Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Etkileşim

Kapsül Haber Ajansı - Etkileşim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Etkileşim haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Avrupa’nın Prestijli Projeleri Budapeşte’de Yarışacak Haber

Avrupa’nın Prestijli Projeleri Budapeşte’de Yarışacak

Avrupa’nın önde gelen cephe yarışması Baumit Life Challenge, 2026 yılında Macaristan’da 11’inci kez mimarlık dünyasının yaratıcı projelerini bir araya getirecek. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu pek çok ülkeden yüzlerce proje, uluslararası sahnede yarışacak. Projeler; Müstakil Ev, Çok Katlı Konut, Konut Dışı Yapı, Dış Cephe Isı Yalıtımı Renovasyonu, Tarihi Yapı Restorasyonu ve Dokusu ile Fark Yaratan Yapı kategorilerinde ele alınacak. Yarışmaya başvuran mimarlık ofislerinin projeleri, jüri heyeti tarafından değerlendirilecek. Ödüller ise 2026 yılının mayıs ayında Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenecek törenle sahiplerine takdim edilecek. Baumit’in her iki yılda bir düzenlediği uluslararası cephe yarışması Baumit Life Challenge, 2026 yılında 11’inci kez Macaristan’da gerçekleştirilecek. Baumit ürünlerinin yer aldığı cephelerin 6 farklı kategoride değerlendirileceği yarışmada, farklı ülkelerden katılan mimar jüri üyeleri projeleri inceleyecek. Ardından her kategori için 6 proje finale kalacak ve Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenecek final gecesinde kategori birincilerinin yanı sıra büyük Life Challenge 2026 ödülü de sahibini bulacak. Baumit Life Challenge 2026’da jüri değerlendirmesine ek olarak halk oylaması da yapılacak. Online platform üzerinden gerçekleşecek oylama sonrası halk oylamasını kazanan projeler sertifika ile ödüllendirilecek. Türkiye’den farklı kategorilerde projelerin katılımı beklenirken, başvurular yıl sonuna kadar devam edecek. “Life Challenge, mimarların vizyonunu uluslararası ölçekte görünür kılıyor” Yarışmanın tüm Avrupa genelinde mimariye ilgi duyanlar için bir buluşma noktası olacağına dikkat çeken Baumit Türkiye Pazarlama Müdürü Selin Tümer Ataoğlu, “Baumit Life Challenge, farklı ülkelerden mimarları bir araya getirerek deneyimlerini ve yaratıcılıklarını paylaşmalarına olanak tanıyan uluslararası bir platform. Türkiye’den katılan projelerin bu ölçekte görünürlük kazanması ve Avrupa’nın önemli mimarlık ofisleri ile aynı sahneyi paylaşması bizim için büyük bir gurur kaynağı” dedi. Baumit Türkiye olarak Life Challenge yarışmasını deneyimleyen mimarların hikayelerini daha geniş kitlelere ulaştırmaya önem verdiklerini de söyleyen Ataoğlu, “Bu yıl sosyal medya hesaplarımızda her iki haftada bir cuma günü yayınladığımız Life Challenge röportaj serisiyle, daha önce gala gecesine katılmış veya jüri heyetinde yer almış Türk mimarların hem yarışma sürecinde elde ettikleri deneyimleri hem de yarışmaya dair bakış açılarını paylaşıyoruz. Bu içeriklerin, genç mimarlar için ilham verici birer kaynak olduğuna ve yarışmanın sadece ödül töreniyle sınırlı kalmayıp uzun soluklu ve besleyici bir etkileşim ortamı yarattığına inanıyoruz. Mimarlık yapıları tasarlamaktan öte, kültürel mirası, kentlerin kimliğini ve geleceğini şekillendiren bir uzmanlık. Bu noktada Baumit olarak Life Challenge yarışması ile nitelikli yapı üretimini desteklemeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

 9. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi'ne Yoğun İlgi Haber

 9. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi'ne Yoğun İlgi

“Etkileşim” temasıyla gerçekleştirilen Kongre’yi 5 binden fazla kişi fiziki olarak, yurt içi ve yurt dışından binlerce kişi ise çevrim içi olarak takip etti. Kongre’de 16 panel, 10 eğitim ve beş atölye çalışmasında; ekonomi, finans ve sermaye piyasalarının dinamikleri, fırsatları ve geleceği ele alındı. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından düzenlenen 9. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi, akademi, iş dünyası, finans ve sermaye piyasaları temsilcilerinin yanı sıra üniversite öğrencileri ve yatırımcılardan yoğun ilgi gördü. 4-5 Kasım 2025 tarihlerinde gerçekleştirilen Kongre’yi, 5 binin üzerinde kişi fiziki olarak, yurt içi ve yurt dışından binlerce kişi ise çevrim içi olarak takip etti. “Etkileşim” ana temasıyla gerçekleştirilen 9. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi kapsamında; “Ekonomik Etkileşim”, “Teknolojik Etkileşim” ve “Yapısal Etkileşim” başlıkları altında, küresel ve Türkiye gündeminde öne çıkan konular, “dinamikler”, “fırsatlar” ve “gelecek” bakış açısıyla, alanında uzman kişilerin katılımıyla çok yönlü bir biçimde ele alındı. İki günde 31 oturum gerçekleştirildi Kongre, 4 Kasım’da Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açılış konuşmasıyla başladı. Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı İbrahim Ömer Gönül, Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Pamir Karagöz’ün konuşmalarıyla devam etti. Kongre’nin ana konuşmacısı olan “Digital Darwinizm” kitabının yazarı Tom Goodwin ise “Finansal Hizmetlerin Geleceği” başlıklı konuşmasıyla katılımcılara yeni nesil teknolojilerin etkilerine yönelik vizyoner bir bakış açısı sundu. İki gün süren 9. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi kapsamında 16 panel, 10 eğitim ve 5 atölye çalışması olmak üzere toplam 31 oturum gerçekleştirildi. “Etkileşim” temasıyla sermaye piyasalarının geleceğine ışık tutuldu Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Pamir Karagöz, ana temasını ‘Etkileşim’ olarak belirledikleri 9. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nde, etkileşim odağında; ekonominin, sermaye piyasalarının ve finansal ekosistemin dinamiklerini, geleceğini ve sunduğu fırsatları çok yönlü bir şekilde ele aldıklarını söyledi. Karagöz, “Dünyada ve Türkiye’de alanında önde gelen akademisyenler, uzmanlar ve liderler; bilginin, teknolojinin ve iş birliğinin kesiştiği etkileşim alanlarında, ekonomimize ve sermaye piyasalarımıza ışık tutacak fikir ve deneyimlerini paylaştı“ dedi. “Kongre’miz bilgi paylaşımı, iş birliği ve ortak vizyon oluşturuyor” 9. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’ne gösterilen yoğun ilgiden büyük bir memnuniyet duyduklarını belirten Karagöz, “Gösterilen ilgi, Kongre’mizin bir kez daha iş dünyası, finans, sermaye piyasaları ve yatırımcıların en kapsamlı buluşma platformu haline geldiğini ortaya koydu. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği olarak, bu yoğun ilgi bizlere güç verdiği gibi, bir sonraki Kongre için de daha kapsamlı ve yenilikçi bir program hazırlama yönünde ilham kaynağı oluyor” diye konuştu. Finans sektörünün en kapsayıcı meslek örgütü olarak tüm paydaşlarla işbirliği içerisinde sermaye piyasalarının gelişmesi, derinleşmesi ve ülke ekonomisine sağladığı katma değerin artması için çok yönlü faaliyetler gerçekleştirdiklerini belirten Karagöz, “Bu doğrultuda düzenlediğimiz Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi, bilgi paylaşımı, iş birliği ve ortak vizyon oluşturma açısından sektörümüzün en önemli platformlarından biri haline geldi. Kongremiz aracılığıyla, sermaye piyasalarımızın geleceğini şekillendirecek fikirlerin, deneyimlerin ve yenilikçi yaklaşımların bir araya gelmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz.” dedi. TSPB Başkanı’ndan Kongre’ye katılanlara teşekkür Kongre’nin başarıyla gerçekleşmesinde katkı sunan tüm konuşmacılara, panelistlere, sponsorlara ve katılımcılara teşekkür eden Karagöz şunları söyledi; ”Öncelikle her zaman verdiği güçlü destekle sektörümüzün gelişimine büyük katkı sağlayan ve 9. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nin açılışında da bizlerle birlikte olarak Kongremizi şereflendiren Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’e katılımları için şükranlarımızı sunarız. Ayrıca, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Sayın İbrahim Ömer Gönül’e, Borsa İstanbul Genel Müdürü Sayın Korkmaz Ergun’a destekleri, katılımları ve paylaşımları için teşekkür ederiz. Kongre’nin başarıyla gerçekleşmesinde emeği geçen tüm konuşmacılarımıza, panelistlerimize ve katılımcılarımıza değerli katkılarından dolayı teşekkür ediyor; 9. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nin düzenlenmesine destek veren sponsorlarımıza ve iş birliği kuruluşlarımıza da şükranlarımızı iletiyoruz.” Kongre’nin sosyal sorumluluk projesi Darüşşafakalı öğrenciler için… Eğitime büyük önem veren ve finansal okuryazarlık konusunda da ciddi eğitimler veren Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği kongre kapsamında, “Kongremize Sen De Katıl, Darüşşafakalı Öğrencilerin Nitelikli Eğitimine Destek Ol!” sosyal sorumluluk projesi ile eğitime destek oluyor. Kongre kapsamında bu yıl 9. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresine kayıt yaptıran katılımcılar adına sosyal sorumluluk projesi sponsoru A1 Capital Yatırım Menkul Değerler A.Ş. tarafından merhum Murat Güler anısına Darüşşafaka Cemiyetine bağış yapıldı. Bu sosyal sorumluluk projesi ile; Darüşşafaka Cemiyetinin 1863’ten bu yana sürdürdüğü “Eğitimde Fırsat Eşitliği” misyonuna destek olunarak; annesi ve/veya babası hayatta olmayan, maddi olanakları yetersiz, başarılı öğrencilerin nitelikli eğitimine katkıda bulunuldu. Kongre sponsorların desteğiyle gerçekleşti Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nin ana sponsoru Borsa Grubu (Borsa İstanbul A.Ş., Takasbank A.Ş. ve Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş.) oldu. Kongre’nin platin sponsorluğunu İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Midas Menkul Değerler A.Ş. ve Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş. üstlendi. Kongre’nin altın sponsoru QNB Yatırım Menkul Değerler A.Ş. ve gümüş sponsorları Aktif Yatırım Bankası A.Ş., Halk Yatırım Menkul Değerler A.Ş. ve Türkiye Sigorta Birliği oldu. Kongre’nin sosyal sorumluluk proje sponsoru A1 Capital Yatırım Menkul Değerler A.Ş., yaka kartı ve ipi sponsorluğunu Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş., yönlendirme sponsorluğunu Osmanlı Yatırım Menkul Değerler A.Ş. üstlendi. Fiziki stant sponsorları arasında ATP Yazılım ve Teknoloji A.Ş., Deniz Portföy Yönetimi A.Ş. ile Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş. ve destek sponsorları arasında GCM Yatırım Menkul Değerler A.Ş. ve PhillipCapital Menkul Değerler A.Ş. yer aldı.

Türkiye’de Canlı Yayın Ekonomisinin 2030’da 5 Milyar Doları Aşması Bekleniyor Haber

Türkiye’de Canlı Yayın Ekonomisinin 2030’da 5 Milyar Doları Aşması Bekleniyor

TikTok’un global danışmanlık şirketi Kearney iş birliğiyle hazırladığı yeni raporu The Future of Entertainment’a göre, Türkiye’de canlı yayın pazarının büyüklüğünün 2024’te yaklaşık 1,6 milyar dolar seviyesindeyken 2030’a kadar 5 milyar dolar eşiğini aşması öngörülüyor. Büyümenin temel sürükleyicileri arasında genç kullanıcı tabanı, yüksek mobil penetrasyon, platform içi üretim araçlarının yaygınlaşması ve marka iş birliklerinin artması yer alıyor. Raporda Türkiye’nin genç nüfusu, sosyal medya penetrasyonu ve kültürel üretim gücüyle, canlı yayın alanında Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye (MENAT) bölgesi için bir merkez olma potansiyeline sahip olduğu vurgulanıyor. Türkiye'de canlı yayın izleyici sayısının artması, bu formatın giderek daha fazla benimsendiğini gösteriyor. Ülkemizde haftalık izleyici sayısı yaklaşık 10,2 milyon iken, canlı yayın kullanım oranı ise yüzde 16 seviyesinde. Türkiye'de sosyal medya kullanıcıları günde 13 dakika canlı yayın içeriği izliyor. En yoğun izlenme saatinin ise 21.00 civarı olduğu belirtiliyor. Türkiye'deki canlı yayın izleyicilerinin yaklaşık yüzde 72'sini 18-34 yaş arası kullanıcılar oluşturuyor. Araştırmaya göre 34 yaşın üzerindeki kullanıcılar, izleyici kitlesinin yaklaşık yüzde 20-25'i arasında yer alıyor. Canlı yayınlar istihdam sağlıyor Rapora göre Türkiye'de canlı yayın sektörünün 2030 yılına kadar 133 bin tam zamanlı iş ve 126 bin dolaylı iş yaratmasını bekleniyor. Aynı zamanda 2024'te, Türkiye'nin GSYİH'sinin yüzde 0,15'i canlı yayın sektöründen ve dolaylı etkilerinden kaynaklanıyor. Canlı yayın sektörü yalnızca içerik üreticileriyle sınırlı kalmayıp, ajans personeli, teknik ekipler, platform çalışanları ve destek hizmetleri ile çok sayıda farklı meslek grubuna istihdam yaratıyor. Raporda ayrıca, canlı yayınların yalnızca istihdam yaratmadığı; aynı zamanda içerik üreticilerin teknik yetkinliklerini, marka iş birliği kabiliyetlerini ve dijital girişimcilik becerilerini artırarak, bu yetkinliklerin medya, pazarlama ve hizmet sektörlerine aktarılabileceği belirtiliyor Türkiye İçin Bölgesel Merkez Olma Potansiyeli Türkiye’nin genç nüfusu, sosyal medya penetrasyonu ve kültürel üretim gücüyle, canlı yayın alanında MENAT bölgesi için bir merkez olma potansiyeline sahip olduğu vurgulanıyor. Raporda; yayıncı ekosistemini destekleyecek teşviklerin, profesyonelleşme yatırımlarının, üretim altyapısının güçlendirilmesinin ve ortak güvenlik standartları oluşturulmasının (yaş doğrulama, içerik denetimi, veri şeffaflığı) bu kapsamda önemine değiniliyor. Bu adımlar hayata geçtiğinde Türkiye’nin, sadece iç pazar büyüklüğüyle değil, bölgesel içerik üretim ve dağıtım merkezi olarak da önemli bir oyuncuya dönüşeceği de aktarılıyor. Sektörün Büyümesinde Etkili Trendler: Mobil, Etkileşim ve Yeni Formatlar Küresel çapta olduğu gibi Türkiye'de de canlı yayınların yükselişinde üç temel dinamik ön plana çıkıyor: Mobil cihazlarla içerik üretiminin kolaylaşması,İzleyiciyle anlık ve karşılıklı etkileşim kurma imkanı,Oyun dışı içeriklerin ve sohbet temelli yayınların artışı. Kullanıcılar yalnızca oyun değil; müzik, sohbet, spor, eğitim gibi farklı alanlardaki içeriklere de ilgi gösteriyor. Bu da canlı yayının artık sadece bir “geçici eğlence formatı” değil, kalıcı bir medya tüketim alışkanlığı haline geldiğini gösteriyor. İçerik Üreticileri, Ajanslar ve Platformlardan Oluşan Dinamik Bir Ekosistem Canlı yayın ekonomisi, yalnızca izleyici alışkanlıkları ya da içerik formatlarıyla değil, aynı zamanda çok aktörlü bir ekosistem yapısıyla dikkat çekiyor. Rapora göre sektör; içerik üreticiler, ajanslar, platformlar ve kullanıcılardan oluşan bir değer zinciri ile çalışıyor. Bu yapı sayesinde canlı yayın ekonomisi sadece bireysel içerik üretimi değil, aynı zamanda ölçeklenebilir bir yaratıcı endüstri haline geliyor. Bu format istihdam yaratımını, girişimciliği ve yaratıcı endüstrilerin büyümesini tetikleyerek dijital ekonominin temel taşlarından biri hâline geliyor.

 İleri Yaş Baristalar İş Başında Haber

 İleri Yaş Baristalar İş Başında

İzmir Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Sağlıklı Yaşam Şube Müdürlüğü ile Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Meslek Fabrikası Şube Müdürlüğü, renkli bir etkinliğe imza attı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Güzelyalı’da bulunan Sağlıklı Yaş Alma Merkezi’ne kayıtlı ileri yaş yurttaşlar, Meslek Fabrikası’nda bir günlük barista eğitimine katıldı. Üç gün boyunca üç farklı grup halinde eğitime gelen katılımcılar, Barista Eğitmeni Ercan Turan tarafından teorik ve uygulamalı olarak kahveye dair bilgiler edindi. Kahvenin inceliklerini öğrenen katılımcılar, daha sonra eğitmenin yönlendirmesiyle farklı kahve çeşitleri yapmayı öğrendi. Genç jenerasyonun daha çok yeni nesil kahve kültürüne sahip olduklarını belirten katılımcılar, eğitimin ardından torunlarına farklı çeşitlerde kahve yapmayı deneyeceklerini söyledi. Toplam 36 kişiye eğitim Proje hakkında bilgi veren Meslek Fabrikası Şube Müdürü Zeki Kapı, “Meslek Fabrikası Şube Müdürlüğü olarak 28 kurs merkezinde mesleki ve teknik eğitim faaliyetlerine devam ediyoruz. Dönem dönem yurttaşlardan veya belediyemizin birimlerinden gelen talepleri de değerlendiriyoruz. Sağlıklı Yaşam Şube Müdürlüğü tarafından gelen talep doğrultusunda, Güzelyalı Sağlıklı Yaş Alma Merkezi’nden faydalanan yurttaşlar için barista eğitimi düzenledik. Üç gün boyunca üç farklı grupta toplam 36 kişinin katılımını planlıyoruz. Ümit ediyoruz ki buradan eğitim alan kişiler hayatlarında bir kazanım elde etmiş olur” dedi. Jenerasyon farkı kapanıyor Sağlıklı Yaşam Şube Müdürü Ferhat Yıldız da “Amacımız, ileri yaş grubunu bir araya getirerek onlar için etkileşim sağlamak. Ülke olarak bizde çay kültürü daha yaygın ama İzmir, kahve tüketimi konusunda önde gelen şehirlerden biri. Burada da kahve kültürünü anlatmaya çalışıyoruz. İleri yaş bireylerin, yeni jenerasyonun kahve kültürünü tanımasını, hayata adapte olmasını sağlıyoruz. Devir öyle hızlı değişiyor ki ülkemizde de yeni nesil kahveler son 10 yılda hızlıca gelişti. İleri yaş bireyler buna adapte olmakta zorlanıyor. Bu farkı kapatmak için onlara böyle bir etkinlik planladık” diye konuştu. “Torunlarıma bundan sonra kahve yapacağım” Eğitime katılan 73 yaşındaki Hüdaverdi Kiraz “Hocamız kahvenin nasıl yapılacağını anlattı. Kahve yapmayı gösterdi. Kahve makineleri harika. Kahveyi öğüttük, sıkıştırdık ve kahve yaptık. Şimdi de yaptığımız kahveleri içiyoruz. Mağazaların önünden geçerken çok güzel bir koku yayılıyor. Demek ki aroması çok güzel diyeymiş. Torunlarıma bundan sonra kahve yapacağım ve tavsiye edeceğim. Kahvenin nasıl yapıldığını gördüğümü anlatacağım. Aynı şeyleri onların da uygulamasını isteyeceğim” derken, 84 yaşındaki eşi Mehmet Kiraz da etkinlikten çok memnun kaldığını ve evde eşine kahve yapacağını söyledi. “Burada daha genç olduk” 72 yaşındaki Emel Şenci de “Kahveyi torunlarım çok seviyor. Biz de öğrenmeye çalışıyoruz. Bu kadar kahve çeşidine elbette yabancıyız. Biz bir tek Türk kahvesi yapıyoruz. Onlar daha farklı çeşitler yapıyor. Bundan sonra onlara ben kahve yapacağım” ifadelerini kullandı. 76 yaşındaki Nuriye Bakır da “Benim için çok güzel bir deneyim oldu. Bu kahvenin 40 yıl hatırı var. Ben evde Türk kahvesi yapıyorum ama bugün ilk defa farklı bir kahve yapmayı deniyorum. Bundan sonra inşallah bir kahve makinesi alıp evde yaparım. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bu etkinlik için çok teşekkür ediyoruz. Çok memnun olduk. Ben zaten gencim ama burada daha genç olduk” sözlerine yer verdi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

SOBE’de Robot Destekli Eğitim Haber

SOBE’de Robot Destekli Eğitim

SOBE Vakfı, otizmli bireylerin eğitiminde yenilikçi ve teknoloji tabanlı uygulamalara öncülük etmeye devam ediyor. Akınsoft tarafından geliştirilen Ada robot, özel eğitimde teknolojinin gücünü gösterirken çocukların sosyal hayata uyumunu da destekliyor. Ada robot, vakıf bünyesindeki eğitimlerde iletişim becerileri, sohbet etme, sıra alma, oyun ve sosyal etkileşim gibi alanlarda aktif rol oynuyor. Hareketli yapısı ve oyun temelli öğretim yöntemleri sayesinde dersler hem eğlenceli hem de ilgi çekici hale geliyor. Öğrenciler, robotla etkileşim sırasında göz teması kurma, soru-cevaplama ve basit yönergeleri takip etme gibi sosyal becerileri doğal şekilde pekiştiriyor. Okullarda öğrencilere otizmi anlatıyor Bu yenilikçi uygulama yalnızca vakıf öğrencileriyle sınırlı kalmıyor. SOBE Vakfı, devlet ve özel okullarda düzenlediği otizm farkındalığı etkinliklerinde de Ada’yı farklı okullara götürüyor. Robot, sınıflarda çocuklara otizmli arkadaşlarını daha iyi anlama, onlara destek olma ve doğru iletişim yollarını öğrenme konusunda interaktif eğitim sunuyor. Samimi ve dikkat çekici etkileşimi, farkındalık mesajlarının etkili bir şekilde aktarılmasını sağlıyor. “Robotu çocukların eğitimlerine entegre etmeye çalıştık” SOBE Vakfı Ar-Ge Birimi Koordinatörü Şerife İlkaya, robotların çocuklar için çok sevilen teknolojik cihazlar olduğunu belirterek, “Biz de bunu derslerimizde nasıl kullanabiliriz diye düşündük. Çocukların eğitimlerine entegre etmeye çalıştık. Derslerde, öğrencilerimiz için büyük motivasyon kaynağı olduğunu gözlemledik. Normalde göz teması kuramayan otizmli öğrencilerimiz, robotun gözlerine bakarak konuşmaya çalışıyor, sorular soruyor. Ada robot ile iletişim becerilerini öğretmek için çok iyi bir fırsat yakalıyoruz” dedi. “Çocuklar, ilgi ve hevesle Ada robotu dinledi” İlkaya, robotların çocuklarda yarattığı ilgiyi toplumsal farkındalık amacıyla da kullandıklarını söyleyerek, “Devlet ve özel okullardaki çocuklarımıza, sınıflarında ya da çevrelerindeki otizmli bireylerin nasıl hissettiklerini, onlara nasıl yaklaşmaları gerektiğini Ada robottan dinlemelerini istedik. Çocuklar, ilgi ve hevesle Ada robotu dinledi, sorular sordu, otizmi anlamaya çalıştı. Bizim için de çok keyifli bir deneyim oldu. SOBE Vakfı olarak başta şehrimiz olmak üzere, farkındalık etkinliklerini yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

TikTok, İçerik Üretici Ekosistemini Büyütüyor Haber

TikTok, İçerik Üretici Ekosistemini Büyütüyor

TikTok Türkiye; markalar, ajanslar ve içerik üreticilerini bir araya getirdiği “TikTok World" etkinliğini İstanbul’da düzenledi. Etkinlikte yaratıcı ekonominin geleceği, Gen Z’ye ulaşma stratejileri ile veri temelli pazarlamanın yükselişi ele alındı. “Yaratıcı ekonomiyi güçlendiren ürünler geliştiriyoruz” TikTok Türkiye Orta ve Güney Asya Küresel İş Çözümleri Lideri Barış Aldanmaz, TikTok’un markalar için sunduğu yenilikçi çözümlere dikkat çekerek, “TikTok artık yalnızca bir sosyal platform değil; iş sonuçlarını doğrudan etkileyen bir yaratıcı ekonomi merkezi. Ekosistemin her paydaşını destekleyen ürün ve araçlar geliştiriyoruz. Yaratıcılığı ölçülebilir hale getirirken markaların topluluklarıyla daha anlamlı ilişkiler kurmasına aracılık ediyoruz.” dedi. Aldanmaz, markaların performans hedeflerine ulaşması için ölçümlenebilir, veriye dayalı ürün setlerinin önemine vurgu yaptı. “TikTok, Gen Z’ye ulaşmada markalar için kilit bir platform” Vodafone Marka ve Pazarlama Stratejisi Direktörü Seçil Demiralp, TikTok’un markalar için yarattığı etkileşim potansiyeline değinerek, “TikTok güncel, özgün ve kendi topluluk kültürünü oluşturmuş bir mecra. Gen Z kitlesine ulaşmada bizim için büyük bir değer taşıyor. Görünürlük, yaratıcılık ve marka samimiyeti açısından TikTok çok güçlü bir alan.” ifadelerini kullandı. “Veri, yaratıcılığın en büyük iş ortağı” Omnicom Medya Grup Dijital Bölüm Başkanı Atakan Demirci ise TikTok’ta var olmanın yeterli olmadığını, markaların otantik ve kültürel temas noktaları yaratması gerektiğini vurguladı: “Bugün markalar için mesele sadece TikTok’ta bulunmak değil; topluluğun kültürüne dokunabilmek. TikTok, markaların bu kültürel alanlara doğal biçimde entegre olmasını sağlıyor. Pazarda ciddi bir boşluğu dolduruyor çünkü otantiklik artık markalar için yeni başarı kriteri haline geldi.” Demirci ayrıca, veriyle desteklenen içgörünün yaratıcılığı besleyen en güçlü araç olduğunu belirterek, “Markaların ihtiyaçları hızla değişiyor, TikTok’un sunduğu analitik altyapı bu dönüşüme cevap veriyor. Gerçek zamanlı öğrenme, optimizasyon ve yaratıcılığın birleşimi markalara yeni bir rekabet avantajı sağlıyor.” dedi. “Analitik büyüme, dijital iletişimde fark yaratıyor” getirfinans Büyüme ve Analitik Direktörü Semih Halat, finans sektöründe bile TikTok’un etkisinin hissedildiğini belirterek, “TikTok’un etkileşim modeli, finans gibi geleneksel alanlarda bile yaratıcılığa alan açıyor. Biz analitiği merkeze alırken, platformun topluluk dinamiklerinden de faydalanıyoruz. Dijitalde başarı, artık veriyle yaratıcılığı buluşturabiliyor.” diye konuştu. "Hem kullanıcılar hem de markalar için samimi bir etkileşim alanı" Hepsiburada Influencer Pazarlama, Pazar Araştırma ve Sosyal Medya Grup Direktörü Pınar Duman da “TikTok, markaların kullanıcılarla birebir etkileşim kurabildiği en güçlü topluluk platformlarından biri. Hepsiburada olarak biz, influencer pazarlamasını artık sadece içerik üretimi değil; topluluklarla ortak hikaye yazma süreci olarak görüyoruz. TikTok’ta içerik üreticileriyle kurduğumuz iş birlikleri, markamızın enerjisini ve samimiyetini en doğal şekilde yansıtıyor. Bu sayede hem markalar hem de kullanıcılar için daha anlamlı, daha içten bir etkileşim alanı doğuyor.” şeklinde konuştu. Konferansta markalar, medya ajansları ve içerik üreticileri, yaratıcı ekonomideki yeni fırsatları, veriyle desteklenen içerik modellerini ve topluluk merkezli iletişimin önemini tartıştı. TikTok, 2025’te markalara gelişmiş hedefleme sistemleri, yenilikçi reklam çözümleri ve performans ölçüm araçları sunarak yaratıcı ekonomiyi büyütmeyi hedefliyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.