Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Faiz Indirimleri

Kapsül Haber Ajansı - Faiz Indirimleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Faiz Indirimleri haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Konut Satışları Artıyor, Fiyatlar Reelde Geriliyor Haber

Konut Satışları Artıyor, Fiyatlar Reelde Geriliyor

Konut satış adetlerine baktığımızda Ekim ayında 164 bin 306 konut satıldığı görülüyor. Bu rakam ile konut satış adedi geçen senenin Ekim ayına göre %0,5 oranında düşüş göstermiş oldu. 2025 yılının Ocak-Ekim döneminde ise konut satışları geçen senenin aynı dönemine göre %16,2 artarak 1 milyon 293 bin 33 olarak gerçekleşti. Geçen senenin Ocak-Ekim dönemi ile karşılaştırıldığında, en dikkat çekici artışın %64,0 ile ipotekli (kredili) konut satışlarında olduğu görülüyor. Endeksa Genel Müdürü ve Kurucu Ortağı Görkem Öğüt, rapora ilişkin şunları söyledi: “Ekim ayında satış adetlerinde küçük bir gerileme görülse de yılın ilk 10 ayında kaydedilen %16,2’lik artış, konut talebinin güçlü seyrini koruduğunu gösteriyor. 2025 sonunda konut satışlarının 1,5 milyon adedin üzerine çıkmasını bekliyoruz. Buna karşın fiyat tarafında daha dengeli bir görünüm var. Konut satış fiyatları yıllık bazda nominal olarak yükselse de enflasyondan arındırıldığında Şubat 2024’ten beri reel gerileme devam ediyor; kira piyasasında da benzer bir eğilim görüyoruz. Bu tablo, pandemiden sonraki hızlı değer artışlarının ardından piyasanın normalleştiğini, yatırım amaçlı alımların yerini kullanıcı odaklı talebin aldığını gösteriyor. Önümüzdeki dönemde faiz indirimleri ve kredi maliyetlerindeki düşüş, talebi destekleyerek fiyatların reel anlamda yeniden yukarı yönlü hareketine zemin hazırlayabilir.” En fazla değer artışı olan iller: Diyarbakır, Çanakkale ve Samsun Endeksa verilerine göre, ekim ayında en çok konut satışının olduğu ilk 30 il değerlendirildiğinde yatırımcıya en çok kazandıran şehirler sırasıyla Diyarbakır, Çanakkale ve Samsun oldu. Diyarbakır’da konut fiyatları son bir yılda %54,6 artarken enflasyon etkisinden arındırıldığında artış oranı %16,1 olarak hesaplandı. Bu ilde ortalama konut metrekare satış fiyatı 29 bin 954 TL, ortalama konut satış fiyatı ise 4,6 milyon TL. Çanakkale’de konut satış fiyatlarında nominal değer artışı %42,0 reel değer artışı ise %6,7 oldu. Bu ilde ortalama konut metrekare satış fiyatı 48 bin 335 TL, ortalama konut fiyatı ise 5,7 milyon TL. Samsun’da ise konut satış fiyatlarında nominal değer artışı %41,2 iken reel değer artışı %6,1 seviyesinde. Samsun’da ortalama konut metrekare satış fiyatı 31 bin 42 TL, ortalama konut fiyatı 3,7 milyon TL oldu. En çok konut satışının olduğu ilk 30 içinde satılık konut fiyatlarının bir yılda en az yükseldiği iller ise sırasıyla Hatay, Muğla ve Aydın oldu. Hatay’da satılık konutların fiyatları bir önceki yılın aynı ayına göre %14,7 yükselirken enflasyondan arındırılmış verilere göre fiyatlar reel olarak %13,8 geriledi. Hatay’da ortalama konut metrekare satış fiyatı 24 bin 691 TL, ortalama konut fiyatı ise 3,7 milyon TL. Muğla’da ise satış fiyatları nominal olarak %20,6 yükselirken reel olarak %9,3 oranında düşüş gösterdi. Türkiye genelindeki en yüksek gayrimenkul fiyatlarına sahip olan Muğla’da ortalama konut metrekare satış fiyatı 75 bin 788 TL, ortalama konut fiyatı ise 9,8 milyon oldu. Aydın’da konut satış fiyatları nominal olarak %23,2 yükselirken reel olarak %7,4 düştü. Bu ilde ortalama konut metrekare satış fiyatı 48 bin 461 TL, ortalama konut fiyatı ise 6,5 milyon TL. 4 büyük şehir arasında Ankara fiyat artışında birinci Türkiye’nin en büyük 4 ili arasında satılık konut fiyatlarının bir yılda en fazla yükseldiği il Ankara oldu. Ankara’da nominal fiyat artışı %37,1 olurken, reel bazda %3,0’lık bir artış yaşandı. Başkentte konut metrekare fiyatı 32 bin 459 TL’ye, ortalama konut fiyatı ise 4,2 milyon TL’ye yükseldi. İstanbul’da fiyatlar nominal olarak %29,8 artarken enflasyon etkisinden arındırıldığında fiyatlarda %2,4 düşüş gözlendi. İstanbul’da konut metrekare fiyatı 55 bin 181 TL, ortalama konut fiyatı ise 6,3 milyon TL oldu. İzmir’de satılık konut fiyatları yıllık bazda %27,8 nominal artış gösterirken reel olarak %3,9 geriledi. İzmir’de ortalama konut metrekare fiyatı 46 bin 902 TL, ortalama konut fiyatı ise 5,9 milyon TL olarak kaydedildi. Bursa’da ise yıllık nominal değişim %27,0 olurken reelde %4,6 düşüş yaşandı. Bu ilde ortalama metrekare fiyatı 31 bin 73 TL, ortalama satış fiyatı ise 4 milyon TL. Türkiye genelinde kiralar %28,7 arttı Endeksa’nın güncel verilerine göre, Türkiye genelinde kiralık konut fiyatları yıllık bazda %28,8 yükselirken aylık bazda ise %0,5 düşüş gösterdi. Enflasyon etkisinden arındırılmış verilere göre kiralar bir yılda reel olarak %3,2, bir önceki aya göre ise reelde %3,3 düşüş kaydetti. Türkiye genelinde konutların ortalama metrekare kira fiyatı 229 TL, ortalama kira ise 24 bin 923 TL seviyesinde. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Serbest Fonlar Borsa İçin Problem Haline Gelmeye Başladı Haber

Serbest Fonlar Borsa İçin Problem Haline Gelmeye Başladı

Panelde katılımcılar, dijitalleşmenin piyasalar üzerindeki etkilerini, risk yönetimi ve regülasyonlar ekseninde küresel trendleri, yatırımcı davranışlarını ve sermaye akışlarının geleceğini analiz ederek, finansal karar alma süreçlerindeki stratejik iç görüleri paylaştı. Osmanlı Portföy Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Mehmet Gerz serbest fonlar borsa için problem haline gelmeye başladığını söylerken, nitelikli yatırımcı sınırının 10 milyon TL'ye yükseltilmesi gerektiğini belirtti. ABD'de Donald Trump'ın başkan olarak seçilmesinin ardından dünyaya bir belirsizlik halinin hakim olduğunu belirten eski Hazine Müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez, böyle bir dünyada çok net kararlar vermenin ve çok net tahminler yapmanın çok zor olduğunu kaydetti. Sermaye piyasaları ve finans piyasalarının da böyle bir dünyanın içinde olduğunu kaydeden Eğilmez, belirsizlik yansımalarının giderek arttığına dikkat çekti. Türkiye'nin içinde bulunduğu mevcut duruma da değinen Eğilmez, en büyük hatanın 2021 Eylül ayında başlayan faiz indirimleri olduğunu söyledi. Eğilmez, "2021 yılında eylül ayında enflasyon yüzde 19, faizler de yüzde 19 iken Merkez Bankası faizleri indirmeye karar verdi. Sonra enflasyon yüzde 80'lere vardığında bizim faiz yüzde 8,5'tu. İşte bugün yaşadığımız problemlerin yüzde 80-90'ı buradan çıktı. Sanayici şu anda faizlere çok kızıyor ama o dönemde bedava krediler kullanıldı ve Türkiye maalesef bu hale geldi. Şimdi de buradan çıkmaya uğraşıyoruz. " dedi. SON 30 YILIN EN ÖNEMLİ HİKAYESİ ÇİN İş Invest Capital Markets Genel Müdür Yardımcısı Sant Manukyan da son 30 yılın en önemli hikayesinin Çin olduğunun altını çizerek, birçok kişi itiraz etse de ABD Başkanı Trump'ın Çin'e karşı doğru adımlar attığına inandığını belirtti. Manukyan, "Çin çok dişli bir şekilde geliyor. Bu gelmesi, ekonomi olmanın dışında, aynı zamanda kendi modelini üretmesi. Size burada ilginç bir rakam vereceğim: Çin'de özel sektör ve hane halkının toplam borçluluk oranı yüzde 300'ü geçmiş durumda. Bu oran bir anlamda yatırımların çok da verimli olmadığını gösterse de batılıların borçluluğuna göre önemli bir fark var. Mesela İngiliz Merkez Bankası Fransa ile olan savaşı fonlamak için kurulmuş. Batının borçları ağırlıklı savaş kaynaklı borçlar aslında. Çin'de ise öyle bir şey yok. Çin'in ilginç bir model olmasının nedeni, bu son yükselişin gerçekten belli ölçüde daha barışık, daha kollektif bir yükselişten kaynaklanıyor olması." dedi. Dünyada artık çok ciddi bir mücadelenin başladığını kaydeden Manukyan, şöyle devam etti: "Mesela Trump bakıyor, Çin'de iç tüketimin zayıf olması bilinçli, artı aşırı üretim bilinçli. Gerçek anlamda bağımsız merkez bankası var mı, yok. Büyük bir işsizlik sorunu veya büyük bir enflasyon sorunu var mı, hayır yok. Dolayısıyla diyor ki, 'bizde FED enflasyon yüzde 2'ye gelince kenara çekiliyor. Oysa burada bir savaş veriyoruz biz. Dolayısıyla benim arkama geçmesi lazım.' Doğruyu yanlışı tartışmıyorum ama ortam değişiyor, bunu anlamamız gerekiyor." İKİ AYRI PİYASA OLUŞACAK Bu ortamda sermaye piyasalarında da önemli gelişmeler yaşandığını söyleyen Manukyan, "Birincisi sermaye piyasaları 10 yıllıklara baktığınızda giderek ayrışacak, iki tane piyasa çıkacak. Şu anda nasıl ki Rusya'da baktığın yere göre değişen iki ayrı fiyat var, yarın öbür gün ABD 'biz Çinli şirketlerin borsamıza kote olmasına izin vermiyoruz' diyebilir. İkincisi, hafta sonu Çin'de bir altın kararı alındı. Çin'in en büyük korkularından bir tanesi ödeme sistemlerinde hala yeni olması. Dolayısıyla o tarafta Çin'in altın alımları sadece ABD'ye güvenmemesi değil, sistemden atılırlarsa, altını bir ödeme sistemi, bir takas sistemi olarak kullanma isteği. Dolayısıyla biz emtialarda da bir ayrışma göreceğiz. Amerika'nın 2. Dünya Savaşı'ndan sonra yaptığı en zekice şey, bütün ülkelere ham maddelere erişim imkanı vermesiydi. Biz şu anda bir paylaşım savaşına gitmiyoruz çünkü konu ham maddeye erişim değil. Bizde de çok tartışılıyor. İşte şu kadar nadir element rezervi var diye. Hatta yurt dışına satılmasın deniyor. Ama şu anda nadir element çıkarttıktan sonra bunu Çin'e göndermeyecekseniz hiçbir şey yapamıyorsunuz, çünkü bütün teknoloji Çin'de. Dolayısıyla ham maddeye erişmek değil, tamamlanmış ürüne erişmek üzerinden bir kavga olduğunu görüyoruz." diye konuştu. NİTELİKLİ YATIRIMCI SINIRI 10 MİLYON LİRAYA ÇIKSIN Osmanlı Portföy Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Mehmet Gerz de konuşmasında sermaye piyasalarındaki serbest fonlara vurgu yaptı ve bu fonların borsa için bir problem haline gelmeye başladığına dikkat çekti. Türkiye'deki toplam fon büyüklüğünün 120 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirten Gerz, bunun dörtte üçünün de serbest fonlar ve para piyasası fonlarında olduğunu ifade etti. Normal fonlarda portföydeki tek bir hissenin ağırlığının yüzde 10'u geçemeyeceğini, serbest fonlarda ise daha fazla risk almaya olanak vermek için bir limit olmadığının altını çizen Gerz, "Yüksek faiz son 1,5 yıldır borsanın performansını o kadar engelliyor ki borsada getiri kalmayınca, ilginin endeks hisselerinden endeks dışı daha ufak hisselere kaydığını görüyoruz. Bu ufak hisselerde de maalesef spekülasyon ve yer yer artan oranda manipülasyonun olması yatırımcıyı rahatsız ediyor. Bu konuyu artık dile getiriyoruz çünkü bir süre konuşulmuyordu. En son birkaç gün önce gerek Bakan Şimşek, gerekse de SPK Başkanı bu konuyu adını koyarak dile getirdiler. Ben de bu sektöre iyi niyete katkı yapmak isteyen kişilerin çekinmeden konuşması gerektiğini düşünüyorum." dedi. Gerz, şöyle devam etti: "Sonuçta serbest fonlar Borsa için bir problem haline gelmeye başladılar. Buradaki en önemli problem; serbest fonlara sadece nitelikli yatırımcılar yatırım yapabiliyor. Nitelikli tanımı globalde 1 milyon dolar finansal varlığı olan kişi iken Türkiye'de sadece 1 milyon TL. Tam 10 senedir 1 milyon lira finansal varlığı olanlar nitelikli yatırımcı sayılıyor. Bu çok düşük bir rakam ve bu sakıncayı bugünlerde yaşamaya başladık. İlk öneri olarak buradan nitelikli yatırımcı sınırının acilen 1 milyon liradan en az 10 milyon liraya çıkartılması gerektiğini önermek istiyorum." MKK Genel Müdürü Ekrem Arıkan da panelde yaptığı konuşmada MKK'nın yaptığı çalışmalardan bahsetti. Merkezli Kayıt Kuruluşu'nun dünyada CSD olarak en iyi saklama kuruluşlarından olduğunu belirten Arıkan, hatta Amerika'da CSD Association tarafından nasıl bu kadar ürün ve hizmet çeşitliliği sağladıklarını anlatmak için davet aldıklarını belirtti. Bu ürün ve hizmet çeşitliliğini artırmaya devam edeceklerini kaydeden Arıkan, MKK'nın piyasaların şeffaflaşması adına çok önemli bir görevi yerine getirdiğinin altını çizdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.