Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Gıda Sektörü

Kapsül Haber Ajansı - Gıda Sektörü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gıda Sektörü haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tarım ve Gıda Fuarı Tuttofood 2026, 100 Binden Fazla Ziyaretçiyi Milano’da Ağırlayacak Haber

Tarım ve Gıda Fuarı Tuttofood 2026, 100 Binden Fazla Ziyaretçiyi Milano’da Ağırlayacak

Türkiye’den yoğun ilgi gören fuarda, SIMEXPO’nun da katılımını teyit etmesi bölgesel ticari potansiyelin giderek güçlendiğini ortaya koyuyor. Türk üreticilerin, distribütörlerin ve ihracatçıların Avrupa ve dünya pazarlarıyla buluşması açısından önemli bir fırsat sunan TUTTOFOOD, 2026’da toplam ziyaretçi ve katılımcı sayısını önceki yıllarda düzenlenen fuarlara kıyasla %15–20 oranında artırmayı hedefliyor. TUTTOFOOD’un 2025 yılında düzenlediği fuar, uluslararası ticaret ajansları ve profesyonel ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle Avrupa takvimindeki en önemli buluşmalardan biri haline gelmişti. İspanya, Polonya, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, Çin, ABD, Kanada, Hollanda ve Güney Kore’nin de aralarında bulunduğu 100’den fazla ülkeden 95 bin profesyonel ziyaretçi ağırlanmış; yaklaşık 70 ülkeden 4.200 firma katılım göstermişti. Bu güçlü yapı, 3.000 uluslararası üst düzey alıcıyla önceki yıllarda düzenlenen fuarlara kıyasla neredeyse iki katına ulaşan bir ticari hacim yaratmıştı. Bu başar, tarım-gıda ekosistemi için düzenlenen en büyük B2B fuarlardan biri olan TUTTOFOOD’un üreticileri, dağıtım kanallarını ve küresel pazarları bir araya getiren stratejik bir ticaret platformu olarak konumunu daha da pekiştiriyor. Fuarın uluslararası etkisi, organizatör Fiere di Parma’nın Koelnmesse ile kurduğu küresel iş birliği sayesinde daha da güçleniyor. Anuga ile dönüşümlü ilerleyen bu yapı, TUTTOFOOD’un global ticaret ekosistemindeki rolünü genişletirken uluslararası pazarlarla kurulan köprüleri de sağlamlaştırıyor. 2026’daki güçlü büyüme beklentisi, katılımcıların yüzde 80’inin şimdiden yerini almış olmasından ve uluslararası katılımcı oranının yüzde 30’a ulaşmasından besleniyor. Bu tablo, TUTTOFOOD’u yalnızca Avrupa’nın değil, küresel gıda ticaretinin de en stratejik buluşma noktalarından biri haline getiriyor. Fiere di Parma CEO’su Antonio Cellie “TUTTOFOOD’un ikinci kez düzenlenecek yeni döneminde şimdiden ortaya çıkan güçlü sonuçlar, Milano’nun inovasyon ve bağlantı kültürünü yansıtan dinamizmini ve uluslararası çekim gücünü açıkça ortaya koyuyor. Bu başarı, aynı zamanda stratejik ve bütüncül iş birliklerinin fuarcılık dünyasında nasıl çarpan etkisi yarattığının da somut bir göstergesi. ITA – Italian Trade Agency ile yürüttüğümüz ve dünyanın önde gelen alıcılarını Milano’ya çeken iş birliğimiz, TUTTOFOOD’un en kritik yapı taşlarından birini oluşturuyor. Bununla birlikte, TUTTOFOOD ile dönüşümlü bir takvimde ilerleyen Köln’deki Anuga’nın organizatörü Koelnmesse ile kurduğumuz ortaklık da fuarın küresel niteliğini daha da güçlendiriyor. Bu dönüşümlü yapı, çok yakında küresel gıda sektörü liderleri için temel bir referans noktası haline gelerek uluslararası fuarcılığa benzersiz bir model kazandıracak. Milano ve Köln gibi güçlü fuar geleneğine sahip yenilikçi iki Avrupa şehrini birbirine bağlayan bu platform, sektörün geleceğini şekillendiren stratejik bir merkez niteliği taşıyor. Parma’da çift yıllarda düzenlenen ve Coğrafi İşaretli ürünlerin eşsiz değerini kutlayan Cibus’un da bu ekosisteme dahil olmasıyla birlikte, ortaya uluslararası gıda sektöründe adeta kapsamlı bir ‘küresel gıda galaksisi’ çıkıyor.” Türkiye’den Gelen Güçlü İlgi Fuarın açılmasına altı ay kala; Türkiye, İspanya, Polonya, Yunanistan ve Fransa’nın da aralarında bulunduğu 34 ülkeden gelen erken katılım teyitleri, TUTTOFOOD 2026’nın sunduğu iş fırsatlarının büyüklüğünü şimdiden gözler önüne seriyor. Türkiye’den SIMEXPO’nun katılım kararı ise Türk gıda sektörünün uluslararası görünürlüğünü artırma yönündeki isteğini yansıtıyor. 3.000’in Üzerinde Üst Düzey Alıcı Milano’da Buluşacak ITA – Italian Trade Agency iş birliğiyle yürütülen Alım Heyeti Programı, 2026 fuarıyla bugüne kadarki en kapsamlı yapısına ulaşacak. Program kapsamında ulusal ve uluslararası pazarlardan 3.000’i aşkın üst düzey profesyonel özenle seçilerek bir araya getirilecek; yüksek nitelikli, odaklı ve verimli iş eşleşmeleri sağlanacak. Program, İtalya’nın önde gelen perakende zincirlerini, süpermarketleri, cash & carry işletmelerini, indirim pazarlarını, organize perakende gruplarını ve ticari yemek hizmeti sağlayıcılarını kapsarken; Avrupa, Orta Doğu, Kuzey ve Güney Amerika, ASEAN bölgesi, Çin, Japonya, Tayvan ve Güney Kore’den önemli alıcıların da katılması bekleniyor. Okyanusya, Güney Afrika ve Orta Asya’dan profesyonellerin de sürece dahil olmasıyla uluslararası çeşitlilik daha da genişleyecek. 2026’da özellikle foodservice profesyonelleri ile zincir restoran ve otel gruplarının karar vericilerinin daha güçlü bir şekilde temsil edilmesi öngörülüyor. On-board catering segmentinin geliştirilmesi ise sektörler arası yeni iş bağlantılarını tetikleyerek TUTTOFOOD’un küresel gıda endüstrisindeki konumunu pekiştirecek. Daha Erişilebilir ve Kullanıcı Dostu Fuar Yerleşimi TUTTOFOOD 2026, ziyaretçilerin fuar deneyimini kolaylaştırmak ve ürün keşfini daha akıcı hale getirmek amacıyla yenilenen, kompakt ve kullanıcı dostu bir yerleşim planı sunacak. 2025’e kıyasla yüzde 15 büyüyerek 90.000 m²’ye ulaşan net sergi alanı, 10 pavyona yayılacak. Türk ve uluslararası katılımcıların aynı alanlarda konumlandırılması, pazarlar arası etkileşimin daha güçlü bir şekilde ilerlemesini sağlayacak. Paketli gıda merkezi, iki çok katlı pavyonda süt ürünleri, şarküteri, dondurulmuş gıdalar, deniz ürünleri, protein kategorileri ve geniş market/kuru gıda hattının entegre bir akışla sergileneceği şekilde yapılandırılacak. Fuar aynı zamanda küresel tüketici trendlerini takip eden, çoğu henüz keşfedilmemiş tarım-gıda segmentlerine de alan açarak yenilikçi bir perspektif oluşturacak. Meyve ve sebze kategorisindeki küresel yenilikleri bir araya getiren Tutto Fruit & Veg alanı; dördüncü ve beşinci nesil ürünlerden egzotik çeşitlere, işlenmiş ürünlerden berrylere kadar geniş bir yelpazeyi kapsayacak şekilde yeniden tasarlandı. 2026’nın en önemli yeniliklerinden biri, hızla büyüyen organik pazarına ayrılan “TuttoBio by Natexpo” alanı olacak. Fiere di Parma ile Natexpo’nun organizatörü SPAS iş birliğiyle geliştirilen bu uluslararası organik pavilyon; Avrupa ve diğer bölgelerden sertifikalı üreticileri, yenilikçi girişimleri ve sektör profesyonellerini tek çatı altında buluşturacak. Unlu mamullerden atıştırmalıklara, şekerlemeden kahveye uzanan tematik bölümler ise küresel paketli gıda sektörünün çeşitliliğini ve dinamizmini güçlendiren alanlar olarak deneyimi tamamlayacak. Ziyaretçi yönlendirmesini kolaylaştıran yeni yerleşim planı, ürün keşfini daha verimli ve etkileşimli bir hale getirecek.

Ali Kopuz: “Gıda Güvenliği Toplum Sağlığının Temel Taşıdır” Haber

Ali Kopuz: “Gıda Güvenliği Toplum Sağlığının Temel Taşıdır”

Kamuoyunun gıda konusundaki hassasiyetinin son derece doğal olduğunu belirten İSTİB Başkanı Ali Kopuz, “Güvenli gıda zincirindeki en küçük aksaklığın büyük sorunlar doğurması bilimsel bir gerçek. Bu nedenle güvenilir gıda konusuna Devletimiz de gıda sektörü olarak biz de son derece hassasız. Devletimizin yetkili kurumlarının yaptığı son derece sıkı denetimleri gıda sektörü olarak memnuniyetle karşılıyor ve mükemmelleşme sürecimizin basamakları olarak görüyoruz. Burada gözden kaçırılmaması gereken nokta, gıda güvenliği konusundaki en büyük tehdidin, hiçbir kaydı bulunmayan, bu nedenle de denetlenmeyen merdiven altı üreticilerden geldiği gerçeğidir” şeklinde konuştu. “Merdiven Altı Toplum Sağlığını Tehdit Ediyor” Gıda sektörünün birçok kurum tarafından kesintisiz olarak denetlendiğine dikkat çeken Başkan Ali Kopuz, “Fırınlardan marketlere, gıda depolarından restoranlara, yemek fabrikalarından her türlü gıda imalathanelerine kadar gıda işi yapan herkes periyodik olarak denetleniyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve belediyeler bu denetimleri tabiri caizse amansız bir biçimde yapıyorlar. Yapılan denetimler, sektörümüzün gelişmesine, eksiklerini gidermesine kısaca mükemmelleşmesine katkıda bulunuyor. Böylece rekabet gücümüz de artıyor ve gıda sektörü güçleniyor. Ancak gıda üretip de denetlenmeyen yerler de var. Bunlar merdiven altı tabir edilen gayrı resmi işletmelerdir. Toplum sağlığını asıl tehdit eden yerler de buralarıdır” dedi. İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz, ‘görünmez’ olarak tabir ettiği merdiven altı işletmelerin Devlet tarafından fark edilmesi için hem sektöre hem de tüketicilere görev düştüğünü belirterek, “ Devlet bu tip işletmeleri gördüğü anda gereğini yapıyor; hem cezalandırıyor, hem de kapatıyor… Tüketicilerin, kâr hırsıyla sağlıklarını tehdit eden bu işletmeleri ilgili makamlara şikâyet etmeleri gerekiyor. Gıda sektörünün de haksız rekabetin tüm unsurlarıyla kendilerine zarar veren merdiven altı konusunda tereddütsüz tavır koyması gerekiyor” dedi. “Gıda Terörizmiyle Mücadele Timleri Kurulmalı” Merdiven altı gıda işletmelerinin toplum sağlığını tehdit etmesinin yanında Devleti de büyük gelir kaybına uğrattığını hatırlatan İSTİB Başkanı Ali Kopuz şunları söyledi: “ Merdiven altı, gayrı resmi gibi kavramlar, sözkonusu gıda ve toplum sağlığı ise hafif kalıyor. Bunun adı gıda terörizmi, bu işi yapanlar da gıda teröristidir. Asla müsamaha gösterilmemeli, pazar yerlerinden internet sitelerine kadar her nokta dikkatle takip edilerek kaynağı belirsiz ürünleri üretenlere ulaşılıp gereği yapılmalıdır.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

4. Gıda İnovasyon Zirvesi’nde Markalaşma Ele Alındı Haber

4. Gıda İnovasyon Zirvesi’nde Markalaşma Ele Alındı

Zirvede konuşan Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar, Türkiye’nin hâlihazırda 30 milyar dolara ulaşan gıda ihracatının artması için nitelikli markalaşmaya vurgu yaptı. “Tüketiciyi tanımıyorsanız, ‘inovasyon’ sandığınız şey karşılık bulmaz” diyen Sidar, tüketici alışkanlıklarının belirleyici rolüne ve bilimsel veriye dayalı pazarlama faaliyetlerinin önemine dikkat çekti. Türkiye’nin özgün tarımsal gücünü markalaştırma çağrısı da yapan Kaan Sidar, “Zeytinyağında dökme satışla küresel markalara değer kazandırmak yerine kendi markalarımızı güçlendirmeliyiz. Fındıkta dünya lideriyiz, kayısı ve incirde de üstünlüğümüz var. Bu ürünleri dünya sofralarına taşıyan güçlü pazarlama stratejileri geliştirmeliyiz” ifadelerini kullandı. Gıda sektörü ekosistemini bir araya getiren 4. Gıda İnovasyon Zirvesi, Boğaziçi Üniversitesi’nin tarihi atmosferinde gerçekleşti. Zirve kapsamında gün boyunca düzenlenen panellerle gıda sektöründe inovasyonun, sürdürülebilirliğin ve markalaşmanın geleceği masaya yatırıldı. Katılımcılar, gıda mühendisliğinin sektörün gelişimindeki rolünü, yeni nesil teknolojilerin tedarik zincirinde verimliliği nasıl artırdığını ve dijitalleşmenin üretim süreçlerine kazandırdığı hız ve kaliteyi örneklerle paylaştı. “Marka itibarı korunmalı” “Gıda Sektörünün Ekonomik Dönüşümü ve Küresel Rekabetçilik” başlıklı panelde konuşan Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar, “Bu zirveyle birlikte Türkiye’nin gıda sektöründeki inovasyon potansiyelini bir kez daha ortaya koyuyoruz. Sürdürülebilir üretimden markalaşmaya kadar uzanan bu dönüşüm, ülkemizin bölgesinde lider konumunu güçlendiriyor” dedi. Ülkemizde gıda sektörünün gelişmesi ve küresel rekabette yerini alması için daha fazla markanın öne çıkması gerektiğinin altını çizen Sidar, “Bunun için de pazarlama faaliyetlerinin daha hızlı gelişmesi gerekiyor. Marka itibarını korumadan oluşturulan strateji ise sürdürülebilir değildir. Ardından dağıtım operasyonunun ve sahadaki ağın kurulması gerekiyor. Bunu ya kendimiz kurarız ya da ehline teslim ederiz. Ancak bu iki adım sağlam olursa tüketimi sürekli hale getirebilir, alışkanlık yaratabiliriz. Üçüncü adım ise etkili pazarlama; mesajı doğru zamanda ve koordineli biçimde devreye aldığımızda gıda pazarımız daha hızlı gelişim gösterir” ifadelerini kullandı. “İnovasyon tüketicinin işine yaramalı” İnovasyonun da doğru tanımlanması gerektiğini belirten Sidar, “Ambalajda küçük bir makyaj ya da ürün içeriğine rastgele bir ek yapmayı inovasyon gibi sunmak yanıltıcı olur. Tüketiciye pratik bir çözüm, ayırt edici bir lezzet, işlevsellik ya da kullanım kolaylığı gibi gerçek bir fayda sunmak esas hedeftir. Bu da sistematik araştırma, test ve analiz gerektirir. Türkiye’de bu yolda mesafe alan, bölgesel marka konumuna gelmiş çok sayıda gıda şirketimiz var. Ayrıca satın almalar yoluyla küresel markaları bünyesine katıp büyüten başarılı yerli sermaye örnekleri de mevcut” dedi. Türkiye’nin özgün tarımsal gücünü markalaştırma çağrısı da yapan Kaan Sidar, “Zeytinyağında dökme satışla küresel markalara değer kazandırmak yerine kendi markalarımızı güçlendirmeliyiz. Fındıkta dünya lideriyiz, kayısı ve incirde de üstünlüğümüz var. Bu ürünleri dünya sofralarına taşıyan güçlü pazarlama stratejileri geliştirmeliyiz” dedi. Gıda ihracatı 30 milyar dolara ulaştı Türkiye’nin dış ticaret performansını da güncel örneklerle değerlendiren Kaan Sidar, “Hâlihazırda ihracatımız 200 milyar dolar bandında, gıda sektörü ise 30 milyar dolara dayandı ancak bu rakam Avrupa ülkelerinde çok daha yüksek seyrediyor” dedi. İhracat stratejileri kapsamında Çin pazarını ele alarak tüketici alışkanlıklarının belirleyici rolüne dikkat çeken Sidar, marka dilinin kültürel uyumu için de uyarıda bulundu. İsimlendirme hatalarının maliyetine atıfla, pazar testlerinin bilimsel yöntemlerle yapılması gerektiğini vurguladı. “Veriye dayalı inovasyon, küresel rekabetin yeni dili olacak” Sanayi tarafında ise inovasyon ve dijitalleşme gündemini öne çıkaran Sidar, “Endüstri 4.0, otomasyon ve yapay zeka destekli planlama ile lojistik optimizasyonu maliyeti düşürüyor, böylelikle verimliliği artırıyor. Bu yatırımlar için özkaynak yanında uygun teşvikler de sağlanmalı” dedi. Katma değerin, kârlılığı yeniden yatırıma çeviren bir disiplin olduğunun altını çizen Sidar, “Dünya yerinde durmuyor; sadece tüketiciyi derinlemesine anlayan, veriye dayalı inovasyon yapan ve sanayisini teknolojiyle güncelleyen şirketler kalıcı başarıya ulaşabilir” şeklinde konuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Şenpiliç, Türkiye 15. Gıda Kongresi’nde Gıda Güvenliği Vizyonunu Paylaştı Haber

Şenpiliç, Türkiye 15. Gıda Kongresi’nde Gıda Güvenliği Vizyonunu Paylaştı

Gıda sektöründe kalite, güvenlik ve sürdürülebilirliği temel alan üretim anlayışıyla öne çıkan Şenpiliç, akademi ve sanayi iş birliğini güçlendiren bu önemli organizasyonda yer aldı. Kalite ve Güvence Direktörü Savaş Ceylanlı, kongrede gerçekleştirdiği konuşmada piliç eti üretiminde patojen kontrolü, biyogüvenlik ve gıda güvenliği uygulamalarına ilişkin güncel yaklaşımları paylaşarak, Şenpiliç’in kalite ve güvenlik standartları konusundaki çalışmalarını anlattı. Bilim ve gıda sektörü Sakarya’da buluştu Sakarya Üniversitesi Turgut Özal Kültür ve Kongre Merkezi ev sahipliğinde gerçekleştirilen 15. Türkiye Gıda Kongresi, gıda biliminin farklı alanlarında çalışan akademisyenleri, kamu temsilcilerini, sektör profesyonellerini ve öğrencileri bir araya getirdi. Kongre, gıdayı yalnızca üretim süreçleriyle değil; bilimsel, teknolojik, kültürel ve toplumsal boyutlarıyla ele alan multidisipliner bir yaklaşımla gerçekleştirildi. Oturumlarda; gıda güvenliği, gıda egemenliği, sürdürülebilir üretim, inovasyon, kalite yönetimi, gıda ve sanat, ayrıca gıdaya ilişkin yanlış bilgilerin yayılımı gibi çok sayıda konu bilimsel bir bakış açısıyla ele alındı. ‘Güvenli, sağlıklı ve yüksek kaliteli ürünler sunuyoruz’ Kongrede konuşmacı olarak yer alan Şenpiliç Kalite ve Güvence Direktörü Savaş Ceylanlı, “Piliç Eti Üretiminde Gıda Patojenleri Kontrolü” konusunda sektördeki güncel yaklaşımları değerlendirerek, Şenpiliç’in üretim süreçlerinde uyguladığı gıda güvenliği standartlarını anlattı: “Şenpiliç olarak, piliç eti üretiminde gıda güvenliğini her zaman en öncelikli sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Üretim zincirimizin her aşamasında patojen risklerini kontrol altına almak için titizlikle çalışıyoruz. Çiftliklerden kesim ve işleme tesislerine uzanan süreçte biyogüvenlik ve hijyen uygulamalarını eksiksiz yürütüyor; süreçlerimizi izlenebilirlik sistemleri ve laboratuvarlarımızda düzenli olarak yapılan binlerce test ile sürekli doğruluyoruz. Bu bütüncül yaklaşım, gerektiğinde hızlı aksiyon almamızı sağlayarak tüketicilerimize güvenli, sağlıklı ve yüksek kaliteli ürünler sunmamızın temelini oluşturuyor.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Foodist İstanbul, Dünyanın İlk 3 Gıda Fuarı Arasında Konumlanacak Haber

Foodist İstanbul, Dünyanın İlk 3 Gıda Fuarı Arasında Konumlanacak

Türkiye Gıda Platformu’nun (TGP) güçlü desteğiyle gıda sektöründe Türkiye’nin en kapsamlı ve en verimli fuarı olacak Foodist İstanbul Gıda ve İçecek Ürünleri Fuarı 1-4 Eylül 2026 tarihlerinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde dünyanın dört bir tarafından gıda sektöründeki karar vericileri bir araya getirecek. Öztürk: “Gıda ihracatında 50 milyar dolar hedefine Foodist İstanbul Fuarı’yla ulaşacağız” Türkiye’nin yıllık 28 milyar doları aşan gıda ihracatının 12 milyar dolarlık büyük dilimini hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörünün yaptığı bilgisini veren Ege Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, Foodist İstanbul’un itici gücüyle Türkiye’nin gıda ihracatında 50 milyar dolar hedefine 5 yıllık vadede ulaşacağına inandıklarını dile getirdi. “Türkiye, sağlıklı ve güvenilir gıda ürünlerinde dünyanın önde gelen tedarikçilerinden biri olarak dikkat çekiyor” tespitinde bulunan Öztürk; “Foodist İstanbul, bu güçlü konumu pekiştirmek ve ihracatçılarımızı yeni alıcılarla buluşturmak açısından stratejik bir platform niteliği taşıyor. Bu organizasyonun, yabancı firmaların Türk gıda sektörünü daha yakından tanımasına ve yeni pazarlara açılım sağlamasına büyük katkı sunacağına inanıyorum. Gıda profesyonelleri, büyük toptancılar, zincir market satın almacıları ve karar vericilerin bir araya geleceği Foodist İstanbul, Türkiye’nin küresel gıda ticaretinde arz ve talebin buluştuğu stratejik merkez konumunu güçlendirecek” şeklinde konuştu. Ahmet Tiryakioğlu – TİM Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı “Foodist İstanbul Türkiye’nin gıda ihracatındaki vizyonunu gözler önüne serecek” “Türkiye, sahip olduğu verimli topraklar, güçlü üretim kapasitesi ve asırlara dayanan tarımsal birikimiyle dünya gıda sektöründe zaten önemli bir konuma sahip. Ancak biz bu gücü, küresel ölçekte çok daha ileriye taşımak istiyoruz. Foodist İstanbul, yalnızca bir ticaret fuarı değil; Türkiye’nin gıda ihracatındaki vizyonunu, yenilikçi yaklaşımını ve uluslararası alandaki iddiasını gözler önüne serecek bir buluşma noktası olacak. Bu fuar sayesinde, üreticilerimiz ve ihracatçılarımız dünyanın dört bir yanından gelen alıcılarla doğrudan temas kuracak, yeni iş birlikleri doğacak ve ülkemizin gıda sektörü uluslararası pazarlarda çok daha güçlü bir şekilde temsil edilecek. Bizler Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu olarak, tüm paydaşlarımızla birlikte bu vizyonu gerçekleştirmek için kararlılıkla çalışıyoruz. Amacımız, Foodist İstanbul’u dünyanın en büyük ve en saygın gıda fuarlarından biri haline getirerek Türkiye’yi gıda ticaretinin gerçek merkezi haline getirmektir. Bu hedefe çok kısa sürede ulaşacağımıza olan inancım tamdır.” “Türkiye Gıda Platformu” çatısı altında birleşen; Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu ve bağlı tüm İhracatçı Birlikleri, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) ve Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER), dünyanın en büyük üç gıda fuarından biri olma hedefiyle, Tüyap Fuarcılık Grubu ve ALZ iş birliğinde Foodist İstanbul Gıda ve İçecek Ürünleri Fuarı hazırlıklarına başladı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Selva Gıda'da Yönetimde Değişim Rüzgarı Haber

Selva Gıda'da Yönetimde Değişim Rüzgarı

Gıda sektörünün önde gelen markalarından Selva Gıda Sanayi A.Ş.'de, üretim kapasitesi artırımına yönelik önemli yatırımların tamamlanmasının ardından üst düzey yönetimde değişiklikler yaşandı. Şirket, Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yaptığı bildirimle, Genel Müdür Murat Bilir ve Genel Müdür Yardımcısı Hasan Güner'in görevlerinden ayrıldığını duyurdu. Üretim Süreçleri Tamamlandı, Bayrak Devredildi Selva Gıda'dan yapılan açıklamada, Murat Bilir ve Hasan Güner'in görevden ayrılıklarının, şirketin üretim kapasitesini artırmaya yönelik başlattığı yeni hat kurulum süreçlerinin tamamlanmasıyla aynı döneme denk geldiği belirtildi. Bu durum, söz konusu yöneticilerin, büyüme odaklı bu projelerin başarıyla hayata geçirilmesinde önemli rol oynadıkları ve bu aşamadan sonra bayrağı devrettikleri şeklinde yorumlandı. Yeni Yapılanma ve Serdar Akgüner'in Yükselişi Şirketin yeni organizasyonel yapılanması kapsamında önemli bir adım atıldı ve Ticari İşler Genel Müdür Yardımcılığı kadrosu oluşturuldu. Bu kritik göreve, Selva Gıda'nın tecrübeli ismi Serdar Akgüner atandı. Gıda sektöründe toplam 25 yıllık deneyime sahip olan Akgüner, iş hayatına 2000 yılında yine Selva Gıda Sanayi A.Ş.'de Dış Ticaret Müdürü olarak başlamıştı. Kariyeri boyunca pazarlama ve satış alanlarında çeşitli görevlerde bulunmuş, özellikle Uzak Doğu ve Afrika bölgelerinde yürüttüğü etkin satış ve pazarlama faaliyetleriyle tanınıyor. Serdar Akgüner, 1 Temmuz 2025 tarihinden itibaren yeni görevine (Ticari Genel Müdür Yardımcısı) başlayacak. Açıklamada, Serdar Akgüner'in, satış ve ihracat odaklı yönetim anlayışıyla şirketin ticari faaliyetlerinin artırılmasına yönelik stratejik çalışmalar yürüteceği ifade edildi ve kendisine yeni görevinde başarılar dilendi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.