Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Eşitlik

Kapsül Haber Ajansı - Eşitlik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Eşitlik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Erkekler “Evin Reisi Benim” Derken, Kadınlar Eşitliği Tercih Ediyor! Haber

Erkekler “Evin Reisi Benim” Derken, Kadınlar Eşitliği Tercih Ediyor!

Türkiye’de kadın ve erkek profilini karşılaştırmalı olarak ortaya koymak amacıyla gerçekleştirilen geniş kapsamlı çalışma; 7 bölge ve 22 şehirde, 761 erkek ve 602 kadın katılımcı ile yüz yüze görüşülerek yapıldı. Temizlik ve hijyen, beden sağlığı, psikolojik sağlık, cinsel hayat ile evlilik ve aile değerlerine bakış başlıklarında toplumun röntgenini çeken araştırma; çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Araştırmanın katılımcı profili incelendiğinde; kadınların %56’sının, erkeklerin ise %60’ının evli olduğu; eğitim seviyesinde ise kadınların %35’inin, erkeklerin %32’sinin yüksek eğitim grubunda yer aldığı görüldü. Gizli iktidar savaşı: Erkekler "Reis Benim" diyor, kadınlar "Eşitiz" Erkeklerin %35’i “Evin reisi benim” derken, kadınların %46’sı “Eşimle eşitiz” diyor. Ev, erkekler için bir dinlenme ve sığınak alanı iken, kadınlar için hala bir miktar stres ve mesai barındırıyor. Kadınlar daha hijyenik… Hijyen ve bakım konularına da odaklanan araştırma sonuçlarına göre kadınlar günde ortalama 9 kez el yıkayıp bakım rutinlerini aksatmazken; erkekler gündelik bakımda biraz daha geride kalıyor ancak duş alma sıklığında kadınları geçiyor. Kadınlar hak ettikleri konumu bulmakta zorlanıyor… Çalışma sonuçlarına göre iş yerindeki statü algısında önemli bir fark bulunuyor. Kendini yönetici olarak tanımlayan erkeklerin oranı (%29), kadınların (%8) neredeyse 4 katı olarak görülüyor... Erkekler iş yerinde "saygı gördüğünü" hissederken, kadınlar hak ettikleri konumu bulmakta zorlanıyor. Ayrıca bireylerin sağlık durumlarını inceleyen çalışmada, erkek ve kadınlar arasındaki farklılıklar dikkat çekici. Erkekler daha çok sigara ve alkol tüketiyor olmasına karşın kendilerini sağlıklı hissederken; daha sağlıklı yaşayan kadınlar kronik hastalıklarla (tansiyon, şeker) daha çok mücadele ediyor. Kadın ve erkek için de aile kutsal! Tüm bu farklılıklara rağmen toplum tek bir noktada kenetleniyor: Hem kadınların hem erkeklerin %90'ından fazlası "Aile Kutsaldır" görüşünde birleşiyor. Ancak kadınlar evlilikte "resmiyet ve güvence" ararken, erkekler "imam nikahı" veya "birlikte yaşama" gibi alternatiflere daha sıcak bakıyor. Kişisel bakım ve hijyende kadınlar daha titiz! Araştırma, kadınların kişisel bakım ve hijyen konusunda erkeklerden daha titiz olduğunu ortaya koyuyor. Kadınların %84’ü kendi bakımını yeterli bulurken, erkekler %70 oranında kendini yeterli görüyor. Kadınlar günde ortalama 9 kez el yıkayıp 1,3 kez diş fırçalarken, erkeklerde bu sayılar sırasıyla 7 ve 1. Deodorant ve parfüm kullanımında kadınlar daha aktif, ancak duş alma sıklığında erkekler haftada 5,3 kez ile kadınların 4,5’ini geçiyor. Erkekler, duş alma sıklığında liderliği alıyor; kadınlar haftada ortalama 4,5 kez duş alırken, erkeklerin ortalaması 5,3’e ulaşıyor. Kadınlar sağlıkta daha gerçekçi ve temkinli… Araştırma, erkeklerin sağlık algısında daha iyimser olmasına rağmen, kadınların sağlık durumunun daha gerçekçi ve temkinli olduğunu gösteriyor. Erkeklerin %78’i kendini sağlıklı hissederken, kadınlarda bu oran %72. Kronik hastalık oranı erkeklerde %24, kadınlarda %32; özellikle tansiyon ve şeker hastalığı kadınlarda daha yaygın. Erkekler sağlık sorunlarını genellikle yaşam tarzına bağlarken, kadınlar doğrudan hastalıkla ilişkilendiriyor. Araştırma sonuçlarına göre sigara ve alkol tüketiminde erkekler açık ara önde. Sigara içen erkekler haftada ortalama 5,7 paket tüketirken, kadınlarda bu ortalama 5 pakette kalıyor. Alkol kullanımında ise erkeklerin %31’i alkol kullandığını belirtirken, kadınlarda bu oran %11 seviyesinde görülüyor. Kadınların %46’sı "Eşimle eşitiz" diyor "Evdeki rolünüzü en iyi tanımlayan ifade hangisidir?" sorusuna erkeklerin %35’i "Evin reisi benim" yanıtını verirken, bu tanımı kabul eden kadınların oranı sadece %15’te kalıyor. Kadınların %46’sı "Eşimle eşitiz" derken, erkeklerde eşitlik vurgusu %26’ya kadar düşüyor. Kadınların evdeki varlıklarını "Saygınlığım yüksektir" (%31) ifadesiyle tanımlama oranının ise erkeklerden (%28) daha yüksek ifade ettiği görülüyor. Erkeğe sığınak, kadına mesai alanı… Ev ortamı her iki cinsiyet için de en güvenli liman olarak görülüyor. Kadın %86, Erkek %85 "Güvenli" hissediyor. Erkeklerin %56’sı evde stres hissetmediğini belirtirken, kadınlarda bu oran %47’de kalıyor. Benzer şekilde erkeklerin %64’ü evde "sakin" hissettiğini söylerken, kadınlarda bu oran %55 seviyesine düşüyor. Bu veriler, evin erkekler için bir "dinlenme alanı", kadınlar için ise ev içi sorumluluklar nedeniyle hala bir "mesai alanı" olabileceğine işaret ediyor. Erkekler, ‘Ben daha çok seviyorum’ diyor… Araştırma, aşk hayatında da cinsiyetler arası algı farkını ortaya koyuyor. İlişkisi olanlarda “karşılıklı sevgi ve bağlılık” duygusu öne çıkarken (Kadın %53, Erkek %51), “Ben daha çok seviyorum” diyen erkeklerin oranı %16 iken, kadınlarda bu oran %8. Toplumun yaklaşık beşte biri ise (Kadın %20, Erkek %17) aşk hayatına sahip değil. Cam tavan yıkılmıyor! Araştırma, iş hayatında toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin statü ve unvan dağılımına nasıl yansıdığını ortaya koyuyor. Erkek çalışanların oranı %70, kadınların ise %30 olmasına rağmen asıl fark, karar verici pozisyonlardaki temsilde görülüyor. “İş ortamındaki rolünüzü en iyi tanımlayan ifade hangisidir?” sorusuna erkeklerin %29’u “Yöneticiyim” yanıtını verirken, kadınlarda bu oran %8’de kalıyor. Bu durum, kadınların iş hayatında var olsalar bile liderlik pozisyonlarına erişimde yaşadıkları zorlukları (Cam Tavan etkisi) gözler önüne seriyor. Erkeklerin yarısı işyerinde saygınlığım var diyor, kadınlar oran daha düşük Erkeklerin neredeyse yarısı (%48) iş yerinde "Saygınlığım var" diye yanıt verirken, çalışan kadınların sadece %31’i bu ifadeyi kullanıyor. Benzer şekilde, iş süreçlerinde "Fikir alırlar" diyen erkeklerin oranı %18 iken, kadınlarda bu oran %11’de kalıyor. Erkeklerin %64’ü cinsel hayatından memnun Araştırmanın cinsel yaşam ve ilişki geçmişine dair bulgular, kadınlar ve erkekler arasında hem deneyim hem de memnuniyet açısından farklar olduğunu ortaya koyuyor. Erkeklerin %64’ü cinsel hayatlarından memnun olduğunu belirtirken, kadınlarda bu oran %44’te kalıyor. Hayatları boyunca ortalama partner sayısı erkeklerde 7, kadınlarda 2 olarak belirtiliyor. Ciddi ilişki deneyimlerinde de benzer bir tablo var; erkekler ortalama 5 ciddi ilişki yaşarken, kadınlar 2 ciddi ilişki yaşadığını dile getiriyor. Kadın da erkek de evliliği insan doğasına uygun buluyor… Evlilik kurumunu insan doğasına uygun bulma konusunda erkekler (%78) ve kadınlar (%74) benzer görüşte birleşirken, çok eşlilik konusunda farklılıklar dikkat çekiyor: Erkeklerin %11’i çok eşliliğe katıldığını belirtirken, kadınlarda bu oran %5’te kalıyor. Sadakat konusunda ise kadınlar daha temkinli; aldatıldığını düşünen kadınların oranı %9 iken, erkeklerde %7. Erkeklerin %16’sı ise “Evdeki kadın çocuklarımın annesi, dışarıdaki kadın cinselliği yaşadığım kişidir” görüşünü benimseyerek evlilik ve cinselliği ayrı değerlendirme eğiliminde olduğunu gösteriyor. Katılımcıların %90'dan fazlası ‘Aile kutsaldır’ diyor Araştırmanın son bölümü, yaşam tarzı ve alışkanlıklardaki tüm farklılıklara rağmen Türk toplumunun aile kavramı etrafında kenetlendiğini kanıtladı. Cinsiyet fark etmeksizin katılımcıların neredeyse tamamı aileyi dokunulmaz bir değer olarak görüyor. "Aile kutsaldır" görüşüne katılan erkeklerin oranı %93, kadınların oranı ise %92 olarak ölçülüyor. Benzer bir uzlaşı evlilik kurumunda da görülüyor; kadınların %81’i, erkeklerin ise %79’u "Evlilik kutsaldır" görüşünde birleşiyor. Kadın evlilikte yasal güvence ve resmiyet istiyor… Veriler, erkeklerin gayri resmi birlikteliklere ve alternatif evlilik modellerine kadınlardan daha sıcak baktığını gösteriyor. "Sadece imam nikahı ile evlilik olabilir" görüşünü erkeklerin %29’u desteklerken, kadınlarda bu oran %14’e düşüyor. Benzer şekilde, "Sadece imam nikahı ile çocuk sahibi olunabilir" fikrine erkeklerin %26’sı olumlu yaklaşırken, kadınlarda bu oran %15’te kalıyor. Modern birlikteliklerde de benzer bir eğilim var: "Evlilik olmasa da çiftler birlikte yaşayabilir" diyen erkeklerin oranı %30, kadınlarda %19. Evlilik dışı çocuk sahibi olmaya erkeklerin yaklaşımı (%17) kadınlara (%10) göre daha esnek. Bu veriler, kadınların evlilikte "yasal güvence ve resmiyeti" önemserken, erkeklerin daha esnek modellere yöneldiğini ortaya koyuyor. Geleneksel "görücü usulü" evlilik hâlâ geçerliliğini koruyor Araştırmaya katılan hem kadınlar (%34) hem de erkekler (%32) için en yaygın ve kabul gören evlilik biçimi "Kendimiz tanıştık, anlaştık, aileler onayladı" seçeneği olurken, geleneksel "görücü usulü" evlilik de hâlâ geçerliliğini koruyor; kadınlarda bu oran %31, erkeklerde %22 seviyesinde. Esengül Berişah: “Aile, evlilik ve ortak yaşamda güçlü bir uzlaşı var” Method Research Company Genel Müdür Yardımcısı Esengül Berişah, Method Research Company ve Üsküdar Üniversitesi iş birliğinde yürütülen “Kadın ve Erkeklerin Dünyası Araştırması”, yıllar içinde gençleri, ardından erkekleri ve son olarak kadınları merkeze alarak insanı, toplumsal değerleri, beklentileri ve dönüşümü anlamamıza yönelik önemli bir bakış açısı sağladığını söyledi. Berişah, araştırmanın, kadın ve erkeğin hayatın birçok alanında farklı deneyimler yaşadığını ortaya koymakla birlikte; aile, evlilik ve ortak yaşam gibi temel konularda güçlü bir uzlaşıya da işaret ettiğini kaydetti. Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak: “Geleneksel ile modernin harmanlandığı toplum yapısı tüm araştırmalarımızın en belirgin özelliği” Araştırmayı değerlendiren Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak: “Bugün kadın ve erkeklerin sosyal yaşamları ve sosyal kurumlara yaklaşımını özetleyen bir araştırmamızı kamuoyu ile paylaşıyoruz. Ortaya çıkan sonuç hala geleneksel kurumların ve toplumu bir arada tutan temel yapıtaşı olarak ailenin önemini koruduğu. Hala insanlar kendilerini güvende hissedebilmek için çoğuldan tekile doğru yönleniyor. Erkeklerde özgüven, kadınlarda ise fedakarlık eğilimi biraz daha yüksek. Geleneksel ile modernin harmanlandığı bir toplum yapısı tüm araştırmalarımızın en belirgin özelliği.” İfadelerini kullandı.

Ford Otosan’ın Gelecek Hayalim Zirvesi 16 Aralık’ta Gerçekleşiyor Haber

Ford Otosan’ın Gelecek Hayalim Zirvesi 16 Aralık’ta Gerçekleşiyor

İkinci yılında etkisini daha da genişleten proje, kadınların STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) alanlarında kariyerlerini güçlendirmeyi hedefliyor. Türkiye’nin lider sanayi kuruluşlarından Ford Otosan, Vehbi Koç Vakfı katkılarıyla hayata geçirdiği Gelecek Hayalim projesi kapsamında, kadınların teknoloji ve inovasyon alanlarında güçlenmesine yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Mart 2024’te başlatılan Gelecek Hayalim projesi; üniversite öğrencileri, yeni mezunlar, çalışan kadınlar ve iş hayatına ara vermiş kadınlara yönelik eğitim, mentorluk ve kariyer destekleri sunarken, kadınların STEM (Bilim, Teknoloji, Ekonomi ve Matematik) alanlarında daha aktif ve görünür olmalarını hedefliyor. Proje bugüne kadar 45 binden fazla kadına ulaşırken, 2026’ya kadar 100 bin kadının STEM’de güçlenmesine katkı sağlamayı amaçlıyor. Bu hedef doğrultusunda, “Kariyerin Ötesinde, Eşitlik Yolunda” temasıyla düzenlenecek Gelecek Hayalim Zirvesi, bu yıl ikinci kez 16 Aralık 2024 Salı günü 14.00–16.00 saatleri arasında çevrimiçi olarak gerçekleştirilecek. Mikado Impact yürütücülüğünde ve Coderspace desteğiyle hayata geçecek zirve; kariyerini yeniden tasarlamak, geleceğin yetkinliklerini anlamak ve eşitlik odağında ilham almak isteyen katılımcılar için kapsamlı bir buluşma alanı sunacak. Geleceğin Kariyerleri “Gelecek Hayalim Zirvesi”nde Konuşulacak Zirve programında; dönüşen iş dünyasında STEM rollerinin geleceği, genç yetenekler için kariyer ve kişisel marka stratejileri, teknoloji odaklı girişimcilik trendleri ve yeni nesil beceriler ele alınacak. Ford Otosan liderleri ve iş dünyasında başarılarıyla öne çıkan yöneticiler, kendi deneyimlerini ve içgörülerini katılımcılarla paylaşacak. Çevrimiçi olarak düzenlenecek Gelecek Hayalim Zirvesi, teknoloji ve inovasyon dünyasında kariyer yolunu güçlendirmek isteyen herkesin katılımına açık olacak.

Great Place To Work® Türkiye, Best Workplaces for Women™ 2025 Raporunu Yayınladı Haber

Great Place To Work® Türkiye, Best Workplaces for Women™ 2025 Raporunu Yayınladı

Kapsayıcılık ve Adalet: Güven Kültürünün Temeli Best Workplaces for Women™ 2025 verileri, kadın çalışanların aidiyet duygusunun adalet ve kapsayıcılıkla güçlendiğini ortaya koyuyor. Listede yer alan şirketlerde kadın çalışanların %85'i, "çalışanlara yaşlarına bakılmaksızın adil davran ldığını" belirtirken; bu oran liste dışı şirketlerde %56'ya düşüyor. Bu fark, yalnızca politikaların değil, kültürün de kapsayıcı bir anlayışla şekillendiğini gösteriyor. En iyi iş yerlerinde adil ve eşit davranma algısının güçlü biçimde yerleşmiş olması, kapsayıcı ve güvenli bir çalışma ortamının çalışanların aidiyet duygusunu güçlendirmede belirleyici bir rol oynadığını ortaya koyuyor. Takdir Kültürü İşte Kalma İsteğini Güçlendiriyor Kadınların iş hayatında sürdürülebilir aidiyetini şekillendiren en önemli unsur, emeklerinin fark edilip değer görmesi olarak vurgulanıyor. Araştırma verileri de bu durumun, kadınların işyerine uzun vadeli bağlılığını belirleyen en kritik faktör olduğunu göst eriyor. Best Workplaces for Women™ 2025 listesinde yer alan şirketlerde kadın çalışanların %68'i, "burada herkesin fark edilme ve takdir edilme imkânı bulunmaktadır" ifadesine katılıyor. Bu oran, liste dışı şirketlerde ise yalnızca %35. Bu fark, takdir kültürünün sadece bir motivasyon unsuru değil, güveni ve aidiyeti besleyen bir kurum değeri olduğunu gösteriyor. Görülmek ve takdir edilmek, kadın çalışanlar için yalnızca bir duygusal ihtiyaç değil, sürdürülebilir başarı kültürünün de temel taşı haline geliyor. Psikolojik Güvenliğin Yol Haritası: Etik ve Şeffaf Bir Kültür Kadın çalışanların güçlü bir aidiyet duygusu hissettiği kurumlarda ortak bir payda göze çarpıyor: etik değerlere bağlılık ve şeffaf iletişimin nceliklendirilmesi. Best Workplaces for Women™ 2025 listesinde yer alan şirketlerde kadın çalışanların %76'sı, "çalışanlar entrikaya başvurmaz, başkalarının arkasından iş çevirmez" ifadesine katılıyor. Bu oran, liste dışında kalan şirketlerde %47'ye düşüyor. Bu sonuçlar, etik değerlere dayanan organizasyon kültürünün, kadınların hem kendilerini güvende hissetmelerini hem de potansiyellerini tam anlamıyla ortaya koymalarını desteklediğini gösteriyor. Eyüp Toprak: "Güven, Sürdürülebilir Başarının Ön Koşulu; Eşitlik ise Güvenin Temel Taşı" Great Place To Work® Türkiye CEO'su Eyüp Toprak, 2025 Best Workplaces for Women™ raporuna ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: "200 bine yakın çalışanın deneyimiyle ortaya çıkan sonuçlar, Türkiye iş dünyasına çok açık bir mesaj veriyor: Güven inşa eden, emeği görünür kılan ve adil biçimde değerlendiren organizasyonlar, geleceğin kazananları olacak. Eşitlik, artık sadece etik bir sorumluluk değil, aynı zamanda sürdürülebilir ekonomik başarının stratejik bir zorunluluğudur. Nitekim, kadın çalışanların sesine kulak veren ve onları karar mekanizmalarına dahil eden şirketler, liste dışı şirketlere kıyasla tam %31 daha yüksek adalet algısı yaratarak bu alanda liderliğini kanıtlamıştır. Güven, sadece güçlü iş yeri kültürlerinin değil, aynı zamanda geleceğin de temel taşıdır. Türkiye iş dünyası liderlerini, bu farkındalığı kalıcı bir kültürel dönüşüme evirmeye davet ediyoruz. Kadınların güven ini kazanan kurumlar, yetenek savaşını da kazanacaktır."

Starbucks’tan Türkiye’de Bir İlk: İşaret Dili Konseptli Mağaza  “Community Store Starbucks Elden Ele” Haber

Starbucks’tan Türkiye’de Bir İlk: İşaret Dili Konseptli Mağaza “Community Store Starbucks Elden Ele”

Starbucks, Türkiye’deki ilk Signing Store konseptinin açılışını 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde gerçekleştirdi. Starbucks, İşitme Engelliler Eğitim Faaliyetleri Derneği (İEEF) danışmanlığında İstanbul Göztepe Loft mağazası daha erişilebilir ve kapsayıcı bir konseptle “Community Store Starbucks Elden Ele” mağazasına dönüştürdü. Proje, işitme engelli ve sağır topluluğuna yepyeni bir buluşma noktası sunuyor. Starbucks Elden Ele, işitme engelli bireylerin hem çalışabildiği hem de topluluk olarak bir araya gelebildiği bir alan olarak tasarlandı. Mağazada düzenlenecek eğitimler, atölyeler ve sosyal etkinliklerle, herkes için daha erişilebilir bir Starbucks deneyimi hedefleniyor. İşaret Diliyle Kahve Deneyimi Starbucks Elden Ele Mağazasında Proje kapsamında oluşturulan “Kahve Sözlüğü”, menüden servis sürecine kadar her aşamada işaret diliyle iletişimi destekliyor. Bu özel sözlük hem kasa önünde hem de dijital ekranlarda konumlandırılarak müşterilerin kolayca menüye ulaşmasını sağlıyor. Böylece ziyaretçiler, kahve siparişlerini işaret diliyle verebiliyor. Starbucks, mağazada görev alacak tüm partnerlerine işaret dili eğitimi sağlayarak hem iletişim bariyerlerini ortadan kaldırıyor hem de toplumsal farkındalığı güçlendiriyor. “Starbucks Elden Ele” mağazası, yalnızca bir kahve noktası değil; eşitlik, anlayış ve birlikte üretme kültürünü yansıtan bir buluşma alanı olarak konumlandırılıyor. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde gerçekleştirilen açılışta konuşan Alshaya Starbucks Avrasya Başkan Yardımcısı Figen Ilgaz, proje hakkında şunları söyledi: “Starbucks olarak kapsayıcılığı iş yapış biçimimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. ‘Starbucks Elden Ele’ mağazamız, yalnızca bir kahve noktası değil; kapsayıcılığın, birlikte üretmenin ve iletişimin her dilde mümkün olduğunun bir göstergesi. Bu özel mağazamızla işitme engelli ve sağır topluluğuna güçlü bir alan kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. 2026 yılı içinde farklı illerdeki mağazalarımızı da bu konseptle dönüştürerek, işitme engelli ve sağır topluluğuna daha fazla alan açmayı ve kapsayıcılık yolculuğumuzu büyütmeyi sürdüreceğiz.” Türkiye’de işitme engelli ve sağır topluluğuna özel olarak tasarlanan ilk Starbucks mağazası olan Community Store Starbucks Elden Ele, herkesi işaret diliyle kahve deneyimini paylaşmaya davet ediyor. Proje ile ilgili İşitme Engelliler Eğitim Faaliyetleri Derneği Başkanı Ebru Akça da Ülkemizde yaşayan yaklaşık 3 milyon işitme engelli birey için hazırlanan ‘’Elden Ele’’ projesinin kendi dillerinde hizmete erişim yollarının açılmasının yanı sıra bu özel mağaza ile pekiştirildiğini ve mağazanın işitme engelli bireylerin sosyal saatlerinin ötesinde her türlü ihtiyaçlarında kullanabilecekleri bir alan olduğunu belirtti. Akça, “Keyifle sürdürülen projenin bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyar iken işitme engelli dostlarımızın keyifli saatler geçireceği mağazanın hazırlanmasında emeği geçen tüm Starbucks ailesine teşekkür ederiz” dedi.

Shell Türkiye, Engelsiz Yaşam Vizyonuyla Hayatın Her Alanında Eşitlik ve Kapsayıcılık İçin Çalışıyor Haber

Shell Türkiye, Engelsiz Yaşam Vizyonuyla Hayatın Her Alanında Eşitlik ve Kapsayıcılık İçin Çalışıyor

Dünyanın önde gelen enerji şirketlerinden biri olarak Türkiye’nin gelişimine 102 yıldır katkı sağlayan Shell, Türkiye’deki operasyonel faaliyetlerinin yanı sıra toplumsal ihtiyaçlara yönelik geliştirdiği sosyal yatırım programlarıyla değer yaratmaya devam ediyor. Şirket, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan Eşitsizliklerin Azaltılması hedefi ve kendi Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkeleri doğrultusunda engelli bireylerin toplumsal hayata tam ve eşit katılımını destekliyor. Shell Türkiye Kurumsal İlişkiler Direktörü ve Shell & Turcas İcra Kurulu Üyesi Meltem Okyar Perdeci, hem şirket içinde hem de toplumda engelsiz yaşam yaklaşımını genişletmek amacıyla yürüttükleri programlar olduğunun altını çiziyor: “Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerimizin bizi güçlendirdiğine inanıyoruz ve fırsat eşitliği için mümkün olan her alanda adımlar atıyoruz. Bu anlayışımızı istasyonlarımıza taşımak için sektörde bir ilke imza attık ve 2017’de istasyonlarımızda Engelsiz Hizmet Alanları oluşturmaya başladık. Bugün Türkiye çapında 946 istasyonumuzda bedensel engelli misafirlerimiz, market içindeki alışverişlerinden tuvalete kadar istasyon çalışanlarımızdan refakat desteği alabiliyor veya araçlarından inmeden hizmet alıp ödeme yapabiliyor.” Engelsiz yaşam için attıkları adımlara Mayıs 2021’de bir yenisini eklediklerini belirten Perdeci, istasyonlarda satılan deli2go sandviçlerinden elde ettiği gelirin bir kısmını Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği'ne (TOFD) bağışladıklarını belirtiyor. Bu iş birliği sayesinde Shell misafirleri, istasyonlardaki lezzetlerle buluşurken aynı zamanda engelsiz yaşama da katkı sağlamış oluyor. Shell & Turcas, engelsiz yaşam girişimlerini güçlendirmek amacıyla, 20 yılı aşkın süredir paralimpik harekete katkı sunan Türkiye Milli Paralimpik Komitesi (TMPK) ile 2023’te yol arkadaşlığına başladı. Meltem Okyar Perdeci, kendilerini komitenin resmi taraftarı olarak gördüklerini belirterek şunları söylüyor: “Türkiye’de 10 milyondan fazla engelli birey, günlük hayatta ulaşım, kamusal alanlara erişim gibi pek çok alanda zorlanıyor. Para sporcular, başta gençler olmak üzere dışarı çıkmaktan imtina eden herkes için birer rol model oluyor. Sporcular, yarattıkları başarı hikayeleriyle toplumsal dönüşümün öncülüğünü üstleniyorlar. Paris Paralimpik Oyunları’nda ve İstanbul’daki Avrupa Para Genç Oyunları’nda ülkemizi temsil eden ve başarılar kazanan tüm milli sporcularımızla gurur duyuyoruz; markamızla onların yolculuklarını desteklemeye devam edeceğiz." Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Şiddetsiz Bir Dünyaya Dijital Çağrı Haber

Şiddetsiz Bir Dünyaya Dijital Çağrı

Eşitliği ve şiddetten, ayrımcılıktan uzak bir gelecek idealini çalışmalarının merkezinde tutan Büyükşehir Belediyesi, toplumsal duyarlılığı ve sosyal belediyecilik vizyonunu yansıtan önemli bir etkinliğe daha imza attı. Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi ile Feriha Uyar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinin sanatsal üretimlerinden oluşan “Kırılmayan Çizgiler: Sesi Çizgide Saklı” isimli dijital sergi, ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ kapsamında Bursalıların ziyaretine açıldı. 110 eserin yer aldığı dijital sergi, Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘Fark Et, Oyna, Dönüştür’ teması ile gençler için düzenlenen atölye çalışmalarını dijital dünya ile buluşturdu. DasDas Bursa’da düzenlenen serginin açılış programına, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve eşi Seden Bozbey’in yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ve Nilüfer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. KÜRESEL MÜCADELENİN KENTTEKİ YANSIMASI Açılış programında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, gençlerin aklından ve hayal gücünden yükselen güçlü farkındalık çağrısını hep birlikte görünür kılmak istediklerini söyledi. Hayata geçirilen dijital serginin dijital alanlarda yaşanan şiddeti, eşitsizlikleri ve görünmeyen yaraları sanatın diliyle ortaya koyduğunu vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, “Sergide yer alan her çizgi, her renk ve her ışık; ‘şiddetsiz bir yaşam mümkündür’ diyen güçlü bir dayanışmanın ifadesidir. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde hayata geçirdiğimiz proje, bu alanda verilen küresel mücadelenin Bursa’daki yansımasıdır. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin bu yıl belirlediği ‘Tüm kadınlara ve kız çocuklarına yönelik dijital şiddete son verin–Birleşelim’ temasının da önemli bir parçasıdır. Sergi, küresel bir çağrının gençlerimizin üretimiyle yerelde karşılık bulması açısından çok değerlidir” dedi. “GENÇLER, BUGÜNÜN DEĞİŞTİRİCİ GÜCÜDÜR” Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve gençlerin katılımıyla yürütülen ‘Fark Et, Oyna, Dönüştür’ atölyesinin, çalışmanın merkezinde yer aldığını belirten Başkan Mustafa Bozbey, “Toplumsal cinsiyet eşitliğinden dijital şiddete, çevrimiçi güvenlikten başvuru mekanizmalarına kadar uzanan kapsamlı bir eğitim süreci yürütüldü. Bu sürece 100’ün üzerinde öğrencimiz katıldı. Bu eserler; gençlerimizin düşünme, üretme ve dönüştürme gücünün ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Gençler sadece yarınlarımızın umudu değil, bugünün de değiştirici gücüdür. Sanat, yalnızca estetiğin dili değildir. Adaletin, eşitliğin ve barışın da dilidir. Büyükşehir Belediyesi olarak toplumsal cinsiyet eşitliğine, gençlerin kent yaşamına katılımına ve sanatın dönüştürücü gücüne önem veriyoruz. Eşitliği, katılımı ve sanatı aynı çizgide buluşturan her adımı destekliyoruz” diye konuştu. Bursalı gençlerinin üretimleriyle gurur duyduklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, “Sergi, şiddetsiz bir dünya için verdiğimiz mücadeleye güç katacaktır. Gençlerimizin sanatla kurduğu bağı güçlendirecektir. Bursamızın eşitlikçi, duyarlı ve dönüştürücü kimliğini daha da ileriye taşıyacaktır. Serginin hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Sergiye eserleriyle değer katan öğrenciler, desteklerinden dolayı Başkan Mustafa Bozbey’e ve Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Konuşmaların ardından sergiyi gezen Başkan Bozbey ve eşi Seden Bozbey, izlenime sunulan çalışmaları yakından inceledi. Sergi, 25, 26 ve 27 Kasım tarihlerinde ziyaret edilebilecek. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

 Nilüfer’de Kadınlardan Şiddete Karşı Ortak Ses Haber

 Nilüfer’de Kadınlardan Şiddete Karşı Ortak Ses

Kadın cinayetlerine ve cezasızlık politikalarına dikkat çekilen etkinlikte, yerel yönetimlerin sorumlulukları ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Kent Konseyi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde farkındalık yaratmak amacıyla yürüyüş ve söyleşi düzenledi. “Susma, yürü, diren” sloganıyla gerçekleştirilen etkinlikler, kadına karşı şiddete dikkat çekmek için Nilüfer'in farklı noktalarında bir araya gelen kadınların güçlü mesajlarına sahne oldu. Nilüfer Kent Konseyi önünden başlayan yürüyüş, Nilüfer Belediyesi Halk Evi önüne kadar sürdü. Yürüyüşe Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Serpil Altun, Bukle Erman, Zerrin Güleş ve Şirin Arıbaş, Nilüfer Kent Konseyi Genel Sekreteri Doç. Dr. Elifhan Köse Çal, Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Tülin Demir ve Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in eşi Nuray Özdemir katıldı. Nilüfer’deki kadın derneklerinin temsilcileri ve çok sayıda kadın da yürüyüşte yer aldı. Kadınlar taşıdıkları pankartlar ve attıkları sloganlarla kadına karşı şiddete ses yükseltti. Kadınların yürüyüşüne çevredeki vatandaşlar da alkışlarla destek oldu. “KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR” Nilüfer Belediyesi Halk Evi önünde yapılan basın açıklamasında konuşan Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Serpil Altun, Türkiye’de kadın cinayetlerinin politik olduğunu dile getirdi. Altun, kadına yönelik şiddetin bitmesi için kadın özgürlüğü ve eşitlik ilkesinin tavizsiz uygulanması gerektiğini vurgulayarak, “Kadınlar, ülkenin en örgütlü ve en dayanıklı muhalefeti. Kadın cinayetlerini durdurmak için mücadele edeceğiz. Nilüfer’de ve tüm ülkede, kadınların güvende, görünür ve güçlü olduğu bir yaşamı kurmaya devam edeceğiz” dedi. “CEZASIZLIK KADINLARIN YAŞAMINI TEHDİT EDİYOR” Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Bukle Erman ise, etkinliğin sloganının kadınların yıllardır süren adalet arayışını ve hayata tutunma mücadelesini ifade ettiğini söyledi. Son günlerde yaşanan kadın cinayetlerine dikkat çeken Erman, kadına yönelik şiddetin önlenebilir bir toplumsal sorun olduğunu vurguladı. Erman, “Faillerin korunduğu, cezasızlığın sıradanlaştığı bir düzende kadınların yaşamı tehlikededir. Nilüfer Belediyesi olarak kadınların güçlenmesi, destek mekanizmalarının geliştirilmesi, güvenli kamusal alanların çoğaltılması ve şiddete karşı dayanışma ağlarının güçlendirilmesi için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ VE 6284 VURGUSU” Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Tülin Demir de 2025 yılında 408 kadın cinayetinin yaşandığını hatırlattı. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un etkin uygulandığı ve İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe konduğu güvenceli yaşamlar istediklerini belirten Demir, “Bizler kadınlar olarak eşitlik, adalet ve insanca yaşam istiyoruz. Mücadelemizi istediğimiz eşitliği ve şiddetsiz dünyayı var edene kadar sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. KADINLAR “GÜVENLİĞİ” KONUŞTU Basın açıklamasının ardından etkinlikler, Nilüfer Barış Meclisi’nde düzenlenen “Kadınlar Nilüfer’i konuşuyor: Güvende miyiz?” başlıklı söyleşi ile devam etti. Nilüfer Kent Konseyi Genel Sekreteri Doç. Dr. Elifhan Köse Çal’ın moderatörlüğünü üstlendiği söyleşide; Koza Kadın Derneği’nden Nursel Demir, Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği’nden Dilek Üzümcüler, Bursa Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’nden Şeyma Aktuğ, Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden Ceren İlgen Altuntaş ve Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Tülin Demir konuşmacı olarak yer aldı. Söyleşide, kadına yönelik şiddetin sebepleri, yerel yönetimlerin bu konudaki politika üretim süreçleri ve çözüm önerileri detaylıca ele alındı. Söyleşinin sonunda konuşmacılara verdiği katkıdan dolayı plaket takdim edildi.

Orka Holding, KAGİDER’in FEM Sertifikasını Almaya Hak Kazandı Haber

Orka Holding, KAGİDER’in FEM Sertifikasını Almaya Hak Kazandı

FEM Sertifikası, KAGİDER tarafından Dünya Bankası’nın teknik desteğiyle geliştirilmiş, özel sektör kuruluşlarının insan kaynakları politikalarını toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinden değerlendiren bir modeldir. Bu kapsamda yürütülen kapsamlı değerlendirme sürecini başarıyla tamamlayan Orka Holding, kadınların iş yaşamında güçlenmesini hedefleyen bütüncül yaklaşımıyla sertifikayı almaya layık görüldü. Sertifika töreni, Orka Holding Genel Müdürlüğü’nde gerçekleştirildi. Törene; Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, Orka Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Grup Başkanı Büşra Orakçıoğlu Biberoğlu, KAGİDER Yönetim Kurulu Üyeleri ve yöneticiler katıldı. Sertifika, KAGİDER Yönetim Kurulu Üyeleri ve Özel Sektör ve Fırsat Eşitliği Komitesi Liderleri Özlem Demirci Duyarlar ile Av. Zeynep Yağmur tarafından, Büşra Orakçıoğlu Biberoğlu’na takdim edildi. Eşitlik, Kurumsal Kültürün Ayrılmaz Bir Parçası Orka Holding, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) doğrultusunda yürüttüğü çalışmalarla, fırsat eşitliğini kurumsal kültürünün temel ilkesi haline getirmiş durumda. Şirketin İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim birimlerinin ortak çalışmalarıyla oluşturulan bu yaklaşım, yalnızca işe alım süreçlerinde değil; eğitim politikalarından terfi sistemine, iç iletişimden liderlik gelişim programlarına kadar tüm organizasyon yapısına entegre ediliyor. KAGİDER Yönetim Kurulu Üyesi ve Özel Sektör ve Fırsat Eşitliği Komitesi Lideri Özlem Demirci Duyarlar: “Orka Holding’in FEM Sertifikası’nı almaya hak kazanması, fırsat eşitliği ilkesini sadece insan kaynakları politikalarına değil, kurumun tüm yönetim anlayışına ve değer sistemine entegre ettiğini gösteriyor. Bu durum, eşitliği bir hedef olmaktan çıkarıp, kalıcı bir kurum kültürüne dönüştürmenin en güçlü örneklerinden biri. Günümüzde kurumsal başarı, yalnızca finansal performansla değil; çalışanlarına, paydaşlarına ve topluma sağladığı değerle ölçülüyor. Orka Holding, bu anlayışla hareket ederek, kadınların iş dünyasında güçlenmesini destekleyen politikalarıyla sürdürülebilir kalkınmanın önemli bir paydaşı haline geldi. FEM Sertifikası, aslında bir ödül değil; kurumların kendi içlerinde yarattıkları değişimin tescilidir. ORKA Holding’in bu dönüşümü kararlılıkla sahiplenmesi, toplumsal fırsat eşitliğini stratejik bir öncelik olarak benimsemenin uzun vadeli başarıyı nasıl beslediğini kanıtlıyor. Biz KAGİDER olarak, bu vizyonun diğer kurumlara da örnek olmasını, özel sektörün dönüşümünde kalıcı bir referans noktası oluşturmasını son derece kıymetli buluyoruz.” KAGİDER Yönetim Kurulu Üyesi ve Özel Sektör ve Fırsat Eşitliği Komitesi Lideri Av. Zeynep Yağmur: “Gerçek fırsat eşitliği, kurumların yalnızca kendi çalışanları için değil, içinde bulundukları toplumsal ekosistem için de sorumluluk üstlenmeleriyle mümkün olur. Orka Holding’in FEM Sertifikası ile taçlanan bu süreci, bu anlayışın iş dünyasındaki güçlü bir yansıması olarak görüyoruz. Kadınların ekonomik yaşama eşit katılımı, toplumsal refahın ve kurumsal rekabet gücünün temel unsurlarından biri. Bu nedenle eşitlik, artık yalnızca etik bir ilke değil; yenilikçiliği, üretkenliği ve sürdürülebilir büyümeyi besleyen stratejik bir faktör haline gelmiştir. Bu sertifika, ORKA Holding’in kadınların liderlik potansiyelini destekleyen, kapsayıcı ve adil bir iş ortamı yaratma yönündeki çabalarının somut bir göstergesidir. Bu duruş, özel sektörün eşitlik temelli dönüşümüne ilham verecek niteliktedir. KAGİDER olarak, bu kararlı ve vizyoner yaklaşımın geleceğin daha dengeli, adil ve kapsayıcı iş dünyasının inşasında önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz.” Orka Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Grup Başkanı Büşra Orakçıoğlu Biberoğlu: “Kadınların sosyal yaşamdaki yerini sağlamlaştırmak ve onlara fırsat eşitliği sunmak, çağdaş bir toplumun temel direği. Bu açıdan baktığımızda; faaliyet alanımız olan moda endüstrisinin sadece estetik odaklı değil, toplumsal dönüşümün de öncüsü olması gerektiğine inanıyoruz. Orka Holding olarak bizim için de kadın istihdamı; inovasyon ve başarı için zorunlu bir vizyon. Aynı şekilde KAGİDER FEM ışığında ekonomik sürdürülebilirliğin de temel anahtarı. Global moda kuruluşu olarak üretim ve yönetim kademelerimizde kadın emeği olmazsa olmazımızdır. Şirket politikalarımızda benimsediğimiz eşitlikçi yaklaşım sayesinde, kadın çalışanlarımızın ve yöneticilerimizin gücü, markamızın küresel başarısının en büyük etkenlerinden biri oldu. Bundan sonra da eşitlikçi terfi ve gelişim programlarıyla kadınlarımızın karar alma mekanizmalarında aktif rol almasını sağlamaya devam edeceğiz. Çünkü güçlü kadın, güçlü marka ve toplum demektir.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Eşitliğin Liderleri 2025 Ödülleri, Denizli'de Sahiplerini Buldu Haber

Eşitliğin Liderleri 2025 Ödülleri, Denizli'de Sahiplerini Buldu

Denizli'nin Gücü Kadınlar Zirvesi kapsamında düzenlenen ödül töreninde, bu yılın eşitliğe inanan erkek liderlerine ödülleri takdim edildi. Kadın Dostu Markalar Platformu tarafından 19 Kasım Dünya Erkekler Günü kapsamında Türkiye'de ilk kez hayata geçirilen "Eşitliğin Liderleri Ödül Töreni"nin dördüncüsü bu yıl Denizli'nin Gücü Kadınlar Zirvesi kapsamında gerçekleştirildi. Platform, bu özel günü "Eşitliğe İnanan ve Eşitliği Güçlendiren Erkekler Günü" olarak anlamlandırıyor ve toplumsal cinsiyet eşitliği için sorumluluk alan, bu vizyonu kurumsal kültürlerine taşıyan erkek liderleri görünür kılmak amacıyla bu töreni gerçekleştiriyor. 17 Kasım'da Denizli'de Merkezefendi Kült r Merkezi ev sahipliğinde düzenlenen zirvenin ardından gerçekleştirilen tören, eşitlik odağında güçlü bir farkındalık yarattı. Farklı sektörlerden kadın ve erkek liderleri bir araya getiren etkinlik, iş dünyasında kapsayıcı dönüşümün önemine vurgu yapan mesajlarla dikkat çekti. Eşitliğe Dair Güçlü Mesajlar Verildi Birleşmiş Milletler tarafından da kabul gören 19 Kasım Dünya Erkekler Günü'nün Türkiye'de ilk kez 2022 yılında Kadın Dostu Markalar Platformu öncülüğünde özel bir törenle kutlanmasıyla başlayan bu yolculuk, bugün eşitlik savunuculuğunu görünür kılan önemli bir program haline geldi. Her yıl etki alanını büyüterek sürdürülen tören, bu yıl da eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunda örnek yaklaşım sergileyen erkek liderleri onurlandırdı. Eşitlik odaklı çalışmaları, kurumsal duruşları ve örnek liderlikleriyle öne çıkarak ödüle layık görülen 10 erkek lider arasında; İDO Genel Müdürü Dr. Murat Orhan, QNB İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Cenk Akıncılar, Yorglass Yönetim Kurulu Başkanı Semavi Yorgancılar, Bahçeşehir & Uğur Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel, Zürich Sigorta CEO'su Yılmaz Yıldız yer aldı. Ayrıca programda bu yıl Denizli'de üretime eşitlikle güç veren 5 erkek lider de ödülle onurlandırıldı. Denizli'den ödüle layık görülen erkek lider arasında ise; Yavuzçehre Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yavuzçehre, Sadık Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Mersin, Askon Demir Çelik Yönetim Kurulu Başkanı Okan Konyalıoğlu, Mercan Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Gültekin Okay Salgar ve Tosunoğlu Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tosunoğlu yer aldı. "19 Kasım, Eşitliğe Katkı Sunan Lider Ruhlu Erkeklerin Günü" Töre nde, ödül alan erkek liderler, toplumsal cinsiyet eşitliğine dair kurumlarında hayata geçirdikleri uygulamaları, dönüşüm odaklı yaklaşımlarını ve kişisel bakış açılarını katılımcılarla paylaştı. Liderlerin iş dünyasında eşitliğin güçlenmesine yönelik görüşlerini aktardıkları törende konuşma yapan Kadın Dostu Markalar Platformu Kurucu & Yönetim Kurulu Başkanı Nazlı Demirel de19 Kasım Eşitliğe İnanan ve Eşitliği Güçlendiren Erkekler Günü'ne dair yaptıkları organizasyona verdikleri önemi anlattı. 19 Kasım'ın Uluslararası Erkekler Günü olarak isimlendirilen ve Birleşmiş Milletler tarafından da desteklenen uluslararası bir gün olduğunu hatırlatan Nazlı Demirel, yaptığı konuşmada şunları söyledi; "Biz Platform olarak 19 Kasım'ı 2022 yılından bu yana 'Eşitliğe İnanan ve Eşitliği Güçlendiren Erkekler Günü' olarak kutlamaktan büyük gurur duyuyoruz. Bugün, eşi tliğe katkı sunan lider ruhlu erkeklerin günü. Eşitlik bilincini desteklemenin en önemli yolu, eşitliğe inanan ve buna güç veren erkeklerin bu yönde sunacakları katkılardır. İşte bu nedenle biz de Kadın Dostu Markalar Platformu olarak eşitlik bilincinin gelişmesi adına çok değerli projelere imza atan, bu bilince katkı sunan erkeklerimizi de özel ve ayrıcalıklı bir "gün" olan 19 Kasım'da anmak ve bir araya getirmek istedik. 19 Kasım Eşitliğe İnanan ve Eşitliği Güçlendiren Erkekler Günü'nüzü kutluyoruz!"

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.