Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Hedef

Kapsül Haber Ajansı - Hedef haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hedef haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Muratbey’den Yapay Zekâ Temelli Sürdürülebilirlik Projesi: Kazandıran Peynirler Haber

Muratbey’den Yapay Zekâ Temelli Sürdürülebilirlik Projesi: Kazandıran Peynirler

Proje, gıda sektöründe tüketim sonrası atık yönetimini merkeze alan ilk örneklerden biri olacak. Kullanıcılar, Muratbey ambalajlarını geri dönüşüme atıp fotoğraf yükleyerek sistemde doğruladığında karbon puan kazanacak. Kazanılan puanlar, indirim veya hediye kartı olarak kullanılabilecek. Türkiye’nin yenilikçi peynir markası Muratbey, 60 yıla yaklaşan deneyimini, inovasyon, teknoloji ve çevre dostu üretim anlayışıyla birleştirerek, sürdürülebilir gıda ekosistemine liderlik etmeyi hedefliyor. Bu kapsamda geliştirilen Kazandıran Peynirler projesi, sürdürülebilir yaşamı teşvik eden ve geri dönüşüm alışkanlıklarını ödüllendiren dijital uygulama Waste Log üzerinden kullanıma açıldı. WasteLog Atık Bildir ( https://wastelog.co/indir ) uygulamasını indiren tüketiciler, en yakın geri dönüşüm kutusunu / alanını öğrenecek ve konumlarına en yakın kutuya ambalaj atıklarını atabilecek. Kullanıcılar, sisteme tanımlanan 28 Muratbey ürününün ambalajını geri dönüştürdüklerinde barkod okutma ve fotoğraf doğrulamasıyla karbon puanı kazanacak. Kazanılan puanlar, indirimler, hediye kartları gibi ödüllere dönüşecek.Böylece çevreye ve ekonomiye aynı anda fayda sağlanacak. Geri dönüşüm süreci yapay zekâyla izlenebilir hale gelecek Muratbey Gıda İletişim ve İş Geliştirme Direktörü Gülnur Uluğ, Kazandıran Peynirler projesini, sürdürülebilirlik vizyonu ve “Çevreye katkı kullanıcıya artı” sloganıyla hayata geçirdiklerini belirtti. Uluğ, şöyle devam etti: “Muratbey olarak yalnızca yüksek kaliteli ve yenilikçi ürünlerimizle değil, çevreye, topluma ve gelecek nesillere karşı taşıdığımız sorumluluk bilinciyle de fark yaratıyoruz. Bu vizyonun somut örneklerinden biri de Kazandıran Peynirler projesi oldu. Teknolojiyi, sürdürülebilirliği ve tüketici faydasını buluşturan bu öncü projeyle hem Türkiye’deki sürdürülebilirlik odaklı girişimcilik ekosistemine destek veriyor hem de tüketicileri çevreye duyarlı davranışın aktif bir parçası haline getiriyoruz. Çevre dostu üretim yaklaşımını güçlendirirken, tüketiciyi sürecin merkezine koyarak sorumluluğu paylaşan ve ödüllendiren bir model oluşturuyoruz. Ayrıca yapay zekâ destekli doğrulama sistemiyle geri dönüşüm süreci izlenebilir ve ölçümlenebilir hale geliyor. Gıda sektöründe tüketim sonrası atık yönetimini merkeze alan ilk örneklerden biri olan projemiz, Muratbey’in sürdürülebilirlik ekosistemindeki liderliğini kanıtlamaktadır.” Türkiye’de yıllık plastik ambalaj atığı 5,6 milyon ton Uluğ, Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) verilerine göre Türkiye’de 1 yılda oluşan 5,6 milyon tonun üzerinde plastik ambalaj atığının önemli kısmının geri dönüştürülemediğini belirtti. Uluğ, Kazandıran Peynirler projesinin çevresel sürdürülebilirliğe katkısına ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Bu proje kapsamında piyasaya sürmüş olduğumuz ambalajların yüzde 10’unu, ortalama 3 yıl içerisinde geri dönüşüme kazandırmayı hedefliyoruz. Böylece yaklaşık 108 ton CO₂ emisyonunun önlenmesi sağlanacak. Bu çevresel kazanım, yaklaşık 1 futbol sahası büyüklüğündeki bir ormanın yıllık karbon tutma kapasitesine eş değer bir fayda sağlamaktadır.” Muratbey’de hedef, daha iyi gıda, daha iyi gelecek Karbon ayak izini azaltacak yeni sistemler ve yerel üretici destek programlarını genişletmeyi planladıklarını belirten Uluğ, “Daha iyi gıdalar üretme vizyonumuzu, daha iyi bir gelecek hedefiyle birleştiriyoruz. Bilgi, inovasyon ve dayanışmayla ilerliyoruz. Çünkü dünyanın geleceğinin hepimizin ortak sorumluluğu olduğuna inanıyoruz.” dedi.

 Kuzey Kore Bağlantılı Lazarus, Avrupa’da İHA ve Drone Üreticilerini Hedef Alıyor Haber

 Kuzey Kore Bağlantılı Lazarus, Avrupa’da İHA ve Drone Üreticilerini Hedef Alıyor

ESET araştırmacılarının bulgularına göre gerçek hayatta gerçekleşen saldırılar, Orta ve Güneydoğu Avrupa'da savunma sektöründe faaliyet gösteren üç şirketi arka arkaya hedef aldı. İlk erişim neredeyse kesin olarak sosyal mühendislik yoluyla sağlandı. Hedeflere yerleştirilen ana yük, saldırganlara ele geçirilen makine üzerinde tam kontrol sağlayan bir uzaktan erişim truva atı (RAT) olan ScoringMathTea idi. Saldırganların başlıca hedefinin, özel bilgiler ve üretim know-how'ının dışarıya sızdırılması olduğu düşünülüyor. Operation DreamJob'da, sosyal mühendisliğin ana teması, kârlı ama sahte bir iş teklifi ve buna eşlik eden bir kötü amaçlı yazılım. Kurban, genellikle iş tanımı içeren bir yem belge ve bunu açmak için trojanize edilmiş bir PDF okuyucu alır. ESET Research, bu faaliyeti Operasyon DreamJob ile ilgili kampanyaları ve Avrupa'da bulunan hedef sektörlerin önceki Operasyon DreamJob örneklerindeki hedeflerle (havacılık, savunma, mühendislik) uyumlu olması nedeniyle Lazarus'a atfediyor. Hedef alınan üç kuruluş, farklı türde askeri teçhizat (veya bunların parçaları) üretiyor ve bunların çoğu, Avrupa ülkelerinin askeri yardımı sonucunda şu anda Ukrayna'da kullanılıyor. Operation DreamJob'un gözlemlenen faaliyetleri sırasında, Kuzey Koreli askerler Moskova'nın Kursk bölgesinde Ukrayna'nın saldırısını püskürtmesine yardım etmek için Rusya'ya konuşlandırılmıştı. Bu nedenle, Operation DreamJob'un şu anda Rusya-Ukrayna savaşında kullanılan bazı batı yapımı silah sistemleri hakkında hassas bilgiler toplamakla ilgilendiği mümkündür. Daha genel olarak, bu kuruluşlar Kuzey Kore'nin de yurt içinde ürettiği ve kendi tasarım ve süreçlerini mükemmelleştirmeyi umduğu türden malzemelerin üretiminde yer almaktadır. İHA ile ilgili bilgi birikimine olan ilgi dikkat çekici, zira bu, Pyongyang'ın yerli drone üretim kapasitelerine büyük yatırım yaptığına işaret eden son medya haberlerini yansıtıyor. Kuzey Kore, yerli İHA kapasitelerini geliştirmek için büyük ölçüde tersine mühendislik ve fikri mülkiyet hırsızlığına güvenmiştir. Son Lazarus saldırılarını keşfeden ve analiz eden ESET araştırmacısı Peter Kálnai ve Alexis Rapin şu açıklamayı yaptılar: "Operasyon DreamJob'un, en azından kısmen, İHA'larla ilgili özel bilgileri ve üretim know-how'ını çalmak amacıyla gerçekleştirildiğini düşünüyoruz. Dropper'lardan birinde gözlemlenen drone ifadesi, bu hipotezi önemli ölçüde desteklemektedir. Hedef alınan kuruluşlardan birinin, şu anda Ukrayna'da kullanılan ve Kuzey Kore'nin cephe hattında karşılaşmış olabileceği en az iki İHA modelinin üretiminde yer aldığına dair kanıtlar bulduk. Bu kuruluş, Pyongyang'ın aktif olarak geliştirmekte olduğu bir uçak türü olan gelişmiş tek motorlu insansız hava araçlarının tedarik zincirinde de yer almaktadır.“ Genel olarak, Lazarus saldırganları oldukça aktiftir ve arka kapılarını birden fazla hedefe karşı kullanırlar. Bu sık kullanım, bu araçları ortaya çıkarır ve tespit edilmesini sağlar. Buna karşı önlem olarak, grubun araçlarının yürütme zincirinde bir dizi dropper, yükleyici ve basit indirici yer alır. Saldırganlar, kötü amaçlı yükleme rutinlerini GitHub'da bulunan açık kaynaklı projelere dâhil etmeye karar verdiler. Ana yük olan ScoringMathTea, yaklaşık 40 komutu destekleyen karmaşık bir RAT'tır. İlk ortaya çıkışı, Ekim 2022'de Portekiz ve Almanya'dan VirusTotal'a gönderilen başvurularla izlenebilir; burada dropper, Airbus temalı bir iş teklifi gibi görünerek kurbanları tuzağa düşürmüştür. Uygulanan işlevsellik, Lazarus'un genellikle gerektirdiği işlevselliklerle aynıdır: Dosya ve işlemlerin manipülasyonu, yapılandırmanın değiştirilmesi, kurbanın sistem bilgilerinin toplanması, TCP bağlantısının açılması ve yerel komutların veya C&C sunucusundan indirilen yeni yüklerin yürütülmesi. ESET telemetrisine göre, ScoringMathTea, Ocak 2023'te bir Hint teknoloji şirketine, Mart 2023'te bir Polonya savunma şirketine, Ekim 2023'te bir İngiliz endüstriyel otomasyon şirketine ve Eylül 2025'te bir İtalyan havacılık şirketine yönelik saldırılarda görülmüştür. Operation DreamJob kampanyalarının amiral gemisi yüklerinden biri olduğu görülmektedir. Grubun en önemli gelişimi, DLL proxy'leri için tasarlanmış yeni kütüphanelerin tanıtılması ve daha iyi kaçınma için trojanize edilecek yeni açık kaynaklı projelerin seçilmesidir. Kálnai, "Yaklaşık üç yıldır Lazarus, tercih ettiği ana yükü olan ScoringMathTea'yi kullanarak ve açık kaynaklı uygulamaları trojanize etmek için benzer yöntemler uygulayarak tutarlı bir çalışma tarzını sürdürmüştür. Bu öngörülebilir ancak etkili strateji, grubun kimliğini gizlemek ve atıf sürecini belirsizleştirmek için yetersiz olsa da güvenlik tespitinden kaçmak için yeterli polimorfizm sağlar" diye aktardı. HIDDEN COBRA olarak da bilinen Lazarus grubu en az 2009 yılından beri aktif olan ve Kuzey Kore ile bağlantılı bir APT grubudur. Yüksek profilli olaylardan sorumludur. Lazarus kampanyalarının çeşitliliği, sayısı ve uygulamadaki tuhaflığı bu grubu tanımlamaktadır. Ayrıca siber suç faaliyetlerinin üç temel unsurunu da yerine getirmektedir: Siber casusluk, siber sabotaj ve mali kazanç peşinde koşma. Operasyon DreamJob, esas olarak sosyal mühendisliğe dayanan Lazarus kampanyalarının kod adıdır ve özellikle prestijli veya yüksek profilli pozisyonlar için sahte iş teklifleri kullanır ("hayalindeki iş" tuzağı). Hedefler ağırlıklı olarak havacılık ve savunma sektörlerindedir, ardından mühendislik ve teknoloji şirketleri ile medya ve eğlence sektörü gelir. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesini her yıl ortalama yüzde 16,4 artırması gerekiyor Haber

Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesini her yıl ortalama yüzde 16,4 artırması gerekiyor

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, toplam elektrik enerjisi üretiminde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 42’ye çıkaran Türkiye’nin, enerji bağımsızlığı yolunda önemli bir seviyeye ulaştığını söyledi. Dünyada 2030’a kadar yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılmasının hedeflendiğini hatırlatan Gültepe, bu hedef doğrultusunda Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesini her yıl ortalama yüzde 16,4 artırması gerektiğini vurguladı. TİM tarafından düzenlenen Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Çalıştayı, İstanbulda gerçekleştirildi. İTÜ Enerji Enstitüsü Müdürü ve Yenilenebilir Enerji Anabilim Dalı Başkanı Prof Dr. Adnan Midilli’nin moderatörlüğündeki çalıştayın açılışında konuşan Gültepe, Türkiye’nin kurulu yenilenebilir enerji kapasitesiyle dünyada 11’inci, Avrupa’da ise beşinci sırada yer aldığını bildirdi. Türkiye’nin güneş ve rüzgâr enerjisi başta olmak üzere birçok alanda büyük yatırımlarla küresel rekabet gücünü arttırdığını anlatan Gültepe, şöyle devam etti: “TİM olarak bu gelişimi desteklemek, ihracatçılarımızın önünü açmak, katma değerli ihracat kapasitemizi artırmak için iki yıl önce Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Çalışma Grubu’nu kurduk.Yenilenebilir enerji ürünlerini ihraç edebilmek için, aynı zamanda iyi bir kullanıcı olmamız gerekiyor. Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesi 2023 yılı sonu itibarıyla 58,8 gigavat seviyesine ulaştı. Bu kapasitenin önemli bir kısmı hidroelektrik enerjisi oluşuyor. Ülkemiz, toplam elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 42’ye çıkararak enerji bağımsızlığı yolunda önemli bir seviyeye ulaştı. Özellikle güneş enerjisinde dikkat çekici artışlar kaydediyoruz. 2023 yılı itibarıyla güneş enerjisi kapasitemiz 9,7 gigavata ulaştı. Bu büyüklük ülkemizin güneş enerjisinde bölgesel lider olma hedefine önemli bir katkı sağlıyor. Rüzgâr enerjisi kapasitemizi de 2023 yılı itibarıyla 10,3 gigavata çıkardık. Bu kurulumlarda yerli üretim ve tedarik, bizim için son derece önemli. Çünkü bu teknolojileri hem ülkemizde kullanıp, hem de dünyanın dört bir köşesine ihraç etmek istiyoruz. Bu anlamda başarılı bir grafik çizdiğimizi söyleyebilirim. Ancak, küresel hedeflere ulaşmak için daha fazla çaba sarf etmemiz gerektiğinin bilincindeyiz. Dünyada 2030’a kadar yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması hedefleniyor. Bizim de bu hedefe kapsamında yenilenebilir enerji kapasitemizi yıllık ortalama yüzde 16,4 artırmamız gerekiyor. Bu gerçekten hareketle düzenlediğimiz çalıştayımızda sektör temsilcileri ve ekosistem paydaşlarımızla yol haritamızı belirleyeceğiz.” TECDELİOĞLU: YENİLENEBİLİR ENERJİNİN BÜYÜKLÜĞÜ 1,2 TRİLYON DOLAR TİM Başkanvekili ve Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Çalışma Grubu Başkanı Çetin Tecdelioğlu da, konuşmasında sanayiyi geliştirmek ve özellikle katma değerli ihracatı artırmak için yenilenebilir enerji konusunu büyük bir ciddiyetle ele almak zorunda olduklarını vurguladı. Tecdeliğolu, “2023’te yenilenebilir enerjinin büyüklüğü 1,2 trilyon dolara ulaşmış bulunuyor. Bu büyük pastadan Türkiye, yüzde 1,5 gibi çok küçük pay alıyor. 2023’te pazarın büyüklüğünün 2,5 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu tarihe kadar ülkemizin alüminyumunu, bakırını, paslanmazını, kimyasal grubunu birçok başlıktaki mevcut kaynaklarımızla dünyanın beklentilerini karşılayacak hale getirip katma değerli ihracatımızı artırabiliriz. İşte bu hedef doğrultusunda farkındalığı artırmak için buradayız.” dedi. İş dünyasının hayatına son dönemde Yeşil Taksonomi diye bir kavram girdiğini belirten Tecdelioğlu, şöyle devam etti“Bu kavramı önümüzdeki dönemde çok duyacağız. Taksonomi nedir, bizi nasıl etkileyecek? Geçtiğimiz günlerde Taksonomi Yönetmeliği yayımlandı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, firmaların yaptığı sürürülebilirlik raporlarını bu yönetmelikte çerçevesi çizilen kriterleri taşıyorsa kabul edecek. Yani Taksonomi Yönetmeliği sürdürülebilirlik raporlarının Bakanlık tarafından belirlenmiş reçetesi olacak. 2027 yılından itibaren SPK’ya kayıtlı, Bankacılık Kanunu kapsamındaki işletmeler tüm sigortacılık işletmeleri, bireysel emeklilik şirketleri ve birçok kurum ve kuruluş artık taksonomiyi mecbur hale getirecek.” Prof. Dr. ALKİN: STRATEJİK OTONOMİ İÇİN ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI KRİTİK Prof. Dr. Kerem Alkin de konuşmasında jeopolitik risklerin ülkeleri enerji başta olmak üzere kritik sektörlerde ve alanlarda kendi kendine yeterli hale gelme arzusunu artırdığını söyledi. ‘Stratejik Otonomi’ olarak adlandırılan bu arayışta enerjinin en kritik başlıklardan biri olduğunu vurgulayan Alkin, “Türkiye başta olmak üzere bütün ülkeler enerjide bağımsızlığı stratejik bir konu olarak ele almak zorundalar.” diye konuştu.  

Enerjisa Enerji 2024 yılı finansal hedeflerini gerçekleştirdi Haber

Enerjisa Enerji 2024 yılı finansal hedeflerini gerçekleştirdi

Liderlik ettiği elektrik dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri sektörlerinde öncü uygulamaları hayata geçiren Enerjisa Enerji, 2024 yılı sonu finansal sonuçlarını yatırımcıları ile paylaştı. 2024 mali hedeflerinin tamamını gerçekleştiren Enerjisa Enerji’nin, zorlu piyasa koşullarına rağmen operasyonel mükemmelliğe olan bağlılığı ve sürdürülebilir büyümeye odaklanması, yatırımcılarının güvenini pekiştirdi. Enerjisa Enerji, 2024 yılı için belirlemiş olduğu mali hedeflerini sene başında yatırımcıları ile paylaşmıştı. Elektrik dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümlerini içeren sağlam iş modeli sayesinde, Enerjisa Enerji paylaştığı dört kalemde de hedeflerine başarıyla ulaştığını duyurdu. Globalde ve ülkemizde süregelen zorlu şartlara rağmen Enerjisa Enerji, 2024 yılı faaliyet gelirini geçen yılın aynı dönemine göre reel olarak 2,2 milyar TL yükselterek 41,2 milyar TL’ye ulaştırdı. 2024 yılında da tüm iş kollarında yatırımlarına devam etti Enerjisa Enerji ana faaliyet alanlarından Dağıtım iş kolunda, 2024 yılında, 13 milyar TL’yi aşan bir yatırım ile aynı sektöre sürdürülebilir bir katkı sunmaya devam etti. İş modelinin sağlamlığı ve operasyonel mükemmeliyetin ön planda olduğu bu başarı, yatırımcıların güvenini pekiştirdi. Akıllı şebeke yatırımları ve teknolojinin etkin kullanımını tecrübesiyle bir araya getiren Enerjisa Enerji, 2025 yılında da Türkiye’nin enerji dönüşümüne hız kazandıran yatırımlarına devam edecek.  Düşük enerji fiyatları sebebiyle elektrik perakende satış alanında beklentiye paralel olarak karlılıkta düşüş yaşayan şirket, diğer yandan düzenlemeye tabi ve serbest piyasalardaki satış hacmini sırasıyla %7 ve %32 artırarak sektördeki rekabet gücünü gösteriyor.  Güneş enerjisi kurulu gücünde %250 artış ile rekor   2018 yılından bu yana varlık gösterdiği ve pazar lideri olduğu Müşteri Çözümleri iş kolunda da 2024 yılı boyunca güçlü bir performans sergilendiği görülüyor. Müşterilerine güneş enerjisi santrali kurulumu yapan şirket, tamamladığı projeler sonucunda güneş enerjisi kurulu gücünün artırılmasıyla birlikte 2023 yılında 1,5 milyar TL olan brüt kârını 2024 yılında 5,9 milyar TL'ye yükseltmiş durumda. Güneş enerjisi santrali projelerinin yıllık kurulu kapasitesi yaklaşık %250 artışla 102,4 MWp'ye ulaştı. Enerjisa Enerji’nin %100 iştiraki Eşarj, e-mobilite sektöründeki en fazla hızlı şarj istasyonuna sahip şirket olarak büyümeye devam ediyor. Eşarj’a yapılan yatırım ile 2023 yılında 1.780 olan şarj soketi sayısı %44 artışla 2.563’e ulaştı. Pınar: “Ülkemizin enerji ihtiyacını karşılamak ve sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlamak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.” Türkiye’nin enerji dönüşümünün özel sektördeki itici gücü olarak, sürdürülebilir enerji ve altyapı yatırımlarına olan bağlılıklarını bir kez daha kanıtladıklarını belirten Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar, “İş kollarımızdaki başarılar, Türkiye’nin enerji güvenliği ve sürdürülebilirliği hedeflerine olan katkımızı da gösteriyor Enerjisa Enerji olarak dağıtım iş kolundaki altyapı yatırımlarımıza hız kesmeden devam ederken, Müşteri Çözümleri şirketimiz ile 102,4 MWp’ye ulaşan Güneş enerjisi santrali kurulu gücümüz ile yenilenebilir enerji yatırımlarımızı ve enerji verimliliği projelerimizi de sektöre liderlik ederek genişletiyoruz.  Güneş enerjisi ve e-mobilite gibi alanlarda elde ettiğimiz önemli başarılar, enerji sektöründe çevresel duyarlılığı artırma ve karbon ayak izini azaltma yönündeki stratejik adımlarımızdan biri olmanın yanı sıra, en önemli ithalat kalemi enerji olan Türkiye için de oldukça elzem. Bizler, enerjide dönüşümünü sağlamanın sadece finansal başarılarla değil, aynı zamanda çevresel ve toplumsal sorumluluklarla mümkün olduğuna inanıyoruz. Çevik ve yenilikçi yaklaşımlarımız sayesinde, Türkiye’nin enerji geleceğine katkıda bulunmayı ve tüm paydaşlarımıza değer yaratmayı sürdüreceğiz. Gelecekte de ülkemizin enerji ihtiyacını karşılamak ve sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlamak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Yalnızca bugünün değil, yarının da enerji şirketi olarak, Daha İyi Bir Gelecek için çalışmaya kararlıyız” dedi. ULBRICH: “Sürdürülebilir büyüme hedefimiz ve rekabetçi temettü taahhüdümüz ile yatırımcılarımız için benzersiz bir değer yaratmaya devam edeceğiz.” Türkiye’nin karbonsuzlaşma yolculuğunun bel kemiği olan enerji sektörüne doğru teşviklerin ve yatırımların akması gerektiğinin altını çizen Enerjisa Enerji CFO’su Philipp Ulbrich: “2024 yılı, finansal performansımız açısından önemli bir yıl oldu. Enflasyona endekslenmiş faaliyet gelirimizi yıllık bazda %6 artırarak 41,2 milyar TL'ye yükselttik ve enflasyonun üzerinde bir büyüme kaydettik. Ayrıca, perakende tarife yükünün hafifletilmesiyle serbest nakit akışımızda yıllık bazda 2,4 milyar TL'lik bir iyileşme gördük. Bunun yanı sıra müşteri çözümleri iş kolumuzda da güçlü bir büyüme sağladık. Öte yandan, artan finansman giderleri ve enflasyon muhasebesinden kaynaklanan yüklere rağmen, 2024 mali hedeflerimizi, enflasyona karşı korunan iş modelimiz ve planlandığı şekilde kesintisiz olarak ilerleyen operasyonlarımız sayesinde başarıyla tamamladık ve yatırımcılarımıza karşı sorumluluğumuzu yerine getirdik. Hatta yatırımcılarımızın beklentilerini karşılayacak şekilde 2,87 TL temettü teklifini de sunduk. Yüksek enflasyon ve faiz ortamında dahi devam eden güçlü finansal yapımızla, önümüzdeki dönemlerde sürdürülebilir büyüme stratejimiz ve rekabetçi temettü taahüdümüz ile yatırımcılarımız için benzersiz bir değer yaratmaya devam edeceğiz” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.