Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Gastronomi

Kapsül Haber Ajansı - Gastronomi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gastronomi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Seçer: “Tarsus Gastronomisi Bir Tarih Kitabı Kadar Değerli Haber

Seçer: “Tarsus Gastronomisi Bir Tarih Kitabı Kadar Değerli

Etkinlik ile Tarsus’un tarih kokan sokaklarında bir kez daha kültür, sanat ve lezzet bir araya geldi. Birgül, Mersin’in eşsiz lezzetlerinden biri olan tantuni ile humusu modern tekniklerle yeniden yorumlarken, ortaya ‘Tarstuni’ adında bir lezzet çıkardı. Festivalin büyük bir coşkuyla başladığını söyleyen Başkan Seçer, “Çok güzel bir 3 gün geçireceğiz. Tarsus benim anlatmamla bilinecek bir yer değil, dünyanın bildiği bir yer. Mersin’in en kadim yerleşim yerlerin başında da Tarsus geliyor” diyerek, Tarsus tarihinin çok önemli medeniyetlere ev sahipliği yaptığını vurguladı. Bir Tarsuslu olarak Tarsus’un çok özel bir kent olduğunu söyleyen Seçer, “Amacımız Tarsus’u dünyanın gelip gördüğü açık hava müzesi haline getirmek” dedi. Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl ‘Toprakta Tarih, Sofrada Tat, Sokakta Neşe’ sloganıyla 4.’sü gerçekleştirilen ‘Uluslararası Tarsus Festivali’ 7-8-9 Kasım tarihlerinde sürecek şekilde tüm coşkusu ve enerjisi ile başladı. Festival kapsamında, Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer ve Refika’nın Mutfağı’nın kurucusu Refika Birgül’ün ‘Kadim Lezzetleri ile Yenilikçi Tarsus Mutfağına Fikirler’ adlı ‘Gastronomi Show’u ilk güne renk kattı. St. Paul Meydanı’nda gerçekleştirilen söyleşi tadındaki Gastronomi Show’u Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de dinledi. Bu festivalde kültür, sanat ve lezzet bir arada Gerçekleşen etkinlikte Tarsus’un tarih kokan sokaklarında bir kez daha kültür, sanat ve lezzet bir araya geldi. Meral Seçer ve Refika Birgül’ün gerçekleştirdiği etkinlik, Tarsus’un köklü mutfak mirasını modern dokunuşlarla harmanladı. Meydanı dolduran katılımcılar, hem görsel hem de lezzet anlamında unutulmaz bir deneyim yaşadı. Tarsus’un yöresel tatlarının çağdaş gastronomiyle buluştuğu etkinlikte, geçmişten bugüne uzanan tantuni ve humus yeniden yorumlandı ve ortaya eşsiz bir lezzet şöleni çıktı. Katılımcılar, hem Birgül’ün keyifli sunumuyla hem de Meral Seçer’in sohbetiyle unutulmaz bir Gastronomi Show izledi. ‘4. Uluslararası Tarsus Festivali’, kadim lezzetlerin yenilikle harmanlandığı bu özel buluşmayla damaklarda olduğu kadar gönüllerde de iz bıraktı. Tantuni modern tekniklerle yeniden yorumlandı, ortaya ‘Tarstuni’ çıktı Bir taraftan tantuniyi ve humusu yapan Birgül bir taraftan da katılımcıların sorularını yanıtladı. Birgül’e mutfakta Meral Seçer ve şefler Burak Arpak ile Adile Sarıtaş eşlik etti. Tarsus’un çok kadim bir şehir olduğunu ifade eden Birgül, Tarsus’un daha çok tanıtılması gerektiğini anlattı. Yaptığı tantuniye ‘Tarstuni’ adını veren Birgül, Meral Seçer ile Mersinden Kadın Kooperatifi’nin çalışmaları ve faaliyetleri hakkında da sohbet etti. Meral Seçer de gastronomi alanının gelişmesi için kooperatiflere büyük önem verilmesi gerektiğini ifade etti. Mersin’de çok sayıda kadın kooperatifi olduğunu vurgulayan Meral Seçer, her bölgenin kooperatifinin kendi bölgesindeki ürünlerini öne çıkararak koruma ve kayıt altına aldığını söyledi. Meral Seçer bu gibi lezzetlerin unutulmaması gerektiğini kaydederek, Birgül gibi değerli şeflerin elinde bu lezzetlerin yeniden yorumlanmasını kıymetli bulduğunu söyledi. Başkan Seçer: “Mersin’in en kadim yerleşim yerlerinin başında Tarsus geliyor” TBB Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, festivalin coşkuyla başladığını belirterek, “Tarsus’ta çok güzel bir 3 gün geçireceğiz. Tarsus benim anlatmamla bilinecek bir yer değil, dünyanın bildiği bir yer. Hep Mersin-Tarsus ayrımı yapılıyor, açıkçası biraz tuhafıma gidiyor. Çünkü Mersin’i gezmek için Anamur’a kadar 250 kilometre yoldan gitmeniz, 320 kilometre de kuş gibi sahilden uçmanız lazım. Mersin coğrafyasının en kadim yerleşim yerlerinin başında da Tarsus geliyor” diyerek, Tarsus tarihinin çok önemli medeniyetlere ev sahipliği yaptığını vurguladı. “Tarsus’u açık hava müzesine dönüştürmek istiyoruz” Bir Tarsuslu olarak Tarsus’un çok özel bir kent olduğunu söyleyen Seçer, “St. Paul Meydanı gibi yapılar Tarsus’un eski merkezi ve bu programı burada yaptık. Çok uzun yıllardır yenileniyor ama yenileme zaman alıyor. Bu bölgeler yenileme, koruma ve sit alanları. Prosesi oldukça uzun oluyor ama tarihimize sahip çıkmamız lazım. Bu çalışmalar kolay değil. Umarım biz ve bizden sonraki jenerasyonlar daha iyi çalışacaklar. Amacımız Tarsus’u dünyanın gelip gördüğü açık hava müzesi haline getirmek” sözlerine yer verdi. Gastronomik açıdan kadim bir yer olan Tarsus’ta tantuninin yeniden yorumlanmasının çok önemli olduğunu söyleyerek, bunu yapan Birgül’e teşekkürlerini ileten Seçer “Çok değerli bir program yaptınız. Bizler sizi Tarsus’ta ağırlamaktan da mutlu olduk, onur duyduk. Tarstuni’yi Büyükşehir’in kafelerinde menüye koyacağız” diye konuştu. Meral Seçer: “Tarsus gastronomisi bir tarih kitabı kadar değerli” Tarsus gastronomisini; ‘Tarih kitabı’ olarak betimleyen Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer de Refika Birgül ile gerçekleştirdiği etkinliğin heyecan verici olduğunu dile getirerek, “Medeniyetlerin beşiği Tarsus’ta gastronomi; hikâyeleri olan yemeklerden oluşuyor ve bu nedenle de çok kıymetli. Refika Hanım’ın geleneksel yemeklerimizi çağa uygun bir şekilde değiştirmesi ve başka bir konsept ile ele alması çok güzel oldu. Humus ile tantuninin karışımı olan harika bir yemek ortaya çıkardı. Bu yemeği Mersin’de ve Tarsus’ta deneyerek yeni bir lezzet kazandırmış olacağız” dedi. Gastronominin sadece yemekten ibaret olmadığını belirterek, kurulan sofraların insanların birlikteliğini güçlendirdiğini vurgulayan Meral Seçer, “Sofralar; insanları bir araya toplar, mutlu ve üzüntülü günlerinde dostlarıyla bir araya getirir. Bunun kıymetini bilmemiz ve sahip çıkmamız gerekiyor” sözlerini kaydetti. Birgül: “Tarsus’a özel bir lezzet armağan ettik, ‘Tarstuni’” Yerel malzemeleri ve yerel teknikleri dünyaca tanınan, popüler ve daha lezzetli hale getirmeyi amaçladıklarını söyleyen Birgül, Tarsus’a özel bir yemek armağan ettiklerini belirterek, bu yemeğe ‘Tarstuni’ adını verdiklerini ifade etti. Mersin’in çok güzel bir şehir olduğunu, özellikle sıcak insan ilişkilerinin buraya ayrı bir değer kattığını dile getiren Birgül, “Bazılar diyor ki; ‘Bu yemek zaten başka yerde vardı.’ Açıkçası bu tür tartışmaları sevmiyorum. Çünkü bir şeyi sahiplenmenin en güzel yolu, onu gerçekten yapmaktan geçiyor. Üretmek, yaşatmak o zaman anlam kazanıyor. Mesela Bodrum’un çökertmesi var, o da böyle çıkmış bir yemek aslında. Hepimizin evinde, bir şekilde sofralarda yer buldu. Ben istiyorum ki, Tarsus’un yemekleri de öyle olsun. Herkes tatsın, sahip çıksın, yaşatsın” sözlerine yer verdi. Tarsus’a ilk defa geldiğini söyleyen ve bu kadim kenti çok uzun zamandır merak ettiğini söyleyen Refika Birgül, “Tarsus’ta bu ülkenin ve yörenin insanlığının ne kadar pırıl pırıl olduğunu, hem zeki hem bilgili hem de çok sıcak kanlı olduğunu gördüm. Tarsus’un her noktasında farklı sıcaklıklar var” diyerek, kentin her yanının tarih koktuğunu belirtti. Tarsus’un eşsiz lezzetlerini harmanlayarak ortaya ‘Tarstuni’ isimli başka bir lezzet çıkardıklarını dile getiren Birgül, “Tarsus’un sıcak humusu, pastırması, fıstığı ve üzerine de tantuni etinden pastırma koyarak yaptığımız aşırı doyurucu bir lezzet ortaya çıktı. Umarım herkes tarafından sevilir” diye konuştu. Türkiye’nin her yanının zengin bir kültürü olduğunu ifade eden Birgül, “İnsanların festival için bu kente geliyor olması ve bu tür festivallerin keşif adına insanlara bir fırsat oluşturması müthiş bir duygu. Ayrıca festivalin bu yıl 4.’sünün gerçekleştirilmesi de çok önemli. Nice 4, 8 ve 10. yıllara diyorum. 10. yılında insanlar muhtemelen sokaklarda yürüyemeyecek ve öyle kalabalıklar olacak. O günlerde de yine beraber olmak dileğiyle” diye belirtti. Bu festivallerin yapılmasında emeği geçen yerel yönetimlerin de kıymetine değinen Birgül, “Halkımız bilmeli ki belediye başkanlarının bütçeleri artık sınırlanıyor. Bunları yapabilmek için gerçekten dişten, tırnaktan artırmak gerekiyor ve bu bir özveri. Bu festival aslında uzun vadeli bir festival, bir gelenek haline geldi. Bu festival, Vahap Başkan’ın kentin geleceğini düşündüğünün en büyük kanıtı ve bunun çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla da bizim zaten kendi oylarımızla seçilen başkanlara sahip çıkmanın da önemli bir sebebi” diyerek, emeği geçen herkese teşekkür etti. Fotoğraflarla gastronomi hikâyesi... St. Paul Meydanı’nda ayrıca Serkan Sarıkef’in ‘Tarsus Lezzetleri Gastronomi Hikayesi Fotoğraf Sergisi’ de yer aldı ve Tarsus’un birbirinden lezzetli yiyecek ve içeceklerinin hikayeleri ile birlikte fotoğrafları sergilendi.Tarsus Lezzetleri Gastronomi Hikayesi Fotoğraf Sergisi’nin sahibi Serkan Sarıkef, festivalin ilk gününü değerlendirerek, “Festival çok iyi geçiyor. Özellikle gastronomi bu alanda büyük dikkat çekiyor. Ve ben 2 yıl boyunca çalışmış olduğum Tarsus Lezzetleri Gastronomi Hikayesi Fotoğraf Sergisi’yle yer aldım. Oldukça dikkat çekti. Katılım çok iyi, çok verimli bir festival oluyor. Umarım daha sonraki festivalle de bu denli keyifli ve güzel geçer” dedi. Kendisinin de Tarsuslu olduğunu söyleyen Sarıkef, festivalin Tarsus’a renk kattığını sözlerine ekleyerek, “4 yıldır yapılan festival inanılmaz akıcı ve gastronomi üzerine dolu dolu geçiyor. Bundan sonraki süreçlerde de festivalde görev almaya devem edeceğim” diye belirtti. Tarsus’un tarihi dokusundaki lezzet şöleni katılımcıları büyüledi Tarstuni’yi deneyen ve çok sevdiğini söyleyen Tarsuslu Arzu Kaya, “Festivale her yıl katıldım hiç kaçırmadım, her etkinliğe de katılmaya çalışıyorum. Tarsus’un böyle bir festivallere ihtiyacı vardı, çünkü önceden etkinlik hiç olmuyordu, o yüzden çok seviyorum” diyerek, Başkan Seçer’i her yıl düzenlediği coşkulu festivalden dolayı tebrik etti. Başkan Seçer’e böyle güzel bir festivali Tarsus’a kazandırdığı için teşekkür eden Zeynep Yılmaz, “Tarsus’ta herkes çok coşkulu ve heyecanlı. Tarsus bir medeniyetler şehri, ben de bu medeniyetleri yeniden yaşatan ve hatırlatan festivallere her yıl katılıyorum” diyerek, emek veren herkese teşekkür etti. Birgül, etkinlik sonunda Meral Seçer’e; ‘Miras Türk Mutfağı Teknikleri’ adlı kitabını hediye etti. Etkinlikte katılımcılara da çeşitli hediyeler verildi. Ortaya çıkan tantuni ve humusun tadına katılımcılar da baktı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) PM Üyesi Engin Özkoç ile CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış tarafından Birgül’e etkinlik sonunda çiçek ve plaket takdimi yapıldı. Gastronomi Show’un ardından, Başkan Seçer ve protokol üyeleri Serkan Sarıkef’in fotoğraf sergisini ve TADEKA Binası’ndaki ‘Plastik Sanatlar Kurulu Karma Resim Sergisi’ni gezdi.

Ayvalık Belediyesi, Gastromasa’da Dünya Gastronomisi Sahnesinde Yerini Aldı Haber

Ayvalık Belediyesi, Gastromasa’da Dünya Gastronomisi Sahnesinde Yerini Aldı

Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Gastromasa Gastronomi Konferansı, gastronomi dünyasının en önemli isimlerini bir araya getirerek unutulmaz bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Ayvalık, eşsiz zeytinyağı ve zengin mutfak kültürüyle uluslararası gastronomi buluşması Gastromasa’da büyük ilgi gördü. İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen ve dünya gastronomisinin en parlak yıldızlarını bir araya getiren Gastromasa, bu yıl da lezzet tutkunlarının odağı oldu. Uluslararası gastronomi profesyonellerinin, şeflerin, sektör temsilcilerinin, akademisyenlerin ve yatırımcıların katıldığı etkinlikte Ayvalık Belediyesi de kooperatifiyle Türkiye’nin zeytinyağı başkenti Ayvalık’ı gururla temsil etti. Ayvalık’ın coğrafi işaretli ürünleri, endüstriyel hafızadan beslenen çok katmanlı mutfak kültürü, zeytinyağı üretim geleneği ve bölgenin yüzyıllara dayanan gastronomik çeşitliliği, Gastromasa ziyaretçileri tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. Ayvalık standında yer alan tadımlar, zeytinyağı çeşitleri ile yerel tariflerin modern sunumları etkinliğin dikkat çeken başlıkları arasında yer aldı. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, gastronominin yalnızca bir lezzet deneyimi değil, aynı zamanda kültür, kimlik ve sürdürülebilir kalkınma alanı olduğunu vurgulayarak, ““Eşsiz yerel tatlarımız, coğrafi işaretli ürünlerimiz ve zengin mutfak kültürümüzle yer aldığımız Gastromasa’da Türkiye’nin gastronomi vizyonuna katkı sunmaya devam edeceğiz. Ayvalık, geçmişini geleceğe taşıyan bir üretim kültürüne sahip. Bu toprakların bereketini ve değerini dünya ile buluşturmaktan büyük gurur duyuyoruz.”

İzmir Ve Guatemala Daha Yakın Olacak Haber

İzmir Ve Guatemala Daha Yakın Olacak

Guatemala’nın Ankara Büyükelçisi Eduardo Enrique Hernandez Recinos ve beraberindeki heyet, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ı ziyaret etti. Ziyarette; İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zeki Yıldırım, Genel Sekreter Yardımcısı Övünç Özgen, İzmir Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Selin Sayın Kapancı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları yer aldı. Tugay’dan iş birliği mesajı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, coğrafi olarak uzak olunmasına rağmen kültürel yakınlaşma sayesinde başarılı iş birliklerinin mümkün olabileceğini belirtti. Sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve ticari kuruluşların bu süreçte etkin rol oynayabileceğini söyleyen Tugay, ortak sorunlara derinlemesine yaklaşarak birlikte çözüm üretebileceklerini ve bu sayede ülkelerin kalkınmasına katkı sağlanabileceğini kaydetti. Başkan Tugay, gastronomi alanında da iş birliği yapılabileceğini, ortak etkinlik veya çalıştay düzenlenmesinden memnuniyet duyacağını ifade etti. Recinos: İzmir’in deneyimlerinden faydalanabiliriz Guatemala Büyükelçisi Eduardo Enrique Hernandez Recinos, İzmir’de fahri konsolosluğun açılmasını çok kıymetli bulduğunu ve iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmek istediklerini söyledi. İzmir’in çevre, turizm ve liman yönetimi konularındaki deneyimlerinden faydalanabileceklerini söyleyen Recinos, Guatemala’daki fırsatların Türk iş insanları için son derece ilgi çekici olduğunu vurguladı.

Dünyaca Ünlü Gastronomi Profesyonelleri 6–7 Kasım 2025’te  Haber

Dünyaca Ünlü Gastronomi Profesyonelleri 6–7 Kasım 2025’te 

Dünyanın en büyük ikinci gastronomi konferansı olarak, Türkiye ile dünya gastronomisi arasında önemli bir köprü görevi üstlenmeye devam eden Gastromasa İstanbul Uluslararası Gastronomi Konferans & Fuarı, 6-7 Kasım 2025 tarihlerinde “Stories of 10 Years” teması çerçevesinde 10. kez İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde kapılarını açıyor. Sözen Group CEO’su Gökmen Sözen tarafından 2015 yılında hayata geçirilen ve bu yıl 10. yıl dönümünü kutlayan etkinlik; iki gün boyunca ilham veren konuşmalar, tematik paneller, workshoplar ve geniş katılımlı fuar alanı ile gastronomi profesyonellerine benzersiz bir deneyim sunacak. Sözen Group CEO’su ve Gastromasa Kurucusu Gökmen Sözen yaptığı basın açıklamasında; “Gastromasa’nın 10. yılının yalnızca bir etkinliğin değil, bir vizyonun başarı hikayesi olduğunu vurguladı. 2015’te Türkiye’nin gastronomi potansiyelini dünyaya tanıtmak amacıyla yola çıktıklarını belirterek, bugün Gastromasa’nın dünyanın en büyük ikinci gastronomi konferansı olarak kabul edildiğini söyledi. Bu başarıyı şeflerin, STK’ların, üreticilerin, sponsorların ve medya temsilcilerinin ortak emeği olarak nitelendirdi. Dünya Gastronomi Sahnesinin Dev İsimleri Aynı Sahnede! Bu yıl beş kıtadan 60’tan fazla dünyaca ünlü şef, yüzlerce konuşmacı, yatırımcı ve marka İstanbul’da bir araya gelecek. Gault&Millau ödüllü ve üç Michelin yıldızlı Emmanuel Renaut, üç Michelin yıldızlı Julien Royer, Gault&Millau şapkalı ve üç Michelin yıldızlı Marco Müller, The World’s 50 Best Restaurants 2024 listesinde ‘Dünyanın En İyi Restoranı’ unvanını kazanan üç Michelin yıldızlı Disfrutar’ın Kurucu Ortağı Oriol Castro, üç Michelin yıldızlı Ángel León, iki Michelin yıldızlı Andoni Luis Aduriz, üç Michelin yıldızlı Ana Roš, Michelin yıldızlı Albert Adrià, üç Michelin yıldızlı Simon Rogan, iki kez The Best Chef Awards tarafından Dünyanın En İyi Pasta Şefi seçilen Antonio Bachour, iki Michelin yıldızlı Diego Guerrero, “The World’s 50 Best Restaurants tarafından 2023’te Dünyanın En İyi Restoranı seçilen Central’ın Şefi Virgilio Martínez, Gault & Millau şapkalı ve üç Michelin yıldızlı Christian Le Squer, iki Michelin yıldızlı Jorge Vallejo, iki Michelin yıldızlı Rasmus Munk, üç Michelin yıldızlı Torres Brothers, The World’s 50 Best Restaurants 2025 tarafından Dünyanın En İyi Restoranı Seçilen Maido’nun Şefi Mitsuharu Tsumura, iki Michelin yıldızlı Jeremy Chan, Gault&Millau şapkalı ve iki Michelin yıldızlı René Frank, üç Michelin yıldızlı ve The World’s 50 Best Restaurants tarafından 2012’de Dünyanın En İyi Kadın Şefi seçilen Elena Arzak, Uluslararası Gastronomi Akademisi tarafından iki kez ‘Dünyanın En İyi Pastry Şefi’ seçilen Paco Torreblanca, efsanevi Bernachon ailesinin üçüncü kuşak temsilcisi Philippe Bernachon, The World’s 50 Best Restaurants 2025’te ‘Dünyanın En İyi Sommelier’i seçilen Mohamed Benabdallah, The Connaught Bar’ın yaratıcı Miksolojisti Giorgio Bargiani, Gault&Millau şapkalı ve Michelin yıldızlı Maksut Aşkar ve Gault&Millau Türkiye şapkalı ve iki Michelin yıldızlı Fatih Tutak gibi dünyaca ünlü şefler ve pastry şefleri, sommelierler ve miksolojistler, turizm ve ağırlama sektörünün önemli yatırımcıları ve profesyonelleri, fikir önderleri, ulusal ve uluslararası markalar 10. kez Gastromasa’da bir araya gelecek. Global İş Birlikleri ve Uluslararası Tanıtım Gastromasa, bu yıl da Türkiye’nin gastronomi markası olma vizyonunu uluslararası platformlara taşımaya devam ediyor. Londra’da düzenlenen organizasyonun ardından, Dubai gibi yeni destinasyonlarda da yer alacak olan Gastromasa, Türk gastronomisini dünya sahnesinde konumlandıran öncü bir marka olmayı sürdürüyor. 2015’ten bu yana Türk gastronomisinin hafızasını koruyan, yeni nesil şeflere ilham veren ve uluslararası gastronomi dünyasında güçlü bir ağ oluşturan Gastromasa, 10. yılında da ilham, yaratıcılık ve küresel diyalog ekseninde yoluna devam ediyor. Bu yıl, Türk mutfağının kültürel zenginliğini dünyaya taşıyan hikâyeler, İstanbul’un kalbinde yeniden yazılacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Mudanya Turizm Çalıştayı Tamamlandı Haber

Mudanya Turizm Çalıştayı Tamamlandı

Mudanya Belediyesi’nin, “Geçmişin İzleri, Geleceğin Turizmi” temasıyla düzenlediği ve ilçenin turizm vizyonunu ortak akılla belirleyecek “Mudanya Turizm Çalıştayı” tamamlandı. Tirilye Taş Mektep’te üç gün süren çalıştayda akademisyenler, işletmeciler, turizm profesyonelleri ve sivil toplum temsilcileri Mudanya’nın turizm geleceğini bütüncül bir bakışla ele aldı. “Doğa ve Ekoturizm”, “Gastronomi ve Kültürel Miras”, “Yerel Ekonomi ve Girişimcilik” ile “Deniz Turizmi ve Kıyı Kimliği” başlıklarında düzenlenen tematik oturumlarda; halkın turizme katılımı, tarihi mirasın korunması, teknolojinin sektöre etkisi, kooperatiflerin ve esnafın kalkınmadaki rolü gibi başlıklar tartışıldı. Çalıştayda, Mudanya’nın somut ve somut olmayan kültürel mirasının turizme kazandırılmasının yolları da masaya yatırıldı. DALGIÇ: MUDANYA KENDİ HİKAYESİNİ YAZIYOR Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, çalıştayın ardından yaptığı değerlendirmede, Mudanya’nın artık kendi turizm hikayesini yazdığını söyledi. Dalgıç, “Akademisyenlerden turizm profesyonellerine, üreticilerden genç girişimcilere kadar çok geniş bir katılım vardı. Ortaya çıkan fikirler, Mudanya’nın doğasına, tarihine ve üretken insanına yakışan bir vizyon çizdi.” dedi. Dalgıç, şöyle konuştu: “Mudanya’nın geleceğini, kimliğini, değerlerini konuştuk. Bu süreç, sürdürülebilir ve katılımcı bir turizm anlayışını kalıcı hale getirmenin başlangıcıdır. Her oturumda, yerel zenginliklerimizi koruyarak büyümenin mümkün olduğunu gördük. Şimdi bu fikirleri, Mudanya Turizm Vizyon Planı ile kalıcı bir stratejiye dönüştürme zamanı.” “MUDANYA’NIN GELECEĞİNİ BİRLİKTE PLANLIYORUZ” Yıl boyuna yayılacak tematik buluşmalarla Mudanya Turizm Stratejisi ve Master Planının oluşturulacağını belirten Dalgıç, çalıştayın bu sürecin önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Başkan Dalgıç, sürecin bir başlangıç olduğuna vurgu yaparak, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu plan, ‘Mudanya nasıl bir turizm kenti olmalı?’ sorusuna ortak akılla yanıt verecek uzun soluklu bir sürecin ürünü olacak. Doğa ve deniz turizmi, gastronomi, yerel üretim ve kültürel miras başlıklarında somut bir yol haritası oluşturuyoruz. Böylece Mudanya hem kimliğini koruyan hem de sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen bir turizm modeliyle geleceğe hazırlanacak. Bu bir başlangıç. Mudanya’nın turizm vizyonunu herkesin katkısıyla yazıyoruz. Her fikir, her öneri bu yolculuğun parçası olacak. Mudanya’nın geleceğini birlikte planlıyoruz.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Dünyaca Ünlü Gastronomi Profesyonelleri 10. Gastromasa İstanbul’da Buluşuyor Haber

Dünyaca Ünlü Gastronomi Profesyonelleri 10. Gastromasa İstanbul’da Buluşuyor

Dünyanın en büyük ikinci gastronomi konferansı olarak, Türkiye ile dünya gastronomisi arasında önemli bir köprü görevi üstlenmeye devam eden Gastromasa İstanbul Uluslararası Gastronomi Konferans & Fuarı, 6-7 Kasım 2025 tarihlerinde “Stories of 10 Years” teması çerçevesinde 10. kez İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde kapılarını açıyor. Sözen Group CEO’su Gökmen Sözen tarafından 2015 yılında hayata geçirilen ve bu yıl 10. yıl dönümünü kutlayan etkinlik; iki gün boyunca ilham veren konuşmalar, tematik paneller, workshoplar ve geniş katılımlı fuar alanı ile gastronomi profesyonellerine benzersiz bir deneyim sunacak. Sözen Group CEO’su ve Gastromasa Kurucusu Gökmen Sözen yaptığı basın açıklamasında; “Gastromasa’nın 10. yılının yalnızca bir etkinliğin değil, bir vizyonun başarı hikayesi olduğunu vurguladı. 2015’te Türkiye’nin gastronomi potansiyelini dünyaya tanıtmak amacıyla yola çıktıklarını belirterek, bugün Gastromasa’nın dünyanın en büyük ikinci gastronomi konferansı olarak kabul edildiğini söyledi. Bu başarıyı şeflerin, STK’ların, üreticilerin, sponsorların ve medya temsilcilerinin ortak emeği olarak nitelendirdi. Dünya Gastronomi Sahnesinin Dev İsimleri Aynı Sahnede! Bu yıl beş kıtadan 60’tan fazla dünyaca ünlü şef, yüzlerce konuşmacı, yatırımcı ve marka İstanbul’da bir araya gelecek. Gault&Millau ödüllü ve üç Michelin yıldızlı Emmanuel Renaut, üç Michelin yıldızlı Julien Royer, Gault&Millau şapkalı ve üç Michelin yıldızlı Marco Müller, The World’s 50 Best Restaurants 2024 listesinde ‘Dünyanın En İyi Restoranı’ unvanını kazanan üç Michelin yıldızlı Disfrutar’ın Kurucu Ortağı Oriol Castro, üç Michelin yıldızlı Ángel León, iki Michelin yıldızlı Andoni Luis Aduriz, üç Michelin yıldızlı Ana Roš, Michelin yıldızlı Albert Adrià, üç Michelin yıldızlı Simon Rogan, iki kez The Best Chef Awards tarafından Dünyanın En İyi Pasta Şefi seçilen Antonio Bachour, iki Michelin yıldızlı Diego Guerrero, “The World’s 50 Best Restaurants tarafından 2023’te Dünyanın En İyi Restoranı seçilen Central’ın Şefi Virgilio Martínez, Gault & Millau şapkalı ve üç Michelin yıldızlı Christian Le Squer, iki Michelin yıldızlı Jorge Vallejo, iki Michelin yıldızlı Rasmus Munk, üç Michelin yıldızlı Torres Brothers, The World’s 50 Best Restaurants 2025 tarafından Dünyanın En İyi Restoranı Seçilen Maido’nun Şefi Mitsuharu Tsumura, iki Michelin yıldızlı Jeremy Chan, Gault&Millau şapkalı ve iki Michelin yıldızlı René Frank, üç Michelin yıldızlı ve The World’s 50 Best Restaurants tarafından 2012’de Dünyanın En İyi Kadın Şefi seçilen Elena Arzak, Uluslararası Gastronomi Akademisi tarafından iki kez ‘Dünyanın En İyi Pastry Şefi’ seçilen Paco Torreblanca, efsanevi Bernachon ailesinin üçüncü kuşak temsilcisi Philippe Bernachon, The World’s 50 Best Restaurants 2025’te ‘Dünyanın En İyi Sommelier’i seçilen Mohamed Benabdallah, The Connaught Bar’ın yaratıcı Miksolojisti Giorgio Bargiani, Gault&Millau şapkalı ve Michelin yıldızlı Maksut Aşkar ve Gault&Millau Türkiye şapkalı ve iki Michelin yıldızlı Fatih Tutak gibi dünyaca ünlü şefler ve pastry şefleri, sommelierler ve miksolojistler, turizm ve ağırlama sektörünün önemli yatırımcıları ve profesyonelleri, fikir önderleri, ulusal ve uluslararası markalar 10. kez Gastromasa’da bir araya gelecek. Global İş Birlikleri ve Uluslararası Tanıtım Gastromasa, bu yıl da Türkiye’nin gastronomi markası olma vizyonunu uluslararası platformlara taşımaya devam ediyor. Londra’da düzenlenen organizasyonun ardından, Dubai gibi yeni destinasyonlarda da yer alacak olan Gastromasa, Türk gastronomisini dünya sahnesinde konumlandıran öncü bir marka olmayı sürdürüyor. 2015’ten bu yana Türk gastronomisinin hafızasını koruyan, yeni nesil şeflere ilham veren ve uluslararası gastronomi dünyasında güçlü bir ağ oluşturan Gastromasa, 10. yılında da ilham, yaratıcılık ve küresel diyalog ekseninde yoluna devam ediyor. Bu yıl, Türk mutfağının kültürel zenginliğini dünyaya taşıyan hikâyeler, İstanbul’un kalbinde yeniden yazılacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Eski Dubai’deki Kültürel Yemek Turları, Dünyanın En İyi Deneyimlerinden Biri Olarak Seçildi Haber

Eski Dubai’deki Kültürel Yemek Turları, Dünyanın En İyi Deneyimlerinden Biri Olarak Seçildi

Miras ve gelenekler üzerine inşa edilmiş bir şehir olan Dubai, yaklaşık 200 farklı milliyeti temsil eden nüfusunun etkisiyle, her bütçeye ve damak zevkine hitap eden zengin mutfak kültürüyle de öne çıkıyor. Dubai Creek boyunca uzanan Bur Dubai ve Deira gibi tarihi bölgelerdeki restoranlar, yerel malzemeleri, lezzeti ve otantikliği ön planda tutarak hem yerli halk hem de ziyaretçiler için bir yemek turunu mutlaka yapılması gereken bir deneyime dönüştürüyor. Lonely Planet’in uzman ekibi tarafından belirlenen Best in Travel 2026 listesi, 25 destinasyon ve 25 deneyimden oluşan toplam 50 özel seçimi içeriyor. Daha önce Best in Travel 2020 listesinde tüm şehir olarak dünyanın en iyi seyahat destinasyonlarından biri seçilen Dubai, bu yıl ilk kez belirli bir bölgesiyle listeye girdi. Dubai Ekonomi ve Turizm Departmanı’na (DET) bağlı Dubai Turizm ve Ticaret Pazarlama Kurumu CEO’su Issam Kazim konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Bu ödül, Dubai’nin küresel bir kültür merkezi ve gastronomi başkenti olarak konumunu pekiştiriyor. Dünyanın en güvenilir seyahat rehberlerinden biri olan Lonely Planet’in bu takdiri, Dubai’yi dünyanın yaşamak, çalışmak ve ziyaret etmek için en iyi şehri yapma hedefimizle uyumlu. Bu başarı, endüstri profesyonellerinin çabalarının ve misafirlere özgün deneyimler sunma konusundaki kararlılıklarının bir yansımasıdır. Özellikle otantik kültürel deneyim arayışında olan ziyaretçilere hitap eden bu segmenti daha da geliştirmeye kararlıyız” dedi. Lonely Planet Başkan Yardımcısı Tom Hall ise açıklamasında; “2026 Best in Travel listemiz, ziyaretçilerin eve döndükten sonra bile hafızalarında yer edecek deneyimleri öne çıkarıyor. Eski Dubai’de kültürel yemek turu buna mükemmel bir örnek. Şehrin en eski mahallelerinde düzenlenen yiyecek ve içecek temalı yürüyüş turları, Dubai’nin tarihine dair eşsiz bir bakış sunuyor. Yazarımızın da belirttiği gibi, bu turlar ‘bugünün Dubai’sini tanımlayan çeşitli mutfak kültürünü şekillendiren zengin bir lezzet mozaiğini’ ortaya çıkarıyor. Dünyanın en popüler destinasyonlarında otantik ve şaşırtıcı deneyimler sunmayı hedefliyoruz; Dubai Creek boyunca uzanan tarihi mahallelerde yemek yiyip gezerken bunu en iyi şekilde yaşamak mümkün” dedi. Yemek tutkunları ister rehberli bir tura katılsın ister kendi rotalarını oluştursun, bu deneyim yalnızca gastronomik bir keşif değil, aynı zamanda Dubai’nin kültürel kalbinde bir yolculuk anlamına geliyor. Eski Dubai’deki kültürel yemek turuna dahil edilebilecek Bur Dubai ve Deira’daki en iyi restoranlardan bazıları: Bur Dubai’de Nerede Yemek Yenir Dubai’nin en tarihi bölgelerinden biri olan Bur Dubai, geleneksel mimarisi ve müzeleriyle Al Fahidi Tarihi Mahallesi’ne ev sahipliği yapıyor. Ayrıca Sheikh Mohammed bin Rashid Al Maktoum Kültürel Anlayış Merkezi (SMCCU) ile kültürel etkileşim fırsatları sunuyor. Bölge, Dubai’nin tarihini korumayı ve kültürel bir merkez haline gelmeyi amaçlayan Dubai Tarihi Bölge Projesinin bir parçası. Al Khayma Heritage Restaurant: Al Fahidi Mahallesi’nde yer alan hem restoran hem de müze olarak hizmet veren bu mekan Dubai’nin zengin mutfak mirasını yansıtıyor ve MICHELIN Bib Gourmand ödülüne sahip. Önerilen yemek: Emirati baharatlarıyla marine edilmiş kuzu eti ve safranlı pilavdan oluşan lamb machboos. Al Ustad Special Kabab: Dubai’nin en eski restoranlarından biri olan Al Ustad, otantik İran mutfağıyla tanınıyor. Önerilen yemek: Yoğurtla marine edilmiş tavuk veya kuzu kebap (kabab khas). Arabian Tea House: 1997’den beri hizmet veren bu ikonik mekan geleneksel Emirati ve Arap yemekleriyle nostaljik bir atmosfer sunuyor. Önerilen yemek: Tavuk veya kuzu etli biryani deyay/laham. Bayt Al Wakeel: 1935’te açılan ve Dubai Creek manzarasına sahip bu tarihi restoran, otantik Arap mutfağı servis ediyor. Önerilen yemek: Izgara hammour balığı. Bhavna Vegetarian Delux Restaurant: 50. yılını kutlayan bu Bur Dubai klasiği, Gujarati vejetaryen mutfağıyla öne çıkıyor. Önerilen yemek: Pani puri – patates, nohut ve tamarind sosuyla doldurulmuş çıtır hamur topları. Karachi Darbar: Pakistan mutfağının en sevilen adreslerinden biri. Önerilen yemek: Peshawari chicken karahi. Local House Restaurant: Emirati lezzetleri ve deniz ürünleriyle tanınan bu restoranın en popüler ürünü deve eti burgeri. Mazmi Coffee & More: Dubai Creek manzaralı bu mekan Arap kahvesi ve hurma, safran gibi yöresel dondurmalarıyla ünlü. Nihal Restaurant: Meena Bazaar’da bulunan bu mütevazı mekan elde açılmış parathalarıyla ünlü. Önerilen yemek: Koki paratha. Pakora Lane – Hamad Khalfan Al Dalil ve Al Shaab: Souk Al Kabeer’deki bu dar sokak, Kerala mutfağından kızartmalara adanmış. Önerilen yemek: Pakora. Sangeetha Vegetarian Restaurant: Güney Hindistan mutfağının otantik lezzetlerini sunuyor. Önerilen yemek: Dosa. SMCCU: Yerel ev sahipleri eşliğinde kültürel yemek deneyimi sunan popüler bir merkez. Sreeraj Lassi: 1973’ten beri hizmet veren bu mekan, Hindistan’ın ünlü yoğurt içeceği lassiyi mükemmelleştirmiş. Önerilen içecek: Matka lassi. Deira’da Nerede Yemek Yenir Dubai Creek’in kuzeyinde yer alan Deira, şehrin en eski bölgelerinden biridir. Burada hem sokak lezzetleri hem de fine dining restoranlar bulunur. Al Bait Al Qadeem: Altın Çarşısı yakınında, eski bir Arap evini andıran atmosferde otantik Arap mutfağı. Önerilen yemek: Shawarma. Al-Karmel Somali Restaurant: Deira’da yer alan bu restoran, özgün Somali lezzetleri sunuyor. Önerilen yemek: Somali suqaar. Al Samadi Sweets: Al Muraqqabat Caddesi’nde geleneksel Arap tatlıları. Önerilen tatlı: Ma’amoul. Aroos Damascus Restaurant: Suriye mutfağının favorilerinden. Önerilen yemek: Kebab orfali. Bait Al Mandi: Anthony Bourdain’in No Reservations programında yer almış restoran. Önerilen yemek: Mutton mandi. Delhi Restaurant: 1978’den beri hizmet veren, otantik Kuzey Hindistan ve Pakistan mutfağı. Önerilen yemek: Beef nihari. Falafel Ala Kaifak: Hızlı, sokak tarzı atıştırmalıklar için ideal. Önerilen yemek: Falafel. Jafer Biman Ali Cafeteria: 65 yıldır hizmet veren, Baharat Çarşısı’nda klasik bir durak. Önerilen tatlı: Falooda. Kabab Erbil Iraqi Restaurant: Irak mutfağından lezzetler. Önerilen yemek: Masgouf. Sadaf Restaurant: Al Rigga’da yer alan köklü İran restoranı. Önerilen tatlı: Falooda. Çarşılar ve Pazarlar: Altın Çarşısı yakınındaki Baharat Çarşısı, yalnızca baharat değil; kuruyemiş, pirinç, kuru meyve ve bitkiler de sunuyor. Deira Waterfront Market ise taze deniz ürünleri arayanlar için ideal. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Bağ Bozumu Festivali, gastronomi dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi Haber

Bağ Bozumu Festivali, gastronomi dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi

Onikişubat Belediyesi’nin ev sahipliğinde; Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası, Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Kahramanmaraş Şubesi işbirliğiyle düzenlenen Onikişubat Bağ Bozumu Festivali, tüm hızıyla devam ediyor. “Bağ bozumunun bereketi, kadın emeğinin zarafetiyle birleşiyor” sloganıyla gerçekleştirilen festivalde kadın kooperatifleri, yerel üreticiler ve girişimci kadınlar, kendi stantlarında ürünlerini sergilerken, gastronomi dünyasının önemli isimlerini de workshoplar ve bilgilendirici panellerle Kahramanmaraş mutfağını anlatıyor. Festival, kültür, sanat ve gastronomiyi bir araya getirerek Kahramanmaraş’ın lezzet yolculuğuna yeni bir soluk kazandırdı. Ömür Akkor, Sinem Özler ve Sibel Dedeoğlu deneyimlerini paylaştı Anadolu mutfağının izlerini süren ünlü şef ve araştırmacı Ömür Akkor, Seraf Restoran Kurucusu Şef Sinem Özler ve Türkolog, mutfak araştırmacısı Sibel Topçuoğlu Dedeoğlu festival kapsamında düzenlenen panelde bilgi ve deneyimlerini paylaştı. “Bağ Bozumunun bereketi, kadın emeğinin zarafetiyle birleşti” sloganıyla Expo Kahramanmaraş Arasta Çarşısı’nda gerçekleştirilen panelde, Anadolu’nun 12 bin yıllık mutfak kültürü, geleneksel lezzetlerin geleceğe taşınması ve Kahramanmaraş mutfağının gastronomi turizmi açısından önemi konuşuldu. “Bu topraklar, insanlığın sofrasıdır” Anadolu’nun her köşesini gezerek unutulan tarifleri gün yüzüne çıkaran Ömür Akkor, Türk mutfağının dünya gastronomisindeki yerini ve Kahramanmaraş’ın yemek kültüründeki köklü mirasını anlattı. Akkor, “Anadolu sadece bir coğrafya değil, insanlığın sofrasıdır. Bu topraklarda her yemeğin bir hikayesi, bir duası vardır.” sözleriyle dinleyicilerden büyük alkış aldı. “Kadınlarımızın emeğiyle büyüyoruz” Kadın girişimciliğinin ve yerel üretimin önemine değinen Şef Sinem Özler, Seraf Restoran’ın kuruluş hikayesini paylaşarak kadın emeğinin mutfaktaki değerini vurguladı. Özler, “Yemeği sadece pişiren değil, ona anlam katan kadınların emeğiyle büyüyoruz.” dedi. “Atıksız mutfak anlayışı ve gastronomi kültürü” Türkolog Sibel Topçuoğlu Dedeoğlu ise Kahramanmaraş mutfağının tarihsel köklerine, atıksız mutfak anlayışına ve şehrin edebiyatla iç içe geçmiş gastronomi kültürüne dikkat çekti. Dedeoğlu, “Unutulan her tarif, bir şehrin hafızasından silinen bir kelimedir.” ifadelerini kullandı. Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği panel, soru-cevap bölümünün ardından hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Michelin Key Ödüllerinde Kapadokya’nın Büyük Başarısı Haber

Michelin Key Ödüllerinde Kapadokya’nın Büyük Başarısı

Misafirlerine yalnızca konaklama değil, duygusal bağ kurulan, özgün ve unutulmaz deneyimler sunan otellere verilen bu prestijli ödüllerde Kapadokya, çarpıcı bir başarıya imza attı. 2025 yılı değerlendirmelerinde Kapadokya, dokuz oteliyle bu önemli listeye girmeyi başardı. Bu otellerden ikisi Türkiye’nin en iyi dört oteli arasında yer alarak, bölgenin dünya turizmindeki yükselişini bir kez daha kanıtladı. Kapadokya’nın MICHELIN Key Zaferi Tarihi atmosferi, kaya otelleri ve zamansız mimarisiyle dünya turizminin en özgün destinasyonlarından biri olan Kapadokya'da, MICHELIN Key 2025 listesine giren oteller ve aldıkları dereceler şöyle: Argos in Cappadocia – Uçhisar (İki MICHELIN Anahtarı) Museum Hotel – Uçhisar (İki MICHELIN Anahtarı) Ariana Sustainable Luxury Lodge – Uçhisar (Bir MICHELIN Anahtarı) Hezen Cave Hotel – Ortahisar (Bir MICHELIN Anahtarı) Exedra Hotel Cappadocia – Ortahisar (Liste seçkisi) Kayakapı Premium Caves – Ürgüp (Liste seçkisi) Sacred House – Ürgüp (Liste seçkisi) Tafoni Houses Cave Hotel – Ortahisar (Liste seçkisi) Taşkonaklar Hotel – Uçhisar (Liste seçkisi) Kapadokya Yöresel Alan Yönetimi Derneği (KAPYAD) Başkanı ve Museum Hotel Kurucusu Ömer Tosun, elde edilen başarıyla ilgili büyük bir gurur duyduklarını belirtti. Tosun,“ Türkiye’nin en iyi dört MICHELIN Key otelinden ikisinin Kapadokya’da yer alması ve toplamda dokuz otelimizin bu prestijli listede bulunması, hepimiz için büyük bir gurur kaynağı. Kurucusu olduğum Museum Hotel’in de iki MICHELIN Key alarak bu seçkide yer alması elbette mutluluk verici; ancak asıl beni gururlandıran Kapadokya’nın başarısı oldu. Bu liste aslında beni şaşırtmadı; çünkü bu bölge, özgün mimarisi, misafirperverliği ve kültürel derinliğiyle zaten MICHELIN’in ‘karakteri olan, deneyim odaklı oteller’ felsefesiyle mükemmel bir uyum içinde. Önümüzdeki yıllarda Kapadokya’nın, lüks turizmin en seçkin destinasyonları arasında daha da öne çıkacağına inanıyorum” dedi. MICHELIN Key ödüllerindeki bu başarı, Kapadokya'nın kültürel mirası, sürdürülebilir lüks anlayışı ve özgün misafirperverliğiyle sadece bir turistik bölge olmanın ötesine geçerek, dünya turizminin en özel destinasyonlarından biri haline geldiğini bir kez daha kanıtladı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.