Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Hazır Giyim

Kapsül Haber Ajansı - Hazır Giyim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hazır Giyim haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türk Moda Endüstrisinin Ürünleri Londra’da Vitrine Çıkacak Haber

Türk Moda Endüstrisinin Ürünleri Londra’da Vitrine Çıkacak

İngiltere’nin hazır giyim ithalatının yıllık 22-23 milyar dolar seviyesinde olduğu bilgisini veren Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, İngiltere’nin hazır giyimde en büyük üçüncü tedarikçisinin Türkiye olduğunu, pandemi sonrasında ilk kez düzenlenecek olan Fashion SVP Londra Fuarı’nda Türk moda endüstrisinin koleksiyonlarını tanıtarak İngiltere pazarında güçlerini korumayı amaçladıklarını dile getirdi. Türkiye’nin İngiltere’ye 2025 yılının 10 aylık dönemde 1,2 milyar dolarlık konfeksiyon ürünleri ihraç ettiğinin altını çizen Sertbaş, “Avrupa’da ekonomilerdeki resesyon sona erdi. İstanbul Sanayi Odası İhracat İklim Endeksi Ekim ayında yüzde 52,4’e yükseldi. İngiltere bu endekse yüzde 6,1’le Almanya ve ABD’den sonra en büyük katkı sağlayan üçüncü ülke oldu. İngiltere ekonomisi gelecek için güçlü sinyaller veriyor. Türk ekonomisinin içinden geçtiği zorlu süreçten dolayı ‘Türkiye Pahalı Ülke’ sorununun üstesinden geldiğimiz takdirde İngiltere’ye ihracatımız 2025 yılı sonunda 1,5 milyar dolara, orta vadede 2 milyar dolara yükselebilir” şeklinde konuştu. Uğuz: “İngiltere’ye ihracatta mevcudu koruduk” Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin 2025 yılının ocak – ekim döneminde ihracatının yüzde 8’lik azalışla 1 milyar 170 milyon dolardan 1 milyar 80 milyon dolara gerilediğini dillendiren EHKİB YK Üyesi ve Dış Pazar Stratejileri Geliştirme Komitesi Başkanı Tala Uğuz, aynı dönemde İngiltere ihracatlarının ise yüzde 2’lik artışla 98 milyon dolardan 100 milyon dolara çıktığını ve İngiltere pazarında mevcudu koruduklarını kaydetti. 2026 yılı içinde fuar ve sektörel ticaret heyeti planlamalarına başladıkları bilgisini veren Uğuz, “2026 yılında Ocak ve temmuz aylarında PV New York Fuarı’na Türkiye Milli Katılım Organizasyonu yapacağız. ABD’de ayrıca 27 Nisan-1 Mayıs 2026 tarihlerinde Los Angeles Sektörel Ticaret Heyeti düzenleyeceğiz. Şubat ve Eylül aylarında Fransa’da PV Paris Fuarı’na Türkiye Milli Katılım Organizasyonu gerçekleştireceğiz. Pazarlama faaliyetlerimizi çeşitlendirmek için çalışmalarımız sürüyor. 2023, 2024 ve 2025 yılları sektörümüz için kayıp yıllar oldu. 2026 yılında enflasyon ve döviz kuru arasındaki makasın kapanmasını bekliyoruz ve 2026 yılının geçtiğimiz 3 yıldan daha başarılı bir yıl olmasını arzuluyoruz, 2026 yılının kayıp yıllar arasına eklenmemesi için tüm çabamızı göstereceğiz” ifadelerini kullandı. 18-19 Kasım 2025 tarihlerinde düzenlenecek Fashion SVP Londra Fuarı’nda; AKÇAKAYA GROUP, BETA KONFEKSIYON, EVOTEKS TEKSTİL, GİTEKS KONFEKSİYON, İYA TEKSTIL, LEANA TEKSTİL, MAS TEKSTİL, MERGER TEKSTİL, MİYA KONFEKSİYON, ORIMPEX TEKSTİL, ÖZ SİMGE TEKSTİL, RAL TEKSTİL, TAYRA TEKSTİL firmaları Türkiye Milli Katılım Organizasyonuyla yer alacaklar.

Türkiye'nin ekim ayı ihracatı  24 milyar dolar oldu Haber

Türkiye'nin ekim ayı ihracatı 24 milyar dolar oldu

Türkiye'nin ekim ayı ihracatı 24 milyar dolar oldu. Ocak-Ekim döneminde 10 aylık ihracat 224,6 milyar dolara, son 12 aylık ihracat ise 270,2 milyar dolara ulaştı. Ekim ayı ihracat verileri Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe tarafından İstanbul'da açıklandı. TİM Başkanı Mustafa Gültepe, konuşmasında döviz dönüşüm desteğinde sürenin altı ay daha uzatılmasından büyük bir memnuniyet duyduklarını bildirdi. Karara katkı veren herkese teşekkür eden Gültepe, ekim ayı ihracat verileriyle ilgili şunları söyledi: "Genel Ticaret Sistemi (GTS) kayıtlarına göre, ekimde 24 milyar dolarlık ihracata imza attık. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,2 artıdayız. Ocak-Ekim döneminde 10 aylık ihracatımız 224,6 milyar dolara, son 12 aylık ihracatımız ise 270,2 milyar dolara ulaştı. 10 aylık ihracatta yüzde 3,9, yıllıklandırılmış ihracatta yüzde 3,1 artıdayız. Yıllık mal ihracatında ilk kez 270 milyar doların üzerine çıkmış bulunuyoruz. Ekim ayında hizmet ihracatımızın 11,4 milyar dolar civarında geleceğini tahmin ediyoruz. 24 MİLYAR DOLARIN YÜZDE 3'Ü PARİTEDEN GELDİ Sektörler özelinde baktığımızda otomotiv 3,8 milyar dolarla yine ilk sırada yer aldı. Otomotivi, 2,6 milyar dolarla kimyevi maddeler, 1,6 milyar dolarla elektrik-elektronik, 1,5 milyar dolarla hazır giyim ve 1,3 milyar dolarla çelik takip etti. Toplamda 17 sektörümüz ihracatını artırırken, dokuz sektörümüz ekim ayını ekside tamamladı. En çok ihracat yapan beş ilimiz İstanbul, Kocaeli, Bursa, Ankara ve İzmir şeklinde sıralandı. Ekimde bin 85 firmamız ilk kez ihracat gerçekleştirdi. Parite geçen ay ihracatımıza 706 milyon dolar katkı verdi. Yani 24 milyar dolarlık ihracatımızın yüzde 3'ü parite artışından kaynaklandı. Birim ihracat değerimiz ise 1,59 dolar oldu. En çok ihracat yaptığımız ülkeler Almanya, ABD, Birleşik Krallık, Irak ve İtalya şeklinde sıralandı. 46 ülkede yüzde 50'nin, 96 ülkede yüzde 10'un üzerinde artış kaydettik." Ekim ayındaki ihracat artışının paritenin yanı sıra birkaç sektörün katkısıyla gerçekleştiğine dikkat çeken Gültepe, her şeye rağmen yılın son çeyreğine artıda başlamış olmayı önemsediklerini söyledi. Gültepe şöyle devam etti: BÜYÜK FEDAKARLIKLARLA İŞ YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ "Ekim ayı enflasyon oranları da dün açıklandı. Yıllık TÜFE yüzde 33 sınırında seyrediyor. Dolar kurundaki 10 aylık değişimse yüzde 22'de kaldı. Aradaki makasın her ay giderek kapandığını görüyoruz. Umuyoruz ki en kısa sürede bu fark ortadan kalkacak. İhracat ailesi olarak son 2-2,5 yıldır büyük fedakarlıklarla iş yapmaya çalışıyoruz. PMI verilerine göre yakın gelecekte de koşulların iyileşeceğine yönelik belirgin bir sinyal gözükmüyor. Yeni siparişlere baktığımızda 10 sektörden 9'u daralma bölgesinde yer alıyor. Bu anlamda, ihracatın büyümeye yeniden öncülük edebilmesi için farklı destek ve teşviklerin devreye alınması gerekiyor. Biz tüm zorluklara rağmen elimizden gelenin en iyisini yapmak için çalışmaya devam ediyoruz. Ekim ayında yoğun bir takvimimiz vardı. 12. Türkiye İnovasyon Haftası'nı rekor katılımla tamamladık. TİM Delegeler Çalıştayımızı 3 gün önce düzenledik. Irak, Kanada, ABD, Panama, Kolombiya, Kazakistan, Kenya ve Ürdün'e ticaret heyetleri gerçekleştirdik. Bu ay Çin, İtalya, Malezya, Endonezya ve Gana ile heyet programlarımıza devam edeceğiz. Heyetlerimiz yoğun bir katılımla gerçekleşiyor ve firmalarımız önemli bağlantılar kuruyor, iş birliklerinin temellerini atıyor. Ben firmalarımıza heyet takvimini TİM ve birliklerimizin web sitelerinden takip etmelerini, kendileri için uygun programlara mutlaka katılmalarını öneriyorum."

Toygar Narbay: “Hazır giyim ve tekstil istihdamın sigortasıdır” Haber

Toygar Narbay: “Hazır giyim ve tekstil istihdamın sigortasıdır”

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından düzenlenen ve sektörün en büyük buluşması olan İstanbul Hazır Giyim Konferansı başladı. Bu yıl 18’incisi düzenlenen ‘Yeni Düzenin Pusulası’ temalı konferansın açılışını TGSD Başkanı Toygar Narbay, İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz ve İHKİB Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan yaparken TİM Başkanı Mustafa Gültepe ise video mesaj ile katılım sağladı. İki günlük konferansın ilk gününde, ‘yeni ekonomik dengeler’, ‘yeni pazarlar’, ‘inovasyon’ ve ‘markalaşma’ olmak üzere ‘Yeni Düzenin Pusulası’nı oluşturan dört rota farklı yönleriyle ele alındı. Toygar Narbay: “Belirsizliklerin çoğaldığı dünyada yolumuzu bulmaya çalışıyoruz” İstanbul Hazır Giyim Konferansı’nın ilkini 2008 yılında düzenlediklerini ve o tarih itibarıyla dünyada bilinen tüm kuralların adeta yeniden yazılmaya başladığını söyleyen TGSD Başkanı Toygar Narbay, “2008’deki küresel finans kriziyle başlayan süreç, siyasi ve jeopolitik fay hatlarının kırıldığı, milyonlarca insanın göç ettiği, yeni güç dengelerinin oluştuğu bir dönemle devam etti. BRICS ülkeleri dünya ticaretinde ağırlığını artırıyor, yakından tedarik giderek daha fazla önem kazanıyor. Korumacılığın yükseldiği, belirsizliklerin çoğaldığı, bilimin, teknolojinin ve doğanın yüksek dalgalar yarattığı bu çok kutuplu, karmaşık dünyada, ‘Yeni Düzenin Pusulası’ ile yolumuzu bulmaya çalışıyoruz” dedi. “Dünyadaki gelişmeler dönüşümü zorunlu kılıyor” Dünyadaki bu köklü değişimin hazır giyim sektörü üzerindeki etkilerine değinen Narbay, “Pazarın adeta dijital bir oyun alanına dönüşmesiyle birlikte, ticaret ve rekabetin tanımı da yapısı da değişti. Rekabet artık yalnızca fiyat, ürün ya da lojistik üzerinden tanımlanmıyor; büyük veriyi yorumlama, sosyal medya kullanımı ve sürdürülebilirlik gibi başlıklar da belirleyici hale geliyor. Dün ortaya çıkan bir girişim, onlarca yıllık markalarla aynı sahada yarışabiliyor, niş alanlarda yeni fırsatlar doğuyor. Ticaret bir yandan hızla ve yenilikçi biçimde gelişirken diğer yandan tarifeler, ikili anlaşmalar ve ticaret savaşları yeni engeller yaratıyor. Bu tablo Türk hazır giyim sektörünün dönüşümünü de zorunlu kılıyor” diye konuştu. “Sektör olarak sorumluluklarımızın farkındayız” Bu dönüşüm sürecinin yanı sıra son yıllarda yaşanan küresel daralma, jeopolitik krizler ve içerideki ekonomi politikalarının hazır giyim sektörünü olumsuz etkilediğini anlatan Narbay, “Özellikle 2022 yılı ve sonrasında enflasyon ile mücadelede seçilen yüksek faiz-baskılanan kur politikası rekabetçiliğimizi aşındırıp maliyetlerimizi dolar bazlı %26,5 artırırken; %22 üretim, %28 istihdam kaybına ve işletme sermayelerinin erimesine yol açtı. Tüm bunların neticesinde 35 yıl sonra ilk defa dünya pazarından aldığımız pay %3’ün altına düştü. TGSD olarak bu süreci aşmak için çözüm önerilerimizi kamu ve ekonomi yönetimiyle paylaşıyoruz, paylaşmayı da sürdüreceğiz. Çünkü sebebi olmadığımız bu krizi tek başımıza atlatmamız mümkün görünmüyor. Dolayısıyla devlet desteği bir tercih değil zorunluluktur. Öte yandan sektör olarak elbette biz de sorumluluklarımızın farkındayız. Bu kapsamda öncelikle yeni hedefler koymamız ve birlikte hareket etmemiz gerektiğini biliyoruz. Eğer bunları başarabilirsek değişim ve dönüşümü yönetmekle kalmaz, küresel rekabette öncü olmanın yolunu da açarız” açıklamasında bulundu. “Türkiye Markası rekabet gücümüzü artırır” Yeni hedefler koyulduğu ve birlikte hareket edildiği takdirde bir ‘Türkiye Markası’ yaratılabileceğini vurgulayan Narbay şöyle devam etti; “Hazır giyim, tekstil, moda, turizm, gastronomi ve dizi-film gibi alanlarda ülke olarak çok güçlü bir birikime sahibiz. Ancak bugüne kadar bu potansiyel bir iş birliğine dönüşmedi. Eğer bu birikimi nitelikli bir tedarik zinciri ve üretim markasıyla bütünleştirirsek güçlü bir Türkiye Markası yaratabilir, ürünlerimizin, hizmetlerimizin ve markalarımızın küresel rekabet gücünü artırabiliriz. Bu nedenle bu sektörlerimizin temsilcilerine bir çağrı yapıyoruz: Gelin; kendi özgün değerlerimizle ortak bir vizyon etrafında birleşelim. Sanayi ile hizmetleri buluşturan bir kümelenme anlayışını ortaya koyalım. Kamunun ve üniversitelerin de katkısıyla ‘Türkiye Markası’nı nasıl oluşturacağımızı ve dünyaya nasıl duyuracağımızı konuşalım. Biz TGSD ve hazır giyim sektörü olarak elimizi taşın altına koymaya hazırız.” “Dünya hazır giyim ihracatında 2026 denge, 2027 yükseliş yılı” Küresel hazır giyim ticaretinin önümüzdeki dönemine ilişkin öngörülerini de paylaşan Narbay, “Son üç yıldır yaşadığımız zorlu sürecin artık sonuna yaklaşıyoruz. 2026, dünya hazır giyim ticaretinin mevcut durumu koruyacağı ve dengeyi yeniden bulacağı bir yıl olacak. 2027’den itibaren ise zirveyi gördüğü 2022 yılı seviyelerine yeniden ulaşacağını öngörüyoruz. Eğer gerekli destekler sağlanırsa Türk hazır giyim ve tekstil sektörleri de kayıplarını geri almaya başlayabilir. Ancak destek sağlanmazsa dünya hazır giyim ticaretinden negatif yönlü ayrışabiliriz” şeklinde konuştu. “Hazır giyim ve tekstil istihdamın sigortasıdır” 2030’a doğru ise iş dünyasını bambaşka bir dönüşümün beklediğine işaret eden Narbay sözlerini şöyle tamamladı; “Dünya Ekonomik Forumu’nun raporları, iş gücü piyasasında gerekli becerilerin büyük ölçüde değişeceğini ortaya koyuyor. Dünya Bankası verileri ise büyümenin giderek sanayi yerine hizmetler üzerinden şekillendiğini gösteriyor. Türkiye’de de benzer bir tablo var; mal ve hizmet ihracatımızın GSYH içindeki oranı her yıl daha da azalıyor. Öyle ki bu oran 2022’de %27,2 iken 2024’te %18,7’ye geriledi. OVP’ye göre 2028’de de %16,4 olacak. Bu noktada soruyoruz: Yapay zeka ve robotik teknolojiler hizmetlerde hızla yaygınlaşırken yarın o alanda ortaya çıkması muhtemel işsizlik dalgası nasıl önlenecek? Sanayisiz bir ekonomi bu ilave atıl istihdamı nereden karşılayacak? Hazır giyim ve tekstil sektörleri her ne kadar dijitalleşse de hala en yüksek istihdam sağlayan alan olmaya devam ediyor. Sanayide karanlık fabrikaların, hizmette robotların öne çıktığı bir dünyada bile her makinenin başında bir insan emeği var. İşte bu nedenle hazır giyim ve tekstil istihdamın sigortasıdır. Bu iki sektör, bugün 850 bin kişilik istihdam, 40 milyar doların üzerinde yatırım, 27 milyar doları aşan ihracat ve 45 milyar doların üzerinde üretim gücüne sahiptir. Bu tablo göz ardı edilmemelidir. Hazır giyim ve tekstil sektörlerini feda etmek, geleceğimizi feda etmektir.” Dr. Ümit Özüren: “Birlikle hareket ettiğimiz sürece yolumuzu kaybetmeyeceğiz” Konferans kapsamında konuşan TGSD Başkanı Dr. Ümit Özüren ise şunları söyledi; “Türk hazır giyim ve tekstil sektörleri, üretim gücünün ötesinde yarattıkları değer, istihdama katkıları ve topluma sağladıkları faydalarla da önemini ortaya koyuyor. Kumaş ve iplikle başlayan yolculuğumuz aslında geleceği dokuduğumuz bir sürece dönüşüyor. Her üründe emek, alın teri ve yarınlara dair bir umut var. Köklü tecrübemiz, güçlü üretim kapasitemiz, genç nüfusumuz ve yenilikçi ruhumuzla önümüzdeki zorlukları aşmaya, küresel rekabette yerimizi sağlamlaştırmaya hazırız. Birlikte hareket ettiğimiz sürece yolumuzu kaybetmeyeceğiz ve Türk hazır giyim sektörü olarak, yarının dünyasında da kalıcı bir iz bırakacağız.” Konferansa güçlü destek 18. İstanbul Hazır Giyim Konferansı'nın ana sponsorluğunu Anadolu Sigorta ve Türkiye İş Bankası, tema sponsorluğunu ise Uçak Tekstil üstlendi. Etkinliğe ayrıca bluesign, Control Union, Cotton Council, DHL Express, Eurofins, Galata Taşımacılık, GIZIA, IFCO, Kumaş Tekstil, Nebim, Permess, Polytropon, Power FM, Refabric, SGS, Shein, SML Seamless, Tradewind, Teknik Fuarcılık, Texhibition, Tüyap Tüm Fuarcılık ve YKK destek verdi. İkinci gün B2B görüşmeleri yapılacak 18. İstanbul Hazır Giyim Konferansı’nın ikinci ve son günü olan 8 Ekim Çarşamba günü ise her yıl olduğu gibi ‘B2B İkili İş Görüşmeleri’ yapılacak. Bu kapsamda başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki markaları temsil eden alım grupları; Türkiye’nin önde gelen e-ticaret platformları ve yerli üreticiler ile bire bir temas kuracak.

Türk Hazır Giyim ve Konfeksiyon sektörü AB Destekli Projeyle Dijital Dönüşüme Odaklanıyor Haber

Türk Hazır Giyim ve Konfeksiyon sektörü AB Destekli Projeyle Dijital Dönüşüme Odaklanıyor

Avrupa Birliği’nin (AB) Erasmus+ programı tarafından fonlanmaya hak kazanan ‘TechStyle: AI-Driven Circular and Regenerative Fashion in VET Education (Mesleki Eğitimde Yapay Zekâ Destekli Döngüsel ve Yenileyici Moda)’ projesi, sektörün dijital ve sürdürülebilir dönüşümüne öncülük edecek. Rekabet İçin Dijitalleşme Şart Türk ekonomisi dezenflasyon sürecinden geçerken, emek yoğun sektörler dünya pazarındaki rakipleriyle rekabette ayakta kalmak için yeni yöntemler arıyor. Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, yapay zekâyı tasarımdan üretime kadar tüm aşamalarda daha etkin kullanarak küresel rekabette güçlü kalmayı hedefliyor. “TechStyle, Yapay Zekâ ile Dönüşümü Hızlandıracak Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (EHKİB) Başkanı Burak Sertbaş, projenin AB’nin Sürdürülebilir ve Döngüsel Tekstiller Stratejisi ve yapay zekâ düzenlemeleri ile uyumlu olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “TechStyle; hazır giyim ve konfeksiyon üretiminde hammadde tedariğini, atık azaltmayı ve üretim verimliliğini optimize eden yapay zekâ destekli çözümler sunarak dijital dönüşüme odaklanacak. Yapay zekâ girişimleriyle öne çıkan İsveç ve Fransa, sektörün köklü olduğu ancak daha fazla dijital ve yeşil inovasyona ihtiyaç duyan Yunanistan, İspanya, İtalya ve Türkiye ile en iyi uygulamaları paylaşacak.” 250.000 € bütçeli projenin iki yıl süreceğini belirten Sertbaş, “TechStyle ile EHKİB, iş gücünün dijital becerilerini geliştirerek sektörün veri odaklı, yapay zekâ destekli çözümlere geçişine rehberlik edecek. Bu proje, hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe sürdürülebilir dönüşüme güçlü katkı sağlayacak” dedi. Proje Kasım’da Fransa’da Başlıyor TechStyle Projesi, Kasım 2025’te Fransa’da düzenlenecek açılış toplantısıyla resmi olarak start alacak. Bu proje ile; Hazır giyim sektörünün yapay zekâ destekli modeller ve teknolojilerle entegrasyonu için mesleki eğitim programı hazırlanacak,Geliştirilen program TechStyle Platformu üzerinden partner ülkelerdeki firmalara sunulacak,Yerel düzeyde, özellikle kadınlar için yapay zekâ temelli girişimcilik becerilerine odaklanılacak, Ulusal düzeyde, hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün rekabet gücünü iyileştirerek ekonomik büyümeye ve ihracatın artmasına katkıda bulunulacak,AB Sürdürülebilir ve Döngüsel Tekstiller Stratejisi, yapay zekâ uygulamaları doğrultusunda sürdürülebilir, döngüsel bir ekonomi için sektörde yapay zekânın adaptasyonunu hızlandıracaktır. Bu sayede Ege Bölgesi’ndeki hazır giyim çalışanları, tasarımcılar, girişimciler ve yeni mezunlar AB düzeyinde geliştirilecek eğitimlerden doğrudan yararlanabilecek. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

O Sektörde İstihdam Kaybı 174 Bini Buldu Haber

O Sektörde İstihdam Kaybı 174 Bini Buldu

Tanıtım toplantısında konuşan Mustafa Paşahan, çözüm önerilerini şöyle özetledi:  Girdi maliyetleriyle kur arasında denge yeniden sağlanmalı. Desteklerden ayrım gözetilmeksizin tüm firmalarımız yararlandırılmalı. 5 puanlık prim indirimi, iki yıl boyunca 10 puana çıkarılmalı. Emek yoğun sektörler için iki yıl ödemesiz, yüzde 20'nin altında faizle kredi imkânı sağlanmalı. Türkiye'nin uluslararası alanda en önemli sivil toplum organizasyonlarından biri olan ve Marmara Grubu Vakfı (MGV)  tarafından 7-8 Mayıs tarihlerinde 28'incisi düzenlenecek Avrasya Ekonomi Zirvesi için geri sayım sürüyor. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) iş birliğinde düzenlenecek zirveye, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın yanı sıra 50'ye yakın ülkeden 300'ü aşkın siyasetçi, diplomat, akademisyen, inanç önderi ve iş insanı katılacak. İHKİB Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan, etkinliğin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada insanlık için fırsatların ve tehditlerin bütün boyutlarıyla ele alındığı Avrasya Ekonomi Zirvesi'nin iş insanları arasında yeni iş birliklerinin gelişmesine de katkı sunduğunu söyledi. İHKİB olarak uzun yıllardır Avrasya Ekonomi Zirvesi'ne  destek verdiklerini hatırlatan Paşahan, şöyle devam etti: HAZIR GİYİM İTHALATI 4 MİLYAR DOLARA DAYANDI "Biz bu organizasyonu aynı zamanda moda endüstrimizin gücünü dünyaya tanıtan bir platform olarak görüyoruz. Moda endüstrimiz katma değerli üretimi, istihdamı ve ihracatı ile Türkiye ekonomisi için stratejik önem taşıyor. Üretimde marka ülke ve aynı zamanda küresel oyuncuyuz. Küresel hazır giyim ihracatının yaklaşık yüzde 3,5'ini gerçekleştiriyoruz. Dünyanın altıncı, Avrupa Birliği'nin (AB) üçüncü büyük tedarikçisiyiz. Güçlü bir üretim altyapımız ve bilgi birikimimiz var. Ancak girdi maliyetleri ile kur arasındaki denge bozulduğu için moda endüstrimiz rekabetçiliğini büyük ölçüde kaybetti. Üretim maliyetlerimiz dolar bazında Vietnam, Bangladeş ve Hindistan gibi ülkelere göre yüzde 50-60 daha pahalı. Asya bir tarafa Avrupa'daki birçok ülkeden bile pahalıyız. 2022'de 21,2 milyar dolara ulaşan hazır giyim ve konfeksiyon ihracatımız, 2023'te 19,2 milyar dolara, 2024'te ise 17,9 milyar dolara düştü. Kan kaybı ne yazık ki bu yıl da devam ediyor. 2025'in ilk çeyreğinde yüzde 7,6 gerileyen hazır giyim ve konfeksiyon ihracatımız 4,2 milyar dolar düzeyinde kaldı." Mustafa Paşahan hazır giyim ihracatı düşerken hızla artan ithalatın geçen yıl 4 milyar dolar sınırına dayandığına dikkat çekti. İhracattaki gerileme ve  ithalattaki artışın hem üretime hem de istihdama olumsuz yansıdığını belirten Paşahan, sözlerini şöyle sürdürdü: 174 BİN İSTİHDAM KAYBIMIZ VAR "İrili ufaklı yüzlerce üretim tesisi kapandı ya da kapasitesini küçülttü. Bazı firmalar üretimlerini yurt dışına kaydırdı. 2022 yılın sonunda 738 bini aşan istihdamımız, Ocak 2025'te 564 binin altına geriledi. Bu tablo iki yılda 174 bin istihdam kaybı anlamına geliyor. Ülkemizin sanayileşmesinde, ihracatla dışa açılmasında ve daha birçok konuda öncü olan hazır giyim endüstrimiz böyle bir tabloyu hak etmiyor. İhracatta ibreyi yeniden yukarı döndürmek için dört maddelik çözüm formülümüzü burada bir kez daha hatırlatmak istiyorum: Girdi maliyetleriyle kur arasında denge yeniden sağlanmalı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının İstihdam Koruma Destek Programı'ndan ayrım gözetilmeksizin tüm firmalarımız yararlandırılmalı. Hazır giyimin de aralarında bulunduğu bazı sektörlerde uygulanan 5 puanlık prim indirimi, iki yıl boyunca 10 puana çıkarılmalı. Emek yoğun sektörler için iki yıl ödemesiz, yüzde 20'nin altında faizle kredi imkânı sağlanmalı. Bu dört konuda sektörün desteklenmesi halinde ihracatımızı hızla toparlayabiliriz." DR. AKKAN SUVER: EKONOMİYİ, ENERJİYİ, DİJİTAL DÜNYAYI, YAPAY ZEKÂYI, SAĞLIĞI VE EKOLOJİYİ KONUŞACAĞIZ. MGV Genel Başkanı Dr. Akkan Suver de konuşmasında, Avrasya Ekonomi Zirvesi ile yaklaşık 30 yıldır uluslararası alanda söyleyecek sözü olan isimleri bir araya getirdiklerinin altını çizdi. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nin özgür ve entelektüel bir platform olduğunu vurgulayan Dr. Suver, şöyle devam etti: "Biz bu platformda dünyanın durumunu iyileştirmek için ülkelerinde halen aktif  görevde bulunan ya da geçmişte sorumluluk üstlenmiş liderleri, siyasete yön veren isimleri, iş dünyasını, sivil toplumu, akademisyenleri ve dini önderleri bir araya getiriyoruz. Türkiye'nin uluslararası düzeyde en önemli sivil toplum organizasyonlarından biri olan zirvede insanlığın karşı karşıya bulunduğu sorunları, fırsatları ve tehditleri bütün boyutlarıyla ele alıp tartışıyoruz. Avrasya Ekonomi Zirvesi elitlerin bir araya geldiği bir toplantı değil, söyleyecek sözü olan kanaat önderlerinin düşüncelerini özgürce paylaşabildikleri ve seslerini duyurabildikleri uluslararası bir forum. 'Yaşanabilir bir dünya için diyalog' temasıyla düzenleyeceğimiz 28. Avrasya Ekonomi Zirvesi'ni barışa giden yolda bir köprü olmanın sorumluluğuyla gerçekleştireceğiz. Zirvede devlet adamları, akademisyenler, iş insanları ve dini önderlerle ekonomiyi, enerjiyi, dijital dünyayı, yapay zekâyı, sağlığı ve ekolojiyi konuşacağız. Zirvenin ilk günü Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz ile Ticaret Bakanımız Sayın Ömer Bolat Türkiye Türkiye adına konuşmalarını gerçekleştirecekler." Devletler arasında farklı ilişkilerin geliştiği bir dönemin başladığını hatırlatan Dr. Suver, zirvede "Küresel liderlerin rolü" başlığıyla düzenleyecekleri oturumda,  uluslararası siyasete yön veren liderlerin popülizm ve demagojiden beslenen yeni diplomasi tarzını tartışmaya açacaklarını kaydetti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.