Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Fiziksel Aktivite

Kapsül Haber Ajansı - Fiziksel Aktivite haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fiziksel Aktivite haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Dijital Çözümler ve Yaşlanan Nüfus ile Evde Bakım Talebi Artıyor Haber

Dijital Çözümler ve Yaşlanan Nüfus ile Evde Bakım Talebi Artıyor

Uluslararası danışmanlık, denetim, kurumsal finansman, strateji ve vergi hizmetleri şirketi EY (Ernst &Young), Küresel Tüketici Sağlığı Araştırması’nı yayımladı. Küresel çapta 50 yaş ve üzeri 4 bin 500 tüketici, 30’dan fazla sağlık yöneticisi ve yaşlı bakım uzmanı ile yapılan görüşmelere dayanan araştırma, yaşlanmanın geleceğini ve sağlık sektörünün bu alandaki ihtiyaçlarını ortaya koyuyor. Araştırmaya göre; katılımcıların %60’ı yaşlı bakım sistemini “orta” ile “zayıf” arasında derecelendiriyor. Bu oran, genel sağlık sistemi ve ruh sağlığı hizmetlerine kıyasla yaşlı bakım sistemine karşı daha olumsuz bir algıya işaret ediyor. Aynı zamanda evde, dijital destekle bakıma olan talep artarken bakım sağlayan kişilerde tükenmişlik riskinin yükseldiği görülüyor. Katılımcıların %75’i akıllı evlerde yaşamayı tercih ediyor Katılımcıların %75’i, sensörler ve teknolojik cihazlarla donatılmış, olası acil durumlarda sağlık ekibi ve ailesini uyaran akıllı evlerde yaşamayı tercih edeceğini belirtiyor. Katılımcılar, yaşlanma sürecine destek sağlayan dijital araçları kullanmaya açık olduklarını belirterek, sağlık ve yaşam tarzı ihtiyaçlarını destekleyen dijital çözümleri kullanmaya isteklerinin arttığını söylüyor. Bu dijital çözümlerle birlikte ise özel ve ortak yaşam alanlarına, erişilebilir imkânlara sahip olarak bağımsız yaşamak istedikleri ortaya çıkıyor. Sağlık ve bakımda teknoloji kullanımı yükseliyor Katılımcıların %67’si, tansiyon gibi sağlık verilerini toplayarak sağlık ekibine ileten dijital teknolojileri kullanmaya orta düzeyden çok yüksek düzeye kadar istekli olduğunu belirtirken, %64’ü hem sanal hem yüz yüze seçenekler sunan dijital destekli sağlık hizmetlerine açık olduğunu söylüyor. Sağlık verilerini analiz ederek yaşlandıkça artması beklenen sağlık risklerini belirleyen ve uygun tedaviler öneren yapay zekâ teknolojilerini kullanmaya olumlu yaklaşanların oranı %49’u bulurken, 50 ila 59 yaş aralığındaki katılımcılar, daha ileri yaş gruplarına kıyasla evde hasta bakım programları, giyilebilir teknolojiler, sanal bakım, sesli asistanlar ve yapay zekâ gibi teknolojilerin sağlıkta farklı alanlarda kullanılmasına daha yüksek ilgi gösteriyor. Öte yandan bakım ihtiyacı, teknoloji kullanımını aşan derecede arttığında, tüketicilerin %70’i evde hastane programlarını değerlendirebileceğini ifade ediyor. Bu programlar için en yüksek beklentiler ise günlük aktivitelerin tamamlanabilmesi için destek sağlanması, ilaç yönetimi, hemşirelik hizmetleri ve ev içi güvenlik ekipmanlarının kurulumu olarak sıralanıyor. Bakım sağlayan kişilerde tükenmişlik artıyor Araştırma, mevcut sistemlerin büyük ölçüde bakım sağlayan kişilerin karşılıksız emeğine dayandığını ortaya koyuyor. Bakım sağlayan katılımcıların %20’si, yaşlanan bir yakınının bakımına haftada 31 saatten fazla zaman ayırdığını belirtirken %80’i ise haftada en az beş saatini hasta bakımı için harcadığını söylüyor. Bakım sağlayan katılımcıların neredeyse yarısı (%48), bakım sistemi içinde yer almanın çok zor olduğunu değerlendirirken, durumu zor olarak nitelendiren kadınların oranının erkeklere kıyasla daha yüksek olduğu gözlemleniyor. Sağlık yöneticileri, önceliği sağlıklı yaşam olan bir modele geçiş çağrısı yapıyor Sağlık yöneticileri küresel sağlık sistemlerindeki mevcut tedavi odaklı modelden, önceliği sağlıklı yaşam olan bir modele geçiş çağrısı yapıyor. Bulgular; sağlıklı yaşlanmada beslenme, sosyalleşme, fiziksel aktivite ve bilişsel faaliyetlerin önemine işaret ediyor. Bunlarla birlikte, bazı uzmanlar bilişsel taramaların birinci basamak sağlık hizmetlerinin rutin bir parçası haline gelmesi gerektiğini destekliyor. Buna karşın araştırma, katılımcıların yalnızca %25’inin sosyal kulüplere katıldığını, %26’sının kişiselleştirilmiş beslenme programı uyguladığını, %43’ünün bir egzersiz planını takip ettiğini ve %50’sinin bilişsel faaliyetlerde bulunduğunu ortaya koyuyor. Bu sonuçlar sağlıklı yaşlanmayı etkileyen konularda sağlık kurumları için gelişim fırsatlarına işaret ediyor. EY Türkiye Sağlık ve Yaşam Bilimleri Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Av. Ahmet Sağlı, EY Tüketici Sağlığı Araştırması hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: “Araştırma sonuçları; artık hayatın pek çok alanında dijital deneyimlere alışkın olan tüketicilerin, dijitalleşmeyi hasta bakım alanında ve sağlık hizmetlerinde daha fazla görmek istediğini ortaya koyuyor. Günümüzde akıllı sağlık teknolojileri, süreçleri dönüştürerek sağlık ve hasta bakım deneyimini optimize etmeye yardımcı oluyor. Bu da sağlık sektörü için uzun vadeli gelecek açısından önemli bir fark ve değer sunarak, yeni fırsatlar doğuruyor. Buna ek olarak, giyilebilir teknolojik cihazlardan sosyal ve ekonomik göstergelere kadar mevcut kaynakların zenginliğinden elde edilen verileri birleştirmek ve analiz etmek; sağlık hizmetlerinin daha kişisel, daha etkili ve daha verimli hale getirebilir. Bu doğrultuda sağlık hizmetleri; hızla gelişen teknoloji, yaşlanan nüfus ve büyük veri ekosistemiyle giderek daha iyi yönetilmesi gereken bir yapıya evrilirken, sağlık sektöründeki şirketler dönüşen sağlık ekosisteminde daha etkili deneyimler sağlamak adına yeni bir stratejik vizyon belirleyerek ve geleceğe yönelik uygulamaları hayata geçirerek öne çıkabilir. Teknoloji, stratejik planlama, organizasyonel tasarım ve süreç dönüşümünü bir arada değerlendiren kuruluşlar, hasta bakım süreçlerinin geleceğine önemli bir rol oynayabilir. ” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Diyabete Karşı Seferberlik Haber

Diyabete Karşı Seferberlik

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kent Konseyi ve Bursa Tip1 Diyabetliler Derneği iş birliği ile Dünya Diyabet Günü’nde diyabet farkındalığını artırmak, erken teşhisin ve düzenli kontrolün önemine dikkat çekmek amacıyla farkındalık yürüyüşü düzenlendi. Cumhuriyet Caddesi’nden Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’ne uzanan yürüyüşe, Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanı Düşünsel Şentürk, Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay Özkan, Tip 1 Diyabet Derneği Başkanı Yadigar Aydın, Bursa Kent Konseyi Sağlık Çalışma Grubu ve Gençlik Meclisi üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Diyabet farkındalığını vurgulayan sloganlar eşliğinde yürüyen kalabalık, Çarşıbaşı Meydanı’na ulaştığında umut ve farkındalığın simgesi olan mavi balonlar hep birlikte gökyüzüne bırakıldı. “Farkındalık, yarınların anahtarıdır” Program kapsamında basın açıklaması yapan Bursa Kent Konseyi Sağlık Çalışma Grubu Temsilcisi Uzm. Dr. Metin Yurdakoş, etkinliğin temel amacının vatandaşları diyabet konusunda bilgilendirmek toplumsal bilinci güçlendirmek ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını teşvik etmek olduğunu söyledi. Diyabet, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen kronik bir hastalık olduğuna değinen Yurdakoş, “Ancak düzenli takip, dengeli beslenme, fiziksel aktivite ve erken tanı ile diyabetle sağlıklı bir yaşam sürmek mümkündür. Gerçekleştirdiğimiz farkındalık yürüyüşü, daha bilinçli bir toplum için hep birlikte attığımız güçlü bir adımdır. Etkinliğimizin hayata geçirilmesinde katkılarından dolayı başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey olmak üzere, Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığımıza, Bursa Kent Konseyi’ne, Tip 1 Diyabetliler Derneği’ne, bizlerle birlikte olan kentlilerimize, gönüllülerimize, genç sağlıkçılarımıza ve tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Erken teşhis hayat kurtarır. Farkındalık ise sağlıklı yarınların anahtarıdır” diye konuştu. Açıklamanın ardından, Büyükşehir Belediyesi tarafından Hanlar Bölgesi Çarşıbaşı Meydanı’nda kurulan bilgilendirme ve ücretsiz şeker ölçüm stantları gün boyu vatandaşlara hizmet verdi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Samsung, Geliştirdiği Sensör Teknolojisiyle Giyilebilir Cihazlarda Yeni Dönemi Başlattı Haber

Samsung, Geliştirdiği Sensör Teknolojisiyle Giyilebilir Cihazlarda Yeni Dönemi Başlattı

Bilim insanları, sağlık uzmanları ve Samsung mühendislerinin Galaxy Watch8 için geliştirdiği inovasyonla sadece başparmak taramasıyla antioksidan seviyesi 5 saniyede ölçülebiliyor. Samsung'un geliştirdiği teknoloji, uzmanlar tarafından gelecekteki araştırmalar için de bir referans noktası olarak kabul ediliyor. Samsung, Galaxy Watch8’de sunduğu, meyve ve sebze tüketiminin bir göstergesi olabilen cildin karotenoid seviyelerini ölçen yeni Antioksidan İndeksi özelliği tanıttı. Giyilebilir sağlık teknolojileri alanının bu yeni ölçütü; yıllarca süren yoğun Ar-Ge çalışmaları, sayısız prototip ve kapsamlı denemeler sonucunda hayata geçirildi. Yaşam süresi uzadıkça odak noktası yaşam kalitesini iyileştirmeye yöneldi. Beslenmenin sağlığa nasıl etki ettiğini ölçmenin kolay ve herkes için erişilebilir bir yolunu sunmaya odaklanan Samsung, 2018 yılında başlattığı kapsamlı inovasyon çalışmalarını giyilebilir cihaz alanında bir ilk olan sensör teknolojisine dönüştürdü. Laboratuvar ortamından bileğe taşındı Yaşam kalitesini artırmak için antioksidanların önemine dikkat çeken Seul Ulusal Üniversitesi Halk Sağlığı ve Beslenme Uzmanı Dr. Hyojee Joung, “Antioksidasyon, yaşlanmayı yavaşlatmak konusunda doğal olarak öne çıkıyor. Antioksidan yönetimi ihmal edilirse, Reaktif Oksijen Türleri (ROS) vücutta birikiyor ve kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve kanser gibi kronik hastalıkların riski artıyor” dedi. Samsung mühendisleri ve bilim insanları, karotenoidlere (meyve ve sebze alımının kanıtlanmış göstergeleri olan önemli antioksidanlara) odaklanarak, kullanıcının bileğine takabileceği kadar küçük ancak karmaşık antioksidan verilerini herkes için basit ve uygulanabilir sağlık bilgilerine dönüştürebilecek kadar güçlü bir cihaz geliştirdi. İlk prototipin geliştirilmesinden bu yana 7 yıl süren testlerin ve optimizasyon çalışmalarının ardından ekip, laboratuvar düzeyindeki teknolojiyi madeni para büyüklüğünde bir sensöre sığdırmayı başardı. Çoklu dalga boyu yayan LED'leri özel bir fotodedektör dizilimiyle birleştirerek kompakt bir tasarım içinde doğru karotenoid okumaları sağlayan bu teknoloji, sağlık takibi alanında da yeni bir dönemi başlatıyor. Samsung mühendisleri parmak uçlarında daha az melanin bulunmasından yola çıkarak farklı cilt tonlarında doğruluğu sağlamak amacıyla Antioksidan İndeks sensörünü bilek yerine başparmak ucundan ölçüm alacak şekilde tasarladı. Yapılan taramalar sırasında başparmağa hafif basınç uygulamanın kan akışını ve hemoglobin kaynaklı etkileşimi azaltarak daha hassas ve tutarlı ölçümler sağladığı da kanıtlandı. Samsung Medical Center bünyesinde yüzlerce katılımcıyla gerçekleştirilen kapsamlı denemeler de sensörün performansını doğruladı. Bu gelişme, laboratuvardan çıkıp dünya çapında kullanıcılara sorunsuz bir şekilde ulaşan ve günlük kullanım için tasarlanmış kapsayıcı bir çözüm sunan özelliğin yolunu açtı. Nasıl çalışıyor? Meyve ve sebzelerde doğal kırmızı, sarı ve yeşil pigmentler olarak bulunan karotenoidleri vücudumuz kendi başına üretemiyor. Bu nedenle vücutta depolanan karotenoid seviyeleri, bir kişinin ne kadar meyve ve sebze yediğinin net bir görüntüsünü sunuyor. Bu noktada, karotenoid seviyelerini yansıtan Antioksidan İndeksi skor sistemi devreye giriyor: Çok düşük: DSÜ’nün günlük 400 g önerisinin %50'sinden düşük Düşük: %50 ile %100 arasında Optimal: %100 veya daha yüksek Dr. Hyojee Joung, bu konuyu şöyle açıkladı: “Cilt karotenoidleri dokularda yavaş metabolize olur ve birikir, bu nedenle meyve ve sebze yendiği andaki kısa vadeli değişiklikler skorda hemen görünmez. Araştırmalarımız, karotenoid alımından yaklaşık bir ila iki hafta sonra ciltteki karotenoid seviyelerinde anlamlı bir artış olduğunu gösteriyor. Bu da Antioksidan İndeksini, uzun vadeli beslenme alışkanlıklarını takip etmek için tutarlı ve değerli bir araç haline getiriyor.” Sağlık takibinde bütünsel yaklaşım Uyku kalitesi, stres seviyesi ve fiziksel aktivite gibi yaşam tarzıyla ilgili faktörler de İndeksi etkiliyor ve onu kapsamlı bir genel sağlık göstergesi olarak konumlandırıyor. Uyku Koçluğu, Aktivite Takibi ve Vasküler Yük gibi diğer Galaxy Watch8 özelliklerinin yanında Antioksidan İndeksi, kullanıcıya sağlığı hakkında bütünsel bir bakış sunarak daha sağlıklı bir yaşlanma için daha akıllı kararlar alınmasını mümkün kılıyor. Galaxy Watch8'in sunduğu Antioksidan İndeksi, sektördeki mevcut gelişmelerinin ötesine geçerek anlamlı bir inovasyon sunuyor. Kullanıcıların riskleri erken tespit etmesine ve daha sağlıklı olmak için proaktif adımlar atmasına yardımcı olan Samsung, sağlık konusunda daha akıllı ve proaktif yaklaşımların önünü açıyor ve önleyici sağlık hizmetlerinde giyilebilir cihazların rolünü yeniden tanımlıyor.

İleri Yaşta Sağlıklı Beslenmek Bilişsel Fonksiyonları Koruyor! Haber

İleri Yaşta Sağlıklı Beslenmek Bilişsel Fonksiyonları Koruyor!

İleri yaşlardakilerin beslenmede dikkat etmesi gereken bazı noktalar olduğunu dile getiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Günlük 5 porsiyon sebze ve meyve tüketimi, ‘gökkuşağı gibi beslenmek’, vitamin ve fitokimyasallardan zengin beslenme için önemli. Süt ve süt ürünleri, kemik sağlığı için hayati rol oynar. Az yağlı kırmızı ve beyaz etler, yağlı balıklar ve kurubaklagiller kaliteli protein kaynakları olarak beslenmede yer almalı.” dedi. Tam tahılların, posa ve B vitamini ihtiyacını karşılayarak bilişsel fonksiyonların korunmasına destek olduğunu da vurgulayan Yiğit, zeytinyağı, ceviz, badem gibi bitkisel yağların kalp-damar sağlığı için günlük beslenmede mutlaka bulunması gerektiğini aktardı. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, sağlıklı yaşlanma ve ilerleyen yaşlarda sağlığı korumak için beslenme önerileri paylaştı. Fiziksel aktivite ve sağlıklı beslenme, ilerleyen yaşlarda kilit rol oynar! Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarına göre Avrupa'da 65 yaş üstü bireylerin sayısının 15 yaş altı bireylerin sayısını geçebileceğinin öngörüldüğünü aktaran Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Bu raporlarda fiziksel aktivite ve sağlıklı beslenmenin kilit bir rol oynadığı belirtiliyor.” dedi. İlerleyen yaşlarda yetersiz beslenmeye bağlı olarak zayıflık, obezite, kemik kırıkları, bilişsel fonksiyonlarda azalma/demans gibi sağlık problemlerinin daha sık görülebildiğini ifade eden Yiğit, “Bu dönemde, beslenmede dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var.” şeklinde konuştu. Süt ürünleri, tam tahıllar ve kaliteli protein kaynaklarına beslenmede mutlaka yer verilmeli! Besinler süt, protein, tahıl, sebze-meyve ve yağ olarak beş gruba ayrıldığında özellikle kalsiyumdan zengin olan süt grubunun kemik kırıklarının önlenmesinde hayati önem taşıdığını vurgulayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Bu nedenle ilerleyen yaşlardaki her birey; günlük toplamda 2-3 porsiyon yoğurt, peynir gibi protein, kalsiyum ve fosfor kaynaklarına beslenmelerinde yer açmalı. Yoğurt tüketimi özellikle ilerleyen yaşlarda oluşan uyku bozukluğu sorunlarına da yardımcı olur.” dedi. İleri yaşlarda belli porsiyonlarda az yağlı kırmızı ve beyaz etlere, Omega 3 kaynağı olan yağlı küçük balıklara, kuru baklagil gibi bitkisel kaynaklı proteinlere yönelmekte fayda olduğunu kaydeden Yiğit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak kurubaklagillere gaz şikayetlerini arttırması nedeniyle dikkat edilmeli. Kurubaklagilleri pişirmeden önce suda bekletmek, haşlarken kimyon eklemek gaz şikayetlerini azaltabilir. Vücudun kan şekeri dengesini sağlayabilmesi, kabızlık şikayetlerinin yaşanmaması için posa ihtiyacı da unutulmamalı. Bu nedenle tam buğday unundan yapılmış ekmekler, siyez, karabuğday gibi tahıllar günlük beslenmede mutlaka bulunmalı. Unutmayın bu dönemde vücut bilişsel fonksiyonlar için B vitaminlerine de ihtiyaç duyar ve bunların en iyi kaynakları arasında tam tahıllar vardır.” Gökkuşağı gibi beslenmek, sağlıklı yaşlanma için önemli! Günlük toplamda 5 porsiyon sebze ve meyve tüketiminin ilerleyen yaşlarda elzem olduğunun altını çizen Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Sebze ve meyveler fitokimyasallardan, beta karotenlerden, A ve C vitaminlerinden oldukça zengindir. Bu nedenle tek öğünde farklı renklerde sebze ve meyvelerin bulunması, yani ‘gökkuşağı gibi beslenmek’ kavramı oldukça uygun.” dedi. Özellikle ilerleyen yaşlarda kalp damar sağlığının korunması, kronik hastalıkların önlenmesi için kullanılan yağın çeşidi ve miktarına da dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Yiğit, “Günlük olarak beslenmede zeytinyağı, kavrulmamış fındık, ceviz, badem gibi bitkisel yağlar mutlaka bulundurulmalı. Eğer diş problemleri yaşanıyorsa bu kuruyemişler meyve veya yoğurt ile birlikte, küçük parçalara bölünerek, yumuşatılarak da tüketilebilir.” diyerek sözlerini tamamladı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.