Hava Durumu

#Güvenlik

Kapsül Haber Ajansı - Güvenlik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Güvenlik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mastercard 5 Yılda Siber Güvenliğe 11 Milyar Dolar Ayırdı Haber

Mastercard 5 Yılda Siber Güvenliğe 11 Milyar Dolar Ayırdı

Ödeme sistemleri alanında faaliyet gösteren global teknoloji şirketi Mastercard, siber güvenliğe tüm dünyada son beş yıl içinde 11 milyar dolar yatırım yaptı. Dijital ekonomiyi güvence altına almayı hedefleyen Mastercard’ın Signals raporunda, siber suçtaki yeni cepheler, yükselen tehditler, gelişmekte olan alanlar ve daha güvenli bir gelecek için yapılması gerekenler ele alınıyor. Rapora göre, 2029 yılına kadar siber suçların dünyaya 15,6 trilyon dolara mal olacağı tahmin ediliyor. Suç faaliyetlerindeki bu artışı önlemek için hem siber güvenlik, hem de dolandırıcılığı azaltma ve kara para aklamayı önleme teknolojilerinde önemli yenilikler yapılıyor. Mastercard finansal ekosistemin dayanıklılığını sağlıyor Ödemeler sektörü de güvenlik teknolojilerinin geliştirilmesine öncülük ediyor. Finansal ekosistemin dayanıklılığını sağlamak için teknolojik yenilikleri yönlendirmeye devam eden Mastercard, dünya çapında 200'den fazla ülke ve bölgede, müşterileriyle birlikte, herkesin refah içinde yaşayabileceği dayanıklı bir ekonomi inşa ediyor. Çeşitli dijital ödeme seçeneklerini destekleyerek işlemleri güvenli, basit, akıllı ve erişilebilir hale getiren Mastercard, teknolojisi, inovasyon çalışmaları, ortaklıkları ve ağları bir araya getirerek benzersiz bir ürün ve hizmet seti sunuyor. Otonom araçlarla proaktif koruma Mastercard Signals raporunda, siber suçları tetikleyen temel unsurlar inceleniyor. Bu unsurlar arasında, dijital saldırıları genişleten bağlantılı araçlar ve platformlar önemli yer tutuyor. Jeopolitik çalkantılar da siber savaş ve suç faaliyetleri arasındaki çizgileri bulanıklaştırıyor. Bu da küresel siber güvenlik stratejilerinin koordinasyonunu engelliyor. Ek olarak, yapay zeka, suçluların operasyonlarını ölçeklendirmesini kolaylaştırıyor. Rapora göre, uyarlanabilir, akıllı ve giderek daha otonom hale gelen araçlar, insanlar ve sistemler için daha proaktif bir koruma sunuyor. Risk tabanlı kimlik doğrulama, işlem izleme ve verilerin tokenizasyonu, dijital etkileşimler için daha fazla güvenliği mümkün kılıyor. İçgörü paylaşım platformları ise daha doğru ve gerçek zamanlı tehdit istihbaratı sağlıyor. Veri ihlalinin ortalama maliyeti 4,88 milyon dolar Hindistan, Almanya ve Japonya ekonomilerinin toplamından daha büyük olan siber suç, her yıl çift haneli büyüyor. Rapora göre, bugün veri ihlalinin ortalama maliyeti 4,88 milyon dolar. İşletmelerin yüzde 72’si siber riskte artış olduğunu belirtiyor. İnternet trafiğinin üçte biri kötü botlardan oluşuyor. Diğer yandan, yapay zeka kaynaklı suç olaylarının “önemli derecede etkisine” tanık olan bilgi güvenliği yöneticilerinin oranı yüzde 78’i buluyor. Basit botlara karşı bile yeterli korumaya sahip olmayan işletme oranı ise üçte iki. Siber saldırılara karşı kolektif dayanıklılık Rapora göre, tüm ürün ve hizmetlerdeki güvenlik verilerini ilişkilendirme becerilerinden memnun olmayan güvenlik ekiplerinin oranı yüzde 83. Yarının siber suçlularına meydan okumak; uyarlanabilir ve iş birliğine dayalı araçlar gerektiriyor. Rapora göre işletmelerin, kurumların ve hükümetlerin odak noktası, giderek daha otonom hale gelen teknolojilerin etkin yönetimi olacak. Kuruluşlar; içgörülerini, en iyi uygulamalarını ve savunma tekniklerini paylaşmak için ittifaklar kuracak. Böylece, siber saldırılara karşı kolektif dayanıklılık güçlenecek.

Samsung’dan Yeni Galaxy Serisine Üst Düzey Güvenlik Haber

Samsung’dan Yeni Galaxy Serisine Üst Düzey Güvenlik

Samsung Electronics One UI 8 ile piyasaya sürülecek yeni Samsung Galaxy akıllı telefonlarında kullanılacak bir dizi yeni güvenlik ve gizlilik güncellemesini duyurdu. Samsung'un hızla gelişen dijital dünyada güçlü ve güvenilir mobil teknolojiler sunma konusundaki kararlılığının altını çizen güncellemeler, cihaz üzerinde sunulan yapay zekâ yeteneklerine yeni koruma özellikleri kazandırıyor, cihazlar arası tehdit algılamayı genişletiyor ve kuantum dirençli şifrelemeyle ağ güvenliğini artırıyor. Kişiselleştirilmiş yapay zekâ için yeni nesil mobil güvenlik Samsung, mobil güvenlik alanındaki son teknolojisi olarak, kişiselleştirilmiş ve yapay zekâ destekli yeni nesil özellikleri korumak üzere tasarlanmış yeni bir mimariye sahip Knox Enhanced Encrypted Protection (KEEP)'i tanıttı. KEEP, cihazın güvenli depolama alanında şifreli ve uygulamaya özel depolama ortamları oluşturarak her uygulamanın yalnızca kendi hassas bilgilerine erişebilmesini sağlıyor. Galaxy'nin Kişisel Veri Motoru Personal Data Engine (PDE) çözümünü destekleyen KEEP, Now Brief ve Akıllı Galeri arama gibi özelliklerin çalışmasını sağlayan rutinler ve tercihler gibi kullanıcının son derece kişisel bilgilerini güvence altına alıyor. Tüm bu bilgiler tamamen cihazda kalıyor, KEEP tarafından korunuyor ve Samsung'un kurcalamaya dayanıklı donanım güvenliği platformu Knox Vault ile daha da korunaklı hale getiriliyor. Bunlar, verileri sıkı bir şekilde koruyarak ve kullanıcının kontrolü altında tutarak kişiselleştirilmiş yapay zekâ yetenekleri sunan Galaxy AI için kusursuz bir temel oluşturuyor. KEEP, sistem seviyesindeki yapısı sayesinde Galaxy AI inovasyonları genelinde ölçeklendirilebiliyor. PDE'ye ek olarak, KEEP artık Now Brief, Smart Suggestions ve kullanıcıya özel girdilere dayanan diğer cihaz içi özellikleri de koruyor. Böylece gizlilikten ödün vermeden daha gelişmiş yapay zekâ deneyimleri sunuluyor. KEEP ile Samsung, mobil cihazların arka planda verileri koruma şeklini yeniden tanımlayarak gizliliği bir ayar olmaktan çıkarıp cihaza yerleşik bir tasarım ilkesine dönüştürüyor. Tehdit yanıtları Knox Matrix ile daha akıllı ve daha bağlantılı Yapay zekâ giderek daha fazla ekosisteme entegre oldukça, Samsung Knox Matrix öncülüğünde, hem kullanıcılara daha güçlü güvenlik sunuyor hem de daha fazla şeffaflık ve kontrol imkanı tanıyan koruma çözümleri geliştiriyor. Knox Matrix'i One UI 8 ile ileri taşıyan Samsung, bağlı Galaxy cihazlarda daha proaktif ve kullanıcı dostu koruma sağlıyor. Bir cihaz, sistem manipülasyonu veya kimlik sahteciliği gibi ciddi bir risk konusunda işaretlendiğinde, Samsung Account’tan otomatik olarak çıkış yapılıyor ve tehditlerin yayılmasını önlemek için bulut bağlantılı hizmetlere erişim kesiliyor. Kullanıcılar, bağlı Galaxy cihazlarında bildirimler alabiliyor, sorunu inceleyebiliyor ve önlemler almak için “Cihazlarınızın güvenlik durumu” sayfasına yönlendiriliyor. En yeni güvenlik durumu güncellemelerine sahip olmayan cihazlara bile sarı düzeyde bir uyarı gönderiliyor. Bu, güvenlik açıkları büyümeden kullanıcıların önlem almasına yardımcı oluyor. Tüm yeni güncellemeler bir araya gelerek Samsung’un Galaxy ekosistem düzeyinde sunduğu korumayı daha dinamik, sezgisel ve görünür hale getiriyor ve tüm cihazların daha güvenli ve daha bilinçli kullanılmasını sağlıyor. Secure Wi-Fi, kuantum dirençli şifrelemeyle güçlendirildi Güvenli kuantum taahhüdünü sürdüren Samsung, kuantum sonrası şifreleme özelliğini Secure Wi-Fi'ye de getirdi. Galaxy S25 serisinde ilk kez sunulan bu güvenilir yaklaşım, Kuantum Sonrası Gelişmiş Veri Koruma (Post-Quantum Enhanced Data Protection/EDP) ile genişletilmiş oldu. Secure Wi-Fi, yeni bir şifreleme çerçevesiyle de güncellendi. Özellikle kuantum bilişim çağında ortaya çıkması beklenen yeni tehditlere karşı ağ korumasını güçlendirmek için tasarlanan bu çözüm, şifreli bağlantıların temelini oluşturan anahtar değişim sürecini güvence altına alıyor, kamuya açık ağlarda bile güçlü bir gizlilik sağlıyor. Kuantum bilişim, tam olarak hayata geçirilince günümüzün birçok veri koruma yöntemini altüst edebilir. Bu nedenle, kuantum sonrası şifrelemenin entegre edildiği Secure Wi-Fi, kuantum teknolojisi olgunlaştığında şifrelenmiş verileri ele geçirip kırmak amacıyla yapılabilecek “önce veri topla, sonra şifresini kır” taktiği olarak bilinen saldırılara karşı dayanıklı olacak şekilde geliştirildi. Bu güncelleme, Galaxy cihazları ile Samsung sunucuları arasındaki güvenli geçişi güçlendiriyor. Yeni çözümler, halka açık Wi-Fi gibi yüksek riskli ortamlarda veri aktarımlarının bütünlüğünü güvenle koruyor. Geleceğe hazır bu temel özelliklerin yanı sıra Secure Wi-Fi, bir dizi gelişmiş gizlilik özelliği de sunuyor: Auto Protect: Kafeler, havaalanları veya oteller gibi halka açık yerlerde otomatik olarak etkinleşiyor ve kullanıcı müdahalesi gerekmeden Wi-Fi bağlantılarını güvence altına alıyor. Enhanced Privacy Protection (EPP): İnternet trafiğini şifreliyor ve paket şifreleme ile aktarımları birleştirerek cihaz bilgilerini anonim hale getirip izlenmeyi önlüyor. Protection Activity: Hangi uygulamaların ve ağların güvenliğinin sağlandığını ve zaman içinde ne kadar verinin şifrelendiğini göstererek koruma geçmişine dair bir görünüm sunuyor. Yerleşik koruma özelliklerine sahip güvenilir platform En yeni inovasyonların yanı sıra Samsung, Galaxy deneyimine özgü temel korumaları da güçlendirmeye devam ediyor. Güçlenen bu özellikler, donanım ve yazılım genelinde koruma sağlayan çok katmanlı güvenlik yaklaşımıyla, kullanıcılara daha fazla görünürlük ve kontrol sunuyor. Knox Vault, şifreler, PIN kodları ve biyometrik bilgiler gibi hassas kimlik bilgilerini fiziksel olarak izole edilmiş bir ortamda güvence altına alarak, ana işletim sistemi tehlikeye girse bile bu verileri koruyor. Otomatik Engelleyici, varsayılan bir özellik olarak savunma sağlıyor, yetkisiz uygulama yüklemelerini engelliyor, komut tabanlı saldırıları kısıtlıyor ve potansiyel “sıfır tıklama” tehditlerinden kaynaklanan riskleri azaltıyor. Gelişmiş Zekâ Ayarları, kullanıcılara yapay zekâ özellikleri için online veri işlemesini durdurma seçeneği sunuyor, böylece kişisel bilgiler tamamen kullanıcının kontrolü altında cihazda kalıyor. Gelişmiş Hırsızlık Koruması, Kimlik Kontrolü ve Güvenlik Gecikmesi gibi güvenlik önlemlerini kullanarak yetkisiz erişimleri önlüyor; hırsızlık gibi yüksek riskli durumlarda bile kişisel verileri koruma altına alıyor. Söz konusu güncellemeler, inovasyonlarla birlikte artan risklere karşı mobil güvenlik sağlama konusunda Samsung'un uzun soluklu taahhüdünü güçlendiriyor. Sunulan yenilikler, KEEP ile kişiselleştirilmiş yapay zekâ özelliklerinin cihazdaki gizliliğini güçlendiriyor, Knox Matrix aracılığıyla şeffaflığı ve kullanıcı kontrolünü genişletiyor, geleceğe hazır daha güvenli Galaxy deneyimleri için Secure Wi-Fi'ye kuantum dirençli koruma kazandırıyor. Güvenlikle ilgili yeni zorluklar ortaya çıktıkça Samsung, şimdiki ve bir sonraki adımı atmaya her zaman hazır bir şekilde, yerleşik güvenlik önlemleri sunmaya devam ediyor.

Chery TIGGO Serisi Euro NCAP Testlerinden Başarıyla Geçti Haber

Chery TIGGO Serisi Euro NCAP Testlerinden Başarıyla Geçti

Çinli otomotiv devi Chery, Euro NCAP test protokollerine tam uyum içerisinde gerçekleştirilen ve 32 km/s hızla yapılan zorlu yandan kiriş çarpışma testini başarıyla geçerek, pasif güvenlik performansını, yüksek voltajlı sistem korumasını ve bir kazadan sonra kurtarma için erişilebilirliğini kanıtladı. Bu mükemmel sonuçlar, Chery'nin “güvenlik en büyük lüks” ürün felsefesini doğruluyor. Yandan çarpışma güvenliği araç üretiminde en zorlu güvenlik testlerinden birini temsil ediyor. Bu alanda son derece sınırlı katlanma bölgeleri mevcut olduğundan, darbe kuvvetlerini emme sorumluluğunu esas olarak yan yapılar, özellikle kapı destekleri ve B sütunları üstleniyor. Bu da son derece karmaşık enerji yönetimi tasarımları ve bu kritik alanlarda artan yapısal dayanıklılık gereksinimleri gerektiriyor. Kiriş darbelerinde ise durum daha da zorlaşıyor, çünkü rijit gövdesiyle kirişin araç gövdesi ile temas alanı çok az olduğundan aşırı derecede lokal gerilme yoğunlaşmalarına yol açıyor. Bu yüksek basınç noktaları, önemli ölçüde daha fazla girinti deformasyonuna neden oluyor. Bu nedenle modern elektrikli araçlarda hem yolcu bölmesi hem de batarya takımı daha gelişmiş koruma çözümleri gerektiriyor. Mükemmel koruma özelliklerini kanıtladı! Chery, en güncel yandan kiriş çarpışma testinde 32 km/s hızla 254 mm çapındaki sert bir direğe doğru yandan savruldu. Darbe, olası bir kazada en savunmasız noktalardan biri olan sürücü kapısına geldi. Ön koltuklarda oturan iki çarpışma testi mankeninin kritik vücut bölgelerinde önemli yaralanmalara rastlanmaması, aracın mükemmel koruma özelliklerine sahip olduğunu gösterdi. Bu kapsamlı test sonuçları Chery'nin çok katmanlı güvenlik yaklaşımını ortaya koydu. Koruma sistemleri hassas bir zamanlamayla çalıştı Modelin yolcu bölmesi mükemmel bir yapısal bütünlük sergilerken, A, B ve C sütunları minimum girintiye sahip oldu ve tüm kapılar darbe boyunca güvenli bir şekilde kapalı kaldı. Bu sayede yan darbelerde kritik bir güvenlik önlemi olan yolcunun fırlaması etkili bir şekilde önlendi. Koruma sistemleri ise hassas bir zamanlamayla çalıştı; yan hava yastıkları, perde hava yastıkları ve uzak-yan hava yastıkları milisaniyeler içinde açılarak koruyucu tampon bölgeler oluşturdu. Bu sistemler, sürücüyü iç döşeme parçalarından ve yan camlardan etkili bir şekilde izole ederken, ön koltukta oturanlar için ikincil darbeleri önemli ölçüde azaltıyor. Bununla birlikte emniyet kemeri gerdiricileri derhal devreye girdi ve koltuk yapıları kaza anında sağlam kaldı. Küresel elektrikli araç güvenlik standartlarına uyumlu olan yüksek voltaj sistemi ise çarpma anında elektriği anında kesiyor. Batarya takımı herhangi bir yer değiştirme, elektrolit sızıntısı veya termal kaçak olmadan stabil kaldı. Akıllı acil müdahale sistemi, acil çıkış için darbesiz yan kapı kollarını otomatik olarak açtı ve ilk müdahale ekiplerine yardımcı olmak için tehlike uyarı ışıklarını etkinleştirdi. Ayrıca yakıt sisteminin tamamen sağlam kalması ve hiçbir sızıntının tespit edilmemesi, Chery'nin kapsamlı güvenlik mühendisliğini bir kez daha doğruladı. Gerçek araç güvenliği, yapısal gücün çok ötesinde yolcuları koruyan akıllı bir koruma yaratmakla ilgili. Kafes tipi enerji sönümleyici kapsül! Chery'nin yeni global TIGGO serisinin zorlu Euro NCAP yandan çarpışma testinde gösterdiği başarılı performans, kapsamlı güvenlik teknolojisi matrisini ortaya koyuyor. Chery'nin gelişmiş T2X platformu temel alınarak geliştirilen ve küresel beş yıldızlı güvenlik standartlarına uygun olarak tasarlanan TIGGO serisi, optimize edilmiş çarpışma enerjisi yönetimine sahip yenilikçi “kafes tipi enerji sönümleyici kapsül” gövde yapısına sahip. Bu gelişmiş mimari, önden darbelere karşı iki yatay ve üç dikey yük yolu ağı, stratejik olarak konumlandırılmış altı çarpışma kutusu ve iki katmanlı yan darbe sönümleme sistemini içeriyor. Yandan kiriş çarpışmalarında bu entegre tasarım, yolcu bölmesi deformasyonunu en aza indirirken olağanüstü gövde rijitliği sağlıyor ve yolcular için etkin bir koruyucu kalkan oluşturuyor. Barşarılı TIGGO serisi, gövdesinin yüzde 85'inin yüksek dayanımlı çelikten, yüzde 21'inin ise 1300 MPa çekme dayanımına sahip ultra yüksek dayanımlı ısıl işlemle şekillendirilen bileşenlerden oluşmasıyla, gelişmiş malzeme mühendisliğinin bir örneği olarak dikkat çekiyor. Elbette bu da genel çarpışma dayanıklılığını önemli ölçüde artırıyor. Ön yapının üç katmanlı çarpışma kutusu sistemi, 1500 mm genişliğinde ve 1,6 metre uzunluğundaki devasa tampon kirişi ve 140 mm yüksekliğindeki çarpışma rayıyla sinerjik olarak çalışarak çok boyutlu bir darbe sönümleme ağı oluşturuyor. Bu gelişmiş mimari, çarpışmalarda optimum enerji dağılımını garantiliyor. İleri teknoloji 1300 MPa Tailor Rolled Blank (TRB) teknolojisine sahip olan B sütunu ise yapısal yapışkan takviyelerle (CBS blokları) birleştirilerek çift amaçlı bir çözüm sağlıyor: elektrikli versiyonlarda kritik batarya takımını korurken yolcunun hayatta kalma alanını da koruyor. İkincil darbelerde maksimum koruma sağladı! TIGGO serisi, şiddetli önden darbeler sırasında aktif olarak serbest kalan, güç aktarma sistemi bileşenlerini stratejik olarak aşağıya doğru yönlendirerek kabine girmeyi önleyen ve enerji sönümlemesi için ek alan yaratan sektördeki en iyi yardımcı şasi ayırma sistemine sahip. Ayrıca, dört tekerlekten çekişli versiyonlarda 2.060 mm genişletilmiş yan perde hava yastıkları da dahil olmak üzere 10 adet hava yastığı standart olarak sunuluyor. Takla yönetim kalibrasyonu ise 6 saniyelik basınç tutma teknolojisiyle birleşerek, olası ikincil darbeler de dahil olmak üzere tüm darbe dizisi boyunca yolcuların korunmasını sağlıyor. Chery TIGGO serisi, 50 km/s mobil kademeli bariyer darbe testi, 60 km/s mobil deforme olabilen bariyer yan darbe testi ve %100 rijit bariyer önden darbe testi de dahil olmak üzere Euro NCAP protokollerine göre kapsamlı bir dizi iç güvenlik değerlendirmesinden başarıyla geçti. Kirişle yapılan zorlu yandan çarpışma testinde elde edilen en güncel sonuç, modelin beş yıldızlı güvenlik seviyesine sahip olduğunun açık bir kanıtı niteliğinde. Chery gelecekte de “Güvenlik en büyük lüks” ilkesine sadık kalmaya devam edecek. Şirket, sürekli inovasyon ve yolcu korumasına odaklanma yoluyla dünya genelindeki kullanıcılara daha güvenli ve daha kaliteli ulaşım deneyimleri sunmayı hedefliyor.

Yaz Tatiline Giderken Aklınız Evde Kalmasın Haber

Yaz Tatiline Giderken Aklınız Evde Kalmasın

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte tatile çıkma planları yapan milyonlarca kişi için en büyük endişelerden biri, evlerinin güvenliği oluyor. Multitek'in geliştirdiği akıllı interkom teknolojileri, bu endişeleri ortadan kaldırarak huzurlu bir tatil imkanı sunuyor. İster plajdan ister yayladan evinize hakim olun Multitek akıllı interkom sistemleri sayesinde, tatildeyken bile kapınıza gelen misafirleri veya kargo görevlilerini cep telefonunuz üzerinden görüntüleyebilir ve onlarla iletişim kurabilirsiniz. Dilerseniz kapı kilidini uzaktan açabilir, dilerseniz de yetkisiz girişlere karşı anında bildirim alabilirsiniz. Güvenliğinizi tek tuşla kontrol edin! Multitek'in akıllı interkomları sadece kapı güvenliğiyle sınırlı değil. Ev otomasyon sistemleriyle entegre edilebilen bu teknoloji sayesinde, tatildeyken de evinizin ışıklarını kontrol edebilir, panjurlarınızı açıp kapatabilir ve hatta alarm sisteminizi aktif hale getirebilirsiniz. Böylece evinizi hırsızlığa karşı korurken, olası su baskını veya yangın gibi durumlarda da erken müdahale imkanı bulabilirsiniz. Multitek IP interkomları ile ister plajdan ister yayladan, evinize uzaktan erişim sağlayarak huzurlu ve güvenli bir tatil geçirebilirsiniz. Akıllı ev DiafonBOX ile artık çok kolay Multitek'in geliştirdiği ve sektörde çığır açan DiafonBox teknolojisi sayesinde, evinizi akıllı hale getirmek artık çok kolay. Hem yazılımı hem donanımı Multitek mühendisleri tarafından geliştirilen DiafonBOX mevcut analog interkom sistemlerine entegre edilerek hiçbir kablolama ve tadilata gerek kalmadan mobil kontrollü bir interkom sistemine dönüşüm sağlıyor. Böylelikle DiafonBOX ile apartman içi haberleşme sistemine sahip her türlü konutu kolayca akıllı yaşam alanına çevirebilirsiniz. Üstelik yeni veya eski tüm interkom sistemlerine uygun yapısıyla, minimum maliyetle evinizi geleceğe taşıyabilirsiniz. Yazlık sahiplerine özel güvenlik çözümleri Multitek'in IP interkom çözümleri, yazlıklar için de özel güvenlik sağlıyor. Özellikle villalar gibi geniş yaşam alanlarına sahip, birden fazla giriş noktası bulunan müstakil konutlarda, güvenlik daha kapsamlı çözümler gerektiriyor. Multitek'in villalar için özel olarak geliştirdiği interkom setleri, hem estetik hem de işlevsel çözümler sunuyor. Geniş bahçeleri, çok sayıda kapı ve pencereyle donatılmış bu yapılar için güçlü ve entegre bir güvenlik sistemi sağlayarak, kullanıcılarına huzurlu ve güvenli bir yaşam alanı vadediyor.

5G Ağlarında Güvenlik Açıkları Alarm Veriyor Haber

5G Ağlarında Güvenlik Açıkları Alarm Veriyor

Siber güvenlik alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden Trend Micro, CTOne ile birlikte yürüttüğü yeni ortak araştırmayı yayımladı. Araştırma, yapay zekâ tabanlı güvenlik araçlarının yaygın olarak benimsenmesine rağmen, iletişim teknolojileri (CT) alanındaki uzmanlık eksikliğinin özel 5G ağlarını ciddi güvenlik risklerine açık hâle getirebileceği uyarısında bulunuyor. Trend Micro Kurumsal Platformlar Direktörü Rachel Jin, "Her yapay zekâ destekli güvenlik çözümü eşit değildir ve bazı işletmeler, yeterli bilgi birikimine sahip olmadıkları için kendilerini riske atıyor. Özellikle özel 5G ağlarında, proaktif saldırı yüzeyi yönetimi kritik önem taşıyor; en küçük bir ihmal bile sistemi tehlikeye açık hâle getirebiliyor. Bu hayati altyapıları koruyabilmek için, güvenlik liderlerinin yapay zekâ destekli korumayı, teknolojiye ve siber risklere dair derin bir anlayışla birleştirmesi gerekiyor" dedi. Trend Micro Avrasya Bölgesi Stratejik Ürünler İş Geliştirme Müdürü Burak İnce, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: "Özel 5G projelerinde en büyük risk, radyo erişiminden çekirdek ağa kadar görünürlüğü kısıtlı katmanlarda saklı tehditlerdir. CTOne entegrasyonlu Trend Micro Vision One platformu, bu katmanları tek panelden izleyerek yanlış pozitif oranını %85'e varan oranda azaltıyor, saldırıları milisaniyeler içinde tespit edip etkisiz hâle getiriyor. Enerji, savunma ve akıllı üretim ekosistemindeki müşterilerimiz böylece operasyonel sürekliliklerini korurken regülasyonlara da güvenle uyum sağlayabiliyor." Enerji ve kamu hizmetleri, savunma, lojistik, sağlık ve akıllı üretim gibi kritik sektörlerdeki kullanım alanları sayesinde özel 5G ağları hızla yaygınlaşıyor. Trend Micro'nun araştırmasına katılanların yüzde 100'ü, ya hâlihazırda özel 5G ağlarını kullandıklarını (yüzde 86) ya da yakın zamanda kullanıma almayı değerlendirdiklerini (yüzde 14) belirtiyor. BT ve siber güvenlik uzmanları da bu ortamlarda yapay zekâ destekli güvenliğin potansiyel faydalarının farkında. Katılımcıların neredeyse tamamı, özel 5G ağları için bu tür araçları ya halihazırda kullandıklarını (yüzde 62) ya da kullanmayı planladıklarını (yüzde 35) ifade ediyor. Bu bağlamda, aşağıdaki yapay zeka destekli yeteneklerin gerekli olduğunu düşünüyorlar: Tahmine dayalı tehdit istihbaratı (yüzde 58)Sürekli, uyarlanabilir kimlik doğrulama (yüzde 52)Sıfır güven uygulaması (yüzde 47)Yapay zeka otomasyonu içeren kendi kendini iyileştiren ağlar (yüzde 41) ESG Ağ Teknolojileri Baş Analisti Jim Frey, "İşletmeler, özellikle yapay zeka projeleriyle entegre olan özel 5G ağlarından büyük operasyonel faydalar sağlıyor. Ancak bu yeni nesil iletişim teknolojisini izleyip koruyabilecek bir güvenlik operasyon merkezi altyapısına sahip olmaları gerekiyor. Proaktif risk yönetimi, saldırı yolu öngörüsü ve benzeri önleyici güvenlik yaklaşımlarını devreye alabilen siber güvenlik sağlayıcıları, özel 5G ve yapay zekâ mimarilerinin korunmasında önemli bir rol oynayacak" dedi. Yapay zekâ tabanlı güvenlik çözümlerini hâlihazırda kullanan kurumların yüzde 90'ından fazlası, bu teknolojiyi özel 5G ağlarına entegre etme konusunda zorluklarla karşılaştığını kabul ediyor. En sık dile getirilen sorunlar arasında yüksek maliyetler (yüzde 47), yanlış pozitif/negatif alarmlara yönelik endişeler (yüzde 44) ve kurum içi uzmanlık eksikliği (yüzde 37) öne çıkıyor. İşletme bünyesindeki iletişim teknolojileri (CT) uzmanlığının yetersizliği, bir başka bulguyla daha gözler önüne seriliyor: Küresel ölçekte işletmelerin yalnızca yüzde 20'si, iletişim ağlarının güvenliği için özel bir ekip bulunduruyor. Çoğu durumda, iletişim teknolojileri güvenliğinden CTO (yüzde 43) veya CIO (yüzde 32) sorumlu tutuluyor. CTOne CEO'su Jason Huang, "İşletmelerin özel ve genel mobil ağ kullanımının hızla artmasıyla birlikte, özel iletişim teknolojilerine özgü güvenlik yetkinliklerini gerektiren yeni zorluklarla karşılaşıyoruz. İşletmelerin, uçtan uca güvenliği sağlayacak ve güvenlik operasyonları (SecOps) ihtiyaçlarıyla uyumlu geniş bir görünürlük elde edecek yapıya sahip olmaları gerekiyor. Ancak bu şekilde, yeni nesil kablosuz uygulamaları desteklerken genişleyen saldırı yüzeylerini etkin biçimde yönetebilirler" dedi. Kritik hizmetleri desteklemesine ve son derece hassas verilerin bu ağlar üzerinden taşınmasına rağmen, kurumların güvenlik bütçesinin ortalama yalnızca yüzde 18'i özel 5G ağlarına ayrılıyor. Trend Micro'nun araştırması, trafik izleme ve analiz süreçlerinde yapay zekâ kullanımını yeterince güvence altına almayan kurumların, farkında olmadan siber tehditlere ve mevzuat uyumu risklerine açık hâle geldiğini ortaya koyuyor. Özellikle dikkat çekici olan ise, katılımcıların yalnızca yarısı ya da daha azı aşağıdaki temel güvenlik önlemlerini uyguladıklarını belirtiyor: Yüzde 54'ü, GDPR (Genel Veri Koruma Yönetmeliği) gibi veri gizliliği düzenlemelerine uyum sağladığını ifade ediyorYüzde 51'i, verileri hem aktarım sırasında hem de durağan hâlde şifrelediğini belirtiyorYüzde 50'si, yapay zekâ modelleri için sıkı erişim kontrolleri uyguladığını belirtiyorYüzde 44'ü, veri anonimleştirme tekniklerini kullandığını ifade ediyor.

Kale Alarm'dan Güvenlikte Yeni Bir Dönem: Kale Alarm X Haber

Kale Alarm'dan Güvenlikte Yeni Bir Dönem: Kale Alarm X

En ileri teknolojileri, kullanıcı dostu arayüzleri ve kişiselleştirilebilir yapısıyla öne çıkan Kale Alarm X, hem bireysel hem kurumsal kullanıcılar için güvenlikte yeni bir standart oluşturuyor. Kerem Özkan: "Yalnızca bir ürün değil, bir güvenlik ekosistemi sunuyoruz" Lansman toplantısında konuşan Kale Alarm Grup Müdürü Kerem Özkan, Kale Alarm X'in bir güvenlik sisteminden çok daha fazlasını sunduğunu belirtti: "Güvenlik, artık sadece tehditleri önlemekle sınırlı değil; kullanıcıya akıllı, sezgisel ve her an kontrol edilebilir bir deneyim sunmak gerekiyor. Biz de Kale Alarm X ile tam olarak bunu hayata geçiriyoruz. Bu ürün grubunu oluştururken temel hedefimiz; kullanıcıların her türlü güvenlik ihtiyaçlarını, tek bir platformdan, en akıllı şekilde yönetebilmelerini sağlamak oldu." Özkan ayrıca, Kale Alarm X'in vizyonunu şu sözlerle özetledi: "Kale Alarm X, sadece bugünün değil, geleceğin de güvenlik ihtiyaçlarına cevap veren bir yapı sunuyor. Kablosuz yapısıyla kurulum kolaylığı sağlarken, modüler mimarisiyle de esneklik ve büyüme imkanı sunuyor. Güvenlikte sınırları yeniden çiziyoruz." Akıllı teknolojilerle güvenlikte dönüşüm Kale Alarm X; hareket sensörleri, su baskını ve duman dedektörleri, kapı/pencere sensörleri ve uzaktan kontrol edilebilen alarm sistemleri ile eksiksiz bir güvenlik çözümü sunuyor. Kablosuz altyapısı sayesinde tüm sistemler mobil uygulama üzerinden anlık olarak izlenebiliyor ve yönetilebiliyor. Kerem Özkan bu noktaya da dikkat çekerek şunları söyledi: "Güvenlik artık her an erişilebilir olmalı. Mobil uygulamamızla kullanıcılar, dünyanın neresinde olursa olsun alarm sistemlerini kontrol edebiliyor, kamera görüntülerine anında ulaşabiliyor ve herhangi bir olumsuz durumda anlık bildirimlerle harekete geçebiliyor. Bu, günümüz kullanıcıları için vazgeçilmez bir özellik." Kişiselleştirilebilir ve geliştirilebilir güvenlik sistemleri Kale Alarm X'in sunduğu en önemli avantajlardan biri de kişiye özel güvenlik çözümleri sunabilmesi. Modüler yapı sayesinde her kullanıcı, ihtiyacına göre sistemini yapılandırabiliyor ve zamanla yeni bileşenler ekleyerek genişletebiliyor. Kerem Özkan'ın sözleriyle: "Kale Alarm X, her kullanıcı için farklı senaryoları destekleyebilen esnek bir sistem. Evini korumak isteyen biriyle bir işletmeyi korumak isteyen kullanıcı aynı çözüm içinde farklı bileşenleri tercih edebiliyor. Bu da Kale Alarm X'i yalnızca bir alarm sistemi olmaktan çıkarıp, bir güvenlik ekosistemine dönüştürüyor." Güvenlikte yeni bir çağ başlıyor Kale Alarm X, güvenliği daha akıllı, daha erişilebilir ve daha kullanıcı odaklı hale getirerek sektöre öncülük ediyor. Kale Alarm'ın güvenlikteki uzmanlığı ve teknolojik yetkinliğiyle geliştirilen bu yeni ürün grubu, hem bugünün hem de yarının güvenlik ihtiyaçlarına eksiksiz çözüm sunmayı hedefliyor.

Razer Ve World, Oyunlarda Botlara Karşı Güvenliği Artırıyor Haber

Razer Ve World, Oyunlarda Botlara Karşı Güvenliği Artırıyor

Yeni bir araştırmaya göre, ABD'li oyuncuların %87'si bir botla rekabet edip etmediklerini bilmek istiyor. Bu çerçevede, "Razer ID verified by World ID" sistemi, ilk kez TOKYO BEAST oyununa entegre edilecek. Yapay zeka destekli oyunların yeni standart haline geldiği günümüzde, dijital oyun deneyiminde insan unsurunu korumak her zamankinden daha önemli. Bugün, oyuncular için dünyanın lider yaşam tarzı markası olan Razer ve insan merkezli açık protokoller geliştiren World, yapay zeka devriminin merkezine gerçek oyuncuları yerleştiren yenilikçi bir iş birliği duyurdu. Yeni geliştirilen 'Razer ID verified by World ID', Razer ID hesaplarını kullanan oyuncuların gerçek insan olduklarını doğrulayan yenilikçi ve güvenli bir kimlik doğrulama teknolojisi. Bu sistem, oyuncuların daha güvenli, daha otantik ve daha sürükleyici bir oyun ortamında yer almasını sağlarken, Razer ekosistemi içindeki tüm hizmetlerde güvenliği artırmayı amaçlıyor. Razer ID, oyun hızlandırıcı, bulut tabanlı donanım yapılandırma araçları, oyun ödeme hizmetleri ve ödül programları gibi birçok farklı hizmete erişim sunan birleşik bir oturum açma sistemi olarak öne çıkıyor. Güvenli ve adil oyun deneyimi için geliştirilen bu çözüm, oyunlarda "sadece insan oyuncular" için modlar sunarak adil rekabet ortamını destekliyor. Aynı zamanda geliştiricilere de çeşitli avantajlar sağlıyor. Oyun geliştiricileri, gelişmiş anti-bot önlemleri oluşturabiliyor, oyun içi tacizi önlemeye yönelik insan doğrulama mekanizmalarını güçlendirebiliyor ve oyuncu kimlik doğrulama sürecini kolaylaştırabiliyor. TOKYO BEAST ile İlk Entegrasyon Bu yeni kimlik doğrulama sistemi, ilk olarak TOKYO BEAST adlı oyunda uygulanacak. 2124 yılında, insanların gelişmiş androidlerle bir arada yaşadığı bir gelecekte geçen TOKYO BEAST, stratejik savaş mekanikleriyle dikkat çeken yenilikçi bir oyun deneyimi sunuyor. Bu oyunda, insan doğrulama teknolojisi; oyuncuların botlardan, dolandırıcılıklardan ve yanlış bilgilendirmelerden korunmasına yardımcı olacak. Ayrıca, oyunun NFT toplama sistemi ve dijital sahiplik mekanizmaları ile birleşen dinamik yapısı, oyuncuların özgün ve güvenli bir ortamda bulunmasını sağlayacak. TOKYO BEAST oyuncuları, oyun içi alışverişlerinde Razer Gold ödeme sistemini kullanabilecekler. Razer Gold; e-cüzdan, mağaza, hediye kartı ve ödeme entegrasyonu hizmetlerini birleştirerek dünya çapında dijital ürünler ve oyun içi içerikler için güvenli ve kolay bir ödeme yöntemi sunuyor. Adil Rekabet için İnsan Doğrulama Razer Kurumsal İlişkiler Direktörü Wei-Pin Choo, iş birliği hakkında şunları söyledi: "Yapay zeka oyun dünyasını yeniden şekillendirirken, oyuncuların ve geliştiricilerin bu değişimi güvenli ve bilinçli bir şekilde yönetmesini sağlamak istiyoruz. Doğrulanmış bir topluluk oluşturmak, adil rekabetin temelidir. World ile yaptığımız iş birliği sayesinde, oyun deneyimini gerçek oyuncular için daha adil ve güvenli hale getiriyoruz." World'ün kurucu ortakları Sam Altman ve Alex Blania tarafından geliştirilen World ID, kullanıcıların benzersiz insan olduklarını anonim olarak doğrulayan bir teknoloji. Geleneksel doğrulama sistemlerinden farklı olarak, World ID yalnızca kişinin insan olduğunu biliyor, gerçekte kim olduğunu ise bilmiyor. Böylece kullanıcıların gizliliği korunurken, gün geçtikçe yapay zeka odaklı hale gelen çevrimiçi dünyada güven ortamı sağlanabiliyor. World Ürün Direktörü Tiago Sada, iş birliğiyle ilgili olarak şu yorumda bulundu: "World ID, oyuncuların insan etkileşimleri ile yapay zeka tarafından üretilen içerikleri ayırt etmelerini sağlarken, gizliliklerini de koruyor. Razer ile gerçekleştirdiğimiz bu ortaklık, oyun ekosisteminin daha güvenilir hale gelmesi için büyük bir adım." Araştırmalar Ne Diyor? Bağımsız bir araştırma şirketi* tarafından yapılan yeni bir ankete göre, oyun dünyasında bot kullanımı giderek yaygınlaşıyor: Oyuncuların %59'u oyunlarda sık sık izinsiz üçüncü taraf botlarla karşılaşıyor. %71'i, botların çok oyunculu rekabet ortamını bozduğunu düşünüyor. %74'ü, botların oyun deneyimini olumsuz etkilediğini belirtiyor. %18'i ise botlardan dolayı bir oyunu oynamayı tamamen bıraktığını söylüyor. Oyuncuların %77’si çevrimiçi ortamda gerçek bir insan olduklarını kanıtlamanın önemli olduğuna inanıyor. Özellikle haftada 10 saatten fazla oyun oynayan oyuncuların %75'i, çevrimiçi oyun platformlarının insan olup olmadığını doğrulamak için biyometrik teknolojiler kullanmasını tercih ediyor. ‘Razer ID verified by World ID’ tam da bu noktada devreye girerek oyunculara ve geliştiricilere, oyun dünyasında adil ve güvenilir bir ortam sunuyor.

E-posta güvenliği   artık bir zorunluluk Haber

E-posta güvenliği artık bir zorunluluk

E-posta tabanlı tehditlerin gelişen doğası, sürekli tetikte olmayı ve adaptasyonu gerektiriyor. Siber suçlular çeşitli güvenlik açıklarından faydalanmak için sürekli olarak yeni taktikler geliştirirler, bu da kurumların ortaya çıkan riskler ve teknolojideki gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmalarını zorunlu kılar. Önleme öncelikli uygulamalar, güvenlik farkındalığı kültürü ile birleştiğinde e-posta tabanlı saldırı riskini önemli ölçüde azaltabilir ve bir kuruluşun en kritik iletişim kanalını koruyabilir. İşletmeler giderek daha karmaşık hale gelen tehdit ortamında yol alırken proaktif önlemler artık isteğe bağlı değil, bir zorunluluktur. Ele geçirilen tek bir e-postanın finansal, operasyonel ve itibar maliyeti çok büyük olabilir Yapay zekâ odaklı kimlik dolandırıcılığı nasıl işliyor? Verizon’un 2024 Veri İhlali Araştırmaları Raporu’na göre, kimlik avı en yaygın iki saldırı vektöründen bir tanesi. Güvenlik ihlallerinin yüzde 15’inde saldırganlar kimlik avından kazanç elde etmiş ve ihlal başına ortalama 4,88 milyon dolar zarara neden olmuştu. Bu istatistikler, kuruluşların e-posta güvenliği sağlamalarına ve giderek karmaşıklaşan siber tehditlere karşı korunmak için sağlam stratejiler benimsemelerine duyulan acil ihtiyacı vurguluyor. Birçok küçük ve orta ölçekli işletme (KOBİ) için bu zorluk özellikle ciddidir. Sınırlı kaynaklar ve uzmanlık, bu kuruluşların gelişmiş savunmalar uygulamasını genellikle zorlaştırır ve onları saldırılara karşı orantısız bir şekilde savunmasız bırakır. Siber suçlular bunun farkındadır ve hassas verilere erişmek, fidye yazılımı dağıtmak veya kimlik bilgilerini çalmak için güvenlik açıklarından yararlanırlar. Bu durum, e-posta güvenliğine yönelik önleme öncelikli yaklaşımı yalnızca ihtiyatlı olmakla kalmayıp aynı zamanda tehdit yüzeyini azaltmak için olmazsa olmaz bir araç haline getirmektedir. E-posta tehdit ortamını anlamak E-posta tehditlerinin doğasını anlamak, onlarla mücadele etmenin ilk adımıdır. Kimlik avı ve ilişkili sosyal mühendislik biçimleri, saldırganların alıcıları gizli bilgileri ifşa etmeleri için kandırmak üzere tasarlanmış inandırıcı mesajlar hazırlamasıyla en yaygın tehlikelerden biri olmaya devam etmektedir. Benzer şekilde, siber suçluların kullanıcı adlarını ve parolaları toplamak için sahte giriş sayfaları veya aldatıcı istemler kullandığı kimlik bilgisi hırsızlığı da başka bir risk oluşturmaktadır. Saldırganlar bu kimlik bilgileriyle iş ağlarına girebilir ve yanlara doğru hareket ederek değerli verilere erişim sağlayabilir veya başka saldırılar başlatabilir.  E-posta güvenliği söz konusu olduğunda fidye yazılımları da büyük bir endişe kaynağıdır. Saldırganlar, bazı kullanıcı etkileşimlerinden sonra kritik dosyaları şifreleyen ve serbest bırakılmaları için ödeme (fidye) talep eden e-postalara kötü amaçlı bağlantılar veya ekler yerleştirir. Bunun sonuçları, operasyonların durdurulmasından itibar kaybına ve önemli mali kayıplara kadar yıkıcı olabilir.  E-posta tehditleriyle mücadele için temel adımlar ve teknolojiler  Önleme öncelikli bir strateji, riskleri artmadan önce azaltmak için kritik önem taşır. Bu proaktif yaklaşım, e-posta tabanlı saldırılara karşı çok katmanlı bir savunma oluşturmak için gelişmiş teknoloji, açık politikalar ve çalışan farkındalığının bir kombinasyonunu içerir.  ·    Gelişmiş e-posta spam filtreleri: Gelişmiş spam filtreleri, sağlam bir e-posta güvenliği stratejisinin anahtarıdır. Bu araçlar, şüpheli e-postaları belirlemek ve karantinaya almak için gelen mesajları analiz eder. ·   Siber güvenlik farkındalık eğitimleri: Kurum içinde bir farkındalık kültürünün geliştirilmesi de aynı derecede önemlidir. Çalışanlar genellikle siber saldırılara karşı ilk savunma hattıdır, bu da düzenli eğitim programlarını gerekli kılar. ·       Güvenlik denetimleri: E-posta güvenlik sistemlerinin düzenli olarak denetlenmesi, önleme öncelikli yaklaşımın bir diğer önemli bileşenidir. Bu denetimler mevcut önlemleri değerlendirir, genel güvenlik açıklarını tespit eder ve gelişen güvenlik standartlarına uygunluğu sağlar.  ·    Parola politikası ve kimlik doğrulama: Güçlü parola politikaları ve çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) ek koruma katmanları sağlar. Çalışanlardan karmaşık parolalar oluşturmalarını ve bunları düzenli olarak güncellemelerini istemek, hesapların ele geçirilmesi olasılığını azaltır.  ·      Gelişmiş e-posta güvenlik teknolojileri: Uç nokta koruması ve ağ izleme çözümleri de dahil olmak üzere gelişmiş güvenlik teknolojileri, sofistike tehditlere karşı savunmada önemli bir rol oynamaktadır. Görünüşte yasal e-postalar aracılığıyla iletilen sıfırıncı gün istismarları, geleneksel tespit sistemlerini atlatarak kötü amaçlı yükler yerleştirebilir veya kullanıcıları güvenliği ihlal edilmiş web sitelerine yönlendirebilir. Anormal davranışları tespit eden ve hızla karşı önlemler geliştiren yapay zekâ odaklı platformlar proaktif savunma için çok önemlidir. Sıfırıncı gün koruma özelliklerine sahip sağlam bulut e-posta güvenliği çözümlerine yatırım yapmak, kurumsal esnekliği önemli ölçüde artırabilir. ·   İnsan faktörü: Teknoloji e-posta güvenliğinin kritik bir bileşeni olsa da insan davranışları da önemli bir rol oynar. Riskleri en aza indirmek için kurum içinde bir güvenlik bilinci kültürü oluşturmak şarttır. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.