Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Eskişehir

Kapsül Haber Ajansı - Eskişehir haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Eskişehir haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

EKOS Electric’ten Yeraltı Transformatör Atağı Haber

EKOS Electric’ten Yeraltı Transformatör Atağı

Yeraltı transformatör merkezleri, Avrupa’da özellikle şehir estetiği, güvenlik ve alan kısıtı olan bölgelerde de tercih ediliyor. Türkiye’nin önde gelen teknoloji şirketi EKOS Electric, de yenilikçi vizyonu ve güçlü mühendislik kadrosuyla ‘’akıllı şehir’’ hedefini benimseyen modern şehircilik yaklaşımı için tarihe ve doğaya saygılı çözümler üretiyor. Türkiye’de ilk yeraltı elektrik dağıtım şebekesi uygulamasını 2005 yılında Antalya’da başlatarak sektöre öncü olan EKOS Electric, İstanbul, İzmir, Antalya, Kocaeli, Eskişehir ve Konya’da bu çözümü hayata geçirdi. Tarihi yapıyı ve çevreyi koruyan yeraltı transformatör merkezleri Eskişehir Odunpazarı, Karaköy - Galata Köprüsü’nün gibi turistik noktaların yanı sıra Konya’da Mevlana Meydanı’nda da tercih edildi. Portekiz, Almanya, Fransa Meydanlarında da Yaygın Çözüm İtalya, Almanya, Fransa, İspanya, Protekiz, İngiltere gibi tarihi yapıyı koruyan yeraltı çözümlerine odaklanan Avrupa ülkelerinde de tercih edilmesinin ortak nedenleri; görsel kirliliğe engel olmak, daha güvenli sistemler, gürültü izolasyonu, iklim etkilerine dayanıklılık ve alan kazanımı. Yeraltı transformatör merkezleri, Avrupa’da özellikle Amsterdam, Rotterdam, Paris, Londra ve Berlin gibi büyük şehirlerde; yaya yoğunluğunun olduğu alanlarda, tarihi bölgeler, parklar ile alışveriş ve iş merkezlerinin bulunduğu kentsel noktalarda tercih ediliyor. Türk turistlerin kültürel çeşitliliği, alışveriş imkanları ve kolay ulaşılabilirliği nedeniyle sıkça tercih ettiği Avrupa’nın en kozmopolit şehirlerinden biri olan Londra’da da bu teknoloji özellikle ikonik meydanlarda uygulanıyor. Tarihi dokusu ile modern kent yaşamını birleştiren Londra’da şehir içi alanı verimli kullanmak ve kamusal alanların güvenliğini artırmak amacıyla da yaygın olarak kullanılıyor. Hollanda’daki Akredite Laboratuvarlardan Onaylı Yeraltı transformatör merkezleri, üretim aşamasından uygulamaya kadar uluslararası standartlara uygun şekilde projelendirilip hayata geçiriliyor. EKOS Electric, Hollanda’daki akredite laboratuvarlarda tip testini başarıyla tamamladıktan ve güvenlik onayını aldıktan sonra merkezlerini kullanıma sunuyor. Güvenli Elektrik, Şehirlerin Kalbinde Yeraltında ‘’Akıllı şehir’’ modelini benimsemek hedefiyle şehirlerin estetik bütünlüğünü bozmadan modern altyapı sistemlerini kurmayı hedefleyen EKOS Electric, kuruluşunun 25. yılında da yeraltı transformatör merkezlerini ileri mühendislikle şehirlerin kalbi olan alanlara yerleştiriyor. Enerji arz güvenliğini odağına alan bu uygulama, peyzajın önemsendiği yaşam alanlarında da tercih edilmeye başlandı. Türkiye’de ilk yeraltı elektrik dağıtım şebekesi uygulamasını başlatan EKOS Electric Yönetim Kurulu Başkan Vekili Tunahan Akbaş, ileri mühendislikle sektörde her zaman öncü olmayı hedeflediklerini belirterek ‘’Yeraltı Transformatör Merkezi ile sadece enerjiyi taşımıyoruz; şehrin dokusunu, çevreyi ve yaşam kalitesini de korumaya özen gösteriyoruz. Türkiye’nin enerji altyapısına çok yönlü katkı sunuyoruz. EKOS teknolojisinden elde ettiğimiz ürünler, elektrik enerjisinin tüketiciye iletildiği, arz ve güvenilirliğin sağlanması için kontrol edildiği her tesisin temel yapı taşını oluşturuyor. İleri teknoloji ile hayata geçirilen ürünlerimiz her aşamada çözüm oluyor. Sürdürülebilir enerji yönetimine katkı sağlayan bu altyapı uygulamasıyla akıllı şehirciliğe destek oluyoruz. Ürün ve hizmetlerimizle elektrik enerjisinin üretiminden son kullanıcıya uzanan her halkasında arz güvenliğini sağlarken, sahip olduğumuz teknolojimizi sürekli geliştirerek, çevre dostu şehirler hedefiyle yenilikçi teknolojiler üretmek en temel vizyonumuzdan biri’’ diye konuştu.

Emir Turan, Belçika’nın Eskişehir Fahri Konsolosu Oldu! Haber

Emir Turan, Belçika’nın Eskişehir Fahri Konsolosu Oldu!

Atamayla ilgili olarak düzenlenen resepsiyonda konuşan Turan, Eskişehir’in ekonomik potansiyelini, girişimci ruhunu ve zengin kültürel mirasını Belçika’da daha fazla tanıtmak ve Belçika’nın sunduğu fırsatları Eskişehir’e taşımak için çaba göstereceğini söyledi. Belçika, Türkiye’de önemli bir diplomatik adım attı. ETi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emir Turan, Eskişehir’e Belçika Fahri Konsolosu olarak atandı. Belçika’nın Eskişehir’e verdiği önemi ve Emir Turan’a duyduğu güveni ortaya koyan bu atamayla ilgili bilgi vermek amacıyla 10 Aralık Çarşamba günü Eskişehir’deki Sempre restoranda bir resepsiyon düzenlendi. Resepsiyona Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Belçika Büyükelçisi Hendrik Van de Velde ve Emir Turan’ın yanı sıra Eskişehir Milletvekilleri İbrahim Arslan, Jale Nur Süllü ve Utku Çakırözer, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah, Eskişehir İl Jandarma Komutanı Erhan Demir ile protokol üyeleri katıldı. Resepsiyonda konuşma yapan Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Belçika Fahri Konsolosluğu’nun Eskişehir’de açılmasının şehir için önemli bir kazanım olduğunu ifade ederek Eskişehir’in sosyal, ekonomik ve kültürel dinamizmiyle Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden biri olduğunu vurguladı. Belçika Büyükelçisi Hendrik Van de Velde şunları söyledi: “Fahri Konsolosluk görevi yalnızca törensel bir unvan değildir, gerçek bir misyondur. İnsanları bir araya getirmek, zorluk yaşayanlara destek olmak, başarıları, fikirleri ve dinamizmi görünür kılmak ve nihayetinde dünyamızı daha güçlü ve daha insani kılan köprüler kurmak anlamına gelir. Eskişehir ve onun dinamik bölgesiyle birlikte bu misyon gerçek anlamda karşılığını buluyor. Türkiye’nin bu canlı bölgesi, Belçika’nın burada bir sese sahip olmasını bekliyordu, bugün o köprü kuruluyor.” Daha sonra söz alan Emir Turan ise Fahri Konsolos olarak görevlendirilmekten duyduğu büyük onuru paylaşmanın mutluluğunu ve heyecanını yaşadığını vurgulayarak şöyle konuştu: “Eskişehir Türkiye ekonomisinin lokomotif şehirlerinden biri. Havacılık ve raylı sistemlerden makine ve metal sanayine, gıdadan kültür-sanat üretimine kadar geniş bir yelpazede güçlü bir ekonomik yapıya sahip. Şehrimiz, yıllardır istikrarlı bir ihracat performansı sergiliyor ve bugün 170'den fazla ülkeye üretim gücünü ulaştırıyor. Bu başarıyı sağlayan Eskişehirli girişimcilerin, mühendislerin ve üreticilerin uluslararası arenada daha görünür olmasını sağlamak hepimizin görevi.” Turan sözlerini şöyle sürdürdü: “Üstlendiğim bu görev, sadece Eskişehir için değil, ülkemiz ve Belçika arasındaki dostluk ve iş birliğine katkı sunma sorumluluğunu da taşıyor. Eskişehir’in ekonomik potansiyelini, girişimci ruhunu ve zengin kültürel mirasını Belçika’da daha fazla tanıtmak ve aynı şekilde Belçika’nın sunduğu fırsatları da Eskişehir’e taşımak için elimden gelen çabayı göstereceğim. Bu görevi bana layık gören herkese teşekkür ediyorum. Eskişehir ile Belçika arasındaki bağı daha güçlü, daha verimli ve uzun soluklu hale getireceğimize inanıyorum.” Emir Turan’ın Fahri Konsolos olarak atanması Eskişehir’de büyük memnuniyet yarattı.

Alarko Tarım Grubu’ndan Bölgesel Yatırımla Modern Seracılıkta Yeni Bir Adım Haber

Alarko Tarım Grubu’ndan Bölgesel Yatırımla Modern Seracılıkta Yeni Bir Adım

Sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla tasarlanan 40 hektar büyüklüğündeki yeni sera, gerçekleştireceği domates üretimiyle bölgenin gıda arz güvenliğine önemli bir katkı sunacak. Konuyla ilgili açıklama yapan Alarko Şirketler Topluluğu CEO’su Ümit N. Yıldız, “Alarko olarak, faaliyet gösterdiğimiz her coğrafyada kalıcı değer üretme sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz. Çimkent’te kurduğumuz bu yeni modern seramız, 2029 sonuna dek 500 hektara ulaşması planlanan büyük bir projenin ilk adımıdır. Bu yatırımı aynı zamanda, iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğinin ve dostluğun somut bir göstergesi olarak görüyoruz.” dedi. Tarımda değer zincirinin her alanında yer alma vizyonuyla yatırımlarını sürdüren Alarko Tarım Grubu, Kazakistan Çimkent’te geçtiğimiz yıl temelini attığı sera yatırımının 40 hektar büyüklüğündeki ilk etabını devreye aldı. Bölgedeki modern seracılık faaliyetlerini Alsera KZ çatısı altında yürüten Alarko Tarım, Kazakistan’da 2029 yılı sonuna kadar 500 hektar büyüklüğe ulaşarak bölgenin gıda arzına önemli bir katkı sunacak. Sera açılışı için düzenlenen törene; Kazakistan Cumhuriyeti Tarım Bakanı Aidarbek Saparov, Türkiye Cumhuriyeti Türkistan Başkonsolosu Levent Gürcan, Çimkent Vali Yardımcısı Aydin Karimov, Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Garih ve Alarko’nun üst düzey yöneticileri katıldı. Ümit N. Yıldız: “İki ülke arasındaki ekonomik iş birliğinin ve dostluğun somut bir göstergesi” Alarko Şirketler Topluluğu’nun köklü bilgi birikimini, inovasyon gücünü ve sürdürülebilir üretim modelini Kazakistan’a taşımak üzere çok değerli bir adım attıklarını kaydeden Alarko Şirketler Topluluğu CEO’su Ümit N. Yıldız, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Alarko olarak, faaliyet gösterdiğimiz her coğrafyada kalıcı değer üretme sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz. Tarım Grubumuzun amiral şirketi olan Alsera, bugün 120 hektarı aşan işletme büyüklüğüyle Türkiye’nin en büyük modern sera yatırımcılarından biri konumunda. Kazakistan yatırımımızla, Türkiye tarımındaki bu deneyim ve teknolojimizi sınır ötesine taşımanın heyecanını yaşıyoruz. Çimkent’te kurduğumuz bu modern sera yatırımı, 2029 sonuna dek 500 hektara ulaşması planlanan büyük bir projenin ilk adımını oluşturuyor. Böylece uzun soluklu ve her iki ülkeye de faydaları büyük olacak bir iş birliğini başlatıyoruz. Bu yatırım aynı zamanda iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğinin ve dostluğun somut bir göstergesi olmasıyla bizleri gururlandırıyor.” Kazakistan’ın en modern seraları arasında yerini aldı Alarko Tarım Grubu, tarım alanındaki faaliyetlerini çevresel ve toplumsal faydayı birlikte büyüten, sürdürülebilir ve kalıcı bir anlayışla şekillendiriyor. Alarko Tarım’ın Kazakistan’da hayata geçirdiği sera projesi, yüksek verimli, temiz, kalıntısız ve ihracat odaklı tarımsal üretim yaklaşımıyla bölgesel kalkınmayı destekliyor. Alsera KZ bünyesinde konumlanan bu üretim alanı; yapay zekâ destekli iklimlendirme, otomasyona dayalı sulama ve ileri tarımsal kontrol sistemleri sayesinde Kazakistan’ın en modern seralarından biri olarak öne çıkıyor. İlk aşamada domates üretiminin yapılacağı tesis, yüksek verimli, temiz, kalıntısız ve ihracata yönelik bir üretim sistemiyle faaliyet gösterecek. Türkiye’den 33 ülkeye domates ihracatı Sürdürülebilir tarım anlayışıyla modern seracılık, tohum ıslahı, niş gübre ve kurutulmuş gıda alanlarında faaliyet gösteren Alarko Tarım Grubu, Türkiye’nin en büyük modern sera işletmecileri arasında yer alıyor. Son iki yılda tarım alanına 300 milyon dolara yakın yatırım yapan Alarko Tarım, Alsera çatısı altında Afyonkarahisar, Denizli ve Eskişehir’de hayata geçirdiği 120 hektar büyüklüğündeki modern seralarda ürettiği “sıfır kalıntı” belgesine sahip sağlıklı domatesleri Avrupa başta olmak üzere toplam 33 ülkeye ihraç ediyor. Jeotermal enerji kaynaklarıyla ısıtılan ve dijital tarım teknolojileriyle donatılan seralarda, zararlılarla mücadelede inovatif yöntemler kullanılarak sürdürülebilir üretim modeline öncülük ediliyor.

ABB 200 Öğrenciyi İzcilik Kampı’nda Buluşturdu Haber

ABB 200 Öğrenciyi İzcilik Kampı’nda Buluşturdu

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), ara tatilde gençlerin doğayla buluşmasını sağlamak amacıyla Pursaklar Karaköy Mesire Alanı’nda İzcilik Kampı düzenledi. ABB Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen kampa, ABB Spor Kulübü’nün İzcilik Kulübü üyeleri ile Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen 7-18 yaş aralığındaki yaklaşık 200 izci katıldı. BİR HAFTA BOYUNCA HEM ÖĞRENDİLER HEM DE SOSYALLEŞTİLER 9-15 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen kamp boyunca öğrenciler, temel izcilik eğitimleri, doğa yürüyüşleri, takım oyunları ve çeşitli beceri atölyeleriyle buluştu. Genç izciler ateş yakma, düğüm atma, telsiz kullanımı, okçuluk ve el becerileri gibi etkinliklerle bir hafta boyunca hem öğrendi hem de sosyalleşti. YİĞİT: “SPOR VE SPORCUYA DESTEĞİMİZ DEVAM EDECEK” ABB Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanlığı Spor Hizmetleri Şube Müdürü Sercan Yiğit, spor ve sporcuya desteklerinin süreceğin ifade ederek, “Öğrencilerimizi doğayla buluşturmak için Pursaklar Karaköy Mesire Alanı’nda Osmaniye, Eskişehir, Konya ve birçok ilimizden izcimizi ağırladık. Bununla birlikte Anıtkabir, Birinci Meclis ve birçok tarihi yerde geziler düzenledik. Belediye olarak spor ve sporcuya desteğimiz devam edecek” dedi. ABB Ankara Spor İzcilik Önderi Mustafa Köşker ise, “Belediye tarafından bütün ihtiyaçlarımıza destek verildi. Yemeklerimiz verildi, elektrik ihtiyacı, masa, sandalyeye kadar hiçbir ihtiyacımız kalmadı. Önümüzdeki yaz dönemlerinde burasını izcilerle doldurup taşıracağız ve izcilik yapmayan gencimizin, çocuğumuzun kalmamasını diliyoruz” diye konuştu. ÖĞRENCİLERDEN ABB’YE TEŞEKKÜR Kampa katılan izciler, yeni beceriler kazanmanın ve farklı illerden arkadaş edinmenin mutluluğunu dile getirerek şunları söyledi: -Elanur Yılmaz: “Okçuluk öğrendik, bileklik yapıyoruz. Herkese çok teşekkür ederiz.” -Aybüke Azra Özese: “Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bize bu kamp imkânını sağladığı için teşekkür ederiz. Çeşitli şeyler öğrendik, eğlenceli oyunlar oynadık. Diğer izcilerle arkadaş olduk.” -Halil Küçük: “Beşinci sınıfa gidiyorum, burayı sevdim, seneye de gelmeyi düşünüyorum. Katıldığım için mutluyum. Anıtkabir’e gittik, müzelere gittik, eğlendik.” -Süleyman Mert: “Dördüncü sınıfa gidiyorum. Kampı sevdim, her zaman gelmeyi düşünüyorum. Bıçak ve balta kullanmayı, ateş yakmayı, ip bağlamayı öğrendik.” -Aslıhan Parlak: “Konya’dan geldik, burada bir sürü şey öğrendik. Düğüm atmayı öğrendik, odun kırmayı öğrendik. Çadırla ilgili bir sürü yeni şey öğrendik. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederiz.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Enterogermina® 10.000’den Fazla Çocuğa Bağırsak Sağlığı ve Hijyen Eğitimi Verdi Haber

Enterogermina® 10.000’den Fazla Çocuğa Bağırsak Sağlığı ve Hijyen Eğitimi Verdi

Enterogermina®, bağırsak sağlığı ve hijyen bilincini artırmak amacıyla yürüttüğü sosyal etki programıyla Manisa, Eskişehir ve İstanbul’da 10.000’in üzerinde çocuğa ulaştı. Opella, her yıl dünya genelinde, topluma pozitif katkı sağlamak amacıyla çeşitli sosyal etki projeleri hayata geçiriyor. Türkiye’de Opella’nın Enterogermina® markasının sahiplenmesiyle hayata geçirilen bu özel gün, erken yaşta bağırsak sağlığı ve hijyen alışkanlıklarının kazandırılmasını amaçlıyor. Etkinlikler kapsamında, çocuklara gıda hijyeninin önemini eğlenceli biçimde anlatan tiyatro oyunları, uzmanlar eşliğinde hijyen eğitimleri ve çocukların aktif katılım sağladığı dans etkinlikleri gerçekleştirildi. Bu yıl etkinlikler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Manisa Şehzadeler Belediyesi ve Eskişehir Odunpazarı Belediyeleri iş birliğiyle hayata geçirildi. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiralerinden Kültür A.Ş’ye bağlı Miniatürk’te düzenlenen özel etkinlikte ise çocuklar ve aileleri eğlenceli ve öğretici aktivitelerde bir araya gelerek Cumhuriyet Bayramı’nı hep birlikte kutlama heyecanını da paylaştı. Enterogermina®, toplumda bağırsak sağlığı ve hijyen konularında farkındalık oluşturmak ve çocuklarda sağlıklı yaşam alışkanlıklarının gelişimine katkı sağlamak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor.

Ara Tatilde Çocuklarla Gidilebilecek   En Güzel Yerler Haber

Ara Tatilde Çocuklarla Gidilebilecek En Güzel Yerler

Öğrencilerin heyecanla beklediği ara tatile sayılı günler kaldı. 10-16 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek ara tatil, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Haftası’yla aynı döneme denk geliyor. Türkiye’nin lider seyahat platformu ENUYGUN.com, hafta sonuyla birleştiğinde 9 güne çıkan ara tatilde, ailelerin çocuklarıyla birlikte keyifle gezebileceği durakları listeledi. 10 Kasım’a özel olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün izlerini taşıyan rotaları da paylaştı. Eskişehir: Bilim ve eğlence Eskişehir, ara tatillerde hem çocuklar hem de yetişkinler için farklı dünyaları bir arada sunuyor. Bilim ve masallarla dolu bir dünyayı yansıtan Sazova Bilim, Kültür ve Sanat Parkı görülmeye değer yerlerin başında geliyor. Burada suyun fiziksel özelliklerinin yansıtıldığı interaktif sergiler, sualtı dünyasının gözlemleneceği korsan gemisi, uzay ve bilimle ilgili etkinliklerin yer aldığı Bilim Deneyim Merkezi, dev bir kale ile çocukların favorisi Masal Şatosu da yer alıyor. Odunpazarı Modern Müzesi, Balmumu Heykeller Müzesi, Türkiye'nin ilk cam sanatları müzesi Eskişehir Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Devrim Arabaları Müzesi olarak bilinen Tülomsaş Müzesi de çocuklarınızla birlikte gidebileceğiniz yerler arasında bulunuyor. Kocaeli: Doğa ve macera Kocaeli, yemyeşil ormanları, gölleri ve tertemiz havasıyla hem doğaseverlerin hem de ailelerin gözde rotalarından biri. Kocaeli Kartepe’de 187 hektarlık alana kurulu olan Ormanya Doğal Yaşam Parkı, Avrupa’nın en büyük doğal yaşam alanlarından biri olarak öne çıkıyor. Şehrin en özel duraklarından biri olan Ormanya Doğal Yaşam Parkı’nda, macera dolu aktiviteleri, doğal güzellikleri ve çevre bilincini destekleyen atmosferiyle, ailece unutulmaz anılar biriktirebileceğiniz bir yer. Kamp alanı, mesire alanı, hobbit evleri, çocuk hayvan çiftliği, yaban yaşam alanı, kuş gözlem alanı, orman kütüphanesi, doğa eğlenceleri alanı, doğa parkurları, tarım alanı gibi bölümlerin olduğu Ormanya Doğal Yaşam Parkı’nda, çocuklarla doğayla baş başa unutulmaz anlar yaşayabilirsiniz. Macera dolu bu doğa rotasını araç kiralama seçeneği ile hızlı ve konforlu bir yolculuğa dönüştürebilirsiniz. Kapadokya: Coğrafya ve kültürel miras Türkiye’nin doğal ve kültürel zenginlikleriyle öne çıkan turizm cenneti Kapadokya, büyüleyici peri bacaları, rengarenk balon turları ve mistik atmosferiyle ziyaretçilerine masalsı bir dünyanın kapılarını aralıyor. Her yaştan gezgin için unutulmaz deneyimler sunan bu eşsiz coğrafyada, çocuklarınızla birlikte doğanın ve tarihin iç içe geçtiği bir ara tatil geçirebilirsiniz. Göreme Tarihî Milli Parkı, Aşk Vadisi, Derinkuyu Yeraltı Şehri ve kaya kiliseleri gibi Kapadokya’nın simge noktalarını keşfedebilir, Avanos’ta çömlek yapımı atölyelerinde eğlenceli ve öğretici anlar yaşayabilirsiniz. Peri bacalarının arasında geçen dolu dolu bir günün ardından, yöresel lezzetlerin sunulduğu restoranlarda akşam yemeklerinin tadını çıkarabilir, Kapadokya gecelerini renklendiren müzikli ve danslı etkinliklerde keyifli anlar yaşayabilirsiniz. 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü ve Atatürk Haftası İçin İki Özel Rota Selanik Atatürk Müzesi - Ankara Anıtkabir ENUYGUN.com’un önerdiği listede 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü ve Atatürk Haftası’na özel duraklar da yer alıyor. Atatürk’ün Selanik’te doğduğu ev de her yıl 10 Kasım’da büyük bir ziyaretçi akınına uğruyor. Selanik’teki en önemli ziyaret noktalarından biri olan evde Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatına dair kişisel eşyalar, fotoğraflar ve belgeler yer alıyor. Müze haline getirilen evde; Atatürk’ün yaşamını ve fikirlerini anlatan interaktif sergiler de bulunuyor. Selanik Atatürk Müzesi’nde Atatürk’ün doğduğu odayı görebilir, ailesine ait eşyalar sayesinde onun çocukluk dönemine dair izler bulabilirsiniz. Yılın her günü olduğu gibi ara tatilde de ziyaret edilebilecek yerler arasında Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’da bulunan ebedi mekanı Anıtkabir de bulunuyor. 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü ve Atatürk Haftası’na denk gelen ara tatilde Anıtkabir’i ziyaret ederek cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün anısını yaşatabilirsiniz. Ayrıca, tarihin izleriyle dolu bir Ankara’da Etnografya Müzesi ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ni gezebilir, Atatürk Orman Çiftliği'nde ise doğa ile iç içe bir gün geçirebilirsiniz. Her yıl 10 Kasım’da milyonların ziyaret ettiği İstanbul’un tarihi simgelerinden Dolmabahçe Sarayı da 10-16 Kasım haftası ziyaret edilebilecek bir diğer nokta. Mustafa Kemal Atatürk’ün dünyaya gözlerini yumduğu odasını ziyaret ederek duygusal anlar yaşayabilirsiniz. Wingie Enuygun Group Hakkında: Wingie Enuygun Group, teknolojik gelişmelerin öncüsü olan, dijital düşünen ve kullanıcılarına en kusursuz deneyimi sunmak için çalışan seyahat odaklı bir teknoloji şirketidir. Wingie Enuygun Group, her ay en uygun seçeneklerle buluşturduğu 22 milyonun üzerinde ziyaretçisi ile Türkiye’de seyahat sektörünün online dönüşümüne yön veriyor. Hizmet verdiği alanlar arasında uçak bileti, otel, otobüs bileti, araç kiralama, transfer, finans ve sigorta yer alıyor. 18 milyonun üzerinde uygulama indirme ile seyahat sektöründe öncü olma özelliğini taşıyan ENUYGUN, 2028’e kadar dünyanın en büyük 5 online seyahat pazaryeri arasına girme vizyonuna paralel olarak, global markası Wingie ile 19 dilde hizmet sunuyor.

Gıdanın Üçte Biri İsraf Ediliyor, 700 Milyon Kişi Yatağa Aç Giriyor! Haber

Gıdanın Üçte Biri İsraf Ediliyor, 700 Milyon Kişi Yatağa Aç Giriyor!

Panelde tarımda verimliliği artırmanın ve dijital dönüşümün bir zorunluluk olduğu vurgusu yapılırken, Türkiye'nin de bu alanda öncü bir rol oynayabileceğine dikkat çekildi. 16'ncı Boğaziçi Zirvesi kapsamında, Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Yönetim Kurulu Üyesi Neslihan Tonbul'un moderatörlüğünde düzenlenen 'Bolluğun Ötesinde: Dayanıklı Bir Gelecek için Tarımı, İklimi ve Gıda Güvenliğini Yeniden Düşünmek' paneline, Cargill CEO'su Murat Tarakçıoğlu, Tiryaki Agro CEO'su Süleyman Tiryaki, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden Prof Dr. Ece Turhan, Eskişehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, ANT Systems CEO'su ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Can Yurdakul ve UPL Türkiye Ülke Müdürü, Orta Asya-Ortadoğu-Rusya-Belarus Bölge Başkanı M. Murat Yahyaoğlu katıldı. Panelde tarım, gıda üretimi ve su kaynaklarının yönetiminde sürdürülebilir çözümler ve inovasyonlar tartışılırken, katılımcılar iklim değişikliği ve artan nüfus baskısı altında küresel gıda güvenliği, su kaynaklarının yönetiminde yaşanan kritik zorlukları; acil çözüm yolları ile tarım ve suyun geleceğini şekillendirecek stratejileri ve teknolojik inovasyonları masaya yatırdı. GIDANIN ÜÇTE BİRİ İSRAF EDİLİYOR, 700 MİLYON KİŞİ YATAĞA AÇ GİRİYOR Tarım ve gıda güvenliğinin artık sessiz sektörler değil, küresel istikrarın ve insanlığın geleceğinin temeli olduğunu belirten Neslihan Tonbul, dünyada üretilen gıdanın üçte birinin kaybolduğunu ya da israf edildiğini, buna karşılık 700 milyondan fazla insanın ise aç yattığını belirtti. Bu durumun bir istatistik olmaktan öte çözüm bekleyen bir kriz olduğunun altını çizen Tonbul, "İklim değişikliği bu tabloyu daha da karmaşık hale getiriyor. Değişen yağış rejimleri, azalan verimlilik, uzun kuraklıklar, ani seller, Avrupa’da rekor sıcaklıklar... Tüm bunlar üretimi, tedariki ve yaşamı tehdit ediyor. Artık mesele sadece üretmek değil; adil, akıllı ve sürdürülebilir üretim yapmak." dedi. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Eskişehir olarak su kaynaklarını korumak ve tarımı geleceğe taşımak için yeni modeller geliştirdiklerini belirtti. Ünlüce, "Yerel üreticilerle birlikte rejeneratif tarım uygulamalarını, akıllı sulama sistemlerini ve gıda atıklarının enerjiye dönüştüğü döngüsel ekonomi modellerini destekliyoruz. Gıda sadece toprak değil, aynı zamanda bilim, ekonomi, teknoloji, diplomasi ve etik meselesi." ifadelerini kullandı. İZLENEBİLİR TARIM SİSTEMLERİ YAYGINLAŞIYOR Cargill Türkiye CEO'su Murat Tarakçıoğlu da dünyayı sorumlu, güvenli ve sürdürülebilir şekilde beslemeyi görev olarak gördüklerini ifade ederek, "Tarımda verimliliği artırmak, israfı azaltmak ve karbon ayak izini düşürmek için teknolojiyi, veriyi ve çiftçiyi bir araya getiriyoruz. Toprakla teknoloji arasında bir köprü kurmak, geleceğin tarımını bugünden planlamak istiyoruz." dedi. Tiryaki Agro CEO'su Süleyman Tiryakioğlu ise tarımın geleceğinde sürdürülebilirlik, inovasyon ve dijital dönüşümün birlikte ilerlemesi gereğine dikkat çekti. 50’den fazla ülkede üreticiyle çalıştıklarını kaydeden Tiryakioğlu, "Eğer çiftçi desteklenmezse, ne inovasyonun ne de teknolojinin bir anlamı kalmıyor. Tedarik zincirinin her halkasında şeffaflık, takip edilebilirlik ve verimlilik esas. Bu yüzden izlenebilir tarım sistemlerini hızla yaygınlaştırıyoruz." diye konuştu. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Ziraat Fakültesi'nden Prof. Dr. Ece Turhan da 'akademi ile özel sektör iş birliği tarımın geleceğinde nasıl bir rol oynamalı?' sorusunu şöyle yanıtladı: "Bilim, tarımın kalbidir. Üniversiteler artık sadece bilgi üreten kurumlar değil; bu bilgiyi sahaya taşıyan, çiftçiye ve sanayiye uygulayan merkezler olmalı. İklim kriziyle mücadelede en büyük gücümüz, veri tabanlı tarım ve yerel bilgi birikiminin birleşimi olacak. Gençleri tarıma çekmek, geleceğin çiftçilerini eğitmek zorundayız." TÜRKİYE TARIMSAL İNOVASYONUN MERKEZİ OLABİLİR Tarım teknolojileri alanında faaliyet gösteren ANT Systems'in CEO'su Can Yurdakul da tarımda dijital dönüşümün artık bir seçenek değil, bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Yurdakul, teknoloji tarafında yaptıklarını şu sözlerle anlattı: "Sensörlerden gelen verilerle toprağın nemini, bitkinin sağlığını, hava koşullarını anlık olarak ölçüyoruz. Yapay zekâ destekli sistemlerle çiftçiye ‘ne zaman, ne kadar sulama yapmalı, hangi gübreyi kullanmalı’ gibi karar destek mekanizmaları sunuyoruz. Bu sadece verimliliği artırmıyor, aynı zamanda doğayı da koruyor." UPL Türkiye Ülke Müdürü, Orta Asya-Ortadoğu-Rusya-Belarus Bölge Başkanı M. Murat Yahyaoğlu ise tarımın artık yerel bir mesele değil, bölgesel ve küresel bir dayanışma alanı olduğuna dikkat çekerek, "UPL olarak Orta Asya, Orta Doğu ve Avrupa arasında köprü kuruyoruz. Amaç sadece daha fazla üretim değil; çiftçiyi bilgiyle güçlendirmek, sürdürülebilir üretimi yaygınlaştırmak. Türkiye, bu coğrafyada tarımsal inovasyonun merkezi olabilir." dedi.

İklim Krizine Karşı Ortak Mücadele Haber

İklim Krizine Karşı Ortak Mücadele

Avrupa Birliği’nin finanse ettiği ve Türkiye Belediyeler Birliği ile Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı’nın lider kurum olduğu, UNDP tarafından yürütülen Sivil Katılım Projesi kapsamında uygulanan İklim Değişikliğine Karşı Güçlü Eskişehir Projesi çerçevesinde Halk Toplantısı gerçekleştirilirken İklim Eylem Merkezi de hayata geçirildi. Eskişehir’deki Ergin Orbey Sahnesi’nde gerçekleştirilen Halk Toplantısına Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Dr. Aytaç Ünverdi, TEMA Vakfı Çevre Politikaları ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Eylem Tuncaelli, UNDP Sivil Katılım Projesi Hibe Yöneticisi Dilek Erarslan Meral ve Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Ahmet Kapanoğlu’nun yanı sıra belediye bürokratları, yerel yönetimler, çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. İklim değişikliğine uyumun ancak ortak hareketle mümkün olduğunu vurgulayan Eylem Tuncaelli, “İklim Değişikliğine Karşı Güçlü Eskişehir Projesi ve İklim Eylem Merkezi ile hedefimiz, Eskişehir’de iklim farkındalığını artırmak ve krize karşı güçlü bir yerel dayanışma modeli oluşturmak. Bu merkez, Eskişehirlilerin kendi şehirlerine dair söz söyleyebileceği, birlikte çözüm üretebileceği ve dayanışmayı büyütebileceği bir alan olacak. İklim krizi hepimizin ortak meselesi. Yarattığı sorunlara karşı çözümü de ancak hep birlikte üretebiliriz. Bu projenin iki önemli ayağı bulunuyor; teknik çalışmalar ve halkın katılımı. 2030 yılına kadar Eskişehir’in aşırı sıcaklıklar, sel ve taşkınlar, orman yangınları ve kuraklık gibi iklim değişikliği kaynaklı risklerden nasıl etkileneceğini belirliyoruz. Bu çalışmayı bitirmek üzereyiz. Böylece karşılaşacağımız riskleri netleştirip, kentin en kırılgan gruplarının nasıl etkileneceğini görecek ve kenti daha dirençli hale getirecek adımları planlayacağız. Bu projenin süresi sona erse bile Eskişehir halkının iklim krizine karşı bu çalışmayı sahiplenerek sürdürmeye devam edeceğine, İklim Eylem Merkezi’ni aktif olarak kullanacağına ve hep birlikte çözümler üreteceğine yürekten inanıyoruz.” dedi. Konuşmasında iklim değişikliğine vurgu yapan Aytaç Ünverdi de “Artık bu sorun uzak ülkelerin değil, bizim şehrimizin, bizim mahallelerimizin gerçeği. Yazlar uzuyor, sıcaklıklar artıyor, yağışlar azalıyor, ani fırtınalar ve seller günlük yaşamımızın bir parçası haline geliyor. Bu değişim yalnızca doğayı değil, tarımı, suyu, ekonomiyi, sağlığımızı ve sosyal hayatımızı da etkiliyor. İşte bu nedenle Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak iklim değişikliğini en öncelikli gündemimiz haline getirdik. Bizim için mesele sadece çevre değil, kent güvenliği ve halk sağlığı meselesidir. Bu bilinçle Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanımız Ayşe Ünlüce önderliğinde hem iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak hem de şehrimizi bu yeni koşullara uyumlu hale getirmek için çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı. Bu yıl Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde gerçekleşen yangını hatırlatan ve büyük üzüntü duyduklarını ifade eden Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe ise “İklim değişikliği artık gözle görülür bir noktaya ulaşmış durumda. Seyitgazi ilçemizde 2019, 2023 ve son olarak 2025 yılında büyük yangın felaketleri yaşadık. Ne yazık ki bu yangınlarda 10 şehidimiz oldu. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Bu felaketler, iklim değişikliğinin etkilerini somut olarak gösteriyor. Seyitgazi, Eskişehir’in orman varlığının önemli bir kısmına sahip bir tarım ilçesidir. Ancak su kaynaklarımız hızla tükeniyor. 670 bin dekar ekilebilir alanımızın yalnızca 180 bin dekarını sulayabiliyoruz. Kunduzlar Barajı şu anda yalnızca yüzde 7, Çatören Barajı ise yüzde 17 doluluk oranında. Yeraltı su seviyemiz her geçen yıl düşüyor; 5-6 yıl önce 120 metreden çıkan su bugün 200 metreden çıkıyor. Bu gidişle birkaç yıl içinde içme suyu sıkıntısı yaşamamız kaçınılmaz. Bu nedenle hem kurumlarımız hem de bireyler olarak suyu tasarruflu kullanmalı, ormanlarımıza ve yeşil alanlarımıza sahip çıkmalıyız. İklim değişikliğine karşı yerel yönetimlerin iş birliği ve halkın bilinçlenmesi büyük önem taşıyor.” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından EBB İklim Değişikliği ve Enerji Yönetimi Şube Müdürü Sibel Benek, ESTÜ öğretim üyesi Dr. Hakan Uyguçgil ile TEMA Vakfı Çevre Politikaları ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Proje Koordinatörü Yasemin Korkmaz iklim değişikliğiyle ilgili sunumlarını gerçekleştirdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.