Hava Durumu

#Hamilelik

Kapsül Haber Ajansı - Hamilelik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hamilelik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

 Hamilelikte Obezite Tehlikesi! Haber

 Hamilelikte Obezite Tehlikesi!

Zira, obezite pek çok kronik hastalığın gelişme riskini artırırken, dünya çapında ölüm nedenlerinin de başında geliyor. Acıbadem Kartal Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Halenur Bozdağ, görülme sıklığı dünya ile birlikte ülkemizde de giderek artan obeziteden kadınların daha fazla etkilendiğini belirterek, “Öyle ki Sağlık Bakanlığı tarafından 2017 yılında gerçekleştirilen Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması’nın raporuna göre; obezitenin erkeklerde görülme sıklığı yüzde 24.6 iken bu oran kadınlarda yüzde 39.1’e yükselmektedir. Birçok çalışmanın verileri, doğurganlık çağındaki 20-39 yaş grubu kadınlarda obezite görülme oranının yüzde 20-35 olduğunu ve morbid obezite görülme oranlarında giderek artış gözlendiğini göstermektedir” diyor. Çocukluk çağı obezitesi riskini 2 kat artırıyor! Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Halenur Bozdağ, obezite sorunu yaşayan anne adaylarında hamilelik sürecinin düzenli ve yakın takip gerektirdiğine dikkat çekerek, “Obezite hem anne adayının hem bebeğin sağlığını tehdit edebilmektedir. Örneğin, bu annelerin bebeklerinde, çağımızın önemli sorunu olan ve görülme sıklığı giderek artan çocukluk çağı obezitesinin gelişme riski ciddi oranda artmaktadır. Yapılan çalışmalar, gebeliğin ilk 3 ayı içindeki maternal obezite ile çocukluk çağı obezitesi arasında ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Çalışma sonuçlarına göre; annesi gebeliğin ilk 3 ayında obez olan çocukların 2 yaşına geldiklerinde obez olma riskleri 2 kat artarken, 3 - 5 yaşlarına geldiklerinde bu risk artış göstererek 2.3 kat olmaktadır” uyarısında bulunuyor. Bebeklerde kalp hastalığı, hipertansiyon ve diyabete zemin hazırlıyor! Bebeklerin fizyolojilerinin hamilelik sürecinde anneden gelen besinlere uyum sağladığını vurgulayan Doç. Dr. Halenur Bozdağ, bu adaptasyonun bebeklerin metabolizmalarını kalıcı olarak değiştirebildiğine işaret ederek, “Anne karnındayken programlanmış olan bu değişiklikler bebeklerde obezitenin yanı sıra kalp hastalığı, hipertansiyon ve insüline bağımlı olmayan diyabet dahil olmak üzere yaşamın ilerleyen dönemlerinde ortaya çıkan çeşitli hastalıklara da zemin oluşturmaktadır” diyor. Annede kalıcı sorunlara yol açabiliyor! Obezite, hamilelik sürecinde sadece anne karnındaki bebekte değil anne adayında da ciddi sağlık sorunları oluşturabiliyor. Doç. Dr. Halenur Bozdağ, bu hastalıkları şöyle özetliyor: “Obezite sorunu yaşayan anne adaylarında gebelik şekeri 2.6, gebelikte yüksek tansiyon 2.5 ve preeklampsi 3.2 kat artış göstermektedir. Gebelik sürecinde ve lohusalıkta damarlarda pıhtı oluşumu gibi ek sorunlar da yaşanırken, doğum sonrasında tip 2 diyabet ve tansiyon yüksekliği gibi sağlık sorunları kalıcı olabilmektedir.” Yakın takip ve tedaviyle önlenebiliyor Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Halenur Bozdağ, aslında hamilelikte obezitenin önlenebilir bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çekerek, “Düzenli beslenme, yeterli fiziksel aktivite ve her şeyden önemlisi gebeliğe ideal kiloyla başlamak ve bunun için doğum öncesi danışmalık almak, sorunların oluşmasını önlemenin etkili ve ulaşılabilir bir yoludur” diyor. Obezitenin oluşturacağı riskleri en aza indirmek için hamileliğin ilk haftalarından itibaren yakın takip ise büyük bir öneme sahip. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Halenur Bozdağ, ilk muayenede obezitenin neden olabileceği sağlık sorunlarının araştırıldığını belirterek, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bunun için diyabet açısından açlık kan şekeri, üç aylık kan şekeri göstergesi olan HbA1C ve gerekirse şeker yükleme testi yapılır. Kalp sağlığı açısından kan yağları ve ihtiyaç halinde kardiyolojik değerlendirme istenebilir. Tansiyon takibi günlük bakılabilir ve yüksek tansiyona eşlik eden baş ağrısı veya görme bulanıklığı gibi bulgular açısından anne adayı bilgilendirilir. Bebeğin gelişimi, kilo alımı, anneye ait risk faktörlerinden etkilenme durumu ve iyilik hali her görüşmede değerlendirilir.” Sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite şart Hamileliğine aşırı kilolu veya obezite sorunuyla başlayan anne adaylarında aylık kilo alımının bir plana oturtulması gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Halenur Bozdağ, diyetisyen eşliğinde kişiye özel bir diyet listesi oluşturularak sağlıklı beslenme ve kalori kontrolünün yapıldığını belirtiyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Halenur Bozdağ, fiziksel aktivite konusunda da anne adaylarının desteklenmeleri gerektiğini vurgulayarak, “Düzenli açık hava yürüyüşleri günlük hayatın bir parçası haline getirilmelidir. Her gün 30 dakikalık açık havada yürüyüş veya ev içinde günde 3 kez 20 dakikalık aktivitede bulunmak, hamileliğin sağlıklı geçmesi için son derece önemlidir” diye konuşuyor. Obezite sorunu varsa 5-9 kilodan fazla alınmamalı! Hamilelikte ne kadar kilo alınması gerektiği ise hamileliğin başlangıcındaki kiloya göre değişiyor. Vücut Kitle İndeksine göre zayıf olan anne adaylarının hamilelik sonuna kadar 12.5-18 kilo; ideal kiloda olanların 11.5-16 kilo; fazla kilosu olanların 7-11.5 kilo almaları öneriliyor. Obezite sorunu yaşayan anne adaylarının ise 5-9 kilodan fazla almamaları önem taşıyor. Doç. Dr. Halenur Bozdağ, “Genel olarak bakıldığında, Vücut Kitle İndeksi’ne göre zayıf ve normal ağırlıktaki gebelerde ayda en fazla 2 kilo alımı, kilolu veya obezite sorunu olan gebelerde ise en fazla bir kilo alımı önerilmektedir” diyor.

Anne ve bebek sağlığı için etkili egzersizler! Haber

Anne ve bebek sağlığı için etkili egzersizler!

Acıbadem Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Acıbadem Kartal Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Işıl Fazilet Kartaloğlu “Hamilelik sürecinde düzenli egzersiz yapmak hem annenin hem de bebeğin sağlığına çok olumlu katkılar sağlar ancak birçok anne adayı egzersizin güvenliği konusunda endişeler taşıdığı için hareketli bir yaşamdan uzak kalabiliyor. Oysa yapılan bilimsel çalışmalar gösteriyor ki; gebelikte düzenli egzersiz, pek çok sağlık sorununu önleyebilir ve hamilelik sürecini daha konforlu hale getirebilir” diyor. Doç. Dr. Işıl Fazilet Kartaloğlu hamilelikte egzersizin 5 önemli faydasını anlattı, yapılması ve kaçınılması gereken egzersizlere yönelik anne adaylarına önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.  Gebelik şekeri riskini azaltır Hamilelikte kan şekeri dengesizliği hipertansiyon riskini artırırken gebelik zehirlenmesine, doğumda zorluklara, prematüre doğuma ve anne adayının gebelik sonrası diyabet gibi metabolik hastalıklarla daha fazla karşılaşmasına neden olabilir. Doç. Dr. Işıl Fazilet Kartaloğlu, hamilelik sürecinde doktorun önerdiği şekilde yapılacak düzenli egzersiz sayesinde bu sorunların önüne geçilebileceğini belirtiyor.  Kilo kontrolüne yardımcı olur Hamilelikte hormonların etkisiyle metabolizma yavaşlayabildiğinden, düzenli egzersiz metabolizmayı hızlandırarak kalori yakımını artırıyor. Bu sayede anne adayının aşırı kilo alımının önüne geçebileceğini ve doğum sonrası kilolarını daha kolay vermesine destek olabileceğini belirten Doç. Dr. Işıl Fazilet Kartaloğlu “Anne adayı açısından riski olmayan hafif tempolu yürüyüş ve yüzme gibi sporlar hamilelikte aşırı yağ birikiminin de önüne geçer. Ancak egzersizde mutlaka doktorun önerilerine dikkat etmek, aşırıya kaçmamak gerekir” diyor.  Doğum öncesi depresyon ve anksiyeteyi azaltır Yapılan bilimsel çalışmalar; egzersizin mutluluk hormonlarını artırarak psikolojiyi desteklediğini, anne adaylarında doğum öncesi görülebilen depresyon ve anksiteyi azalttığını gösteriyor.  İdrar kaçırma sorununu önleyebilir Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Işıl Fazilet Kartaloğlu “Bel ve pelvik bölgedeki ağrıları azaltarak hareket kabiliyetini artıran düzenli egzersiz, pelvik taban kaslarını güçlendirerek doğum sonrası idrar kaçırma riskini de azaltabilir” diyor.  Normal doğum şansını artırabilir  Vajinal doğumda pelvik kaslar önemli bir rol oynadığından düzenli yapılan egzersiz de pelvik kasları güçlendirerek doğum sırasında kasların daha iyi çalışmasını sağlıyor. Bu sayede doğum kanalı daha esnek ve güçlü hale gelerek doğum daha kolay gerçekleşiyor. Doç. Dr. Kartaloğlu “Hamilelik sürecinde yapılacak düzenli egzersiz sezaryen doğum oranlarını değiştirmese de normal doğum yapma olasılığını artırabiliyor. Ağrı eşiğini yükseltirken doğum esnasında pozisyon değiştirme ve rahatlama kabiliyetini yükseltiyor” diyor.  Hamilelikte ideal egzersizler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Işıl Fazilet Kartaloğlu, hamilelikte egzersizlerin genel sağlık ve doğum süreci açısından büyük faydalar sağlamakla birlikte, her gebelik için farklı olduğunu, bu nedenle egzersiz programının kişiye özel planlanması gerektiğini belirterek, güvenli ve faydalı görülen egzersizlere yönelik şöyle konuşuyor: “Hafif tempolu yürüyüş kardiyovasküler sağlığı destekler. Yüzme ve su içinde yapılan hareketler, eklemlere baskıyı azaltarak rahat bir egzersiz imkanı sunar. Sabit bisiklet de düşük etkili kardiyo egzersizi olarak yapılabilir. Yoga ve pilates ise esneklik ve dengeyi artırarak vücudu doğuma hazırlar.” Hamilelikte bu egzersizlerden kaçının! Bazı egzersizlerin hamilelik sürecinde anne adayı için tehlikeli olabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Işıl Fazilet Kartaloğlu bu egzersizlere yönelik olarak da şu bilgileri veriyor: “Ağır kaldırma ve yüksek ağırlık içeren egzersizler ile özellikle hamileliğin ikinci ve üçüncü üç aylık döneminde (2. ve 3. trimesterde) sırt üstü şekilde uzun süre yatmayı gerektiren hareketlerden açınmak gerekir. Kayak, ata binme ve dövüş sporları gibi düşme ve travmatik yaralanma riski yüksek sporlardan da kaçınmak gerekir.” Doç. Dr. Kartaloğlu, hamilelik sürecinde vajinal kanama, şiddetli baş ve göğüs ağrısı, nefes darlığı, kas zayıflığı, baş dönmesi ve bebeğin hareketlerinde azalma olması durumunda ise egzersizi bırakıp mutlaka doktora danışılması gerektiğini vurguluyor. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.