Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Enerji Güvenliği

Kapsül Haber Ajansı - Enerji Güvenliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Enerji Güvenliği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uludağ Enerji, Çocuklara Enerji Tasarrufunu Deneyimleterek Öğretiyor Haber

Uludağ Enerji, Çocuklara Enerji Tasarrufunu Deneyimleterek Öğretiyor

Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Gürhan Çokgezer’in katılımıyla Sakarya Ortaokulu ile Hürriyet Ticaret ve Sanayi Odası İlkokulu’nda düzenlenen etkinliklerle çocuklar hem eğlendi hem öğrendi. Proje bugüne kadar 520 okulda 41 binin üzerinde öğrenciye doğrudan ulaşarak güçlü bir toplumsal farkındalık oluşturdu. Ülkemizin dört bir yanında enerjiyi güvenle ulaştıran, geleceği teknoloji ve verimlilikle şekillendiren Uludağ Enerji, 2018 yılından bu yana yürüttüğü “Enerjini Geleceğe Taşı” projesiyle çocuklara erken yaşta enerji tasarrufu bilinci kazandırmayı sürdürüyor. Bu kapsamda Sakarya Ortaokulu ile Bursa Hürriyet Ticaret ve Sanayi Odası İlkokulu’nda düzenlenen son uygulama; Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Gürhan Çokgezer ve Uludağ Enerji Grubu CEO’su Sinan Öktem’in katılımıyla gerçekleşti. Öğrenciler Karagöz Gölge Oyunu aracılığıyla enerjinin doğru kullanımını eğlenceli hikayeler üzerinden öğrenirken, VR gözlüklerle 100 yıl sonrasına yapılan sanal yolculukta bilinçli ve bilinçsiz enerji kullanımının geleceğe etkilerini birebir deneyimledi. Sinan Öktem: “Proje şimdiye kadar 41 binden fazla öğrenciye ulaştı” 2018 yılından bu yana devam eden projenin detaylarına ilişkin açıklamalarda bulunan Uludağ Enerji Grubu CEO'su Sinan Öktem, 'Başladığımız günden bugüne kadar 520 okulda 41 binin üzerinde öğrencimize eriştik. Projenin temel amacı öğrencilere enerji tasarruf ve güvenliğini geleneksel ve modern yöntemlerle aktarmak. Karagöz Gölge Oyunu ile geleneksel yöntemler kullanılırken, VR Teknolojisi ile ise enerji tasarruflu ve tasarruf yapılmayan bir dünya senaryoları sanal gerçeklikle gösteriliyor. Ayrıca Uludağ Üniversitesi ile de proje partnerliği yapıyoruz. Üniversite öğrencileri gün boyunca çocuklarla sıcak bir bağ kurarak animasyon karakterleri, yüz boyama ve çeşitli etkinliklerle keyifli anlar yaşattılar. Grup olarak enerjiyi verimli kullanan ve çevreye duyarlı nesiller yetişmesine katkı sağlayarak; daha temiz, daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir gelecek için kalıcı fayda üretmeyi hedefliyoruz. Protokol kapsamında Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile iş birliği yapıyoruz, kendilerine destekleri için teşekkür ederiz' diye konuştu. İş birliğinin ev sahipliği konuşmasını yapan Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Gürhan Çokgezer ise, 'Bizler için en kıymetli olan; öğrencilerimizin doğru bilgiyle, doğru alışkanlıklarla, doğru yönlendirmelerle yetişmesidir. Enerji tasarrufu bilinci, enerji güvenliği farkındalığı ve sürdürülebilir yaşam kültürü, artık yalnızca belirli alanlara yönelik değil; tüm toplumun ortak sorumluluğu hâline gelmiştir. Uludağ Enerji tarafından yürütülen Enerjini Geleceğe Taşı projesi, VR gözlük ortamında sunulan enerji tasarrufu ve güvenliği eğitimleri, yine çocuklarımızı hem eğlendiren hem bilinçlendiren Karagöz Gölge Oyunu, sanatla öğrenmeyi buluşturan resim yarışmaları, ortaokul öğrencileri için hazırlanan Enerji Timi sunumları; 16 okulda uygulanmış ve kısa sürede çok güçlü bir etki oluşturmuştur. Bu çalışmaların bugün burada daha geniş bir planlama ve iş birliği anlayışıyla devam edecek olması bizi ayrıca sevindirmektedir. Geleceğimizin mimarı olan çocuklarımız için daha güçlü, daha nitelikli, daha bilinçli yaşam ortamlarını birlikte inşa etmenin kararlılığını ortaya koyduğumuz bu iş birliğinin Bursa eğitimine, öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve tüm paydaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum' ifadelerini kullandı. Enerjini Geleceğe Taşı Projesi Uludağ Enerji’nin Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da yürüttüğü Enerjini Geleceğe Taşı Projesi; VR tabanlı senaryolar, geleneksel Karagöz Gölge Oyunu, interaktif atölyeler ve enerji temalı eğitim kitaplarıyla bütüncül bir öğrenme deneyimi sunuyor. VR gözlüklerle öğrenciler, tasarruf yapılan ve yapılmayan iki farklı geleceği karşılaştırarak enerjinin sorumlu kullanımının etkilerini somut biçimde görüyor. Gölge oyunu bölümü ise çocuklara ev içinde uygulayabilecekleri küçük ama etkili tasarruf davranışlarını eğlenceyle öğretiyor. Program sonunda dağıtılan Enerjik Tatil Boyama ve Etkinlik ile Geleceğin Enerjisi kitapları, yenilenebilir enerji kaynaklarını oyun, görsel uygulama ve basit deneylerle anlatıyor; böylece projenin etkisi sınıf ortamından eve taşarak kalıcı bir farkındalığa dönüştürüyor.

Sokak Lambaları Elektrik Üretecek, Her Direk Bir GES’e Dönüşecek Haber

Sokak Lambaları Elektrik Üretecek, Her Direk Bir GES’e Dönüşecek

Nu Teknoloji’nin mühendislik ekibi tarafından tasarlanan hücresel olmayan (non-cellular) 5G entegre mikroinverterli Direk GES (Güneş Enerjili Aydınlatma Direği Sistemi) teknolojisi, şehir içi aydınlatma direklerini mikro ölçekte kendi elektriğini üretebilen güneş enerji santrallerine dönüştürmeyi mümkün kılıyor. ‘Her direk bir GES’ yaklaşımıyla tasarlanan bu sistemde, şehir aydınlatma direklerine entegre edilen fotovoltaik paneller ve mikroinverter modülleri, şebekeden tamamen bağımsız çalışıyor. Gündüz üretilen elektrik mikro ölçekte depolanarak, gece boyunca aydınlatma için kullanılıyor. Sistemin haberleşme altyapısı ise non-cellular 5G (DECT NR+) teknolojisiyle sağlanıyor. Her bir inverter, SIM karta ihtiyaç duymadan diğer birimlerle kablosuz olarak iletişim kuruyor. Böylece merkezi bir veri platformuna sürekli veri aktarımı sağlanırken; sistemin enerji üretimi, arıza durumu, sıcaklık seviyesi ve genel performansı da anlık olarak izlenebiliyor. Her bir aydınlatma direği, uzaktan kontrol edilebilen, akıllı bir enerji birimine dönüşebiliyor ve şehir çapında dağıtık, esnek ve sürdürülebilir bir mikro enerji ağı kurulmasına imkan sağlıyor Nu Teknoloji’nin tamamen yerli mühendislikle yürüttüğü uzun soluklu Ar-Ge çalışmalarının ürünü olan bu çözüm, geleneksel solar armatür uygulamalarından önemli ölçüde farklılaşıyor ve mevcut solar aydınlatma ürünleriyle kıyaslanamayacak ölçüde ileri teknoloji içeriyor. Sistem, özgün mikroinverter mimarisi, enerji yönetim algoritmaları ve 5G tabanlı haberleşme altyapısıyla klasik solar armatürlerin aksine şehir ölçeğinde dağıtık bir enerji ağı kurabilen yeni bir teknoloji kategorisi oluşturuyor. Enerji maliyetleri düşecek! Türkiye genelinde yalnızca yol ve sokak aydınlatması için yılda yaklaşık 1 milyar dolar harcanıyor. Nu Teknoloji, geliştirdiği yerli teknolojiyle şehir aydınlatma altyapısının enerji maliyetinin düşürülmesine katkı sağlıyor. Bu yeni sistem, belediyelerin ve kamu kurumlarının en yüksek kalemlerinden biri olan aydınlatma elektrik giderlerini sıfırlamaya aday… Kentsel enerji ekonomisinde dönüşüm başlıyor Bu teknoloji yalnızca bir tasarruf çözümü değil; aynı zamanda enerji güvenliği, karbon emisyonunun azaltılması, altyapı dayanıklılığı ve akıllı şehir dönüşümü gibi birçok stratejik alanda katkı sağlamayı hedefliyor. Yeni sistem sayesinde, belediyelerin operasyonel enerji maliyetleri çarpıcı biçimde düşüyor, 81 ildeki tüm aydınlatma direkleri enerji üreticisine dönüşüyor. Ulusal ölçekte enerji verisi merkezi platformda toplanabiliyor, Yeşil Mutabakat ve 2053 Net Sıfır hedeflerine katkı sağlanıyor. Erkut Alkaya: "Türkiye aydınlatma enerjisinde kendi kendine yeten ilk ülkelerden biri olabilir." Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Nu Teknoloji CEO’su Erkut Alkaya şunları söyledi: "Türkiye genelinde yaklaşık 13 milyon aydınlatma direği var. Gece çalışıyor, gündüz atıl durumda kalıyor. Biz, bu yapıyı yeniden düşünerek her direği enerji üreten, veri paylaşan ve haberleşen birimlere dönüştürmeyi hedefledik. Geliştirdiğimiz bu teknolojiyle yalnızca bir enerji çözümü sunmuyoruz; şehirlerin dijitalleşmesini enerji temelli bir omurga üzerinden yeniden kurguluyoruz. Direk GES yaklaşımı ve 5G entegre mikroinverter yapısıyla enerji bağımsızlığı, sürdürülebilirlik ve akıllı yönetim alanlarında somut bir adım daha atıyoruz. Bu sistemle birlikte yıllık yaklaşık bir milyar dolarlık bir yük, kamu bütçesi üzerinden kaldırılabilir. Sağlanan kaynak kalkınmanın temel dinamiklerine aktarılabilir. Bu yalnızca bir teknoloji değil, ülkemizin dijital ve yeşil dönüşüm hedeflerine yönelik stratejik bir katkıdır. 81 ilin tüm aydınlatma direkleri kendi elektriğini üretir hale geldiğinde Türkiye, aydınlatma enerjisinde kendi kendine yeten ilk ülkelerden biri olabilir. Hatta akıllı şehir yönetiminde Türkiye’yi bölgesel liderliğe taşıyabilir. Bu çözüm aynı zamanda kamu bütçesi yönetimi, enerji arz güvenliği ve iklim politikalarına katkı açısından da uzun vadeli bir model sunuyor.”

Genç Enerji Liderleri Programının Başvuruları Başladı Haber

Genç Enerji Liderleri Programının Başvuruları Başladı

YEL’26 Programı, WEC Türkiye tarafından yürütülmekte olup, ilk uygulaması geçtiğimiz yıl başarıyla gerçekleştirilen bu program genç profesyonellerin sektörü ilgilendiren konulara aktif katılımını teşvik etmekte, yenilikçi, sürdürülebilir ve teknoloji odaklı çözüm önerilerinin geliştirilmesine katkı sağlamaktadır. Dünya Enerji Konseyi’nin küresel “Humanising Energy” vizyonu ile “Enerji Trilemma” başlıkları (enerji güvenliği, erişilebilirlik ve sürdürülebilirlik) doğrultusunda şekillenen program, Türkiye’nin enerji ekosistemine gençlerin dinamizmini, yenilikçi düşünce yapısını ve çok boyutlu bakış açısını kazandırmayı hedeflemektedir. Katılımcıların ulusal ve uluslararası toplantılar, programlar ve çalıştaylar ile bilgi, vizyon ve analiz yetkinliklerini geliştirme imkânı bulmaları amaçlanmaktadır. YEL’25 ekibi, Türkiye’nin enerji alanının farklı boyutlarına odaklanan pek çok çalışma gerçekleştirdi. Ekip, Avrupa Bölgesel Toplantısı’na ev sahipliği sürecinde kilit rol üstlenerek Dünya Enerji Konseyi ve Türkiye enerji sektörü liderleriyle bir araya geldi, global enerji gündemine ilişkin çalıştaylarda da aktif görev aldı. YEL’25 üyeleri, küresel “Issues Monitor” ve “Enerji Trilemma” gibi Dünya Enerji Konseyi’nin önemli rapor ve çalışmalarına katkı sundu. Enerjinin farklı alanları üzerine çalışma grupları oluşturarak rapor hazırlık süreçlerini yürüttü, ayrıca saha ziyaretleri ve eğitim programları aracılığıyla sektör bilgilerini geliştirme fırsatı buldu. Yıl boyunca düzenlenen çevrimiçi webinar serileri ise katılımcılara enerji alanındaki güncel gelişmeleri takip etme ve uzmanlarla etkileşim kurma imkânı sağladı. Program, enerji sektöründe yenilikçi düşünceye sahip genç profesyonellerin katılımına açık olup, başvurular WEC Türkiye’nin resmi internet sitesi üzerinden kabul edilmektedir.

Ayedaş, İstanbul Anadolu Yakası’nda Kesintisiz Enerji Çalışmalarını Sürdürüyor Haber

Ayedaş, İstanbul Anadolu Yakası’nda Kesintisiz Enerji Çalışmalarını Sürdürüyor

Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük eden Enerjisa Enerji’nin lider elektrik dağıtım şirketlerinden Ayedaş, 2025 yılının ilk 9 ayında Türkiye’nin ekonomik, kültürel ve tarihi merkezini oluşturan ve 5.5 milyon aboneye hizmet verdiği İstanbul Anadolu Yakasında yaklaşık 2 milyar 82 milyon TL’yi aşan yatırımı hayata geçirirken, bakım ve onarım çalışmalarıyla şehrin enerji altyapısını güçlendirmeye devam etti. Türkiye’nin enerji dönüşüme öncülük eden Enerjisa Dağıtım Şirketleri’nin Başkent EDAŞ ve Toroslar EDAŞ ile birlikte üç elektrik dağıtım şirketinden biri olan Ayedaş, Türkiye’nin en çok göç alan ve en kalabalık ili olan İstanbul’un Anadolu yakasında 5.5 milyon nüfusa hizmet vermeye devam ediyor. Kesintisiz ve kaliteli enerji için çalışmalarını sürdüren şirket, daha güvenilir ve kesintisiz enerji sunmak için 2025 yılının ilk 9 ayında da müşteri ve çözüm odaklı yaklaşımı ile çalışmalarını sürdürdü. İstanbul’da kesintisiz enerji için altyapı güçleniyor Daha aydınlık bir İstanbul hedefi doğrultusunda, mevsimsel ve iklim şartlarının etkilerini en aza indirmek için Adalar, Ataşehir, Beykoz, Çekmeköy, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sultanbeyli, Şile, Tuzla, Ümraniye ve Üsküdar ilçelerinde toplamda 19.288 aydınlatma armatürünün bakımı tamamlandı. Bunun yanı sıra, 1.144 pano, 50 trafo ve 2.361 dağıtım merkezinin kontrol ve yenileme çalışmaları yapılarak enerji altyapısı güçlendirildi. Aynı dönemde 1.949 kilometrelik hattın bakımı gerçekleştirilerek sürdürülebilir enerji dağıtımına katkı sağlandı. Kentin büyüyen enerji ihtiyaçları doğrultusunda yatırım hedefleri belirleyen Ayedaş, kıtaları birleştiren şehir olan İstanbul’da 2025 yılının ilk dokuz ayında bu hedefleri başarıyla tamamladı. Hizmet verdiği yaklaşık 5,5 milyon nüfusa kesintisiz ve kaliteli enerji sunmak amacıyla 737 bin kilometrelik yeni kablo döşemesi, 1.194 armatür ve 680 aydınlatma direği montajı tamamlandı. Ayrıca 551 pano ve 97 trafo merkezi kurarak altyapısını daha da güçlendirdi. İstanbul’un enerji güvenliği yeni teknolojiyle artıyor Türkiye’de ilk kez devreye alınan Temas Gerilimi Tespit Teknolojisi, Ayedaş ve ABD merkezli Osmose Utilities Services Inc. işbirliğiyle İstanbul Anadolu Yakası’nda sahada uygulanmaya başladı. Şehir altyapısında can güvenliğini tehdit edebilecek gizli elektrik kaçaklarını yüksek hassasiyetle tespit eden bu yenilikçi sistem kapsamında, özel donanımlı Osmose aracıyla yürütülen taramalarda şu ana kadar 1.500 kilometreden fazla yol kat edildi. Yüksek hassasiyetli sensörler ve mobil tarama sistemleriyle donatılmış araç sayesinde, elektrik altyapısında oluşabilecek temas gerilimleri tehlikeye dönüşmeden önce tespit edilerek ilgili noktalara noktasal müdahale imkânı sağlanıyor. Bu sayede Ayedaş, milyonlarca insanın güvenliği için şehir altyapısındaki potansiyel riskleri minimize ederek kesintisiz, güvenli ve sürdürülebilir enerji hedefi doğrultusunda önemli bir adım atıyor. İstanbul’da müşteri memnuniyeti yatırımlarla artıyor Operasyonel iş süreçlerini daha verimli hale getirebilmek için dijital dönüşümüne ağırlık veren Enerjisa Dağıtım Şirketleri kullanıcı memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmak için çalışmalarını sürdürüyor. 7/24 hizmet sunan www.ayedas.com.tr, Web ChatVolt, Ayedaş 186 Mobil Uygulaması, WhatsApp İhbar Hattı ve 186 Çağrı Merkezi ile her kanaldan müşterilerine ulaşıyor. Sosyal medya üzerinden gelen talepleri de hızlıca karşılayarak İstanbulluların yanında olmayı sürdürüyor. Enerjisa Dağıtım Şirketleri’nin Başkent EDAŞ ve Toroslar EDAŞ ile birlikte elektrik dağıtımındaki 3 şirketinden biri olan Ayedaş, İstanbul Anadolu Yakası’ndaki enerji altyapısını güçlendirmek için yatırımlarına kararlılıkla devam edecek.

Edsis, Energy Storage Systems Summıt Europe 2025’te Türkiye’yi Temsil Etti Haber

Edsis, Energy Storage Systems Summıt Europe 2025’te Türkiye’yi Temsil Etti

Türkiye’de enerji depolama sistemlerinin gelişimini desteklemek ve sektörde farkındalık yaratmak amacıyla faaliyet gösteren EDSİS – Enerji Depolama Sistemleri Derneği, bu stratejik zirvede Türkiye’yi temsil ederek Avrupa’daki dönüşümün nabzını sahadan takip etti. Etkinlik süresince EDSİS heyeti, pazar dinamiklerini, yatırım eğilimlerini ve regülasyon vizyonlarını yerinde inceleyerek Türkiye’nin enerji depolama dönüşümüne yön verecek önemli kazanımlar elde etti… Enerji dönüşümünün merkezinde yer alan depolama teknolojileri artık yalnızca kapasite oluşturan sistemler olarak değil, esneklik, dengeleme ve sürdürülebilirlik stratejilerinin temel bileşeni olarak konumlanıyor. Bu kapsamda sürdürülebilir bir gelecek için kritik önem taşıyan enerji depolama sistemleri, Münih’te gerçekleştirilen zirvede teknoloji, yatırım eğilimleri ve politika vizyonları çerçevesinde kapsamlı biçimde değerlendirildi. AVRUPA ENERJİ DÖNÜŞÜM STRATEJİLERİ “UZUN SÜRELİ DEPOLAMA” ÜZERİNE KURULUYOR Zirveden elde edilen bulgularla ilgili değerlendirmelerde bulunan EDSİS Yönetim Kurulu Başkanı C. Can Tutaşı, “Bu yıl Münih’te çok net bir tablo vardı; enerji depolama, Avrupa’nın enerji dönüşüm stratejisinin merkezine yerleşmiş durumda. Ülkeler, enerji sistemini yalnızca saatlik değil; günler ve haftalar düzeyinde dengeleyebilen çözümler için yatırımlarını artırıyor. Zirvede, depolama teknolojilerinin enerji güvenliği ve sürdürülebilirlik hedeflerindeki kritik rolü farklı oturumlarda kapsamlı şekilde ele alındı. Ayrıca enerji yönetiminde dijitalleşme ve yapay zekâ uygulamalarının giderek daha fazla önem kazandığı yönünde ortak bir görüş hâkimdi” dedi. TÜRKİYE İÇİN STRATEJİK BİR DÖNÜŞÜM EŞİĞİ Türkiye açısından ortaya çıkan tabloyu değerlendiren Tutaşı, “Enerji depolama artık yalnızca bir teknoloji değil; enerji sistemlerinin kaderini belirleyen stratejik bir kapasite. Depolamaya yatırım yapan ülkeler dönüşümü yönetecek, yapmayanlar geride kalacak. Türkiye, doğru adımlar ve güçlü bir sanayi yapılanmasıyla bu dönüşümün yalnızca takipçisi değil, bölgesel lideri olabilir. EDSİS olarak hedefimiz Türkiye’nin depolama teknolojilerini sadece kullanan değil; geliştiren, üreten, ihraç eden ve bölgesine yön veren bir güç haline gelmesine katkı sağlamak. Münih’te elde ettiğimiz bilgi ve iş birlikleri, önümüzdeki on yılın yol haritası açısından büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

İklim Değişikliğiyle Mücadele Eylemlerine Duyulan Güven Azalıyor Haber

İklim Değişikliğiyle Mücadele Eylemlerine Duyulan Güven Azalıyor

Araştırma, ulusal enerji bağımsızlığının fosil yakıtların kullanımdan kaldırılmasını geride bırakarak büyük önem kazandığını gösteriyor. 2023'te yöneticilerin %44'ü 2030 yılı karbonsuzlaştırma hedeflerine ulaşılmasını beklerken bu oran bugün %37'ye indi. Dünya liderleri COP30 için Brezilya'da bir araya gelmeye hazırlanırken, Siemens'in yaptığı yeni ve önemli bir araştırma, jeopolitiğin altyapı stratejisini yeniden şekillendirdiğini ve ulusal enerji güvenliğinin enerji dönüşümünün birincil itici gücü olarak küresel iklim iş birliğinin önüne geçtiğini ortaya koydu. Siemens Infrastructure Transition Monitor 2025 çalışması, üst düzey liderlerin, esnek bir enerji arzının altyapı geçiş hedefleri arasında hükümetin en önemli önceliği olması gerektiğine inandıklarına dikkat çekti. Enerji arzı 2023'te öncelik sıralamasında üçüncüydü. Diğer taraftan, ulusal enerji bağımsızlığı ve iklim risklerinin proaktif yönetimi, öncelik sıralamasında en büyük yükselişi kaydeden başlıklar oldu. Küresel istikrarsızlığın artması, pazar ve tedarik zinciri oynaklığını yoğunlaştırıyor. Enerjinin jeopolitik bir araç olarak kullanılmasını azaltmak için hükümetler, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılmasının yanı sıra güvenlik, bağımsızlık ve hazırlıklı olmaya öncelik veriyor. Rapor, 19 ülkeden 1.400 üst düzey yönetici ve hükümet temsilcisinin katıldığı küresel bir ankete dayanarak, çok yönlü temiz enerji vizyonundan, giderek artan bir şekilde ulusal dayanıklılığa ve bölgesel üretime odaklanan bir vizyona geçişin altını çiziyor. Birbiri ardına gelen iklimsel, jeopolitik ve piyasa zorlukları nedeniyle enerji sistemleri üzerindeki baskının artmasıyla birlikte, enerji dayanıklılığının temiz enerjiye geçişte artık bir denge unsuru olarak değil, kritik bir destek unsuru olarak görüldüğünü ortaya koyuyor. Siemens AG Yönetim Kurulu Üyesi ve Akıllı Altyapı CEO'su Matthias Rebellius, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Altyapıda geçiş; ulusal enerji güvenliği hedeflerinin karbonsuzlaştırma konusundaki küresel iş birliğini geride bıraktığı yeni bir aşamaya girdi. Sistemler artan iklim sorunları ve enerji kesintileriyle karşı karşıya kaldıkça, dayanıklılık isteğe bağlı olmaktan giderek uzaklaşıyor. Bu değişimde yapay zekâ, teknoloji ve dijitalleşme artık kritik bir öneme sahip. Yenilenebilir enerjiye dayalı sistemlerin karmaşık yapısını yönetmek, güvenilirliği sağlamak ve temiz enerjiye geçişi daha akıllı ve daha sürdürülebilir bir şekilde hızlandırmak için kurumların ve hükümetlerin elini güçlendirebilirler" ifadelerini kullandı. Küresel geçişten ulusal dayanıklılığa Katılımcıların beşte üçünden fazlası (%62) gelecekteki enerji sistemlerinin küresel ticaretten ziyade yerel veya bölgesel üretime dayanacağına inanıyor. Yenilenebilir enerji entegrasyonu, depolama konusunda hazırlıklı olma ve gelişmiş şebeke sistemleri gibi unsurlar, başlıca kolaylaştırıcı faktörler arasında bulunuyor. Katılımcıların yarısından fazlası halihazırda dayanıklılık (%53) ve enerji bağımsızlığının (%52) ülkelerinde olgunluğa ulaştığını veya gelişmiş olduğunu belirtiyor. Bu da altyapı önceliklerinde bir değişimin halihazırda devam ettiğine işaret ediyor. İklim hedeflerine duyulan güven azalıyor Dayanıklılık ve enerji güvenliğinin öncelik kazanmasıyla birlikte, küresel iklim hedeflerine ulaşılmasına ilişkin güven azalmaya başlıyor. Küresel yöneticilerin yarısından fazlası (%57) önümüzdeki iki yıl içinde fosil yakıtlara yapılan yatırımların artmasını beklerken, işletmelerin sadece %37'si 2030 yılı için koyulan karbonsuzlaşma hedeflerine ulaşacaklarına inanıyor. Bu oran 2023 yılında %44'tü. COP30 öncesi bir çağrı İklim hedeflerine duyulan güvenin azaldığı ve 2026 stratejilerinin geliştirilmekte olduğu bu dönemde rapor, dayanıklılığın enerji planlamasına dahil edilmemesinin hem ekonomik hem de çevresel açıdan risk oluşturduğunu vurguluyor. Net sıfır stratejilerinin yeniden gözden geçirildiği bugünlerde Siemens, şebeke yatırımı ve dijital inovasyon yoluyla iklim taahhütlerine ve enerji dayanıklılığına yönelik ilerlemenin hızlandırılabileceğinin altını çiziyor. Yapay Zekâ geçişi hızlandıracak Ulusal enerji stratejileri gelişip değişirken dijital teknolojiler altyapı dönüşümünün merkezinde yer almaya devam ediyor. Dijitalleşme, enerji depolama olanaklarının genişletilmesinin hemen ardından farklı sektörlerde temiz enerjiye geçişi hızlandırmada en önemli ikinci faktör olarak öne çıkıyor. En büyük olumlu etkiyi ise yapay zekanın yaratması bekleniyor. Katılımcılar, yapay zekanın kritik altyapıyı daha dayanıklı hale getirmeye yardımcı olduğuna inanıyor (%66) ve faaliyetlerini karbonsuzlaştırmak için kuruluşlarında yapay zekanın kullanıldığını bildiriyor (%59).

60'tan Fazla Ülke Boğaziçi Zirvesi İçin Türkiye'ye Geldi Haber

60'tan Fazla Ülke Boğaziçi Zirvesi İçin Türkiye'ye Geldi

Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen ve bu yıl “Küresel Zorluklar: Yeni Gerçeklere Uyum” temasıyla gerçekleştirilen zirve, iki gün boyunca küresel ekonomideki dönüşüm, siyasi dengeler, teknolojik gelişmeler ve sürdürülebilirlik ekseninde kritik başlıkları ele alacak. Zirvenin açılış konuşmasını yapan UİP Kurucusu Cengiz Özgencil, yaşadığımız çağın krizlerden doğan yeni bir gerçekliğe birlikte uyum sağlama dönemi olduğunu belirterek, Boğaziçi Zirvesi'ni sadece fikirlerin değil, ortak çözümlerin ve karşılıklı öğrenmenin bir platformu olarak gördüklerini kaydetti. Zirvenin açılışına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bir mesaj göndererek iş birliği ve diyalog vurgusu yaptı. 6–7 Kasım tarihleri arasında düzenlenen zirve, 60'tan fazla ülkeden eski cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar, büyükelçiler, diplomatlar, akademisyenler, yatırımcılar ve iş dünyasının liderlerini İstanbul’da buluşturdu. Etkinlikte 70’e yakın yabancı ve 50’ye yakın yerli konuşmacı yer alıyor. Türkiye ekonomisine yön veren iş insanlarıyla birlikte dünya siyasetinin önemli figürlerini aynı çatı altında buluşturan Boğaziçi Zirvesi, iki gün boyunca İstanbul’u küresel fikir alışverişinin, ticaretin ve diplomatik temasların merkezi haline getirecek. Zirvede, dünyanın son yıllarda karşı karşıya kaldığı savaşlar, ekonomik belirsizlikler, güvenlik tehditleri ve ticaret savaşları gibi sorunların küresel ekonomiye etkileri tartışılıyor. Katılımcılar, jeopolitik gerilimlerin ve değişen ticaret dinamiklerinin dünya ekonomisinde yarattığı dönüşümü değerlendirirken, ülkelerin bu yeni gerçeklere nasıl uyum sağlayabileceği üzerine fikir alışverişinde bulunacak. Organizasyon kapsamında ayrıca pandemi sonrası toparlanma süreci, finansal sistemlerdeki değişim, dijitalleşme, enerji güvenliği, yapay zeka ve iklim krizi gibi konular da masaya yatırılacak. 'YENİ BİR GERÇEKLİĞE UYUM SAĞLAMA DÖNEMİNDEYİZ' Zirvenin açılış konuşmasını yapan UİP Kurucusu Cengiz Özgencil, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan zirve dolayısıyla gelen mesajını paylaştı. Erdoğan'ın mesajında zirvenin stratejik iş birlikleri ve sonuç odaklı fırsatları değerlendirme ve yeni fırsatlar üretip işbirliği imkanlarına katkı sağlayacağına inandığını ifade ettiğini kaydeden Özgencil, şunları söyledi: "Bu seneki ana mottomuzu “Küresel Zorluklar: Yeni Gerçeklere Uyum” olarak belirledik. Yaşadığımız çağ, krizlerle tanımlanan bir dönem değil; aksine, bu krizlerden doğan yeni bir gerçekliğe birlikte uyum sağlama dönemidir. Teknolojik, ekonomik, çevresel ve toplumsal dönüşümler birbirine geçmiş durumda. Bu nedenle, bu zirveyi sadece fikirlerin değil, ortak çözümlerin ve karşılıklı öğrenmenin bir platformu olarak görüyoruz." Küresel zorluklara karşı en güçlü yanıtın diyalog ve iş birliği olduğunun altını çizen Özgencil, zirvede iki gün boyunca farklı alanların liderlerinin önderliğinde fikir alışverişleri gerçekleşeceğini, 60’tan fazla ülkeden devlet adamları, diplomatlar, akademisyenler ve iş dünyası liderleriyle oluşan çeşitliliğin Boğaziçi Zirvesi’nin en büyük gücü olduğunu kaydetti. Bu yıl zirvede çok önemli paneller yapılacağını belirten Özgencil, "Örneğin, yapay zekanın etik sınırlarını tartışacağımız “Zekâ Çağı: Güç, Etik ve İnsanlığın Geleceği”, iklim değişikliğine karşı tarım ve gıda güvenliğini ele alan “Bolluğun Ötesinde: Dayanıklı Bir Gelecek İçin Tarımı Yeniden Düşünmek” ve enerji, finans, yönetişim, kadın liderliği gibi alanlarda düzenlenecek paneller, bu uyum sürecinin çok boyutlu doğasını ortaya koyacak. Yapay zeka, iklim krizi, finansal dijitalleşme, güvenlik ve toplumsal eşitsizlikler... Bunların hepsi, insanlığın aynı anda hem sınav hem fırsat yaşadığı alanlar. Bizler, bu dönüşümün edilgen izleyicileri değil, etik, adil ve sürdürülebilir bir geleceğin inşacıları olmalıyız. Türkiye, coğrafi ve kültürel konumuyla bu diyaloğun tam merkezinde yer alıyor. Asya ile Avrupa’yı, Afrika ile Avrasya’yı buluşturan bu topraklarda, her yıl olduğu gibi, köprü kurmaya devam ediyoruz." diye konuştu. 'DÜNYA BÜYÜK ZORLUKLARLA KARŞI KARŞIYA' UİP Onursal Başkanı Dr. Talal Abu-Ghazaleh, dünyanın zor günlerden geçtiğini belirterek, karşı karşıya kalınan temel zorluklardan bahsetti. Bunlardan ilkinin iklim konusu olduğunu belirten Abu-Ghazaleh, bu konuya ilk kez 1999 yılında dikkat çektiklerini ve dünyanın devamlılığı için mutlaka bu konuda önlemler alınması gerektiğini söyledi. İkinci konunun Birleşmiş Milletler'in artık paralize olması ve devre dışı kalması olduğunu kaydeden Abu-Ghazaleh, BM'nin mutlaka kendi içerisinde reformlar yapması gerektiğini iletti. Üçüncü problemin ABD ile Çin arasında yaşananlar olduğunu ve Tayvan ve Güney Çin Denizi üzerindeki tartışmaların çok önemli bir problem olduğunun altını çizen Abu-Ghazaleh, dünyadaki bir diğer meydan okumanın da bilgi devriminin sonuçları üzerinden gerçekleştiğini ifade etti. Yaşanan dijitalleşmeyle birlikte karşımıza yapay zekanın çıktığını söyleyen Abu-Ghazaleh, "Bu alanda çok ciddi gelişmeler yaşanıyor ve bilgisayar programları giderek daha akıllı hale geliyor. Makineler, makinelerin arkasındaki beyinlerden daha da zeki ve akıllı hale gelmeye başlıyor. Şu anda uzmanlar bilgisayarların ya da yapay zekanın dünyanın yöneticisi olmasını engellemeye çalışıyorlar. İnsanlar yapay zekanın çalışanları olmasın diye uğraşıyorlar, Bu şaka değil, gerçek." dedi. BOĞAZİÇİ ZİRVESİ, EKONOMİK DİPLOMASİNİN MERKEZİ OLMAYA DEVAM EDİYOR 16 yıldır aralıksız olarak düzenlenen Boğaziçi Zirvesi, yalnızca ekonomik bir etkinlik değil aynı zamanda uluslararası ekonomik diplomasi ve iş birliği platformu olarak öne çıkıyor. Her yıl farklı ülkelerden ticaret heyetlerini ve yatırımcıları ağırlayan zirvede, geçmiş yıllarda yapılan görüşmeler neticesinde milyonlarca dolarlık ticari anlaşmalara imza atıldı. Bu yıl da zirve kapsamında çok sayıda B2B görüşme ve ikili temas gerçekleştirilmesi bekleniyor.

Dicle Elektrik'ten İzinsiz GES Kurulumlarına Karşı Kritik Uyarı Haber

Dicle Elektrik'ten İzinsiz GES Kurulumlarına Karşı Kritik Uyarı

Kayıpsız, kesintisiz ve kaliteli enerji dağıtımı hedefiyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde hizmet veren Dicle Elektrik, şebekeyle resmi bağlantısı olmayan ya da çağrı mektubu almadan kurulumu yapılan güneş enerji santrallerine (GES) ilişkin önemli bir uyarıda bulundu. Yapılan açıklamada, dağıtım şebekesine bağlı ya da bağımsız alanlarda izinsiz olarak kurulan enerji üretim tesislerinin mevzuata aykırı olduğu ve bu tesislerin ciddi güvenlik riskleri taşıdığı ifade edildi. Şirket, bu tür kurulumların şebeke dengesini bozduğunu, enerji kalitesini düşürdüğünü ve olası yangınlara neden olabileceğini belirterek üretim tesisi sahiplerini bilgilendirme dilekçesi sunmaları konusunda uyardı. “Amaç enerji güvenliği ve kamu yararı” Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Mevzuata aykırı GES kurulumları yalnızca sistemin teknik dengesini bozmakla kalmıyor, aynı zamanda insanların güvenliğini tehdit eden sonuçlar doğurabiliyor. Çağrı mektubu alınmadan ve gerekli bilgilendirme dilekçesi sunulmadan yapılan kurulumlar, enerji arzında dengesizliklere ve ciddi can-mal kayıplarına yol açabilir. Biz bu noktada kamu yararını ve sistem güvenliğini önceleyerek gerekli yaptırımları uygulayacağız” dedi. Tespit edilen tesisler şebekeden bildirimsiz ayrılacak Dicle Elektrik, kabul işlemleri tamamlanmadan devreye alınan GES üretim tesislerinin, mevzuata göre şebekeden bildirimsiz bir şekilde çıkarılacağını duyurdu. Bu kapsamda, Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği çerçevesinde yapılan düzenlemelere aykırı şekilde kurulum yapan gerçek ya da tüzel kişilerin, 60 gün içinde tesis ekipmanlarını demonte ederek parsel dışına çıkarması gerektiği bildirildi. Ayrıca, izinsiz kurulum yapan bu kişilerin üç yıl boyunca yeni başvuru yapamayacağı ve yeni kurulacak tesisler için de titiz bir denetim süreci uygulanacağı açıklandı. Dicle Elektrik, ilgili yönetmelikler kapsamında tüm kişi ve kurumları yasal çerçeveye uygun hareket etmeye çağırırken, sosyal medya ve yerel yönetimler aracılığıyla da bilgilendirme çalışmalarını sürdüreceğini bildirdi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.