Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Geleneksel

Kapsül Haber Ajansı - Geleneksel haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Geleneksel haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Her 3 Kişiden Biri Komşuluk İlişkilerinin Sona Erdiğini Söylüyor! Haber

Her 3 Kişiden Biri Komşuluk İlişkilerinin Sona Erdiğini Söylüyor!

Komşuluk, sosyal bir yakınlık Komşuluğun, sosyolojik açıdan insanların yaşadıkları çevrede birbirleriyle kurdukları sosyal ilişkileri ifade ettiğini dile getiren Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “Bu ilişkiler, duygusal destek, yardımlaşma, güven ve karşılıklı sorumluluk gibi unsurlarla şekillenir. Komşuluk, yalnızca coğrafi bir yakınlık değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve psikolojik bağların oluşturduğu bir kavramdır. İnsanlar, genellikle benzer yaşam biçimleri, değerler ve ihtiyaçlar etrafında bir araya gelirler ve bu, komşuluk ilişkilerinin temellerini oluşturur.” dedi. Geleneksel toplumlarda komşuluk kritik rol oynuyordu Geleneksel toplumlarda komşuluğun, güçlü bir sosyal ağ oluşturduğunu ve toplumsal bağların pekişmesinde önemli bir rol oynadığını kaydeden Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “İnsanlar, komşularıyla sürekli etkileşimde bulunur, karşılıklı yardımlaşır ve güvenlik konusunda birbirlerine destek olurlardı. Komşuluk ilişkileri, aynı zamanda psikolojik destek sağlamak ve aidiyet duygusu açısından da büyük bir işlev görürdü. Bu tür ilişkiler, toplumsal uyumun sağlanmasında da kritik bir rol oynardı.” diye anlattı. Şehirlerde komşuluk bağları zayıflıyor Ancak modern kent yaşamı ile birlikte, apartmanlarda ve yüksek binalarda yaşayan insanların sayısının artması, anonimleşme ve sosyal izolasyon gibi olguların komşuluk ilişkilerini yüzeysel hale getirdiğini ifade eden Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, şöyle devam etti: “İnsanlar artık komşularını tanımamakta ve karşılıklı etkileşimde bulunmamaktadır. 2024 yılında Areda Survey'in Türkiye genelinde yaptığı geniş çaplı bir araştırma, Türk halkının yüzde 63,3'ünün komşuluk ilişkilerinin eskisi kadar güçlü olmadığını, yüzde 31,2'sinin ise bu ilişkilerin tamamen sona erdiğini düşündüğünü ortaya koymuştur. AVM kültürü esnaf komşuluğunu da dönüştürdü Çarşıda ve esnaf komşuluklarında da benzer bir dönüşüm yaşanmıştır. Eskiden mahalle ve çarşı esnafı, sıkı sosyal bağlar kurarak alışveriş ve karşılıklı yardımlaşma ilişkilerini güçlendirirdi. Ancak günümüzde işyerlerinin anonimleşmesi, alışveriş merkezlerinin (AVM) yaygınlaşması ve müşteri ilişkilerinin daha işlevsel hale gelmesiyle birlikte, esnaf komşulukları da daha yüzeysel ve çıkar odaklı bir hale dönüşmüştür.” Şehirleşme ve bireyselleşme, komşuluk ilişkilerinde dönüşüm yarattı Şehirleşme ve bireyselleşmenin, komşuluk ilişkilerinde belirgin bir dönüşümü beraberinde getirdiğini söyleyen Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “Şehirleşme, insanları fiziksel olarak birbirinden uzaklaştırmış, yüksek katlı binalarda yaşayanlar arasında komşuluk bağları zayıflamıştır. Ayrıca, bireyselleşme eğilimleri, kişisel alanın ve mahremiyetin artmasına neden olmuş, komşularla etkileşimde bulunma isteği azalmıştır. Bu bağlamda, komşuluk gürültüsü gibi sorunlar, komşuluk ilişkilerini olumsuz yönde etkileyerek komşuların birbirlerinden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Zamanla, bu tutumlar komşuları daha izole bir yaşantıya sürükler ve sosyal bağların giderek zayıflamasına yol açar. Yalnızlık ve güven kaybı, sadece Batı toplumlarına ait bir sorun olmaktan çıkmış, küresel bir problem haline gelmiştir.” diye konuştu. Komşularla artık yalnızca ihtiyaç duyulduğunda iletişim kuruluyor Apartman kültürü ve site yaşamının, fiziksel yakınlık sağlasa da sosyal etkileşimi azalttığını kaydeden Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “İnsanlar daha çok kendi özel alanlarına çekildi ve komşularla yalnızca ihtiyaç duyduklarında iletişim kurmaya başladı. Bu durum, geleneksel komşuluk bağlarının zayıflamasına yol açtı. Eskiden mahallelerde yaygın olan sıcak, samimi ilişkiler ve yardımlaşma, apartmanlarda daha yüzeysel hale geldi. Özellikle site yaşamındaki ortak alanlar (park, otopark, sosyal tesisler), insanların bir araya gelmesini sağlamayı hedeflese de bu alanlarda bile ilişkiler yüzeysel kaldı. Ayrıca, dijitalleşme süreci, komşulukları daha bağımsız ve geçici hale getirdi; geleneksel sıcak ilişkilerin yerini ise daha sanal ve mesafeli bağlar aldı.” şeklinde konuştu. Komşular arasında dayanışma duygusu azaldı Geleneksel anlamda "komşu komşunun külüne muhtaçtır" sözünün, komşuluk ilişkilerinin ne denli yakın ve önemli olduğunu vurguladığını ifade eden Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “İnsanlar, zor zamanlarında birbirlerine maddi ya da manevi anlamda yardımcı olurdu ve bu anlayış, sosyal dayanışmanın ve karşılıklı güvenin temelini oluşturuyordu. Ancak günümüzde bu anlayış giderek zayıflamış durumda. Özellikle büyük şehirlerde, bireyselleşme ve kişisel alanın ön plana çıkmasıyla birlikte, ‘komşunun külüne muhtaç olmak’ gibi bir dayanışma anlayışı daha nadir görülüyor. Komşuluk ilişkileri, genellikle yalnızca ihtiyaç anlarında şekillenmeye başlamış, karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma duygusu ise giderek azalmıştır.” dedi. Büyük şehirlerde komşuluk ilişkilerinin bazen sosyal statüyle de ilişkilendirilmeye başlandığını söyleyen Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “Yüksek gelir gruplarının yaşadığı yerlerde, komşular arasındaki ilişkiler daha yüzeysel ve rekabetçi hale gelebiliyor. Bu durum, komşuluğun geleneksel anlamda ‘yardımlaşma’ ve ‘paylaşma’dan ziyade, ‘toplumsal görünürlük’ ve ‘sosyal statü’ üzerinden şekillenmesine neden olabiliyor.” ifadesinde bulundu. Komşuluk ilişkilerini sürdürenler hala var Türk toplumunda, hatta metropollerde bile, sıcak ve dayanışmacı komşuluk ilişkilerini sürdürenlerin hala var olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “Özellikle mahalle kültürünün güçlü olduğu yerlerde veya küçük apartmanlarda, insanlar arasında güven ve yardımlaşma hala önemli bir yer tutuyor.” dedi. Çat kapı misafirlik anlayışı tamamen kayboldu Modern yaşamda mahremiyetin giderek daha değerli hale geldiğini ve bunun, komşuluk ilişkilerine yansıdığını anlatan Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “İnsanlar, özel hayatlarına daha fazla saygı gösterilmesini istemekte ve bu yüzden komşularıyla daha az etkileşimde bulunmayı tercih etmektedirler. Mahremiyetin artan önemi, komşuluk mesafelerini genişletmiş ve insanlar arasında daha çekingen, yüzeysel ilişkiler oluşmuştur. Çat kapı misafirlik anlayışı da neredeyse tamamen kaybolmuştur. Eskiden komşular birbirlerine rahatlıkla misafir olabiliyorken, günümüzde izinsiz ziyaretler genellikle hoş karşılanmamaktadır.” diye konuştu. WhatsApp komşu grupları istenmeyen gerginliklere de neden oluyor Dijital çağ, komşuluk kavramını sanal ortamda yeniden şekillendirildiğini de ifade eden Prof. Dr. Süleymanlı, “WhatsApp grupları, sosyal medya ve çevrim içi forumlar, komşuların sadece bilgi paylaşımında bulunmalarını değil, aynı zamanda güvenlik sorunları ya da acil durumlar gibi durumlarda ortak çözümler üretmelerini sağlıyor. Bu sayede fiziksel olarak bir araya gelmeden de etkileşimde bulunulabiliyor. Yine de tüm bu kolaylıklara rağmen sanal komşuluklar, geleneksel ilişkilerin sıcaklığını ve samimiyetini yansıtamıyor. Bu dönüşüm, komşuluk ilişkilerinin daha yüzeysel ve dayanışmanın daha zayıf olmasına yol açıyor. Ayrıca dijital etkileşimler bazen yanlış anlaşılmalara veya gerginliklere de yol açabiliyor. Bir bilgi paylaşımı ya da yorum, komşular arasında istenmeyen gerginliklere de neden olabiliyor.” ifadesinde bulundu. Yalnız yaşayan yaşlılar veya çocuklu aileler için komşuluk hala önemli Komşuluk ilişkilerinin, toplumsal dayanışmanın temeli olan önemli bir sosyal olgu olduğunu belirten Prof. Dr. Süleymanlı, “Ancak modern toplumun dinamikleri, şehirleşme, bireyselleşme ve dijitalleşme gibi faktörler bu bağları zayıflatmış, yerine daha izole bir yaşam tarzı getirmiştir. Komşuluk ilişkilerinin yeniden güçlendirilmesi için yüz yüze etkileşimin teşvik edilmesi büyük önem taşır. Sosyal izolasyonun arttığı günümüzde, komşuluk ilişkileri yalnızlıkla başa çıkmak adına önemli bir araç olabilir. Basit bir selam bile bu ilişkileri güçlendiren etkili bir adım olabilir. Özellikle yalnız yaşayan yaşlılar veya çocuklu aileler için komşular arasında sıcak bir selam bile hayati önem taşır. Bu açıdan, Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın ‘Komşuluk ilişkisi toplumu ayakta tutar’ sözü, yalnızlık ve güvensizlik gibi toplumsal sorunların önüne geçmek adına daha da anlam kazanıyor.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Karagöz Festivali Dünyayı Bursa’da Buluşturuyor Haber

Karagöz Festivali Dünyayı Bursa’da Buluşturuyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi adına Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) tarafından düzenlenen ’21. Uluslararası Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali’, 14-23 Kasım tarihleri arasında izleyiciyle buluşacak. Festivalde, 10’u yabancı 21 ekip, 38 temsil sergileyecek. Ayrıca atölyeler, söyleşiler ve çalıştaylar ile geleneksel Türk gölge tiyatrosu Karagöz, çağdaş sanat anlayışıyla harmanlanacak. Yerli ve yabancı 38 gösterim Asırlık bir geleneğin izlerini taşıyan, gölgelerle ışığın buluştuğu Türk gölge tiyatrosunun simgesi Karagöz oyunu, 21. kez düzenlenecek Uluslararası Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali ile yeniden perde açıyor. Büyükşehir Belediyesi adına BKSTV tarafından UNIMA Türkiye Millî Merkezi'nin desteğiyle 14-23 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan festivalde, 11’i ulusal, 10’u yabancı toplam 21 ekip yer alacak. Arjantin, Bosna-Hersek, Meksika, İran, Yunanistan, Fransa, Endonezya ve Guatemala gibi ülkelerden sanatçılar, festival kapsamında kente konuk olacak. Festivale katılan sanatçılar, kendi kültürlerinden örnekleri paylaşırken; 9’u biletli olmak üzere toplam 38 temsil gerçekleştirilecek. Festivalin merkezi Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi olurken, Tayyare Kültür Merkezi, Podyum Sanat Mahal ve Karagöz Müzesi de de farklı etkinliklere ev sahipliği yapacak. Yaklaşık 100 sanatçı, eğitmen ve uzmanın katılacağı festivalde, her yaştan bireye uygun 5 atölye çalışması, 1 söyleşi, 1 yuvarlak masa toplantısı ve 1 çalıştay düzenlenecek. Tüm etkinliklerin biletleri ücretsiz olup 'Karagöz 2025' kodu Bubilet üzerinden alınabilecek. Gelecek nesillere Karagöz’ü taşımak adına özellikle çocuklar için özel etkinlikler olacak. Perde, ‘Şebo Müzikali’ ile açılıyor Festivalin açılış etkinliği 14 Kasım Cuma akşamı saat 20.00’de Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi Osmangazi Salonu’nda gerçekleştirilecek. Açılışta Kocaeli Şehir Tiyatrosu tarafından sahnelenecek ‘Şebo Müzikali’, müzikli ve eğlenceli kurgusuyla izleyicilere keyifli bir başlangıç sunacak. Her yaş grubundan izleyiciyi sanatla buluşturmayı hedefleyen festival, Bursa’nın kültür ve sanat yaşamına uluslararası renk katmasının yanı sıra geleneksel Türk gölge tiyatrosunu çağdaş sanat anlayışıyla da buluşturmuş olacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Adana'da 9. Geleneksel İsmet Atlı Karakucak Güreşleri başladı Haber

Adana'da 9. Geleneksel İsmet Atlı Karakucak Güreşleri başladı

Açılışta katılımcılara ve sporculara hitap eden Güngör Geçer, ata sporunun gücünü, coşkusunu ve yiğitliğini hep birlikte yaşadıklarını söyledi. Güngör Geçer, geçen yıl 650 sporcunun katıldığı güreşlere bu yıl 1000 civarında sporcunun katılmasının mutluluğunu yaşadıklarını belirtti. BAŞKAN ZEYDAN KARALAR’IN BU GÜREŞLERİN DÜZENLENMESİNDE BÜYÜK EMEĞİ VAR Güngör Geçer konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu anlamlı turnuva Türk sporunun efsanevi ismi olimpiyat ve dünya şampiyonu merhum İsmet Atlı anısına düzenleniyor. Onun azmi, inancı ve memleket sevdası hepimize örnek olmaya devam ediyor. Kendisini rahmet ve minnetle anıyoruz. İsmet Atlı Karakucak güreşlerinin yeniden hayat bulmasında ve geleneksel hale gelmesinde Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Zeydan Karalar’ın çok büyük emeği ve katkısı vardır. Onun spora, güreşe ve bu topraklara inancı sayesinde bugün Kozan’da bu büyük buluşmayı gerçekleştiriyoruz. Kendisine huzurlarınızda teşekkür ediyorum.” SPORUN SİYASETİ OLMAZ, KOZAN BELEDİYESİ İLE İŞ BİRLİĞİMİZ ANLAMLI Sporu sadece bir mücadele olarak görmediklerini, aynı zamanda dostluk, kardeşlik ve birliktelik olarak gördüklerini ifade eden Geçer şöyle devam etti: “Bu anlamda Kozan Belediyesi ile ortaya koyduğumuz güzel iş birliği, sporun birleştirici ruhunu en güzel şekilde ortaya koyuyor. Çünkü sporun siyaseti olmaz. Spor kalpleri birleştirir, insanları iyileştirir. Adana artık kültürün, sanatın ve sporun şehri. Altın Koza Film Festivali’nden Lezzet Festivali’ne, Şehir Tiyatroları Festivali’nden güreş turnuvalarına kadar Adana’mızın sesi artık daha güçlü çıkıyor. Bu organizasyonda emeği geçen herkese, Kozan Belediye Başkanımıza, Federasyon Yöneticilerimize, hakemlerimize ve diğer görevli arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Er meydanına çıkacak yiğit sporcularımıza başarılar diliyorum. Kazanan dostluk, kardeşlik, Türk güreşi olsun.” YEŞİL MEYDANI ASIL SAHİPLERİNE BIRAKIYORUZ Kozan Belediye Başkanı Mustafa Atlı da yeşil meydanı, meydanın asıl sahiplerine bir an önce bırakmak için sözlerini uzatmayacağını kaydederek, katılımcıları selamladı. Konuşmaların ardından İsmet Atlı Güreş Müzesi’nin açılışı gerçekleştirildi. Daha sonra çeşitli kategorilerde güreş müsabakaları başladı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.