Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Göz Sağlığı

Kapsül Haber Ajansı - Göz Sağlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Göz Sağlığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Okula Dönüşte Göz Sağlığına Dikkat! Haber

Okula Dönüşte Göz Sağlığına Dikkat!

Prof. Dr. Huban Atilla, görme sorunlarının çocukların dersleri takip etme, okuma ve yazma becerilerini doğrudan etkilediğini ifade etti. “Göz sağlığı, çocukların öğrenme sürecinde temel bir rol oynar. Net bir görüşe sahip olmayan çocuklar, tahtadaki yazıları göremeyebilir, kitapları okumakta zorlanabilir ve derslere odaklanmakta güçlük çekebilirler” diyen Atilla, özellikle miyop, hipermetrop ve astigmat gibi kırma kusurlarının erken teşhis edilip tedavi edilmesinin önemine vurgu yaptı. Çocukların göz sağlığı ile ilgili olarak hem anne babaların hem de öğretmenlerin dikkatinin önemli olduğunu paylaştı. Erken tanı önemli Ebeveynlerin, okula başlamadan önce çocuklarını göz muayenesine götürmelerini öneren Atilla, “Erken teşhis edilen göz problemleri, basit müdahale ve önlemlerle çözülebilir ve çocuğun öğrenim hayatı olumsuz etkilenmeden sağlıklı bir şekilde devam edebilir. Göz taramaları, çocukların gelecekteki başarıları için hayati öneme sahiptir. Çocuklarda sık görülen hastalıklar arasında, göz tembelliği, miyop, hipermetrop, şaşılık, astigmat, konjonktivit gibi birçok farklı hastalık yer alıyor. Erken tanı ve tedavi yapılmadığında ise çocuğun tahtayı iyi görememesi, okurken satır atlaması, cümleleri eliyle takip etmesi, baş ağrısı, gözlerini kırpıştırma, gözlerde sulanma ve ödevlerini yaparken zorlanması gibi okul başarısını da olumsuz etkileyebilecek sorunlar ortaya çıkabilir.” dedi Türk Oftalmoloji Derneği’nden öneriler Türk Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Huban Atilla çocukların göz sağlığını korumak ve okul başarısını desteklemek için ebeveynlere ve öğretmenlere şu önemli tavsiyelerde bulundu; Düzenli göz muayenesi: Çocukların okul öncesi dönemde ilk göz muayenesini yaptırmaları büyük önem taşır. Ayrıca, okul çağında olan çocukların her yıl düzenli olarak göz kontrollerine götürülmesi, olası görme problemlerinin erken teşhis edilmesi ve tedavi edilmesi açısından kritik öneme sahiptir. Özellikle miyopi okul çağı çocuklarında ortaya çıkar ve gözlerini kısma, baş ağrısı gibi şikayetlere sebep olur. Görme şikayetlerine duyarlılık: Çocuklar genellikle görme problemlerini fark edemez veya bunu ifade edemezler. Ancak sık sık baş ağrısı, gözlerini kısarak bakma, tahtadaki yazıları görememe, kitap okurken zorlanma gibi belirtiler göz problemlerinin işareti olabilir. Bu tür belirtiler gözlemlendiğinde vakit kaybetmeden bir göz hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır. Aydınlatma ve çalışma ortamı: Çalışma masalarının iyi aydınlatılmış olması, gözlerin zorlanmasını önlemek açısından önemlidir. Çocukların ders çalıştığı ortamda doğal ışık tercih edilmeli, yapay ışık kullanılıyorsa da göz yormayan, yeterli düzeyde aydınlatma sağlanmalıdır. Loş ışıkta veya karanlıkta yakın çalışma, telefon veya tablete bakmak miyopinin artması için risk teşkil etmektedir. Ekran süresine dikkat: Günümüzde çocuklar, ders çalışırken veya oyun oynarken uzun süre ekran başında vakit geçiriyor. Bu durum göz yorgunluğuna ve uzun vadede göz problemlerine yol açabilir. Ebeveynler, çocuklarının ekran karşısında geçirdiği süreyi sınırlamalı ve 20-20-20 kuralını uygulamalıdır. Çocuklar her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca 20 metre uzaklıktaki bir nesneye bakarak gözlerini dinlendirmelidirler. Ayrıca miyopi varlığında açık havada geçirilen sürenin arttırılması ve yakın mesafeden bakmanın engellenmesi miyopinin ilerlemesini azaltabilir. Dengeli beslenme: Göz sağlığı için gerekli vitamin ve minerallerin düzenli olarak alınması gerekmektedir. A, C ve E vitaminleri ile omega-3 yağ asitleri açısından zengin besinler tüketilmelidir. Düzgün ve sağlıklı beslenen çocuklarda ek vitamin A desteğine ihtiyaç yoktur. Okul ve aile iş birliği: Öğretmenlerin, öğrencilerin göz sağlığı konusundaki olası şikayetlerine karşı dikkatli olmaları ve ebeveynlerle iş birliği içinde olmaları gerekmektedir. Okulda tahtayı görememe, yakın okuma veya gözlerini kısma kırma kusurlarının habercisi olarak değerlendirilmelidir.

Obezite Göz Sağlığını da Tehdit Ediyor Haber

Obezite Göz Sağlığını da Tehdit Ediyor

Türk Oftalmoloji Derneği (TOD), obezitenin göz sağlığı açısından da ciddi riskler barındırdığına dikkat çekti. Özellikle 20-40 yaş arası kilolu kadınlarda görülebilen kafa içi basınç artışı sendromları, uzun dönemde görme sinirine baskı yaparak kalıcı görme kaybına sebep olabiliyor. Türk Oftalmoloji Derneği Nöroftalmoloji Birim Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Feyza Önder yaptığı açıklamada “Kilo artışına bağlı kafa içi basınç artışı sinsice ilerleyen bir tablo. Göz siniri bu basınçtan olumsuz etkileniyor. Genellikle hastalar baş ağrısı nedeniyle nöroloji uzmanına başvuruyor ve nörologların yönlendirmesiyle göz hekimine ulaşıyor. Bu süreçte erken tanı çok önemli olduğu için zaman kaybedilmemesi gerekiyor” dedi. Kilo kontrolü göz sağlığı için de şart Prof. Dr. Feyza Önder, “Bu hastalıkta koruyucu sağlık yaklaşımı ile öncelikle kilo verilmesini hedefliyoruz. Diyetisyen ve fizik tedavi uzmanları eşliğinde yürütülen programlarla kilo kaybı sağlanırken, göz sinirine baskının azalması için bazı ilaçlar kısa süreli olarak kullanılabiliyor. Ancak ilaçlar uzun vadeli çözüm değildir. Temel amaç kalıcı kilo kaybıdır. Kilo verilemez ve hastalık ilerlerse cerrahi tedaviler de gündeme geliyor. Kilo ile mücadele sırasında özellikle baş ağrısı çeken hastalarımızın mutlaka göz kontrolünden de geçmesini öneriyoruz.” dedi. Kilo verdirici ilaçlara dikkat: Görme kaybı riski olabilir Son dönemde popülerleşen bazı zayıflama ilaçlarına da dikkat çeken Dr. Önder şunları söyledi: “Kilo vermek için kullanılan bazı ilaçların, göz siniri dolaşımını bozarak körlüğe kadar gidebilecek ciddi tablolar oluşturduğunu gösteren çalışmalar var. Dolayısıyla diyet ve hareket temelli programlar tamamlanmadan bu tür ilaçlara başvurulmamalı. Hastalarımızın mutlaka hekimlerine danışarak hareket etmesini öneriyoruz. Baş ağrısı yakınması olan ve fazla kilosu bulunan kişilerin, yalnızca nöroloji değil, göz muayenesinden de geçmesi, olası bir görme kaybının erken fark edilmesini sağlar. Obeziteyle mücadele yalnızca kalp ve eklem sağlığı değil, göz sağlığı için de son derece önemlidir” vurgusunu yaptı.

Sınav Stresi Görme Problemine Neden Oluyor Haber

Sınav Stresi Görme Problemine Neden Oluyor

Dünyagöz Etiler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Şenay Yılmaz, son dönemde genç hastalar arasında yoğun sınav stresi sebebiyle göz yorgunluğu, bulanık görme, çift görme, ışığa hassasiyet ve göz seğirmesi gibi şikayetlerin ciddi artış gösterdiğini belirtiyor. YKS’nin yaklaşmasıyla birlikte öğrencilerde artan stres, yalnızca psikolojik değil, fiziksel sağlık üzerinde de ciddi etkiler yaratıyor. Özellikle lise ve üniversite sınavlarına hazırlanan gençlerde göz yorgunluğu, bulanık görme, çift görme, ışığa hassasiyet ve göz seğirmesi gibi problemlerin görüldüğünü belirten Op. Dr. Şenay Yılmaz, “Sınav stresi vücuttaki kortizol seviyesini yükseltiyor. Bu durum, göz kaslarının kasılmasına ve odaklanma sorunlarına yol açabiliyor. Uzun süreli ekran kullanımı ve yetersiz uyku ile birleştiğinde görsel rahatsızlıklar kaçınılmaz hale geliyor. Akıllı telefon ve tabletler, artık iletişimin yanı sıra birer öğrenme cihazı olarak gençler tarafından gerek evlerinde gerek okullarında sıklıkla kullanılıyor. Ancak bu cihazlar, uzun süreli ve kontrolsüz kullanımlar sebebiyle gözlerde sorunlar oluşmasına sebep oluyor. Akıllı telefon, bilgisayar ve tablet ekranlarına uzun süre bakmak, göz kırpma sıklığını ve göz kuruluğunu doğrudan etkiliyor” dedi. Sınav esnasında 20-20-20 kuralı uygulanmalı Göz yorgunluğu, konsantrasyon eksikliği ve artan stres, sınav başarısını olumsuz etkileyebiliyor. Göz sağlığı ve sınav verimliliğini artırmak için Op. Dr. Şenay Yılmaz, sınav esnasında uygulanabilecek pratik önerilerde bulundu. “Sınav süresince gözlerinizin dinlenmeye ihtiyacı olabilir. Her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca yaklaşık 6 metre uzağa bakarak göz kaslarınızı rahatlatabilirsiniz. Bu basit uygulama, göz yorgunluğunu azaltmada oldukça etkili oluyor. Sınav esnasında birkaç saniyelik göz egzersizleri, göz kaslarının gevşemesine yardımcı olur. Gözlerinizi farklı yönlere hareket ettirerek veya bir nesneye odaklanıp sonra uzağa bakarak basit egzersizler yapabilirsiniz. Derin nefes almak, birkaç saniye gözleri kapatıp zihni toparlamak stres seviyesini düşürür ve daha net düşünmenizi sağlar. Sınavdan önceki gece mutlaka en az 7-8 saat uyumaya özen gösterin. Uykusuzluk hem gözlerin işlevini hem de beyin performansını olumsuz etkiler. Işık yayan ekranlara uzun süre bakmak göz sağlığını olumsuz etkileyebilir. O nedenle sınav öncesi dijital ekranlardan kendinizi korumanız göz yorgunluğunu azaltacaktır.” Öğretmenler bu belirtilere dikkat etmeli Göz problemi yaşayan, fakat ailesi tarafından muayeneye yönlendirilmeyen çocukların tespit edilmesinde öğretmenlerin rolünün büyük olduğunu açıklayan Op. Dr. Şenay Yılmaz, “Görme problemleri, ders notlarının yanı sıra davranış bozuklukları oluşmasına da yol açabilir. Miyopi sorunu yaşayan çocuklar tahtayı okumakta zorluk yaşarken, hipermetropa sahip olan çocuklar ise yazı yazma ve yakını okumadan sıkıntılar yaşarlar. Bu durumdaki çocuklarda rahatsızlıkların anlaşılabilmesi için öğretmenlere de önemli bir görev düşüyor. Öğrencilerde dikkat edilmesi gereken belirtiler arasında; göz seğirmeleri, sık baş ağrıları, bulanık veya çift görme şikayetleri, okul notlarında keskin bir düşüş, gözlerin sıklıkla ovalanması, bir türlü sahip olduğuna inanılan potansiyele ulaşamaması ve bir gözü kullanmamak için kafanın çevrilmesi veya yana yatırılması bulunuyor. Okul ve sınıf ortamlarında rahatlıkla gözlemlenebilen bu durumlarda, öğretmenlerin sürece dahil olarak velileri bilgilendirmesi, bu çocuklarda gelecekte görme kayıplarına ulaşabilecek sonuçların oluşmasının önüne geçilmesini sağlayacaktır. Eğitim çağındaki çocukların rutin göz muayenelerine götürülmesi, gelecekteki başarılarını da ciddi ölçüde etkileyecek bir önlem olarak görülmeli” diyerek sözlerini tamamlıyor.

Takma Kirpik Kullanımında Göz Sağlığına Dikkat!  Haber

Takma Kirpik Kullanımında Göz Sağlığına Dikkat! 

Takma kirpik yapıştırıcıları ve kirpik kıvırma aletlerinin mikropların çoğalmasına neden olabileceğini de dile getiren Saç Bakımı ve Güzellik Hizmetleri Programı Başkanı Öğr. Gör. Birgül Erbaş, “Düzenli temizlenmeyen takma kirpikler ve kıvırıcılar bakteri ve mantar üremesi için uygun bir ortam oluşturur. Bu da göz enfeksiyonlarına, arpacık oluşumuna ve tahrişe yol açabilir.” dedi. Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Saç Bakımı ve Güzellik Hizmetleri Programı Başkanı Öğr. Gör. Birgül Erbaş, takma kirpik ve kirpik kıvırıcı kullanımı konusunda önemli uyarılarda bulundu. Takma kirpik yapıştırıcıları alerjiye yol açabiliyor Takma kirpik ve kirpik kıvırıcıların daha belirgin ve etkileyici bakışlar için sıkça kullanıldığını ifade eden Öğr. Gör. Birgül Erbaş, “Ancak bu ürünlerin yanlış kullanımı göz sağlığına zarar verebilir. Takma kirpik yapıştırıcıları bazı kişilerde alerjiye yol açabilir. İçindeki güçlü kimyasallar ciltte kızarıklık, kaşıntı ve gözlerde sulanmaya neden olabilir. Özellikle hassas ciltler için hipoalerjenik ürünler tercih edilmeli ve önce küçük bir bölgede denenmelidir.” dedi. Yanlış kullanım göz tahrişine neden olabiliyor Yanlış kullanılan yapıştırıcıların göz tahrişine, enfeksiyonlara ve kirpik dökülmesine neden olabildiğini de dile getiren Öğr. Gör. Birgül Erbaş, “Ayrıca, yanlış çıkarma işlemi doğal kirpiklerin kopmasına yol açabilir. Yapıştırıcıyı göz kapağının içine değil, sadece kirpik hattına uygulamak gerekir.” diye konuştu. Kirpik kıvırma aletleri de masum değil! Kirpik kıvırma aletleri konusunda da uyarıda bulunan Erbaş, “Çok sert bastırmak kirpiklerin kırılmasına neden olabilir. Makyajlı kirpiklerde kullanmak, rimelin sertleşmesiyle kirpiklerin kopmasına yol açabilir. Göz kapağına çok yakın kullanmak, cildin sıkışmasına ve tahrişe sebep olabilir. Kirpik kıvırıcınızı nazikçe ve temiz kirpikler üzerinde kullanarak zarar riskini en aza indirebilirsiniz.” ifadesinde bulundu. Aleti başkalarıyla paylaşmak göz enfeksiyonlarına yol açabiliyor Kirpik kıvırıcıda biriken rimel ve kirin, bakteri ürettiğine dikkat çeken Öğr. Gör. Birgül Erbaş, “Aleti başkalarıyla paylaşmak göz enfeksiyonlarına yol açabilir. Lastik kısmını düzenli değiştirmek ve her kullanımdan sonra silmek hijyen açısından önemlidir. Kıvırıcının yüzeyini alkollü bir pamukla silerek temizlemek en iyi yöntemdir. Takma kirpikler her kullanımdan sonra yağsız makyaj temizleyiciyle silinmeli ve kendi kutusunda saklanmalıdır. Kirpik kıvırıcılar haftada bir alkollü mendille silinmeli, lastik kısmı düzenli olarak değiştirilmelidir.” şeklinde konuştu. Takma kirpikler ve kıvırıcılar bakteri ve mantar üremesi için uygun bir ortam oluşturuyor Takma kirpik yapıştırıcıları ve kirpik kıvırma aletlerinin mikropların çoğalmasına neden olabileceğini de dile getiren Öğr. Gör. Birgül Erbaş, şöyle devam etti: “Düzenli temizlenmeyen takma kirpikler ve kıvırıcılar bakteri ve mantar üremesi için uygun bir ortam oluşturur. Bu da göz enfeksiyonlarına, arpacık oluşumuna ve tahrişe yol açabilir. Sürekli takma kirpik kullanımı, doğal kirpiklerin zayıflamasına, dökülmesine ve incelmesine yol açabilir. Aynı şekilde, kirpik kıvırıcıyı her gün kullanmak, kirpik yapısını zayıflatır ve kırılmalara neden olabilir.” Göz sağlığınızı koruyun! Göz sağlığını korumak için takma kirpik ve kirpik kıvırıcı kullanırken hijyen kurallarına dikkat edilmesi, doğru ürünlerin tercih edilmesi ve kirpiklere düzenli bakım yapılması gerektiğini hatırlatan Öğr. Gör. Birgül Erbaş, “Göz sağlığınızı riske atmadan güzel ve hacimli kirpiklere sahip olabilirsiniz.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.