Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Fırsat Eşitliği

Kapsül Haber Ajansı - Fırsat Eşitliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fırsat Eşitliği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Nilüfer’den Türkiye’de Bir İlk: Spor Manifestosu Kamuoyuna Açıklandı Haber

Nilüfer’den Türkiye’de Bir İlk: Spor Manifestosu Kamuoyuna Açıklandı

Sağlıklı kentleşme, kapsayıcı toplumsal katılım ve genç nesillerin potansiyelini artırmak hedefiyle yola çıkan Nilüfer Belediyesi, bugün Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan “Spor Manifestosu”nu kamuoyuna açıkladı. Manifesto, sporu sadece bir yaşam biçimi olarak ele almakla kalmayıp, sosyo-kültürel kalkınmanın da merkezine yerleştirerek toplumsal dönüşümün en etkin aracı olarak tanımlıyor. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir tarafından açıklanan ve kapsamlı bir analiz, hedef ve eylem planını bir araya getiren manifesto; eğitimden sağlığa, kent güvenliğinden gençlik politikalarına kadar uzanan geniş bir perspektifte sporun rolünü yeniden tanımlıyor. Nilüfer Belediyesi’nin, kentin sporla kurduğu bağı güçlendirmek ve bu alandaki vizyonunu kurumsal bir çerçeveye oturtmak amacıyla hazırladığı “Nilüfer Spor Manifestosu”, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Baran Güneş, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Türkiye Voleybol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ersin Yılmaz, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri, Nilüfer Belediyespor Kulübü Başkanı Muharrem Or ile iş dünyası temsilcileri, sporcular ve kulüp yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirilen özel bir organizasyonla paylaşıldı. “SPOR NİLÜFER’İN YAŞAM KÜLTÜRÜDÜR” Gecede Nilüfer’in spor anlayışını, vizyonunu ve geleceğini şekillendiren “Spor Manifestosu”nu açıklayan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Spor, Nilüfer’in yaşam kültürüdür” mesajını verdi. Başkan Şadi Özdemir, sporu sadece yarışma ve başarıyla sınırlayan anlayışın ötesine geçiren Nilüfer Spor Manifestosu ile kentin planlamasından gençlik politikalarına, halk sağlığından toplumsal dayanışmaya kadar yaşamın her alanına yayılan, kapsayıcı ve eşitlikçi bir yaşam kültürü olduğunu vurguladı. Manifesto ile seçim döneminde “100 Güldüren Projeler” kapsamında vaat ettikleri spor vizyonunu somutlaştırdıklarını belirten Başkan Şadi Özdemir; sporu toplumun ahlakını ve disiplinini güçlendiren bir değer olarak gören Mustafa Kemal Atatürk’ün yaklaşımından ilham aldıklarını söyleyerek, manifestonun temel felsefesini şu sözlerle açıkladı: “Biz sporu sadece başarıya indirgemiyoruz. Sadece kupa kazanmak olarak görmüyoruz. Bizim için spor; önleyici, koruyucu ve birleştiricidir. Gençler için bir okul, kadınlar için güçlenme alanı, toplum için ise dayanışmadır. Spor yapan genç hayata tutunur, çocuklar kendini yalnız hissetmez. İşte tam da bu yüzden Nilüfer’de sporu bir kamu sorumluluğu olarak ele alıyoruz.” Başkan Şadi Özdemir, mahallelerdeki erişilebilir spor alanlarından bisiklet yollarına, gençlere ve kadınlara yönelik programlardan engelli bireyler için oluşturulan olanaklara kadar birçok çalışmanın bu manifestonun bir parçası olduğunu dile getirdi. Konuşmasını “Bu daha başlangıç” diyerek tamamlayan Başkan Şadi Özdemir, Nilüfer’in sporla büyüyen hikayesini Nilüferlilerle birlikte yazmaya devam edeceklerini söyledi. “BAŞARI TESADÜF DEĞİL, İSTİKRARIN ÜRÜNÜDÜR” Nilüfer Belediyespor Kulübü’nün Türkiye’nin en köklü ve çok branşlı yapılarından biri olduğuna dikkat çeken Nilüfer Belediyespor Kulübü Başkanı Muharrem Or da, elde edilen başarıların planlı çalışma ve güçlü altyapı sayesinde geldiğini vurguladı. Konuşmasında Nilüfer’in yetiştirdiği voleybolculardan Öykü Saruhan’ın hikayesine atıfta bulunan Muharrem Or, “Öykü’nün başarısı yalnızca bireysel bir yeteneğin sonucu değil; doğru zamanda verilen desteklerin ve sabırla kurulan bir altyapının ürünüdür. Bizim gücümüz sadece kazandığımız kupalarda değil; çocuklara verdiğimiz umut ve gençlere açtığımız yolda yatıyor” ifadelerini kullandı. KATILIMCILARIN GÖRÜŞLERİ ALINDI Açılış konuşmalarının ardından katılımcıların görüşleri alındı. “Ortak bir spor kültürü yaratmak kentin geleceğini nasıl şekillendirir?” sorusundan yola çıkılarak yapılan ankette konukların önerilerini topladı. Anket sonuçlarının manifestonun sahadaki karşılığını güçlendireceği belirtildi. Etkinlikte, Nilüfer’de spor kültürüne emek veren sporcular ile Süperlig ve Türkiye 1. lig takımları arasındaki tek kadın baş antrenör olan İlknur Kurtuluş, Nilüfer Belediyespor Hentbol Başantrenörü Gökhan Durmaz ve Nilüfer Belediyespor Eker Voleybol A Takımı destekçisi Eker Spor Kulübü Başkanı Ece Eker’e “Onur ve Katkı Belgesi” verildi. Türkiye Voleybol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ersin Yılmaz da, daha nice sporcuların yetişmesine duyduğu inancı temsilen, Milli Takım imzalı formayı Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve Kulüp Başkanı Muharrem Or’a takdim ederken, Başkan Özdemir ve Or da Nilüfer Belediyespor Eker Voleybol A Takımı sporcularının imzaladığı formayı Yılmaz’a hediye etti. ÖZETLE NİLÜFER SPOR MANİFESTOSU Öte yandan Nilüfer Spor Manifestosu, belediyelerin geleneksel spor hizmetlerinin ötesine geçerek; sporu kent planlaması, gençlik politikaları, halk sağlığı ve toplumsal dayanışma başlıklarıyla birlikte ele alan stratejik bir çerçeve sunuyor. Manifesto; sporun yalnızca rekabet ve başarı odaklı değil, yaşam boyu katılımı teşvik eden, kapsayıcı ve eşitlikçi bir toplumsal araç olduğuna dikkat çekiyor. “SPOR, HERKES İÇİN BİR YAŞAM HAKKI” Nilüfer Spor Manifestosu, günlük yaşamda sporu herkes için ulaşılabilir kılmayı amaçlıyor. Bu çerçevede belgenin temel hedefleri şöyle öne çıkıyor: Her Yaştan Kentliye Açık Spor İmkanları: Okullar, parklar ve meydanlar başta olmak üzere kentin günlük yaşam alanlarında sporun doğal olarak yer alması. Gençlik ve Toplum Odaklı Yaklaşım: Gençlerin sadece sportif başarı değil, aynı zamanda sosyal bağ, öz güven ve yaşam becerileri geliştireceği alanlar yaratmak. Toplumsal Sağlık ve Refah: Sporu, fiziksel sağlığın ötesine taşıyarak ruh sağlığı ve toplumsal dayanışmanın temel bir bileşeni olarak konumlandırmak. Kapsayıcılık ve Fırsat Eşitliği: Dezavantajlı gruplar, kadınlar, yaşlılar ve özel gereksinimli bireyler için eşit katılım imkânları sağlamak. Manifesto; sporun yalnızca rekabet ya da başarıya odaklı bir faaliyet olmadığını; toplumun her bireyinin yaşam kalitesini yükselten, sosyal bağları güçlendiren, eşitlikçi bir araç olduğunu vurguluyor. TÜRKİYE’DE BİR İLK: STRATEJİK SPOR POLİTİKASI Belediyeler geleneksel olarak spor tesisleri inşa eder, kulüpleri destekler veya gençlik programları yürütür. Ancak Nilüfer’in Spor Manifestosu, bu çalışmaların ötesine geçerek sporu stratejik bir kamu politikası haline getiriyor ve bütüncül bir sosyal dönüşüm aracı olarak tanımlıyor. Sporun kent planlamasından eğitim politikalarına, toplumsal sağlığa kadar uzanan geniş bir vizyonla ele alınması, bu yaklaşımı Türkiye’de benzersiz kılıyor. Sporun kent yaşamına entegrasyonu ve herkese ulaşan fırsatlar sunması, manifestonun en çarpıcı yönlerinden biri. Bu vizyon, yalnızca yarışma odaklı değil; hayat boyu spor, katılımcı topluluklar ve sağlıklı nesiller yaratma perspektifini benimsiyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Shell Türkiye, Engelsiz Yaşam Vizyonuyla Hayatın Her Alanında Eşitlik ve Kapsayıcılık İçin Çalışıyor Haber

Shell Türkiye, Engelsiz Yaşam Vizyonuyla Hayatın Her Alanında Eşitlik ve Kapsayıcılık İçin Çalışıyor

Dünyanın önde gelen enerji şirketlerinden biri olarak Türkiye’nin gelişimine 102 yıldır katkı sağlayan Shell, Türkiye’deki operasyonel faaliyetlerinin yanı sıra toplumsal ihtiyaçlara yönelik geliştirdiği sosyal yatırım programlarıyla değer yaratmaya devam ediyor. Şirket, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan Eşitsizliklerin Azaltılması hedefi ve kendi Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkeleri doğrultusunda engelli bireylerin toplumsal hayata tam ve eşit katılımını destekliyor. Shell Türkiye Kurumsal İlişkiler Direktörü ve Shell & Turcas İcra Kurulu Üyesi Meltem Okyar Perdeci, hem şirket içinde hem de toplumda engelsiz yaşam yaklaşımını genişletmek amacıyla yürüttükleri programlar olduğunun altını çiziyor: “Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerimizin bizi güçlendirdiğine inanıyoruz ve fırsat eşitliği için mümkün olan her alanda adımlar atıyoruz. Bu anlayışımızı istasyonlarımıza taşımak için sektörde bir ilke imza attık ve 2017’de istasyonlarımızda Engelsiz Hizmet Alanları oluşturmaya başladık. Bugün Türkiye çapında 946 istasyonumuzda bedensel engelli misafirlerimiz, market içindeki alışverişlerinden tuvalete kadar istasyon çalışanlarımızdan refakat desteği alabiliyor veya araçlarından inmeden hizmet alıp ödeme yapabiliyor.” Engelsiz yaşam için attıkları adımlara Mayıs 2021’de bir yenisini eklediklerini belirten Perdeci, istasyonlarda satılan deli2go sandviçlerinden elde ettiği gelirin bir kısmını Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği'ne (TOFD) bağışladıklarını belirtiyor. Bu iş birliği sayesinde Shell misafirleri, istasyonlardaki lezzetlerle buluşurken aynı zamanda engelsiz yaşama da katkı sağlamış oluyor. Shell & Turcas, engelsiz yaşam girişimlerini güçlendirmek amacıyla, 20 yılı aşkın süredir paralimpik harekete katkı sunan Türkiye Milli Paralimpik Komitesi (TMPK) ile 2023’te yol arkadaşlığına başladı. Meltem Okyar Perdeci, kendilerini komitenin resmi taraftarı olarak gördüklerini belirterek şunları söylüyor: “Türkiye’de 10 milyondan fazla engelli birey, günlük hayatta ulaşım, kamusal alanlara erişim gibi pek çok alanda zorlanıyor. Para sporcular, başta gençler olmak üzere dışarı çıkmaktan imtina eden herkes için birer rol model oluyor. Sporcular, yarattıkları başarı hikayeleriyle toplumsal dönüşümün öncülüğünü üstleniyorlar. Paris Paralimpik Oyunları’nda ve İstanbul’daki Avrupa Para Genç Oyunları’nda ülkemizi temsil eden ve başarılar kazanan tüm milli sporcularımızla gurur duyuyoruz; markamızla onların yolculuklarını desteklemeye devam edeceğiz." Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Toplumsal Fayda Ödülleri Üçüncü Kez Sahiplerini Buldu Haber

Toplumsal Fayda Ödülleri Üçüncü Kez Sahiplerini Buldu

DÜNYA Gazetesi’nin ülke çapında toplumsal fayda bilincinin yaygınlaşmasına katkı sağlamayı ve toplumsal faydayı tabana yaymayı hedeflediği Toplumsal Fayda Ödülleri, üçüncü yılında da yoğun ilgiyle gerçekleşti. 200’den fazla başvuru seçkin jüri üyeleri tarafından gerçek bir soruna çözüm üretmek, özgünlük, sürdürülebilirlik ve ölçülebilirlik kriterlerine bağlı kalarak titizlikle incelendi. 27 Kasım Perşembe Günü gerçekleşen ödül töreninde 8 ana ve çeşitli alt kategorilerde ödül verilirken 3 sivil toplum kuruluşuna jüri özel ödülü ve bir kuruma da büyük ödül takdim edildi. Bankacılıktan sigortacılığa, perakendeden giyime, enerjiden ulaşıma kadar birçok farklı özel sektör kurumlarının yanında, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının büyük bir ilgiyle takip ettiği Toplumsal Fayda Ödülleri Türkiye’ye Yayılıyor… Toplumsal Fayda Ödülleri; bu yıl İstanbul’un yanında Adana, Bursa, Gaziantep, İzmir, Kars, Kocaeli, Tekirdağ gibi birçok ile ve Kıbrıs’a gitti. Trendyol ana sponsorluğunda gerçekleşen ödül programında CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul, İDO, Mega Insulation Solutions, TURKCELL ve Türk Telekom Co – Sponsor; Alternatif Bank, Türkiye Sigorta ve YapıKredi Destek Sponsoru; Ajans Press ve Faselis ise hizmet sponsoru olarak yer aldı. Toplumsal Fayda Ödülleri’nin kazananlarını ön eleme ve ana değerlendirme olmak üzere iki aşamalı süreçte titizlikle değerlendirerek belirleyen bağımsız jüri üyeleri, Beykoz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burak Küntay başkanlığında; Dünya Yatırım Holding A.Ş. Genel Müdürü Alişan Şengül, Sosyal Sorumluluk Danışmanı ve Köşe yazarı Arzu Çekirge Paksoy, Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi, CIFAL İstanbul ve UNITAR Direktörü Prof. Dr. Çisil Sohodol, Politik Psikoloji Merkezi Kurucusu ve Akademisyen Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Ece Ceyhun, SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı Emine Erdem, Stratejik İletişim Danışmanı, Girişimci, Sivil Toplum Gönüllüsü Fügen Toksü, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Işınsu Kestelli, TUHİD Yönetim Kurulu Başkanı İpek Özgüden Özen, Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, Türkiye İş Bankası A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, Ekonomist, İş Futuristi, Stratejist, YK Danışmanı, M-GEN Agency CEO’su, DÜNYA Gazetesi Yazarı Ufuk Tarhan, Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay’idi. 2025 Toplumsal Fayda Ödülleri’ni Kazanan Projeler BÜYÜK ÖDÜL Hayalet Ağlar – CarrefourSA TOPLUMA DEĞER KATAN PROJELER – DKP DKP – Afet Yönetimi Hayat İyi Yaşam Merkezi – Hayat Holding DKP – Çevre Denizlerin Ormanları: Mercanlar – Türkiye İş Bankası DKP - Çocuk Tertemiz Yarınlar Okullardan Başlar – OPET DKP - Deprem Farkındalığı Afet Oyunları – VISA / Habitat Derneği / UNDP DKP - Dönüşüm ve Atık Yönetimi Dönüşümde Gelecek Var – Akbank DKP – Eğitim Köyde Meraklı Sınıflar – Bayer Türkiye DKP – Engelli Engelsiz Bankacılık – Alternatif Bank DKP - Fırsat Eşitliği Yarınlara Kartopu – Yapı Kredi DKP - Finansal Okuryazarlık Kendine Yatırım Yapan Kadınlar – Yapı Kredi Portföy DKP - Genç Hatay Sörf Merkezi’ne Destek – LC Waikiki DKP - Girişimcilik Kadın Teknoloji Girişimcileri Akademisi – ÜNLÜ & Co DKP - İklim Krizi Ormanın Gözleri – Anadolu Sigorta DKP - Kadın Tarımın Kadın Yıldızları – SuperFresh DKP - Kültür Sanat Herkes İçin Sanat: Anadolu Sergileri – İş Sanat DKP - Sağlık Nadirler Sergisi – Takeda Türkiye DKP - Sivil Toplum Kuruluşları Sağlıklı Beslen Sevgiyle Büyü – AÇEV DKP - Spor Çolakoğlu Metalurji Spor Kulübü – Çolakoğlu Metalurji DKP - Tarım Toprağımız Hazinemiz – ETİ Gıda DKP - Üniversiteler Residential-IST - Yıldız Teknik Üniversitesi DKP - Yaşlılar Dijital Bahar – TURKCELL DKP - Yerel Değerler ve Turizm Zirvenin Şefleri – IC Holding DKP - Diğer Trakya'nın Kuşlarını Halkalıyoruz – Trakya Elektrik Dağıtım ÇEŞİTLİLİK, EŞİTLİK VE KAPSAYICILIK Filizlerin Mucizeleri Teknoloji ve İnovasyon Programı – Türk Traktör KURUMSAL GÖNÜLLÜLÜK FLO Group Gönüllüleri Adımlarımız İyiliğe – FLO Group TOPLUMSAL FAYDA YARATAN SOSYAL GİRİŞİMLER – SG SG - Sosyal Girişimler Bilim Virüsü SG - Sosyal Girişimci Kurum İş Birliği WeShape Girişimcilik Programı – CCN Yatırım Holding TOPLUMSAL FAYDA ODAKLI SOSYAL MEDYA ÇALIŞMALARI – SM SM - Sosyal Medya Kampanyaları Seyirci Kalma – Türk Ekonomi Bankası (TEB) SM - Influencer İş Birlikleri 21 Mart Dünya Down Sendromu Günü Farkındayım Yanındayım – Türkiye Down Sendromu Derneği TOPLUMSAL FAYDA YARATAN YEREL ÇALIŞMALAR – YÇ YÇ - Kurumlar Arıcılığı Geliştirme Projesi – Çayeli Bakır İşletmeleri YÇ - Yerel Yönetimler İstasyon Gaziantep – Gaziantep Büyükşehir Belediyesi YÇ - Yerelde İstihdam Girişimde Kadın Enerjisi – SOCAR Türkiye TOPLUMSAL FAYDA YARATAN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÇALIŞMALARI – SÇ SÇ - Sürdürülebilir Fayda Sağlayan Ekip Hayalet Ağlar – CarrefourSA SÇ - Sürdürülebilir İş Birlikleri Genç İstihdamında Fırsat Eşitliği – Esas Sosyal SÇ - BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını Destekleyen Projeler Suya Saygı Koleksiyonu Projesi – Koton TOPLUMSAL FAYDA YARATAN ULUSLARARASI PROJELER - UP Kıbrıs Girişimci Kadınlar Kalkınma Kooperatifi – İstasyon JÜRİ ÖZEL ÖDÜLLERİ Kızımız Okuyacak – Buldan Eğitim ve Dayanışma Vakfı Adana Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı – Nisan'da Adana'da Turizm Kültür Sanat Vakfı Sedefteki İnciler – Hasan Faydasıçok Eğitim Vakfı

UNICEF, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Rönesans Holding’den Eğitimde Güç Birliği Haber

UNICEF, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Rönesans Holding’den Eğitimde Güç Birliği

UNICEF, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Rönesans Holding, Türkiye’de gençlerin eğitim yolculuğu ile istihdama geçişleri arasındaki köprüyü güçlendirerek, onların geleceğini şekillendirme yolunda önemli bir adım attı. Rönesans Holding, UNICEF Türkiye’nin eğitimden istihdama geçiş sürecini destekleme misyonu kapsamında, gençleri iş gücü piyasasıyla uyumlu becerilerle donatmayı ve mezuniyet sonrası gençlerin istihdam edilebilirliklerini artırmayı amaçladığı programın önemli bir ortağı oldu. Bu iş birliği çerçevesinde Rönesans, Gaziantep Şehir Hastanesi’nin kapılarını açarak öğrencilere iş başında eğitim imkânı sunuyor. Ayrıca öğretmenler, usta öğreticiler ve rehber öğretmenler için kapasite geliştirme fırsatları sağlanmasını destekleyerek, öğrenciler için güvenli ve destekleyici eğitim ortamlarının oluşturulmasına katkıda bulunuyor. Program kapsamında, Gaziantep Şehir Hastanesi’nde yazılım geliştirme, yiyecek ve içecek hizmetleri, endüstriyel bakım ve onarım, tesisat ve enerji sistemleri ile endüstriyel otomasyon teknolojileri gibi alanlarda 120 öğrenciye mesleki eğitim fırsatı sunulacak. Böylece öğrenciler, eğitim alanlarındaki güncel uygulamaları, ileri teknoloji ile öğrendikleri bir deneyimle mesleklerine hazırlanacak. Aynı zamanda koordinatör ve rehber öğretmenler ile usta öğreticilerin teknik kapasiteleri güçlendirilecek; öğretim programları sektör ihtiyaçlarına uygun şekilde güncellenecek. Bu sayede gençlerin mezuniyet sonrası istihdam edilebilirliklerinin artarken, sağlık sektörünün ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetiştirilmesine katkı sağlanmış olacak. İş birliğinin dikkat çeken yönlerinden biri olarak da Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) paydaş olarak sürece sağladığı katkı gösteriliyor. Bankanın Rönesans Holding ile tesis ettiği sürdürülebilirlik bağlantılı finansman çerçevesi, programın, gençlerin beceri gelişimi ve istihdam edilebilirliğinin artırılmasına yönelik hedeflerle hizalanmasında katalizör etkisi yaratıyor. GENÇLER İÇİN İŞ DÜNYASINA GÜÇLÜ GEÇİŞ İMKANI Bu özel iş birliği hakkında konuşan UNICEF Türkiye Temsilcisi Paolo Marchi şunları söyledi: “UNICEF olarak, her gencin ihtiyaç duyduğu bilgi, beceri ve yetkinlikleri kazanarak potansiyelini en üst düzeye çıkarmasını desteklemek istiyoruz. Bu beceriler aynı zamanda iş gücü piyasasıyla uyumlu olmalı. Bu ortaklık iki önemli şeyi bir arada gerçekleştiriyor: Millî Eğitim Bakanlığı’nın kaliteli ve kapsayıcı mesleki ve teknik eğitim sağlamasına destek olmak ve Rönesans Holding gibi özel sektör ortaklarının uzmanlığından yararlanarak gençlere yenilikler ve fırsatlar sunmak. En önemlisi, bu iş birliği doğrudan hedeflenen öğrencilerin ötesinde sistemi de güçlendirmektedir. Mesleki ve teknik eğitim müfredatının güncellenmesi, iş sağlığı ve beceri eğitimi standartlarının iyileştirilmesi ve öğretmen kapasitesinin artırılması, Türkiye genelinde çok daha fazla sayıda mesleki ve teknik eğitim öğrencisine fayda sağlayacaktır. Böylece kaliteli, ihtiyaca ve geleceğe yönelik becerilerin istisna değil, standart hâline gelmesine katkıda bulunacaktır.” EBRD Türkiye ve Kafkaslar Yönetici Direktörü Elisabetta Falcetti ise, “Çeşitliliği teşvik eden, beceri geliştirme yoluyla rekabet gücünü artıran ve sektörlerin daha sağlam temeller oluşturmasına yardımcı olan bu çok yönlü girişime katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz. Fırsat eşitsizliği büyümeyi sınırlar; bu nedenle EBRD, tüm faaliyet bölgelerinde fırsat eşitliğini desteklemeye kararlıdır. Eşitlik ve toplumsal cinsiyet kapsayıcılığına yönelik stratejilerimiz doğrultusunda, özel sektör ortaklarımızla birlikte kapsayıcı işgüçlerinin potansiyelini açığa çıkarmak için çalışıyoruz. Bu girişimin sağlık sektöründe kritik bir insan kaynağı sorununu ele alacağına inanıyorum. Başarısının diğer sektörlere de taşınmasını dört gözle bekliyoruz” diye konuştu. MESLEKİ EĞİTİMDE ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIM Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp, bugüne kadar Rönesans Eğitim Vakfı aracılığıyla 14 binden fazla gence burs verdiklerini, Pusula Programı ile 1900 yeni mezun gence kariyer fırsatı sunduklarını, fen ve teknik meslek liseleri kurduklarını ve farklı projelerle 390 binden fazla çocuğun eğitimine katkı sağladıklarını hatırlattı. Nitelikli eğitim ve eğitimde fırsat eşitliği için yürüttükleri projeleri daha da güçlendirmek için çalıştıklarını ifade eden Ilıcak Kayaalp, MEB ve UNICEF ile öncelikli alanı mesleki eğitim olan projeyi hayata geçirerek, çok önemli bir adım daha attıklarını söyledi. İpek Ilıcak Kayaalp, “Rönesans olarak, bu proje kapsamında Gaziantep Şehir Hastanesi’nde en modern ve yeni cihazlarla donatılmış bir ortamda, usta öğreticilerin rehberliğinde 120 öğrencinin mesleklerine hazırlanmasını sağlıyoruz. Öğrencilerimiz, program kapsamında haftada dört gün hastanemizde eğitim alacak. Bu proje, ‘Yalnızca bir eğitim uygulaması değil; özel sektör, uluslararası kuruluşlar ve kamu iş birliğinin Türkiye’deki öncü, dünyada ise örnek gösterilebilecek bir modeli’… Özel sektör üretim ve tecrübeyi koyuyor, kamu düzenleyici rolünü üstleniyor, UNICEF ise toplumsal fayda perspektifini sağlıyor. Bu üç gücün birleşimi, tek başına yapılamayacak etkileri ortaya çıkarıyor. Önceliğimiz, gençlere umut, fırsat ve güven dolu bir gelecek sunmak. Yarınlarımızı emanet edeceğimiz bu gençlerin, çağın gerekliliklerine uyum sağlayan, sorgulayan ve üreten bireyler olarak yetişmeleri için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi. İpek Ilıcak Kayaalp, mesleki eğitim konusundaki söz konusu iş birliğini faaliyet gösterdikleri farklı alanlarda genişletmek için UNICEF ile görüşmelerinin devam ettiğini de sözlerine ekledi.

Orka Holding, KAGİDER’in FEM Sertifikasını Almaya Hak Kazandı Haber

Orka Holding, KAGİDER’in FEM Sertifikasını Almaya Hak Kazandı

FEM Sertifikası, KAGİDER tarafından Dünya Bankası’nın teknik desteğiyle geliştirilmiş, özel sektör kuruluşlarının insan kaynakları politikalarını toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinden değerlendiren bir modeldir. Bu kapsamda yürütülen kapsamlı değerlendirme sürecini başarıyla tamamlayan Orka Holding, kadınların iş yaşamında güçlenmesini hedefleyen bütüncül yaklaşımıyla sertifikayı almaya layık görüldü. Sertifika töreni, Orka Holding Genel Müdürlüğü’nde gerçekleştirildi. Törene; Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, Orka Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Grup Başkanı Büşra Orakçıoğlu Biberoğlu, KAGİDER Yönetim Kurulu Üyeleri ve yöneticiler katıldı. Sertifika, KAGİDER Yönetim Kurulu Üyeleri ve Özel Sektör ve Fırsat Eşitliği Komitesi Liderleri Özlem Demirci Duyarlar ile Av. Zeynep Yağmur tarafından, Büşra Orakçıoğlu Biberoğlu’na takdim edildi. Eşitlik, Kurumsal Kültürün Ayrılmaz Bir Parçası Orka Holding, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) doğrultusunda yürüttüğü çalışmalarla, fırsat eşitliğini kurumsal kültürünün temel ilkesi haline getirmiş durumda. Şirketin İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim birimlerinin ortak çalışmalarıyla oluşturulan bu yaklaşım, yalnızca işe alım süreçlerinde değil; eğitim politikalarından terfi sistemine, iç iletişimden liderlik gelişim programlarına kadar tüm organizasyon yapısına entegre ediliyor. KAGİDER Yönetim Kurulu Üyesi ve Özel Sektör ve Fırsat Eşitliği Komitesi Lideri Özlem Demirci Duyarlar: “Orka Holding’in FEM Sertifikası’nı almaya hak kazanması, fırsat eşitliği ilkesini sadece insan kaynakları politikalarına değil, kurumun tüm yönetim anlayışına ve değer sistemine entegre ettiğini gösteriyor. Bu durum, eşitliği bir hedef olmaktan çıkarıp, kalıcı bir kurum kültürüne dönüştürmenin en güçlü örneklerinden biri. Günümüzde kurumsal başarı, yalnızca finansal performansla değil; çalışanlarına, paydaşlarına ve topluma sağladığı değerle ölçülüyor. Orka Holding, bu anlayışla hareket ederek, kadınların iş dünyasında güçlenmesini destekleyen politikalarıyla sürdürülebilir kalkınmanın önemli bir paydaşı haline geldi. FEM Sertifikası, aslında bir ödül değil; kurumların kendi içlerinde yarattıkları değişimin tescilidir. ORKA Holding’in bu dönüşümü kararlılıkla sahiplenmesi, toplumsal fırsat eşitliğini stratejik bir öncelik olarak benimsemenin uzun vadeli başarıyı nasıl beslediğini kanıtlıyor. Biz KAGİDER olarak, bu vizyonun diğer kurumlara da örnek olmasını, özel sektörün dönüşümünde kalıcı bir referans noktası oluşturmasını son derece kıymetli buluyoruz.” KAGİDER Yönetim Kurulu Üyesi ve Özel Sektör ve Fırsat Eşitliği Komitesi Lideri Av. Zeynep Yağmur: “Gerçek fırsat eşitliği, kurumların yalnızca kendi çalışanları için değil, içinde bulundukları toplumsal ekosistem için de sorumluluk üstlenmeleriyle mümkün olur. Orka Holding’in FEM Sertifikası ile taçlanan bu süreci, bu anlayışın iş dünyasındaki güçlü bir yansıması olarak görüyoruz. Kadınların ekonomik yaşama eşit katılımı, toplumsal refahın ve kurumsal rekabet gücünün temel unsurlarından biri. Bu nedenle eşitlik, artık yalnızca etik bir ilke değil; yenilikçiliği, üretkenliği ve sürdürülebilir büyümeyi besleyen stratejik bir faktör haline gelmiştir. Bu sertifika, ORKA Holding’in kadınların liderlik potansiyelini destekleyen, kapsayıcı ve adil bir iş ortamı yaratma yönündeki çabalarının somut bir göstergesidir. Bu duruş, özel sektörün eşitlik temelli dönüşümüne ilham verecek niteliktedir. KAGİDER olarak, bu kararlı ve vizyoner yaklaşımın geleceğin daha dengeli, adil ve kapsayıcı iş dünyasının inşasında önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz.” Orka Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Grup Başkanı Büşra Orakçıoğlu Biberoğlu: “Kadınların sosyal yaşamdaki yerini sağlamlaştırmak ve onlara fırsat eşitliği sunmak, çağdaş bir toplumun temel direği. Bu açıdan baktığımızda; faaliyet alanımız olan moda endüstrisinin sadece estetik odaklı değil, toplumsal dönüşümün de öncüsü olması gerektiğine inanıyoruz. Orka Holding olarak bizim için de kadın istihdamı; inovasyon ve başarı için zorunlu bir vizyon. Aynı şekilde KAGİDER FEM ışığında ekonomik sürdürülebilirliğin de temel anahtarı. Global moda kuruluşu olarak üretim ve yönetim kademelerimizde kadın emeği olmazsa olmazımızdır. Şirket politikalarımızda benimsediğimiz eşitlikçi yaklaşım sayesinde, kadın çalışanlarımızın ve yöneticilerimizin gücü, markamızın küresel başarısının en büyük etkenlerinden biri oldu. Bundan sonra da eşitlikçi terfi ve gelişim programlarıyla kadınlarımızın karar alma mekanizmalarında aktif rol almasını sağlamaya devam edeceğiz. Çünkü güçlü kadın, güçlü marka ve toplum demektir.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

İBB’nin 2026 Bütçesi 440 Milyar, Konsolide Bütçesi 609 Milyar 357 Milyon Lira Haber

İBB’nin 2026 Bütçesi 440 Milyar, Konsolide Bütçesi 609 Milyar 357 Milyon Lira

Aslan, sunum öncesinde Meclis'te grubu bulunan siyasi partilere nezaket ziyaretlerinde bulundu. Ziyaretlerin ardından İBB Meclisi’nde 2026 yılı program bütçesini, performans programını, yatırım ve hizmet programının görüşüleceği oturumu açan Aslan, açılışın ardından kürsüye geçti ve özetle şunları söyledi: İBB BAŞKANVEKİLİ NURİ ASLAN: SÖZÜN ASIL SAHİBİ YAZIK Kİ BUGÜN BURADA DEĞİL “Sözün asıl sahibi İstanbul'un seçilmiş Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ne yazık ki bugün burada değil. Haksız ve hukuksuz biçimde aylardır Silivri zindanında tutuluyor. Ben burada onun vekili olarak duruyorum… Onlar görevine dönene kadar İstanbul da İstanbullunun hakkı da bize emanet! Emanete gözümüz gibi bakıyoruz, bakmaya da devam edeceğiz. Daha çok çalışacak, daha çok üretecek, dünden daha hızlı koşacağız.” “BİZ MİLLETİMİZİN PARASINI MİLLETE HARCIYORUZ” “Bugün burada açıklayacağımız bütçe bizim bütçemiz değildir. Milletimizin bütçesidir. İstanbullunun bütçesidir. Çünkü biz milletimizin parasını millete harcıyoruz. İstanbullunun parasını İstanbul'a harcıyoruz. Ve bunu yalnızca kalkınmak için değil, adil bir yaşam kurmak için yapıyoruz.” “2026 BÜTÇESİNİ HAZIRLARKEN SOSYAL ADALETE ODAKLANDIK” “Dünyada ve ülkemizde derin bir sosyal eşitsizlik ve adaletsizlik krizi yaşanıyor. Zenginin daha çok zenginleştiği, yoksulun daha da yoksullaştığı bir sarmalın içindeyiz. Bu sarmaldan çıkmak ise tek bir şey ile mümkün: Adalet. Dünyayı ve insanlığı kurtaracak tek şey adalet. Eğitimde adalet, Sağlıkta adalet, İstihdamda adalet, Kaynakların dağılımında ve kullanımında adalet. Nitekim kültürümüzün yapı taşı olan devletin dini de adalettir. Biz de 2026 bütçesini hazırlarken sosyal adalete odaklandık.” “ANADOLU’DA YETİŞ YA HIZIR DERLER YA, İSTANBUL’UN HIZIR’I İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’DİR” “Bizim amacımız yoksullara yardım etmek değil. Bizim amacımız yoksullukla mücadele etmek. Ve biz yoksulluğu da yeneceğiz. İstanbullunun yaşam kalitesini arttırmayı hedefleyen bir perspektifle çalışıyoruz. Çocuklarımızın fırsat eşitliğini destekleyeceğiz. Gençlerimizin yarınlarından kaygı duymamaları için, büyüklerimizin huzurla yaşam sürmelerini sağlayacak imkanlar sunmak için çalışacağız. İstanbul’da hane halkına fayda, darda olana imkan sağlamak için var gücümüzle çalışacağız. Anadolu’da yetiş ya Hızır derler ya, İstanbul’un Hızır’ı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’dir.” “KOMŞUSU AÇKEN TOK YATAMAYANLARIZ” “Biz, komşusu açken tok yatamayanlarız. Biz bir ekmeğimiz varsa bölüşenleriz. Ben ekmeğini bölüşenler sayesinde bugün buradayım. Ben bakkal Muharrem'in oğlu Nuri Aslan. Bugün burada İstanbul'un seçilmiş Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'nun vekili olarak duruyorsam bu Cumhuriyet'in fırsat eşitliği sayesindedir." İBB BÜTÇESİ 440 MİLYAR TL KONSOLİDE BÜTÇE 609 MİLYAR 357 MİLYON TL 2025-2026 Yatırım ve Hizmet Programı sunumunu gerçekleştiren Aslan’ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle oldu: “Milletimizin iradesiyle seçilmiş Ekrem Başkanımızın öncülüğünde, İstanbul Büyükşehir Belediyemizde 7. yıla giriyoruz. İstanbul’u çok iyi tanıyoruz. İstanbul için gece gündüz çalışıyoruz. Bu ülke bizim, bu vatan bizim. Bu bayrak bizim. Hep birlikte daha çok çalışmalıyız. Tartışacaksak da milletimize hizmet için tartışmalıyız. 2026 yılı bütçemizi hazırlarken bu tespitler ve ilkeler çerçevesinde hareket ettiğimizi bilmenizi isterim. Bugün genel olarak 440 milyar liralık İstanbul Büyükşehir Belediyesi bütçesini, hafta başında onaylanan İETT ve İSKİ bütçeleri ile birlikte toplamda 609 milyar 357 milyon liralık bir konsolide bütçeyi meclisimize sunuyoruz.” “HEDEFİMİZ NET: 16 MİLYON İSTANBULLUNUN YAŞAM KALİTESİNİ DAHA DA YÜKSELTMEK” “2025 yılında yaşadığımız tüm ekonomik ve siyasi zorlukları göz önünde bulundurarak, temkinli ama kararlı, dikkatli ama cesur bir bütçe hazırladık. Bu bütçe, İstanbulluların temel sorunlarına odaklanmış, Ekrem İmamoğlu’nun ‘adil, yeşil ve yaratıcı şehir, mutlu İstanbullu’ vizyonunu esas alan bir bütçedir. Hedefimiz net: 16 milyon İstanbullunun yaşam kalitesini daha da yükseltmek, İstanbul’u geleceğe güvenle taşımak.” “SON 6 YILDA OLDUĞU GİBİ 2026 YILINDA DA BÜTÇEMİZDE ANA KALEMİ YATIRIMLAR OLUŞTURUYOR” “156 milyarı İBB, 42,7 milyarı İSKİ, 16 milyarı İETT olarak olmak üzere, konsolide bütçemizin 215 milyar 619 milyon liralık en büyük bölümünü yatırımlara ayırdık. Son 6 yılda olduğu gibi 2026 yılında da bütçemizde ana kalemi yatırımlar oluşturuyor.” “İSTANBUL’A 20 MİLYAR DOLARA YAKIN YENİ YATIRIM YAPACAĞIZ” “Ekrem Başkanın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı olduğu 2019 yılından bu yana kullanılan toplam bütçe 497,2 milyar TL. Bu paranın 213 milyar TL’si yani dönemin Dolar cinsinden 9,5 milyar Doları sabit yatırımlara harcandı. Başkanımızın emanetine sahip çıkarken, devletimizin kurumlarına da gözümüz gibi bakacağız. Önümüzdeki üç yıllık dönemde İstanbul’a 20 milyar Dolara yakın yeni yatırım yapacağız. 300 günde 300 projeyi hayata geçirdiğimiz gibi, 2026 yılında da durmadan çalışarak her gün yeni bir hizmetimizi İstanbullulara sunacağız.” BORÇ POLEMİĞİNE CEVAP “Her fırsatta burada İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin borç rekorları kırdığından bahsediliyor” diyen Aslan, rakam ve karşılaştırmalarla gelinen tabloyu kamuoyu ile şöyle paylaştı: “2014 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin toplam borç stoğu ne kadardı biliyor musunuz? 2,6 milyar dolar. Peki 2018 yılı sonu itibariyle ne kadar? 3,8 milyar dolar. Dolar cinsinden borç artışı 5 yılda 1,2 milyar dolar. Bugünün parasıyla 50 milyar TL. Ekrem İmamoğlu dönemine de bakalım mı? Hem de 6 yıla bakalım ne dersiniz? 3,8 milyar dolar demiştim 2018 yılsonu borç stoku. Ekim 2025 itibariyle bir de baktım ne göreyim? Yine 3,8 milyar dolar. Devletin borç stoğunun dahi dolar cinsinden yüzde 50 arttığı bir dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi borç yaratmadığı gibi borç ödemiş.” “ALNIMIZ AK, BAŞIMIZ DİK” “Bu bir devrim değil de nedir arkadaşlar? Bu bir başarı değil de nedir? Bu bir halkçı belediyecilik değil de nedir? Allah için söyleyin, hodri meydan! Alnımız ak, başımız dik. Devletimiz orada, hükümetimiz orada. Bakanımız, Maliye Bakanımız, Ekonomi Bakanımız gerek bütçemizi, rakamları incelese, bu yılın sonundaki başarımızı görebilir." İSTANBUL’UN ORTAK MÜLKLERİNE ÖZEL HASSASİYET GÖSTERİLDİ Ekonomisi güçlü ülkeler bile borçlarını ödemekte zorlandığına dikkat çeken İBB Başkanvekili Aslan, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi, borç ödemiş. Ne yapmış Ekrem İmamoğlu? Hizmet üretmiş! Metro yapmış! Sosyal yardım yapmış! İstanbullunun derdine derman olmaya çalışmış! Bunu yaparken İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin mali olarak da sağlıklı bir şekilde devam etmesi için gerekli tüm önlemleri almış. Madem mali disiplin ve doğru kaynak yönetiminden söz ediyoruz, şunu da belirtmek isterim: Göreve geldiğimizde İstanbul’un ortak mülkünü daha dikkatli ve ölçülü yönetmeyi ilke edindik. Önceki dönemde, 2013–2018 yılları arasında 2 bin 811 taşınmazın satışına ilişkin karar alınmış, bunların 1705’i satılmıştı. Biz ise 2019–2025 döneminde aynı yaklaşımı sürdürmek yerine daha temkinli bir yol izledik; bu süreçte 1089 taşınmaz için satış kararı alındı ve 840 taşınmazın satışı gerçekleşti” ifadelerini kullandı. MEVCUT YATIRIMLARLA RAYLI SİSTEM 2029’DA 424,8 KM OLACAK Aslan, sunumunun devamında şu detayları paylaştı: “Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan. Biz de İstanbul’u demir ağlarla örüyoruz. Bizden başka dünyada aynı anda 10 metro yapabilen şehir var mı? Yok. İşte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gücü burada. Arkadaşlarımız gece gündüz demeden arı gibi 24 saat çalışıyorlar. Metrolarımızın açılışlarına da İBB meclis üyelerimizin hepsini bekliyoruz. Nitekim bugüne kadar içinden geçtiğimiz krize ve her türlü baskı ve engellemeye rağmen raylı sistemlere yaklaşık 2,5 milyar Euro, bugünkü kurla 125 milyar TL yatırım yaptık. 2019 - 2025 yılları arasında 65,1 kilometre raylı sistem hattının işletmeye alınmasının yanı sıra Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından İBB adına yapımı tamamlanan ve tarafımızca işletilmek üzere devir alınan 22 kilometre uzunluğunda 3 metro hattına ait inşaat bedeli olan; 13,5 milyar lirayı da -ilgili tarihlerin döviz kurlarıyla yaklaşık 500 milyon Euro’yu- 10 ay gibi kısa sürede Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına geri ödedik. Uluslararası kredide bile en düşük vade 5 yılken, biz 3 ayrı projenin bedelini bakanlığa 2 yılda ödedik. 2025 yılı itibarıyla toplam işletilen raylı sistem hat uzunluğu 380,7 km’dir. Bunun 244,3 km’si İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 136,4 km’si Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından işletilmektedir. Mevcut yatırımların tamamlanmasıyla, 2029 yılına kadar toplam hat uzunluğunun 424,8 km’ye ulaşması öngörülmektedir.” "YETER Kİ YATIRIM PROGRAMINA ALINSIN BİZ KREDİ BULURUZ" “Bu hesaplamada, Bakanlık tarafından yapımı süren hatlar hariç tutulmuş; ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yeni bir raylı sistem ihalesi gerçekleştirmediği varsayılmıştır. Aslında kesin projesi, ön projesi, güzergâh etütleri ve fizibilite çalışmaları tamamlanmış metro, tramvay ve HIZRAY dâhil birçok yeni raylı sistem projemiz bulunmaktadır. Ancak bu projelerin ihaleye çıkabilmesi için öncelikle Cumhurbaşkanlığı Kamu Yatırım Programı’na alınmaları büyük önem taşımaktadır. Bir projenin yatırım programına girmesi, devletin o projeyi resmî olarak kabul ettiği ve gerekli gördüğü anlamına gelir. Yatırım programında yer almayan bir projeye devlet bütçesinden ödenek ayrılmaz; dolayısıyla ihale süreci başlatılmaz. Bu nedenle yatırım programına henüz dâhil edilmeyen projelerimiz hesaplamaya katılmamıştır. Ancak Sefaköy–Beylikdüzü–Tüyap Metro Hattı, Üsküdar–Kadıköy–Maltepe Tramvay Hattı gibi projeler Ocak ayında açıklanacak yatırım programına alınırsa, 2029 yılı hedeflenen toplam raylı sistem hat uzunluğu şu an öngörülenin çok daha üzerinde olacaktır. Buradan bütün siyasi partilerin genel başkanlarına, milletvekillerine, il başkanlarına, ilçe başkanlarına, belediye başkanlarına, meclis üyelerine çağrımdır, bu projelerimizin Cumhurbaşkanlığı Kamu Yatırım Programına alınmasına destek verin, biz dış kredi buluruz.” METRO VE DİĞER RAYLI SİSTEMLERİN YAPIMI İÇİN 35,5 MİLYAR LİRA BÜTÇE Üç metro hattının 2026'da tamamlanacağını, raylı sistem kullanım oranlarının arttığını ve yüzlerce yeni aracın hizmete gireceğini açıklayan Aslan, 2026 yılında metro ve diğer raylı sistemlerin yapımı için 35,5 milyar lira bütçe ayrıldığını paylaştı. “2026 YILI İÇİN ULAŞIM SÜBVANSİYONLARINA 83 MİLYAR TL” Yatırımlara ayırmamız gereken kaynağımızın önemli bir kısmını İstanbul’da toplu taşımanın etkin bir şekilde sürdürülmesi için ayrıldığı bilgisini veren Aslan, “2019 yılından 2025 Kasım ayına kadar toplam ulaşım sübvansiyonu 124.6 milyar TL olarak gerçekleşti. 2026 yılı için ulaşım sübvansiyonlarına 83 milyar TL bütçe ayrılmıştır. 2019 yılında bütçenin yüzde 12’si ulaşım sübvansiyonlarına giderken 2025 yılında bu oran yüzde 25’e çıkmıştır. Her alanda hemşehrilerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Helali hoş olsun.” “BİRİLERİ KEMERİ SIKTIRDI, BİZ NEFES ALDIRDIK” Aslan, sübvansiyonla birlikte İstanbulluların tasarruf yaptığını şu verilerle aktardı: “İETT’nin sübvansiyonu ile yurttaşlarımıza sunduğumuz desteklere devam edeceğiz. Son 6 yılda öğrencilere, yaşlılara, engellilere verdiğimiz ulaşım desteklerinin toplamı 110 milyar TL. 110 milyar TL vatandaşın cebine kalmış. Hani diyor ya merkezi idare tasarruf yapın, tasarruf diye. Vatandaşa 110 milyar tasarruf yaptırdık. Birileri kemeri sıktırdı, biz nefes aldırdık.” SİLİVRİ TUTSAKLARINA SELAM GÖNDERDİ Başkanvekili Nuri Aslan, İstanbul'da riskli binalarda yaşayan hem ev sahiplerine hem de kiracılara kira desteği sağlandığını, 6 bin 840 çok riskli bina tespit edildiğini ve yaklaşık 50 bin kişinin bu yapılardan tahliye edildiğini açıkladı. Kentsel dönüşüm ve afete hazırlık için bu yıl 17,2 milyar liralık bir bütçenin ayrıldığını da sözlerine ekledi. Aslan deprem ve kentsel dönüşüm çalışmalarına değindiği sunumunun bu bölümünde İstanbul'u afete hazırlamak için gece gündüz çalışan ve şu anda Silivri'de tutulan yol arkadaşları Gürkan Akgün, Tayfun Kahraman, Mehmet Murat Çalık, Resul Emrah Şahan, Ali Kurt, Arif Gürkan Alpay, Ramazan Gülten, Buğra Gökce ve genç kardeşleri Nuri Cem Ceylan'a selam gönderdi. “BİZİM ŞİKAYETİMİZ VATANDAŞIMIZIN YOKSULLUĞUNDAN” Aslan, yaptıkları ve yapacakları yatırımları detaylandırdığı sunumunda, özetle şu çarpıcı rakamları ve bilgileri paylaştı “Belediyemizin elbette birçok görevi var. Ama en önemli görevimiz halkımızın yanında olmak. Halkımızın hiçbir şeyden mahrum kalmamasını sağlamak. Bugün ne yazık ki birçok vatandaşımızın mutfağında ateş var. Bu ateşi söndürmek zorundayız. Şikayetimiz sosyal yardımlara kaynak ayırmaktan değil. Milletimizin parasını milletimiz için harcamaktan her zaman gurur duyduk. Asıl şikayetimiz bitmeyen ekonomik krizden. Bir ekonomik kriz 8 yıl sürer mi? Ne yazık ki sürdü. Ne yazık ki sürüyor. İşte bizim şikayetimiz vatandaşımızın mutsuzluğundan, bizim şikayetimiz vatandaşımızın yoksulluğundan ve yoksunluğundan.” YÜZDE 5’TEN YÜZDE 16,5’E “2019 yılında bütçemizin yüzde 5,16’sını sosyal yardımlara ayırırken ekonomik krizin etkisinin en derin hissedildiği 2025’te bu oran yüzde 16,5’e kadar yükseldi. 2026’da verilen sözler krizin etkisinin hafifleyeceği yönünde. Biz yine de 2026’da da bütçemizin 59,1 milyar TL’lik kısmını sosyal yardım faaliyetleri için kullanacağız.” “HAYIR DUASI ALIYORUZ” “Bugün Kent Lokantalarımızda yemek yiyen vatandaşlarımızın hepsinden hayır duası alıyoruz. Ekrem Başkanımız Kent Lokantası açacağız dediğinde, Kent Lokantasıyla mı seçim kazanacaksınız diyenler vardı. Bizim amacımız seçimi kazanmak olmadı ki, biz gönülleri kazanmak istedik. Ama hem gönülleri hem seçimleri kazandık. Bugün Bağcılar, Avcılar, Çapa, Küçükçekmece, Hisarüstü, Sultanahmet, Sultangazi, Çatalca, Arnavutköy, Esenyurt, Silivri, Eyüpsultan, Sultanbeyli, Üsküdar, Ümraniye, Pendik, Tuzla, Sancaktepe ve Ataşehir’de açtığımız 19 Kent Lokantamızda her gün 15 bin hemşehrimizi, yalnızca 70 TL karşılığında sağlıklı ve doyurucu öğünle buluşturuyoruz.” “BU TABLO BİZE HALKIMIZIN YOKSULLUĞUNUN 3 KAT ARTTIĞINI GÖSTERİYOR” “2019 yılından bu güne İBB bütçesinden 190 milyar TL sosyal yardım yapılmıştır. 2026 yılında sosyal yardımlara ayrılan bütçe 59.1 milyar TL’dir. 2019 da bütçenin yüzde 5’i sosyal yardımlara ayrılırken bu oran 2025 yılında bütçenin yüzde 16’sı olarak gerçekleşmiştir. Tabii bu tabloya sevinmemiz mümkün değil. Zira bu tablo bize halkımızın yoksulluğunun 3 kat arttığını gösteriyor.” YENİDOĞAN PAKETİNDEN BESLENME DESTEĞİNE “2021'den bu yana 91 bin bebeğe yenidoğan paketi verildi, sıfırdan başlanan kreş sayısı 127'ye ulaştı ve bu hizmetlerle ailelerin bütçesinden bu yıl toplam 3,15 milyar TL tasarruf sağlandı. Eğitim alanında ise ‘Sen Oku Diye’ programı ile 516 bin 525 defa yaklaşık 500 milyon TL, "Kızlar Okusun Diye" ile 39 bin 291 kız öğrenciye 117 milyon 873 bin TL nakdi destek sağlandı. Ayrıca, 1 milyon 645 bin 550 adet okul beslenme desteği, 1 milyon 268 bin 240 adet gıda kolisi ve 214 bin öğrenciye kırtasiye desteği verildi. Yeni olarak 30 bin öğrenciye 100 milyon TL kıyafet desteği başlatılırken, tüm bu ayni ve nakdi yardımlar için 2026 bütçesinde toplam 12,5 milyar lira kaynak ayrıldı.” 0 SIFIR OLAN YURT SAYISI BUGÜN 16 OLDU “2019 yılında sıfır olan yurt sayısı bugün 10’u kız, 6’sı erkek yurdu olmak üzere 16’ya ulaştı. Bugün 6 bin 232 üniversiteli evladımız ayda sadece 2 bin 850 TL’ye güvenli şekilde barınma imkanına sahip. Yemeklerini de yiyorlar, çamaşırlarını da yıkıyorlar. En önemlisi ailelerinin gözleri arkada kalmıyor… 2021’den bu yana öğrenci yurtlarımıza yaptığımız toplam yatırım 1 milyar 900 milyon lira… 2026 yılında Gençlere Yönelik Faaliyetler ve Organizasyonlar için bütçemizden 616 milyon TL ayırdık. EMEKLİLERİMİZİN PAZAR ÇANTASININ BİR UCUNDAN BİZ TUTTUK “Pazar çantasını dolduramayan yaşlılarımızın pazar çantasının bir ucundan biz tuttuk. 2024 yılında başlattığımız pazar desteğimizle bugüne kadar 10 bin 76 emeklimize toplamda 100 milyon 760 bin TL destek sunduk. Türkiye’nin en büyük bakım ve huzurevi İstanbul Darülaceze Şube Müdürlüğü’nde 775 kişi kapasiteyle yaş almış vatandaşlarımıza hizmet veriyoruz. Çok yakında Kayışdağı’nda yenilediğimiz Yaş Alanlar Bakımevimizi ve Gavuzoğlu Yaşlı Bakım Evimizi de hizmete açacağız. Burada büyüklerimize 5 yıldızlı otel konforunda bir hayat sunacağız. Onların dualarıyla ayakta kalmayı sürdüreceğiz. 2026 bütçemizden, yaşayan büyüklerimizin daha iyi, daha insanca koşullarda hizmet alabilmesi için inşaat yatırımları hariç yaklaşık 2 milyar lira kaynak ayırdık.” “BÜYÜK BİR ALTYAPI DEVRİMİ YAPTIK” “2019’dan önce İstanbul her yağmurda sele teslim oluyordu. Son 6 yılda bu işi sıfırladık. Artık akşam haberlerinde İstanbul’da sel oldu haberi izlemiyoruz. Bu, yüzbinlerce vatandaşımızın canını ve malını koruyan büyük bir altyapı devrimidir. 2019’dan bu yana İstanbul’un kronikleşmiş altyapı sorunlarını çözmek amacıyla yaklaşık 220 milyar liralık altyapı yatırımı gerçekleştirdik. Bu yatırımlar sayesinde 153 noktada yıllardır devam eden su baskını problemini ortadan kaldırdık; özellikle Marmara Denizi’ni, barajlarımızı ve derelerimizi tehdit eden kirlilik kaynaklarını kontrol altına aldık. Sazlıdere Barajı’nı korumak için verdiğimiz çaba da milletimiz içindir.” “KOKU VE KİRLİLİK RİSKİNİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE ORTADAN KALDIRDIK” “Klasik belediyecilik anlayışıyla çalışmıyoruz. Örneğin toplanan çöpleri üretime çeviriyoruz. Enerji üretiyoruz. Geri dönüşümü sağlıyoruz. 2025 itibarıyla günlük 19 bin tonun üzerindeki atığın yüzde 25’ini geri kazanım ve yakma tesislerinde işleyerek hem çevresel yükü azaltıyor hem de enerji üretimine katkı sağlıyoruz. Deniz yüzeyi, kıyılar, plajlar, Haliç ve dere ağızlarında yoğun temizlik çalışmaları yürütüyoruz. Yalnızca 2024 ve 2025 yılları arasında toplam 650 bin metreküpe yakın atık ve çamuru bertaraf ettik. Sahillerdeki koku ve kirlilik riskini önemli ölçüde ortadan kaldırdık. Bu çalışmaların sürdürülebilirliği için 2026 yılında çevre yönetimi, kent temizliği, atıkların bertarafı ve geri kazanım faaliyetlerine 10 milyar liralık bütçe ayırdık.” “O YAŞAM VADİSİ ÖRNEK ALINDI. ADI MİLLET BAHÇESİ OLDU” “Yıl 2017… Ekrem Başkanımız o zaman şimdikinden de genç. Ama heyecan hep aynı heyecan. En önde koşmaksa yine en önde koşuyor. Beylikdüzü’nde görkemli bir açılış. Yaşam Vadisi'ni açıyor. Adı gibi yaşamı çağrıştırıyor. Yemyeşil, alabildiğine geniş. Vatandaşlarımızın nefes alabileceği kocaman bir alan… 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde tutuklu belediye başkanlarımız için Beylikdüzü Yaşam Vadisi’ne fidan dikmeye gittik. Bir de ne göreyim? Ekrem Başkanımızın diktiği fidanlar ağaca dönmüş, neredeyse bir orman olmuş. İşte o Yaşam Vadisi örnek alındı. Adı Millet Bahçesi oldu. Yine hoşnutuz biz bu durumdan. Dedim ya hizmette yarışalım. 2019’dan önce İBB tarafından yapılan Yaşam Vadileri sayısı sıfırken şimdi tam 18 Yaşam Vadimiz var.” “HEDEFİMİZ 2029 YILINA DEK 14-15 MİLYON METREKARE DAHA YENİ YEŞİL ALAN KAZANDIRMAK” “Bugün, göreve geldiğimizden bu yana 13,5-14 milyon metrekarenin üzerinde yeşil alanı halkımıza kazandırmanın mutluluğu içindeyiz. Hedefimiz 2029 yılına dek 14-15 milyon metrekare daha yeni yeşil alanı kazandırarak toplamda 28 milyon metrekareye ulaşmak. Böylece kişi başına düşen aktif yeşil alan miktarını 9 metrekareye çıkaracağız… İstanbul’un geleceğini yeşille, umutla, insanla büyüteceğiz. Bu nedenle 2026 bütçemizin 22 milyar TL’sini yeni yeşil alanların kazandırılması, park ve sahil düzenlemeleri ile bakım ve onarım çalışmaları için ayırdık.” TARIMA HAYVANCILIĞA DESTEK SÜRECEK “2019 yılından bugüne fide ve tohum desteği projeleriyle, üreticilerimize 500 milyon TL doğrudan destek sağladık. 2019 yılından bugüne kadar İstanbul'da tarım ve hayvancılığa toplam 790 milyon lira kaynak aktardık. 2026 yılında ise 300 milyon lira destek sağlayacağız. Hız kesmeden, ara vermeden çalışmaya devam, üretmeye devam edeceğiz.” İBB MİRAS VE İBB KÜLTÜR İKİ KIYMETLİ MARKAMIZ “İBB Miras ve İBB Kültür bu açıdan şehrin tarihini yâd eden, gelecek nesillere taşıyan iki kıymetli markamız. Çalışmalarına 2026’da da tüm hızlarıyla devam edecekler. 2019’da göreve geldiğimizde yılda iki bin küsur kültür etkinliği düzenleyen bir İstanbul vardı. Bugün yıl sonunda neredeyse 10 bin etkinliğe ulaşan, beş yılda 32 binin üzerinde buluşmaya imza atan capcanlı bir İstanbul var… Tüm bunlar ve benzeri faaliyetler için 2026 bütçemize 6,2 milyar lira ayırdık.” “AYRIM YAPMADAN, ‘ŞU İBADETHANE BİZİM, BU DEĞİL’ DEMEDEN…” “Ayrım yapmadan, ‘şu ibadethane bizim, bu değil’ demeden, camiye nasıl bakıyorsak cemevine de öyle bakıyoruz. Kiliseyi de onarıyoruz, sinagogun da kapısını tamir ediyoruz. Her gün ekiplerimiz dolaşıyor; temizliğini yapıyor, lambasını değiştiriyor, eksiğini tamamlıyor. Ve 2024 yılında tarihi bir kararla, İBB Meclisi’nin onayıyla, cami, kilise, sinagog gibi ibadethanelerin yanına cemevlerini de resmen dahil ettik. Camiye yapılan hizmet neyse, cemevine yapılan hizmet de odur artık. Fen İşleri Dairesi Başkanlığımız kontrolünde toplam 34 cemevinde bakım, onarım ve tadilat çalışmalarını tamamladık. Ayrıca 13 adet camiyi İstanbul’a kazandırdık. Yapımı devam eden 2 cami ve 1 cemevimiz ile birlikte, bugüne kadar tamamladığımız tüm ibadethanelerin günümüz fiyatlarıyla karşılığı yaklaşık 2.5 milyar TL’dir.” ZEYNEBİYE CAMİSİ'Nİ AÇTIM DİYE KIYAMET KOPTU “Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz ve Valimizle beraber Zeynebiye Camisi'ni açtım, bu açılışa gittim diye kıyamet koptu. Yine giderim, yine açarım. Cami açmak, cami yapmak suç değildir; olmaz öyle şey! Biz Müslüman'ız ve İslam'a sahip çıkacağız. Peygamber efendimizin yolunu sürmekten asla gocunmadım, gocunmayacağım. Biz Kuran'ın yolundayız, peygamberin yolundayız. Cami yapıyoruz diye bizi gazete köşelerinde eleştirmek asla adil değildir. Biz bu topraklarda yaşadığımız sürece İslam'ın bayrağı bu topraklarda dalgalanacak.” “GELİN BU YANLIŞTAN DÖNÜN” “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yasalaşan oldukça sorunlu gördüğümüz bir yasal düzenlemeyle İstanbul’daki tarihi alanların önemli bir kısmının vakıflar mülkiyetine geçebileceği bir yasal ortam oluştu. Kamu kaynağı harcanarak bin bir emekle restore edilen bazı alanlarımızın vakıflar mülkiyetine geçmesi konusu ortaya çıktı. Sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi mülkiyetinde olan yapılar değil, kamunun bütün kurumlarına ait işletmelere, iktisadi teşkilatlara ait mülkler bir mülkiyet değişimi ile karşı karşıya. Devlet karşı karşıya gelmez, devletin kurumları birbirine dava açmaz her şey uzlaşmayla masalarda, yazışmalarda çözülür konuşulur. Bizlere destek olursanız biz çok daha fazla kamusal mekan üretmeye devam edeceğiz. Biz öyle bir ekibiz ki vakıflar mülkiyetinde olduğuna bakmaksızın yüzlerce tarihi çeşmeyi, tarihi mezar alanını, hazireyi, İstanbul’un yaşamına katkısı olmuş şahsiyetin mezarlarını restore ederek bugüne geldik. Gelin bu yanlıştan dönün; devletin bütün kurumlarıyla beraber yeni kamusal mekanlar üretelim.” “BU BÜTÇE SİZİN İÇİN YAPILDI” “Bu bütçeyi nasıl bir ortamda hazırladığımızı en iyi sizler biliyorsunuz. Bitmek bilmeyen baskılarla karşı karşıyayız. Bütçe kesintileri, hukuki baskılar, yatırım engelleri… Ama bunlara rağmen tıkır tıkır çalışan İstanbul Büyükşehir Belediyesi… İşte bu Ekrem İmamoğlu başarısıdır. Bu başarı aylardır hücrelerde, koğuşlarda tutulan bürokratlarımızın, çalışma arkadaşlarımızın başarısıdır. Bu başarı bu salonda olan ve olmayan yol arkadaşlarımızın başarısıdır. Bu bütçe de mücadele bütçesidir. Bu bütçe sizin için yapıldı; sabahın erken saatinde yola düşen emekçi kardeşlerimiz için, çocuklarını kreşlerimize bırakarak işine giden annelerimiz için, kadınların güçlenmesi, toplumsal yaşamda eşit bireyler olarak yer almaları için, Kent Lokantasında onuruyla yemek yiyen emeklilerimiz için, eğitim desteklerimizle fırsat eşitliği sağladığımız evlatlarımız için yapıldı. Çünkü sizler her şeyin daha iyisini hak ediyorsunuz.” KÜRSÜNÜN ASIL SAHİBİ DİYEREK SÖZÜ İMAMOĞLU’NA BIRAKTI Sunumunun sonunda, "Son sözü kürsünün asıl sahibine, seçilmiş Belediye Başkanımıza bırakıyorum" diyen Nuri Aslan'ın ardından, salonda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 2024 Kasım ayında 2025 bütçesini meclise sunduğu konuşmasından kesitler izlendi. İmamoğlu, geçen yıl yaptığı o konuşmada şunları söylemişti: "Millete hizmet etme konusundaki isteğimi, irademi, hevesimi, bütün enerjimi ve çabamı hiçbir engel tanımazlığımı, inanın ki hiçbir şey azaltamayacak. Bu kadar net! 2020 bütçesini onaylarken, bu ülkede yoksulluk sınırı 6.849 liraymış. Bugün ise 66.653 liraya yükselmiş. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın o dönemde aylık sosyal yardım yaptığı hane sayısı 2,5 milyondu; bugün ise bu sayı 4 milyona yaklaşmıştır. Çift haneli enflasyon konusunu dünyada tek konuşan biziz ve bu utanç verici bir durumdur. İşte tam da 'faiz sebep, enflasyon sonuç' deneyi, sadece bu ülkede yoksulluğu artırmadı, orta sınıfı da yok etti. Bugün, ücretli çalışan 16 milyon insanın 9 milyonu asgari ücrete mahkum edilmiştir. Bu sayı çok önemlidir, değerli arkadaşlar. Çalışan kesimin neredeyse yüzde 65'i artık asgari ücretli. Alın bakın, rakamlar önünüzde. İstanbullu hemşehrilerimiz bu gerçeği gördükleri için 31 Mart'ta tercihini bir kez daha yaptı. Bizi vatandaşın gözünde küçük düşürmek için seferber olmuş bir iktidara rağmen, neler yaptığımızı yüce Yaradan da biliyor, vatandaş da biliyor. Vatandaşımızı inandıramıyorsunuz, çünkü iktidara olan güveni düşüren uygulamalar yapıyorsunuz. Hukuk görüntüsü altındaki bu utanç verici durumu deşifre etmeye ve milletimize anlatmaya devam edeceğim. Başımıza ne gelirse gelsin, daha iyi bir İstanbul ve daha güçlü bir Türkiye için tüm gücümüzle mücadele verdik, vermeye de devam edeceğiz." Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Kadın Liderlerle Dönüşüm Buluşmaları İstanbul’da Gerçekleşti Haber

Kadın Liderlerle Dönüşüm Buluşmaları İstanbul’da Gerçekleşti

Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu (TSKF), kadınların ekonomik ve sosyal hayatta güçlenmesine yönelik çalışmalarını sürdürüyor. TSKF Kadının Ekonomik Güçlendirilmesi Çalışma Grubu tarafından hayata geçirilen “Kadın Liderlerle Dönüşüm Buluşmaları” programının beşinci durağı İstanbul oldu. Rol model kadın liderleri iş dünyası ile buluşturmak ve karar mekanizmalarında kadın temsiline dikkat çekmek amacıyla Manisa, Denizli, İzmir ve Bursa’da gerçekleştirilen etkinlik serisinin beşincisi, geçtiğimiz günlere İstanbul’daki Mastercard Toplantı Salonu’nda yapıldı. Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu (TSKF), Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) ve Teknolojide Kadın Derneği’nin paydaşlığında düzenlenen buluşmanın konuğu Mastercard Doğu Avrupa Başkanı Yasemin Bedir oldu. Bedir, iş hayatında kadın liderliğinin önemi, üst yönetimde kadın temsilini artırmanın kurumsal faydaları ve geleceğin liderlik becerileri üzerine görüşlerini paylaştı. Etkinlik, SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı Emine Erdem, Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Başkanı Zehra Öney ve TSKF Başkanı Betül Elmasoğlu’nun açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmacılar, iş dünyasında kadın liderliğinin güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda önemli mesajlar verdi. Ardından gerçekleşen “Kadın Liderlerle Dönüşüm” oturumunun moderatörlüğünü TSKF Kadının Ekonomik Güçlendirilmesi Çalışma Grubu Üyesi Sevda Solak üstlendi. Yasemin Bedir, kariyer yolculuğunu, ilham veren deneyimlerini, kurumsal politika uygulamalarını ve sosyal etki programlarını katılımcılarla paylaştı. “Kadın Liderler Yönetim Masalarında Fark Yaratıyor” SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı Emine Erdem, kadınların karar mekanizmalarındaki varlığının önemine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Kadınların liderlik pozisyonlarında yer aldığı şirketler daha yenilikçi ve sürdürülebilir büyüme sağlıyor. Ekonomik kalkınmanın yolu, kadınların potansiyelini tam anlamıyla ortaya koyabilmelerinden geçiyor.” Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Öney, “Bugün teknoloji, yalnızca sistemleri değil güç dengelerini, karar mekanizmalarını ve liderlik tanımlarını yeniden şekillendiriyor. Bu dönüşümde kadınlar görünür oldukça ekonomiler daha dirençli, kurumlar daha yenilikçi ve toplum daha kapsayıcı hale geliyor. Teknolojide Kadın Derneği olarak biz, kadınların teknoloji alanında yalnızca ‘yer aldığı’ değil yön verdiği bir gelecek inşa ediyoruz. Çünkü kadınların üretimde yer aldığı ve liderlik ettiği bir dijital çağ, sadece mümkün olan değil sürdürülebilir olan gelecek modelidir. Değişimi beklemiyoruz, değişimin mimarlığını kadınlarla birlikte yapıyoruz.” TSKF Başkanı Betül Elmasoğlu ise programın amacını şu sözlerle aktardı: “Kadın Liderlerle Dönüşüm Buluşmaları ile Türkiye’nin farklı illerinde iş dünyasını bir araya getirerek kadınların yönetim kurullarında ve üst düzey pozisyonlarda daha fazla yer almasına yönelik farkındalık yaratıyoruz. Kadınların güçlenmesi için yürüttüğümüz projeleri paylaşırken iş dünyası, üniversiteler ve sivil toplumla iş birliğini güçlendirmeyi hedefliyoruz. Kadınların üst yönetimlerde yer alması sadece eşitlik için değil, kurumların sürdürülebilir başarısı için de kritik.” “Liderlik Cesaret, Sorumluluk ve Alan Açmaktır” — Yasemin Bedir Mastercard Doğu Avrupa Başkanı Yasemin Bedir, liderliğin anlamına ve kadınların iş hayatındaki rolüne vurgu yaptı: “Liderlik bir unvan değil içten gelen bir sorumluluk, cesaret ve başkaları için alan açma kapasitesidir. Kadınlar birbirini desteklediğinde dönüşüm çok daha hızlı gerçekleşiyor.” Bedir, fırsat eşitliği ve çeşitliliğin kurumsal başarıdaki önemini vurgulayarak şöyle konuştu: “Çeşitlilik inovasyonu güçlendirir. Kurumların, kadınların katılımının yanı sıra liderlik pozisyonlarına erişimlerini de desteklemesi gerekiyor. Genç kadınlara tavsiyem: Sesinizi duyurun, cesur olun. Siz başarıya ulaştığınızda toplum da kazanır.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Yurtbay Seramik 2024 Sürdürülebilirlik Raporu’nu Yayınladı Haber

Yurtbay Seramik 2024 Sürdürülebilirlik Raporu’nu Yayınladı

Türkiye’nin öncü seramik üreticilerinden Yurtbay Seramik, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) alanlarındaki performansını, hedeflerini ve ilerleme stratejilerini içeren 2024 Sürdürülebilirlik Raporu'nu kamuoyuyla paylaştı. Yurtbay Seramik, 2024 yılı boyunca sürdürülebilir üretim, kaynak verimliliği, çalışan gelişimi ve toplumsal katkı alanlarında yürüttüğü projelerle çevreye ve topluma duyduğu sorumluluğu bir kez daha ortaya koydu. Üretimden Enerjiye Kapsamlı Bir Yaklaşım Yurtbay Seramik, sürdürülebilirlik anlayışını yalnızca üretim süreçleriyle sınırlı görmüyor; enerji yönetiminden su tasarrufuna, atık geri kazanımından lojistik optimizasyonuna kadar geniş bir alanda çevre dostu uygulamaları hayata geçiriyor. Yurtbay Seramik, 2024 yılı itibarıyla üretim hatlarında enerji verimliliğini artıran teknolojik yatırımlarını sürdürürken, karbon ayak izinin azaltılmasına yönelik yenilikçi projelere de hız kazandırdı. İnsan Odaklı Kurumsal Kültür Raporda, çalışan sağlığı ve güvenliği, fırsat eşitliği, eğitim ve gelişim programları ile toplumsal fayda odaklı projeler ön plana çıkıyor. Yurtbay Seramik, çalışanlarının gelişimini sürdürülebilir başarının ana unsuru olarak görerek, insan odaklı yönetim anlayışını kurum kültürlerinin merkezine yerleştiriyor. Etik, Şeffaf ve Hesap Verebilir Yönetim Kurumsal yönetişim ilkeleri çerçevesinde faaliyetlerini sürdüren Yurtbay Seramik, tüm süreçlerinde şeffaflık, etik değerler ve hesap verebilirlik prensiplerini esas alıyor. Paydaş iletişimini güçlendiren, toplumsal güveni pekiştiren bir yönetim modeliyle, uzun vadeli sürdürülebilir büyümeyi destekleyen yapısal bir istikrar oluşturmayı hedefliyor. Yurtbay Seramik tarafından yayımlanan 2024 Sürdürülebilirlik Raporu, çevreye, topluma ve gelecek nesillere karşı duyulan sorumluluğun somut bir göstergesi olarak konumlanıyor.

UTİKAD’dan Dev Vizyon: Lojistik Sektöründe Hedef 200 Milyar Dolar ve Küresel İlk 10! Haber

UTİKAD’dan Dev Vizyon: Lojistik Sektöründe Hedef 200 Milyar Dolar ve Küresel İlk 10!

İSTANBUL – Türk taşımacılık ve lojistik sektörünün en kapsamlı sivil toplum kuruluşu olan UTİKAD (Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği), düzenlediği basın toplantısıyla sektör için iddialı büyüklük hedeflerini ve bu hedeflere ulaşmak için atılacak iki stratejik adımı kamuoyuyla paylaştı. UTİKAD, 2024 itibarıyla 100 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ve Türkiye’nin hizmet ihracatının %40’ına ulaşan sektör için yeni bir vizyon ortaya koydu: 200 milyar dolarlık pazar büyüklüğü ve lojistikte dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer alma hedefi. Stratejik Adım 1: İnovasyonun Kalbi "Türkiye Logistics Summit 2025" UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Bilgehan Engin, 200 milyar dolarlık hedefe ulaşmak için sektörün inovasyon, teknoloji ve kapsayıcı sürdürülebilirlik odaklı bir dönüşüme ihtiyacı olduğunu vurguladı. Bu dönüşümün en önemli ayağını, Turkish Cargo ana sponsorluğunda 7 Kasım 2025’te gerçekleştirilecek olan Türkiye Logistics Summit oluşturuyor. Başkan Engin, zirvenin "Pioneering the Future of Logistics" (Lojistiğin Geleceğine Öncülük Etmek) mottosuyla, jeopolitik değişimler, Orta Koridor fırsatları, yapay zekâ destekli çözümler ve yeşil lojistik uygulamaları gibi konuları ele alacağını belirtti. Karbon nötr etkinlik olarak düzenlenecek zirveye 1000’in üzerinde katılımcının gelmesi bekleniyor. Stratejik Adım 2: Büyüme Eşitlikle Mümkün – "Kadın Etki Raporu" UTİKAD’ın 200 milyar dolar hedefine yönelik ikinci stratejik adımı ise, sektördeki fırsat eşitliği ve kapsayıcılık konusuna odaklanan "Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu" oldu. Rapordan aktarılan çarpıcı bulgular: Pozitif Etki: Kadın çalışanların varlığı; hizmet kalitesi (%88), müşteri memnuniyeti (%86) ve risk yönetimi (%80) gibi alanlarda somut olumlu etkiler yaratıyor. Temsilde Tıkanma: Kadınların kanıtlanmış katkısına rağmen, üst düzey yönetim ve karar verici pozisyonlara geçişte yüzde 10’un altında kalan bir temsil oranıyla ciddi bir tıkanma yaşanıyor. Kadın CEO oranı %17 iken, şirketlerin %47’sinde C-Level pozisyonlarda hiç kadın yönetici bulunmuyor. UTİKAD KLOG Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, raporun üst yönetime geçişteki bu tıkanıklığı aşmak için bir eylem çağrısı niteliğinde olduğunu belirtti. Başkan Bilgehan Engin, "Bu rapor, sektörümüze kattığı paha biçilmez değeri gözler önüne sererken, potansiyellerini tam olarak ortaya çıkarabilmemiz için odaklanmamız gereken alanlara da işaret eden bir yol haritasıdır," diyerek, büyümenin ancak fırsat eşitliğiyle mümkün olabileceğinin altını çizdi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.