Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı

Kapsül Haber Ajansı - Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Depolamalı Rüzgar ve Güneş Enerjisi Yatırımları En Kısa Sürede Devreye Alınmalı  Haber

Depolamalı Rüzgar ve Güneş Enerjisi Yatırımları En Kısa Sürede Devreye Alınmalı 

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, yayınlanan bu kararla arz güvenliği açısından her bir MW’ın ve bu güvenliğin her koşulda sağlanması için gerekli tüm tedbirlerin alınacağını kamuoyuna bir kez daha gösterdiğini belirten TÜREB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erden, “Kararla birlikte özellikle rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinde azami verimlilik için yapılan ilave mekanik (ya da DC) güç kurulumlarının, belirli bir süreyle de olsa, herhangi bir idari sınıra tabi olmaksızın kullanılabilmesinin önü açıldı” dedi. Bu karar, yalnızca kısa dönemli arz güvenliği ihtiyaçlarından değil, aynı zamanda Türkiye’nin orta ve uzun vadeli enerji bağımsızlığı hedefinin bir sonucudur. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın üç temel sacayağı üzerinde kurduğu enerji stratejisi kapsamında, 2022 yılından bu yana yenilenebilir enerji ve nükleer enerji ülkemizin enerji yol haritasında merkezi bir konumda yer almaktadır. Bundan hareketle, 2022 yılından bu yana lisanssız öz tüketim, depolamalı lisanslı yatırımlar ve YEKA projeleri gibi farklı mekanizmalar üzerinden yenilenebilir enerji projeleri yatırımcılara arz edilmekte; projelerin geliştirme süreçleri adım adım ilerlerken yatırımlar da peyderpey tamamlanarak devreye alınmaktadır. 2035 yılı için güçlü bir vizyon ortaya koyan “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı – 2035 Yenilenebilir Enerji Planı” ile de bu yatırımların kararlılıkla desteklenmesi ve sürdürülmesi hedeflenmiştir. DEPOLAMA DÜZENLEMELERİNDE MEVZUATIN OLUŞUMU Bu minvalde, ulusal 2035 Yenilenebilir Enerji Planı doğrultusunda yapılan depolama düzenlemeleri, santrallerde kurulu ilave mekanik (ya da DC) gücün Kurum’dan ayrıca istisnai izin almadan verimli kullanımının önünü açacaktır. Bu süreç, son yıllarda depolama ve yenilenebilir enerji alanında adım adım oluşturulan mevzuatın doğal bir devamı niteliğindedir. Elektrik depolama faaliyetine yönelik mevzuat hazırlıkları 2020 yılında başlamış; 9 Mayıs 2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Elektrik Piyasasında Depolama Faaliyetleri Yönetmeliği” ile depolama ilk kez mevzuat kapsamına alınmıştır. 26 Mayıs 2022 tarihinde gerçekleştirilen “Enerji Yatırımları Takip ve Koordinasyon Kurulu” toplantısında, rüzgar ve güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesislerine bütünleşik elektrik depolama ünitesi kurulması şartıyla kapasite yarışması yapılmaksızın üretim lisansı alınabilmesine yönelik düzenlemenin kanunlaşmasına karar verilmiştir. Aynı kapsamda, kapasite artışlarına da depolama şartıyla imkân tanınması kararlaştırılmıştır. Bu stratejik kararlar ve ilk düzenlemelerin ardından, 5 Temmuz 2022 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 7417 sayılı Kanun ile, elektrik depolama tesisi kurmayı taahhüt eden tüzel kişilere, kurmayı taahhüt ettikleri depolama tesisinin kurulu gücüne kadar Kurum tarafından rüzgâr ve/veya güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesisi kurulmasına ilişkin ön lisans verilmesi hakkı getirilmiştir. Elektrik depolama faaliyetine ilişkin diğer kapsamlı mevzuat değişiklikleri 19 Kasım 2022 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanmış, çok sayıda yönetmelikte depolama faaliyetini kapsayan önemli düzenlemeler yapılmıştır. İlgili mevzuatın yayımlanmasının ardından başlayan başvuru sürecinde yaklaşık bir yıl içinde yüzlerce şirket tarafından binlerce proje başvurusu yapılmış; Kuruma gelen 6.000’in üzerindeki başvurunun toplam büyüklüğü 260 GW seviyelerini aşmıştır. Değerlendirmeler sonucunda 700’ün üzerinde proje ve yüzlerce yatırımcıya 34 GW’a yakın kapasite tahsisi yapılmıştır. Bu tahsisler, rüzgâr ve güneş enerji yatırımlarının küçük ölçekli şirketlere de açılmasını sağlayarak yatırımların tabana yayıldığı rekabetçi bir piyasa yapısının oluşmasına katkı sağlamıştır. DEPOLAMALI YATIRIMLARDA PİYASA GELİŞİMİ VE TEŞVİK ETKİSİ Tüm dünyada büyük ve hızlı bir yapısal dönüşümden geçen enerji sektörü ve piyasalarının geleceğinde daha fazla yenilenebilir enerji entegrasyonu yapılabilmesi için en önemli başlıklardan birisi de ülkemizde de elektrik depolama faaliyetleri olacaktır. Ülkemizde de dünya ile eş zamanlı olarak gelişen elektrik depolama faaliyetine yönelik mevzuat çalışmaları ile birlikte Türk şirketleri de elektrik depolama faaliyeti yatırımları için teknik, finansal ve proje geliştirme çalışmalarına hızlı bir şekilde başlamış, ilgili mevzuat hazırlıklarının yapıldığı dönemde hazırlıklarını büyük oranda tamamlamıştır. Ülkemizde uzun yıllardır on binlerce MW kapasite tahsisinin yapıldığı lisanssız rüzgar ve güneş enerjisi santralleri, hibrit santraller (HES–GES, RES–GES, JES–GES vb.) ve kapasite artış projelerinde uygulananlarla benzer yöntemle depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinin kapasite tahsisleri de ilgili mevzuat çerçevesinde bir katkı payı ya da benzeri bir edinim maliyeti oluşmadan bedelsiz olarak gerçekleştirilmiştir. Bu uygulama neticesinde yatırımların maliyetlerinin aşağı çekilmesi, finanse edilebilirliğinin kolaylaştırılması ile yatırımların daha hızlı bir şekilde ve daha az öz kaynakla gerçekleştirilmesi sanayicilerimiz için tahsis edilen lisanssız projelerde olduğu gibi enerji santral yatırımcılarımız için önemli bir teşvik aracı olacaktır. DEPOLAMALI YATIRIMLAR ENERJİ DÖNÜŞÜMÜNÜN TEMEL UNSURU Depolamalı yenilenebilir enerji yatırımlarının kritik önemine dikkat çeken TÜREB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erden, “Depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi santral projeleri, enerjide dışa bağımlılığın ve enerji ithalat maliyetlerinin azaltılması, 2053 net sıfır hedefine ulaşılması, tüketicilere rekabetçi ve uygun fiyatlı elektrik sağlanması ve enerji dönüşümünün sürdürülebilir şekilde ilerleyebilmesi açısından kritik bir öneme sahiptir. Depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi santralleri iletim ve dağıtım sistemine ne kadar hızlı ve güçlü şekilde entegre edilirse, sisteme o ölçüde daha fazla yenilenebilir enerji kaynağı dahil edilebilir. Bu da Türkiye’nin ucuz, temiz ve tükenmeyen enerji kaynaklarından daha fazla yararlanmasına, dolayısıyla cari açığın azaltılmasına önemli katkı sağlayacaktır. Son dönemde Portekiz ve İspanya’da yaşanan kesintilerin de gösterdiği üzere, depolamalı santraller sadece daha fazla yenilenebilir kapasitenin sisteme entegrasyonunu mümkün kılmakla kalmıyor; aynı zamanda iletim sistem güvenliği açısından hayati bir dengeleme ve destekleme görevi üstleniyor. Enerjide 2035 hedefleri için de önemli bir kilometre taşı olan depolamalı rüzgar ve güneş santralleri, 35 milyar doların üzerindeki yatırım hacmiyle Türkiye açısından büyük bir yatırım hamlesidir. Bu yatırımlarla birlikte her yıl düzenlenen 2.500 MW seviyesindeki YEKA RES ve GES yarışmaları, yerli ekipman kullanımının da güçlü şekilde teşvik edildiği bir yapı oluşturarak 10 yılda 25.000 MW yenilenebilir YEKA santralinin devreye alınmasına imkân tanıyacaktır.” dedi. SÜPER İZİN KANUNU YENİ DÖNEMİ BAŞLATIYOR Geçtiğimiz Temmuz ayında yenilenebilir enerji projeleri için ‘Süper İzin’ Kanunu’nun Meclis’te kabul edilerek yasalaşmasıyla birlikte, tüm bu yatırımların önünü açan yeni bir dönem başladığını belirten Erden, "’Süper İzin’ Kanunu, uzun süredir sektörün hızını etkileyen izin süreçlerini hızlandırarak, yatırımcılar için daha net ve öngörülebilir bir çerçeve sunmaktadır. Bu düzenleme, depolamalı projelerin de daha hızlı hayata geçebilmesine imkân tanıyarak, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik sistemine entegrasyonunu kolaylaştıracaktır. Yapılan kanunî düzenlemenin ardından ikincil mevzuatta yapılması beklenen değişikliklerin ivedilikle tamamlanması, yatırımcıların izin süreçlerinde yaşadıkları zorlukların ve gecikmelerin ortadan kaldırılmasını sağlayacak ve depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi santrali projelerinin hızla devreye alınmasını sağlayacaktır. Bu durumun ülkemizin orta ve uzun vadede enerji arz güvenliği açısından kritik önemde olduğunu vurgulamak isterim.” DEPOLAMALI SANTRALLERİN ACİL DEVREYE ALINMASI GEREKİYOR Erden; “Ayrıca, ülkemizde son iki senedir yaşanan kuraklık sebebiyle hidroelektrik santrallerde yaşanan su sıkıntısına bağlı olarak üretimlerin ciddi düşüş göstermesi, yatırım ve izin süreçleri hâlen devam eden depolamalı projelerinin tamamlanarak en kısa zamanda devreye alınmasının önemini bir kez daha göstermektedir. Ülkemizin enerjide 2035 hedeflerine ulaşmasında en önemli kilometre taşlarından olan ve geliştirilmesi için yıllardır büyük emek verilen depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi santrali projelerinin tüm ilgili kamu kuruluşları ve yatırımcılarımızın koordinasyonu ile hızla hayata geçirileceğine inancımız tamdır” dedi.

2. Enerjinin Geleceği ve Depolama Kongresi’ Ankara’da Gerçekleşecek  Haber

2. Enerjinin Geleceği ve Depolama Kongresi’ Ankara’da Gerçekleşecek 

Pandemi dönemiyle birlikte küresel ölçekte enerji arz güvenliği, tıpkı gıda ve tarım kadar kritik bir öncelik haline geldi. Bu süreç, enerji sektörünü yalnızca üretim ve tüketim dengesi açısından değil, aynı zamanda teknolojik sürdürülebilirlik ve verimlilik boyutunda da yeniden şekillendirdi. Enerji depolama sistemleri, yenilenebilir enerji kaynaklarının kesintisiz ve dengeli biçimde sisteme entegrasyonunu mümkün kılarak hem arz güvenliğini güçlendirmekte hem de sıfır emisyon hedeflerine ulaşmada kilit bir rol üstlenmektedir. Türkiye de sahip olduğu coğrafi avantajlar, nitelikli iş gücü ve gelişmiş sanayi altyapısı ile bu dönüşüm sürecinde bölgesel bir merkez olma yolunda hızla ilerlemektedir. Kapsamlı içeriğiyle sektörün geleceğine yön verecek Kongre kapsamında enerji ve depolama ekosisteminin tüm bileşenleri, üretimden yatırım politikalarına kadar çok yönlü bir bakış açısıyla ele alınacak. Açılış oturumu dahil toplam 8 ayrı oturum düzenlenecek. Bu oturumlarda, küresel enerji dönüşümüyle uyumlu şekilde Türkiye’nin politik, teknik ve ekonomik stratejileri derinlemesine tartışılacak. Kongrenin ana başlıkları arasında şunlar yer alıyor: Enerji politikaları, regülasyonlar ve yeni yasal çerçeveler Depolamalı RES ve GES yatırımlarında güncel eğilimler Batarya teknolojilerindeki yenilikler, yerli üretim kapasitesi ve tedarik zinciri stratejileri Finansman modelleri, yatırım fırsatları ve yeni gelir dinamikleri Karbonsuz ekonomi hedefleri doğrultusunda sürdürülebilirlik ve enerji dönüşümü vizyonu. Bu yılki kongrede, Cumhurbaşkanlığı, TBMM Enerji Komisyonu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, EPDK ve diğer kamu kurumlarının üst düzey yöneticileri ile birlikte, enerji sektörünün önde gelen özel sektör temsilcileri, yatırımcılar, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri konuşmacı olarak yer alacak. “Türkiye’nin bölgesel üs olma hedefi adım adım gerçekleşiyor” EDEDER Başkanı Doğa Can Bayram, enerji depolamanın sadece teknolojik bir gelişme değil, aynı zamanda enerji arz güvenliğinin sürdürülebilirliğini sağlayan stratejik bir unsur olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmede bulundu: “Kısa tarihçemize rağmen, EDEDER olarak Türkiye’nin batarya ve enerji depolama teknolojilerinde bölgesel bir üs haline gelmesi yolunda önemli adımlar attık. Bu kongreyi, sektörün tüm paydaşlarını ortak bir hedef etrafında buluşturmak, fikir alışverişini artırmak ve ülkemizin bu alandaki konumunu güçlendirmek amacıyla sürdürüyoruz. Türkiye, jeopolitik avantajları, üretim kapasitesi, yatırım iştahı yüksek sanayicileri ve nitelikli iş gücüyle bu alanda liderlik potansiyelini her geçen gün daha da pekiştiriyor. Amacımız, bu süreci hızlandırmak ve enerji depolama alanında Türkiye’nin küresel ölçekte referans noktası haline gelmesine katkı sağlamak.” Yenilenebilir enerji kapasitesi hızla artıyor Türkiye’nin enerji kurulu gücü Eylül 2025 itibarıyla 120 bin MW’ı aşarken, yenilenebilir enerji kaynaklı kurulu güç 75 bin MW seviyesine ulaştı. Bu oran, toplam kapasitenin yüzde 60’ına yakınının yenilenebilir kaynaklardan sağlandığını gösteriyor. Yenilenebilir enerji üretimindeki bu artış, doğası gereği “dalgalı” bir yapıya sahip olduğu için, enerji sisteminde istikrar ve süreklilik ancak gelişmiş depolama çözümleriyle mümkün hale geliyor. Bu bağlamda, depolama teknolojileri enerji arz güvenliği, sürdürülebilirlik ve ekonomik verimlilik açısından Türkiye’nin enerji stratejisinde merkezî bir konuma yükselmiş durumda. EDEDER’in misyonu: Türkiye’yi enerji depolamanın bölgesel üssü yapmak EDEDER, küresel enerji dönüşümünün temel unsurlarından biri olan enerji depolama teknolojilerinin gelişimini desteklemek amacıyla kurulmuştur. Dernek, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini uluslararası düzeyde artırmak, yerli üreticileri ve çözüm sağlayıcıları güçlendirmek ve ülkemizi enerji depolama sektöründe rekabetçi bir merkez haline getirmek hedefiyle çalışmalarını sürdürmektedir. EDEDER’in faaliyet alanları arasında: Enerji depolama sistemleri için ulusal standartların belirlenmesi, Konut, endüstriyel ve şebeke ölçekli uygulamalarda kalite kriterlerinin oluşturulması, Kamu, özel sektör ve akademi arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi, İnovasyonun teşvik edilmesi ve çevresel etkilerin azaltılması, Toplumda enerji depolama farkındalığının artırılması yer almaktadır. EDEDER üyeleri arasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, TEİAŞ, Enerjisa, Kalyon Enerji, Kontrolmatik Teknoloji Enerji ve Mühendislik, İnovat Mühendislik, GlobalENCO Enerji, Akfen Yenilenebilir Enerji, SmartPulse, Maxxen Enerji Sistemleri, Ağaoğlu Enerji Grubu, Galatawind,Solar Storage, Teksan, YEO, ZES, SMT Enerji, Novocycle, Poweron, Kontrrol, HFS Madencilik, General Solar, SolarToday, EnnAg, Akiş Enerji, Batkon, EKOS Electric, Istrich, Renworld, PROFED, GAP Solar, Ardea, Progresiva, Solinved ve Tumurly gibi sektörün öncü kurumları yer almaktadır. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türk Telekom Sivas’taki Dev GES yatırımını 5G ile İstanbul’dan Açtı Haber

Türk Telekom Sivas’taki Dev GES yatırımını 5G ile İstanbul’dan Açtı

Sürdürülebilir bir gelecek için teknoloji alanındaki birikimini hayatın tüm alanlarına yansıtan Türk Telekom, çevresel ve sosyal alanlarda öncü adımlar atmayı sürdürüyor. Türk Telekom, sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda hayata geçirdiği Sivas Zara’daki Güneş Enerjisi Santrali (GES) yatırımının açılışını dijitalleşme ve 5G teknolojileriyle buluşturarak gerçekleştirdi. Açılış töreni, İstanbul’da düzenlenen 11. Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türk Telekom CEO’su Ümit Önal ve fuar katılımcılarıyla 5G üzerinden canlı bağlantı ve 5G ile uzaktan kontrollü robot ile yapıldı. İstanbul’daki fuar katılımcıları 5G üzerinden yapılan bağlantıyla Sivas’taki açılışı gecikmesiz izledi. Bu özel an, Türk Telekom’un güçlü altyapısı ve 5G teknolojisinin sunduğu yüksek hız, düşük gecikme ve güvenilir bağlantı özellikleriyle mümkün oldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Ülkemizin iletişim altyapısı için çok önemli olan Türk Telekom, tecrübesiyle 5G’de ülkemizi farklı bir noktaya götürecek. Ortaya koyduğumuz enerji atılımları birçok firmayı, birçok sanayi kuruluşunu, enerjide üretici haline getiriyor. Bugün de bunun çok önemli bir örneğini, önemli bir projeyi görüyoruz. Önümüzdeki yıllarda projelerin artması ve farklı şehirlerde projelerin devreye girmesiyle, ülkemizin enerjisine enerji katılacak. Bunun yanında teknolojide yaşanan gelişmeler, gündemdeki 5G teknolojisi de farklı alanlarda farklı ufaklar açacak. Bugün de İstanbul’dan Sivas’a gecikmesiz, hızlı şekilde yaptığımız bağlantı ile bu yeni teknolojinin bize sunduklarını yerinde deneyimledik. Türk Telekom’un Sivas’taki GES yatırımının açılışını gerçekleştirdik” dedi. “İletişimin her döneminde olduğu gibi 5G çağının da öncüsüyüz” Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, “İletişimin her çağında daima yeniliklere öncülük ettik. Bugün de Türkiye’yi 5G ve ötesine taşıyan güçlü fiber altyapımız ve yenilikçi teknolojilerimizle, ülkemizin dijital geleceğine yön vermeye kararlıyız. Hayata geçirdiğimiz öncü projelerle sağlık, tarım, sanayi ve kültür-sanat gibi farklı alanlarda 5G'nin dönüştürücü gücünü şimdiden gösteriyor, dijital ekosistemi zenginleştiriyoruz. Ülkemizin 81 iline yayılan fiber altyapımız ve yüzde 55’ini fiberle bağladığımız LTE baz istasyonlarımız ile Türkiye’nin 5G’ye en hazır operatörüyüz. Sivas’taki GES yatırımımızın açılışını 5G ile uzaktan kontrollü robot ile İstanbul’dan gerçekleştirmekle yenilikçi gücümüzü ve Türkiye’nin dijital geleceğini şekillendirmedeki öncülüğümüzü ortaya koyuyoruz. İletişimin her döneminde olduğu gibi 5G çağının da öncüsü olduğumuzu bir kez daha gösterdik” dedi. Türk Telekom’un dijitalleşme vizyonunu çevresel sürdürülebilirlik hedefleriyle birleştirerek, memleketin dört bir yanında ve yaşamın her alanında yatırımlarını sürdürdüklerini ifade eden Önal, “Türkiye’nin dijital geleceğine yön veren yatırımlarımıza devam ederken, sürdürülebilirlik ilkelerini stratejilerimizin merkezine yerleştiriyoruz. Ülkemizin birçok noktasında akıllı yaşama dair sunduğumuz dijital dönüşüm çözümleriyle enerji tasarrufuna katkı sağlarken, yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması yönünde öncü çalışmalar gerçekleştiriyoruz. 5G, yapay zekâ ve IoT teknolojileriyle akıllı yaşama dair sunduğumuz çözümler sayesinde kaynakların verimli kullanılmasına olanak sağlarken, yeni nesil çevreci iletişim teknolojileri ile güneş ve rüzgâr enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklara yönelerek yeşil dönüşüm adına öncü çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Karbon ayak izini azaltmayı ve iklim değişiminin sebep olduğu risklerin yönetimine katkıda bulunmayı amaçladığımız Sivas Zara GES ile şirketimiz için tahsis edilen toplam 530 MWp’lik GES kurulum kapasitesinin 128 MWp'lik bölümünü kapsayan ölçekte bir tesis hayata geçirdik. Şirketimizin mevcut yıllık elektrik tüketiminin yüzde 15’ine karşılık gelen kapasiteye sahip projemiz aynı zamanda karbon ayak izini azaltarak çevresel sorumluluğumuza katkı sağlayacak. Türk Telekom olarak, Sivas’ın ardından, Malatya ve Ağrı’da kuracağımız GES’ler ile toplam 530 MWp seviyesinde kurulu güce sahip tesisleri hayata geçecek. Ayrıca tüm GES’lerimiz tam kapasite faaliyete başladığında yıllık 350 bin ton seviyesinde karbon salımını azaltacağız. Üç farklı şehirde yapacağımız yatırımlarla yerel istihdama katkı sunarken enerji bağımsızlığı ve sürdürülebilir bir gelecek yolunda ülkemiz için önemli bir adım atmış olacağız. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için, teknolojiyi iyileştiren bir anlayışla ülkemizin yarınlarına yatırım yapmayı sürdüreceğiz. Bu yatırımların en somut adımı, yüksek hız ve düşük gecikme avantajlarıyla sürdürülebilir çözümler sunacak olan 5G altyapımızdır” dedi. Sivas’ta yer alan GES, yıllık 200 milyon kWh’a yakın enerji üretimi ile Türkiye’nin en büyük yenilenebilir enerji tesislerinden biri olacak. Türk Telekom, bu yatırımla yeşil enerji dönüşümünü hızlandırmayı hedeflerken, şirket enerji ihtiyacının önemli bir kısmını güneşten karşılayacak, karbon salımını azaltacak ve çevreye duyarlı büyüme hedeflerini güçlendirecek. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.