Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Engelli Bireyler

Kapsül Haber Ajansı - Engelli Bireyler haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Engelli Bireyler haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Nilüfer’den Türkiye’de Bir İlk: Spor Manifestosu Kamuoyuna Açıklandı Haber

Nilüfer’den Türkiye’de Bir İlk: Spor Manifestosu Kamuoyuna Açıklandı

Sağlıklı kentleşme, kapsayıcı toplumsal katılım ve genç nesillerin potansiyelini artırmak hedefiyle yola çıkan Nilüfer Belediyesi, bugün Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan “Spor Manifestosu”nu kamuoyuna açıkladı. Manifesto, sporu sadece bir yaşam biçimi olarak ele almakla kalmayıp, sosyo-kültürel kalkınmanın da merkezine yerleştirerek toplumsal dönüşümün en etkin aracı olarak tanımlıyor. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir tarafından açıklanan ve kapsamlı bir analiz, hedef ve eylem planını bir araya getiren manifesto; eğitimden sağlığa, kent güvenliğinden gençlik politikalarına kadar uzanan geniş bir perspektifte sporun rolünü yeniden tanımlıyor. Nilüfer Belediyesi’nin, kentin sporla kurduğu bağı güçlendirmek ve bu alandaki vizyonunu kurumsal bir çerçeveye oturtmak amacıyla hazırladığı “Nilüfer Spor Manifestosu”, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Baran Güneş, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Türkiye Voleybol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ersin Yılmaz, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri, Nilüfer Belediyespor Kulübü Başkanı Muharrem Or ile iş dünyası temsilcileri, sporcular ve kulüp yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirilen özel bir organizasyonla paylaşıldı. “SPOR NİLÜFER’İN YAŞAM KÜLTÜRÜDÜR” Gecede Nilüfer’in spor anlayışını, vizyonunu ve geleceğini şekillendiren “Spor Manifestosu”nu açıklayan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Spor, Nilüfer’in yaşam kültürüdür” mesajını verdi. Başkan Şadi Özdemir, sporu sadece yarışma ve başarıyla sınırlayan anlayışın ötesine geçiren Nilüfer Spor Manifestosu ile kentin planlamasından gençlik politikalarına, halk sağlığından toplumsal dayanışmaya kadar yaşamın her alanına yayılan, kapsayıcı ve eşitlikçi bir yaşam kültürü olduğunu vurguladı. Manifesto ile seçim döneminde “100 Güldüren Projeler” kapsamında vaat ettikleri spor vizyonunu somutlaştırdıklarını belirten Başkan Şadi Özdemir; sporu toplumun ahlakını ve disiplinini güçlendiren bir değer olarak gören Mustafa Kemal Atatürk’ün yaklaşımından ilham aldıklarını söyleyerek, manifestonun temel felsefesini şu sözlerle açıkladı: “Biz sporu sadece başarıya indirgemiyoruz. Sadece kupa kazanmak olarak görmüyoruz. Bizim için spor; önleyici, koruyucu ve birleştiricidir. Gençler için bir okul, kadınlar için güçlenme alanı, toplum için ise dayanışmadır. Spor yapan genç hayata tutunur, çocuklar kendini yalnız hissetmez. İşte tam da bu yüzden Nilüfer’de sporu bir kamu sorumluluğu olarak ele alıyoruz.” Başkan Şadi Özdemir, mahallelerdeki erişilebilir spor alanlarından bisiklet yollarına, gençlere ve kadınlara yönelik programlardan engelli bireyler için oluşturulan olanaklara kadar birçok çalışmanın bu manifestonun bir parçası olduğunu dile getirdi. Konuşmasını “Bu daha başlangıç” diyerek tamamlayan Başkan Şadi Özdemir, Nilüfer’in sporla büyüyen hikayesini Nilüferlilerle birlikte yazmaya devam edeceklerini söyledi. “BAŞARI TESADÜF DEĞİL, İSTİKRARIN ÜRÜNÜDÜR” Nilüfer Belediyespor Kulübü’nün Türkiye’nin en köklü ve çok branşlı yapılarından biri olduğuna dikkat çeken Nilüfer Belediyespor Kulübü Başkanı Muharrem Or da, elde edilen başarıların planlı çalışma ve güçlü altyapı sayesinde geldiğini vurguladı. Konuşmasında Nilüfer’in yetiştirdiği voleybolculardan Öykü Saruhan’ın hikayesine atıfta bulunan Muharrem Or, “Öykü’nün başarısı yalnızca bireysel bir yeteneğin sonucu değil; doğru zamanda verilen desteklerin ve sabırla kurulan bir altyapının ürünüdür. Bizim gücümüz sadece kazandığımız kupalarda değil; çocuklara verdiğimiz umut ve gençlere açtığımız yolda yatıyor” ifadelerini kullandı. KATILIMCILARIN GÖRÜŞLERİ ALINDI Açılış konuşmalarının ardından katılımcıların görüşleri alındı. “Ortak bir spor kültürü yaratmak kentin geleceğini nasıl şekillendirir?” sorusundan yola çıkılarak yapılan ankette konukların önerilerini topladı. Anket sonuçlarının manifestonun sahadaki karşılığını güçlendireceği belirtildi. Etkinlikte, Nilüfer’de spor kültürüne emek veren sporcular ile Süperlig ve Türkiye 1. lig takımları arasındaki tek kadın baş antrenör olan İlknur Kurtuluş, Nilüfer Belediyespor Hentbol Başantrenörü Gökhan Durmaz ve Nilüfer Belediyespor Eker Voleybol A Takımı destekçisi Eker Spor Kulübü Başkanı Ece Eker’e “Onur ve Katkı Belgesi” verildi. Türkiye Voleybol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ersin Yılmaz da, daha nice sporcuların yetişmesine duyduğu inancı temsilen, Milli Takım imzalı formayı Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve Kulüp Başkanı Muharrem Or’a takdim ederken, Başkan Özdemir ve Or da Nilüfer Belediyespor Eker Voleybol A Takımı sporcularının imzaladığı formayı Yılmaz’a hediye etti. ÖZETLE NİLÜFER SPOR MANİFESTOSU Öte yandan Nilüfer Spor Manifestosu, belediyelerin geleneksel spor hizmetlerinin ötesine geçerek; sporu kent planlaması, gençlik politikaları, halk sağlığı ve toplumsal dayanışma başlıklarıyla birlikte ele alan stratejik bir çerçeve sunuyor. Manifesto; sporun yalnızca rekabet ve başarı odaklı değil, yaşam boyu katılımı teşvik eden, kapsayıcı ve eşitlikçi bir toplumsal araç olduğuna dikkat çekiyor. “SPOR, HERKES İÇİN BİR YAŞAM HAKKI” Nilüfer Spor Manifestosu, günlük yaşamda sporu herkes için ulaşılabilir kılmayı amaçlıyor. Bu çerçevede belgenin temel hedefleri şöyle öne çıkıyor: Her Yaştan Kentliye Açık Spor İmkanları: Okullar, parklar ve meydanlar başta olmak üzere kentin günlük yaşam alanlarında sporun doğal olarak yer alması. Gençlik ve Toplum Odaklı Yaklaşım: Gençlerin sadece sportif başarı değil, aynı zamanda sosyal bağ, öz güven ve yaşam becerileri geliştireceği alanlar yaratmak. Toplumsal Sağlık ve Refah: Sporu, fiziksel sağlığın ötesine taşıyarak ruh sağlığı ve toplumsal dayanışmanın temel bir bileşeni olarak konumlandırmak. Kapsayıcılık ve Fırsat Eşitliği: Dezavantajlı gruplar, kadınlar, yaşlılar ve özel gereksinimli bireyler için eşit katılım imkânları sağlamak. Manifesto; sporun yalnızca rekabet ya da başarıya odaklı bir faaliyet olmadığını; toplumun her bireyinin yaşam kalitesini yükselten, sosyal bağları güçlendiren, eşitlikçi bir araç olduğunu vurguluyor. TÜRKİYE’DE BİR İLK: STRATEJİK SPOR POLİTİKASI Belediyeler geleneksel olarak spor tesisleri inşa eder, kulüpleri destekler veya gençlik programları yürütür. Ancak Nilüfer’in Spor Manifestosu, bu çalışmaların ötesine geçerek sporu stratejik bir kamu politikası haline getiriyor ve bütüncül bir sosyal dönüşüm aracı olarak tanımlıyor. Sporun kent planlamasından eğitim politikalarına, toplumsal sağlığa kadar uzanan geniş bir vizyonla ele alınması, bu yaklaşımı Türkiye’de benzersiz kılıyor. Sporun kent yaşamına entegrasyonu ve herkese ulaşan fırsatlar sunması, manifestonun en çarpıcı yönlerinden biri. Bu vizyon, yalnızca yarışma odaklı değil; hayat boyu spor, katılımcı topluluklar ve sağlıklı nesiller yaratma perspektifini benimsiyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Denizli Büyükşehir’den Engelli Bireylere Tam Destek Haber

Denizli Büyükşehir’den Engelli Bireylere Tam Destek

Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından tamamen ücretsiz olarak hizmet veren Engelsiz Spor ve Yaşam Merkezi, engelli bireylerin fiziksel, sosyal ve bireysel gelişimlerine katkı sunmaya devam ediyor. Merkezde spor faaliyetlerinden, fizyoterapi ve psikolog desteğine, özel eğitimden sosyal etkinliklere kadar birçok alanda özel programlar uygulanarak, bireylerin hayata daha güçlü bağlanmasına destek olunuyor. Denizli Büyükşehir Belediyesi engelli sağlık kurulu raporu bulunan vatandaşlara akülü araç, tekerlekli sandalye ve beyaz baston gibi destekleyici cihazlar sağlayarak, kişilerin günlük yaşamlarını daha bağımsız sürdürebilmelerine yardımcı oluyor. “Bizimle Yalnız Değilsiniz” projesi tam puan aldı Alzheimer, demans, zihinsel engelli ve otizm tanısı konmuş bireylerin kaybolma riskine karşı geliştirilen “Bizimle Yalnız Değilsiniz” projesi, ailelerin en büyük endişelerinden biri olan güvenlik sorununa çözüm sunuyor. Proje kapsamında sağlanan takip cihazları, ailelerin endişelerini hafifletirken, ihtiyaç sahibi bireylerin güvenliğini en üst seviyeye çıkarıyor. Evde bakım, sağlık ve tadilatta öncelik Evde Bakım ve Sağlık Hizmeti ile Evde Tadilat hizmetinde engelli bireylere öncelik tanıyan Denizli Büyükşehir Belediyesi, yaşam alanlarındaki ihtiyaçlara hızlı çözüm üreterek vatandaşların günlük hayatlarını kolaylaştırıyor. Kamu kurumlarında Türk İşaret Dili desteği İşitme engelli bireylerin kamu kurumlarında işlemlerini rahatça yürütebilmeleri için Türk İşaret Dili tercümanı desteği sağlanıyor. Böylece engellilerin bürokratik süreçlere erişimi güçlendirilmiş oluyor. Öte yandan Denizli Büyükşehir Belediyesi, meclis toplantılarının canlı yayınlarına işaret dili tercümanı ekleyerek işitme engelli bireylerin meclisi daha kolay takip etmesini sağlıyor. Ulaşım ve otoparkta iki önemli karar Başkan Bülent Nuri Çavuşoğlu tarafından engelli vatandaşların hayatını kolaylaştıracak iki kritik düzenleme hayata geçirilmişti. Yüzde 50 ve üzeri engeli bulunan 18 yaş üstü vatandaşların refakatçileri, artık belediye otobüslerinden ücretsiz faydalanabiliyor. Engelli araç ruhsatı bulunan veya engelli park kartına sahip vatandaşlar, BELTAŞ bünyesindeki açık ve kapalı tüm otoparklardan 0–4 saat arasında ücretsiz yararlanabiliyor. Bu düzenlemeler, günlük yaşamda engelli bireyler ve aileleri için önemli kolaylık sağlıyor. Otobüslerde engelsiz ulaşım Şehir içi ulaşımda kullanılan Yolcu Bilgilendirme Sistemi ile durak isimleri ve güzergâh bilgileri sesli ve görsel olarak yolculara iletiliyor. Engelli vatandaşların otobüslere güvenli şekilde binmeleri için şoförler rampa desteği veriyor. Başkan Çavuşoğlu: “Engelleri birlikte kaldırıyoruz” 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün tüm toplum için dayanışma ve farkındalık günü olduğuna işaret eden Başkan Bülent Nuri Çavuşoğlu, “Denizli’de hiçbir vatandaşımızın kendini yalnız hissetmediği, tüm imkânlara eşit şekilde ulaşabildiği bir şehir inşa etmek için çalışıyoruz. Engelli bireylerimizin yaşamlarını kolaylaştırmak, sosyal hayata katılımlarını artırmak bizim temel sorumluluğumuz. Engelsiz bir Denizli hedefiyle projelerimizi kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Engelli Bireylerin En Temel Sorunu Erişilebilirlik  Haber

Engelli Bireylerin En Temel Sorunu Erişilebilirlik 

Türkiye’de yaklaşık 4,5 milyon engelli bireyin bulunduğunu belirten Yurdalan, engelli çalışan istihdam eden işverenlere sağlanan prim desteğinin önemine de değinerek, “Engelli çalışanlara fırsat verme kültürü bir şirketin toplumsal sorumluluk bilincinin göstergesidir” dedi. İstinye Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. S. Ufuk Yurdalan, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında engelli bireylerin Türkiye’de karşılaştığı temel sorunlara ve çözüm önerilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. TÜİK’in nüfus ve konut araştırmasında en az bir engeli olan bireylerin oranı yüzde 6,9, Ulusal Engelli Veri Sistemi’ne kayıtlı engelli birey sayısı ise yaklaşık 4,5 milyon kişi olarak bildirilmektedir. Türkiye’nin 87 milyon 774 bin 194 kişilik nüfusu göz önüne alındığında, her gün milyonlarca kişi erişilebilirlik, eğitim, istihdam ve toplumsal katılım alanlarında çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. “Erişilebilirlik hâlâ en büyük bariyer” Prof. Dr. Yurdalan, engelli bireylerin en önemli problemlerinden birinin erişilebilirlik olduğuna dikkat çekti: “Fiziksel erişilebilirlik olarak rampalar, asansörler, uygun yaya yolları, engelsiz tuvaletler ve engelli park yerleri gibi alt yapı yetersizliklerini sıralayabiliriz. Dijital erişilebilirlikte ise web siteleri, mobil uygulamalar ve dijital hizmet platformlarının engellilere uygun tasarlanmaması veya edinebilmeleri sorunlar arasında. Engellilerin eğitim ve istihdam fırsatlarına erişimi de sınırlı olabiliyor. İş bulmada ayrımcılık ve önyargılar ile engellenebiliyorlar, oysa tüm bu alanlara erişimleri bir hak, insan onuru meselesi”. Görme ve duyma engellilerin karşılaştığı özel güçlükler Prof. Dr. Yurdalan, görme engelli bireylerin özellikle eğitim, istihdam ve sosyal hayata katılımda ek bariyerlerle karşılaştıklarını, ilişkili teknolojik çözümlerden ekran okuyucular, yapay zekâ uygulamaları ve sesli yönlendirme sistemlerinin bağımsızlığı artırdığını ifade etti. Bankacılık hizmetlerinde “şahit istenmesi” uygulamasının sürdüğünü hatırlatarak bu durumun bankacılık mevzuatı ve teknolojik sistemlerle aşılabileceğini söyledi. Duyma engellilerin ise en büyük sorununun iletişim engelleri olduğuna değinen Yurdalan, “Uygun öğretim materyallerinin ve destek hizmetlerinin eksikliği eğitimde eşitsizlik yaratıyor. Aynı şekilde “iş verenlerin iş yerlerinde duyma engellilere ilişkin endişeleri istihdam edilmelerini olumsuz etkileyebiliyor” dedi. Yine duyma engelliler toplumsal etkinliklere katılımda da iletişim zorlukları nedeniyle çekimser kalarak sosyal yaşamdan izole olabiliyor. “Engelli bireylerin güçlenmesi için sosyal projeler şart” Prof. Dr. Yurdalan, engelli bireylerin toplumda kendilerini daha güçlü ve özgür hissedebilmeleri için geniş kapsamlı sosyal projelere ihtiyaç olduğunu belirterek bazı önerilerde bulundu: “Bilgisayar, el sanatları, teknik beceriler gibi iş yeterlilikleri sağlayan mesleki eğitim atölyeleri yapılmalı.CV hazırlama, mülakat eğitimi, girişimcilik danışmanlığı gibi istihdam destekleri sağlanmalı. Sanat, kültür ve gönüllülük projeleri yoluyla sosyal katılımı artırıcı faaliyetler gerçekleştirilmeli. Sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlere erişimi güçlendirmek için de erişimi kolaylaştırıcı toplumsal hizmet projeleri strateji olmalı”. Şehirlerdeki en kritik sorunlar: Ulaşım ve altyapı Yurdalan, şehirlerin engelli dostu olması için atılması gereken adımlardan örnekler verdi: “Yaya yolları, rampalar, asansörler ve toplu taşıma durakları yeniden düzenlenmeli. Toplu taşımada engelli önceliği ve güvenli seyahat çözümleri hayata geçirilmeli. Kamu kurumlarında hızlı randevu ve engellilere özel işlem saatleri oluşturulmalı. Yeni tasarımlarda engelli dostu teknolojiler zorunlu hale getirilmeli. Merkezi noktalarda trafik ışıkları ve yaya geçişleri engelli kullanımına göre ayarlanmalı. Sürekli ihtiyaç analizleri yapılarak engelli transferleri ve resmi işlemlerini kolaylaştıracak bilimsel projeler desteklenmeli.” Yenilikçi teknolojiler bağımsız yaşamı güçlendiriyor Engelli bireyler için geliştirilen teknolojilerin onlara büyük kolaylıklar sağladığından söz eden Prof. Dr. Yurdalan, yapay zekâ destekli uygulamaların hızla yaygınlaştığını söyledi. Kullanılan başlıca teknolojiler arasında Be My Eyes, Microsoft Seeing AI, Ava, Apollon Gözlük, WeWALK akıllı baston, EyeSense, Otsimo gibi uygulamalar yer alıyor. “Teknoloji, engelli bireylerin sesini duyurmada ve fonksiyonel bağımsızlıklarını artırmada çok önemli bir eşitlik aracı haline geldi” diyen Yurdalan, bu alanda kamu ve özel sektörün ortak projeler geliştirmesinin etkin bir yol olduğunu işaret etti. “Yasal teşvik var, insani sorumluluk daha büyük” Engelli çalışan istihdam eden işverenlere sağlanan prim desteğinin önemine değinen Yurdalan, mevcut teşvikler dışında şu önerilerde bulundu: “Engelli çalışanlara fırsat verme kültürü bir şirketin toplumsal sorumluluk bilincinin göstergesidir. Engellilerin çalışma ortamları onların gereksinimlerine uygun düzenlenmeli. Esnek veya verim odaklı çalışma modelleri yaygınlaştırılmalı, saat bazlı iş paketleri düşünülmeli. Engelli çalışanlar yetkin oldukları alanlarda istihdam edilmeli. Ulusal ve uluslararası fonlarla iyi uygulama örnekleri yaygınlaştırılmalı. Çocuğu olan engelli çalışanlara eğitim desteği verilmeli” “Engelsiz bir Türkiye mümkün” Prof. Dr. S. Ufuk Yurdalan, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün bir farkındalık günü olmakla kalmayıp, ötesine geçmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: “Toplumsal yaşamın tüm alanlarında engelleri kaldırmak, bütüncül bir politika ve irade gerektirir. Fiziksel, dijital ve sosyal engelleri birlikte kaldırdığımızda tüm bireylerin eşit, özgür ve katılımcı bir yaşam sürebileceği bir Türkiye’de 3 Aralık’lar engelsiz engelliler gününe dönüşebilir.” Bunun bir örneği olarak Üniversitemiz Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü öğretim üyemiz Dr. Mirsad Alkan’ın yürütücülüğünde tamamlanan TÜBİTAK 4008-Özel Gereksinimi olan Bireylere Yönelik Kapsayıcı Toplum Uygulamaları projesi kapsamında 23 Ekim 2025’te Vadi Kampüs’te ”Paralimpik Sporcu Festivali: Öğren, Bilinçlen, Yeteneğini Keşfet, Sporcularla Oyna” etkinliği geniş katılımla gerçekleştirilmiş; TÜBİTAK projenin devam etmesi yönünde karar oluşturmuştur.”

Akbank Düşünce Kulübü ile Gençler, Harvard Yaz Okulu Yolunda Haber

Akbank Düşünce Kulübü ile Gençler, Harvard Yaz Okulu Yolunda

Gençler, finansal ekosistemi herkes için erişilebilir ve adil hale getirecek yenilikçi fikirler geliştirerek geleceğin kapsayıcı bankacılık vizyonuna katkı sağladı. Jüri değerlendirmesinin ardından en iyi projenin sahibi seçilen Büşra Zeynep Bahar Harvard Yaz Okulu’na gitmeye hak kazandı. Akbank’ın gençlerin yenilikçi fikirlerini desteklemek amacıyla Akbank Gençlik Akademisi çatısı altında hayata geçirdiği Düşünce Kulübü, 16’ncı döneminde de gençlerin fikir üretme ve geliştirme potansiyelini desteklemeye devam ediyor. Her yıl farklı bir tema etrafında yürütülen program, bu yıl “Kapsayıcı Bankacılık” odağında gerçekleşti. 9 hafta süren programa katılan gençler, girişimcilik, strateji, karar mekanizmaları, prototipleme, test çalışmaları, inovasyon odaklı içerik çalışmaları gibi konularda eğitim alarak, mentörlerin desteğiyle finansal kapsayıcılığı artıracak fikirler geliştirdi. Katılımcılar, girişimci kadınlar, gençler, engelli bireyler ve dezavantajlı grupların finansal hayata daha güçlü katılımını sağlayacak yenilikçi çözümler üretti. Ardından projeler, Akbanklı liderler, Endeavor Genel Müdürü Aslı Kurul Türkmen ve GenWise Kurucu Ortağı Tuğrul Ağırbaş gibi alanında uzman isimlerden oluşan jüri üyeleri tarafından değerlendirildi ve finalistler belirlendi. Finalde, Boğaziçi Üniversitesi’nden Büşra Zeynep Bahar, davranışsal ekonomi ve psikometrik araçları entegre ederek gençlerin geçmiş finansal alışkanlıklarını bugünkü karar dinamiklerini ve geleceğe yönelik finansal yönelimlerini analiz eden bütüncül bir finansal benlik uygulaması sunduğu DearMoney projesi ile Harvard Yaz Okulu’na gitme hakkı kazandı. 16. Dönem Akbank Düşünce Kulübü kazananı ile birlikte bugüne kadar Düşünce Kulübü aracılığıyla Harvard Yaz Okulu’nda öğrenim fırsatı kazanan öğrenci sayısı 36’ya ulaşmış oldu.

Orhangazi’de 400 Sosyal Konutluk Müjde! Haber

Orhangazi’de 400 Sosyal Konutluk Müjde!

Orhangazi Belediye Başkanı Bekir Aydın, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Cumhuriyet tarihimizin en büyük sosyal konut projesinde ilçemizde de 400 konut yapılacak. Elbette bunun bazı şartları var. Şartları taşıyan tüm hemşehrilerimi başvuru yapmaya davet ediyorum. Bu proje, özellikle düşük ve orta gelirli vatandaşlarımızın uygun koşullarda ev sahibi olabilmeleri açısından büyük bir fırsat. Orhangazi’mizde dar gelirli, emekli, engelli bireyler ve genç vatandaşlarımız için sıcak yuvalar kurulacak. Biz de belediye olarak sürecin en sağlıklı şekilde yürütülmesi için her türlü desteği vereceğiz.” Düşük ve orta gelir grubundaki vatandaşların uygun koşullarla ev sahibi olmasını sağlayacak projede, başvuru koşulları, tarihleri ve ödeme planları netleşti. 1+1, 2+1 ve 3+1 daire tiplerinden oluşacak konutlarda; gençler (18–30 yaş arası), emekliler, engelli bireyler ve diğer başvuru kategorileri ayrı ayrı değerlendirilecek. TOKİ tarafından yürütülen proje için başvurular pazartesi günü itibarıyla başladı. Başvurular, belirlenen tarihler arasında e-Devlet üzerinden veya Ziraat Bankası, Halkbank ve Emlak Katılım Bankası şubelerinden yapılabilecek. Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı sosyal konut hamlesiyle Orhangazi, vatandaşlarına güvenli, modern ve yaşanabilir yeni yaşam alanları kazandırmaya hazırlanıyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.