticilerine ihracat yapıyoruz. Yerli yeni nesil EV (elektrikli araç) projeleri de teknolojik uyumumuzu ve hızımızı teyit ediyor. Böylece hem yerli ekosistemde mühendislik yetkinliğimizi artırıyor hem de ihracata dayalı iş hacmimizi besliyoruz. Kalıpların zorluğu ve boyutlarına göre yılda ortalama üretim kapasitemiz 50 kalıp. Son yıllarda tam kapasiteyle çalışıyoruz. Ayrıca kapasitemizin yüzde 20’sini ülkemize ithal edilen kalıpların devreye alınması ve modifikasyonları için ayırmaktayız. Son dönemdeki ciromuzun yüzde 50’den fazlasını gerçekleştirdiğimiz ihracat oluşturuyor. Başta Almanya ve Fransa olmak üzere ihracatımızı AB ülkelerine yapıyoruz. AB’deki OEM ve Tier-1’lerin kalite, izlenebilirlik ve dokümantasyon standartlarına uygun süreçlerimiz var. Bu, yeni müşteri kazanımını ve uzun dönemli iş birliklerini destekliyor. AB’nin öncelikli olmasının sebebi, elektrikli araç dönüşümünün AB’de hızla ilerlemesi. Ön yüz/fascia, aerodinamik kaplamalar ve hafif iç trim gibi alanlarda talep artıyor. Karel’in try-out merkezinde seri koşullara yakın denemeler yapabilmesi (büyük tonajlı enjeksiyon makineleriyle) AB müşterisine güven veriyor. Ayrıca Ar-Ge merkezi sayesinde hafifletme (MuCell, core-back, doğal elyaf, karbon elyaf…) ve yüzey kalitesi gerektiren projelerde teknik kanıt noktaları sunuyor; bu da ülke çeşitliliğini artırma hedefinde elimizi güçlendiriyor.” Hedefimiz ciromuzun yarısını ihracattan sağlamak! Sanayideki en zor imalat alanının kalıp imalatı olduğuna işaret eden Refik Diri, “İşçilik yoğun olan bu alanda başarılı firmaların personel sayısı 100’ü geçmez, dolayısıyla ülkemizde kalıpçı sayısı binlerce, Avrupa’da on binlercedir. Hizmet ve kapasitemizin esnek olması için firmamıza özel bir tedarik zinciri iş modelimiz vardır. Bu sayede yoğun dönemlerde vardiya sayısını 3’e ve kapasitemizi 2-3 misline çıkartabiliriz. Yaklaşık 80 personelimizin yanında yoğun zamanlarda tedarikçilerimizle birlikte yaklaşık 300 istihdam sağlamaktayız. Binek araç, SUV, ticari ve Tır/kamyon olmak üzere farklı kategorilerde üretim yapıyoruz” dedi. Bu yıl hedeflerini toplam cironun yüzde 50’si olarak belirlediklerini aktaran Refik Diri, “İhracat hedefimiz ciromuzun yüzde 50’si. 2026’da üç ana eksene odaklanıyoruz. Bunlardan ilki EV ve hafifletme temalı programlarda payı artırmak. Diğerleri ise AB pazarında müşteri çeşitliliğini derinleştirmek ve kalıpları devreye alma hızını dijital dönüşümle ve ileri simülasyon yöntemleriyle güçlendirmek. Bu üç eksen ile, kalite/maliyet/zaman üçgeninde markalara sürdürülebilir rekabet gücü sunmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Nissan Qashqai e-POWER, ADAC Ecotest’te Yakıt Tüketimiyle Segmentinde Zirvede Haber

Nissan Qashqai e-POWER, ADAC Ecotest’te Yakıt Tüketimiyle Segmentinde Zirvede

Nissan Qashqai’nin kapsamlı şekilde yeniden tasarlanmış ve geliştirilen e-POWER motor sistemi ile donatılmış versiyonu, Almanya’nın önde gelen otomotiv tüketici kuruluşu ADAC’ın Ecotest testinde 5,4 lt/100 km yakıt tüketimi elde etti. Bu değer, önceki versiyona kıyasla yaklaşık %15 daha düşük olup, Qashqai e-POWER’ı segmentinin en verimli modelleri arasına yerleştiriyor. ADAC’ın test prosedürü; laboratuvar testleriyle dinamik sürüş testlerini birleştirerek, gerçek sürüş koşullarını yansıtan bir yakıt tüketim değeri elde etmeyi hedefliyor. Yeni e-POWER Sistemi: Daha Verimli, Daha Sessiz, Daha Temiz Nissan mühendisleri, yeni nesil e-POWER sistemini geliştirirken özellikle Avrupa otoyol hızlarında (130 km/s’ye kadar) yakıt verimliliğini artırmaya odaklandı. Bu çalışmaların sonucu olarak: Emisyonlarda Azalma: Yeni e-POWER sistemi, WLTP ölçüm standardına göre emisyonları 116 g/km’den 102 g/km’ye düşürerek %12’lik bir iyileşme sağladı. Bu başarı, Qashqai e-POWER’a 4 üzerinden 4 yıldız kazandırdı. Artan Menzil: Düşük yakıt tüketimi ve 55 litrelik yakıt deposu, WLTP standardına göre menzil ise 1.222 km’ye ulaşıyor. Artan Sürüş Konforu: ADAC, yeni e-POWER sisteminin daha sessiz çalıştığını da vurguladı. 130 km/s hızda ölçülen ses seviyesi, Nissan verilerine göre 5,6 dB azaldı – bu da Qashqai e-POWER’ı tam elektrikli araçlarla benzer bir sessizlik düzeyine getiriyor. Daha Uzun Bakım Aralıkları: Yeni sistemle birlikte bakım aralıkları 15.000 km’den 20.000 km’ye çıkarılarak toplam sahip olma maliyeti de azaltıldı. EV Hissiyatı Sunan Sürüş Deneyimi Geleneksel hibrit sistemlerin aksine, Qashqai e-POWER'da benzinli motor yalnızca elektrik üretmek için kullanılıyor. Bu elektrik, sadece elektrik motorunu çalıştırarak tekerlekleri döndürüyor. Sonuç olarak: Sessiz ve akıcı bir sürüş, anında tork ile hızlı tepki, şarj etmeye gerek kalmadan elektrikli araç benzeri bir deneyim sunuluyor. Yeni 5’i 1 arada e-POWER güç aktarma organı, elektrik motoru, jeneratör, inverter, artırıcı ve azaltıcıyı entegre bir yapıda bir araya getiriyor. Ayrıca tamamen yeniden tasarlanan 1.5 litrelik turbo motor, Nissan’ın kendi geliştirdiği STARC yanma teknolojisini kullanarak motorun termal verimliliğini %42’ye çıkarıyor. Bu da motorun düşük hızlarda daha sessiz ve verimli çalışmasını sağlıyor. Gelişmiş Sürüş Teknolojileri Geliştirilen ProPILOT sürüş destek sistemi, çok şeritli yollarda daha akıllı sürüş deneyimi ve çevre takibi sunuyor. Yeni Nissan Qashqai e-POWER, Temmuz 2025 itibarıyla İngiltere’nin Sunderland kentindeki son teknoloji üretim tesisinde üretilmeye başlandı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Eşarj Auto Özelliği İle Tek Adımda Kolay ve Güvenli Şarjlanma Yeniliği Haber

Eşarj Auto Özelliği İle Tek Adımda Kolay ve Güvenli Şarjlanma Yeniliği

Türkiye’nin ilk elektrikli araç şarj ağı operatörü Eşarj, teknolojik yenilikleriyle sektörde öne çıkmaya devam ederken, kullanıcı dostu çözümleriyle de müşteri deneyimini geliştirmeyi sürdürüyor. Şirket bu vizyonun son adımı olarak şarj sürecini hızlandırırken, kullanıcı konforunu en üst düzeye çıkaran yenilikçi Eşarj Auto özelliğini devreye aldı. Yeni teknoloji sayesinde sürücüler, araçlarını şarj etmek için artık kart, mobil uygulama ya da onay adımlarıyla vakit kaybetmeden, yalnızca soketi araca takarak işlemlerini tamamlıyor. Eşarj Auto sayesinde, sistem aracı otomatik olarak tanıyor ve şarj işlemi anında başlıyor. Bu özellik, elektrikli araç kullanıcılarının hayatını kolaylaştırırken şarj deneyimini de hızlı, kolay ve güvenilir hale getiriyor. Tak-çalıştır (Plug & Charge) prensibiyle geliştirilen bu özellik, ilk etapta Eşarj’ın ülke genelindeki 90-180 kW arası DC hızlı şarj istasyonlarında sürücülerin kullanımına sunuldu. Eşarj Mobil üzerinden başlatılan ilk şarj işleminde Eşarj Auto için tek seferlik bir tanımlama yapıldıktan sonra, sistem aracı otomatik olarak kaydediyor ve sonraki tüm şarj işlemleri hiçbir ek adım gerektirmeden başlatılabiliyor. AYDİLEK: Elektrikli araç kullananların güvenilir yol arkadaşıyız Eşarj Auto teknolojisini ve bu teknolojinin kullanıcılara sunduğu konforu değerlendiren Eşarj Genel Müdürü Yakup Aydilek: “Eşarj olarak, dünyadaki en yeni teknolojileri kullanıcılarımızın hizmetine sunmak için durmadan çalışıyoruz. Amacımız yalnızca şarj istasyonları kurmak değil; Türkiye’de elektrikli araç kullanıcılarına daha hızlı, kolay ve güvenilir çözümler sunan bir yol arkadaşı olmak. Bu hed ef doğrultusunda müşteri deneyimini geliştirmek için yenilikçi adımlar atmaya ve yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Eşarj Auto teknolojisi de bu vizyonumuzun en güncel ve en güzel örneklerinden biri oldu. Bu sistem, şarj istasyonu ile elektrikli araç arasında güvenli bir iletişim ağı kurarak çalışıyor. Sürücü yalnızca soketi araca takıyor; istasyon, aracın tanımlı olup olmadığını otomatik olarak doğruluyor ve şarj işlemi herhangi bir ek onaya gerek kalmadan başlıyor. Böylece kullanıcılar, daha kolay bir şarj deneyiminin keyfini çıkarırken zamandan da tasarruf ediyor.” Kesintisiz sürüş deneyimi, sürdürülebilir gelecek Eşarj, müşterilerine daha kaliteli bir hizmet ve deneyim sunmak için geliştirdiği yenilikçi teknolojilerle elektrikli mobiliteyi herkes için daha erişilebilir kılarken, daha yeşil ve sürdürülebilir bir geleceğe güç vermeyi sürdürüyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

WAT Mobilite, yerli WT Serisi’yle Şarjda Yeni Dönem Başlattı Haber

WAT Mobilite, yerli WT Serisi’yle Şarjda Yeni Dönem Başlattı

Koç Holding çatısı altında faaliyet gösteren WAT Mobilite, Türkiye’nin elektrikli araç ekosistemine katkı sağlamak ve sektördeki ihtiyaçlara kapsamlı çözümler sunmak hedefiyle geliştirdiği WT Serisi şarj ünitelerini devreye aldı. Tamamı WAT Mobilite Ar-Ge ekibi tarafından tasarlanıp Türkiye’de üretilen WT Serisi, yerli üretim olma özelliği taşıyor. WT Serisi, 180 kW’a kadar güç kapasitesine sahip olup ayarlanabilir güç modülü sayesinde 90, 120, 150 ve 180 kW olarak hizmet verebiliyor. Bugün itibarıyla ürün sınırlı olarak satışa sunulurken, 2026 yılında tamamen yurtiçinde satışa açılması planlanıyor. WT Serisi 240 kW modeli de yeni özellikleri ile sene sonunda sertifikasyon sürecini tamamlayacak. Projeye 2024 başında başlandı; mekanik, donanım, yazılım tasarım ve doğrulama süreçlerinden sonra 2025 Eylül ayında sertifikasyon süreci tamamlandı. Mayıs ayında başlayan sertifikasyon süreci Eylül 2025’te başarıyla tamamlanarak şarj istasyonunun standartlara uygunluğu resmi olarak teyit edildi. Yerli ürün WT Serisi, şarj ekosisteminde hizmete girdi WT Serisi, 8 Ekim itibarıyla Bi Mola Reşadiye ve Bi Mola Çamlık Kuzey Tesisleri’nde 180 kW güç kapasitesiyle hizmet vermeye başladı. Türkiye’de ve Koç Grubu’na şarj teknolojisi ve ekosistemi alanında know-how oluşturmak, yüksek kaliteli ve rekabetçi şarj istasyonları geliştirmek ve Çin-Avrupa bağımlılığını azaltarak yerlileşmeyi desteklemek amacıyla hayata geçirildi. Halihazırda WAT Mobilite dijital ürün servisleri ile yerli ürün olma özelliğini taşırken, WT Serisi ile şarj istasyonu alanında da yerlileşme hedefine ulaşıldı. WAT Mobilite, elektrikli araç dönüşümünü hızlandırmak, sürdürülebilir ulaşımı desteklemek ve Türkiye’nin enerji altyapısına değer katmak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Genişleyen şarj ağı ve yenilenebilir enerji çözümleriyle şirket, geleceğin mobilite ekosistemine öncülük etmeye devam ediyor. Alp Karahasanoğlu: “Yerli güçle sürdürülebilir mobiliteyi dönüştürüyoruz” WAT Mobilite & WAT Motor Genel Müdürü Alp Karahasanoğlu, “Yerli güçle sürdürülebilir mobiliteyi dönüştürüyoruz. Ar-Ge ekibimiz tarafından tasarlanan ve yerli üretimle geliştirdiğimiz WT Serisi, 180 kW’a kadar güç kapasitesiyle hem mühendislik altyapımızın hem de teknolojik gücümüzün en somut örneği olarak teşkil ediyor. Ülkemizin elektrikli araç ekosistemine yerli ürünümüz WT Serisi DC şarj istasyonu ile hizmet sağlamayı hedefliyoruz” dedi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Siemens’ten Megawatt Çağı İçin Yeni  Nesil Elektrikli Araç Şarj Sistemi Haber

Siemens’ten Megawatt Çağı İçin Yeni  Nesil Elektrikli Araç Şarj Sistemi

Siemens, çeşitli kullanım durumlarına uyarlanabilen, esnek, güvenilir ve ekonomik tasarıma sahip yeni nesil elektrikli araç (EV) dağıtık şarj sistemi SICHARGE FLEX ürün ailesini tanıttı. Modülerlik, ölçeklenebilirlik ve çok yönlü uyarlanabilirlik ilkeleri doğrultusunda tasarlanan SICHARGE FLEX, Siemens'in akıllı altyapı alanına ve elektrikli mobiliteye küresel geçişe öncülük etme konusundaki sarsılmaz kararlılığını vurguluyor. Sağlam ve verimli bir EV şarj altyapısına yönelik talep artmaya devam ederken SICHARGE FLEX ister filo ve nakliyat araçları şarjı ister güzergâh üzeri şarj alanları için çeşitli kullanım durumlarına uyarlanabilir bir çözüm olarak öne çıkıyor. Katı, tek amaçlı şarj sistemlerinin aksine SICHARGE FLEX, dinamik ve uyarlanabilir bir yaklaşım sunarak operatörler ve işletmeler için optimum performans ve yatırım koruması sağlıyor. Doğru zamanda doğru sokette doğru güç SICHARGE FLEX, teknik performans ve operasyonel esneklikte yeni ölçütler belirliyor. Sistemin temelinde, gerçek zamanlı araç talebine dayalı olarak birden fazla şarj noktasına akıllı bir şekilde güç tahsis eden öncü ve tamamen dinamik bir güç dağıtım sistemi bulunuyor. Bu, tüm güç gruplarının tüm soketlere yönlendirilmesi ve doğru gücün doğru zamanda doğru çıkışa iletilmesi anlamına geliyor. Bu sistem 480 kW'tan 1,68 megawatt'ı aşan geniş bir güç aralığı sunarak şarj noktalarının 80/120 kW'lık artışlarla güç sağlamasına olanak tanıyor. Böylece, tam olarak ihtiyaç duyulan yere optimum güç iletimi sağlıyor. Hem CCS hem de MCS şarj standartlarının desteklenmesi, tek bir sistemle 4 adede kadar MCS şarj noktasının kurulmasına olanak sunuyor. SICHARGE FLEX, MCS şarj soketi aracılığıyla 1.500 A'e kadar şarj akımı sağlayarak ağır hizmet kamyonları gibi en büyük elektrikli araçların yanı sıra elektrikli şehir içi ve karayolu otobüsleri için de hızlı şarj olanağı sağlıyor. Sektörünün lideri bir güç yoğunluğuna sahip olan sistem oldukça kompakt bir alanda (656 kW/m2'ye kadar) yüksek kapasiteli şarj sağlarken önden girişli (front-in) ve önden çıkışlı (front-out) soğutma sistemi ile duvara montaj olanağı tanıyarak kısıtlı alanlar için kritik bir avantaj sunuyor. Ayrıca, sistem, merkezi güç kabininden 300 metreye kadar uzağa yerleştirilen şarj soketlerini destekleme esnekliğine sahip bulunuyor. Bu soketler ayrıca minimum ayak iziyle (CCS için 0,1 m2 ve MCS için 0,2 m2) her alana esneklikle uyacak şekilde farklı seçeneklerde zemine, duvara veya tavana monte edilebiliyor. Siemens Akıllı Altyapı e-Mobilite CEO'su Markus Mildner konuyla ilgili olarak, "SICHARGE FLEX'in lansmanı, kapsamlı ve sürdürülebilir bir e-Mobilite ekosistemi oluşturma yolculuğumuzda önemli bir kilometre taşı. Bu çözüm, elektrikli araç şarjının yalnızca hızlı ve güvenilir değil, aynı zamanda sorunsuz ve son derece verimli bir şekilde entegre edilebildiği gelecek vizyonumuzun vücut bulmuş hali. SICHARGE FLEX, müşterilerimizin operasyonlarını güvenle ölçeklendirmelerini, enerji kullanımını optimize etmelerini ve daha temiz, daha elektrikli bir dünyaya katkıda bulunmalarını sağlıyor" diye konuştu. Geleceğe hazır teknoloji ve kullanıcı kolaylığı sağlayan inovasyon Kullanım kolaylığı ve uzun süreli güvenilirlik için tasarlanan SICHARGE FLEX ailesi, kurulum ve bakımı kolaylaştıran kullanıcı odaklı bir tasarıma sahip. SICHARGE FLEX, mevcut Siemens eMobilite ekosistemleri ile de sorunsuz bir şekilde entegre olarak çalışıyor. Bulut tabanlı izleme ve yönetim çözümü Sifinity Control, operatörlere şarj altyapılarının tam görünürlüğünü ve uzaktan kontrolünü sunarak maksimum çalışma süresi ve operasyonel verimlilik sağlıyor. Kurulumdan ekran özelleştirmesine kadar belirli operasyonel ihtiyaçlara göre eksiksiz yapılandırma imkânı sunuyor. Depo operatörleri için DepotFinity'nin akıllı enerji yönetimi ile entegrasyon, sınırlı şebeke kapasitesi altında dahi filo şarjını optimize ederek maliyetli altyapı yükseltme işlemlerine olan ihtiyacı azaltıyor. SICHARGE FLEX'in dinamik güç dağıtımı ile birleşince bu akıllı enerji kontrol özelliği, operasyon güvenilirliğini sağlıyor ve toplam sahip olma maliyetini düşürüyor. Pazarda erken benimsenme ve müşteri güveni SICHARGE FLEX, henüz pazara sunulmadan önce sektörün en önemli oyuncularından büyük ilgi görerek pazarın Siemens teknolojisine duyduğu güvenin altını çizdi. Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Romanya, Slovakya ve Macaristan'da bir ağ işleten, Viyana merkezli, lider Şarj Noktası Operatörü (CPO) ve Mobilite Hizmet Sağlayıcısı (MSP) OMV şimdiden SICHARGE FLEX sistemini sipariş etti. Almanya ve İtalya'yı birbirine bağlayan A12 koridoru üzerinde stratejik açıdan önemli bir konumda bulunan Avusturya'nın Kufstein kentindeki tesis, binek araçların yanı sıra e-Kamyon ve e-Otobüslere de hizmet verecek şekilde tasarlanacak. Kufstein'da halihazırda mevcut bir benzin istasyonu bulunması, sahanın uzun mesafeli ve bölgesel trafik için mükemmel bir konuma ve erişilebilirliğe sahip olduğunun göstergesi. İlk aşamada altı şarj noktası kurulacak ve yerel Dağıtım Sistemi Operatörü (DSO) tarafından şebekenin güçlendirilmesini takiben bu sayı on şarj noktasına çıkarılacak. OMV Perakende Mobilite ve Konfor Hizmetleri Kıdemli Başkan Yardımcısı Eric Schulze, konuyla ilgili: "OMV olarak misyonumuz, müşterilerimize bugün ve yarın modern mobilitenin taleplerini karşılayan güvenilir ve yüksek performanslı bir şarj altyapısı sağlamaktır. Kufstein'deki yeni tesis; e-Kamyonlar, e-Otobüsler ve binek araçlar için hızlı şarj, sorunsuz kullanıcı deneyimi ve geleceğe hazır ölçeklenebilirlik sunarak gerçek bir değer arz etmek için stratejik konum planlamasını en son teknolojiyle birleştirmemize dair en iyi örnek. Hem bir Şarj Noktası Operatörü hem de Mobilite Hizmet Sağlayıcısı olarak bu sistemi faaliyete geçiren ilk şirket olmaktan ve Orta Avrupa'da sürdürülebilir ulaşım çözümlerine öncülük etmeye devam etmekten gurur duyuyoruz" diye konuştu. Sürdürülebilirlik ve güven ilkelerine bağlılık SICHARGE FLEX, teknik özelliklerinin ötesinde, yüksek verimli enerji kullanımı ve optimize edilmiş güç kullanımı sağlayarak Siemens'in sürdürülebilirliğe olan köklü bağlılığını yansıtıyor. Sistem tasarımı, enerji şebekelerinin istikrarını ve sürdürülebilirliğini daha da artıran şebeke dengeleme özellikleri sunuyor. Ayrıca SICHARGE FLEX, Siemens'in güçlü "Tasarımda Güvenlik" ilkeleriyle geliştirildi. Bu doğrultuda, verileri korumak ve sistem bütünlüğünü sağlamak için güvenli önyükleme ile beklemede ve aktarımda şifreleme gibi temel siber güvenlik önlemlerini de içeriyor. SICHARGE FLEX pazara sunuldu SICHARGE FLEX'in lansmanı, Brüksel'deki Busworld 2025'te resmi olarak yapıldı. Bu etkinlikte katılımcılar, SICHARGE FLEX'in yenilikçi özelliklerini bizzat deneyimleme imkânı buldu. Ürün, 2026 yılında satın alım için siparişlere açılacak. Siemens eMobilite, kuralları değiştiren bu şarj çözümünü nakliye ve lojistik şirketleri, CPO'lar ve OEM'ler de dahil olmak üzere çeşitli uygulamalara yerleştirme konusunda müşterileri desteklemeye hazırlanıyor. E-mobilite, küresel iklim hedeflerine ulaşılması açısından büyük önem taşıyor. Siemens eMobilite, daha sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunarak e-mobiliteyi günlük hayata entegre etme taahhüdüne sıkı sıkıya bağlı kalarak hareket ediyor. Siemens eMobilite portföyü hem nesnelerin interneti ile bağlantılı donanım ve yazılımlar hem de donanımın ötesinde kapsamlı bir hizmet teklifini içeren akıllı ve verimli DC şarj altyapısının tüm boyutlarını ele alıyor. Portföy özellikle depo ve yol üzeri uygulamaları için her geçen gün büyüyen yüksek güçlü hızlı şarj segmentine odaklanıyor. Siemens eMobilite müşterileri arasında Şarj Noktası Operatörleri, OEM'ler, enerji şirketleri ve filo operatörleri yer alıyor.

Karsan JEST Ailesine Otonom Versiyon da Eklendi Haber

Karsan JEST Ailesine Otonom Versiyon da Eklendi

Dünyada toplu ulaşımın elektrikli ve otonom araçlara dönüşümünde öncü rol oynayan Karsan, uluslararası organizasyonlarda geniş ürün gamıyla yer almaya devam ediyor. “Mobilitenin Geleceğinde Bir Adım Önde” olma vizyonuyla başta Avrupa olmak üzere dünyada toplu taşımanın dönüşümüne öncülük eden Karsan, 4–9 Ekim tarihleri arasında Belçika’da düzenlenen Busworld 2025’te adeta gövde gösterisi yaptı. “3 lansman tek vizyon” yaklaşımıyla fuarda tüm dikkatleri üzerine çeken Karsan, Otonom e-JEST’in dünya prömiyerini yaptı. Marka ayrıca Toyota iş birliği ile geliştirilen e-ATA Hidrojen ve markanın otonom yolcuğunu olan Karsan AI’nin (Autonomous Intelligence) de lansmanlarını gerçekleştirdi. Electric Evolution’da Yeni Bir Adım: Yeni Nesil Bataryalar Karsan, “Electric Evolution” yolculuğunu yalnızca yeni modellerle değil, aynı zamanda mevcut elektrikli ürün gamını da ileriye taşıyan yeniliklerle sürdürüyor. Busworld 2025’te tanıtılan yeni nesil bataryalar sayesinde Karsan’ın tüm elektrikli araç ailesi artık daha uzun menzil, daha yüksek enerji kapasitesi ve daha fazla değer sunuyor. Yeni batarya teknolojisiyle birlikte, şehir içi ulaşımın öncüsü e-JEST 105 kWh kapasite ile 260 kilometreye kadar menzil sağlarken, segmentinde fark yaratan e-ATAK 264 kWh batarya ile 370 kilometreye ulaşıyor. Karsan’ın doğuştan elektrikli e-ATA ailesinde ise çıta çok daha yükseğe taşınıyor: 10 ve 12 metrelik e-ATA modelleri 528 kWh ile 530 kilometrelik menzil sunarken, 18 metrelik e-ATA 800 kWh batarya gücüyle 550 kilometrenin üzerinde yol alarak sınıfının en yüksek menziline ulaşıyor. Bu güncellemelerle Karsan, yalnızca bireysel modellerde değil, tüm ürün gamında çıtayı yükselterek, “Mobilitenin Geleceğinde Bir Adım Önde” vizyonunu bir kez daha güçlü bir şekilde ortaya koyuyor. Karsan e-JEST: Game Changer! Yenilikçi teknolojileriyle sektörde ilklere imza atmaya devam eden Karsan, son 5 yıldır aralıksız olarak Avrupa’nın en fazla tercih edilen elektrikli minibüsü e-JEST, artık otonom teknolojisine kavuştu. Busworld 2025’e 4 araçla katılım sağlayan Karsan, kısa bir süre önce, tarihindeki en başarılı modellerinden olan JEST ailesinin 10 bininci aracını banttan indirmişti. Üretimine 2013 yılında başlanan JEST model ailesi, Karsan’ın Bursa’daki Hasanağa Fabrikası’nda en yeni teknolojilerle üretilmeye devam ediyor. Fuarı değerlendiren Karsan CEO’su Okan Baş, “Busworld 2025’e çok iyi hazırlandık. İkinci otonom modelimiz Otonom e-JEST, Avrupa elektrikli minibüs pazarında yeni nesil teknolojiye geçiş yapmak isteyen şehirlerin yeni gözbebeği olacak. Biz JEST’e ‘Game changer’ yani oyun değiştiren diyoruz. Gerçekten de Karsan JEST ailesi, başta Avrupa olmak üzere dünyada oyunun kurallarını yeniden yazdı. Bugün itibarıyla JEST ailesine otonom versiyonu eklemiş olduk. Otonom e-JEST, konsept bir araç değil; tam anlamıyla günlük toplu taşıma operasyonlarında koşabilecek bir ürün. Kompakt tasarımıyla tarihi şehir merkezleri ve dar sokaklar için ideal bir çözüm.” dedi. 19 yolcu kapasitesi, BMW teknolojisiyle desteklenen 135 kW motor gücü, 105 kWh bataryası ve 260 km’ye kadar menziliyle dikkat çekiyor. 1 saat 20 dakikada hızlı şarj olabilen model, bağımsız süspansiyon sistemi sayesinde otomobil konforunda yolculuk sunuyor. 23 sensörden oluşan sensör paketi, LiDAR’dan radara, GNSS’ten kameralara kadar çevresini 360 derece tarayarak güvenli sürüşü garanti ediyor. Karsan’ın vizyonunda yeni bir adım! Şehirlerde nüfusun hızla artmaya devam ettiğini ifade eden Okan Baş, “Dolayısıyla ulaşım ihtiyacı da her geçen gün daha da çeşitleniyor. Bu değişim, geleneksel sistemlerin ötesinde daha akıllı ve entegre çözümleri zorunlu kılıyor. İşte tam da bu noktada, otonom teknolojilerle ulaşımda yeni bir çağ başlıyor. Karsan Otonom e-ATAK da tam bu noktada devreye girerek bu dönüşüme öncülük etti ve etmeye de devam ediyor. Karsan, şimdi de Otonom e-JEST ile insanı, şehri, gezegeni ve geleceği odağına alarak yoluna devam ediyor. Karsan e-JEST, şehir yaşamına kattığı dinamizm, konfor ve sürdürülebilirlikle güçlü bir hikâye yazdı. Şimdi ise şehirlerle kurduğu bu bağı, otonom teknolojisiyle yeniden tanımlıyor. Pozitif enerjisinden aldığı ilhamla, şehir hayatını dönüştürmeye ve geleceğe yön vermeye devam ediyor” diye konuştu. Avrupa’nın en çok tercih edilen elektrikli minibüsü e-JEST’in, Seviye-4 otonom sürüş teknolojisiyle liderliğini bir adım daha ileri taşıdığını vurgulayan Okan Baş, şöyle devam etti: “Yenilikçi tasarımı, üstün teknoloji entegrasyonu ve çevreci yaklaşımıyla bugüne kadar şehir içi ulaşımın en güçlü oyuncusu olan e-JEST; artık yalnızca şehirleri değil, geleceği değiştiriyor. Artık sadece elektrikli araç üretmiyoruz; şehirlerin ritmini anlayan, yolcularla birlikte düşünen ve geleceğin ulaşım kültürünü bugünden yazan otonom bir zekası inşa ediyoruz. Otonom e-JEST, e-JEST’in üzerine eklenen bir teknoloji değil; Electric Evolution ile başlayan yolculuğumuzun çevresini algılayan, anlık kararlar verebilen ve sürekli öğrenen bir mobilite zekâsına dönüşmüş hali. Karsan’ın vizyonunu bir adım daha ileri taşıyan Otonom e-JEST, elektriğin gücünden zekânın özgürlüğüne geçişin en güçlü temsilcisi.” Gelecek artık Karsan AI! Busworld 2025’te Otonom e-JEST’in dışında iki önemli lansman daha gerçekleştirdiklerine işaret eden Karsan CEO’su Okan Baş, “Bunlardan ilki Karsan e-ATA Hidrojen. Sıfır emisyonlu, uzun menzil taşımacılık için geliştirilen hidrojenli model, bu teknolojide uzman ve öncü Toyota iş birliği ile geliştirildi. Karsan’ın temiz enerji çözümlerini genişletme vizyonunun somut adımı olarak lansmanını gerçekleştirdiğimiz e-ATA Hidrojen, toplu ulaşımda yeni ve konfor seviyesi çok yüksek bir seçenek olarak öne çıkıyor” dedi. Toyota iş birliği ile geliştirilen 12 metre e-ATA Hidrojen 250 kW motor gücü, 22.000 Nm torku, 88 yolcu kapasitesi ve 600 km’ye varan menzili ile sınıfının en yüksek performansını sunan araç olarak yeni bir benchmark belirliyor. Toyota’nın kanıtlanmış yakıt hücresi teknolojisi sayesinde e-ATA Hidrojen, sürdürülebilirliği yüksek güvenilirlikle birleştiriyor. İkinci lansmanın ise Karsan’ın vizyonunun yansıması olan Karsan AI (Autonomous Intelligence) olduğunu belirten Okan Baş, “Karsan AI, Electric Evolution yolculuğunun bir sonraki adımı: Akıllı Mobilite. Karsan AI, algılayan, anlık karar veren, ve sürekli öğrenen bir mobilite zekası. Gelecek yalnızca elektrikli değil, aynı zamanda akıllı. Karsan’nın otonom başarısının sırrı güçlü iş birliklerinde yatıyor. Karsan, partnerleri ADASTEC ve Applied Autonomy ile beraber yalnızca otonom bir araç sunmuyor; üretim hattından aracın açık trafikte operasyona girmesine kadar uzanan uçtan uca bir ekosistem sunuyor. Bu nedenle Karsan’ı seçen şehirler, sadece bir ürün değil, güvenilir ve uçtan uca tam hizmet çözümü alıyor.” diye konuştu. Kontrol Otonom e-JEST’te yolculuğun keyfi sizde! Karsan Otonom e-JEST, şehir trafiğini ustalıkla yöneten bir zekâya sahip. Sensörleri ve yapay zekâ destekli karar mekanizmaları sayesinde şerit takibinden dönüş zamanlamasına kadar her adımı kendi belirliyor. Çevresini sürekli tarayarak trafik akışı, yol durumu ve sürüş koşullarına göre en doğru hamleyi yapıyor. Otonom e-JEST ile şehir trafiğinde hiçbir detay gözden kaçmaz. Otonom e-JEST, gelişmiş algılama sistemleri sayesinde kör noktalarda bile tam görüş sağlar. Yaya, bisikletli ya da ani beliren herhangi bir hareketi anında algılar ve tepki verir. İnsan hatasına yer bırakmadan, çevresini 360 derece izleyerek güvenli sürüşü her an kontrol altında tutar. Yoğun şehir temposunda yol güvenliği artık aklınıza takılmaz çünkü o artık Otonom e-JEST’e emanet. Yolda her dakika değerli: Trafik akışını iyileştirir, ulaşım sürelerini kısaltır ve duraklama sürelerini minimize eder. Zamanı verimli kullanarak hem yolcular hem de işletmeler için daha akıcı bir ulaşım deneyimi sunar - Sıfır emisyonla temiz bir nefes: Sıfır emisyon ile karbon ayak izini düşürür, daha az enerji tüketimiyle çevresel etkileri azaltır. %100 elektrikli ve otonom teknolojisiyle yeşil dönüşümün öncüsüdür. - Şehrin ritmiyle kusursuz uyum: Kompakt tasarımı ve üstün manevra yeteneğiyle dar sokaklar ve yoğun şehir trafiğinde rahatça hareket ederek alan ve hareket verimliliğini artırır, toplu taşıma hizmetlerini daha etkin hale getirir. - Düşük maliyet, yüksek verim: Gelişmiş algoritmalarıyla enerji tüketimini azaltır, bakım ihtiyacını en aza indirir; araç kullanım süresi ve rotaları en verimli şekilde yöneterek hem filo yönetimini optimize eder hem de işletme maliyetlerini düşürür. - Algılar hep açık, riskler kontrol altında: İleri sensör teknolojisi ve gerçek zamanlı veri analiziyle olası sorunları önceden tespit ederek sürücü hatalarına bağlı kazalar, yoğun trafik koşulları ve dikkatsizlikten kaynaklanan risklere karşı yolcu ve yayalar için daha güvenli bir şehir içi mobilite sunar. - Konfor onun işi: Yolculuğu sadece bir ulaşıma değil, keyifli bir deneyime dönüştürür. Geniş iç hacmi, sessiz sürüşü ve sarsıntısız hareket kabiliyetiyle her kilometrede konfor sunar. - Ondan hiçbir şey kaçmaz: 360 derece görüş kabiliyeti ve ileri seviye algılama sistemleriyle Otonom e-JEST, çevresini sürekli takip eder; şehirdeki her hareketi anında algılar, doğru kararlarla kesintisiz ve güvenli bir sürüş sunar. - Lidar sensörleri: Yüksek hassasiyetli LiDAR sistemi sayesinde Otonom e-JEST; yayaları, bisikletlileri ve diğer nesneleri milimetrik doğrulukla algılar. Konumlama ve çevre haritalama görevlerini eş zamanlı olarak yürütür. - Akıllı görüntüleme kameraları: Gelişmiş kamera sistemleriyle Otonom e-JEST; renkleri tanır, nesneleri sınıflandırır, şeritleri algılar ve karmaşık trafik senaryolarını başarıyla analiz eder. - Imu: Araç ivmesini ve dönüş hareketlerini ölçerek dengeyi korur; anlık konum hesaplamalarını destekler ve rota istikrarını sağlar. - GNSS: Gerçek zamanlı konum takibi ile Otonom e-JEST’in bulunduğu nokta her an kesin şekilde belirlenir. Navigasyon, konum eşleştirme ve yön bulma için kullanılır. - Radar sistemleri: Ön ve yan radarları sayesinde araçlar ve nesnelerle olan mesafeyi ölçer. Otomatik frenleme, adaptif hız kontrolü ve güvenli takip mesafesi gibi gelişmiş sürüş destek özelliklerini yönetir. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Elektrikli Araçlar Birbirini Şarj Edebilecek Haber

Elektrikli Araçlar Birbirini Şarj Edebilecek

PaintExpo Eurasia, SurtechEurasia ve EURASIAN LUBRICANTS fuarları yoğun ilgi gördü. Fuarda uzay teknolojisinde kullanılan yağlardan, insansız hava araçlarında kullanılan yağlara, insanlarla birlikte çalışabilen robotik kollardan bir çok farklı yeni ürün tanıtıldı. Fuarda en dikkat çeken ürün ise elektrikli araçların birbirlerini şarj etmesini sağlayan ürün oldu. 70 kilogram ağırlığına sahip cihaz yolda kalan elektrikli aracın başka bir elektrikli araçtan şarj almasına imkan tanıyor. Böylece elektrikli araç sahiplerinin yolda kalma korkularının minimuma indirilmesi hedefleniyor. Fuarda en çok dikkat çeken diğer ürün ise insanlarla birlikte çalışabilen boya yaban robotik kol oldu. Motorlarının üzerinde bulunan sensörlerle insana temas ettiğini anlayabilen cihaz böylece daha güvenli bir kullanım imkanı sunuyor. "BOYA ROBOTLARI İNSANLA YAN YANA ÇALIŞABİLİR" Robotik boya teknolojileri şirketinde Proje Müdürü İrfan Caner Aslan, "Kolaborotif boya robotları insan ile yan yana çalışabilir durumda görev yapabiliyorlar. Yan yana çalışırken insan ile temas ettiğinde durma özelliğine sahip. Normal robotlarda insan ile yan yana çalışma özelliği yok. Aynı zamanda el ile öğretme moduna sahip bir robot. Yani siz robotun tabancasından tutup elinizle yörüngeye hareket ettirdiğiniz zaman o yörüngeyi kaydedip arka planda program olarak kendisi çalıştırabiliyor. Kolaborotif boya robotları ilk kez kullanılıyor. Daha önceki endüstriyel robotların bazılarında bulunuyordu. Ancak boya robotlarında ilk kez kullanılıyor. Hem güvenliği üst seviyeye çıkartıyor hem de robotlar kullanılırken güvenli alan oluşturmamız gerekiyor. Ancak bu robotlarda bu alanı oluşturmamız gerekmediği için daha fazla bir alana sahip oluyoruz" dedi. ELEKTRİKLİ ARAÇLAR İÇİN ÖZEL YAĞ ÜRETİLİYOR CNG EXPO Ceosu Cengiz Yaman ise, "Madeni yağı sanayicilerinin işbirliğiyle madeni yağ fuarını düzenliyoruz. Bu sektör çok fazla üretim yapan bir sektör. Bu sektör ile alakalı dünyada 3 tane fuar düzenleniyor. Bir tanesi de Türkiye’de düzenleniyor. Bu fuar demir yolu, uzay, sanayi, havacılık, denizcilik sanayi gibi sektörlerde kullanılan yağların sergilendiği bir fuardır. Elektrikli araçların kullanım arttıkça motor yağı kullanımı düşüyor. Elektrikli araçlarda diğer araçlardan daha farklı olarak çok özel bir yağ kullanılıyor. Geleceğe hazırlanmak için daha fazla üretiliyor çünkü katma değeri yüksek yağ ürünleri olacak. Şu anda örnek vermemiz gerekirse bir motor yağı fiyatı 100 TL ise bir elektrikli araçta kullanılan yağın fiyatı bin TL litre fiyatı. Bu nedenle sektör bu yeniliği yakalayıp geleceğe dönük yatırımlarına başladı. Üretilen bu ürünler sadece Türkiye’de satılmıyor. Ortadoğu ve Balkan ülkelerine de ihraç ediliyor" diye konuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Otonom Sürüş Devrimi: Bir Yılda 1 Milyon LiDAR Üretimi Haber

Otonom Sürüş Devrimi: Bir Yılda 1 Milyon LiDAR Üretimi

Şirket, 2025 yılı içinde 1.000.000’uncu lidar ünitesinin üretimini tamamlayarak, dünya çapında bir yılda bir milyon adedin üzerine çıkan ilk lidar şirketi unvanını kazandı. Bu rekor, Lidar'ın (Işık Algılama ve Mesafe Ölçümü) otonom sürüş (ADAS) sistemlerinde artık bir lüks olmaktan çıkıp, seri üretimde bir endüstri standardı haline geldiğini gösteriyor. Kurumsal Vizyon Gerçekleşiyor: Her 100 Araçtan Biri 3 Boyutlu Algılayacak Hesai'nin bu kilometre taşı, şirketin kuruluşundan bu yana belirlediği ilk büyük vizyonunu 2025 yılında neredeyse tamamen gerçekleştirdiğini gösteriyor: "2025 yılına kadar dünya çapındaki araçların %1'ini 3D algı ile donatmak." Hesai Kurucu Ortağı ve CEO'su David Li, "Belirlediğimiz 2025 vizyonu artık ulaşılabilir durumda ve bu, bizim için gurur verici bir an," dedi. Li, yapay zekâ çağının büyük hayalleri gerçekleştirmek için zemin hazırladığını ve lidar'ı akıllı araçlar ve robotların 'gözü' yapmaya devam edeceklerini belirtti. 2025'te küresel yeni otomobil üretiminin yaklaşık 88.7 milyon ünite olacağı öngörülürken, Hesai'nin 1 milyon adetlik üretimi, bu hedefe ne denli yaklaştığının somut kanıtı. Üretim Devrimi ve Pazar Hakimiyeti Hesai'nin başarısının ardında, endüstri lideri üretim sistemi yatıyor. Tamamen otomasyonla çalışan üretim hatları, her 20 saniyede bir lidar üretebilme kapasitesine sahip. Ayrıca, şirketin yedi temel lidar bileşenini bağımsız olarak geliştiren tek şirket olması, pazardaki rekabet avantajını katlıyor. Hesai, 2025 yılı itibarıyla global otomotiv lidar pazarında üç önemli alanda zirvede yer alıyor: Genel otomotiv lidar pazar payı. Gelişmiş Sürücü Destek Sistemleri (ADAS) lidar pazar payı. Seviye 4 otonom sürüş lidar pazar payı. Otomotiv Devlerinin Ortak Tercihi Hesai, 2025-2027 yılları arasında seri üretime girmesi planlanan 24 farklı OEM’e ait 120’den fazla araç modelinde standart güvenlik özelliği olarak yer almayı garantiledi. Bu kapsamlı anlaşmalar, teknolojiye olan talebin ne kadar hızlı arttığını gözler önüne seriyor. Şirketin global ortakları arasında üst düzey bir Avrupalı OEM, Li Auto, Xiaomi, Geely, Audi ve GM gibi devler yer alıyor. Robotik alanında ise Hesai, Motional, Baidu, Didi ve Pony.ai dahil olmak üzere dünyanın en büyük on robotaksi servis sağlayıcısından dokuzuna tedarik sağlıyor. 2025 yılının ikinci çeyreği itibarıyla, Hesai ADAS ve robotik pazarlarında kümülatif olarak 1.37 milyondan fazla lidar ünitesi teslim etmiş durumda. Hesai, 2025 yılı için toplam üretim kapasitesini 2 milyon adet olarak planlarken, yıl sonu teslimat beklentisini 1.2 ila 1.5 milyon ünite arasında tutuyor. Bu, otonom ve akıllı araç teknolojilerinin ticarileşme hızının beklentilerin çok üzerinde olduğunun en açık kanıtı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.