Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Enerji Depolama

Kapsül Haber Ajansı - Enerji Depolama haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Enerji Depolama haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

TSKB ve KfW Kalkınma Bankası’ndan İklim Finansmanı İçin Dev Anlaşma Haber

TSKB ve KfW Kalkınma Bankası’ndan İklim Finansmanı İçin Dev Anlaşma

T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı garantörlüğünde sağlanan bu kaynakla Türkiye genelinde iklim finansmanı temalı yatırımlar ve Türkiye ile Almanya arasındaki ekonomik iş birliğini güçlendirecek projeler desteklenecek. TSKB Genel Müdürü Ozan Uyar anlaşmaya ilişkin yaptığı değerlendirmede, KfW ile 56 yıla uzanan güçlü bir iş birliğinin bulunduğunu belirterek, “Bu anlaşmayla ülkemizin yeşil ve teknolojik dönüşümüne sunduğumuz katkıyı daha da sağlamlaştırmaktan ve Türkiye ile Almanya arasındaki ekonomik iş birliğinin güçlenmesine katkı sağlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz” dedi. TSKB (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası), KfW Kalkınma Bankası ile 250 milyon Euro’luk İklim Finansmanı ve Ekonomik İş Birliği Kredisini imzaladı. T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisiyle sağlanan kaynakla Türkiye genelinde iklim finansmanı teması altında yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, enerji depolama, iklim değişikliğine uyum, iklim endüstrileri, döngüsel ekonomi, çevresel ürünler ve diğer iklimle ilişkili yatırımlar finanse edilecek. Buna ek olarak, Türkiye’nin Almanya başta olmak üzere Avrupa Birliği ile iş birliğini güçlendirecek yatırımlar önceliklendirilecek. TSKB sağlanan bu kaynakla düşük karbonlu ve iklim dirençli kalkınma hedeflerine sunduğu katkıyı büyütüyor. Anlaşmaya ilişkin değerlendirmede bulunan TSKB Genel Müdürü Ozan Uyar “KfW ile 1969 yılında başlayan 56 yıllık stratejik iş birliğimizi, Türkiye’nin sera gazı salımı azaltımı hedefini destekleyen yeni bir kaynakla sağlamlaştırmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Ülkemize kazandırdığımız 250 milyon Euro tutarındaki bu kaynakla; yenilenebilir enerjiden döngüsel ekonomiye, enerji depolamadan çevresel ürünlere geniş bir alanda iklim dostu yatırımların finansmanını sağlayacağız. Bu kaynakla Türkiye ve Almanya arasındaki ekonomik iş birliğini güçlendirirken ülkemizin yeşil dönüşümüne sunduğumuz katkıyı büyüteceğiz. Böylece Türkiye’nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşması yolunda önemli bir adım daha atmış olacağız.” dedi. TSKB ve KfW arasındaki yeni iş birliğine ilişkin görüşlerini paylaşan KfW Güney Doğu Avrupa ve Türkiye Direktörü Dr. Klaus Müller “TSKB ile 56 yıllık iş birliğimiz, bu anlaşmayla yeni ve stratejik bir döneme giriyor. Sağlanan bu kaynak, sürdürülebilir büyümeyi ve karbon emisyonunun azaltılmasını desteklerken, yüksek etkili projelerin hayata geçirilmesini sağlayarak Türkiye'nin yeşil dönüşümünü hızlandıracak, aynı zamanda da Alman–Türk ekonomik çıkarlarını karşılıklı olarak destekleyecek. Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın sağladığı destek ve garanti için şükranlarımızı sunuyor, önümüzdeki yıllarda da aynı güven ve kararlılıkla bu ortaklığı sürdürmeyi diliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Türkiye'den Dünyaya Yerli  Batarya Üretimi Başlıyor Haber

Türkiye'den Dünyaya Yerli  Batarya Üretimi Başlıyor

Yenilenebilir enerji ve enerji teknolojileri alanında Türkiye’nin global oyuncusu YEO Teknoloji, sektörün geleceği olarak görülen enerji depolama çözümleri alanında stratejik bir hamle gerçekleştirdi. YEO Teknoloji, %100 iştiraki olan Reap Battery’nin İstanbul Tuzla’daki fabrikasında çalışanlarıyla birlikte fabrikanın üretime geçmesini kutladı. Yakın zamanda sektörün öncüleri ve kamu temsilcilerinin katımıyla bir resmi açılış yapılması da planlanıyor. Enerji teknolojileri üssü Reap Battery tesisinde yıllık 5 GWh kapasiteye sahip enerji depolama sistemleri üretecek olan YEO Teknoloji, tüm dünyaya İstanbul’dan ihracat yapacak. Reap Battery tesisi, enerji depolamanın yanı sıra otomasyon, dijital enerji yönetimi, IoT uygulamaları ve Ar-Ge faaliyetlerinin bir arada yürütüleceği bütünleşik bir teknoloji üssü olarak çalışacak. Reap Battery, İstanbul’da enerji teknolojileri ekosisteminin farklı bileşenlerini aynı çatı altında buluşturacak. Reap Battery’nin Tuzla’daki fabrikası, 21 yıllık birikimin global hedeflere uzanan stratejik yolculuğun somut sonucu olarak hayata geçti. İstanbul’dan dünyaya açılan bu üretim üssü, YEO Teknoloji’nin “Bizce Mümkün” anlayışıyla ürettiği yüksek katma değerli enerji teknolojilerini küresel pazara taşıyacak. Bölgesel üretim merkezi Yılda 5 GWh kapasiteye sahip enerji depolama sistemleri üretimi yapacak olan Reap Battery fabrikası, Türkiye pazarının ihtiyacının yanında ABD, Avrupa, Orta Doğu, Orta Asya ve Afrika bölgelerine yönelik ihracat odaklı bir üretim üssü olarak konumlanacak. Tesis, yenilenebilir enerji santralleri ve elektrik şebekelerine uygun enerji depolama sistemleri, ticari, endüstriyel ve konut tipi bataryalar ve mobilite uygulamaları için özel enerji depolama çözümleri için tasarım, üretim, entegrasyon süreçlerini kapsayan bir merkez olarak çalışacak. Reap Battery fabrikası; ileri teknolojiyle donatılmış robot destekli üretim hatlarıyla lityum-iyon batarya paketleme, sistem entegrasyonu ve kalite–test altyapısıyla, enerji depolama sistemlerinin yüksek güvenlik, uzun ömür ve güçlü performansla müşteriye ulaştırılmasını sağlayacak. Tesis, YEO Teknoloji’nin mühendislik ve EPC tecrübesiyle uyumlu şekilde, proje bazlı ve ihtiyaç odaklı inovatif çözümlerin kaynağı olacak. Kesintisiz yeşil enerji Reap Battery fabrikasının YEO’nun enerji depolama alanındaki uzun vadeli stratejisinin önemli bir adımını oluşturduğunu belirten YEO Teknoloji CEO’su Tolunay Yıldız hedeflerini şöyle anlattı: “Reap Battery fabrikası, YEO Teknoloji'nin ulaştığı global vizyonun en değerli meyvelerinden biri oldu. Fabrikada yenilenebilir enerji santrallerinin depolama ihtiyacına yanıt verecek şekilde; yüksek kapasiteli BESS çözümleri, güneş enerjisi ve şebeke entegrasyonlarına yönelik sistemler için hizmet verecek. Hedefimiz Türkiye’yi enerji depolama teknolojilerinde bölgesel bir üretim ve mühendislik merkezi haline getirmek. YEO Teknoloji’nin yurtiçi ve yurtdışında yürüttüğü rüzgar, hidroelektrik ve güneş enerjisi, şebeke modernizasyonu ve enerji depolama projeleri de fabrikanın üretim takvimine doğrudan entegre edilecek.” Fabrikada, şebeke ölçeğindeki büyük depolama sistemlerinden ticari ve endüstriyel segmente kadar geniş bir yelpazede batarya çözümleri sunulacak. YEO Teknoloji’nin yapay zeka ve IoT destekli dijital enerji çözümleri, batarya ve enerji yönetim sistemleriyle entegre çalışacak olan bu bataryalar, verimliliği en üst düzeye çıkaracak.

İnci Holding 2024 Sürdürülebilirlik Raporu'nu yayınladı Haber

İnci Holding 2024 Sürdürülebilirlik Raporu'nu yayınladı

Otomotiv tedarik sanayinde akü ve jant üretimiyle küresel ölçekte tanınan İnci Holding, Maxion İnci Jant Grubu, İnci GS Yuasa ve Yusen İnci Lojistik gibi iştiraklerinde, sektör devi güçlü şirketlerindeki global iş ortaklıklarıyla emin adımlarla ilerliyor. İncitaş, ISM Minibar ve en son bünyesine kattığı Starcool kuruluşları ile de faaliyet gösterdiği sektörlerde pazar lideri konumunu güçlendirirken, Vinci Girişim Sermayesi ve VFlow Tech ile geleceğin iş alanlarında yeni yatırımlarına devam ediyor. Grup, mevcut faaliyet alanı olan otomotiv tedarik sanayi, lojistik ve dağıtım, ticari soğutma ve otomotiv mutfak üniteleri, şebeke ölçekli enerji depolama sistemleri ve risk sermayesi alanlarını stratejik yatırımlarla büyütmeyi hedeflerken, sürdürülebilirlik uygulamalarını ve sonuçlarını dördüncü Sürdürülebilirlik Raporu'nda şeffaflıkla aktarıyor. “Yeni Nesiller İçin Kurumsallaşmaya Yatırım” odağı güçleniyor Küresel ekonomi, enerji ve hammadde piyasalarındaki dalgalanmalar, tedarik zincirindeki kırılganlıklar ve iklim krizi gibi dinamiklerin iş dünyasını yeniden şekillendirdiğini vurgulayan İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Elbirlik, sürdürülebilirliğin grubun dayanıklılığını artıran en temel yapı taşlarından biri olduğunu ifade etti. Elbirlik değerlendirmesinde şunları söyledi: “Sürdürülebilirlik raporlarını İnci Holding’in sürdürülebilirlik yolculuğunu geliştiren ve şeffaf biçimde paydaşlarımızla buluşturduğumuz stratejik bir araç olarak değerlendiriyoruz. Dördüncü kez sizlerle paylaşmış olduğumuz bu raporu ise geleceğe dair sorumluluklarımızı, yönetmemiz gereken riskleri, fırsat alanlarımızı ve birlikte yaratacağımız etkiyi görünür kılmak adına güçlü bir rehber olarak görüyoruz. Yeni Nesiller İçin Kurumsallaşmaya Yatırım yaklaşımımız sürdürülebilir büyüme odağımızı güçlendiriyor. Bu yıl da hem başarılarımızı hem de gelişim alanlarımızı şeffaflıkla ortaya koyduk. Amacımız geleceğe daha dayanıklı, daha sorumlu ve daha yenilikçi bir kurumsal yapı bırakmak.” “Kurumsal yapımızı güçlendirmek ve toplumsal kalkınmayı desteklemek önceliklerimiz arasında” İnci Holding CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Şafak Ozan, 2024 yılında hem sürdürülebilirlik performansında hem de sosyal katkılar ve inovasyon ekosisteminde önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirtti. Ozan açıklamasında şunları vurguladı: “Uzun vadede kurumsal yapımızı güçlendirirken, toplumsal kalkınmayı desteklemek ve hem bugünün hem de geleceğin sosyal risklerine karşı hazırlıklı olmak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Tüm uygulamalarımızı ve sonuçlarımızı şeffaflıkla paylaşarak, geleceğe yönelik gelişim alanlarımızı ortaya koyuyor ve bu alanları grubumuz için birer fırsat olarak değerlendiriyoruz.” Çevresel performansta güçlü ilerleme: Karbon emisyonu %20 azaldı 2024 Sürdürülebilirlik Raporu, çevresel performans alanında önemli gelişmeleri ortaya koyuyor. Grup genelinde; karbon emisyonları %20 azalarak 80.847 tCO₂e seviyesine geriledi. Atıkların %94’ü geri dönüştürüldü. Su geri kazanım oranı %24 olarak gerçekleşti. Hammadde kullanımında geri dönüştürülmüş malzeme oranı %30 seviyesine ulaştı. Yenilenebilir enerji yatırımları ve I-REC sertifikalı uygulamalar toplam karbon azaltımının %45’ine katkı sağladı. İnovasyon ve teknoloji yatırımları hız kazandı İnci Holding’in açık inovasyon platformu İnci Radar, 2024 yılında inovasyon ve girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesinde önemli rol oynadı. 78 girişim incelendi, 22 PoC çalışması gerçekleştirildi ve 7 girişimle tedarikçi anlaşması yapıldı. Toplumsal yatırımlar güçlendi Sosyal alanda 2024 yılı çalışanlar, gençler ve toplum için güçlü yatırımların hayata geçirildiği bir dönem oldu. Toplam 104.983 saat eğitim verildi; çalışan başına ortalama eğitim süresi 24,9 saat oldu. Yönetim Kurulu’nda kadın oranı %38, üst düzey kadın yönetici oranı %32 olarak gerçekleşti. İnci Vakfı ve İnci Holding iş birliğiyle yürütülen “Hem İşte Hem Eğitimde” programı kapsamında İzmir ve Manisa’da genç kadınlara yönelik mesleki eğitimler sürdü. 2024’te oksijen kaynakçılığı kursundan 9 kadın, önceki yıllarda otomotiv odaklı programlardan 55 genç kadın mezun oldu. Yıl boyunca İnci Vakfı projeleriyle 14.430 çocuk ve 550 genç desteklenirken, 794 öğrenci burs programlarıyla eğitim desteği aldı. Geleceğin iş alanlarına stratejik yatırım 2024 Sürdürülebilirlik Raporu, grubun geleceğin iş alanlarına yaptığı yatırımlarla küresel rekabetçiliğini güçlendirdiğini ortaya koyuyor. Enerji depolama sistemleri, batarya teknolojileri, mobil soğutma çözümleri, yapay zekâ tabanlı dijital uygulamalar ve ileri üretim teknolojileri gibi alanlarda yürütülen projelerde önemli ilerlemeler kaydedildi. İnci Grubu, son yatırımı olarak ticari soğutma ve otomotiv mutfak üretimi sektöründe faaliyet gösteren Starcool markasını 2024 yılı sonunda satın alarak yeni bir iş koluna giriş yaptığını açıklamıştı. Sürdürülebilirlik yolculuğunda bütünsel yaklaşım İnci Holding’in 2024 Sürdürülebilirlik Raporu, Maxion İnci Jant Sanayi A.Ş., Maxion Jantaş Jant Sanayi ve Ticaret A.Ş., İnci GS Yuasa Akü Sanayi ve Ticaret A.Ş., Yusen İnci Lojistik Ticaret A.Ş., İncitaş Motorlu Araçlar San. A. Ş., ISM Minibar Makina Elektrik Sanayi ve Ticaret A.Ş., Vinci B.V. Girişim Sermayesi ve VFlow Tech şirketlerinin faaliyetlerini detaylandırıyor. Rapor; çevresel etkilerin azaltılması, çalışan deneyiminin iyileştirilmesi, toplumsal katkıların genişletilmesi ve inovasyon odaklı dönüşümün hızlanmasıyla sürdürülebilirlik performansında bütünsel bir yaklaşımı yansıtıyor. İnci Holding, önümüzdeki dönemde karbon azaltımı, sosyal kapsayıcılık, inovasyon ve yeni nesil iş modellerine odaklanarak sürdürülebilir büyüme yolculuğunu güçlendirmeyi hedefliyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

+0.5 Akdeniz’in Geleceği Çalıştayı Sona Erdi Haber

+0.5 Akdeniz’in Geleceği Çalıştayı Sona Erdi

Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen çalıştay, yenilenebilir enerji, çevre ve iklim odaklı söyleşiler, sunumlar, sergiler ve atölyelerle Akdeniz’in geleceğine dair umut veren fikirlerin, bilimsel çalışmaların ve sanatsal üretimlerin buluştuğu bir platform oldu. GENÇ İKLİM LİDERLERİ SAHNEDE Çalıştayın ikinci günü, Antalya Genç İklim Liderleri Platformu (AGİP) etkinlikleriyle başladı. Açılış, Akdeniz Üniversitesi Botanik Bahçesi Müdürü Prof. Dr. Gökhan Deniz’in açılış konuşmasıyla yapılırken, Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı Proje Uygulama Daire Başkanı Ahmet Hakan Atik de programda yer aldı. Genç İklim Liderleri; çevre, sürdürülebilirlik, enerji ve iklim değişikliği üzerine gerçekleştirdikleri sunumlarla projelerini ve fikirlerini paylaştı. Program, AGİP Tiyatro Topluluğunun gösterisiyle sona erdi. GELECEK İÇİN İKLİM DOSTU İŞLER Genç İklim Liderlerinin ardından gerçekleşen “Gelecek İçin İklim Dostu İşler” oturumunda ise genç girişimciler Dr. Mehmet Tahsin Şahin moderatörlüğünde çevre ve iklim sorunlarına yönelik yenilikçi projelerini anlattı. Myconom kurucu ortağı Burcu Arıkan, tarım ve tekstil atıklarından mantar miselleriyle geliştirilen biyomalzeme çalışmalarını tanıtırken, Sezgin İleri Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Levent Sezgin, sıkıştırılmış hava ile enerji depolama sistemini tanıtarak yenilenebilir enerji verimliliğine katkı sağlayacak projelerini paylaştı. Rumii Sosyal Girişimi kurucusu Rümeysa Ruken Polat ise Anadolu’nun zanaat mirasını sürdürülebilir tasarımla birleştiren girişiminin hikayesini paylaştı. ATÖLYELER VE SERGİLER Çalıştay kapsamında ayrıca çevreyle sanatın bir araya geldiği sergi, atölye, enstalasyon çalışmaları ve canlı performanslar da yer aldı. Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, çalıştay boyunca düzenlenen bu sergi ve atölyeleri ziyaret ederek sanatçılar ve gençlerle bir araya geldi. Sevda Kesim koordinasyonundaki Bağımsız Sanat Hareketi, “Gaia, Dünyanın Ruhu” sergisiyle doğanın ruhunu farklı sanat disiplinleriyle yorumladı. Bunun yanı sıra “Yel Değirmeni Atölyesi”, “Zeytinli İşler Keçe Atölyesi” ve “Sonsuzluğun Ağacı Zeytin” adlı canlı performansı da katılımcılarla buluştu. Geri dönüşüm sanatçısı Güzel Amirova, plastik, cam, metal ve poşet gibi atıkları sadece ısı ve basınçla biçimlendirerek dönüştürdüğü “Dönüşümün Güzelliği” performansıyla büyük beğeni toplarken, Semra Erkal koordinasyonundaki Sanatsal İleri Dönüşüm Çağdaş Sanat Grubu ise “Enerjiyi Paylaşmak” sergisiyle yenilenebilir enerji kaynaklarını ileri dönüşüm tekniğiyle ele aldı. Ayrıca “Doğanın İzi Ekolojik Baskı Atölyesi”, “El Yapımı Kağıt Atölyesi” ve “Kağıttan Rölyef Doku Atölyesi” gibi etkinliklerle katılımcılar, doğayla iç içe sanatsal üretim deneyimi yaşadı. Çalıştay, Bahçeşehir Koleji Lara Kampüsü Orkestrası konseriyle sona erdi.

Sungrow Yeni Enerji Depolama Sistemi PowerKeeper’ı Tanıttı Haber

Sungrow Yeni Enerji Depolama Sistemi PowerKeeper’ı Tanıttı

Dünyanın öncü temiz enerji çözümleri markası Sungrow, İtalya’da düzenlenen Sungrow Avrupa C&I ESS Zirvesi’nde ticari ve endüstriyel alan için geliştirdiği yeni enerji depolama sistemi (ESS) PowerKeeper’ı tanıttı. Markanın sıfır kayıp ve sıfır kesinti prensibini temel alan; yüksek performans, kesintisiz çalışma ve maksimum verimlilik özelliklerini bir araya getiren “ACE 007” ve “ACE Profit” vizyonu doğrultusunda geliştirilen PowerKeeper Serisi, Sungrow’un işletmelerin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunma yaklaşımının en yeni temsilcisi olarak öne çıkıyor. Enerji dönüşümü alanında dünyanın önde gelen veri ve analiz kuruluşu Wood Mackenzie’ye göre Avrupa’nın ticari ve endüstriyel (C&I) enerji depolama kapasitesi 2034 yılına kadar 13 kat artarak 33 GW / 77 GWh seviyesine ulaşacak. Elektrik fiyatlarının yükselmesi ve kesintilere karşı güçlü bir enerji sistemine duyulan ihtiyaç, işletmeler için öncelikli hale geliyor. Bu nedenle çözümlerin tasarımdan kuruluma, işletmeden bakıma kadar tüm yaşam döngüsü boyunca sorunsuz bir deneyim sunması ve işletme sürekliliği için güç kararlılığını güvence altına alması kritik önem taşıyor. Buna ek olarak ticari ve endüstriyel kullanıcılar; tüketim profilleri ve finansal öncelikleri birbirinden farklı birçok sektörü kapsıyor. Bu da daha modüler yapıları zorunlu kılıyor. İşletmeler İçin Enerji Depolamada Yeni Nesil Çözüm: PowerKeeper Serisi Farklı yapı ve ölçekteki işletmelerin çeşitli ihtiyaç ve beklentilerine yanıt vermek üzere geliştirilen PowerKeeper Serisi, 12,5 kWh modüler tasarımlı esnek bir enerji depolama çözümü sunuyor. Sistem tek bir hibrit inverter ile 50–1000 kWh kapasiteyi 2–8 saat aralığında destekleyebilirken, birden fazla inverter bağlantısıyla kapasite sınırsız şekilde genişletilebiliyor. PowerKeeper’ın ölçeklenebilir yapısı küçük mağazalardan büyük fabrikalara kadar her tür işletmeye uyum sağlayarak ihtiyaca göre kapasite kurulmasını sağlıyor; gereğinden fazla yatırım yapmayı engelliyor ve bu yolla ilk yatırım maliyetlerini azaltıyor. 10 milisaniyede şebekeden bağımsız moda geçebilen PowerKeeper, kesintisiz enerji sağlıyor ve dahili ATS, 250 kW yüke kadar destek sunuyor. Bu da 2.500 m²’lik bir süpermarket için yeterli güç anlamına geliyor ve ek kabin gerektirmeyerek alan ve maliyet tasarrufu sağlıyor. Kompakt Yapı ve Hızlı Kurulum Kolay ve hızlı kurulum imkânı sunan PowerKeeper, 12,5 kWh tek modül veya 50 kWh ön montajlı stack seçenekleri ile geliyor. IP66 sertifikasına sahip ESS çözümü, –20°C ile 50°C çalışma aralığı ve Tip I + II yıldırım direnci ile uzun vadeli güvenilirlik sunuyor. 50 santimetreye kadar su baskınlarına dayanıklı olan PowerKeeper, Kuzey Avrupa’nın soğuk kışında, Güney Avrupa’nın sıcak yazlarında veya Akdeniz kıyılarının tuzlu/korozyonlu ikliminde kararlı bir performans sergiliyor. Akım, voltaj, hücre sıcaklığı, NTC yüksek sıcaklık algılama ve güvenlik sensörünü içeren 5D uyarı sistemini kullanan PowerKeeper; hücre, paket ve istasyon seviyelerinde üçlü koruma sunuyor. Bu yapı, her bir cihazın kendi içinde koruma sağlayarak günlük kullanım sırasında olası riskleri erken tespit eder ve kullanıcıya daha güvenli, sorunsuz bir operasyon sağlar. Yapay Zekâ Destekli Akıllı Enerji Yönetimi PowerKeeper; güneş enerjisi sistemleriyle birlikte kullanım, enerji depolama ve elektrikli araç şarjı, küçük ölçekli yerel şebekeler ve yedek güç çözümleri ile bağımsız ticari ve endüstriyel enerji depolama sistemleri dahil pek çok senaryoya kolayca uyum sağlıyor. Öz tüketim, arbitraj, FFR ve talep kontrolü dahil birçok gelir akışını destekleyen sistem, gerçek zamanlı elektrik fiyatları, üretim tahminleri ve yük tahminlerine göre kârlılık stratejilerini otomatik optimize eden yapay zekâ tabanlı modlarla geliyor. Bu da kullanıcıların kârlılığı kolayca artırmasına olanak tanıyor. Bu yaklaşım, sistemin tüm yaşam döngüsünde karşılaşılan ihtiyaçlara çözüm sunarak Sungrow’un ticari ve endüstriyel alandaki portföyünü güçlendiriyor ve şirketin karbon nötr bir geleceğe yönelik kararlılığını pekiştiriyor. Sungrow Avrupa C&I ESS Zirvesi’nde Pazarın Geleceği Masaya Yatırıldı İtalya’nın Como kentinde düzenlenen Sungrow Avrupa C&I ESS Zirvesi, 200’ün üzerinde şirket yöneticisi, sektör temsilcisi, iş ortağı ve medya mensubunu bir araya getirdi. Etkinlikte Avrupa’da esnek, maliyet etkin ve düşük karbonlu enerji çözümlerine yönelik artan talep ele alındı. Panel oturumlarında, farklı Avrupa ülkelerindeki gelişmeler, ihtiyaçlar ve düzenleyici çerçeveler değerlendirildi; katılımcılarla bölgenin öne çıkan büyüme fırsatları ve stratejik yaklaşımlar paylaşıldı. Zirveden elde edilen uzman görüşleri ve müşteri içgörüleri, Sungrow’un Avrupa'nın ticari ve endüstriyel enerji altyapısının modernleşmesi ve karbon azaltımı hedeflerini destekleme konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Sungrow bugün dünya genelinde 1000’den fazla, Avrupa’da ise 200’den fazla ticari ve endüstriyel enerji depolama projesini hayata geçirmiş durumda. Bağımsız ESS, PV+ESS ve PV+ESS+EV şarj çözümlerini kapsayan bu geniş proje portföyü, şirketin hızla gelişen pazarda iş ortaklarını destekleme konusundaki güçlü konumunu pekiştiriyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türkiye, 2026 Enerji Depolama Dönüşümüne Hazırlanıyor Haber

Türkiye, 2026 Enerji Depolama Dönüşümüne Hazırlanıyor

Enerji Depolama Sistemleri Derneği (EDSİS), 25 Kasım 2025’te İstanbul’da gerçekleştirdiği basın toplantısında sektörün güncel görünümünü, 2026 yol haritasını ve Türkiye’nin küresel rekabetini artıracak stratejik adımları kamuoyu ile paylaştı. Basın toplantısında dünya çapında 90 milyar doları aşan enerji depolama pazarına dikkat çeken EDSİS Yönetim Kurulu Başkanı C. Can Tutaşı, küresel enerji sistemlerindeki verimsizliklerin, artan elektrik kayıplarının ve yenilenebilir enerjinin dalgalı yapısının depolamayı artık zorunlu hale getirdiğini belirtti. 25 Kasım 2025’te İstanbul’da gerçekleştirilen toplantı, Enerji Depolama Sistemleri Derneği (EDSİS) Yönetim Kurulu Başkanı C. Can Tutaşı, Başkan Yardımcısı Dr. Alper Terciyanlı ile birlikte sektör temsilcilerinden Bülent Mindek, Akgün Diker, Ergün Atasoy, Mustafa Tekdaş, Ekrem Gültekin, Ercan Dinçer, Edip Katayıfçı ve Ferhat Dumlu katılımıyla düzenlendi. Toplantıda, enerji depolama ekosisteminin mevcut durumu, mevzuat değişiklikleri, 2026 projeksiyonları ve sektörde hızlanan yerli üretim adımları kapsamlı şekilde ele alındı; Türkiye’nin enerji dönüşümünde depolamanın üstleneceği kritik rol hazırlandı. KÜRESEL ENERJİNİN %66’SI BOŞA GİDİYOR Dünya genelinde üretilen primer enerjinin yaklaşık %66’sının dönüşüm süreçlerinde kaybolduğunu belirten EDSİS Yönetim Kurulu Başkanı C. Can Tutaşı; “Birçok ülkede iletim ve dağıtım kayıplarının %8–22 aralığında seyrettiğini, yenilenebilir üretimde ise %5–30 arasında değişen curtailment nedeniyle milyonlarca megavatsaat enerjinin şebekeye aktarılamadığını görüyoruz. Bu tablo, küresel ölçekte üretim artsa bile elektriğin önemli bir bölümünün kullanılmadan boşa gittiğini gösteriyor. Dolayısıyla depolama teknolojileri artık yalnızca destekleyici bir unsur değil, enerji mimarisinin merkezinde yer alıyor. Türkiye’de artan sanayi talebi, yükselen yenilenebilir kurulu güç ve enerji arz güvenliğinin stratejik önemi depolamayı ulusal ölçekte zorunlu kılıyor. Özellikle güneş enerjisinde yaşanan mevsimsel üretim dengesizlikleri ancak depolama yoluyla yönetilebilir. Yaz aylarında yüksek üretim şebekeyi zorlayıp sisteme tam olarak aktarılamazken; kış aylarında güneşlenme süresinin sert biçimde düşmesi arz açığı yaratıyor. Bu da şu anlama geliyor: Yazın üretilen fazla enerjiyi depolayıp kışa taşıyamadığınız sürece yenilenebilir enerji yatırımlarının gerçek anlamda sürdürülebilirliğinden söz edemezsiniz. Bu örnek yalnızca güneş için geçerli değil; sınırlı olan tüm enerji kaynakları için aynı durum söz konusu. Enerjiyi depolamadığımız sürece hiçbir kaynağı sürdürülebilir hale getiremeyiz.” dedi. 2026 TÜRKİYE’DE DEPOLAMA YATIRIMLARININ SAHAYA İNDİĞİ YIL OLACAK 2026 yılının enerji depolama sektörü için bir dönüm noktası olacağını belirten Tutaşı; Tahsis edilen 33.000 MW’lık hibrit kapasitenin yanı sıra 6.000–7.000 MW aralığında öngörülen müstakil depolama projelerinin önemli bir bölümünün yıl içinde fiziki inşaat ve devreye alma aşamasına geçmesini bekliyoruz. 2026’da Türkiye’nin ilk büyük ölçekli batarya destekli güneş ve rüzgâr santrallerinin işletmeye alınmasıyla birlikte bu tesislerin şebekede yan hizmetler, pik yönetimi ve frekans regülasyonu gibi kritik alanlarda aktif rol üstlenmesini öngörüyoruz. Yerli batarya üretimi için yapılan OEM başvurularının sonuçlanması, enerji yönetim yazılımlarının ticarileşmesi ve konteyner–BMS çözümlerinde yerli tedarik zincirinin olgunlaşmasıyla 2026, depolama teknolojilerinin ithal edilmekten çıkıp Türkiye’de üretilen bir yapıya dönüşmeye başladığı bir yıl olacak. Bu gelişmeler ışığında 2026, yalnızca kapasite tahsis edilen bir dönem değil; depolama teknolojilerinin sahada gerçek anlamda devreye alındığı bir döneme geçiş yılı olacaktır.” Açıklamasında bulundu. 11 KASIM ADIMI, ŞEBEKE ESNEKLİĞİNİN DEPOLAMAYLA SAĞLANABİLECEĞİNİ ORTAYA KOYUYOR depolama yatırımlarının önünü açan en kritik unsurun regülasyon dinamikleri olduğunu vurgulayan Tutaşı, “Türkiye, 2022 sonrası yayımlanan enerji depolama yönetmeliğiyle son derece agresif ve yatırımcı dostu bir çerçeve oluşturdu. Standartların, sertifikasyon süreçlerinin ve teknik kriterlerin netleşmesiyle birlikte yatırım ortamı her geçen gün daha da güçleniyor. Uzun vadeli planlama yapabilmek için öngörülebilir fiyatlandırma mekanizmalarının oluşturulması ise sektörün sürdürülebilir büyümesi açısından kritik önem taşıyor. 11 Kasım 2025 düzenlemesi de depolamanın sistemdeki zorunlu rolünün en güncel örneklerinden biridir. Bu düzenlemeyle birlikte üreticilere belirli bir dönem boyunca anlaşma güçlerinin üzerinde enerji verebilme imkânı tanındı. Bu adım, arz güvenliğini desteklerken özellikle kış döneminde sistem esnekliğini artırdı. Aynı zamanda bu gelişme, depolamanın ani talep artışları ile şebekedeki dengesizliklerin yönetimi açısından ne kadar kritik bir rol üstlendiğini net biçimde ortaya koydu. Fazla üretimin depolanabilmesi hâlinde, bu tür dönemsel baskıların çok daha etkin şekilde yönetilebileceğini açıkça görüyoruz.” Dedi. ELEKTRİKTE %40 TALEP ARTIŞINA KARŞI DEPOLAMA GEREKSİNİMİ HIZLA BÜYÜYOR Basın toplantısında Küresel depolama piyasası ve 2030 görünümüne değinen EDSİS Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Alper Terciyanlı; “Dünya Enerji Görünümü 2025 açıkça gösteriyor ki, elektrikleşme hızlandıkça esneklik artık sistemin kırılgan noktası haline geliyor. Küresel elektrik talebinin 2035’e kadar %40 artacağı bir ortamda; serinleme yükleri, veri merkezleri ve sanayideki elektrifikasyon dalgası şebekeleri benzeri görülmemiş bir baskı altında bırakıyor. Bugün yaşanan kesintilerin %85’inin şebeke ekipmanlarından kaynaklanması, artan hava olayları ve 400 TWh’i aşan veri merkezi talebiyle birleşince depolama yalnızca bir ‘dengeleme unsuru’ olmaktan çıkıyor; doğrudan bir güvenlik bileşenine dönüşüyor. Kısa süreli depolama güneş ağırlıklı sistemlerde, orta–uzun süreli depolama ise rüzgâr ağırlıklı yapılarda kesintisiz bir işletme için artık zorunlu. Üretim yatırımları son 10 yılda %70 artarken şebeke yatırımlarının yalnızca %25 artmış olması da tabloyu netleştiriyor: Depolama olmadan yüksek yenilenebilir penetrasyonu ekonomik değil, sürdürülebilir değil ve güvenli değil. Geleceğin enerji sistemi; talep yönetimi, verimlilik ve depolamanın entegre edildiği, esnekliği merkezine alan bir modelle ayakta kalacak.” Açıklamalarında bulundu. Enerji depolama sektörünün yalnızca bugünün değil, önümüzdeki on yılın da en kritik teknoloji alanlarından biri olduğunu vurgulayan Terciyanlı, “Ham maddeden yazılıma, ekipmandan konteyner üretimine kadar tüm bileşenlerde yerli kapasite oluşturmalıyız. Bunu başardığımızda Türkiye yalnızca depolama teknolojisini kullanan değil, teknoloji ihraç eden bir ülke haline gelir. Sektörün hızla büyüyen doğası, start-up ekosistemi için de güçlü bir potansiyel barındırıyor. Yakın dönemde Türkiye’den ses getirecek yeni enerji teknolojilerinin çıkacağına inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

YEO Teknoloji, Global Proje Rüzgarıyla Cirosunu Yüzde 63 Artırdı Haber

YEO Teknoloji, Global Proje Rüzgarıyla Cirosunu Yüzde 63 Artırdı

Türkiye’nin önde gelen mühendislik ve teknoloji şirketlerinden YEO Teknoloji, üçüncü çeyrek bilançosunu açıkladı. YEO Teknoloji, üçüncü çeyrek finansal sonuçlarıyla birlikte uluslararası projelerdeki büyümesini ve yenilenebilir enerji yatırımlarındaki odağını güçlendirmeye devam etti. YEO Teknoloji’nin net satışları 2025 üçüncü çeyrek döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre TL bazında %41, dolar bazında ise %63 artış gösterdi. Bu büyümenin arkasında, geçen yılın ilk 9 ayında yüzde 10 olan yurtdışı satışların 2025 itibariyle yüzde 75’e ulaşması etkili oldu. YEO Teknoloji, Azerbaycan’dan Romanya’ya, Tanzanya, Gana ve Mozambik gibi Afrika ülkelerinden Doğu Avrupa’ya uzanan geniş coğrafyada yürüttüğü projelerle gelir kompozisyonunu yüksek katma değerli işlere dönüştürmeye devam etti. Batarya üretimi için geri sayım başladı YEO Teknoloji’nin aktif toplamı geçen yılın ilk 9 ayındaki 10,7 milyar TL’den %83 artışla 19,7 milyar TL’ye yükseldi. YEO Teknoloji’nin devam eden yatırımları arasında Tuzla–Orhanlı’da kurulan Reap Batarya enerji depolama sistemleri fabrikası, MLP Sağlık ile Yap-İşlet-Devret modeli kapsamındaki GES projeleri ve Romanya’daki 21,3 MW’lık güneş enerjisi santrali yer aldı. İstanbul’daki yıllık 5 GWh kapasiteli batarya enerji depolama fabrikasının yatırım harcamaları tamamlanırken tesisin aralık ayı sonunda tam kapasite üretime başlaması öngörülüyor. Bu yatırım, YEO’nun enerji depolama teknolojilerinde bölgesel liderlik hedefinin temel yapı taşlarından birini oluşturuyor. 210 milyon dolarlık yeni sözleşme 2022’de 128 milyon dolar, 2023’te 208 milyon dolar ve 2024’te 300 milyon dolar olan yeni iş ilişkisi sözleşme tutarları, 2025 yılının ilk dokuz ayında 210 milyon dolarla güçlü ivmesini korudu. YEO Teknoloji’nin devam eden projelerinin toplam kontrat büyüklüğü 606 milyon dolara ulaştı. Bu portföyün %75’i yenilenebilir enerji projeleri olurken kalan kısmı ise yüksek gerilim trafo merkezi inşaatları, elektrifikasyon işleri ve sistem entegrasyonu projelerinden oluşuyor. Yeni dönemin odağı enerji depolama Bilançoyu değerlendiren YEO Teknoloji Finans ve Yatırmcı İlişkileri Direktörü Cengiz Ekici, Doğu Avrupa’dan Orta Asya’ya, Afrika’dan Amerika’ya uzanan geniş coğrafyada projeler üstlenen YEO Teknoloji’nin yakın dönem planlarını şöyle anlattı: “Vodafone, SEP, Scatec gibi global iş ortaklarıyla yürütülen projeler, uluslararası alandaki konumumuzu güçlendiriyor. YEO Teknoloji, yenilenebilir enerji dönüşümünde en kritik tamamlayıcı unsur olan bataryalı enerji depolama sistemlerine yaptığı yatırımlarla sektörde fark yaratacak. 5 GWh kapasiteli fabrika, 2026 ve sonrasında projeler toplam içindeki payını önemli ölçüde artıracak.”

Edsis, Energy Storage Systems Summıt Europe 2025’te Türkiye’yi Temsil Etti Haber

Edsis, Energy Storage Systems Summıt Europe 2025’te Türkiye’yi Temsil Etti

Türkiye’de enerji depolama sistemlerinin gelişimini desteklemek ve sektörde farkındalık yaratmak amacıyla faaliyet gösteren EDSİS – Enerji Depolama Sistemleri Derneği, bu stratejik zirvede Türkiye’yi temsil ederek Avrupa’daki dönüşümün nabzını sahadan takip etti. Etkinlik süresince EDSİS heyeti, pazar dinamiklerini, yatırım eğilimlerini ve regülasyon vizyonlarını yerinde inceleyerek Türkiye’nin enerji depolama dönüşümüne yön verecek önemli kazanımlar elde etti… Enerji dönüşümünün merkezinde yer alan depolama teknolojileri artık yalnızca kapasite oluşturan sistemler olarak değil, esneklik, dengeleme ve sürdürülebilirlik stratejilerinin temel bileşeni olarak konumlanıyor. Bu kapsamda sürdürülebilir bir gelecek için kritik önem taşıyan enerji depolama sistemleri, Münih’te gerçekleştirilen zirvede teknoloji, yatırım eğilimleri ve politika vizyonları çerçevesinde kapsamlı biçimde değerlendirildi. AVRUPA ENERJİ DÖNÜŞÜM STRATEJİLERİ “UZUN SÜRELİ DEPOLAMA” ÜZERİNE KURULUYOR Zirveden elde edilen bulgularla ilgili değerlendirmelerde bulunan EDSİS Yönetim Kurulu Başkanı C. Can Tutaşı, “Bu yıl Münih’te çok net bir tablo vardı; enerji depolama, Avrupa’nın enerji dönüşüm stratejisinin merkezine yerleşmiş durumda. Ülkeler, enerji sistemini yalnızca saatlik değil; günler ve haftalar düzeyinde dengeleyebilen çözümler için yatırımlarını artırıyor. Zirvede, depolama teknolojilerinin enerji güvenliği ve sürdürülebilirlik hedeflerindeki kritik rolü farklı oturumlarda kapsamlı şekilde ele alındı. Ayrıca enerji yönetiminde dijitalleşme ve yapay zekâ uygulamalarının giderek daha fazla önem kazandığı yönünde ortak bir görüş hâkimdi” dedi. TÜRKİYE İÇİN STRATEJİK BİR DÖNÜŞÜM EŞİĞİ Türkiye açısından ortaya çıkan tabloyu değerlendiren Tutaşı, “Enerji depolama artık yalnızca bir teknoloji değil; enerji sistemlerinin kaderini belirleyen stratejik bir kapasite. Depolamaya yatırım yapan ülkeler dönüşümü yönetecek, yapmayanlar geride kalacak. Türkiye, doğru adımlar ve güçlü bir sanayi yapılanmasıyla bu dönüşümün yalnızca takipçisi değil, bölgesel lideri olabilir. EDSİS olarak hedefimiz Türkiye’nin depolama teknolojilerini sadece kullanan değil; geliştiren, üreten, ihraç eden ve bölgesine yön veren bir güç haline gelmesine katkı sağlamak. Münih’te elde ettiğimiz bilgi ve iş birlikleri, önümüzdeki on yılın yol haritası açısından büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.