Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Gençler

Kapsül Haber Ajansı - Gençler haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gençler haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

ÇEVKO Vakfı Yeşil Nokta Öğrenci Ödülleri Sahiplerini Buldu  Haber

ÇEVKO Vakfı Yeşil Nokta Öğrenci Ödülleri Sahiplerini Buldu 

ÇEVKO Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı tarafından bu yıl 3. kez verilen Yeşil Nokta Öğrenci Ödülleri 2 Aralık 2025 tarihinde, TOBB İstanbul Hizmet Binasında, GCA sponsorluğunda gerçekleştirilen törenle sahiplerini buldu. “Yeşil Nokta” genişletilmiş üretici sorumluluğunun bir göstergesidir. Ekonomik işletmelerin, piyasaya sürdükleri ürünlerin ambalajlarının geri kazanımı ile ilgili sisteme mali bir katkı sağladığı anlamına gelmektedir. Yeşil Nokta işaretinin Türkiye’deki tek temsilcisi olan ÇEVKO Vakfı, çoğunluğu AB üyesi 31 ülkede 540 milyonu aşkın tüketiciye ulaşan bu sistemin ülkemizde güçlenmesi için çalışıyor. Ülkemizde her geçen gün büyüyen ve güçlenen Yeşil Nokta işaretinin Türkiye’deki tek temsilcisi ÇEVKO Vakfı’nın düzenlediği Yeşil Nokta Öğrenci Ödülleri, öğrencileri ülkemizin ve dünyanın sürdürülebilir geleceğine katkı sunmaya teşvik etmeyi hedefliyor. “Ambalaj Eko-Tasarımı”, “Atık Yönetim Sistemi ve Uygulamaları” ve “Çevre Konulu Sosyal Sorumluluk Uygulamaları” olmak üzere 3 kategoride verilen ÇEVKO Vakfı Yeşil Nokta Öğrenci Ödülleri, üniversite öğrencilerinin ambalaj tasarımı, atık yönetimi ve sosyal sorumluluk alanında özgün, çevre dostu ürün, uygulama ve proje geliştirmelerinin teşvik edilmesini ve üniversite-sanayi iş birliğine katkı sağlamayı hedefliyor. ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, ödül töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye’de ÇEVKO ile sözleşmeli olarak Yeşil Nokta’yı kullanan firma sayısının her geçen gün arttığını ifade ederek, “2025 yılı sonunda Yeşil Nokta’yı ambalajları üzerinde kullanan ekonomik işletme sayısı 1.580’i aştı. Yeşil Nokta’nın tüketiciler üzerindeki etkisinin gün geçtikçe arttığını Türkiye genelinde yapmakta olduğumuz algı araştırmalarıyla izliyor; yıllardır satış noktalarında gerçekleştirmekte olduğumuz hediye çeki etkinlikleriyle bu algıyı pekiştiriyoruz. Yeşil Nokta’nın gençler nezdindeki bilinirliği de bizim açımızdan çok önemli. Bu amaçla bu yıl 3.sünü gerçekleştirdiğimiz Yeşil Nokta Öğrenci Ödülleri sürecinde hem farklı üniversitelerden öğrencilerin birlikte hem de bazı öğrencilerin, farklı kategorilerde farklı projelerle başarı gösterdiğine tanık olduk. Sürdürülebilir geleceğin asıl sahipleri olan gençlerimizi dinlemeyi ve onların geliştirdikleri projeleri desteklemeyi sürdüreceğiz” dedi. Gürok Grubu bünyesinde faaliyetlerini sürdüren ve Türkiye’de cam ambalaj sektörünün öncülerinden olan GCA’nın ana sponsorluğunda gerçekleşen ödül töreninde GCA Genel Müdürü Dr. Abdullah Gayret yaptığı konuşmada, “Gençlerin çevresel sorunlara yalnızca teorik bilgiyle değil, çözüm üretme motivasyonuyla yaklaşması hepimiz için büyük bir umut kaynağı. ÇEVKO Vakfı’nın Yeşil Nokta Öğrenci Ödülleri, sektörde ihtiyaç duyduğumuz bu yeni bakış açısının ve dönüşüm iradesinin somutlaştığı çok değerli bir platform. Burada ortaya konan projeler, yalnızca mevcut sorunları tanımlamakla kalmıyor, sürdürülebilirlik vizyonunu tasarım, teknoloji ve toplumsal etki boyutlarında geliştiren yenilikçi öneriler sunuyor. GCA olarak bizler, camın döngüsel ekonomideki yerini güçlendirmeye büyük önem veriyoruz; gençlerin ambalaj tasarımından atık yönetimine uzanan geniş bir yelpazede geliştirdikleri projeler ise bu vizyonu geleceğe taşıyacak en önemli güç. Bu ödüller, üniversite–sanayi iş birliğinin ürettiği değeri görünür kılıyor ve sürdürülebilir bir dünyanın hayal değil, gençlerle birlikte inşa edilen bir gerçek olduğunu gösteriyor. Bugün sergilenen her fikir, bize geleceğin çok daha çevreci, bilinçli ve yenilikçi olacağına dair güçlü bir mesaj veriyor” dedi. Yeşil Nokta Öğrenci Ödülleri Jüri Başkanı Prof. Dr. Gülçin Büyüközkan Feyzioğlu da konuşmasında şunları dile getirdi: “Üniversite öğrencilerimizin ambalaj eko-tasarımı, atık yönetimi ve çevre odaklı sosyal sorumluluk alanlarında geliştirdikleri özgün projeler, hepimize daha sürdürülebilir bir gelecek adına güçlü bir umut veriyor. Bu süreçte onların çevre duyarlılığını, yenilikçi bakış açılarını ve topluma fayda sağlama isteğini yakından görmek bizler için son derece ilham vericiydi. Gençlerimizin bu vizyonu, ülkemizin sürdürülebilir dönüşüm yolculuğunun en önemli itici güçlerinden biri olacaktır.” dedi. ÇEVKO Vakfı Yeşil Nokta Öğrenci Ödülleri töreninde, 9 farklı üniversiteden 12 öğrenci, 3 farklı kategoride Bireysel ya da Grup katılımıyla Yeşil Nokta Öğrenci Ödülüne layık görüldü. Bu yıl hem bazı grup katılımlarının farklı üniversitelerden öğrencilerin iş birliği ile gerçekleşmesi hem de bazı katılımcıların farklı projelerle farklı kategorilerde ödül alması dikkat çekici bir gelişme olarak kayda geçti. Ambalaj Eko Tasarımı Kategorisi’nde Birincilik Ödülünü “Recup: Sıfır Atıklı Bir Kahve Deneyimi İçin Biyobozunur Ambalaj Sistemi” projesiyle Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Ayça Çelikbilek ve Medeniyet Üniversitesi öğrencisi Sıla Selin Özkan kazanırken, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi öğrencisi Hakan Yılmaz da Teşvik Ödülü’nün kazananı oldu. Bu kategoride jüri tarafından 2.lik ve 3.lük ödülüne layık görülen proje olmadı. Atık Yönetim Sistemi ve Uygulamaları Kategorisi’nde Birincilik Ödülünü “Yapay Zekâ Destekli Sürdürülebilirlik ve Endüstriyel Simbiyoz Platformu” projesi ile İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü öğrencileri Mehmet Ali Andaç Beylikçi ve Nargül Kübra Taşyıldız kazanırken, Ambalaj Eko Tasarımı Kategorisi’nde birincileri Ayça Çelikbilek ve Sıla Selin Özkan, “Sıfır Noktası” projeleriyle bu kategoride de İkincilik Ödülünün sahibi oldular. İki tane Üçüncülük ödülü verilen Atık Yönetim Sistemi ve Uygulamaları Kategorisi’nde, “Merkezi Kompost Makinesi Projesi”yle Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Arda Yağız Gündüz ve “Pillcycle” projeleriyle Grup katılımı yapan Erciyes Üniversitesi öğrencisi Medine Ahsen ve İstanbul Altınbaş Üniversitesi öğrencisi Serdar Karaca bu dereceyi paylaştılar. Kategoride Teşvik Ödülünü, “Biyotakip – Tıbbi Atıkların İzlenebilir, Güvenli ve Eğitim Temelli Yönetimi” projesiyle Ondokuz Mayıs Üniversitesi̇ öğrencisi Çağla Naz Özküçük kazandı. Çevre Konulu Sosyal Sorumluluk Uygulamaları kategorisinde de “Dönüşüm Festivali” projeleriyle Birincilik Ödülü kazanan Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Ayça Çelikbilek ve Medeniyet Üniversitesi öğrencisi Sıla Selin Özkan, 3 farklı proje ile 3 farklı kategoride iki birincilik, bir de ikincilik ödülüne imza başarısı gösterdiler. Çevre Konulu Sosyal Sorumluluk Uygulamaları kategorisinde “Kırsalda Sürdürülebilir Yaşam Modeli” projesiyle İkincilik Ödülü kazanan Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi öğrencisi Hakan Yılmaz da iki farklı kategoride iki farklı proje ile, biri Teşvik Ödülü diğeri de İkincilik Ödülü olmak üzere iki farklı ödül kazandı. Bu kategoride Üçüncülük Ödülünü, “E-atıklarınız Depremzedelere Umut Olsun” projesiyle İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri İ̇layda Tunca, Dilara Acar ve İrem Çalık kazandılar. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Garanti BBVA’dan Trendyol’da  Masrafsız Online Alışveriş Kredisi Haber

Garanti BBVA’dan Trendyol’da Masrafsız Online Alışveriş Kredisi

Garanti BBVA, Türkiye’nin lider e-ticaret platformu Trendyol ile gerçekleştirdiği iş birliği sayesinde müşterilerine alışverişlerini çok daha kolay, hızlı ve avantajlı şekilde tamamlama imkânı sunuyor. Trendyol kullanıcıları artık sepetlerindeki ürünler için Garanti BBVA’nın tamamen dijital ve masrafsız Online Alışveriş Kredisi’nden yararlanabilecek. Müşteriler, ödeme adımında Garanti BBVA Alışveriş Kredisi’ni seçerek dosya masrafı ya da hayat sigortası ödemeden, dakikalar içinde başvurularını tamamlayabilecek. Onaylanan krediler anında kullanıma sunulurken, tüketiciler yasal vade koşullarına göre kendi bütçelerini belirleyerek alışverişlerini ertelemeden gerçekleştirebilecek. Garanti BBVA Tüketici Finansmanı Direktörü Koray Öztopçu, iş birliğiyle ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Garanti BBVA olarak müşterilerimize her an ve her yerde finansmana erişim kolaylığı sağlamak için yenilikçi çözümler sunuyoruz. Trendyol ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği sayesinde milyonlarca kullanıcı, tamamen dijital ve masrafsız alışveriş kredisi deneyimiyle tanışacak. Bu çözümün, geniş kitleler, özellikle de gençler tarafından hızla benimseneceğine ve alışveriş alışkanlıklarına değer katacağına inanıyoruz.” Türkiye’de online alışveriş deneyimine yeni bir boyut kazandıran bu iş birliği ile Garanti BBVA ve Trendyol, müşterilerine hızlı, güvenli ve kullanıcı dostu bir ödeme seçeneği sunmayı hedefliyor.

Gençler İklim Krizini Doğada Ele Aldı   Haber

Gençler İklim Krizini Doğada Ele Aldı  

Nilüfer Belediyesi, Nilüfer Kent Konseyi ve Bir Bulut Olsam Derneği iş birliğinde Nilüfer Belediyesi Fadıllı Havacılık ve Doğa Sporları Merkezi’nde düzenlenen “İklim Krizi ve Doğa Etkinliği”, gençlerin çevre bilincini artırmayı hedefledi. Etkinlikte doğada keyifli vakit geçiren, takım oyunları oynayan ve geri dönüştürülebilir malzemelerden kukla yapan gençler, sonrasında Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Zerrin Güleş ile gençlik ve iklim odağında kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdi. ATIK YÖNETİMİNDE ÖNCÜ ADIMLAR Söyleşide, gençlerin en çok merak ettiği konulardan biri olan atık yönetimi hakkında bilgiler veren Güleş, Nilüfer Belediyesi’nin bu konuda öncü olduğunu ve henüz mevzuat çıkmadan ambalaj atıklarını çöpten ayrı topladığını vurguladı. Geri dönüştürülebilir atıkların toplanma sürecine değinen Güleş, atıkların karışık olarak toplanmasına rağmen daha sonra Toplama Ayırma Tesisi’ne gönderildiğini belirtti. Güleş, bu tesiste cam, kağıt, plastik ve metallerin kategorilerine göre ayrıldığını, her malzemenin farklı alıcısı ve dönüştürücüsü olduğunu ifade etti. Nilüfer Belediyesi Atık Getirme Merkezi’nin, 2020 yılından bu yana Alaaddinbey Ek Hizmet Binası kampüsünde faaliyet gösterdiğini söyleyen Güleş, “Bu merkezde, tekstil atıkları, elektronik atıklar, pil ve akümülatörler, tıbbi atıklar, atık motor yağları ve atık bitkisel yağlar dahil 14 ayrı türde atık ayrı toplanarak, lisanslı firmalar aracılığıyla kontrollü bir şekilde bertaraf ediliyor” dedi. BİTKİSEL ATIK YAĞLARA DİKKAT ÇEKTİ Özellikle bitkisel atık yağların çevreye verdiği zararlara dikkat çeken Güleş, kullanılmış bitkisel yağların lavaboya dökülmesinin, kanalizasyon sistemlerini tıkayarak büyük maliyetlere yol açtığını kaydetti. Toprağa karışmasının ise yeraltı sularını kirlettiğini ve yangınlara sebep olduğunu anlatan Güleş, su ortamına dökülen yağların, suyun üzerini kaplayarak oksijen transferini engellediğini ve su altındaki canlı yaşamını bitirdiğini ifade etti. Güleş, lisanslı firmalar tarafından toplanan atık yağların daha çevreci bir yakıt olan biyodizele dönüştürüldüğünü de sözlerine ekledi. İKLİM KRİZİ VE ULUSLARARASI HEDEFLER Artık kullanılan kavramın “iklim değişikliği” değil, sonuçları itibarıyla günlük yaşamı doğrudan etkileyen bir “iklim krizi” olduğunu vurgulayan Güleş, krizin su yoksunluğu, yangınlar, sel ve fırtına gibi aşırı hava olayları olarak kendini gösterdiğini anlattı. Uluslararası hedefin, küresel sıcaklık artışının sanayi devrimi öncesine göre 1,5 derece ile sınırlanması olduğunu hatırlatarak, bunun için fosil yakıtlardan çıkılması, ulaşım metotlarının gözden geçirilmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesi gerektiğini belirtti. GERİ DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI Nilüfer Belediyesi’nin geri dönüşüm konusundaki çalışmalarından da bahseden Güleş, belediyenin pazarlardan toplanan sebze, meyve atıkları ile hizmet binalarından çıkan çay ve kahve posalarını kullanarak kompost tesisi işlettiğini kaydetti. Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün budama atıklarından da kompost üretildiğini belirten Güleş, bu kompostun toprak kalitesini iyileştirip su tutma kapasitesini artırdığına dikkat çekti ve isteyen vatandaşlara ücretsiz olarak sunulduğunu ekledi. SORUNLARI İLETİN Konuşmasında gençlere önemli bir çağrı da yapan Güleş, sosyal medya ve dijital kanalları kullanarak, belediyeleri çalıştırmalarını söyledi. Çevrelerinde gözlemledikleri sorunları ilgili kurumlara iletmelerini tavsiye eden Güleş, yerel yöneticilerin bu taleplere büyük önem verdiğini de sözlerine ekledi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Sanal Kumar Gençliği Tehdit Ediyor! Haber

Sanal Kumar Gençliği Tehdit Ediyor!

Ailelerin gözlemlemesi gereken kritik belirtilere işaret eden Sedef Koç Bal, “Oyuna yatırılan bahisler nedeniyle kontrolsüz para harcamalarının görülmesi ve sık sık ihtiyaç dışı para talep edilmesi ilk dikkat çeken işaretlerdir. Ayrıca bireyin aile ortamında daha az bulunması, evde olsa bile zihninin sürekli oyunda olması, engellendiğini düşündüğü anlarda öfke, tahammülsüzlük gibi tepkiler göstermesi de bir sorunun varlığına işaret eder.” dedi. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, gençler arasında yaygınlaşan sanal kumar bağımlılığını değerlendirdi. Renkli oyunlar sanal kumar tuzağına dönüşüyor Dijitalleşmenin getirdiği kolay erişim ve akranlar arasında popülerliğin sanal kumar bağımlılığına işaret eden Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, özellikle gençler arasında yaygınlaşan, renkli ve eğlenceli arayüzlere sahip bazı mobil uygulamaların, aslında bahis sistemi üzerine kurulu sanal kumar tuzağı olduğunu ifade etti. Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, bu tarz oyunların başlangıçta eğlence vaat ettiğini, ancak hızlıca kontrol kaybına dönüştüğünü belirterek, “Renkli şekerleri eşleştirme ya da farklı kombinasyonlar yapmaya dayanan ve üzerine bahis konulan oyunlar, şans oyunu gibi görünse de neden olduğu maddi kayıplar ve sorunlar nedeniyle sanal kumar bağımlılığını akla getiriyor. Bu oyunlar, beyinde dopamin salgısını artırarak ‘haz’ duygusunu tetikliyor. Üstelik bu haz arayışı sadece oyunda uzun süre vakit geçirmekle sınırlı kalmıyor; birçok kişi oyuna para yatırarak bu süreci daha da artırıyor.” diye anlattı. Kaybettiklerini kazanma hırsı ve akran popülerliği Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, sanal kumarın gençleri çeken en büyük faktörlerinden birinin, kazanma ve kaybetme arasındaki heyecan döngüsü olduğunu, bu döngünün, kayıplar yaşandıkça "Kaybettiklerimi tekrar kazanmalıyım" hedefine dönüştüğünü ve bağımlılığın derinleştiğini kaydederek, “Kazanma ve kaybetme arasındaki hızlı değişimler heyecan verse de, zamanla yaşanan kayıplar kişide ‘Kaybettiklerimi geri almalıyım’ düşüncesini doğurarak yeni bir hedef yaratıyor. Gençlerin bu oyunlara ilgisini canlı tutan bir diğer unsur ise akranları arasında popüler olması. Sosyal çevre, gençleri arkadaş grubuna uyum sağlamak ve dışlanmamak için benzer deneyimleri yaşamaya yönlendiriyor.” dedi. Ailelerin çocuklarının dijital araçlarla geçirdiği zamanı değil, bu davranışın neden olduğu sorunları takip etmesi gerektiğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Sanal kumar bağımlılığı geliştiğinde, bireyin akademik, sosyal ve ailevi işlevselliği zayıflıyor.” ifadesinde bulundu. Aileler için dikkat çeken belirtiler neler? Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, ailelerin gözlemlemesi gereken kritik belirtileri şöyle sıraladı: “Oyuna yatırılan bahisler nedeniyle kontrolsüz para harcamalarının görülmesi ve sık sık ihtiyaç dışı para talep edilmesi ilk dikkat çeken işaretlerdir. Teknolojik cihazlarda geçirilen sürenin yaş grubuna önerilen sınırların üzerine çıkması, bu dengenin bozulmasıyla birlikte akademik başarının düşmesi, okulda devamsızlıkların artması ve kişinin keyif aldığı aktivitelerden uzaklaşması gibi değişiklikler ise sağlıklı iletişim kurulan bir aile tarafından genellikle fark edilebilir. Ayrıca bireyin aile ortamında daha az bulunması, evde olsa bile zihninin sürekli oyunda olması, engellendiğini düşündüğü anlarda öfke, tahammülsüzlük gibi tepkiler göstermesi de bir sorunun varlığına işaret eder.” Bağımlılık gelişince yalan ve gizleme ortaya çıkıyor Kumar bağımlılığı yerleştiğinde, bireylerin utanç ve suçluluk duygularının yanı sıra, oyuna devam edebilmek amacıyla yalan söyleme ve gerçeği saklama davranışları sergilediğini belirten Sedef Koç Bal, bu aşamada profesyonel destek almanın zorunlu olduğunu ifade etti. Sedef Koç Bal, sağlıklı sınırların önemini ve tedavi sürecinin kapsamını şu sözlerle anlattı: “Çocuğun gelişim dönemine uygun bir yaklaşımla, açık ve sağlıklı iletişim kurulması önemlidir. Dijital dünyanın oluşturduğu riskler anlatılırken, çocuğun duygu ve düşünceleri ile bireysel ihtiyaçları mutlaka dikkate alınmalıdır. Tedavi sürecinin amacı yalnızca oyuna erişimi kısıtlamak değildir; davranışın altında yatan nedenleri değerlendirmek, gerekli görüldüğünde ilaç desteğine başvurmak, riskleri ve koruyucu önlemleri belirlemek, etkili baş etme yöntemleri geliştirmek ve finansal yönetim planı oluşturmak gibi kapsamlı bir süreç hedeflenir. Bu süreçte aile desteği kritik rol oynar; ancak bu destek, sınırsız maddi yardım sağlamak ya da ortaya çıkan borçları kapatmak olarak anlaşılmamalıdır. Ailenin görevi, yapıcı sınırlar koymak, doğru iletişim kurmak ve tedavi sürecini güçlendirmektir.”

Binance TR Genel Müdürü Mücahit Dönmez: “Gençler Sadece Yatırım Yapmıyor, Dijital Finansın Geleceğini İnşa Ediyor” Haber

Binance TR Genel Müdürü Mücahit Dönmez: “Gençler Sadece Yatırım Yapmıyor, Dijital Finansın Geleceğini İnşa Ediyor”

Araştırmaya dahil olan 3000 kişinin %45’i 18–24 yaş aralığında, %33’ü ise 25–34 yaş aralığında yer alıyor. Bu veriler, Türkiye’de kripto ekosisteminin özellikle “Z kuşağı” ve genç profesyoneller arasında yoğunlaştığını gösteriyor. Katılımcıların yarısından fazlası, her hafta (%28) veya her gün (%40) kripto ve blokzincir hakkında bilgi edinmeye zaman ayırdığını belirtti. Sadece %10’luk bir kesim bu alana nadiren veya hiç zaman ayırmadığını ifade etti. Öğrenme kaynakları arasında YouTube ve sosyal medya içerik üreticileri (%47) açık ara önde gelirken, eğitim platformları (%28) ve topluluk etkinlikleri (%17) de gençlerin bilgi edinme süreçlerinde etkili rol oynuyor. Bu tablo, topluluk temelli ve dijital odaklı öğrenme modellerinin gençler arasında ne kadar güçlü bir yer edindiğini ortaya koyuyor. Yapay zeka ve teknoloji odaklı yatırımlar Kripto piyasasındaki trendler sorulduğunda, katılımcıların %31’i yapay zeka ve blokzincir entegrasyonuna, %29’u yeni altcoin projelerine ve yatırım fırsatlarına, %23’ü ise DeFi ve staking mekanizmalarına ilgi duyduğunu belirtti. Bu eğilimler, Türk kullanıcıların yalnızca yatırım ve kazanç elde etme odaklı olmadıklarını, aynı zamanda teknolojik yenilikleri de yakından takip ettiklerini gösteriyor. Katılımcıların %60’ından fazlası, yeni dönemde yatırım yapmak veya birikimlerini artırmak için hazırlık yaptığını ifade ederken, %25’i küresel gelişmeleri gözlemlemeyi tercih ediyor. Öte yandan, %48’i geçen yıla kıyasla daha temkinli harcama yaptığını, %37’si ise alışkanlıklarının değişmediğini belirtti. Bu durum, ekonomik koşulların yatırım davranışlarını şekillendirmeye devam ettiğini ortaya koyuyor. Bilinçli yatırımcı profili güçleniyor Gençlerin bilgi seviyesinde de belirgin bir artış gözlemlendi. Katılımcıların %71’i, geçen yıla göre kripto konusundaki bilgi düzeylerinin yükseldiğini söylerken yalnızca %4’ü gerilediğini düşündüğünü belirtti. Bu artış, yerel toplulukların, eğitim programlarının ve şeffaf iletişim çalışmalarının etkisini gözler önüne seriyor. Anketin motivasyon kısmında ise dikkat çekici bir tablo ortaya çıktı. Katılımcıların %37’si kâr elde etme potansiyelini, %28’i merkeziyetsiz finansın geleceğine olan inancı, %19’u finansal özgürlük isteğini, %11’i teknolojik yeniliklere duyulan merakı ve %5’i topluluğa katkı sağlamayı kripto öğrenimine yönelten en önemli sebepler olarak sıraladı. Bu sonuçlar, gençlerin kriptoyu yalnızca kısa vadeli kazanç aracı değil; uzun vadeli bir fırsat ve inovasyon alanı olarak gördüğünü gösteriyor. Dijital dönüşümün öncüleri Binance TR Genel Müdürü Mücahit Dönmez, anket sonuçlarını şöyle değerlendirdi: “Türkiye’deki gençler yalnızca yatırımcı değil, aynı zamanda dijital dönüşümün öncüleri haline geliyor. Eğitim, merak ve inovasyon bilinciyle hareket eden bu yeni nesil, blokzincir teknolojisinin gerçek potansiyelini keşfediyor. Biz de Binance TR olarak, kullanıcılarımızın bu yolculuğunda her zaman yanlarında olmayı ve onlara güvenli, şeffaf ve erişilebilir bir deneyim sunmayı sürdüreceğiz.” Anket sonuçları, Türkiye’deki kripto topluluğunun genç, meraklı, bilinçli ve giderek daha bilgili bir profile sahip olduğunu ortaya koyuyor. Eğitim, topluluk ve sorumlu yatırım kültürünü merkeze alan bu yaklaşım, Türkiye’nin dijital dönüşümdeki potansiyelini güçlendiriyor.

UNICEF, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Rönesans Holding’den Eğitimde Güç Birliği Haber

UNICEF, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Rönesans Holding’den Eğitimde Güç Birliği

UNICEF, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Rönesans Holding, Türkiye’de gençlerin eğitim yolculuğu ile istihdama geçişleri arasındaki köprüyü güçlendirerek, onların geleceğini şekillendirme yolunda önemli bir adım attı. Rönesans Holding, UNICEF Türkiye’nin eğitimden istihdama geçiş sürecini destekleme misyonu kapsamında, gençleri iş gücü piyasasıyla uyumlu becerilerle donatmayı ve mezuniyet sonrası gençlerin istihdam edilebilirliklerini artırmayı amaçladığı programın önemli bir ortağı oldu. Bu iş birliği çerçevesinde Rönesans, Gaziantep Şehir Hastanesi’nin kapılarını açarak öğrencilere iş başında eğitim imkânı sunuyor. Ayrıca öğretmenler, usta öğreticiler ve rehber öğretmenler için kapasite geliştirme fırsatları sağlanmasını destekleyerek, öğrenciler için güvenli ve destekleyici eğitim ortamlarının oluşturulmasına katkıda bulunuyor. Program kapsamında, Gaziantep Şehir Hastanesi’nde yazılım geliştirme, yiyecek ve içecek hizmetleri, endüstriyel bakım ve onarım, tesisat ve enerji sistemleri ile endüstriyel otomasyon teknolojileri gibi alanlarda 120 öğrenciye mesleki eğitim fırsatı sunulacak. Böylece öğrenciler, eğitim alanlarındaki güncel uygulamaları, ileri teknoloji ile öğrendikleri bir deneyimle mesleklerine hazırlanacak. Aynı zamanda koordinatör ve rehber öğretmenler ile usta öğreticilerin teknik kapasiteleri güçlendirilecek; öğretim programları sektör ihtiyaçlarına uygun şekilde güncellenecek. Bu sayede gençlerin mezuniyet sonrası istihdam edilebilirliklerinin artarken, sağlık sektörünün ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetiştirilmesine katkı sağlanmış olacak. İş birliğinin dikkat çeken yönlerinden biri olarak da Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) paydaş olarak sürece sağladığı katkı gösteriliyor. Bankanın Rönesans Holding ile tesis ettiği sürdürülebilirlik bağlantılı finansman çerçevesi, programın, gençlerin beceri gelişimi ve istihdam edilebilirliğinin artırılmasına yönelik hedeflerle hizalanmasında katalizör etkisi yaratıyor. GENÇLER İÇİN İŞ DÜNYASINA GÜÇLÜ GEÇİŞ İMKANI Bu özel iş birliği hakkında konuşan UNICEF Türkiye Temsilcisi Paolo Marchi şunları söyledi: “UNICEF olarak, her gencin ihtiyaç duyduğu bilgi, beceri ve yetkinlikleri kazanarak potansiyelini en üst düzeye çıkarmasını desteklemek istiyoruz. Bu beceriler aynı zamanda iş gücü piyasasıyla uyumlu olmalı. Bu ortaklık iki önemli şeyi bir arada gerçekleştiriyor: Millî Eğitim Bakanlığı’nın kaliteli ve kapsayıcı mesleki ve teknik eğitim sağlamasına destek olmak ve Rönesans Holding gibi özel sektör ortaklarının uzmanlığından yararlanarak gençlere yenilikler ve fırsatlar sunmak. En önemlisi, bu iş birliği doğrudan hedeflenen öğrencilerin ötesinde sistemi de güçlendirmektedir. Mesleki ve teknik eğitim müfredatının güncellenmesi, iş sağlığı ve beceri eğitimi standartlarının iyileştirilmesi ve öğretmen kapasitesinin artırılması, Türkiye genelinde çok daha fazla sayıda mesleki ve teknik eğitim öğrencisine fayda sağlayacaktır. Böylece kaliteli, ihtiyaca ve geleceğe yönelik becerilerin istisna değil, standart hâline gelmesine katkıda bulunacaktır.” EBRD Türkiye ve Kafkaslar Yönetici Direktörü Elisabetta Falcetti ise, “Çeşitliliği teşvik eden, beceri geliştirme yoluyla rekabet gücünü artıran ve sektörlerin daha sağlam temeller oluşturmasına yardımcı olan bu çok yönlü girişime katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz. Fırsat eşitsizliği büyümeyi sınırlar; bu nedenle EBRD, tüm faaliyet bölgelerinde fırsat eşitliğini desteklemeye kararlıdır. Eşitlik ve toplumsal cinsiyet kapsayıcılığına yönelik stratejilerimiz doğrultusunda, özel sektör ortaklarımızla birlikte kapsayıcı işgüçlerinin potansiyelini açığa çıkarmak için çalışıyoruz. Bu girişimin sağlık sektöründe kritik bir insan kaynağı sorununu ele alacağına inanıyorum. Başarısının diğer sektörlere de taşınmasını dört gözle bekliyoruz” diye konuştu. MESLEKİ EĞİTİMDE ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIM Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp, bugüne kadar Rönesans Eğitim Vakfı aracılığıyla 14 binden fazla gence burs verdiklerini, Pusula Programı ile 1900 yeni mezun gence kariyer fırsatı sunduklarını, fen ve teknik meslek liseleri kurduklarını ve farklı projelerle 390 binden fazla çocuğun eğitimine katkı sağladıklarını hatırlattı. Nitelikli eğitim ve eğitimde fırsat eşitliği için yürüttükleri projeleri daha da güçlendirmek için çalıştıklarını ifade eden Ilıcak Kayaalp, MEB ve UNICEF ile öncelikli alanı mesleki eğitim olan projeyi hayata geçirerek, çok önemli bir adım daha attıklarını söyledi. İpek Ilıcak Kayaalp, “Rönesans olarak, bu proje kapsamında Gaziantep Şehir Hastanesi’nde en modern ve yeni cihazlarla donatılmış bir ortamda, usta öğreticilerin rehberliğinde 120 öğrencinin mesleklerine hazırlanmasını sağlıyoruz. Öğrencilerimiz, program kapsamında haftada dört gün hastanemizde eğitim alacak. Bu proje, ‘Yalnızca bir eğitim uygulaması değil; özel sektör, uluslararası kuruluşlar ve kamu iş birliğinin Türkiye’deki öncü, dünyada ise örnek gösterilebilecek bir modeli’… Özel sektör üretim ve tecrübeyi koyuyor, kamu düzenleyici rolünü üstleniyor, UNICEF ise toplumsal fayda perspektifini sağlıyor. Bu üç gücün birleşimi, tek başına yapılamayacak etkileri ortaya çıkarıyor. Önceliğimiz, gençlere umut, fırsat ve güven dolu bir gelecek sunmak. Yarınlarımızı emanet edeceğimiz bu gençlerin, çağın gerekliliklerine uyum sağlayan, sorgulayan ve üreten bireyler olarak yetişmeleri için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi. İpek Ilıcak Kayaalp, mesleki eğitim konusundaki söz konusu iş birliğini faaliyet gösterdikleri farklı alanlarda genişletmek için UNICEF ile görüşmelerinin devam ettiğini de sözlerine ekledi.

Şiddetsiz Bir Dünyaya Dijital Çağrı Haber

Şiddetsiz Bir Dünyaya Dijital Çağrı

Eşitliği ve şiddetten, ayrımcılıktan uzak bir gelecek idealini çalışmalarının merkezinde tutan Büyükşehir Belediyesi, toplumsal duyarlılığı ve sosyal belediyecilik vizyonunu yansıtan önemli bir etkinliğe daha imza attı. Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi ile Feriha Uyar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinin sanatsal üretimlerinden oluşan “Kırılmayan Çizgiler: Sesi Çizgide Saklı” isimli dijital sergi, ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ kapsamında Bursalıların ziyaretine açıldı. 110 eserin yer aldığı dijital sergi, Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘Fark Et, Oyna, Dönüştür’ teması ile gençler için düzenlenen atölye çalışmalarını dijital dünya ile buluşturdu. DasDas Bursa’da düzenlenen serginin açılış programına, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve eşi Seden Bozbey’in yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ve Nilüfer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. KÜRESEL MÜCADELENİN KENTTEKİ YANSIMASI Açılış programında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, gençlerin aklından ve hayal gücünden yükselen güçlü farkındalık çağrısını hep birlikte görünür kılmak istediklerini söyledi. Hayata geçirilen dijital serginin dijital alanlarda yaşanan şiddeti, eşitsizlikleri ve görünmeyen yaraları sanatın diliyle ortaya koyduğunu vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, “Sergide yer alan her çizgi, her renk ve her ışık; ‘şiddetsiz bir yaşam mümkündür’ diyen güçlü bir dayanışmanın ifadesidir. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde hayata geçirdiğimiz proje, bu alanda verilen küresel mücadelenin Bursa’daki yansımasıdır. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin bu yıl belirlediği ‘Tüm kadınlara ve kız çocuklarına yönelik dijital şiddete son verin–Birleşelim’ temasının da önemli bir parçasıdır. Sergi, küresel bir çağrının gençlerimizin üretimiyle yerelde karşılık bulması açısından çok değerlidir” dedi. “GENÇLER, BUGÜNÜN DEĞİŞTİRİCİ GÜCÜDÜR” Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve gençlerin katılımıyla yürütülen ‘Fark Et, Oyna, Dönüştür’ atölyesinin, çalışmanın merkezinde yer aldığını belirten Başkan Mustafa Bozbey, “Toplumsal cinsiyet eşitliğinden dijital şiddete, çevrimiçi güvenlikten başvuru mekanizmalarına kadar uzanan kapsamlı bir eğitim süreci yürütüldü. Bu sürece 100’ün üzerinde öğrencimiz katıldı. Bu eserler; gençlerimizin düşünme, üretme ve dönüştürme gücünün ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Gençler sadece yarınlarımızın umudu değil, bugünün de değiştirici gücüdür. Sanat, yalnızca estetiğin dili değildir. Adaletin, eşitliğin ve barışın da dilidir. Büyükşehir Belediyesi olarak toplumsal cinsiyet eşitliğine, gençlerin kent yaşamına katılımına ve sanatın dönüştürücü gücüne önem veriyoruz. Eşitliği, katılımı ve sanatı aynı çizgide buluşturan her adımı destekliyoruz” diye konuştu. Bursalı gençlerinin üretimleriyle gurur duyduklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, “Sergi, şiddetsiz bir dünya için verdiğimiz mücadeleye güç katacaktır. Gençlerimizin sanatla kurduğu bağı güçlendirecektir. Bursamızın eşitlikçi, duyarlı ve dönüştürücü kimliğini daha da ileriye taşıyacaktır. Serginin hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Sergiye eserleriyle değer katan öğrenciler, desteklerinden dolayı Başkan Mustafa Bozbey’e ve Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Konuşmaların ardından sergiyi gezen Başkan Bozbey ve eşi Seden Bozbey, izlenime sunulan çalışmaları yakından inceledi. Sergi, 25, 26 ve 27 Kasım tarihlerinde ziyaret edilebilecek. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Akbank Düşünce Kulübü ile Gençler, Harvard Yaz Okulu Yolunda Haber

Akbank Düşünce Kulübü ile Gençler, Harvard Yaz Okulu Yolunda

Gençler, finansal ekosistemi herkes için erişilebilir ve adil hale getirecek yenilikçi fikirler geliştirerek geleceğin kapsayıcı bankacılık vizyonuna katkı sağladı. Jüri değerlendirmesinin ardından en iyi projenin sahibi seçilen Büşra Zeynep Bahar Harvard Yaz Okulu’na gitmeye hak kazandı. Akbank’ın gençlerin yenilikçi fikirlerini desteklemek amacıyla Akbank Gençlik Akademisi çatısı altında hayata geçirdiği Düşünce Kulübü, 16’ncı döneminde de gençlerin fikir üretme ve geliştirme potansiyelini desteklemeye devam ediyor. Her yıl farklı bir tema etrafında yürütülen program, bu yıl “Kapsayıcı Bankacılık” odağında gerçekleşti. 9 hafta süren programa katılan gençler, girişimcilik, strateji, karar mekanizmaları, prototipleme, test çalışmaları, inovasyon odaklı içerik çalışmaları gibi konularda eğitim alarak, mentörlerin desteğiyle finansal kapsayıcılığı artıracak fikirler geliştirdi. Katılımcılar, girişimci kadınlar, gençler, engelli bireyler ve dezavantajlı grupların finansal hayata daha güçlü katılımını sağlayacak yenilikçi çözümler üretti. Ardından projeler, Akbanklı liderler, Endeavor Genel Müdürü Aslı Kurul Türkmen ve GenWise Kurucu Ortağı Tuğrul Ağırbaş gibi alanında uzman isimlerden oluşan jüri üyeleri tarafından değerlendirildi ve finalistler belirlendi. Finalde, Boğaziçi Üniversitesi’nden Büşra Zeynep Bahar, davranışsal ekonomi ve psikometrik araçları entegre ederek gençlerin geçmiş finansal alışkanlıklarını bugünkü karar dinamiklerini ve geleceğe yönelik finansal yönelimlerini analiz eden bütüncül bir finansal benlik uygulaması sunduğu DearMoney projesi ile Harvard Yaz Okulu’na gitme hakkı kazandı. 16. Dönem Akbank Düşünce Kulübü kazananı ile birlikte bugüne kadar Düşünce Kulübü aracılığıyla Harvard Yaz Okulu’nda öğrenim fırsatı kazanan öğrenci sayısı 36’ya ulaşmış oldu.

Türkiye'nin 30 Altı 30 Vizyoner Liderleri Belirlendi Haber

Türkiye'nin 30 Altı 30 Vizyoner Liderleri Belirlendi

İş dünyasının önde gelen isimlerinin de katıldığı etkinlikte, Türkiye’nin geleceğini şekillendiren gençler vizyonlarını geniş kitlelerle paylaşma fırsatı buldu. Türkiye iş dünyasından dikkat çeken katılım Gecede; QNB Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras, Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp, Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özyeğin, Aksoy Holding Kurucusu Erdal Aksoy, Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık gibi Türkiye iş dünyasında etkili isimler yer aldı. Bu yıl etkinliğe destek veren markalar arasında yer alan Dreamland, sürdürülebilirlik ve geleceğin liderlerini destekleme konusundaki yaklaşımıyla dikkat çekti. Etkinlikte kısa bir konuşma yapan Dreamland Kurucusu ve CEO’su Deniz Tüzüner, genç liderlerin Türkiye’nin geleceğinde oynadığı role vurgu yaptı: “Farklı kuşaklardan liderlerin aynı sahnede buluşması, Türkiye’nin geleceğine dair güçlü bir umut veriyor. Genç liderlerin ortaya koyduğu vizyonun, sürdürülebilir büyümenin önemli itici güçlerinden biri olduğuna inanıyorum.” Etkinliğin öne çıkan mesajı Gecede paylaşılan görüşler, Türkiye’de genç liderliğin yükselişi ve iş dünyasında kuşaklar arası etkileşimin güçlenmesinin önemine işaret etti. Katılımcılar, genç girişimcilerin ortaya koyduğu vizyonun Türkiye’nin geleceğine dair olumlu bir tablo sunduğunu belirtti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.