Gemi Haberleri - Son Dakika Gemi Haber Güncel Gelişmeler

Mersin Uluslararası Limanı, Yeni Tamamlanan EMH2 Terminalinde İlk 400 Metrelik Mega Gemiyi Karşıladı

MIP Genel Müdürü Ajay Kumar Singh’in ev sahipliğinde gerçekleşen törene, Singapur Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Ann Margaret Mathew başta olmak üzere Mersin Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürü Kubilay Uyar, TCDD Mersin Limanı İşletme Müdürü Murat Birinci, MSC Yurtdışı Terminaller Koordinatörü İbrahim Tosunoğlu, MSC Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Sibel Uygun, MSC Mersin Bölge Müdürü Uğur Tosuner, Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Atahan Çukurova, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Gökben Gökbulut, Mersin Ticaret Borsası Genel Sekreter Yardımcısı Serpil Tatar, Mersin Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Adnan Gündoğdu, Türk-Irak Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Mehmet Salih Çelik, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis ve Komite Üyeleri ile MIP Yöneticileri katıldı. MIP Genel Müdürü Ajay Kumar Singh, törende yaptığı konuşmasında, “Bugün Mersin Uluslararası Limanı için tarihi bir gün. MSC DITTE’nin limanımıza yanaşması, Mersin’in dünya ticaretindeki güçlü konumunu ve bölgesel lojistik merkezi rolünü pekiştiren önemli bir kilometre taşıdır. 400 metrelik gemiler küresel tedarik zincirinin kilit oyuncularıdır. Daha fazla yükü tek seferde taşıma kapasiteleri ile lojistik verimliliğin en üst düzeye çıkarılmasına katlı sunarlar. Diğer taraftan karbon emisyonlarını azaltması yönüyle sürdürülebilir lojistiğin en güçlü destekçisidir. Mersin Limanı’nda bu ölçekte bir gemiyi güvenli ve hızlı biçimde elleçleyerek, uluslararası ticaretin kesintisiz akışında önemli bir görevi başarıyla tamamladık ve yeni bir çağ başlattık. Mersin Uluslararası Limanı, EMH2 Terminali’nin rıhtım derinliği, yüksek kapasiteli vinçleri ve dijital operasyon yönetimi ile bu dev gemilerin sorunsuz yanaşması için gerekli tüm altyapıyı tamamlamış durumdadır. EMH2 yatırımımız Mersin’i küresel deniz ticaretinde daha da güçlü bir noktaya taşımıştır. MIP olarak MSC DITTE’yi limanımızda ağırlamaktan büyük gurur ve heyecan duyuyoruz” dedi. Mersin Uluslararası Limanı A.Ş.’nin, 2007 yılından bu yana yaptığı yatırımlarla Türkiye’nin en büyük konteyner limanlarından biri haline geldiğini vurgulayan Ajay Kumar Singh, sözlerini şöyle sürdürdü: “EMH2 ile birlikte yalnızca kapasitemizi artırmakla kalmadık, aynı zamanda Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Asya’yı birbirine bağlayan kilit bir liman olarak, Türkiye’nin küresel ticaretteki stratejik konumunun güçlenmesine katkı sağladık. Bundan sonraki süreçte Türkiye’nin dünya denizciliğindeki rekabet gücünün daha da ileriye taşımak için sorumlulukla ve kararlılıkla çalışmaya, yatırımlarımıza hız kesmeden kararlılıkla devam edeceğiz. MIP olarak hedefimiz, müşterilerimize en hızlı, en güvenli ve en etkin hizmeti sunarak Mersin’i bölgesel ticarette vazgeçilmez bir aktarma merkezi haline getirmektir.” MSC Mersin Bölge Müdürü Uğur Tosuner, konuşmasında, “Mersin, Anadolu’yu dünyaya, dünyayı Anadolu’ya bağlayan ülkemizin en önemli ticaret kapısıdır. Bugün burada toplanmamıza vesile olan 19.313 TEU’luk MSC DITTE gemimiz, tiger servisimizin en büyük üyelerinden bir tanesidir. Dünya ticaretinin önemli pazarları biri olan Batı Afrika ve Uzak Doğu bölgelerine hızlı ve direkt bağlantı sağlayacaktır. MSC; Türkiye’ye her zaman inandı ve bu inancını ülke çapında yatırımlarını sürdürerek göstermektedir ve göstermeye devam edecektir. Bu yatırımların yanında bu inancın bir sembolü de Cumhuriyetimizin 100. Yılı anısına bugün dünya sularında seyreden dünyanın en büyük gemisine ‘Türkiye’ ismini vermesidir. Umut ediyorum ve yürekten inanıyorum ki ‘MSC TÜRKİYE’yi Mersinimizde görecek, MIP’de ağırlayacağız ve bununla gurur duyacağız. Dev gemilerimizi Mersin’de uğratmamızda bize cesaret veren başta MIP’nin altyapısına, bizlere her zaman destek veren sanayicilerimize ve paydaşlarımıza da bu vesileyle teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı. Törende konuşma yapan Singapur Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Ann Margaret Mathew, “EMH-2 Terminali'nin tamamlanmasını ve MSC DITTE gibi çok daha büyük konteyner gemisini kabul edebilecek donanıma sahip olmasını görmek için sabırsızlanıyoruz. Küresel problemler nedeniyle ticaretin gergin olduğu bir dönemde, MIP'nin ekonomik kalkınma bağlantılarını ve sağlam bir küresel tedarik zincirini güçlendirmeye katkıda bulunmaya devam ettiğini görüyoruz. Bu yatırım, PSA'nın MIP'nin geleceğine olan bağlılığının bir sembolüdür. Aynı zamanda Singapur'un Türkiye'nin uzun vadeli büyüme beklentilerine olan güvenini de göstermektedir. MIP'nin sadece Türkiye'nin fiziki altyapısına değil, Global Management Association (GMAP) programı aracılığıyla Türkiye'nin gençlerine de yatırım yaptığını belirtmekten mutluluk duyuyorum” dedi.

Työvene, Hibrit Destekli SWATH CTV Gemisini Teslim Etti

SWATH (Small Waterplane Area Twin Hull) teknolojisi üzerine inşa edilen bu gemi, rüzgâr enerjisi santrallerine güvenli, verimli ve konforlu ulaşım sağlamada sektör standartlarını yeniden belirliyor ve inşa edilen üç ünitelik serinin ilk gemisi olma özelliğini taşıyor. Zorlu Kuzey Denizi Şartlarına Göre Tasarlandı SWATH teknolojisi, geminin sudaki temas alanını minimuma indirerek, sert deniz koşullarında bile dikey hareketleri (sarsıntıyı) büyük ölçüde azaltır. Bu sayede MCS SWATH 3, geleneksel CTV'lere göre çok daha yüksek dalgalarda bile endüstri lideri düzeyde denge, seyir konforu ve güvenli transfer imkanı sunar. Työvene CEO'su Juha Granqvist, "Bu gemiyi teslim etmek, ekibimiz için gurur verici bir an. MCS sahası ekibiyle birlikte, açık deniz mürettebat transferleri için yeni bir standart belirliyoruz," dedi. MCS'nin benzer tasarımları işletme deneyimi ve tasarım ortağı Ad Hoc Marine Designs ile yapılan yakın iş birliği, geminin daha iyi iş akışı, daha kolay bakım ve dolayısıyla daha ekonomik operasyonel verimlilik için optimize edilmesini sağladı. MCS Genel Müdürü Menno Kuyt, SWATH’ın 2,25 metreye kadar olan dalgaların konturunu takip etmediğini ve bu koşullarda bile hızını koruduğunu vurguladı. Hibrit Tahrik ve Üstün Güvenlik Özellikleri Yeni SWATH CTV, açık deniz rüzgâr enerjisi sektörünün gerektirdiği dayanıklılık ve sürdürülebilirlik taleplerine cevap veriyor. Geminin öne çıkan temel özellikleri şunlardır: Olağanüstü Denge: SWATH tasarımı, dalgalara karşı hassasiyeti azaltarak daha yumuşak geçişler ve daha güvenli transferler sağlar. Geleceğe Hazır Tahrik: Her bir aktarma organına Power Take In (PTI) sistemi takılması, geminin hibrit operasyona olanak tanıması anlamına geliyor. Gelişmiş Güvenlik: İleri navigasyon, yedekli sistemler ve optimize edilmiş biniş düzenlemeleri ile operasyonel güvenlik maksimize edilmiştir. Mürettebat Konforu: İyileştirilmiş deniz tutuş ve gürültü azaltma önlemleri sayesinde mürettebatın dinlenmiş ve göreve hazır bir şekilde sahaya varması sağlanır. MCS SWATH 3, yenilenebilir enerji altyapısını genişletme çabalarını desteklemek üzere Kuzey Denizi açık deniz rüzgâr enerjisi sektöründe konuşlandırılacak. Työvene, bu gemilerle yalnızca rüzgâr çiftliklerinde değil; personel transferi, araştırma ve drone operasyonları gibi konforlu seyir ve güvenli operasyon gerektiren diğer denizcilik endüstrilerinde de sınırları zorlamaya devam ediyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

BGN Filosuna Üçüncü VLGC'yi Kattı

BGN, Amonyak Taşıyabilen Üçüncü VLGC Gemisini Filosuna Ekledi. Küresel denizcilik sektörünün önemli oyuncularından BGN, çevreci ve enerji verimliliği yüksek filosunu genişletmeye devam ediyor. Şirket, Al Seer Marine ile yürüttüğü iş birliği kapsamında, amonyak taşıma kapasitesine sahip üçüncü Çok Büyük Gaz Taşıyıcısı (VLGC) "Merak"ı teslim almanın gururunu yaşıyor. Bu stratejik hamle, BGN'nin sektördeki öncü konumunu pekiştirirken, aynı zamanda deniz taşımacılığında dekarbonizasyon hedeflerine olan bağlılığını da gösteriyor. "Merak", sadece hacmiyle değil, aynı zamanda taşıdığı teknolojiyle de öne çıkıyor. Gemi, Uluslararası Denizcilik Örgütü'nün (IMO) 2023 hedeflerine uyum sağlayacak şekilde en son enerji verimliliği teknolojileriyle donatıldı. Şirket açıklamasında, "Merak"ın teslimatının, filonun güçlenmesi yönünde atılan adımların sadece bir parçası olduğu belirtildi. BGN, bu modern, çift yakıtlı filo kapasitesini genişletmek için iki adet VLGC gemisinin daha yapımına devam edildiğini ve bu gemilerin de yıl sonuna kadar filoya katılmasının beklendiğini duyurdu. Bu yatırımlar, BGN'nin sıvılaştırılmış gaz ve kimyasal taşımacılığındaki global liderliğini pekiştirirken, sektörün temiz enerjiye geçişine de önemli bir katkı sunuyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Uluslararası Denizcilik Örgütü’nden Ditaş’a “Denizde Üstün Cesaret Teşekkür Mektubu”

Türkiye’nin önde gelen denizcilik şirketlerinden Ditaş Deniz İşletmeciliği ve Tankerciliği A.Ş. ve filosunda bulunan T.Caroline tanker personeli, sektörün uluslararası alanda en prestijli mektuplarından birine layık görüldü. Ditaş Denizcilik’e ait T.Caroline isimli geminin mürettebatı, 20 Şubat tarihinde sert hava koşulları nedeniyle batma tehlikesi yaşayan bir yelkenliyi kurtarma operasyonu gerçekleştirmişti. Yelkenlinin yardım çağırısı üzerine rotasını değiştiren T.Caroline gemisi mürettebatı, 7,5 saat süren zorlu operasyon sonuncunda yelkenlideki 2 kişiyi kurtarmıştı. Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Genel Sekreteri Arsenio Dominguez, T.Caroline isimli tanker mürettebatı ve Ditaş Denizcilik’e kurtarma operasyonu nedeniyle “Denizde Üstün Cesaret Teşekkür Mektubu” iletti. Mektup, denizde tehlike altındaki kişilerin hayatlarını kurtarmak amacıyla sergilenen olağanüstü çaba ve profesyonelliğin takdir edilmesi amacıyla mürettebat ve şirkete yönelik olarak takdim ediliyor. Mektup aynı zamanda sektörün en prestijli cesaret ve kahramanlık nişanelerinden biri olarak kabul ediliyor. Tüpraş’ın iştiraki olan Ditaş Denizcilik’e ait T.Caroline tanker mürettebatının rotasını değiştirerek dayanışma ve sorumluluk bilinciyle yardıma gitmesi, sert fırtınaya rağmen kazazedeleri kurtarması, şirketin denizcilikte insan hayatını merkeze alan kültürünün bir örneği oldu. 17 tankeri ile Türkiye’nin en büyük akaryakıt ürün taşıma filosuna sahip denizyolu taşımacılığı şirketi olan Ditaş, 50 yılı aşkın süredir ham petrol ve petrol ürünleri taşımacılığı alanında faaliyet göstermektedir.

Denizlerde Yeni Bir Dönem Başlıyor: ABB ve Royal Caribbean’dan 15 Yıllık Sözleşme

ABB, yedi kıtada faaliyet gösteren beş markasıyla 67 gemiden oluşan küresel bir filoya sahip tatil sektörü liderlerinden Royal Caribbean Group ile 15 yıllık bir servis sözleşmesi imzalayarak şirketin gemi performansı hedeflerini desteklemek üzere uzun süredir devam eden ortaklığını daha da derinleştirdi. Mevcut 33 gemiyi kapsayan kapsamlı sözleşme, tahrik operasyonlarını desteklemek ve optimize etmek, gemi güvenliğini artırmak, filo kullanılabilirliğini en üst düzeye çıkarmak ve planlanan Azipod® tahrik servisi için hızlı geri dönüş süreleri sağlamak amacıyla önleyici bakım ve dijital çözümler içeriyor. Finansal koşullar açıklanmadı. “Royal Caribbean Group ile iş birliğimiz yaklaşık otuz yıl öncesine, o dönemin en büyük kruvaziyer gemilerinden birine Azipod® tahrik sisteminin kurulmasıyla başladı,” diyen ABB Denizcilik ve Limanlar Bölümü Başkanı Juha Koskela, şöyle devam etti: “O zamandan bu yana birçok öncü projede birlikte çalıştık. Bu servis sözleşmesi, birlikte çıktığımız yolculukta önemli bir dönüm noktası niteliğinde olup, ABB çözümlerinin dünyanın en yenilikçi kruvaziyer filolarından birinin performansını modernize etme ve sürdürme konusundaki kritik rolünü vurguluyor.” Royal Caribbean Group Başkan Yardımcısı ve Denizcilik Başkanı Palle Laursen ise şöyle konuştu: “Bu anlaşma, inovasyona olan ortak bağlılığın, gemi performansı hedeflerine yönelik ilerlemeyi artıracak yeni fırsatların önünü nasıl açabileceğini gösteriyor.” Otuz yılı aşkın bir süre önce geliştirilmesinden bugün deniz taşımacılığındaki lider konumuna kadar Azipod® tahrik sistemi, performans, verimlilik, sürdürülebilirlik ve güvenilirlik açısından benzersiz kazanımlar sağlayarak deniz taşımacılığında devrim yarattı. Şanzımansız, yönlendirilebilir tahrik sistemi, elektrikli tahrik motorunun gemi gövdesinin dışındaki bir bölmede yer alması sayesinde 360 derece dönerek geminin manevra kabiliyetini ve verimliliğini artırırken, geleneksel şaft hattı sistemlerine kıyasla yakıt tüketimini yüzde 20'ye kadar azaltıyor. Azipod® teknolojisi, 25 yıl önce bir yolcu gemisine yapılan ilk kurulumdan bu yana, sadece yolcu gemisi segmentinde bir milyon tondan fazla yakıt tasarrufu sağladı.

Ulaştırma Bakanlığı KKTC’de Gemi Trafik Güvenliğini Artırıyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri (GTH) Projesi’ne ilişkin yazılı açıklama yaptı. Bakan Uraloğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) kurulacak olan sistemin imza törenini 23 Ocak 2024 tarihinde KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı'nın da katılımıyla gerçekleştirdiklerini anımsattı. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de Etkinliği Artacak Doğu Akdeniz GTH Projesi ile Türkiye’nin Doğu Akdeniz'de etkinliğini artıracağını ifade eden Bakan Uraloğlu, “Proje ile mavi vatanımızda çıkarlarımızı koruyacak, KKTC çevre denizleri ve ülkemiz arasındaki deniz alanında deniz trafiğini izleyebileceğiz. Projede tamamen milli olarak geliştirilecek yazılım ile tüm altyapımızı millileştirerek bu alanda teknolojik bağımsızlık sağlamış olacağız.” açıklamasında bulundu. “Trafik Gözetleme İstasyonlarının İnşaat ve Altyapı Çalışmaları Başladı” Projenin Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından yürütüldüğünü, yükleniciliğini ise HAVELSAN’ın üstlendiğini ifade eden Bakan Uraloğlu, proje kapsamında Gazimağusa’da bir Gemi Trafik Hizmetleri Merkezinin kurulacağını belirtti. Bakan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Proje kapsamında kurulacak sisteme, Selvitepe’de bulunan Otomatik Tanımlama Sistemi (OTS) verileri ile Kantara’da bulunan OTS ve Radar verilerinin entegrasyonu sağlanacak. Karpaz, Sadrazamköy ve Çayırova’daki Trafik Gözetleme İstasyonlarının (TGİ) ise inşaat ve altyapı çalışmalarına başladık. Mersin GTH Merkezinde ise uzaktan yedekleme ve konsol kurulumunu gerçekleştireceğiz.” Bilgiler Kaydedilerek GTH Merkezine Gönderilecek İnşaat ve altyapı çalışmalarına başlanan Trafik Gözetleme İstasyonlarının GTH’nin ana bileşenlerinden olduğunu söyleyen Uraloğlu, “Trafik Gözetleme İstasyonları sayesinde radar cihazlarıyla, kameralarıyla, haberleşme teçhizatlarıyla, meteoroloji algılayıcılarıyla ve modern teknolojinin tüm imkanları kullanılarak 24 saat kesintisiz izleme yapabileceğiz. Bu sayede Gemi Trafik Hizmetleri kapsamı alanına giren herhangi bir gemi anında tespit edilebilecek ve bilgiler anında hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kurulacak Merkeze hem de ülkemizde kurulmuş olan Mersin Gemi Trafik Hizmetleri Merkezine iletilecek.” dedi. “Kaza Risklerinin Tespiti ve Uyarıların Yapılması Gibi İşlemleri Bu Sistemler Sayesinde Sağlayacağız” Sistemin çalışma prensiplerine ilişkin de bilgi veren Bakan Uraloğlu, “Gemi kimliklendirilmesi, gemi trafiğinin kesintisiz izlenmesi ve düzenlenmesi, gemilere seyir bilgileri ve genel uyarıların iletilmesi, özellikli alanların kontrol yönetimi, kaçakçılığın önlenmesi, tehlike uyarılarının yapılması, kaza, yangın gibi acil durumlarda ilgililerin bilgilendirilmesi, meteorolojik verilerin gerektiğinde gemilerle paylaşılması gibi işlemleri bu sistemler sayesinde sağlayacağız.” açıklamasında bulundu.

İDO'dan Dev Yatırım

Satın alınan gemilerden Dalga1 ve Kaşif isimli gemiler küresel otomotiv lojistiğinde kritik bir rol oynayan Yeniköy’den Yarımca Limanı'na 0 km araç taşımacılığı yapmaya devam edecek. Dalga1 ve Kaşif isimli gemiler bir ayda ortalama 70 sefer yaparak 10 bin araç taşıyacak. İzmir Üçkuyular-Bostanlı arasında Denizhan ve Çelikkanat isimli gemiler deniz taşımacılığı faaliyetlerini İDO’nun çatısı altında sürdürecek. İDO Genel Müdürü Dr. Murat Orhan, yaptığı açıklamada, özelleştirme sonrası filolarında ilk kez bu ölçekte büyük bir yatırımla dört gemi alarak hizmet çeşitliliklerini artırdıklarını ifade etti. Bu dört gemiden ikisinin Yarımca Port ile Yeniköy arasında sıfır kilometre araç taşımacılığı yapacağını aktaran Orhan, sıfır kilometre araç taşıyacak olan gemilerden birinin 2018 model ve 110 araç kapasiteli Dalga1 Gemisi, diğerinin ise 2012 model ve 95 araç kapasiteli Kaşif Gemisi olduğunu açıkladı. Orhan, ayrıca filoya yeni eklenen 2015 model, 55 araç kapasiteli Denizhan Gemisi ile 2014 model, yine 55 araç kapasiteli Çelik Kanat Gemisi'nin ise İzdeniz adına Bostanlı-Üçkuyular hattında hizmet vermeyi sürdüreceğini dile getirdi. Orhan, bu gemilerin İDO filosunu güçlendirdiğini, ürün çeşitliliğini artırdıklarını, ülke ekonomisine önemli katma değer sağladıklarını ve yenilikçi politikalarla daha sürdürülebilir bir yaklaşım izleyerek global bir marka olma yolunda ilerlediklerini ifade etti. TEMİZ DENİZ TEMİZ ÇEVRE İDO ailesi olarak, atık yönetimi, yakıt tasarrufu, temiz deniz ve temiz çevre ilkelerine bağlı kalarak sürdürülebilir deniz taşımacılığı adına önemli adımlar attıklarını vurgulayan Orhan, bu kapsamda yeni iş birlikleri geliştirmek için çaba gösterdiklerini belirtti. Teknik donanımlı gemileri ve alanında uzman ekiplerin desteğiyle daha düşük emisyon salınımını hedeflediklerini ifade eden Orhan, çevresel etkileri en aza indirmek için yoğun bir şekilde çalıştıklarını söyledi. YEŞİL İSKELE İÇİN İLK ADIMLAR ATILDI Marmara hattında 35 iskelenin bulunduğunu belirten Dr. Murat Orhan, bu iskeleler için Yeşil İskele sertifikası hedeflediklerinden söz etti. Çalışmalara yeni başladıklarına değinen Orhan, sürdürülebilir ve çevreci uygulamaları hayata geçirmek için bir denetim sürecine tabi olacaklarını ve belgelendirme kapsamında gerekli kriterleri yerine getirerek iskeleleri Yeşil İskele standartlarına uygun şekilde yapılandırmayı planladıklarını ifade etti. Sürecin henüz çok başında olduklarını vurgulayan Orhan, İDO’nun bu uygulamayı hayata geçiren öncü firmalardan biri olacağını belirtirken, sezon sonuna kadar birkaç iskeleye bu sertifikayı kazandırmayı amaçladıklarını da dile getirdi. MÜŞTERİ ODAKLI FAALİYETLERLE MARKAMIZI GÜÇLENDİRECEĞİZ Bu yıl tüm denizlerde faaliyet göstermeyi hedeflediklerini ifade eden İDO Genel Müdürü Dr. Murat Orhan, Karadeniz'e yönelik de sürpriz hamleler planladıklarını açıkladı. Filolarına katılan yeni gemilerin katkısıyla ürün çeşitliliklerini artırdıklarını belirten Orhan, bu yılı İDO'nun yeniliklere adapte olduğu, genç bir kimlikle çağa ayak uydurduğu bir dönüşüm yılı olarak tanımladı. Orhan ayrıca, tüm dijital araçların güncellendiğini ve kullanımı kolay arayüzler üzerinde çalışmaların devam ettiğini, çevre dostu ve hayvan haklarına duyarlı bir marka olacak şekilde dönüştürdüklerini belirtti. İDO için sürdürülebilirlik konusundaki hedeflerin bir adım öteye taşındığı ve global bir marka olma yolunda ilerledikleri bu konuşmanın içinde yer aldı.

Milli savaş gemileri ve mini İHA’lar farklı kıtalarda sergilenecek

Türk savunma sanayiinde yenilikçi ve milli sistemler geliştirerek, dünyanın dört bir yanında ihracat başarılarına imza atan STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş, milli savunma teknolojilerini farklı kıtalarda sergilemeye devam ediyor. Undersea Defence Technology – UDT 2025, 25-27 Mart tarihleri arasında Norveç’in başkenti Oslo’da düzenlenecek. Avrupa’nın denizaltı savunma teknolojileri alanındaki lider etkinliği olan UDT’ye katılacak olan STM, sualtı ve deniz savunma güvenliği konularında en son çözümlerini görücüye çıkaracak. İnsansız Sualtı Aracı “STM NETA” Avrupa Vitrinine Çıkıyor Türk Donanması’nın denizaltı modernizasyon ve inşa projelerinde önemli görevler üstlenen STM, Türkiye’nin özel harekât ve hücum maksatlı ilk milli denizaltı tasarımı STM500 ve Türk mühendislerinin imzasını taşıyan, İnsansız Otonom Sualtı (İOSA) Aracı STM NETA’yı UDT-2025’te sergileyecek. STM, ana yüklenicisi olduğu ve Türk Donanması’na teslimini gerçekleştirdiği, MİLGEM İstif Sınıfı projesinin ilk gemisi, Türkiye’nin ilk milli fırkateyni TCG İSTANBUL (F-515)’u, Türkiye’nin milli korveti Ada Sınıfını, Lojistik Destek Gemisi ve STM MPAC Hücumbotunu da fuarda katılımcıların beğenisine sunacak. Türkiye’nin Mini İHA’ları Latin Amerika’da Latin Amerika’nın en büyük savunma ve güvenlik fuarı olan LAAD Defence & Security 2025 ise 1-4 Nisan 2025 tarihleri arasında Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde gerçekleştirilecek. Taktik mini İHA’da Türkiye’de ve dünyada öncü sistemler geliştiren STM, üç farklı kıtada 10’dan fazla ülkeye ihraç edilen Türkiye’nin ilk milli vurucu İHA’sı KARGU’yu anti-personel ve zırh delici mühimmat başlığı ile Brezilya’da katılımcıların beğenisine sunacak. STM, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine giren, terörle mücadele aktif olarak kullanılan ve ihracat başarıları yakalayan gözcü İHA TOGAN ile mühimmat bırakan İHA BOYGA’yı da Latin Amerika ile buluşturacak. Askeri denizcilik alanında ise; İstif Sınıfı Fırkateyn, Ada Sınıfı Korvet, STM MPAC Hücumbot, STM Sahil Güvenlik Gemisi CG-3100, STM500 Denizaltı ve STM NETA fuarda sergilenecek. Güleryüz: Avrupa ve Güney Amerika’da İhracatımızı Artırmayı Hedefliyoruz STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, Savunma Sanayii Başkanlığı öncülüğünde, Türkiye’nin, uluslararası bir oyuncu konumuna geldiğini belirterek şunları kaydetti: “Ordumuz için geliştirdiğimiz milli platformlarımız ve mühendislik kabiliyetlerimiz ile, dost-kardeş ülkelerin savunma kapasitelerini geliştirecek, ülkemiz ekonomisine güç verecek ihracatlara imza atıyoruz. Türkiye’nin denizlerdeki mühendislik gücü olarak, dünya donanmalarının güvenilir ortağıyız. Pakistan ve Ukrayna için yürüttüğümüz savaş gemisi projelerinin ardından, Malezya Donanması için 3 korvet inşa etmeye başladık. Portekiz Donanması’na inşa edeceğimiz Denizde İkmal ve Lojistik Destek Gemileri ile de Türkiye’nin AB ve NATO üyesi bir ülkeye ilk askeri gemi ihracatını gerçekleştirdik. Öte yandan sahada kanıtlanmış taktik mini iha sistemlerimizi 3 farklı kıtada 10’dan fazla ülkenin envanterine kattık. NATO’da ise komuta kontrol ve yazılım teknolojilerimizle varlığımızı sürdürüyoruz. NATO standartlarında sunduğumuz esnek mühendislik çözümlerimiz ile Asya Pasifik’ten Avrupa’ya, Afrika’dan Körfez Bölgesine kadar ilgi görüyoruz. LAAD ve UDT fuarları ile de Avrupa ve Güney Amerika’daki ihracat ve iş birliklerimizi artırmayı hedefliyoruz.” STM – UDT-2025 Stand Bilgileri: Stant No: F31 Tarih: 25-27 Mart 2025 Yer: Norveç | Oslo | NOVA Spektrum STM – LAAD- 2025 Stand Bilgileri: Stant No: Salon 4 / Stant P61 Tarih: 1-4 Nisan 2025 Yer: Brezilya | Rio de Janeiro | Riocentro

DESAN Tersanesi'nden Türk denizcilik tarihinde bir ilk daha

Denizcilik sektörüne bir asırdan fazla süredir hizmet veren Kaptanoğlu Grubu’na ait DESAN Tersanesi, Türk denizcilik tarihinde bir ilki daha gerçekleştirdi. Tersane, Slovenya Deniz Kuvvetleri’ne ait MPS TRIGLAV askeri gemisinin 12 ay süreli modernizasyon sürecini başarıyla tamamlayarak gemiyi planlanan teslim tarihinden iki ay önce, 25 Şubat 2025’te teslim etti. Böylece, Türk özel tersaneleri arasında NATO ve Avrupa Birliği üyesi ülkelere ait ilk modernizasyon çalışması başarıyla tamamlanmış oldu. Slovenya Deniz Kuvvetleri’ne ait gemi, 29 Mart 2024’te yürürlüğe giren anlaşmayla başlayan proje kapsamında, 9 Mayıs 2024’te Trieste’den DESAN Tersanesi’ne getirilerek modernizasyon sürecine alındı. Üç safhalı modernizasyon projesi kapsamında DESAN tarafından geminin HVAC sistemi modernize edildi, yangın algılama-yangın söndürme ve elektrik güç dağıtım sisteminin değişimi yapıldı, entegre platform kontrol ve izleme sistemi dizayn ve entegrasyonu gerçekleştirildi. Bunun yanı sıra, diğer yapısal bakım/onarımlar da tamamlandı. Ayrıca ek olarak, gemi direği modernize edildi, iç mahallerin tadilatı yapıldı, elektronik sistemlerin kabloları yenilendi, konsollar imal edildi ve Safha 2 sistemleri kapsamındaki elektronik sistemler montaja hazır hale getirildi. Tüm bu işlemlerin yanı sıra, 3 boyutlu tarama ve sac kalınlık ölçümü gibi mühendislik uygulamalarıyla geminin yapısal durumu detaylı şekilde analiz edilerek güçlendirme çalışmaları gerçekleştirildi. DESAN Yönetim Kurulu Başkanı Cenk İsmail Kaptanoğlu, teslimata ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: " DESAN olarak, denizcilik ve savunma sanayiindeki bilgi birikimimizi ve tecrübemizi uluslararası projelere taşımaya devam ediyoruz. MPS TRIGLAV’ın modernizasyon sürecini başarıyla tamamlayarak Slovenya Deniz Kuvvetleri’ne zamanından iki ay önce teslim etmekten büyük gurur duyuyoruz. Hem yurt içinde hem de yurt dışında her türlü gemi inşa, modernizasyon ve bakım-onarım projesini üstlenebilecek yetkinliğe sahibiz. Bugüne kadar Türk Deniz Kuvvetleri’ne altı platform teslim ettik. Şu an ise Hisar sınıfı açık deniz karakol gemisi inşa projemiz devam ediyor. Son olarak 11 Şubat 2025 tarihinde gerçekleşen törenle de Malezya Sahil Güvenlik Komutanlığı için 99 metrelik bir Çok Maksatlı Sahil Güvenlik Gemisi inşası ile Güneydoğu Asya bölgesindeki ilk gemi inşa projemizi de almış olduk. DESAN Tersanesi olarak milli projeler yanında dünyanın farklı bölgelerinde bayrağımızı gururla dalgalandırmaya yönelik çalışmalarımıza yılmaz bir kararlılıkla devam edeceğiz."